Dad Kitap Bilgileri
Yazar: Selahattin Demirtaş
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: 2023
Yayınevi: Dipnot Yayınları
ISBN: 9786057197948
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Dad Kitap Tanıtımı
Başlangıçta koku biraz zorluyordu. Kanıksadım ama. Hatta seviyorum artık bu kokuyu. Yanık gibi. Hayatın gerçek kokusu. Şehir çöplüğü gibi kokuyor diyesim var fakat burası zaten şehir çöplüğü. Beş aydır burada yaşıyorum. Tamı tamına dört ay on sekiz gün. Duvara astığım kocaman bir kartonum var, her gün için bir çentik atıyorum üzerine, mahpuslar gibi. Çok rüzgar olduğunda duvardan düşüyor. “Evim” günün birinde tümden uçup giderse şaşırmam.
Selahattin Demirtaş, bu yeni öykülerinde okurlarını benzersiz bir seyrana çıkarıyor: İstanbul çöplüğünden adliye koridorlarına, lüks villalardan vergi dairelerine, ıssız adalardan tımarhanelere uzanan; yer yer bilimkurgu ya da absürt komediye bürünen; yanlış anlamalarla, gıllıgışlı ihanetlerle, harika fantezilerle örülü; insan ruhunun gizemli dehlizlerinde acı ve tatlı kahkahalar attıran düşsel bir cümbüş.
Dad Kitaptan Alıntılar
1. "Hayal kurmak, umut etmek, gerçekleştirmek... İlkini herkes yapar, ikincisini direnenler, üçüncüsünü ise riski göze alanlar."
2. "Hayat bir sınavlar silsilesinden başka bir şey değildir."
3. "İnsanların gururunu kırmadan önce bir parça düşünebilirsek bize yakışanı yapmış oluruz."
4. ""Yaşamak nefes alıp vermek değildir.""
5. "Bir yerde bir terslik var, kocaman bir yanlış var gibime geliyor."
6. "Bence dünyada yaralı bir kadından daha güzel bir şey varsa o da yaralarını korkusuzca yazabilen kadındır. Çünkü onda dünyanın en muhteşem bileşimi vardır: zeka ve cesaret."
7. ""Umut iyidir, umutsuz olmamak lazım.""
8. "Yaşamak uzun süren bir intihardır."
9. ""Yaşamak uzun süren bir intihardır," demiş birisi..."
10. "Hayatın o mucizevi anlamı olmasa her gün on defa intihar etmeye kalkışırız muhakkak."
11. "hepimiz gergin, üzgün, kızgınız,
ama öfkemiz birbirimize değil, bunun farkındayız."
12. "Hatırlamak en derin yaradır."
13. "İnsanların gururunu kırmadan önce bir parça düşünebilirsek bize yakışanı yapmış oluruz."
14. "Çünkü bir yerde aşk varsa orada umut da vardır. Başka nasıl ayakta kalabilir insan?"
15. "Şimdi iki dünya arasında arafta kaldığım bu yerden herkese ilan etmek istemiyorum: Tanrı ile bir anlaşma yapmama rağmen varlığından emin değilim, ama aşkla yaşadığım anlaşmazlığa rağmen onun varlığından eminim. Aşk vardır."
Dad Kitap İncelemeleri
'ın okuduğum 4. kitabı. Bu kitapta da Selo başkanın ironik/trajikomik anlatımı mevcut. Demirtaş'ın ironik anlatımını çok seviyorum yazıların da zekası ağır basıyor. Ama bu hikayede hem dram hem ironi vardı.
En beğendiğim kitabı
kadar olmasada bu kitaptaki bir çok hikayeyi soluksuz okudum.
Kitapta en çok beğendiğim ve okurken şaşırdığım, hatta gözlerimin dolmasına neden olan hikaye "uçurum" oldu. Uçurumun anlatım tarzından ziyede olaylar ve çevresinde oluşan durumlar beni baya etkiledi. Hatta sarstı sanırım:(
'in çok zeki bir siyasetçi olduğunu biliyorum. Yazılarını okurken zekasına ve ironik anlatımına hayran kalmamak elde değil. Kendince yorumladığı çoğu hikaye aslında normal hayatta karşımıza çıkan ve çıkabilecek şeyler.
Kitaplar hayata bakış acımızı değiştirdiği gibi olaylara ve insanlara da bakış acımızı değiştirir. Bu kitapta benim gönlümü alan hikaye 'uçurum' da şöyle bir söz geçiyor.
"Kabulenmeniz kolay değil bilmiyorum ama gerçekle yüzleşmeden de iyileşmeniz mümkün değil" gerçekle yüzleşmek! Evet tüm mesele bu. Gelin bir kaç dakikalığına
'in bir suçlu değil, bir siyasi tutuklu olduğu ile yüzleşelim ne dersiniz?
Neyse bir çoğunuzun buna yanaşmayacağınıda biliyorum.
Bu kitabı sadece için de geçen " uçurum " hikayesi için bile okumanız gerek. Okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Daha adaletli ve özgür yarınlara
Her biji Demirtaş:))
Sevgiyle....
Merhabalaaar :)
Selehattin Demirtaş'ın cezaevinde yazmış olduğu 5. kitap. 5 kitabın 5 ini de çıkar çıkmaz hediye alan cağnımm arkadaşlarım var. :) <3
Evet kitaba gelecek olursam; Okuyanların çoğu kitabı diğer eserleriyle kıyasladıklarında daha az beğendiklerini belirtmiş. Evet diğer eserleri kesinlikle daha güzel ama ben bunu da sevdim yani şöyle söyleyeyim Selo'nun zengin yazma kapasitesini ortaya çıkaran bir kitap benim için. Sevdiğim yazarların farklı konuları ele alması onları daha okunaklı yapıyor bence. Hep dram trajedi ya da siyaset gibi sadece bir konu üstünde dönen bir yazarlık nereye kadar gider düşündürür...
Kitapta 9 tane farklı hikaye var hepsi de birbirinden ilginç ve hepsi de ters köşe yaptırıyor.
Aslında kitabı arka kapağındaki yazı çok güzel özetlemiş ;
"Selahattin Demirtaş, bu yeni öykülerinde okurlarını benzersiz bir seyrana çıkarıyor: İstanbul çöplüğünden adliye koridorlarına, lüks villalardan vergi dairelerine, Issız adalardan tımarhanelere uzanan; yer yer bilimkurgu ya da absürt komediye bürünen; yanlış anlamalarla, gilligişli ihanetlerle, harika fantezilerle örülü; insan ruhunun gizemli dehlizlerinde acı ve tatlı kahkahalar attıran düşsel bir cümbüş. Kemerlerinizi bağlayın..."(Kitabın arka kapağında bulunan yazı)
.
Herkesin okumasını tavsiye ederim, haa en çokta önyargılı olanlar!!!
İyi Okumalar Sevgiyle Kalın
Güzel bir pazar akşamından hepinize merhabalar.Çok kaliteli ve güçlü bir siyaset adamı olan değerli Selahattin Demirtaş artık çok başarılı bir yazar.
Her kitabında daha fazlası olabilir mi dedirten bir kalemi var gerçekten.
Bazen ağzım açık, çoğu kez ise hayranlıkla okuyorum eserlerini. Ve aklımda hep aynı soru:
Selahattin Demirtaş böyle yazmayı nerden öğrendi?
DAD, değerli Demirtaş'ın beşinci eseri. Birbirinden güzel öykülerin yer aldığı, akıcı bir üslup ile akan giden ve belleğinizden kolay kolay silinmeyecek bir eser.
Mizah yönü çok güçlü, çok güldüren ama hüznün de yer aldığı, sürpriz sonlarla dolu dokuz başarılı öykü.
Öykülerinde günümüz olaylara göndermeleri de eksik etmiyor yazarımız.
Uzun süre etkisinde kaldığım ve sonunda hem hayret ettiğim hem de ağladığım öykü UÇURUM oldu.
Öykü bitince tüylerim diken diken oldu.
Kalemini çok sevdim, çok sevdik. Ve her eserde daha güçlü çıkıyor karşımıza Selahattin Demirtaş.
@dipnotkitap baskısı ile birleşince de ayrı bir keyifli oluyor okumak.
DAD öyküsü ise tamamen sürprizlerle dolu bir öyküydü. Hayranlıkla , gurur duyarak okudum üç kadının hayatını, yollarının kesişmesini.
Kısaca muhteşem bir eserdi. Ben çok sevdim. Enlerim arasına aldım. Öykü okumayı seven, kaliteli öykü okumak isteyen kitap dostları mutlaka okusun bu güzel eseri.
Size bu güzel kitap önerisi bırakıp kaçıyorum şimdilik. Yeni bir eserde görüşmek üzere. Sevgi ile kalın ve kalbinizin bir köşesine kitaplar dizmeyi unutmayın. Sevgim üzerinize
Sevgili okurlar, merhaba! :)
Selahattin Demirtaş, beşinci kitabı DAD ile yine edebiyat sahnesinde ve gerçekten “ben yazarım” demenin hakkını veriyor. Önceki kitaplarını severek okumuştum ama bu sefer hem kurgu hem de türler arası geçişler çok daha cesur, çok daha eğlenceli.
Kitap, sizi bir öyküden diğerine öyle bir taşıyor ki, bir yerde distopya okurken bir sonraki hikâyede kendinizi kahkaha atarken buluyorsunuz. Demirtaş’ın tarzı tam bir “gülerken içini acıtan” türden. Absürtlük, bilim kurgu, komedi, taşlama… Hepsi var. Hatta bazen öyle noktalara dokunuyor ki “bu kadar da biz miyiz yahu?” diye durup düşünüyorsunuz.
Bazı karakterler o kadar tanıdık ki, sanki dün apartman toplantısında karşılaştınız da şimdi hikâyede karşınıza çıkmış gibi. Bu kadar samimi ama bir o kadar da katmanlı bir anlatım her yazarda yok.
Şunu net söylemek isterim:
Bu kitabı okurken lütfen ön yargılarınızı vestiyere bırakın.
Ceketinizin yanına iliştirin, fişi kaybetmeyin. Çünkü bu öyküler, yazarın politik kimliğinden çok daha fazlasını sunuyor.
Demirtaş burada sadece yazmamış; sözcüklerin içine mizah, eleştiri ve ince ince hüznü yerleştirmiş.
Kısacası:
Hem güleceğiniz, hem düşüneceğiniz, hem de “vay be” diyeceğiniz bir kitap arıyorsanız, DAD sizi bekliyor.
İyi okumalar ve hafif kafa karışıklıkları dilerim! ;)
Selo'nun incelediğim ikinci kitabı.Daha önce "Leylan'ı" incelemiştim.
9 farklı öyküden oluşan bu kitap en az Leylan kadar etkiledi beni.Her öyküyü okurken acaba hangi sinema filmini çağrıştıracak diye de sabırla bekledim.Leylan kitabındaki kurgu Jennefer Lopez'in "The Cell" filmini çağrıştırıyor.DAD kitabında ise DAD öyküsü Denzel Washington'un Adalet filmini çağrıştırdı.Filmi izleyen DAD öyküsününü Adalet filminin Türkiye versiyonu gibi göreceklerdir.
Öykülerden beni en çok etkileyen "Kader" adlı öykü oldu.Bir aşk öyküsüne paralel evreni,çoklu bilinci,kuantumu,felsefeyi,Tanrının ontolojik ve epistemolojik problemini hatta "Allah Tanrının cezasını versin" cümlesini nasıl büyük bir ustalıkla aktardın be adam! Kader kavramını,özgürlük problemini -felsefik anlamda tabi- zaman algısını,gerçeklik algısını büyük bir ustalıkla işleyip aşkla yoğurup insanı bambaşka bir aleme sürükleyen bir kafa var selo'da.Leylanda da benzer bir durum söz konusuydu.Merak edenler ordaki incelememi okuyabilirler.
Unutmadan bu öyküyü okurken Matt Damon'un "Kader ajanları" adlı filmi aklıma geldi.Çok fazla benzerlikler var çünkü.İzlemediyseniz mutlaka izleyin.Hatta önce filmi izleyin sonra bu kitabı okuyun.
"Kartonpiyer" ve "Düriye'min güğümleri" adlı öyküler Cem Yılmaz'ı aratmayacak komiklikteler çok eğlendim bu öyküleri okurken.Öykülerin yazılış sıralamasını da büyük bir ustalıkla ayarlamış.
Bir yandan kitap özeti okuyan biri, diğer yandan yıllarca hapiste olan bir adamın akıl almaz muhteşem kitapları...Ben kitap okumayı seviyorum.