Keskin Çizgiler

Cuma Bozkurt'tan, modern dünyanın koşuşturmacasında gözden kaçan detaylara odaklanan "Keskin Çizgiler", okuyucuyu şehrin, doğanın ve bireyin içsel labirentlerinin derinliklerine davet ediyor. Bu eser, sıradan anlarda gizlenen olağanüstü güzellikleri ve çarpıcı gerçeklikleri, keskin ve vurucu dizelerle gözler önüne seriyor. Her bir bölüm, farklı bir temayı işleyerek okuyucuyu gündelik yaşamın monotonluğundan sıyırıp, algılarını yeniden keskinleştirmeye çağırıyor.

"Şehir İzleri" bölümünde, kalabalık istasyonlardan yağmur sonrası kaldırımlara, gece tramvaylarından vitrin mankenlerine kadar şehrin nabzını tutan imgelerle karşılaşılır. Yazar, bu imgeler aracılığıyla modern yaşamın yalnızlığını, telaşını ve aynı zamanda barındırdığı çiğ güzelliği yakalar. Ardından "An ve Mekan" bölümüyle daha kişisel ve durağan mekanlara yönelinirken, penceredeki sardunyadan tozlu kitap raflarına, kırık vazo parçalarından eski fotoğraf albümlerine dek uzanan bir yelpazede, zamanın ve mekanın insan üzerindeki etkileri derinlemesine incelenir.

Son olarak "Doğadan Kesitler" ve "İç Sesler" bölümleriyle doğanın döngüsel dinginliği ve bireyin içsel sorgulamaları şiirsel bir dille harmanlanır. Martı çığlıklarından kar tanesinin kirpik ucuna düşüşüne, bekleyişin sessizliğinden yarım kalan cümlelerin ağırlığına kadar geniş bir duygu skalası sunulur. "Keskin Çizgiler", okuyucuyu yaşamın hızında durmaya, nefes almaya ve etrafındaki dünyayı daha bilinçli bir gözle süzmeye davet eden, çağdaş şiirimizin önemli bir örneğidir. Cuma Bozkurt'un kaleminden çıkan bu eser, her satırıyla zihinde yeni kapılar aralayacak ve okurun kendi "keskin çizgilerini" keşfetmesine olanak tanıyacaktır.