Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı Kitap Bilgileri
Yazar: Ferit Edgü
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 7 dk.
Sayfa Sayısı: 110
Basım Tarihi: Ocak 2017
İlk Yayın Tarihi: 1988
Yayınevi: Sel Yayıncılık
ISBN: 9789755705989
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı Kitap Tanıtımı
Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, yalnızlığın romanı, dostluk özleminin, iyi insan özleminin romanı.
Ferit Edgü, Çakır’ı anlatırken, su yolunda kırılan testileri anlatırken, hepimizin yalnızlığını, hepimizin dostluk özlemini dile getiriyor. Şu iyice bunaldığımız koşullarda... Ve yalnızlığa, dostluğa, iyiliğe denk düşen bir anlatımla... Bir de bakıyorsunuz... Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı, günümüz Türkiyesi’nin gayriinsanileşmiş durumunun izdüşümü oluvermiş...’
Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı Kitaptan Alıntılar
1. "Başkalarına da anlatıyor musun?
“-Başkaları anlamıyorlar ki.“"
2. "Üzülüyorum.
-Kime?
Herkese."
3. "“Başka şeyler yazıyordum ama kafamın bir köşesinde hep o vardı.”"
4. "“Aştığımı sandığımda yanılmış olduğumu gördüm.”"
5. "Yaşamaktan yorulanları sev"
6. "Bizim çaresizliğimizin çaresi yoktur."
7. "Mezar taşında, ince güzel bir talik yazıyla,
“Hiç gün görmedi.”
-Ruhuna Fatiha"
8. ""Yaşamaktan yorulanları sev...""
9. "“Koşmadan yorulanları sevmem.Sen daha yolun başındaydın.Yolun başında yoruldun.Defol!”"
10. "“Yaşamaktan yorulanları sev.”"
11. "“İnsanoğlu kokuyor, diye mırıldandı — leş gibi.”"
12. "Hiç kimse, ne ölü, ne diri, elimden tutmadı. Zaten bunu ben de istemedim…"
13. "Eğer yalnız yaşamaya alışırsan, korkulacak bir şey yoktur."
14. "“O da biliyordu bizim çaresizliğimizin çaresi yoktur.”"
15. "Tanrı herkesi kör, topal, kambur yapmadığı gibi, şair ve yazar da yapmıyordu."
Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı Kitap İncelemeleri
Ferid Edgü ile tanışma kitabım oldu. Ben Alfa yayınlarından okudum. Kitap, toplamda iki öyküden oluşuyor. Bu öyküler de kendi içinde kısa kısa bölümlere ayrılmış. 125 sayfalık bir kitap ama toplamda ancak 75 sayfa çünkü çok boş ya da yarım boş sayfalar var.
Ferid Edgü’nün farklı bir tarzı var en azından bu kitap için. İlk öykümüz Çakırın Öyküsü. Bu öyküde yazar, etrafındaki her şeyi seven, yalnız bir adamı anlatıyor. Yalnız bu anlatı fotoğraflar üzerinden. Hani bir fotoğraf birçok şeyi anlatır ya bazen, yorum yaptırır o an için. Fotoğraftaki kişiler, nesneler, duygu durumları…. Bir filmin bir sahnesi gibidir bir fotoğraf, ya da bir ömrün anlık aynaları. Hatta fotoğrafta olmayanı da hayal edip yorumluyor yazar. Bunları okurken fotoğraflar benim de gözümün önünde canlandı. İşte böyle düşünmüş yazar da. Birbirinin devamı olan fotoğraflar üzerinden anlatıyor bu yalnız kahramanı. Kendince bir yaşam kurmasını başarmış ender kişilerdendi diyor kahraman için.
İkinci öykü Su Testileri. Bu öyküde de yazar birlikte gibi görünen ama her biri kendi içinde yalnız kahramanlar yaratmış. Olaylar farklı karakterlerin gözünden ayrı ayrı anlatılıyor. Bir seri cinayetler öyküsü bu ve ilginç bir şekilde ilk öyküyle de bağlantı kurmuş yazar.
Yazarı çok merak ediyordum ama benim için çok doyurucu bir eser olmadı ama belki de yanlış bir kitabıyla başladım diye düşünüyorum. Onun için Hakkari’de Bir Mevsim’i de okuyacağım. Mutlaka okunması gereken bir kitap değil bence arkadaşlar.