Şizofren Kitap Bilgileri
Yazar: Wulf Dorn
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 17 dk.
Sayfa Sayısı: 398
Basım Tarihi: Mart 2016
İlk Yayın Tarihi: 2010
Yayınevi: Pegasus Yayınları
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9786053430346
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Şizofren Kitap Tanıtımı
Ne kadar zaman geçtiği önemli değil Ne kadar değiştiğin önemli değil Sessizlik seni çıldırtmaya devam edecek Ve dehşetin soğuk pençesini hissedeceksin.
Psikiyatr Jan Forstner başarısız bir evlilikten ve işini kaybettikten sonra doğduğu yer olan Fahlenberg'e geri döner. Yirmi üç yıl önce, küçük kardeşi iz bırakmadan ortadan yok olmuş, hemen ardından babası bir araba kazasında ölmüştür. Kardeşinin başına gelenlerle ilgili belirsizlik ve babasının korkunç kaybı Jan'ın ruhsal durumunu belirler ve onu rahat bırakmaz.
Kabuslarını geride bırakmayı ve tekrar yaşamaya başlamayı istiyordur, ama klinikteki bir hasta intihar edince, Jan kendisini yirmi üç yıldır gizli kalmış korkunç sırrı açığa çıkaracak olan soruşturmanın içinde bulur...
"Dorn'un sürekli heyecan veren tarzı tüylerinizi ürpertecek. Okurlar için tam bir zevk."
-Amazon.de
"Akıcılığı ve hızlı temposuyla sıra dışı bir roman."
-Bookreporter
"Sizi ele geçiriyor, şaşırtıcı ve nefes kesici. Okurlara tavsiyemiz!"
-Hörzu
"Wulf Dorn ikinci kitabında da okurlara uykusuz geceler geçirtmeyi başarmış görünüyor. (...) Beni baştan sona heyecanlandıran, sıra dışı bir macera."
-Uwe Madel
"Wulf Dorn Alman polisiye yazarlarından çok azının farklı bir şekilde heyecanlı, sürükleyici eserler yazabildiğinin bilincinde. Okur, kitabın sonuna dek karanlıkta el yordamıyla ilerliyor. Sonu da oldukça şaşırtıcı ve heyecanlı. Bu polisiye filme çekilmeye değer."
-Academic World
"Wulf Dorn, ilk romanı Psikiyatrist'in mükemmel başarısından sonra Şizofren'le okuru yine mükemmel bir psikolojik maceraya sürüklüyor."
-RTL Radio
Şizofren Kitaptan Alıntılar
1. "Belki de tesadüflere inanmamızın sebebi tam tersini kaldıramayacak olmamızdır"
2. "Bazen yaşam insana cevabı olmayan sorular sorar."
3. "❝Bazı yaralar asla iyileşmiyor.❞"
4. ""Belki de tesadüflere inanmamızın sebebi tam tersini kaldıramayacak olmamızdır.""
5. ""Ne derler? Bir şey olduğunu sanan bir şey olmayı bırakır.""
6. ""Bir şeylerin sebebini bilebilenlere ne mutlu!"
~Vergilius"
7. ""İnsan yetişkin olduğunda her şey kendisine çocukken hatırladığından daha küçük görünür.""
8. ""Bazen yaşam insana cevabı olmayan sorular sorar.""
9. "Hiçbir şey olduğu gibi kalmaz."
10. "“Bazı yaralar asla iyileşmiyor.”"
11. "“Ne kadar kaçarsan kaç bir süre sonra bu duygular seni bulur.”"
12. "Geçmişi değiştiremezsin. Rüyalarında bile değiştiremezsin, gerçek bu, bunu unutma.”"
13. "Hocalarımızdan biri Jean Jacques Rousseu'dan bir alıntı yapmıştı.
Yaşam bir savaş alanı demişti ünlü filozof bir seferinde.
"Doğumumuzla adım attığımız ve ölünce terk ettiğimiz bir savaş alanı.""
14. "Hayat bazen bize cevabı olmayan sorular sorar."
15. "Geçmişi geride bırakmak… Söylemesi kolay. Hele ki o geçmiş insanı cevaplanmamış pek çok soruyla birlikte geleceğe göndermişse."
Şizofren Kitap İncelemeleri
Şizofren, Jan Forstner serisinin ilk kitabı. Kitapta baş karakterimiz bir evlilikten ve işini kaybettikten sonra doğduğu yer olan Fahlenberg'e geri döner. Ancak 23 yıl önce hiçbir iz bırakmadan kaybolan 6 yaşındaki kardeşi ve hemen ardından trajik bir şekilde ölen babasının anıları ve yaşanan belirsizlikler hem onu huzursuz eder hem de peşini bırakmaz.
Kitap olay örgüsünün anlatılış tarzı ile okuru kitaba bağlayan ve heyecan uyandırıcı bir eser. Özellikle Jan'ın geçmişine bağlı kalışı daha doğrusu geçmişte yaşanan belirsizlikler ve suçluluk duygusuna karşı verdiği psikolojik mücadelenin iyi yansıtıldığını düşünüyorum. Ancak kitabın yine de eksiklikleri vardı, bana göre. Ana konunun sonuca bağlandığı yeri eksik ve yetersiz buldum. Şüphelerin tek bir kişinin üzerinde durması ve bunu açıklıkla gösterilmesi- ki ben buna rağmen yanlış kişiyi tahmin ettim- ve Jan'ın duygu durumlarının daha derin ve daha fazla okumayı tercih ederdim çünkü yaşadığı şeyler gerçekten de hiç kolay değildi. Özellikle kitabın son kısmı sıkıştırılmış ve hızlıca sonuca bağlandığını düşünüyorum.
Tüm bu eksik bulduğum yönlere rağmen son kısma kadar yazar yine de tansiyonu yüksek tutuyor, anlatım şekli ve tarzı ile. Kendini okutturan, keyifli, güzel bir kitaptı. Ki bende heyecanla ve hızlı bir şekilde okudum. Wulf Dorn gerçekten de alanında başarılı eserler vermeye çalışan iyi bir psikolojik-gerilim yazarı. Eğer yazardan hiç kitap okumadıysanız ilk bu kitabı ile başlamanızı tavsiye ederim. Benim kendisinden okuduğum üçüncü kitap ve şuana kadar beni çok büyük bir hayal kırıklığına uğratmadı.
Kitabı yaklaşık iki ay önce okumama rağmen tüm detaylarıyla hatırlıyorum. Aklıma geldikçe tekrar okuyasım gelir. Ve bugün de kitabın incelemesini yapmadığımı farkettim. Ve yapmaya karar verdim.
Öncelikle kitap gizem, gerilim, psikoloji türlerinde yazılmış bir roman. Kitap zamanlar arasında geçiş yapmakta ve ayrı ayrı hayatların birbiriyle çakışmasını anlatmakta. Konusu ise Jan adında birinin çocuklukta yaşadığı travmalar sonucu ilerleyen hayatında yaşadığı zorlukları anlatmakta. Jan'ın kendisinden çok daha küçük olan kardeşi Sven'in kaybolmasından sonra hayatı tam bir çıkmaza girer. Jan'ın babasının mesleği olan psikiyatrist mesleğini seçmesiyle doğduğu ve büyüdüğü yere tekrar geri dönerek geçmişin perdesini aralar. Bi türlü kaçamadığı geçmişi onu ensesinden yakalar ve can bundan kaçmak yerine durup savaşmaya karar verir. Ama bir fark vardır ki Jan artık yalnız değildir.
Kitap tam anlamıyla efsane ve nefes kesici. Bazı yerlerde kafanız karışabilir ama dert etmeyin okudukça daha iyi anlayacaksınız. Ve bazı yerlerde korkudan eliniz ayağınıza dolanacak bazı yerlerdeyse tahmin yürüteceksiniz ama tahminleriniz tutmayacak neye uğradığınızı şaşıracaksınız.
Gizem, gerilim, macera, sır seven biriyseniz Wolf Durn'ın mükemmel kalemiyle kitapta tam anlamıyla yaşayacaksınız. İyi okumalar dilerim.
Şizofren serinin ilk kitabı ve buradaki kahramanımız Jan Forstner biten bir evlilik ve kariyerinin dibe vurması sonucu doğduğu ve büyüdüğü Fahlenberg'e gerö dönmüş ve burada yeni bir kariyer planlaması yapmaktadır. Orman Kliniği'nde çalışmaya başlamıştır. 23 yıl önce kardeşi Sven esrarengiz bir biçimde ölmüştür. Klinikte bir hastasını tedavi ettikten sonra Sven'in ruhuyla konuşmaya başlamıştır. Acaba bu bir gerçek olabilir mi yoksa Jan bunu bilinç altında mı yaşamakta? Bu soruların cevabını bu kitapta soluksuz bir şekilde aramaktayız.
Kardeşinin hayaleti ve bazı hastaları Şeyto diye bir varlıktan bahsetmektedir. Şeyto kim sorusu akıllara gelmekte. Kesinlikle okunmanızı tavsiye ederim dostlarım. Kitapla kalın dostlar. Serinin ikinci kitabıyla görüşmek üzere
#kitaptanalıntıları
Zaman her şeyin ilacıdır gibisinden bir sürü deyiş var. Bunların hepsi boktan saçmalıklar evlat. Acı asla azalmıyor.
"Bazen yaşam insana cevabı olmayan sonılar sorar," diye düşündü. "Ama bizim için yine de yeni bir başlangıç yapma imkanı vardır."
Suçluluk bir hastalık gibi, diye düşündü. Bedenin tüm hücrelerini ölümcül bir hastalık gibi kemiriyor ve bunun için bir terapi de yok.
#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #şizofren #wulfdorn #pegasusyayınları #psikolojikgerilimokuyorum #sayfa398
“Ve dehşetin soğuk pençesini hissedeceksin” cümləsinin olduğu üz qabığı ilə başlayan kitabda, həqiqətən hər səhifədə bu cümlənin həqiqətini hiss edə biləcəksiniz. Baş obraz Psixiatr Jan Fornsterin qonşuları Alexandra, qardaşı Svan müəmmalı şəkildə arda arda ölür. Eyni zamanda atası da Bernard Fornster də həmin gecə maşın qəzasında ölür. İllər sonra Jan, öz keçmişi ilə üzləşmək üçün doğulduğu şəhərə — Fahlenbergə qayıdır. Burada bir psixiatriya klinikasında işə başlayır. Lakin bu işi araşdırmağa davam etdikcə geridə qalan sevdikləri, bu işdə ona kömək etmək istəyən insanlara da zərər gəlməyə başlayır. Daha sonra Nathalie, Carmen, Rudhi, Marnberg, Alfred və s kimi obrazlar da kitaba maraq qatır. Bu yazıçıdan oxuduğum ilk əsər idi. Və niyə bugünə kimi, yazıçının qələmi ilə tanış olmadığımı sorğulayıram. Yazıçının təxəyyülü, yaradıcılığı məni valeh etdi. Əsər bir dəfə belə olsun öz həyəcan dinamikasını itirmir. Və insanı davamlı maraqda saxlayır. Əsərin sonuna isə qatilin kimliyi məni yanıltdı. Qatil Klinikanın baş psixiatrı Rainmend Fleischer
çıxır. Sonda isə Janın uşaqlıqdan bəri saxladığı səs yazma cihazı onu qurtarır. Və sonda gözyaşlarımı saxlaya bilmədim. Çünki əsərin hər obrazına (neqativ və ya pozitiv), xüsusilə baş obraz Jana dərin bir simpatiya duyurdum. Yazıçı o qədər ustalıqla hər obraza lazımı yeri verib ki, bunun üçün uzun müddət sonra oxuyuğum açıq ara ən yaxşı kitablarım arasında yerini ala bildi
“ Eğer beni aramaya devam etmek istiyorsan,diye fısıldadı Sven,şunu aklından çıkarma:Asla dedikodulara inanma.”
Wulf Dorn kalemi ile tanıştığım kitabı oldu benim için.Psikolojik gerilim tarzında sürükleyici bir kitap okumak istiyorsanız Şizofren kitabını sizlere tavsiye ederim.
Jan Forstener,bir gece yakın komşularının kızının gölde ölümüne şahit olur.Bu durum hafızasından silinmez.Eline aldığı bir kayıt cihazı ile ailesinden habersiz gece yarısı gölün kenarına gelir fakat bir sorun vardır küçük kardeşi Sven kendisini takip etmiştir.O gece Sven kaybolur ve bu durumdan Jan kendini sorumlu tutar.Jan’ın babasına bir gece gelen telefon acilen evden çıkmasına sebep olur ve orman yolunda trafik kazası geçirerek ölür.Sonrasında Jan’ın hayatı tepetaklak olmuştur.Kardeşi aranmış fakat bulunamamıştır.Yıllar içinde Jan yaşadığı bu psikolojik durumlardan dolayı hem eşini hem işini kaybetmiştir.23 yıl sonra geçmişiyle yüzleşmek için kasabaya geri döner.Psikiyatrist olan Jan Orman Kliniğin’de göreve başlar.Olaylar tam da buradan sonra başlıyor.Yıllar önce birden ortadan kaybolan kardeşine ne olmuştu?Ruhsal problemleri olan Alexandra’yı ölüme iten sebep neydi?Köprüden atlayarak intihar eden Nathalie ile Alexandra arasında nasıl bir bağ vardı?Liebwerk olayların neresinde yer alıyordu?Neden öldürüldü?Jan maşallah kasabaya bir geldin ölmedik insan kalmadı.Veee kitabın sonu tam da beklediğim gibi çıktı.Herkes hakettiğini buldu.Geçmişiyle yüzleşen Jan kasabada öyle olayların içine düştü ki çöz çözebilirsen.