Hac Kitap Bilgileri
Yazar: Paulo Coelho
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 19 dk.
Sayfa Sayısı: 223
Basım Tarihi: Ağustos 2006
İlk Yayın Tarihi: 1987
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Portekizce
ISBN: 9789750706509
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Hac Kitap Tanıtımı
"Kente dün geldim. El Cebrero yakınlarındaki Pedrafita'dan Compostela'ya giden otobüsü yakaladım. Otobüs iki kent arasındaki 150 kilometreyi dört saatte aldı; bu da bana Petrus'la yaptığım yolculuğu hatırlattı. Bazen aynı mesafeyi iki haftada yürüdüğümüz olmuştu. Biraz sonra San Tiago'nun mezarına gidip Meryem Anamızın deniz kabukları üstüne işlemiş suretine bırakacağım. Sonra da en kısa zamanda Brezilya'ya giden bir uçağa atlayacağım, yapacağım o kadar çok iş var ki. Başımdan geçen her şeyi anlatacağım bir kitap yazmayı düşünüyorum. Ama hemen değil..
Paulo Coelho 1986'da bir hac yolculuğuna çıktı: Piraneler'den Santiago de Compostela'ya uzanan 700 kilometrelik ortaçağ yolunu yürüdü. Hac, yazarın, hacıların Santiago Katedrali'ne varmak için bin yıldır yürüdükleri bu yolda yaşadığı heyecan dolu serüvenlerin öyküsü. YalnızcaSimyacı romanının yolunu açan ilk önemli romanı olduğu için değil, yazarın felsefesindeki insan sevgisini eksiksizce dile getirdiği için de Hac'ın Coelho'nun yapıtları arasında onsuz edilemez bir yeri var. Hac, sıradışının sıradan insanlarının yolu üstünde olduğunu anlatan büyüleyici bir roman.
Hac Kitaptan Alıntılar
1. "" Hedefe nasıl varılacağını bize en iyi yol öğretir, yol yüründükçe bizi zenginleştirir.""
2. "...gecenin karanlığı çocukluğumuzdan beri ruhumuzda gizlenmiş olan korkuları ortaya çıkarır."
3. "Kendilerine acıyan, kendilerini hayatın haksızlıklarına uğramış iyi insanlar olarak görenlere, başlarına gelenleri hak etmediklerini düşünenlere merhamet et. Böyleleri hiçbir zaman yürekten savaş veremeyecekler."
4. "Yapmak istediğim bazı şeyleri nasıl hep ertelediğimi hatırladım. Yalnızca birazdan diri diri gömüleceğim için değil, yaşamaktan hep korktuğum için de azap çekiyordum. Hayatın sonuna kadar tadını çıkarmaktan daha önemli bir şey yokken insan birine hayır demekten ya da bir işi yarım bırakmaktan neden korkar ki? Artık tabuta kapatılmıştım işte, geri dönüp göstermem gereken cesareti göstermem artık olanaksızdı."
5. "İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam... peygamberlikte bulunabilsem... dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa... ama sevgim olmasa, bir hiçim."
6. "İnsanların ve meleklerin diliyle konuşsam... peygamberlikte bulunabilsem... dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım olsa... ama sevgim olmasa, bir hiçim."
7. "Şimdi düşünüyorum da, insanların kendilerini birinin beklediği yere hep tam zamanında vardıkları galiba doğru diyorum."
8. "İnsanlar var olmayan şeyler hakkında bile hayaller kuruyorlardı da, gözlerinin önündeki şeylerden ders çıkarmayı beceremiyorlardı."
9. "Sessizliği duyabilecek kadar yetenekli değiliz! Kendi saçmalarımızı bile duymayı beceremeyen insanlarız."
10. "Geçen gün insanların kendilerine ne kadar zalimce davranabildiklerini konuşmuştuk. Çoğu zaman, hayatın ne kadar güzel ve cömert olduğunu göstermeye kalkıştığımızda, böyleleri bu düşünceyi şeytandan gelmişçesine reddederler. İnsanlar, hayallerinin gerçek olmayacağından korktukları için hayattan çok fazla şey istemeye yanaşmazlar. Ama yürekten savaş vermek istiyorsan, keşfedilmeyi ve ele geçirilmeyi bekleyen muhteşem bir hazine olarak görmelisin dünyayı."
11. "Petrus, "Bir hedefe doğru ilerlerken yola dikkat etmek çok önemlidir," dedi. "Hedefe nasıl varılacağını bize en iyi yol öğretir, yol yüründükçe bizi zenginleştirir...""
12. "Hep insanları kendi inancımıza inandırmaya, dünyayı bizim gördüğümüz gibi görmelerini sağlamaya çalışırız. Bizim inandığımıza ne kadar çok insan inanırsa inandığımızın doğruluğunun o kadar kesinleşeceğini sanırız. Ama işin aslı öyle değil işte."
13. "Günlerinin sayılı olduğunu ve hiç ummadıkları bir anda her şeyin son bulacağını bilmelerine karşın, sonsuza kadar yaşayacaklarmış gibi hayata sarılıyor insanlar."
14. "Ama yine de, zayıf yaratıklar oldukları için insanlar bir gün mutlaka öleceklerini kendilerinden hep gizlemeye çalışıyorlar. Onları hayatlarındaki en güzel şeyleri yapmaya yönlendirenin ölümün kendisi olduğunu anlamıyorlar. Karanlığa adım atmaktan korkuyorlar, bilinmeyenden korkuyorlar; bu korkunun üstesinden gelmenin biricik yolunun günlerinin sayılı olduğu gerçeğini görmezden gelmek olduğunu sanıyorlar. Ölümün ayırdında oldukları zaman daha gözüpek olabileceklerini, gündelik uğraşlarında çok daha büyük başarılar elde edebileceklerini görmüyorlar, çünkü o zaman kaybedecekleri hiçbir şey olmayacak - çünkü ölüm kaçınılmaz.""
15. "" Her günkü alışkanlıklarını değiştirmeye çalışmak, içinde yeni birinin büyümesini sağlar. Ama sonuçta, bu işin üstesinden nasıl geleceğine kendin karar vereceksin.""
Hac Kitap İncelemeleri
Kitabın ismi "Hac" olmasına rağmen bence, "Santiago Yolu" çok daha uygun düşebilirdi.
Kitap yazarın bizzat yaptığı Hac yolculuğunu ve yaşadıklarını konu ediyor. İlk başlarda çok fazla sıkıldığımı itiraf etmeliyim ama okudukça zaten yazarından kitabın başlarında sıkıntılı bir ruh haline sahip olduğunu sayfalar aktıkça onun ile beraber kendimde de bir ferahlama olduğunu farkettim.
---spoi içerir----
Santiago yolu ya da diğer adıyla Yakup Yolu, Hristiyanların kullandığı 4 ana Hac yolundan biri. Yazarımız rehberi Petrus eşliğinde kılıcını bulmak için arayışa çıkıyor. Yol üzerinde RAM egzersizleri yapılıyor. Petrus kademe kademe bu egzersizleri öğretiyor. Ram bildiğim bir Hindu tanrısı zaten yapılan egzersizlerde yoga yada meditasyona çok benziyor. Yani seçtikleri yol sadece Hristiyanlik değil tanrılardan da yararlanma var. Ve birde işin büyü, şeytan, melek ekseni vardı. Yolda bunlarla karşılaşıyorlar ve Petrus bunlarla nasıl başa çıkacağı konusunda onu sınıyor sürekli. Kitabin sonuna doğru bir ayin gerçekleştirildi. Gelenek'e bağlı olanlar bir Tapınak Şövalyeleri şatosunda biraraya gelerek ve eski Şövalye kıyafetleri giyerek ritueller gerçekleştirdiler. Eğer bu yazarın gerçek hayatıysa sanırım kendisi böyle bir tarikata bağlı.
Kitap sıkıcı değil, zamanla akıyor okudukça bağlanıyorsunuz. Ufuk açıcı nitelikte.