Veronika Ölmek İstiyor Kitap Bilgileri
Yazar: Paulo Coelho
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 7 dk.
Sayfa Sayısı: 216
Basım Tarihi: Kasım 2020
İlk Yayın Tarihi: 1998
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: Portekizce
ISBN: 9789750730153
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Veronika Ölmek İstiyor Kitap Tanıtımı
“Paulo Coelho’nun ustalığı, herkese seslenebilmesinden kaynaklanıyor. Sevecen ama etkili bir öğretmen. Kitapları tüm dünyada 100 milyon satmış olan Coelho’nun şaşırtıcı çekiciliğinin nedeni de bu olsa gerek.”
Dana Goodyear, The New Yorker
Veronika her istediğine sahip görünen, renkli bir yaşam süren, yakışıklı erkeklerle gezip tozan genç bir kadın olmasına karşın mutlu değildir. Yaşamında bir şeylerin eksikliğini hissetmektedir. Başarısız bir intihar girişiminin ardından, kendini bir akıl hastanesinde bulur. Üstelik çok kısa bir ömrü kaldığını öğrenir. Zaten ölmek isteyen Veronika bu süreçte, başka dünyaların insanlarını tanırken kendi kimliğini de keşfetmeye başlar…
Paulo Coelho’nun ülkemize yakın bir coğrafyada, Bosna ve Slovenya’da geçen Veronika Ölmek İstiyor adlı romanı, varoluşumuzun her dakikasına yaşam ile ölüm arasında bir seçim olarak yaklaşıyor. Toplumun alışılmış kalıplarının dışına çıkan, farklı düşünceleri yüzünden önyargıları göğüslemek zorunda kalan insanları anlatıyor.
Veronika Ölmek İstiyor Kitaptan Alıntılar
1. "İnsan hiçbir şeye alışmamalı."
2. ""
İnsan,
hiçbir şeye alışmamalı.
""
3. ""Dünyanın bütün dağlarında, ormanlarında, bîr tek yaprağı bile bir başkasının tıpkısı olarak yaratmamıştır Tanrı. Oysa siz farklı olmayı delilik sayıyorsunuz.""
4. "İnsan hiçbir şeye alışmamalı."
5. "" En iyisi hukuk okumak, geleceğini garantiye alacak meslek bu.""
6. "... Ona ceketimi verme önerimi reddetti. Belki de onun dünyasında mevsim yazdı."
7. "Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir."
8. ""Kendi dünyasında yaşayan herkes delidir. Şizofrenler, psikopatlar, manyaklar. Yani başkalarından farklı olanlar.""
9. "“Geçecek dedi kendi kendine.
Dün geçti ya…”"
10. "Kimsenin kimseyi yargılayacak durumu yok..."
11. "Gözlerinde bir soru vardı: Yapıtlarıyla kuşaklar boyu insanları etkilemiş olan o deli bestecilerin renkleri, sancıları, acıları ve mutluluklarıyla ruhumu dolduracak yeni bir parçayı ne zaman çalacaksın?"
12. "•
“İnsan hiçbir şeye alışmamalı…”"
13. "“İnsan hiçbir şeye alışmamalı…”"
14. "“İnsanlar farklı olmaktan neden bu kadar korkarlar?”"
15. "İlk aşklar belki hiç unutulmaz ama mutlaka sona erer."
Veronika Ölmek İstiyor Kitap İncelemeleri
Paulo coelho'nun okuduğum ikinci eseri kesinlikle okunmaya değer bir kitap.
Kulağa ürkütücü gelen başlık bu kitap birçok kişiyi uzaklaştırabilir ancak kitabı açıp ona bir şans verdiğiniz zaman zihinsel sağlık ve yaşam üzerine yeni bir bakış açısı ortaya çıkarabilir.
, 20'li yaşlarda güzel bir kız olan Veronika'nın hayatının tekrarlayan sıkıcı rutini içinde intihar etmeye karar vermesi ve sonunda onu bir akıl hastanesine kapatmasının hikayesi etrafında dönen gerçekçi bir kurgu kitaptır .
, bugün insan türünün çoğunluğunun yaşadığı en yaygın Psikolojik konuya değiniyor, monoton yaşamın neden olduğu depresyon.
, bu kitapta monoton bir hayat yaşama sorununun ciddiyetini açıklıyor. Psikiyatristin Veronika üzerinde hayatını yeniden düşünmesini ve hayatını tekrar seviyormuş gibi hissetmesini sağlayan bir "yalan hilesi" kullanma şekli şaşırtıcıdır.
, tekrarlayan yaşamın neden olduğu hastanın psikolojik sorununu tedavi etmek için ilaç olarak “ölüm bilinci” ifadesi çok gerçek ve ikna edicidir.
Kısacası bu kitap , hayatta dengesini kaybeden ve hüsrana uğrayan kişiler için kesinlikle bir ilaç işlevi görecektir. Deliliğin anlamını sorgulayan ve hayat oyununun bir parçası olarak en büyük anları etkilemeye çalışan tüm olumsuz faktörleri bir kenara bırakarak hayatın her anından keyif alınması gerektiği mesajını okuyucuya veren dokunaklı ve ateş saçan bir kitap . Bu kitap, hayatın güzelliğini ve aşırı heyecana yer vererek ve hayatta biraz boşluk hissederek, aşırı düşüncelerimizle nasıl yok edildiğini anlatıyor. Kesinlikle okumanızi tavsiye ederim.
Genç, güzel, zeki Veronika hayatının sıkıcı, rutinden çıkmayan bir hayat olduğunu düşünüyor, artık hayatta yapmak istediği bir şey olmadığına karar vererek intihar girişiminde bulunuyor. Gözlerini açtığında kendini bir hastanede buluyor ve kitapta hastanede geçen yaklaşık bir haftalık süreç anlatılıyor. Kitabı okuduğumda içerisinin (akıl hastanesi) dışarıdan çok da farklı olmadığına ikna oldum. Normal olmak adına kendimizden vazgeçmenin bedeli oldukça ağır, bunu kitap bize çok güzel anlatmış. Normal olmak nedir, neden kendi olabilme cesareti olana deli deriz, neden içimizden geldiği gibi davranmaktan korkarız? Kitabı okurken bu gibi sorular hücum etti aklıma. Ölümü yanımızda hissedene dek ölümden korkmayız. Veronika'nın da yaşam isteği ölümü baş ucunda hissedince canlanıyor. Hepimiz gibi.. Benim her gün okumak için sabırsızlanıp sayfalarını hızlı hızlı çevirdiğim, keyifle okuyup kısa sürede bitirdiğim bir kitap oldu. Özellikle psikobiyografi seviyorsanız daha da zevkle okuyacağınıza eminim. Her sayfasında düşündüren ve hem bireysel hem de toplumsal hayatın gerçekliğini, karakterlerin yaşadığı psikolojik değişimlerden anlatan Paulo Coelho ustaca bir işçilik çıkarmış bu kitabında. Son olarak kitaptan sevdiğim bir alıntıyla tamamlamak istedim incelememi; ‘’İntihar etmek zeka işidir. Sıradan insanlar sıradan şekilde hayatlarına son verirler. Sanki hiç var olmamış gibi geldikleri gibi giderler. Kim bilir, belki böylesi daha iyidir…’’
Hayata karşı hissizleştiğimiz anlar o kadar fazla ki.. Her şeyden çok sıkıldığımız,günlerin birbirinin aynısı olduğunu hissettiğimiz, sadece yaşamak için yaşadığımız zamanlar mesela. Bitsin her şey, kurtulayım istersiniz.. Herşey o kadar basitleşiyor ki bazen bize verilen bu ömür artık değerli gelmiyor ve her şey anlamını yitiriyor..
Veronika da ölmek istiyor ama başaramayınca kendini bir akıl hastanesinde buluyor. Doktoru ona bir haftalık ömrünün kaldığını söylüyor. Ölümü beklerken orada kurduğu arkadaşlıklar ve küçüklüğünden beri çok sevdiği piyano yaşama arzusunu arttırıyor.O da bu yüzden sahip olduğu bu kısacık zamanı hayatında hiç yapmadığı şekilde "istediği" gibi geçirmek istiyor .Tanıdıkça kendini daha çok seviyor. Veronika kaçmak isteyen bir insandan mücadele etmek isteyen bir insana dönüşüyor. Bu hikayesiyle bize de ışık tutuyor aslında.Bir çiçeğe, bir kelebeğe ve hatta bir damla suya bakarken bile yaşadığımız her saniye için mutluluk duymayı öğretiyor bizlere. Okuduktan sonra kendiniz olmayı öğreneceksiniz ve inanın bana bu çok hoşunuza gidecek.
Yaşadığımız her anın kıymetli olabilmesi için illa öleceğimiz günü bilmemiz mi lazım? O yüzden hep yaşama sevinciyle kalın.İçinizden neyi nasıl yapmak geliyorsa öyle yapın. Umutlarınız ve hayalleriniz hiiiç tükenmesin.
Paulo Coelho'nun Simyacı adlı eserinden sonra okumuş olduğum, 1998 yılında yazılan eseri.. Başta biraz sıkılsam da sonrası çok akıcı ve etkileyiciydi..
Veronika isimli bir amacı, bir umudu olmayan 24 yaşında genç bir kızın hayatı sorgulaması ve bu sorgu sonucu da yapacağı her şeyi yaptığı yargısına varmasıyla birlikte intihar etmesiyle başlıyor. İntihar girişimi başarısız olan Veronika bir hastanede uyanıyor ve her ne kadar başarısız olsa da sadece bir haftalık ömrünün kaldığını öğreniyor. Veronika’yı akıl hastanesine gönderiyorlar. Hikaye bu fikir üzerinden şekilleniyor. Veronika’nın ömrünün son bir haftasını ve bu haftadan sonraki birkaç günü okuyoruz. Veronika, artık birkaç gün içinde kapısını çalacak olan ölümü beklemeye koyuluyor ve bu sırada da kaybedeceğini bildiği şeyin kıymetlenmesi paradoksu ile baş başa kalıyor. Bizler, Veronika ile birlikte, ilk başlarda yaşamın anlamsız olduğu vb. fikirler ile karşı karşıya kalırken ardından, ölümün hemen yanımızda olduğunu hissetmemizle ne yaparız, nasıl yaşarız sorularını sormaya başlıyoruz. Nispeten sürpriz bir son ile biten eser, okurken bize karanlık bir hava sunuyor. Peki bu karanlık bize kitabın sonunda gece mi yoksa şafak mı getiriyor bunu okuyacak kimseler için dilemmada bırakmak istiyorum. Benim için hızlıca okunabilecek, kaliteli çıkarımlarda bulunabileceğiniz bir eser.
Okuduğunuz için teşekkürler.
"Her güne uyanmak bir mucizedir"
Yaklaşık bir buçuk iki aylık kitap anlamama evresini atlatmama vesile olan bu kitap hakkında ufak tefek bir şeyler karalamak istiyorum.
Öncelikle şunu söylemeliyim , Paulo Coelho bulunduğu ülke ve yaşam koşullarının ötesinde bir yazar,yazarı ilk olarak Simyacı ile tanımış ve etkilenmiştim. Fakat Veronika ölmek istiyor bende apayrı bir tesir bıraktı.Deliliği onun deyimiyle toplumla birlikte hareket etmeyen insan davranışlarını , ruh hallerini, toplumun gözünde normal sayılamayacak davranışlar gösteren bir genç kızın öyküsünü öyle güzel bir hikaye çerçevesinde bize sunmuş ki okuyup etkilenmeyecek , kendi davranışlarını , çevresel faktörleri sorgulamayacak pek az insan vardır.
Veronika aslında ölmek istemiyor, toplum onun ölmesini istiyor. Günlük yaşamın sıradanlığını, her gün aynı yüzlerin umarsızca dümdüz yaşayışını, kendilerinden farklı düşüncelere sahip insanları ötekileştirip toplum dedikleri olgunun dışında bırakmaya çalışmalarını, esasında her insanın zaman zaman farkına varıpta kimimizin görmezden geldiği detayları irdelemiş yazarımız ve bunu öyle akıl dolu bir şekilde yansıtmış ki beni epey etkiledi. Mutlaka tavsiye edebileceğim ve gerek kendi yaşantımda gerek bulunduğum çevrede tavsiyelerine ihtiyaç duyabileceğim türden bu kitaba kesinlikle tam puan veriyor,okumak isteyen arkadaşlara şimdiden keyifli yolculuklar diliyorum.