Elif Kitap Bilgileri
Yazar: Paulo Coelho
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 29 dk.
Sayfa Sayısı: 264
Basım Tarihi: Kasım 2021
İlk Yayın Tarihi: 2010
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Portekizce
ISBN: 9789750728266
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Elif Kitap Tanıtımı
"Hilal'e isminin anlamını sordu; Türkçede ayın ilk günlerinde aldığı yay biçimi demektir. Ülkemin bayrağında da vardır hilal..."
Elif'in başkahramanı dünyaca meşhur yazar Paulo Coelho, bir süredir bilgelik yolunda gelişmesinin durduğunu hissetmektedir. Belki de yapması gereken tek şey, esrarengiz ustası J.nin tavsiyesine uyup, "Gönlünü onu çektiği yere," gitmektir...
Rastlantılar Coelho'yu Rusya'ya savurur. 9288 kilometrelik yolu, bu uçsuz bucaksız ülkeyi, baştan sona trenle kat etmeye karar verir. Daha ilk durağından itibaren manevi bir arayışa dönüşen bu yolculukta ona üç kişi eşlik eder: Bir Tao ustası, Rus yayıncısı ve en ilginci, yetenekli bir keman virtüözü olan, sıra dışı genç bir Türk kadını; Hilâl...
Coelho, son romanı Elif'le, bir kez daha hayatı güzelleştiren hazineleri ve mucizeleri kutluyor. Zamanın, meânın, yaşadığımız başka hayatların dışında bir yerde, katıksız "aşk"ın peşinde, ruhun upuzun yolunu kat ediyor.
Ama bu kez, bizlere çok tanıdık duraklardan geçerek...
Elif Kitaptan Alıntılar
1. "İçinde bir tutam delilik olmayan hayat, eksik bir hayattır."
2. ""İçinde bir tutam delilik olmayan hayat eksik bir hayattır.""
3. "Sırf bedeni temizlensin diye yıkanan, karın doyurmak için yemek yiyen, kalbi ileride sorun çıkarmasın diye yürüyen biri olup çıkmıştım."
4. "Ne var ki zaman öğretmez; zaman bize yalnızca yorgunluk ve yaşlanma hissi verir."
5. "nefret insanı yorar.."
6. ""İradeleri çok güçlü olan kadınlar ve erkekler, genellikle yalnızdırlar, çünkü dışarıdan soğuk görünürler.""
7. "- Aklını mı kaçırdın?
+Hem de yıllar önce."
8. "mutsuzum,
öyleyse varım."
9. "insan hayatın büyük sırlarına iki yoldan erebilir sadece;
acıyla ve sevgiyle.."
10. "Hayat ancak ölünce uyandığımız bir rüyadır."
11. "Mutsuzum, öyleyse varım."
12. ""Hiç göstermiyorsun," genellikle, "Daha yaşlı duruyorsun," anlamına gelir."
13. "Ortalık, üniversite mezunu işsizlerle dolu. Emekliler meteliğe kurşun atıyor. Yetişkinlerin hayal kuracak bir dakikası bile yok - kısacası "hayatın katı gerçekleri"ne karşı, sabah dokuz akşam beş, günde tam sekiz saat ev geçindirmek için, çocukların okul parası için mücadele ediyorlar."
14. "◉ biz bir şey arıyorsak o şey de bizi arıyor. ◉"
15. "...Herkesin savaşı kendiyledir. Kendini yendiğinde dünyayı da alt edersin."
Elif Kitap İncelemeleri
’nun
kitabında Reenkarnasyon olgusu ve onun da ötesinde karşılıklı iki yaşamın birbirine dolanmış örgüsü yer alıyor. Felsefi düşünce ağırlıklı bir kitap.
Yazar kendi yaşadığı anıyı aktardığını bahsetmiş. Yani başkahramanı yazarın kendisi ve reenkarnasyona inanır. Zengin olması, kendini çok seven bir eşi ve çevresi olmasına rağmen iç huzursuzluğu yaşamakta. Bunu da önceki hayatta yaptığı günahlardan olduğu kanısına varır. Ve o durgunluk yaşadığı dönemde yakın arkadaşı ona seyahat etmesi tavsiyesinde bulunur. 1288 km sürecek bir Transsibirya treninde yolculuğa çıkar. Bu yolculukta üç kişi ona eşlik eder; Tao ustası, bir Rus yayıncı ve yetenekli bir keman virtüözü olan Türk kızı Hilâl. Hilâl ruhlarının daha önce tanıştığına ve ona bu yolculukta yardım edeceğini söyler. Bu yolculukta farklı ritüellerle ve ‘Elif’ denilen benzersiz bir noktaya girerek yazar kendisini ve Hilâl ile birlikteliğini keşfeder.
Kitaptaki Elif ve Hilâl gibi Türk isimler yalnız sizi yanıltmasın. Ne bizim kültürümüzle ne Türkiye ile yakından uzaktan ilişkisi yoktur.
Bir de birini yeni tanıdığımız zaman ‘40 yıldır tanıyormuşum’ gibi düşünürüz bazen ya, bu kitaba göre onlar geçmişte tanıdıklarımızmış aslında.
Kitaptan beğendiğim bir alıntı:
‘Doğduğumuz andan ölene kadar hayatımız devamlı bir yolculuktur. Manzara değişir, insanlar değişir, ihtiyaçlar değişir ama tren hep ileri gider.
Hayat bir trendir, tren istasyonu değil.’
Hayatın anlamı üzerine konuşan bir kitap, okurken yormadı. Bu tür kitapları sevenlere tavsiye ederim.
Hedefimi bu kitapla tamamlandıgım için çok mutluyum :)
Kendini sorguluyor yazar Elif'te ,ben kimim , inançlarım neler , yürüdüğüm yol benim mi ? Nereden geldim , nereye gidiyorum ya da gidebilecek miyim kaybolmadan? Bunları arıyor sevgili Paulo Coelho...
Genellikle kitapları mistik tarzda olan yazarın bu eseride mistik bir arayış için yazılmış. Kendi kaybolusunu bulmaya çalışıyor. Ve yolu Türkiye topraklarından bir insanla kesişiyor. :) Hilal onun yol göstericisi kurtarıcısı oluyor :)
Hikaye oldukca mistik ve samimi bir havada ilerliyor. Okurken onların yanındaydım sanki o kadar gerçek ve ictendi anlatım. Kaybolan insanların , kendini ararken , yolda karşılaştıkları , acaba önceden de yolundan geçmiş insanlar mı ki ? Kitap bu soruyu sordurttu bana :)
Hani bazı insanlara ben seni sanki tanıyorum bir yerde gördüm deriz ya :) bu kitapta insanların bazı insanlarla önceden başka bir yerde , başka bir enerjide karşılaştığını iddia ediyor. Olabiliritesi var mıdır bilmiyorum ama okurken içimi garip bir huzur ve teskin edici bir ruh kapladı. :)
Son olarak yazara böyle farklı bir kitap yazdığı için teşekkür ediyorum ve kitabın bence en anlamlı alıntısı olan alıntıyı paylasmak istiyorum :)
Ben etrafımdaki insanlarlayım :)
Kitaplarla kalın sevgili okuyucu arkadaşlarım :)
Gelibolu balık haline taze balık öğlene yakın (on bir gibi) gelir. Erken gidip tezgahlara yakın ahşap bir kahvehanede beklerim. Küçük bir kamyonet yanaşır. Üzeri buzlarla örtülmüş, köpüklere konmuş balıklar sakız gibi beyaz mermerlerin üzerinde sergilenmeye başlar. Olta balığı sorarım önce, şansıma ne çıkmışsa denizden alırım. Balıkçılarla pazarlık etmeyi sevmem, edeni de sevmem!
Levrek, mercan ve kefal vardı o gün.
Güneşli bir gündü. Sahil kalabalıktı. Balık lokantalarının arasından geçip denizi, feribottan inenleri ve kayıkları izledim bir süre.
Dönerken Yakşi’ye uğradım, konserve sardalye alacağım. Pek severim.
Rahmetli Ali amca sağ iken de uğrardım, laflardık. Balığın faydalarını, eski günleri, siyah beyaz anılarını anlatırdı.
Ali amcanın kızı Adile abla ile o gün tanıştık.
“Dur bir Sufi duası okuyayım sana” dedi.
“Ya Rabbim, hayvanların seslerini, kuşların cıvıltısını, rüzgârın fısıltısını ya da göklerin gürültüsünü duyduğum da hep Sen’in birliğini idrak ederim…”
Duayı el yazısı ile yazıp duvara bantlamıştı, mantar bir panoya iğnelenmiş miydi yoksa?
Geçmiş gün.
Paulo Coelho’nun bir kitabından alıntıymış dua. Simyacı’yı, Piedra Irmağının Kıyısında Oturdum Ağladım’ı okumuştum.
Hangi kitabında var bu abla?
“Elif”
Durduk yere çıkmamıştı ya bu kitap karşıma! Cep telefonuma not ettim kitabı. Arabada Aynı Şarkı vardı, imzaladım hediye ettim Adile ablaya…
Az önce de bitirdim kitabı.
Okumam gerekiyormuş, okudum diyeyim.
En çok da Baykal Gölündeki o küçük köy kaldı aklımda.
Ben gölü arıyorken göl de beni arıyordur belki, kim bilir?
31MART 2020
Ali Gülcü
Şunu önce belirtmeliyim ki bu güzel kitabı hediye eden benim için kıymetli ve değerli arkadaşıma "ÇAVUŞUMA" çok teşekkür ederim. Onunla bir daha görüşür muyuz bilmem ama onun bana hediye ettiği güzel kitaplarla hatırlayacamm..
Sloganım; "bizde seni seviyorum denmez kitap hediye edilir" bol bol kitap hediye eden arkadaşlarınızın olması dileği ile..!
Paulo'yu "Elif" ile tanıdım. Iyi ki tanıdım da bu kitapta beni çeken bir paragraf oldu o da şudur: "Şu an sadece sarılmaya ihtiyacım var" dedim ona
"İnsanlık kadar eski olan bu hareket iki vücudun kavusmasindan çok daha fazlasını ifade eder"
Sarılmanın anlamı şudur: sende bir tehlike sezmiyorum, yanında olmaktan korkmuyorum, rahatlıyorum, kendimi yuvada hissediyorum, beni koruyan ve anlayan birisi var. Bizde birine isteyerek her sarıldığımız da ömrümüzün bir gün uzadigina inanıyoruz lütfen bana kocaman sarıl" oldu. Sarılmak çok kıymetli benim için ve ancak bu kadar güzel ifade edilebilir.
Kitapta ara ara başa döndüm bazı yerlerde olayı anlamadim. Ama yinede tadi damağımda kaldı.
Bu kitabı elimde gören herkes neden adı ELİF diye aslında çok haklılar. Bir Türk ismi olmasina rağmen hiç ülkemize ilgi bir veri bulmadım. Kitabın Türkiye ile alakası olmadığını görmek bir hayal kırıklığıydı. Hilal bir Türk kızı. Ancak bu karakter Türk olmasa da olurdu diyebiliriz. Çünkü Türk olmak ile ilgili hiçbir özellik barındırmazken, tam aksi şeyler mevcut.
Kitap cidden çok güzel idi.
Kitapta denildiği gibi hayat bir istasyon değil bir trendir. O yüzden bu kitapta hep bir ilerleme mevcuttu.
Tavsiye eder miyim. TABİKİ DE EVETTTT
KITAPLA KALIN SEVGILI ucretsizkitap.com.tr AILESI
Selam arkadaşlar
Paulo Coelho ELİF..
.
Yazarı on bir dakika kitabıyla tanımıştım ve kalemini çok beğenip simyacı ile devam etmiştim. Brezilyalı yazara güvendiğimden kitabın adı da benim adım olunca alıp okudum fakat malesef beğenemedim..
Bu kitap da baş kahraman yazarın kendisi.. Tükenmişlik sendromu yaşayan yazar bir yolculuğa çıkıp faklı bakış açıları keşfetmek ister. Ve J'nin tavsiyesine uyup Rusya'ya yolculuğa çıkar.. Yol boyu bir tao ustası, Rus yayıncı ve Türk kızı Hilal o'na eşlik eder.
.
Kitapta yazarın kendinden çokça küçük olan Hilal ile flörtöz hareketleri, ve Türk kızı olduğu halde Türk kültürü ile ilgili hiçbir şey konuşmamaları, zaman zaman mistik kavramlar ile açıkladığı elif olgusuna ulaşıp ulaşmadığı konusunda ulaştığını söylese de neye ulaştığını anlayamadım. Şöyle ki ne aradığını da anlatamadığını düşünüyorum. Tren yolculuğu boyunca yaşanılan sıradan olayları anlattığı, 245 sayfalık kitap da Elif ile ilgili pek bir anlatım bulamadığım bir eser oldu.
Tabi ki her yazarın her kitabı muazzam olamaz... Ama en azından kendi ülkesinde yayınlanıp takdir toplamamış bir kitabın Türkiye'de basılmasına gerek yoktu.
.
.
Canım arkadaşım
ın kırmızı kapaklı kitap okuma #challenge için seçtim.
.
#bookblogger #paulocoelhoelif #instagood #photooftheday #flatlaystyle #vscocam #likesforlike #tea #bookshelf #kitapanalizi #kitapyorumu