Zamanın Kıymeti (Genişletilmiş Baskı) Kitap Bilgileri
Yazar: Abdulfettah Ebu Gudde
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 31 dk.
Sayfa Sayısı: 336
Basım Tarihi: Mart 2018
İlk Yayın Tarihi: Haziran 1984
Yayınevi: Otto Yayınları
Orijinal Dil: Arapça
ISBN: 9786059621625
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli
Zamanın Kıymeti (Genişletilmiş Baskı) Kitap Tanıtımı
Sahip olduğumuz en büyük nimetlerden biri olmasına rağmen, en kolay harcadığımız şey hiç şüphesiz ki zamanımızdır. Elinizdeki eser, kum saati misali her gün eksilmeye yüz tutan hayatımızı en iyi şekilde verimli kılmanın yolunu aydınlatan bir meşale gibidir. Bunu yaparken de, hayatlarını en güzel şekilde değerlendirmiş ve bizlere yüklü bir miras bırakmış İslam alimlerinin hayatlarından ve sözlerinden bir demet sunmaktadır. Tüm güzelliklerin aslında mazimizde bulunduğunu ortaya koyan bu çalışma, vatiklerini dolu dolu geçirme hususunda özellikle gençleri kucaklamakta ve teşvik etmektedir. Eserin sahibinin yetmişten fazla çalışmasının bulunması ve çağımızın en önde gelen hadisçilerinden biri olması kitabın kıymetini daha da artırmaktadır.
Zamanın Kıymeti (Genişletilmiş Baskı) Kitaptan Alıntılar
1. "“Görmediğim bir kitaba rastladığımda,sanki bir hazine bulmuş gibi olurum.”
~"
2. "“Hâlbuki ölüm , insanı her an pusuda beklemektedir.”
~"
3. "“İşlerin en hayırlısı orta yolun tutulduğudur.”
~"
4. "العيب فينا نعيب زماننا
Ayıp bizdedir amma, zamanımızı ayıplarız!
Arap özdeyişi"
5. "Kitap sana yük olmayan arkadaştır."
6. ""İki nimet vardır. İnsanların çoğu bunları değerlendirmede aldanmıştır: Sıhhat ve boş vakit .""
7. "Kendine prensip edin. Her gün nefsine şunu sor:
"Bugün boş zamanımda ne yaptım? Sıhhatime yarayan bir iş, mal veya ilim kazanma yolunda bir uğraş; kendime veya başkalarına yönelik faydalı bir faaliyet yaptım mı? Bir bak bakalım: Boş zamanın aklına boyun eğmiş mi? Senin güzel bir hedefin vardı. Bak bakalım zamanını o yönde sarf edebilmiş misin? Cevabın 'Evet' ise başardın demektir. Yok eğer cevabın 'Hayır' ise başarmak için çalışmalısın,gayret etmelisin."
8. "“Kitap sana yük olmayan bir arkadaştır.”"
9. "Geçen vakti kaybettiğine üzülmekle meşgul olmak ayrı bir vakit öldürmedir."
10. "İnsanların çoğu bedenlerinin ölümünden korkarlar. Asıl korkulması gereken husus kalblerin ölümüdür."
11. "Kitap sana yük olmayan arkadaştır."
12. "Her an gönlün Allah ile olsun."
13. "O demde ki perdeler kalkar, perdeler iner;
Azrail'e "hoş geldin" diyebilmekte hüner!.."
14. "Dilini tut ve bil ki dil yarası bıçak yarasından daha kötüdür."
15. "Görmediğim bir kitaba rastladığımda sanki bir hazine bulmuş gibi olurum."
Zamanın Kıymeti (Genişletilmiş Baskı) Kitap İncelemeleri
Kitapçıda tevafuk eseri gördüğüm bu kitabı birinin ayırdığının farkında olmadan alıp kasaya gittim lakin o esnada öğrendim ki kitap benim olamazmış :) Kasiyer ‘o kitap birkaç hafta önce istetilmiş’ dedi. Bende adını not alıp tam kitabı bırakıyordum ki kitabın asıl sahibi olan naif okuyucu nezaket gösterip bırakmamam için ısrar dahi etti sağolsun okuyunca çok beğeneceğimi söyleyerekten...
İnsanoğlu hem içinde bulunduğu ana kıymet biçmekten aciz hem de geçmiş zamanlarına üzülerek kendini eder muzdarip ..Lakin zaman bu tür sorunlarla uğraşamayacak kadar meşguldür aslında. Bu yüzden geçen vaktin gidişine keşkelenmek dahi boşa vakit harcamak olarak görülür ve bundan kaçınılması gerektiği öğüt edilir asırlardır..
Bir günü programlamaktan dahi çoğu zaman aciz kaldığımız şu tüketim çağında, zamanın kıymetini bilen ehl-i Hikmet insanların hayat hikayelerine yer veren bu eser ile değil yılların,ayların,günlerin; saniyelerin,saliselerin yani anın nabzını tutan insanlardan olmak temennisi ile çok fazla hikmetli
bilgiler var kitapta..Zorunlu İşlerin olmadığında boş vakit diye zamanını öldüren birçok insan için akrep ile yelkovan arasındaki kovalamacayı kendi lehimize çevirerek zamanı bereketlendirmek adına adeta nasihat veren bu kıymetli eserde bu anlamda çok
fazla örnek hayatlar, kadîm metodlar ve pratik bilgiler mevcut. Bu anlamda okunması ve üzerine tefekkür edilmesi gereken bir eser.
Vesile olana çokça teşekkür ederim :)
Keyifli okumalar..
“Vakit kılıç gibidir, sen onu kesmezsen o seni keser”
Hayırlı Akşamlar..
Hiç sıkılmadan neredeyse hiç ara vermeden bir solukta okuduğum kitaplar listesine giren bir kitap oldu benim için. Ne yazarsam yazayım bana hissettirdiği duyguları, heyecanları anlatamam herhalde.
Rabb'im hayatımızda da bunları en güzel şekilde uygulamayı nasip eder inşaallah.
''Asra yemin ederim ki insan gerçekten ziyan içindedir.''(Asr Suresi)
Kitap bir Müslümanın zamanı en etkili bir biçimde nasıl kullanması gerektiğini o kadar güzel bir şekilde ele almış ki, okuduktan sonra uymamanız imkânsız gibi (en azından kendim için söyleyebilirim bunu). Özellikle verdiği Alimlerin örnekleri ile..
Kendi şahsım için diyorum bir Müslüman olarak kendimden utandım..
Onlar ki bir dakikalarını, bir saliselerini boşa geçirmemek için birçok dünyevi zevkten mahrum kalmışlar..
Peki bize bakınca aynı şeyleri söyleyebilir miyiz?..
Cahit Zarifoğlu 'Bir Değirmendir Bu Dünya' kitabında der ya : 'Televizyon karşısında muhallebi gibi gevşemiş bir müslümanda değil cihad etmek, acaba kalkıp bir farzı ifa edecek kuvvet ve istek kalmış mıdır?.'
Veya sohbetlerimizi ele alacak olursak dedikodusuz, gıybetsiz bir sohbet ne kadar sıkıcı gelir bazımıza öyle değil mi?
Boş konuşmalar ne kadar hoşumuza gider(!)
Kısacası vakitlerimizi boşa heba etmekteyiz
Ki bu da çok tehlikeli bir şeydir. Neticede iki günü bir olan ziyandadır.
Boş zaman büyük bir nimet, elden gitmeden önce kıymetini bilmeliyiz.Yoksa gerçekten büyük bir nedamet duyarız boşa geçen ona zaman için..
Kendi nefsimden başlıyorum işe.Nefsimi hesaba çekme zamanı..
Son olarak şiddetle tavsiye edeceğim bir kitap.Okumanızı umarım en kısa zamanda..
Güzel bir kitap ama niçin güzel olduğunu anlatmak için inceleme yazmam gerekti.
Bu aralar popüler olduğu için sık sık görünce merak ettim kitabı. Okuyanlar da baya övmüş insan merak ediyor haliyle. Ama beklediğim gibi değildi o yüzden de başta garipsedim biraz. İnceleme okumuş muydum hatırlamıyorum ama okuyacak olanları haberdar etmek için birkaç şey söylemem gerektiğine inanıyorum. Çünkü bununla alakalı uyarılara rast geldiğimi hatırlamıyorum.
Kitapta anlatılanlar genel itibariyle, alimlerin kitap yazmak için zamanı nasıl kullandıkları ile alakalı metotlar ve alimlerin kaç kitap yazdığını bu metotlar üzerinden zamanı verimli kullanılmasına bağlanarak anlatılıyor. Güzel mi? Evet güzel ama benim herhalde en çok alıntıladığım ve ilgimi çeken kısımlar daha çok dipnot ve ek bölümler oldu. Hatta ek bölümler sadece kitaplașsa benim daha çok hoşuma giderdi sanırım :)
hoca çok titiz çalışmış kitapla ama kitabı güzel hâle getiren onun çalışmaları olmuş, en azından ben öyle gördüm.
Şimdi gelelim sevmediğim kısma. Kitapta ibni teymiyye'ye övgüler var o kısımlar hiç hoşuma gitmedi. Görüş olarak vahabilerin sevdiği bir şahıstır ve tasavvufa karşı sözlerinden dolayı sevmem.
Netice olarak kitap bence öyle ahım şahım bir kitap değil ama ekler kısmındaki değerli hocaların yazıları güzel hâle getirmiş kitabı ve Enbiya hocanın dipnotları, o yüzden okuyanlar bence o kısımlardan daha çok faydalanabilir. İyi okumalar şimdiden okuyacak olanlara :)
Es selâmu Aleykûm değerli kardeşlerim.
Bu eseri bilerek ben yavaş yavaş okudum,eserin ana gayesi özellikle ilim talibi olan ve ilme olan isteklerimizin azaldığında,ve azmimizin azaldığı vakitlerde kendimizi doping uygulayacağımız eser.Söz konusu olan bu günlerde bu eser gerçekten bizim iştiyakımızı arttıracağından eminim.
Bilmiyorum ben okurken bazı yerlerinde çok şaşırdım bazı yerlerinde çok üzüldüm.Acaba gerçekten bizlerin ilme aşkı var mı? Sorusu aklımdan hiç çıkmadı.
İlme olan aşkından 30 yıl elleri ile yemek yemeyen Ubeyd İbn Yaiş,Elleri ile bir milyon hadis yazan Yahya İbn Main,Yolda yürürken mûteala eden Ebû Hilâl el-Askerî ve nice alimler ile gerçekten aynı yola baş koyduk mu, gerçekten biz ilim talebesi miyiz ?
Artık o kadar ki Alîm bir zat ekmeği sürekli suya batırıp yiyormuş, yanındakiler sormuş neden öyle yiyorsun diye "Ekmeği ıslatıp yemek ile,kuru yemek arasında 50 ayet kıraat etme süresi var" demiş...
Sûbhanallah!
Şu aşk şu azim ve bizim istikrarsızlığımız, ömrümüz akıp geçiyor vallahi ne zaman kendimize geleceğiz bilmiyorum.Rabbim bizlere de aynı aşkı, aynı istikrar ve azmi nasip etsin.
Eğer gerçekten ilme olan aşk'ları okumak ve kendinize yeniden bir reset atmak istiyorsanız gerçekten okumanızı tavsiye ederim kardeşlerim...
١﴾ وَالْعَصْرِۙ ﴿٢﴾ اِنَّ الْاِنْسَانَ لَف۪ي خُسْرٍۙ
"Asr´a yemin olsun ki,
İnsan mutlaka bir ziyandadır." |Asr, 1-2
Asr'a, zamana, vakte, yemin eden dinimiz, Kur'ân ayetimiz... Üzerinde ne kadar düşündük. Zaman denilen mevhuma ne kadar değer katabildik?
Şöyle bir silkelensek ya...
Hasan Basri (r.a): Asr suresinin tefsirinde;" Bir gün pazarda, önüne koyduğu buzları satmaya çalışan vee şöyle bağıran bir adama rastladım. Kulak verdim," sermayesi eriyen şu adama merhamet edin." diye bağırıyordu. Düşündüm, Asr suresinde önemle anlatılan zamanın kıymetini şimdi anladım."
Eser İslamda zamanın önemi, İslam alimlerinin zamana verdikleri kıymet ve Ali Fuad Başgil, Said Nursi, Mahmud Esad Coşan, Osman Nuri Topbaş gibi isimlerin zamana dair yazıları da yer alıyor.
Alimlerin eserlerini, çalışmalarını, ihlaslı yolculuklarını ve yaşam tarzlarını okurken ister istemez kıyas yaptım.
Aklımda kalan kısımlardan;
Bir adam kendisine benimle konusur musun diye sorduğunda Alimin verdiği cevap; "Güneş yerinde tut seninle konuşayım.".....Yazı yazarken kalemin ucu kırılırda düzeltmekle vakit kaybetmemek için yanına kalem alan alim..... Ve yemek yerken çiğnemekle vakit kaybetmemek için ekmeği ıslatarak yemeleri......Hassasiyete bakar mısınız?
Alimlerin yazdıkları eser sayılarını okuyunca şaşırmak bir yana acaba onlarda bu kadar eser bırakmasaydı. Vakte değer vermeselerdi nice olurdu halimiz....?
Ve son olarak İnşirah suresinin ayetini bırakıyorum. Böyle kocaman kocaman yazıp assak ya...
" O halde önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul."
İnşirah, 7