Zargana Kitap Bilgileri
Yazar: Hakan Günday
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 54 dk.
Sayfa Sayısı: 208
Basım Tarihi: Şubat 2025
İlk Yayın Tarihi: 13 Şubat 2013
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789759914899
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Zargana Kitap Tanıtımı
Kimsenin birbirine bakmadığı, yalan, ihanet, şiddet, tecavüz ve acımasızlıkla yoğrulmuş, yalnızca hayallerin göz göze geldiği bir hayattan intikam almanın en iyi yolu yaşamaktır. Anlam aramak boşunadır ve her şeyin "hiç"e dönüşmesi gerekir. Henüz on ikisinde Berlin'de dört kişinin tecavüzüne uğrayan Zargana, bu olaydan sonra kendini insan sınıfından sıyırır. Ne var ki insan olmaktan uzaklaşıp "hiç"e yaklaştıkça kendisine döner; aşık olur. Parçalanmış benliğini onarmak için, başkalarının oynadığı bir "hayat oyunu"nu sahnelemeye koyulur...
Türk edebiyatında şimdiden farklılığını kanıtlamış olan Hakan Günday, Zargana'da bunca karmaşık bir öykünün altından yalın ve duru bir anlatımla kalkıyor. Hayat, varlık, hiçlik, oyun, zeka, kudret ve acizlik arasında gidip gelen bir metin.
Zargana Kitaptan Alıntılar
1. ""Çünkü insan kendi hayatının içinde kaybolmuşken nadiren dikkat eder sabah kahvaltısında kaç dilim ekmek yediğine.""
2. "İnsanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler. Adil olmayan her ölüme üzülürler.."
3. "... bir insan gibi görünüyordu. Onlar gibi konuşuyor ve uyuyordu, ama hepsi buydu. Hiçbir insanın sahip olmadığı yeteneklere, isteklere ve acılara sahipti.."
4. "Hayatı boyunca üzüntüye doğru yürüdü. Büyüyen her gözbebeğinde, titreyen her çenede, buruşan her alında daha da hızlandı. Ne istediğini biliyordu artık. Dünyanın kabuğu olacak kadar üzüntü. Siyah ve grinin hüküm sürdüğü o eşsiz üzüntü. Gözlerinin rengine yakışacak bir dünya.."
5. "Zor değil, dedi kendi kendine. İnsanları anlamak zor değil. Hepsinin de doğum izleri gibi karakter izleri var sağlarında sollarında. Biraz dikkatli bakmak yeter. Haritalara benzerler. Ölçeklerinin nerede yazıldığını bulana kadar korurlar esrarlarını. Sonra bir güneş kadar bilinir hayatları.."
6. "Hayatın tek kaynağı sizsiniz. Dostlarınız, aileniz, sizi seven herkes, işte o kaynaktan besleniyor. Lütfen izin verin ve o kaynaktan akan hayat suyunuz taşkın bir nehre dönüşsün."
7. "- Hem sen sigarayı bırakmamış mıydın ?
- Sana ne ? Ciğerim misin ?"
8. "Ben diyordu, insan değilim. Çünkü üşüyorum. Sizler üzerinizi hatıralarınız, aileleriniz, dostlarınız, mesleklerinizle örterken ben üşüyorum. Çünkü bunların hiçbirine sahip değilim."
9. "“İnsan kendi hayatının içinde kaybolmuşken nadiren dikkat eder sabah kahvaltısında kaç dilim ekmek yediğine.”"
10. "Tek bir kurşun! Dünyanın en ağır sorunlarını çözer. Sadece düşünenler deler kafatasını.."
11. "Çok az insan hayal ettiğini yaşar. Çok azı söylediklerini yapar."
12. "Matematiği kuvvetli değildi , ama çıkarlarını hesaplamasını iyi bilirdi ."
13. "Kimin sahte , kimin gerçek olduğunun anlaşılamadığı bir sabah ."
14. "insanlar sadece sevdiklerini kaybedince üzülmezler . Adil olmayan her ölüme üzülürler."
15. "Her şey. Ben bu hayatta her şeyi yapmak istiyorum."
Zargana Kitap İncelemeleri
zargana, ilk kitabına hayran olduktan sonra "hakan günday ne yazsa okurum" dedirten ikinci kitabı benim için. yeraltı edebiyatı nedir bilir misiniz? işte hakan günday bu romanı ile yeraltına tam giriş yapmış oldu evet en iyi kitabı değil ama kesinlikle çok iyi sadece diğerlerine göre biraz daha ağır. bu tarza alışık olmayanlara farklı gelebilir ama chuck palaniuk, charles bukowski okumuş biri için normal. açıkçası türkiye seviyesinin üstünde bir yeraltı edebiyatı kitabı olduğunu düşünüyorum.
gelelim kitabın konusuna..
12 yaşında bir çocuk evlatlık olduğunu öğrenirse ilk ne yapar? zargana evden kaçmayı seçti ve bu seçim ona çok farklı bir hayat sundu. tecavüzler, sahte yaşamlar, değişik insanlar ve benliğin bedenle savaşı. bu kitabında günday hayatı sorgulatmakla kalmıyor insanı da sorgulatıyor. yaşadıklarının etkisiyle kendini farklı karakterlere bölen zargana’nın oyuncuları aracılığıyla kendi yazdığı farklı senaryoları aynı anda izleme keyfine nail oluyoruz. yine değişik bir konu yine değişik soru işaretleri oluşuyor beyinde fakat bu kez çoğu soru havada kalıyor. günday bu kitabında her şeyi de benden beklemeyin düşünün diyor. ilk okuyacağınız hakan günday kitabını arıyorsanız bu kitap o kitap değil. önce diğer kitaplarını okuyun bunu ortalara bırakın derim. iyi okumalar:)
” Çünkü onlar, hiçbir şeyi unutmasalar bile iki çocuktular ve gülmek üzere ağızlarını açmak için fazla bahaneye ihtiyaçları yoktu.”
Yeraltı edebiyatının kralı, Hakan Günday’ın farkı.Yazarın her kitabını bitirdiğimde içim paramparça…
Öncelikle yazarın diline hakim değilseniz tanışma kitabınız olmasın.Yeraltı edebiyatı seviyorsanız argo kelimelere hazırlıklı olun derim.
Karakterimiz yine bir çocuk Zargana.Henüz onikisinde evlatlık olduğunu öğrenmesi ve evden kaçması ile başlıyor hikayemiz.
Berlin ve Almanya sokaklarında,sahte ve acımasız insanlar arasında bulur kendini..
T*cavüz,uğradığı istismarlar.O sokaklarda düşe kalka ilerleyen Zargana,her satırda kahroldum.
Yaşıtlarının okul sıralarında ve parklarda vakit geçirirken;onun yaşadığı travmalar,bu travmalarla küçük yaşta başa çıkmaya çalışması insan psikolojisinin ne kadar zayıf ve aynı zamanda güçlü olduğunu gösteriyor..
Kitap insanın varoluşunu sorgulamasını,kimlik arayışını ve hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.
Günümüzde hala çocuk istismarları,t*ciz ve t*cavüzleri görmemiz acı utanç verici!
Hakan Günday’ın her defasında birikimine,kurgusuna hayran kalıyorum..
Neden insanım,sorusunu yanıtlayamayanlar,neden bir zarganaya dönüşüldüğünün yanıtını da bekleyemezler tabi!
Sevgili Günday yine içimi paramparça ettin. Ve ben iyiki okudum.
Bir kaç alıntı bırakıp yorumu kapatıyorum,kitaplarla ve sevgiyle kalın
“Zargana”, Hakan Günday’ın yeraltı edebiyatı türünde yazdığı ikinci romanıdır. Kitap, 12 yaşında evlatlık olduğunu öğrenen ve bu gerçekle başa çıkmak için evden kaçan bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Zargana, kaçışının ardından kendini tecavüzler, sahte yaşamlar ve değişik insanlarla dolu bir dünyada bulur. Bu süreçte, yaşadığı travmalarla başa çıkmak için farklı karakterlere bürünür ve kendi yazdığı senaryoları sahnelemeye başlar.
Zargana’nın iç dünyası gerçekten çok derin ve karmaşık. Onun yaşadığı travmalar ve bu travmalarla başa çıkma yöntemleri, insan psikolojisinin ne kadar kırılgan ve aynı zamanda dirençli olabileceğini gösteriyor.
Kitap, insanın varoluşsal sorgulamalarını, kimlik arayışını ve hayatta kalma mücadelesini ele alıyor. Hakan Günday, Zargana karakteri üzerinden okuyuculara hayatın acımasız gerçeklerini ve insanın içsel çatışmalarını yalın bir dille anlatır. Kitapta, yalan, ihanet, şiddet ve acımasızlık gibi temalar işlenir. Zargana’nın yaşadığı travmalar ve bu travmalarla başa çıkma yöntemleri, insanı derin düşüncelere sevk eder.
Günday’ın eserlerinde sıkça rastlanan toplumsal eleştiriler ve insan doğasına dair derin gözlemler, "Zargana"da da güçlü bir şekilde hissediliyor. Kitap, okuyucuyu rahatsız edici gerçeklerle yüzleştirirken, aynı zamanda empati kurmaya ve düşünmeye teşvik ediyor.
Günday'ın ikinci kitabı da bitmiş oldu. Bundan evvel de Kinyas ve Kayra'yı okuyup bir şeyler çiziktirmiştim, şuradan bir göz atabilirsiniz. :)
Bu kitabı kendisinin yazmış olduğundan emin değilim ama.
kitabı ile mukayese edince kalitede inanılmaz bir düşüş var. Zargana Hakan Günday'ın ilk eseri olmuş olsa bunu oldukça normal karşılayabilirdim fakat kaliteli bir kitabın ardından böyle bir şey ortaya çıkarmak pek olmamış.
Hakan Günday iyi bir yazar, buna şüphe yok ve henüz iki kitabını okudum ama bana öyle geliyor ki bu kitap yazmış olduğu en kötü şey, yani öyle ümit ediyorum :)
Uzun uzun hikayeyi anlatma ve spoiler verme gereği duymuyorum ama genel olarak kopuk bir eser olmuş. Kurgusunu farklı yapmaya çalışırken fazlaca sırıtan bir eser çıkartmış ortaya Günday. Okurken zayıf ve kalitesiz bir film seyrediyormuşum gibi hissettim. Zaten ilk kitabi ile potansiyelini pekâlâ gösteriyor Günday ama bu kitabını yazmak için yazmış gibi geldi bana, zira hikaye çok zorlama olmuş. Muhtemelen bundan sonraki eserlerinde müthiş sıçramalar yaparak ve üstüne koyarak ilerlemiştir yazar, bu da fire verdiği tek eserdir belki de :)
Hülasa, Zargana'yı vasat buldum ve bitirmek için bitirdim diyebilirim, daha iyi kitaplarda buluşmak dileği ile!
Çocuk yaşta insanı insanlığından tiksindiren, hayata gerçek ve acımasız gözlerle baktıran olaylar yaşayan Zargana ne var ki kendini insan sınıfından ayırır hatta kendini bilinen hiçbir canlı sınıfına dahil etmez. Tam olarak şöyle tanımlar; insanlar, hayvanlar, bitkiler, Zargana.
Zargana. Uzun, sıska pek de güzel görünmeyen bir balık. Belki de bu yüzden verdi bu ismi kendine. Bu çirkin balığın ismini alarak, kendini insanlardan soyutlayarak bitmez ama. Daha yaşayacaktır. İntikam almak için, kendini bulmak için, dağıtılmış şahsiyetini toplamak için.
İnsan olmak Zargana için bin ışık yılı kadar uzaktı. Kişiliğini onarmak zordu ve bunu sadece bir 'hiç' olarak yapabilirdi. Hiç olarak... Yolun da ötesi hiç olarak. Yaşadıklarını, geçmişteki karakterlerini tekrar yaşayarak daha doğrusu yaşatarak. Geçmiş yaşantısında yarım kalan karakterlerini başkalarına yaşatarak başlar buna. Başkalarının gözünden izler geçmişteki kendisini. Başkasının ağzından dinler eski Zargana'yı. Her Zargana'yı bir başkasına vererek kendisini bir hiçe sürükler, yok eder. Yok ettikçe kendisini bulur, özüne döner. Çok daha eski Zargana'ya döner. Aşık olan Zargana'ya. Tekrar aşık olur ve birlikte her şeyin başladığı ve geliştiği Berlin'den ayrılırlar bir daha dönmemek üzere.