Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ahmet Cemal Alıntıları & En Çok Okunan Sözleri

Ahmet Cemal En Beğenilen Sözleri



1. "Çünkü sevmek ve insana insanca davranmak, kuram değil eylem işidir."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



2. "Okumak için zaman bulunmaz fakat yaratılır."


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



3. "Bir başka zamana kadar, hoşça kal ."


- Dokunmak



4. "… gözlerinin yosun yeşilinde titrerken."


- Dokunmak



5. ""Zaten hep böyle oldu. Benim kendime yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi.""


- Kıyıda Yaşamak



6. "İnsan ne yaradır, ne değildir, bunu hemen ilk sıyrıklarla öğrenemiyor."


- Dokunmak



7. ""İnsanın en kendisi olduğu çağlar bence çocukluk çağlarıdır. Toplumun saçma değer yargılarının sizi ezmediği, kendiniz olarak yaptığınız davranışların yargılanmadığı, maskelerden arınmış çocukluk yılları. İnsan doğduğunda bir melek misali uçmayı bilir. Hayal kurmanın sınırsızlığının tadına varır. Fakat büyüdükçe, bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde sahip olduğu kanatları budanır. Bunu önce aile yapar, daha sonraları ise ailesinin içinde yetişmiş olduğu toplum. İlerdeki çağlarda öyle bir an gelir ki, budanmış kanatlarla uçamaz olur insan, toplumun sürü psikolojisine ayak uydurmuş hayatın keşmekeşi içerisinde içindeki o eşsiz 'ben'i unutmuştur. İçindeki oyun oynamak isteyen çocuğun sesi çok uzaklardan gelmektedir artık...""


- İnsana Dönmek



8. "Ta içimdesin.
Yalnızca şehvetin anahtarlarının hiçbir zaman açamayacağı kapılardan girmişsin bana."


- Kıyıda Yaşamak



9. "“İnsanlar hazıra alıştılar, her şeyin –aşk da dahil– hazırını kullanıyorlar...''"


- Kıyıda Yaşamak



10. "Kimi belgeleri ve resimleri saklayıp sanki seni eskit­mek, sararıp soldurtmak, böylece de -hani, olur ya!­ gerçekten öldüğüne inanmak istedim.
Gel gelelim olmadı."


- Dokunmak



11. "Gördükten sonra hemen unu­tabileceğim bir yüz değil."


- Dokunmak



12. "Sivas'ta işlenen cinayetlere, inançlarımız ve dünya görüşlerimiz ne olursa olsun, sırf cinayet oldukları için karşı çıkma konusunda bile birleşebilmiş değiliz."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



13. "Çünkü biz , bu geceye nicedir hazırdık.
Ve kim bilir kaç hüzün önce yazılmış öyküleri ikimiz de çoktan okumuştuk."


- Kıyıda Yaşamak



14. "Gerçek anlamdaki yaratıcılık, geniş ölçüde bir kendine rağmen'liği de içermiyor muydu?"


- Dokunmak



15. ""Sizin yaşadım dedikleriniz, benim hayatımın yanında ancak birer dipnotu olabilir!""


- Dokunmak



16. ""Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir. ""


- Dokunmak



17. "***

Hayatın tek çözümü, onu yaşayabilmektir.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



18. ""Gerçeği değiştiremeyiz, öyleyse gerçeğe bakan gözleri değiştirelim,""


- Dokunmak



19. "Ve şimdi, yılların ardından, anlıyorum ki taşındığım her evde aynı odayı kurmuşum."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



20. "Laik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Sivas kentinde ise bir otelde tam 37 kişi, Tanrı adını her ağızlarına alışları Tanrı'ya yönelik yeni bir sövgüden başka bir şey olmayan katiller tarafından diri diri yakıldı."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



21. ""Çünkü resim, fotoğraf gibi değil. Fotoğraf gibi yalan söylemeye kalkışmaz. Resim yaşananların süzülmüş halidir...""


- Dokunmak



22. "Biliyor musun, bir yangındın benim için!
Ne var ki bu yangının ateşini bir mum alevi kadar bile koruyamadın!"


- Dokunmak



23. "Belki de ölmüşüzdür yolun bir yerinde, Ama öyle olmuş olsa bile, henüz farkında değiliz. Ölmemiş gibi yapıyoruz. Kendimize asla ölmüş gözüyle bakmıyoruz. Belki bütün yaptığımız, boyutlarını çoktandır hesaplayamadığımız bir mezarın derinliklerinde köşe kapmaca oynamaktan ibaret."


- Kıyıda Yaşamak



24. ""Düşlerine layık olmayı bil..." demiş şair."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



25. "***

Sizin yaşadım dedikleriniz, benim hayatımın yanında ancak birer dipnotu olabilir!

***"


- Dokunmak



26. "Aşk, özlemini hep içinde taşıdığı bir iklim olmuştu."


- Dokunmak



27. "Yaşamımda geç kalmış, ama dinlemeye doyamadığım bir masal gibiydi."


- Dokunmak



28. ""Bu gece bu kent, benden de tenha...""


- Dokunmak



29. "'Seni herhalde yaşamak kadar seviyorum, ya da yaşamayı senmişçesine sevebilirim...'"


- Dokunmak



30. "'Seni herhalde yaşamak kadar seviyorum, ya da yaşamayı senmişçesine sevebilirim...'"


- Dokunmak



31. "“Seni herhalde yaşamak kadar seviyorum, ya da yaşamayı ancak senmişçesine sevebilirim...”"


- Dokunmak



32. "***

Hangi duygularla evime dönersem döneyim, duvarlar dolusu dost hep beni bekliyordu.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



33. "Zamandan nelerin silinemeyeceğini çok iyi anladım.
Neleri sonuna kadar taşımak zorunda olduğumuzu sonradan ben de anladım."


- Dokunmak



34. "Öncesiz ve sonrasız bir hüzün."


- Dokunmak



35. "***

Herhangi bir dili biliyor sayılabilmeniz için, o dilde düşünebiliyor olmanız gerekir; düşünemediğiniz sürece, o dili henüz bilmiyorsunuz demektir.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



36. "Elbet bu kentteydim.
Bir başkası oldu mu hiç?
Kaçışlar bile kurtaramadı."


- Kıyıda Yaşamak



37. "''...ben senin gösterdiğin sularda demirlemiştim.''"


- Kıyıda Yaşamak



38. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime
yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



39. "Geçti gitti işte. Hepsi geçip gitti.
Bunların hepsi, bir resmin parçaları gibi.
Resmin aslını bilen kalmadığından, parçalar da hiç birleştirilemeyecek."


- Dokunmak



40. "***

Özgürlük de öğrenilmesi gereken bir şeydir.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



41. "Sen ise bir yerlerde hep kalmışsın.
Seni seviyordum.
Seviyorum."


- Dokunmak



42. ""Tek başıma bırakmayın beni o acımasız beş dakikalık yalnızlıklarımla.""


- Kıyıda Yaşamak



43. ""Hangisi benim gerçek yaşamım? Düşlerimdeki mi, yoksa sabahla akşam arasına sıkışıp kalan zaman parçaları mı?""


- Dokunmak



44. "İç dünyasında bütün umutlara, yaşamanın ve ölmenin her türlüsüne yer vardı."


- Dokunmak



45. ""Bütün çevren sevgisiz kalsa, sen yine de sevgiyi yoktan var edip herkese paylaştırırsın...""


- Dokunmak



46. "Ben de babamla, ancak o öldükten sonra tanışabildim. Hem de çok sonra."


- Dokunmak



47. "Sen ve Ben, nasıl aşacağız o yalnızlığı?"


- Dokunmak



48. "Ben, birlikte nefret etmek için değil, birlikte sevmek için geldim bu dünyaya"


- Dokunmak



49. "Zaman oluyor, hâlâ çok üşüyorum.
Sadece insan sıcaklığıyla geçen bir üşüme."


- Dokunmak



50. ""Evet.
Ben tam olarak adlandıramıyorum.
Yitirmek ya da her ne ise, o hep olur.
Beraber olanlar, zamanı geldiğinde artık bir arada olamazlar...""


- Dokunmak



51. ""Hangi onurlu ilişki, sadakayla yaşamaya razı olabilir?""


- Kıyıda Yaşamak



52. "***

En yoğun düşlenen yaşam, en gerçek yaşam değil midir?

***"


- Dokunmak



53. "***

Hayatın kendisini, hayatın anlamından daha çok sevmek gerek.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



54. "***

Yaşadığımız yıllarda pusulasını şaşırmış aydınlar öylesine çok ki elini sallasan ellisi, saçını sallasan teklisi.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



55. "Yaşanmamış zamanlarla örülü, dev bir boşluk."


- Kıyıda Yaşamak



56. "Yaşanmamış zamanlarımın denizinde yaşanmışlık peşindeydim. Boşluk, bu yüzden."


- Kıyıda Yaşamak



57. ""Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir."


- Dokunmak



58. "Artık neredeyse bir sızı kalmadı içimde.
O yıllara ait çok büyük, sanki buzdağlarının içinden geçen bir boşluk var yalnızca, o kadar.
Bu boşluk kafamdan ve yüreğimden hiç çıkmadı."


- Dokunmak



59. ""Ben birlikte nefret etmek için değil, birlikte sevmek için geldim bu dünyaya.""


- Dokunmak



60. "Üzerinde düşünülmemiş bir hayat, yaşanmaya değer bir hayat değildir!"


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



61. ""Ben birlikte nefret etmek için değil, birlikte sevmek için geldim bu dünyaya.""


- Dokunmak



62. "***

İnsanların önemli bir bölümünün kimsesiz yaşayamaması gibi, ben de kitapsız odalarda asla yaşayamıyorum.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



63. "Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir."


- Dokunmak



64. ""Bu çok güzel bir resim..."
"Çeken, çok güzeldi. O yüzden saklıyorum.""


- Dokunmak



65. "Sen ve Ben, nasıl aşacağız o yalnızlığı?"


- Dokunmak



66. ""Daha çok yaşamanın ne anlama geldiği sorusunu yanıtlamayı, siz yaşayanlara bırakıyorum...""


- Dokunmak



67. "***

İnsanlar savaşa savaş açmadıkları sürece, hiçbir şey savaşları ortadan kaldıramayacaktır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



68. "Belki de ölmüşüzdür yolun bir yerinde.
Ama öyle olmuş olsa bile, henüz ayırdına varmış değiliz.
Ölmemiş gibi yapıyoruz.
Kendimize ölmüş gözüyle bakmıyoruz."


- Dokunmak



69. "Yangınını da alıp gideceksin.
Bu yolculuktan da geriye sadece küller kalacak."


- Dokunmak



70. "Ölmezden birkaç saat önce yüzüme uzun uzun bakıp, "Biliyorum," demiştin, "biliyorum yaşadığın sürece kimseyi beni sevdiğin kadar sevmeyeceğini ve beni kendinde hep var etmek isteyeceğini."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



71. "Belki de ölmüşüzdür yolun bir yerinde.
Ama öyle olmuş olsa bile, henüz ayırdına varmış değiliz.
Ölmemiş gibi yapıyoruz.
Kendimize ölmüş gözüyle bakmıyoruz."


- Dokunmak



72. "Yangınını da alıp gideceksin.
Bu yolculuktan da geriye sadece küller kalacak."


- Dokunmak



73. "Çünkü her gecenin ortasında mavi denizlere açılamıyoruz.
Açıldığımız her denizde gönlümüzce vurgun yiyemiyoruz."


- Dokunmak



74. "Para borcundan değil, insanlık ve sevgi borcundan, öyle borçları ödeyememekten korkmak bunu da siz mi öğretmiştiniz bana?"


- Dokunmak



75. "Kesinlikle bildiğim tek bir şey var: Aşkı, tutkuyu, sevgiyi hiç oynamadım."


- Kıyıda Yaşamak



76. ""En yoğun düşlenen yaşam, en gerçek yaşam değil midir?""


- Dokunmak



77. ""...istediğim gibi bakabildiğimi algıladığım an, benim de kendime göre bir mutluluğum oluyor elbet ... ""


- Dokunmak



78. ""Bütün özgürler gibi yalnız ve bütün yalnızlar gibi özgür ... ""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



79. "Yaşamaktan yorgun düştüğün oluyor mu?"


- Kıyıda Yaşamak



80. ""Bütün özgürler gibi yalnız ve bütün yalnızlar gibi özgür ... ""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



81. "***

Ümmetler, milletler kolay anlaşamaz, ama halklar anlaşır. Halk her yerde halktır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



82. "***

Sağlam veriler, günümüzde Türk insanının kendi dilinin yaklaşık yetmiş beş bin sözcükle dev dağarcığı içerisinden günlük yaşamda sadece iki-üç yüz sözcükle idare ettiğini ortaya koyuyor.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



83. ""Bu horlanmış cehennemi
gençliğimin bahçesinden kopardım...""


- Dokunmak



84. ""Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir ev­rendir." L. Durrell"


- Dokunmak



85. ""Zor durumdaki bir insanla romanda karşılaşmak, okuyana sorumluluk yüklemez. Karşınızda İNSAN varsa eğer ve o yardıma muhtaçsa bu durum, kendi vicdanınızın görüntüsünün nahoş bir aynadan ani yansımasına da dönüşebilir.""


- Kıyıda Yaşamak



86. "Dokunulamayan kusursuz güzellik, idamdır."


- Dokunmak



87. ""Hayatın tek çözümü, onu yaşayabilmektir.""


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



88. "Bir insan üzerine kaç düş kurulursa, o insan bir o kadar çoğaltılmış, onu yitirme olasılığı da azaltılmış olur. Çünkü o zaman kendisine ilişkin bütün düşleri kırıp parçalamaya o insanın gücü bile yetmez..."


- Dokunmak



89. "Oysa anıların yaşayan kişi açısından asıl değerli ve önemli yanı, zamanın akışı içerisinde özgürce hep yeniden yoğrulabilmeleridir.
Tıpkı toprağı yoğurarak bir şeyler yapmak gibi.
Şimdi nasıl yaşanmış olmaları isteniyorsa, öyle olmuş gibi anımsanmaları."


- Dokunmak



90. "Kimi belgeleri ve resimleri saklayıp sanki seni eskitmek,
sarartıp soldurmak, böylece de hani olur ya, gerçekten öldüğüne inanmak istedim."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



91. ""Hayatın tek çözümü, onu yaşayabilmektir.""


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



92. "***

Gereksizdir edebiyat; hep ölümle, zorbalıkla ve kölelikle dolu bir dünyada şiir, boşunadır!

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



93. "***

Hani sıklıkla hatırlatırsınız ya, “Üzerinde düşünülmeyen bir hayat, yaşanmaya değer bir hayat değildir,” diye.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



94. "Ama ben, sevmeden de yaşayamazdım..."


- Dokunmak



95. ""Tuhaf mı tuhaf bir çalışma alanıdır şu felsefe denen şey; çok kez bir sis bürümüştür ortalığı. Değil yolu arada bir felsefeye düşenler , filozoflar bile sık sık önünü göremezler...""


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



96. ""Belki ileride bir gün, her şeye yeniden başlarız ... ""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



97. ""Belki ileride bir gün, her şeye yeniden başlarız ... ""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



98. "***

Halk, ümmet ve millet kavramlarından daha ileri bir kavramdır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



99. "Aradan çok savaş geçti."


- Dokunmak



100. ""Gerçeği değiştiremeyiz, öyleyse gerçeğe bakan gözleri değiştirelim.""


- Dokunmak



101. "Bildiğim tek şey var.
Sende yaşamış olmaktan pişman değilim."


- Dokunmak



102. "... ne kadar çok düş kurulursa , dünya bir o kadar çoğaltılmış , günün birinde dünyasız kalma olasılığı da azaltılmış olur."


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



103. "Rastladın mı hiç bendeki Sen'e.."


- Kıyıda Yaşamak



104. "Hiç yaşamamış olmayı ölümsüzlük sandılar."


- Dokunmak



105. "Hiç yaşamamış olmayı ölümsüzlük sandılar."


- Dokunmak



106. "Şimdi başını kaldırıyorsun.
Gözlerime bakmak için.
Bir daha onlardan hiç ayrılmamak için.
Bir hüzün ve kocaman bir umut var bu bakışlarda."


- Dokunmak



107. "Rastladın mı hiç bendeki Sen'e.."


- Kıyıda Yaşamak



108. "Hiç yaşamamış olmayı ölümsüzlük sandılar."


- Dokunmak



109. "Hiç yaşamamış olmayı ölümsüzlük sandılar."


- Dokunmak



110. "Şimdi başını kaldırıyorsun.
Gözlerime bakmak için.
Bir daha onlardan hiç ayrılmamak için.
Bir hüzün ve kocaman bir umut var bu bakışlarda."


- Dokunmak



111. ""İnsan ne zaman kaybetmiş sayılır?""


- Kıyıda Yaşamak



112. "Belki çoğumuzun yaşamında arkamızdan çok acele toplanmış ve izlerimizin çok çabuk yok edildiği odaların burukluğu vardır."


- Dokunmak



113. "Yaşanamamışlığın cehennemi."


- Dokunmak



114. "Sence hiçbir şey olmak, bir sevginin önünde engel diye düşünülemezdi."


- Dokunmak



115. ""Mustafa Kemal'in cumhuriyetindeki genç kuşaklar , sizin bugünkü yalnızlığınızı hiç yaşamadılar.""


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



116. "Sence hiçbir şey olmak, bir sevginin önünde engel diye düşünülemezdi."


- Dokunmak



117. ""Mustafa Kemal'in cumhuriyetindeki genç kuşaklar , sizin bugünkü yalnızlığınızı hiç yaşamadılar.""


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



118. "Seçtiğimi söylediğim bu yalnızlık, sakın insanlar yüzünden uğranılmış kimi düş kırıklıklarının yol açtığı bir sonuç olmasın; sakın seçtiğimi sandığım, gerçekte sürüklendiğim bir kıyıya benzemesin?"


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



119. ""Çünkü dokunmasını bilen eller, yalnızca gece vakitlerinde uzanır.""


- Kıyıda Yaşamak



120. "İnsanlar!
Bir süreden beri insanlar sorun benim için!"


- Kıyıda Yaşamak



121. "Ötekiler mi?
Hani hep: "Ne derler?" diye düşündüklerimiz..."


- Dokunmak



122. "... onlar hep sürü insanı olmayı yeğleyerek yalnızlığın sorumluluklarından kaçmışlardı."


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



123. "Bir başka zamana kadar, hoşça kal ."


- Dokunmak



124. "***

Hangi nedenle olursa olsun, başkalarının yaşamını umursamama noktasına gelmiş olan insan, kendisi bu durumun bilincinde olmasa bile, artık bütünüyle yaşamın kendisini umursamama noktasına varmıştır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



125. "Yanlış gözlüklerle, üstelik yanlış yerlere bakıp doğruyu
arama alışkanlığından artık kurtulmamız gerekiyor."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



126. "Tam adlandıramıyorum ama, yitirmek ne ise, o hep olur zaten. Beraber olanlar, bir zaman gelir, artık beraber olmazlar..."


- Kıyıda Yaşamak



127. ""Yani ben. Güzellik için değil, kurtuluş için yazan..." diyerek yola çıkacaktır, "...dizelerle bir hayatı kuran ve sona erdiren...""


- Dokunmak



128. "Hayır, kolumu şu anda bırakma.
Bana var gücünle sarıl.
Düşebilirim.
Çıldırabilirim.
Ölebilirim de.
Bırakma beni!"


- Dokunmak



129. ""Ne olacaksan, tam ol; ne olacağına hıç, ama hiç
karışmıyorum, sen bilirsin; fakat olacağını tam ol; bir centilmen, bir pezevenk, mutlak bir ahlakçı, tam bir kopuk, eşi görülmemiş bir serseri, sapına kadar cantilmen..."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



130. "Sanki sonunu göremediğim bir tükeniş, bir dağılma sürecindeyim."


- Kıyıda Yaşamak



131. "Yanlış gözlüklerle, üstelik yanlış yerlere bakıp doğruyu
arama alışkanlığından artık kurtulmamız gerekiyor."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



132. "***

Bunca yanlış hesabın ve yanlış varsayımın egemen olduğu bir dünyada, elbette sadece hayatın anlamı üzerine kafa yorarak zaman yitirmemek gerek.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



133. "***

Bu kadar tepkisiz toplum olur mu?

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



134. "1938'de Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün hemen ardından devlet ve onu yönetenlerin çoğu, "fikri hür, vicdanı hür" kuşaklar yetiştirmek yerine, kazara böyle yetişebilmiş kuşaklara karşı kendilerini koruma kaygısına düştüler.
O zaman, Köy Enstitüleri kapandı
Tercüme bürosu kapandı
Tercüme mecmuası kapandı.
Halkevleri kapandı.
"Anadolu Aydınlanması" son buldu
Kırklı yıllar, "Anadolu Aydınlanması"nın filizlendiği yıllardı.
Ellili yılların başında ise kapısında devletin resmi ya da sivil polisin beklemediği aydın neredeyse kalmamıştı.
Geleceğin aydınlarına yönelik kitlesel kıyımların temeli o yıllarda atıldı.
Kısaca belirtmeye çalıştığım bu yol, "fikri hür, vicdanı hür kuşaklar yetiştirme" idealinden "dindar gençlik yetiştirme" idealine uzanan yoldur."


- Önce Şairleri Yaktılar



135. "Paylaşmadığımız hiçbir şey kalmamış.
Dolayısıyla senden sonra biriyle paylaşabileceğim herhangi bir şey de kalmamış."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



136. ""Biliyorum yaşadığın sürece kimseyi benim kadar sevmeyeceğini ve beni kendinde hep var etmek isteyeceğini.""


- Dokunmak



137. "Paylaşmadığımız hiçbir şey kalmamış.
Dolayısıyla senden sonra biriyle paylaşabileceğim herhangi bir şey de kalmamış."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



138. "***

Gençlerde genel kültür diye bir şey kalmadı; bunun en büyük nedeni, köy enstitülerinin kapanmış olması.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



139. "***

İnsan yaşamı ölçüt olmaktan çıktığından bu yana, artık hiçbir şeyin ölçütü kalmadı.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



140. ""Şimdi öğrendim, adı yaşamamakmış eski kitaplardaki ölümsüzlüğün.""


- Kıyıda Yaşamak



141. "Matbaayı "şeytan icadıdır" diye imparatorluğa sokmayıp, o imparatorluğun halkını üç yüzyıl boyunca kitapsız bırakan, şeyhülislâm fetvasıdır!"


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



142. "Sokrates'in dediği gibi:"Üzerinde düşünülmemiş bir hayat , yaşamaya değer bir hayat değildir!""


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



143. "Gerçekte kitaplarda yazılı peygamberlerin hiçbiri müjdelenmemişti.
İnsanın insana yüzyıllardır müjdelemeye çalıştığı, BİZLERDİK aslında, SEN ve BEN'den günün birinde BİZ yaratmasını başarabilenler.
Evet, bizlerdik müjdelenmiş olanlar ve onca
kutsanmışlığımızın kaynağı, peygamber olmayışımızdı."


- Kıyıda Yaşamak



144. ""SEN ve BEN, nasıl aşacağız o yalnızlığı?""


- Kıyıda Yaşamak



145. "Her gün biraz daha giden sen, neredesin şimdi?
Kimlerlesin?
Duruyor mu hayallerin?
Yaşamaktan yorgun düştüğün oluyor mu? Senin zamanın nasıl ilerliyor?
Kim oldun?
Bir kimliğin var mı?
Yoksa hâlâ tırmanıyor musun?
Kendine ulaşabilme umudun var mı?"


- Kıyıda Yaşamak



146. "Sokrates'in dediği gibi:"Üzerinde düşünülmemiş bir hayat , yaşamaya değer bir hayat değildir!""


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



147. "Gerçekte kitaplarda yazılı peygamberlerin hiçbiri müjdelenmemişti.
İnsanın insana yüzyıllardır müjdelemeye çalıştığı, BİZLERDİK aslında, SEN ve BEN'den günün birinde BİZ yaratmasını başarabilenler.
Evet, bizlerdik müjdelenmiş olanlar ve onca
kutsanmışlığımızın kaynağı, peygamber olmayışımızdı."


- Kıyıda Yaşamak



148. ""SEN ve BEN, nasıl aşacağız o yalnızlığı?""


- Kıyıda Yaşamak



149. "***

İnsan olarak dünyaya gelmiş bir canlının yaşama hakkı, hiçbir nedenle elinden alınamaz ve bu hakkın özüne hiçbir biçimde dokunulamaz.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



150. "***

Batan bir devir, en az farkında olduğu şey yüzünden batar. Çünkü onun farkında olsaydı, batmazdı.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



151. ""Yanlış yola sapanların çoğu, suçu kendilerinde değil fakat saptıkları yolda ararlar."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



152. "Matbaayı 'şeytan icadıdır' diye imparatorluğa sokmayıp, o imparatorluğun halkını üç yüzyıl boyunca kitapsız bırakan, şeyhülislâm fetvasıdır!"


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



153. "Bana var gücünle sarıl.
Düşebilirim .
Çıldırabilirim.
Ölebilirim de.
Bırakma beni!"


- Dokunmak



154. "Zamandan nelerin silinemeyeceğini çok iyi anladım.
Neleri sonuna kadar taşımak zorunda olduğumuzu sonradan ben de anladım.
."


- Dokunmak



155. ""Ben, birlikte nefret etmek için değil, birlikte sevmek için geldim bu dünyaya,""


- Dokunmak



156. "Ama hayır.
Parmaklar çözülecek.
Yangınını da alıp gideceksin.
Bu yolculuktan da geriye sadece küller kalacak."


- Dokunmak



157. "Yaşanmamış zamanlarımın denizinde yaşanmışlık peşindeydim. Boşluk, bu yüzden."


- Kıyıda Yaşamak



158. ""Ben, birlikte nefret etmek için değil, birlikte sevmek için geldim bu dünyaya,""


- Dokunmak



159. ""Sen var ya, / nedense beni hep / senden sormalarından / korkarsın.""


- Kıyıda Yaşamak



160. "***

Bütün kendimi adadıklarım, ömrümce ansızın zenginleşip beni harcadılar.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



161. ""Kendilerine özgü bir kimlik geliştirmekte yetersiz kalmış olanlar, kendilerinden destek de alamayacaklarından, bundan kaynaklanan korkuyla kendilerini olabildiğince sürü içerisinde eritme/salt sürü ile var olabilme yolunu tutarlar. ""


- İnsana Dönmek



162. ""Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkar etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.""


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



163. "Belki de ölmüşüzdür yolun bir yerinde.
Ama öyle olmuş olsa bile, henüz ayırdına varmış değiliz.
Ölmemiş gibi yapıyoruz."


- Dokunmak



164. "Para borcundan değil, insanlık ve sevgi borcundan, öyle borçları ödeyememekten korkmak – bunu da siz mi öğretmiştiniz bana?"


- Dokunmak



165. "Para borcundan değil, insanlık ve sevgi borcundan, öyle borçları ödeyememekten korkmak – bunu da siz mi öğretmiştiniz bana?"


- Dokunmak



166. ""Gerçek anlamdaki yaratıcılık, geniş ölçüde bir kendine rağmen'liği de içermiyor muydu?""


- Kıyıda Yaşamak



167. "***

Okuma eylemi, yazılı kaynaklarla toplumsal belleğin tazelenmesi gibi bir sonuç da doğurur. Okuma eyleminin çok cılız kaldığı toplumların bellekleri, çoğunlukla uyurgezer konumundadır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



168. "***

İnsanları değiştiremezsin.. Sadece onlara sevgi verebilir ve almalarını umut edebilirsin…

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



169. "***

İnsanın insandan sorumlu olmadan yaşamayı yeğlediği bir dünya, artık insanların dünyası olmaktan çıkmaz mı?

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



170. "***

İnsan yaşamı bu toplumda, karşısında “bütün akan suların durduğu” bir ölçüt müdür?

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



171. "***

Yazılı dostlar ihanet nedir bilmezler. Ve onların cömertlikleri de hiçbir insanda olmadığı kadardır. Yaşama, dayanma ve devam etme gücünü bize hiç tükenmeyen bir kaynak gibi sunmayı hep sürdürürler. Yeter ki biz istemeyi bilelim.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



172. "Çünkü sonuçta başkalarının yaşadıklarını kendi yaşamına taklit yoluyla sokan, kendi yerine çoğunlukla bir başkasıymış gibi yaşayan biriydi."


- Dokunmak



173. "Zamandan nelerin silinemeyeceğini çok iyi anladım.
Neleri sonuna kadar taşımak zorunda olduğumuzu sonradan ben de anladım."


- Dokunmak



174. ""Yaşayan bir varlığın günahlı olduğuna inananlar, Tanrı’nın ya günahı yaratacak kadar kötü olabileceğine ya da kusursuz varlık yaratma girişimlerinde çok yanlışlıklar yaptığına inanmak zorundadırlar...""


- Dokunmak



175. "Okur olmak, insanın okuyamadığı bir günü eksik yaşanmış saymasıdır. O gün okuyamamış olmayı, yeri başka hiçbir şeyle doldurulamayacak bir eksiklik diye algılamasıdır."


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



176. "Bütün özgürler gibi yalnız ve bütün yalnızlar gibi özgür..."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



177. ""Gerçek anlamdaki yaratıcılık, geniş ölçüde bir kendine rağmen'liği de içermiyor muydu?""


- Kıyıda Yaşamak



178. "Zamandan nelerin silinemeyeceğini çok iyi anladım.
Neleri sonuna kadar taşımak zorunda olduğumuzu sonradan ben de anladım."


- Dokunmak



179. ""Yaşayan bir varlığın günahlı olduğuna inananlar, Tanrı’nın ya günahı yaratacak kadar kötü olabileceğine ya da kusursuz varlık yaratma girişimlerinde çok yanlışlıklar yaptığına inanmak zorundadırlar...""


- Dokunmak



180. "Yüzüme bakıyorsun.
İkimizde de aynı soru.
Ne yansıyacak Vergilius’un öyküsünden bizim haritamıza?
Sen ve Ben, nasıl aşacağız o yalnızlığı?"


- Dokunmak



181. "Kimi insanın ruhunda bir yüce ateş yanar, ama kimseler gelmez ısınmak için yanına, ve gelip geçenler sadece bacadan çıkan bir parça dumana bakarlar- sonra yollarına giderler."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



182. "***

Aşkı, sevgiyi hazır bir senaryo gibi hep içimde taşıdım. Uygulamaları ne kadar başarısız olursa olsun, hiçbir zaman yırtılıp atılmayacak bir senaryo gibi. Rollere uyan insanların çıkacaklarına hep inanarak.

***"


- Dokunmak



183. "***

Sanat her zaman yalan söylemez mi zaten?" diye sorar Kavafis. "En çok yalan söylediği zaman, en yaratıcı olduğu zaman değil midir?

***"


- Dokunmak



184. "Gezi Parkı'nda toplanan gençliğin hedefleri sadece birkaç ağaç ve binayla sınırlı değildi. Bu gençlik oraya, ellili yılların başından bugüne demokrasi, özgürlük ve eşitlik adına kendisine kuşaklar boyunca gerçek diye benimsetilmeye çalışılmış yüzlerce, binlerce yalanı tasfiye etmek için toplandı. Bugünkü iktidarın bugünün gençliğine artık bugünün ve yarının toplumu gözüyle değil fakat sadece kendisine iman edenlerden oluşacak bir cemaat gözüyle bakmaya kalkışması ise, bardağı taşıran son damla oldu."


- Önce Şairleri Yaktılar



185. "İnsanları "inananlar" ve "inanmayanlar" diye ayırmaya kalkmak ise bir uygarlık ayıbıdır!"


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



186. "Yüzüme bakıyorsun.
İkimizde de aynı soru.
Ne yansıyacak Vergilius’un öyküsünden bizim haritamıza?
Sen ve Ben, nasıl aşacağız o yalnızlığı?"


- Dokunmak



187. "Sonra, günlerden bir gün, hepsi birden yaşamdan kendi paylarına düşenleri, kendilerine pay biçtiklerini alıp gidiverdiler. Buymuş meğer yaşamı paylaşmaktan anladıkları. Kendi paylarını alıp gitmek."


- Kıyıda Yaşamak



188. "Çünkü yaşadıklarının ahlakını savunmaktan aciz korkaklardan, kendi ahlaklarını savunmaları da beklenemezdi."


- Kıyıda Yaşamak



189. "***

Özgürlüğü ve eşitliği hep savunduk- ama kendimizi ve bizden saydıklarımızı hep ötekilerden biraz, çoğu zaman da epeyce, daha özgür ve eşit saymak koşuluyla.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



190. "Bizim asıl gerçekliğimizin özeti ise, belki on yıllardır herhangi bir düşünceyi düşünecek, başka bir deyişle onu yaşamda yürürlüğe koymazdan önce kendi eleştirel aklının süzgecinden geçirip, kendi birikimlerinin potasında yoğuracak bireylerin değil, ama o düşünceye kapıkulu edecek kişilerin yetiştirilmesine ağırlık vermiş oluşumuzdur."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



191. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime
yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



192. "Kesinlikle bildiğim tek bir şey var: Aşkı, tutkuyu, sevgiyi hiç oynamadım."


- Kıyıda Yaşamak



193. "İnsan ne yaradır, ne değildir, bunu hemen ilk sıyrıklarla öğrenemiyor."


- Dokunmak



194. ""Sanat her zaman yalan söylemez mi zaten? En çok yalan söylediği zaman, en yaratıcı olduğu zaman değil midir?""


- Dokunmak



195. "Çünkü yaşadıklarının ahlakını savunmaktan aciz korkaklardan, kendi ahlaklarını savunmaları da beklenemezdi."


- Kıyıda Yaşamak



196. "Bizim asıl gerçekliğimizin özeti ise, belki on yıllardır herhangi bir düşünceyi düşünecek, başka bir deyişle onu yaşamda yürürlüğe koymazdan önce kendi eleştirel aklının süzgecinden geçirip, kendi birikimlerinin potasında yoğuracak bireylerin değil, ama o düşünceye kapıkulu edecek kişilerin yetiştirilmesine ağırlık vermiş oluşumuzdur."


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



197. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime
yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



198. "Kesinlikle bildiğim tek bir şey var: Aşkı, tutkuyu, sevgiyi hiç oynamadım."


- Kıyıda Yaşamak



199. "…ben, kıyının denize kavuştuğu çizginin tam üstündeyim.
Ve en büyük dalgayı bekliyorum."


- Kıyıda Yaşamak



200. "***

Sevgililer günlerinde sevgili olduklarını etrafa göstermek için ortalığa dökülenlerin sevgililiklerini hiçbir zaman inandırıcı bulmadım.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



201. "***

İnsan. Yani aklı sayesinde, doğada kendini aldatma becerisine sahip tek canlı türü.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



202. "***

Bugün, bütün odalarının duvarları kitaplıklarla kaplı bir dairede yaşıyorum. Badana derdim yıllardan beri yok, çünkü duvarların rengi artık çoktandır görünmüyor.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



203. "Düşebilirim.
Çıldırabilirim.
Ölebilirim de.
Bırakma beni!"


- Dokunmak



204. ""Hangisi benim gerçek yaşamım? Düşlerimdeki mi, yoksa sabahla akşam arasına sıkışıp kalan zaman parçaları mı?""


- Dokunmak



205. "Satırlar boyunca nereye varılacağı kesinlikle bilinmeyen bir serüven. Ve çok derinlere inildiğinde, belki de tuhaf bir hüzün arayışı. Durmaksızın değişen içerisinde hiç değişmeyenlere rastlamak tutkusu."


- Dokunmak



206. "İstediğim gibi toparlayamadığımı söylediğimde, hep derede boğulmuş olmakla suçlandım."


- Dokunmak



207. "Oysa anıların yaşayan kişi açısından asıl değerli ve önemli yanı, zamanın akışı içersinde özgürce hep yeniden yoğrulabilmeleridir."


- Dokunmak



208. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



209. "…ben, kıyının denize kavuştuğu çizginin tam üstündeyim.
Ve en büyük dalgayı bekliyorum."


- Kıyıda Yaşamak



210. "Düşebilirim.
Çıldırabilirim.
Ölebilirim de.
Bırakma beni!"


- Dokunmak



211. "" Biraz konyak ve biraz Hamlet, ne dersin?""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



212. "Çocukluk yıllarında, mutsuz bir aile yaşamı içerisindeyken, kendini sık sık mutlu ailelerin mutlu çocukları yerine koymuştu."


- Kıyıda Yaşamak



213. "Benim için yara olanlar, kimilerince bir sıyrık bile değil, ya da tam tersi. Önemli olan, yaraları da herkesin ancak "kendine göre" yaşadığının ya da herkesin yine ancak "kendine göre" yaralanabileceğinin bilincine varabilmek."


- Kıyıda Yaşamak



214. "Okumak için zaman yaratmak, saatleri belli günler ve geceler boyunca göze çarpmayan ya da ziyan edilen zaman parçacıklarının peşine düşüp onları bir zaman örgüsü biçiminde okuma eyleminin buyruğuna vermektir."


- Bizi Yaşatanlar ve Öldürenler



215. "Onu bir daha hiç görmedim.
Oysa adak adayabilirdim bir kez daha görmek için."


- Dokunmak



216. "“Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir.”

L. Durrell"


- Dokunmak



217. "Ve aşk, bize hiç yakışmazdı."


- Dokunmak



218. "Kendi dört duvarının arasına çekilip, insanları bir şeyleri yaşamaya hazır olmayışlarından, her şeyi erteleme alışkanlıklarından ötürü suçlamak kolay iş."


- Dokunmak



219. "" Biraz konyak ve biraz Hamlet, ne dersin?""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



220. "Çocukluk yıllarında, mutsuz bir aile yaşamı içerisindeyken, kendini sık sık mutlu ailelerin mutlu çocukları yerine koymuştu."


- Kıyıda Yaşamak



221. "Benim için yara olanlar, kimilerince bir sıyrık bile değil, ya da tam tersi. Önemli olan, yaraları da herkesin ancak "kendine göre" yaşadığının ya da herkesin yine ancak "kendine göre" yaralanabileceğinin bilincine varabilmek."


- Kıyıda Yaşamak



222. "Şimdi dönüp baktığımda, geçmişte tutkum yüzünden kovulduğum her yerden sessizce uzaklaştığımı, ama giderken, onca kovuluşa karşın, bir yerlere yine de sevgi parçacıkları saklamış olduğumu anımsıyorum.
Kimbilir, belki de bulan olmuştur bazılarını.
Sahi, senin ayağın hiç takılmadı mı o kırıntılara?"


- Kıyıda Yaşamak



223. "***

İnsanlar arasındaki uzun diyaloglar artık kesildi. Ve ikna edilemeyen bir insanın korku aşılaması çok doğaldır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



224. "***

Hiç birey yok mu bu toplumda? Herkes olup bitenlere kızar gibi, ama sonuçta herkes yürüyüp kendi işine bakıyor!

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



225. ""Sevgiden ise hep dikkatle uzak kalıyor.""


- Kıyıda Yaşamak



226. "…siz ve ben, kurtuluşu ve umudu biraz olsun Çehov’da arayabilir miydik dersiniz?"


- Dokunmak



227. ""Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir.""


- Dokunmak



228. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime
yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



229. ""Sizin yaşadım dedikleriniz, benim hayatımın yanında ancak birer dipnotu olabilir!""


- Dokunmak



230. "Sonuçta kendisine, tuttuğu partinin dışında kalan partilerden nefret etme bilincinin aşılandığı bir toplum ise, hiçbir demokrasi sınavından başarıyla çıkamaz."


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



231. "Şiir.
Yaşanamamışlığın cehennemi."


- Dokunmak



232. ""Kendilerine özgü bir kimlik geliştirmekte yetersiz kalmış olanlar, kendilerinden destek de alamayacaklarından, bundan kaynaklanan korkuyla kendilerini olabildiğince sürü içerisinde eritme/salt sürü ile var olabilme yolunu tutarlar. ""


- İnsana Dönmek



233. "Belki çoğumuzun yaşamında arkamızdan çok acele toplanmış ve izlerimizin çok çabuk yok edildiği odaların burukluğu vardır."


- Kıyıda Yaşamak



234. "Şimdi dönüp baktığımda, geçmişte tutkum yüzünden kovulduğum her yerden sessizce uzaklaştığımı, ama giderken, onca kovuluşa karşın, bir yerlere yine de sevgi parçacıkları saklamış olduğumu anımsıyorum.
Kimbilir, belki de bulan olmuştur bazılarını.
Sahi, senin ayağın hiç takılmadı mı o kırıntılara?"


- Kıyıda Yaşamak



235. "…siz ve ben, kurtuluşu ve umudu biraz olsun Çehov’da arayabilir miydik dersiniz?"


- Dokunmak



236. ""Bir kent, orada sevdiğiniz biri varsa, bir evrendir.""


- Dokunmak



237. "Zaten hep böyle oldu. Benim kendime
yakıştırdıklarım ile onların bana yakıştırdıkları, genellikle bir türlü örtüşemedi."


- Kıyıda Yaşamak



238. "***

Olaylar karşısında en güçlü tepkileri şaşırmak olan toplumlar hangileridir? Onlar, okuma oranlarının en düşük olduğu toplumlardır.

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



239. "***

İnsanoğlunu sevgi yanıyla yadsıyan, ona değişmez kader olarak sonrasız sevgisizliği uygun görebilen bir sanat, insandan yana bir sanat sayılabilir mi?

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



240. "Şimdi anlıyorum ki, onca yıl boyunca tek, ama
tek beklediğim, herhangi bir uykudan bir dokunmayla uyanmak olmuş."


- Kıyıda Yaşamak



241. ""Bütün çevren sevgisiz kalsa, sen yine de sevgiyi yoktan var edip herkese paylaştırırsın...""


- Dokunmak



242. "Neden çekildiğinin bile üstünü çizmiş, okunmaz kılmış, kalın bir çizgi. Her şey o çizginin altında kalmış. Yaşamışlığın da, ölümün de. Çevrilmiş ağır bir sayfa."


- Dokunmak



243. ""Eğer bir devlet, adaletin uygulanması bağlamındaki tutum ve davranışlarıyla insan yaşamının kendisi için bir ölçüt sayılmadığını ortaya koyuyorsa ve genelde hukuktan, yalnızca kendine bir dokunulmazlık zırhı sağlamak için yararlanıyorsa, o devlet düşünülebilecek en korkunç uçurumun da kenarına gelmiş demektir.""


- Şeref Bey Artık Burada Yaşamıyor



244. "***

İnsanın insana binlerce yıldır müjdelediği, bizlerdik aslında. Yani Sen ve Ben’den günün birinde Biz olmayı başarabilenler.

***"


- Dokunmak



245. "Sen bana hep başka birini hatırlatıyorsun.
O artık hiçbir zaman dönmeyecek olan birini."


- Kıyıda Yaşamak



246. "Bir yandan hep önemli sayılmışız, ama öte yandan da yine hep sanki önemli değilmişiz gibi bir yana itilmiş, ezilmiş, görmezlikten gelinmişiz."


- Dokunmak



247. "Belki de ölmüşüzdür yolun bir yerinde. Ama öyle olmuş olsa bile, henüz farkında değiliz. Ölmemiş gibi yapıyoruz. Kendimize asla ölmüş gözüyle bakmıyoruz. Belki bütün yaptığımız, boyutlarını çoktandır hesaplayamadığımız bir mezarın derinliklerinde köşe kapmaca oynamaktan ibaret."


- Kıyıda Yaşamak



248. ""Gerçeği değiştiremeyiz, öyleyse gerçeğe bakan gözleri değiştirelim,""


- Dokunmak



249. "***

Faşizm, meydanlarda veya kalabalıklar arasındaki gerilimlerde değil, fakat iki insan arasındaki ilişkide başlar!

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri



250. "***

Olaylara politik ya da eleştirel bakmanın, insanca bakmayı asla dışlamaması gerektiği yolunda bir bilinç yerleşmiş midir?

***"


- Lanetlenmiş Ağustosböcekleri

Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: