En Çılgın Takıntı Kitap Bilgileri
Yazar: Danielle Lori
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 14 dk.
Sayfa Sayısı: 432
Basım Tarihi: Nisan 2022
İlk Yayın Tarihi: Nisan 2019
Yayınevi: Martı Yayınları
ISBN: 9786254488245
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
En Çılgın Takıntı Kitap Tanıtımı
Kadın dar kıyafetler ve upuzun topuklu ayakkabılar giyerdi. Yüksek sesle kahkaha atar, edepsizce yemek yer ve bilinen çoğu deyimi yanlış söylerdi. Bunların, her seferinde bir panik atağı gizlemek için yaptığı numaralar olduğunu bir bilselerdi…
Gianna’nın maskesini kimse düşüremezdi…
Fakat o adam hayatına girince her şey değişti.
Çoğu kişi o adama baktığında bir ahlak abidesi ya da kanunu koruyan özel bir ajan görürdü. New York yeraltı dünyasında ise hırslı bir katil olarak tanınır, kalbi kadar soğuk olan kişiliğini herkes bilirdi. Christian Allister, gençliğinde soğuk ve nemli bir hücrenin sert ışıkları altında hayal ettiği yaşam planını her zaman takip etmişti. Düzene ve üç rakamına olan eğilimi onu güvende tutmuş, rotasından sapmak için asla kışkırtılmamıştı. Belki de asla asla dememeliydi…
Bir kış gecesi Christian ile Gianna’nın hayatı kesişti. Kadın, adamdan –onun soğukkanlı tavrından, kibrinden ve her şeyi anlayan bakışlarından– nefret etmişti ama yıllar geçtikçe onunla oynadıkları oyunlar için yaşamaya başladı. Bu oyunlar birbirlerinin görünüşlerine ve zekâsına hakaret etmekten ibaret olsa bile…
Christian’ın hiçbir planında Gianna’ya yer yoktu. Kadın kaosun vücut bulmuş haliydi ve hiç tipi değildi. Ayrıca evliydi ama bunların hiçbiri, Christian’ı onu gittiği her yerde takip etmekten alıkoyamıyordu.
Gianna başından beri ona ait olduğunu bilmiyordu bile. O, Christian’ın hem hüsranı hem de büyülenişiydi…
En çılgın takıntısıydı.
En Çılgın Takıntı Kitaptan Alıntılar
1. ""Ölürsem mezarımı ziyaret eder misin?" diye sordum.
Gözleri koyulaştı. "Sen mezara girmeden ben de ölürdüm, malyshka.""
2. "Bazı adamlar, Gianna... Bırak başkalarının müziğini, kendi müziklerini bile hissedemezler."
3. "Neden sevgi acıdan daha çok can yakıyordu?"
4. "+Bağımlı bir kişiliğim var.
- Alkole mi?
Başını iki yana salladım.
-Uyuşturucu?
Kullansam daha kolay olabilirdi.
-Kadınlar?
Tek bir kadın.
Bir kez daha başımı iki yana salladım ama bu sefer gülümsedim."
5. "Yıldızlar birbirine karışıyor ve elmas gibi parlıyordu. Gerçek elmas olmadıkları için memnundum. Yoksa insanlar onları gökyüzünden koparmanın bir yolunu bulurdu."
6. "Beş yaşımdan beri bomboş hissediyordum ve bazen, duyguların olması gereken yerde sadece bir uyuşukluk olurdu. Bazıları buna depresyon derdi. Bense buna hayat diyordum."
7. "Yıldızlar bir birine karışıyor ve elmas gibi parlıyordu. Gerçek elmas olmadıkları için memnundum. Yoksa insanlar onları gökyüzünden koparmanın bir yolunu bulurdu."
8. "Bazı kadınlar kendileri için neyin iyi olduğunu bilmiyorlardı."
9. "Ve ben, yapamayan herkes için bir şey yaptım.
Her çürük için yaptım.
Her yara izi.
Yüzüme atılan her tokat.
En çok da bunu istediğim için yaptım.
Çığlık attım."
10. "İçimin ne kadar hasarlı olduğunu tüm dünyanın fark etmesini bekledim."
11. ""Karanlık sadece ışığın yokluğudur.Sana zarar veremez.""
12. "Karanlık sadece ışığın yokluğudur. Sana zarar veremez."
13. ""Ölürsem mezarımı ziyaret eder misin?" diye sordum.
Gözleri koyulaştı. "Sen mezara girmeden ben de ölürdüm, malyshka""
14. "İçimin ne kadar hasarlı olduğunu tüm dünyanın farketmesini bekledim. İçimi açmasını ve babamın başından beri bana yaptığı her şeyi görmesini bekledim.
Sessiz ama güçlü bir yanım bağırmak, çığlık atmak, çelikten kalbi ve kızıl saçlarıyla çığlığımın hükmetmesine izin vermek istiyordu"
15. ""Bazen insan o kadar lekelenirdi ki ışığa dönmezdi, bazen de karanlık çok doğru hissettirirdi.""
En Çılgın Takıntı Kitap İncelemeleri
Neden sevgi acıdan daha çok can yakıyordu?
Made serisinin ilk kitabını daha önce okumuştum diğer kitapları çok beklemeden çıktı ama ben o an okumak istemedim şu an tam zamanında okumuşum gibi hissediyorum. Arada bu tarz okumayı seviyorum oldukça hoşuma gitti üçüncü kitabı bu kadar uzun süre ertelemeyeceğim mesela.
İki zıt karakter ama ikisinin de geçmişi can alıcı. Birbirlerinin hayatlarında asla yer yoktu mesela Gianna evliydi. Ne kadar Antonio ile aşk evliliği yaptığını düşünse de ilahinden daha bu şekilde olmadığını farketmişti. Daha sonra Antonio onu en yakın arkadaşı ile aldatmıştı bu ne kadar gururuna dokunsa da mafya dünyasında umursamıyor gibi yapmak moda halindeydi. Özellikle Gianna için. Ve Gianna’nın doğum gününde kocası öldürülür. Ve artık bekar bir kadındır. Ama gel gelelim ki Ajan Allister ile hiç şansı yoktur. Zıt kutuplar her zaman birbirini çeker ne kadar zor imkansız varsa Aliister için önemsiz olacaktır. O bir kadına bir şey hissedecek bir adam değildir Gianna ise bir adama tekrar aşık olacak bir kadın değildir. Kitap ilerledikçe bazı döngüler aynı gibi geldi ama genel olarak güzeldi. Aralarında ne kadar sadece tutku ve fantezi olsa da ilerleyen zamanlarda ikisi de duvarlarını birbirine karşı yıkacaktır özellikle Christian Aliister geçmişini ona açacak ve kendi tabularını yıkmış olacak. Geçmişi beni benden aldı çok üzüldüm bir insanın gerçekten bir anneden öyle şeyler yaşayacağını bilmek beni derinden sarstı…
Made serisinin ikinci kitabı ile geldim. Aslında sıralamaya pek bağlı kalmadım gibi. Sadece yazarın notunu dikkate alarak bir sıralama yaptım. Şuana kadar doğru bir sıralama olduğu ortaya çıktı
Kesinlikle bu seri on sekiz yaş üstü için. Çok fazla smut içerik var.
Bu kitabı da sevdim. Cristian’nın takıntısı yuh dedirtti bana. Yıllarca bir insanı takip etmek nedir. Yediği her şeyi bilmek nedir ? Uzaktan uzağa üstelik. Takıntısı neyse ki kadın karakter için tehlikeli değildi. Ona asla ama asla zarar veremezdi çünkü. İşin bu yönünü sevdim.
Gianna, geçmişin de yaşadığı hayatı, panik ataklarını gizlemek için her şeyi yapardı. Dışarıdan bakanlar onu dar elbiseler, yüksek topunlu ayakkabılar giyen sorunlu para düşkünü biri sanırdı. Oysaki aslında öyle biri değildi.
Christian’a bakan çoğu kişi onu kanunları koruyan özel bir ajan sanırdı. New York’un yeraltı dünyasında ise hırslı bir katil olarak tanınırdı.
Bir kış gecesi ikilinin yolları karşılaşır. İkisi de birbirinden nefret etmeye başlar. Yıllar geçtikçe ikili arasında her karşılaşmada tehlikeli oyunlar oynanır. Cristian’nın hiç bir planında ona yer yoktu ama gittiği her yerde onu takip etmekten kendini alıkoyamıyordu. Gıanna başından beri ona ait olduğunu bilmiyordu bile. O, Christian’ın hem hüsranı hem de büyülenişiydi.
Geldik Made Serisi’nin 2. kitabına Sahnede Christian ile Gianna beni yine soluksuz okuduğum bir hikayenin içine sürüklediler Serinin ilk kitabı da benim favorimdi, bu kitapta aynı. İkisini birbirinden ayırt edemiyorum. Nico’dan da vazgeçemiyorum, Christian’dan da İki kitabın arasındaki farklar benim için şöyleydi: ilk kitapta entrika ve aksiyon bu kitaptakinden daha fazlaydı. Bu kitapta ise duygusallık ilk kitaptan daha fazlaydı. Aralarındaki yoğun aşk ve tutkuyu daha çok hissettim ama ilk kitaptaki heyecanın da yeri bende ayrı Kim derdi ki Christian böyle takıntılı bir aşk yaşayacak ah ahhh geçmişi ise ayrı bir üzüntüydü beklemediğim şeyler yaşamış Neden Gianna’dan uzak durmak istediğini net bir şekilde anlıyoruz ve Gianna’da onu yola getirmesini iyi bildi
.
Facia denilecek bir giyim tarzı benimsemiş, dağınık, hazır cevap, başına buyruk Gianna, takıntıları ile meşhur, düzen delisi, titiz, kusursuz giyim tarzı ve yakışıklı yüzü ile herkesi kendine hayran bırakan Christian’ın hayatına bomba gibi düşmüştür. Bir sebepten hayatını ve geleceğini kusursuzca planlamışken Gianna’nın onu yolundan döndürmesine ve takıntı haline getirmesine müsaade etmemek için çok uğraşır. Fakat Gianna ona ezberini bozdurmuştur. Doğallığı ve dürüstlüğü onu kendisine çeksede Gianna evlidir ve onun değildir. İkisi de hayatlarını bozguna uğratacak olan bu durumla nasıl başetmişler? Çok çok daha fazlası ile birlikte okuyup öğreniyoruz
Eveet gelelim serinin 2. kitabına. Öncelikle ilk kitabı okumadan direkt bu kitaba başlayacak olanlar spoiler istemiyorsanız hiç başlamadan bırakın!!!
İlk kitaba göre daha çok beğendim diyebilirim. En Tatlı Kaçış'tan bildiğimiz Gianna ve Christian'ı okuyacağız. Kadın karakterimiz yeraltı dünyasından olduğu için bekar kalması hoş görülmüyor bu yüzden sürekli bir evlilik konusu geçiyor. İlk eşi öldükten sonra ya başka bir adamla evlenmesi isteniyor ya da nefret ettiği baba evine dönmesi... Tabi Gianna baba evine gidip ölmektense kendi kararımla öleyim deyip seçebilecegi kişilerden en yaşlı olanla evleniyor.
Christian'ın ise bir FBI ajanı. FBI'n mafyaların içinde ne işi var demeyin bu evrende her şey mümkün :) Bir de adamın Gianna'ya olan takıntısı var tabiki. Sadece bir gün görmüş ve belli bir süre karşılaşıp durmuşlar. Bazen Gianna'yı düştüğü durumlardan kurtaran kişi de Christian olmuş tabi. Uzak durmaya çalışıyor ama ne yaparsın gönül ferman dinlemiyor.
Şimdi ne yalan söyleyeyim bu kitapta da 'ben mağarama döneyim' diye çok dedim. Her bir karakteri tokatlar atarak kendine getirmek istedim ama her istediğimiz olmuyor, yapacak bir şey yok. İlk kitaba göre daha çok kendini okutan ve hızlı akan bir kurgusu var. Serideki favori kitabim. İyi okumalar :)
Bu kitap, sadece iki karakterin birbirine yakınlaşma hikâyesi değil.
Aynı zamanda kendileriyle, geçmişleriyle ve bastırdıkları duygularla yüzleşmelerinin de hikâyesi.
Sayfalar ilerledikçe gerilim yükseliyor, tutku derinleşiyor ve sırlar birer birer dökülüyor.
Bittiğinde ise, bir boşluk değil… bir iz bırakıyor.
Christian Allister, kuralların adamı. Her adımı ölçülü, her duygusu zincirlenmiş. Soğuk bakışlarının ardında kimsenin dokunamayacağı karanlık bir dünya var. O, federal bir ajan. Tehlikeyle iç içe, duygulardan uzak bir hayat sürüyor. Ama bir kadın var… bu düzeni yerle bir eden, alıştığı sessizliği gürültüye çeviren.
Gianna.
Hayatın içinde defalarca kırılmış, ama her seferinde küllerinden doğmuş bir kadın. Cesur, başına buyruk ve bir o kadar da hassas. Onun dünyası kaotik, geçmişi sırlarla dolu. Mafyayla çevrili bir hayattan kaçmaya çalışırken, en tehlikeli limana sığınıyor: Christian’a.
Ona en uzak olması gereken adam, kalbinin tam ortasında yer buluyor.
Bu aşk; planlanmamış, istemsiz ve kontrolden çıkmaya mahkûm.
Çekim gücü öyle güçlü ki, bazen nefes almak bile zorlaşıyor.
Gianna ve Christian’ın her karşılaşması bir savaşı andırıyor.
Ama bazen en büyük savaşlar… kalbin içinde yaşanır.
Ve bazı aşklar, en çılgın takıntılara dönüşür.
Peki sen?
Aşkın hangi hâline yenilirdin?
Kural tanımaz bir tutkuda mı, yoksa sessizce büyüyen bir takıntıda mı?
Yorumlara bırak, bu karanlık aşkın hangi yönü seni en çok çekti, birlikte konuşalım.