"Çerağ", modern dünyanın dayattığı hız ve bencillik içinde kaybolan insani değerleri yeniden keşfetmek isteyenler için bir rehber niteliğindedir. Kitap, Anadolu'nun derinliklerinden yükselen, evrensel temalarla bezenmiş hikayeler aracılığıyla affetmenin, paylaşmanın ve merhametin dönüştürücü gücünü hatırlatır. Köklerimizle bağ kurarken geleceğe umutla bakmayı, içimizdeki sönmez ışığı fark etmeyi ve hayatın gerçek anlamını maneviyatta aramayı öğretir. Bu eser, ruhunuzdaki prangaları çözerek kanatlarınıza yeniden güç verecek, sizi kendi yolculuğunuzda yalnız bırakmayacaktır.
"Çerağ", insan ömrünün toprakla gök arasında asılı kalmış bir salıncak gibi salınımını incelikle işleyen, kökler ve kanatlar arasında sıkışıp kalmış ruhların hikayesidir. Cuma Bozkurt'un kaleminden çıkan bu eser, Anadolu'nun kadim bilgeliğini modern zamanların savruluşlarıyla harmanlarken, insanın özüne dair derin sorular sormaya davet ediyor. Kentin gürültüsünde yitirilen merhametin, unutulan komşuluğun ve hız çağında kaybolan insani değerlerin izini süren bu öyküler, okuyucuyu kendi iç dünyasına bir yolculuğa çıkarıyor.
Kitap, "Gönül Gözü" ile başlayarak metropolde başarıya ulaşmış ancak içsel bir boşlukla boğuşan Kenan'ın, yüzeysel dünyanın ötesindeki insani bağları yeniden keşfetme sürecini gözler önüne seriyor. Ardından, "Bir Avuç Kül" bölümüyle nesiller boyu süren kan davalarının gölgesindeki affetme mücadelesine odaklanarak, toprağın sadece bir mülk değil, bir emanet olduğu gerçeğini hatırlatıyor. "Duvarlar ve Çocuklar" ise yetişkinlerin ördüğü önyargı duvarlarına inat, çocukların saf dünyasındaki dostluğun ve umudun ne kadar güçlü olabileceğini gösteriyor. "Ekmeği Paylaşmak" hikayesiyle yoklukta dahi filizlenen dayanışmanın ve sevginin iyileştirici gücünü vurgularken, "Son Durak" arayışında modern hayatın dayattığı tüketim sarmalından sıyrılıp, içsel huzura erişmenin yollarını araştırıyor.
Her bir hikaye, sevgi, merhamet, affetmek ve paylaşmak gibi evrensel erdemlerin bu çağda hala ne denli anlam ifade ettiğini sorgularken, okuyucuyu kendi köklerini ve kanatlarını gözden geçirmeye teşvik ediyor. "Çerağ", sadece bir cevaplar kitabı değil, insanı insan yapan temel duyguları hatırlatan, ruhlara dokunan ve gerçek zenginliğin gönül tokluğunda, paylaşmanın erdeminde yattığını fısıldayan bir başyapıttır. Bu kitap, hayatın iniş ve çıkışlarında kaybolan içsel ışığı yeniden alevlendirmek için bir reçete değil, bir ayna sunuyor; kendimize, seçimlerimize, içimizdeki aydınlığa ve karanlığa bakmamızı sağlıyor.
Değerlendirmeler