Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Zabit ve Kumandan ile Hasbihal - Mustafa Kemal Atatürk | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kitap Bilgileri


Yazar: Mustafa Kemal Atatürk
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 40 dk.
Sayfa Sayısı: 200
Basım Tarihi: 2006
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754586947
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kitap Tanıtımı


Mustafa Kemal Atatürk’ün yazarlığı, askerliği ve devlet adamlığının gölgesinde kalmıştır. Oysa ki Mustafa Kemal daha Harp Akademisi’nden mezun olduğu dönemlerde mesleki kitapçıklar yazdı, çevirdi. Devlet adamlığı döneminde de Nutuk’unun yanı sıra Yurttaşlık Bilgisi ve Geometri kitaplarını kaleme aldı, tarih ders kitaplarının bazı bölümlerini yazdı.



Nuri Conker (1881-1937), Atatürk’ün mahalle, okul, meslek ve silah arkadaşıydı. Trablusgarp’ta, Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşı’nda beraberdiler. Yazdığı tek kitap olan Zabit ve Kumandan, Mustafa Kemal’in Hasbihal’i kaleme almasına vesile oldu. Cumhuriyet döneminde komutanlık, diplomatlık ve milletvekilliği görevlerinde bulundu.



1914… Osmanlı Devleti, Balkan ve Trablusgarp savaşlarından yeni çıkmıştır. Osmanlı ordusunun iki genç subayı, bu savaşlarda yaşanan başarısızlıklar üzerine kafa yormaktadır. İlkin Nuri Conker Zabit ve Kumandan kitabında, sorunları ve çözüm önerilerini gündeme getirir. Dostu ve meslektaşı Mustafa Kemal, bu kitabı okur okumaz, Zabit ve Kumandan ile Hasbihal’i kaleme alır.



Birbirini bütünleyen ve pekiştiren bu iki kitabın başlıca temalarından biri iyi yöneticiliktir. Her ikisi de, ordunun yaşadığı başarısızlığın asıl çözüm adresi olarak, komuta kademelerini gösterir. Askerler için hem bilimsel birikimin hem de cesaret ve kendi başına karar alma başta olmak üzere, pek çok bireysel niteliğin önemini ve gereğini savunur.



Ancak çok geçmeden Osmanlı Devleti Birinci Dünya Savaşı’na girince, Mustafa Kemal de kitabını bastırmayı ertelemek zorunda kalır. Buna karşılık iki dost, Çanakkale’de Anafartalar ve Conk Bayırı’nda, kitaplarında yazdıklarının sözde kalmadığını kanıtlar. Birlikleri zorlu muharebelerden büyük başarılarla çıkar.



Mustafa Kemal kitabını ancak, mütarekede döndüğü İstanbul’da, 1918 sonunda yayımlar. Kitabın basımından altı ay kadar sonra da Anadolu’ya geçerek İstanbul ile ilişiğini keser. Adı mütareke ve işgalle birlikte anılan Damat Ferit Hükümeti de kitabı toplattırarak imha eder.



Zabit ve Kumandan ile Hasbihal ilk baskısından sonra 1956’da, Hasan Âli Yücel tarafından İş Bankası Kültür Yayınları’nın ilk kitabı olarak yayımlanmıştır. Atatürk’ün doğumunun 125. yılı vesilesiyle hazırlanan bu yeni baskıda, Atatürk ve Conker’in kitapları bir araya geliyor. Üstelik özgün ve sadeleştirilmiş metinleri ilk kez karşılıklı sayfalarda bir arada…




Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kitaptan Alıntılar


1. "Memleketi binbir akılsızın eline ve keyfine bırakamam."




2. ""İnsanlarda saygı göstermenin, itaat ve boyun eğmenin kendiliğinden -maddi anlamda değil, manevi anlamda üstün olanlarda- görülmesi, insan ruhunun gereklerindendir.""




3. "Kuşku yok ki, bizim milletimizin kişiliği de bütün kişilikler gibi yükselmeye, istenilen biçime dönüşmeye uygundur. Fakat kendisi olmak koşuluyla!..."




4. "“Bir erkeğin, özellikle askerin korkak olması demek, kendisinin âdeta uygarlıktan yoksun olmasıyla eşdeğerdir..""




5. "*****

Eğer, bizim seciyemize, hariçten, bizim seciyemizden başka secayadaki müessirler tarafından bir şekil verilmek istenirse, bundan sabit ve muayyen hiçbir şekil, hiçbir netice hasıl olamaz!..

*****"




6. "Gerçekte, bir gün Sirenayik harekâtının meydanından Balkan yangınına koşarken...
Bir gün Afrika sahilinden beni vatanıma ulaştıracak yolların kapanmış olduğunu görürken...
Bir gün, işittim ki, vatanım Selanik ve orada anam, kardeşim, bütün akraba ve hısımlarım, -içyüzlerini anlattığım için vatanımdan kovulduğum kişiler tarafından- düşmana bağışlanmıştır."




7. "-(...) Memleketi bir akılsızın eline ve keyfine bırakamam. Bu çok adamların yerine, birkaç kafa ile iktifa edebilirim: Mesela Kâzım ( Özalp) Köprülü'yü Harbiye nazırı yapacağım. Nuri'yi (Conker) Kumandan ve idare şefi yaparım. Fethi'yi (Okyar) yeni inkılapçı Türkiye'nin mümessili sıfatıyla Avrupa'ya gönderirim...
(...)
Sofradaki arkadaşlarından biri Nuri (Conker), M. Kemal'in istikbali kucaklıyan bu sözlerine, ahenkli bir kahkaha ile gülüyordu. Mustafa Kemal, kahkahasını bir türlü yenemiyen, bu arkadaşının sükunet bulmasına intizar etti (bekledi) ve sonra sordu:
-Niçin gülüyorsun?
Gülen arkadaşı cevaben:
-Seni düşünüyorum da, onun için... Bütün bu işler içinde sen ne olacaksın?
Mustafa Kemal, bu suale sarih cevap vermeden, yalnız şu umumi cümle ile karşılık vermiştir:
-Ben mi? Ben de sizleri o makamlara koyabilen olacağım."




8. "*

Muharebede yağan mermi yağmuru,

o yağmurdan ürkmeyenleri,

ürkenlerden daha az ıslatır.

*"




9. "'Hazır ol cenge eğer istersen sulh ü salâh'"




10. "Her halde askerlerimizin ruhunu kazanmak bizim için bir vazife olduğu gibi evvela, onlarda bir ruh, bir emel, bir seciye yaratmak da Allah'tan ve Medine'i münevvere'de yatan Cenab-ı Peygamber'den sonra bize teveccüh ediyor.

*****"




11. "“Arzusu olan da, olmayan da vatani görevini yerine getirmekle yükümlü tutulmuştur ve tutulmalıdır..""




12. "Bütün salahiyet-i kelamınla, hitabederek diyorsun ki ''zabitlik demek, feday-i nefs-ü canı katiyen göze almış olmak demektir.''

''Bir zâbit, sanatı namına, hayat ve mevcudiyetine hiç ehemmiyet vermeyecektir.''

Zâbit ''hayat ve rahatın hiç düşünülmemesi icabedince'' rahat ve hayatını feda etmeyi şeref bilecektir.

''Muktazay-ı namus'' budur.

Ben bu sözlerin dimağlarda ve vicdanlarda hasıl edeceği derin akislerin ahengini bozmaktan korkarak, hiçbir söz söylemeksizin onları yalnız kemal-i huşû ile dinlemiş olmakla iktifa edeceğim."




13. ""Çatışmada yağan kurşun yağmuru, o yağmurdan ürkmeyenleri, ürkenlerden daha az ıslatır""




14. "Kuşku yok ki, bizim milletimizin kişiliği de bütün kişilikler gibi yükselmeye, istenilen biçime dönüşmeye uygundur. Fakat kendisi olmak koşuluyla!..."




15. "''100 kişi kadar mücahit ve muhafıziyye efradiyla düşmanın (Eritre) taburuna taarruz ettim. Beş yüz metreye kadar yaklaştım. İstihkâmet, üzerimize ateş açtı.

Sağ kolumdan kurşunla yaralandım. Çok kan zayi ediyorsam da askerin kuvvei maneviyyesini bozmamak için hattı harpten çekilmeyeceğim. Ölürsem, yanımda Remzi Efendi vardır. O, benim de kuvvetimi idare eder.''"





Zabit ve Kumandan ile Hasbihal Kitap İncelemeleri


KİTABI TANIYALIM

Zabit ve Kumandan ile Hasbihal, Mustafa Kemal Atatürk’ün 1914 yılında yazdığı, ancak savaş sebebiyle 1918 yılı sonlarında yayımlatabildiği kitabıdır.

Mustafa Kemal kitabını, çocukluk ve silah arkadaşı Nuri Conker’in Zabit ve Kumandan adlı kitabına karşılık olarak yazmıştır. Bu iki kitap birbirini eleştirmez, aksine birbirini tamamlayan ve pekiştiren yapıdadırlar.

Bendeki kitap, İş Bankası Kültür Yayınları’nın 24. basımı. Atatürk’ün doğumunun 125. Yılına özel hazırlanan genişletilmiş bu versiyonunda, Nuri Conker’in Zabit ve Kumandan kitabıyla birlikte basılmış. Ayrıca bu iki kitabın yayımlandığı özgün metinlerle, günümüz Türkçesine uygun şekilde sadeleştirilmiş versiyonları da bir arada sunulmuş.

Hem Mustafa Kemal hem de Nuri Conker kitaplarında, Balkan ve Trablus savaşlarındaki hezimetin sebeplerini, iyi bir komutanın nasıl olması gerektiğini ve Türk ordusunun içinde bulunduğu durumu örneklerle anlatmışlar.

KISACA KİTAP YORUMUM

Kitap, yazılma gayesi gereği askerlik mesleğine yoğunlaşmış. Farklı konuların ele alınmasına karşın özellikle profesyonel olarak askerlik mesleğini icra eden ya da askerliğini yapmış olanlar kitabı daha kolay anlayacaklardır. Ben özellikle Nuri Conker’in yazdığı bölümleri okurken çok zorlandım.

Atatürk’ün yazdığı ilk kitap olduğu için önemli. Atatürk’ü tanımak ve anlamak için okunması gerektiğini düşünüyorum. Nuri Conker’in yazdığı bölümü okumak biraz sabır istiyor. Okumayı düşünenler bunu dikkate alsınlar.







"Zabit ve Kumandan ile Hasbihal", Atatürk'ün askeri liderlik, disiplin ve sorumluluk anlayışını ele aldığı önemli bir eserdir. Osmanlı ordusundaki subayların yetiştirilmesi, savaş meydanındaki sorumlulukları ve askerî eğitimin önemi üzerine kaleme alınmıştır. Atatürk, savaşın sadece teknik bilgiyle değil, aynı zamanda zeka, liderlik ve kararlılıkla kazanılacağını vurgular.

Subayların sadece emir alan değil, inisiyatif kullanabilen liderler olması gerektiği
Savaşta başarının, eğitim ve stratejiyle doğrudan bağlantılı olduğu
Cesaretin, disiplinsizliğe dönüşmemesi gerektiği
Subayların, askerlerine örnek olması ve onların moralini yüksek tutması gerektiği

Kitap, Atatürk'ün modern bir ordu anlayışını benimsediğini ve askerî düşüncenin gelişmesi gerektiğini açıkça gösterir. O, körü körüne emir-komuta zincirine bağlı bir subay yerine, inisiyatif alabilen, bağımsız düşünebilen ve sorumluluk sahibi bir kumandan modeli çizer. Bu fikirler, ilerleyen yıllarda Türk ordusunun modernleşmesinde büyük rol oynamıştır.

"Zabit ve Kumandan ile Hasbihal", sadece bir askerî eser değil, aynı zamanda liderlik üzerine evrensel dersler veren bir kitaptır. Atatürk'ün ileri görüşlülüğünü ve askeri stratejiye dair derin analizlerini görmek isteyen herkes için okunması gereken bir kaynaktır.

Tavsiye: Askeri tarih, liderlik ve stratejiye ilgi duyan herkes için başucu kitabı!




Mustafa Kemal, Zabit ve Kumandan ile Hasbihal 'i 1914'te Sofya' da, yakın dostu ve meslektaşı olan Nuri Conker'in Zabit ve Kumandan isimli kitabına istinaden kaleme aldı. Nuri Conker Zabit ve Kumandan 'da Osmanlı ordusundaki başarısız girişimleri ve bunların sebeplerini irdeliyordu. İşte Mustafa Kemal, yer yer o kitaba göndermeler de yaparak ordu konusundaki önerilerini ve tesbitlerini Zabit ve Kumandan ile Hasbihal kitabında dile getiriyordu. Kitabın baskısı 1919'u buldu ancak Mustafa Kemal Anadolu 'ya geçerek İstanbul Hükümeti ile ilişiğini kesince Damat Ferit tarafından bu kitaplar toplatıldı ve müshalar yok edildi. Ve Mustafa Kemal' in sağlığında da bu kitaplar maalesef basılamadı. Ta ki Hasan Ali Yücel, bu kitabı İş Bankası Kültür Yayınları'nın ilk kitabı olarak basana dek... Benim için Mustafa Kemal Atatürk' ün asker ve siyaset adamı kimliğinin yanında bir yazar olarak da tecrübe etmek, fikirlerini yorumlamak, dönemin askeri disiplini ile Mustafa Kemal 'in eleştirdiği durumları kıyaslamak, benzer noktalar görmek ve Nutuk' a başlamadan önce bir ön okuma yapmak açısından çok önemliydi. Önceki yıllarda harp okullarında okutulan bir esermiş, fakat günümüzde bazı şeylerin içi boşaltılıp kutsallığı sorgulanacak boyuta geldiği için sanırım, okutulmuyor. Böyle kıyıda köşede kalmış unutturulmaya çalışılan metinleri tekrar okumak, yaymak biz kitapseverlerin, ailelerin, öğretmenlerin misyonu haline gelmeli. Herkesin kitaplığında olmalı.
..




Balkan Savaşları'ndan sonra Nuri Conker "Zabıt ve Kumandan" isminde bir kitap yazıyor ve bu kitapta Balkanlarda kaybetme sebeplerimiz üzerinde duruyor, dönemin eleştirisini yapıyor, ayrıca subayın ve askerin nasıl olması gerektiğinden bahsediyor. Atatürk de en yakın dostunun bu kitabını okuyor ve 1914'te buna bir cevap niteliğinde "Zabıt ve Kumandan ile Hasbihal"i yazıyor. Araya Birinci Dünya Savaşı'nın girmesiyle kitabın ilk basımı 1918 yılına kalıyor. Basıldıktan birkaç ay sonra da Mustafa Kemal Anadolu'ya gidip istifasını vererek Türk Kurtuluş Hareketi'ni başlattığı için kitap, Damat Ferit tarafından piyasadan toplatılıyor. Atatürk'ün sağlığında da bir daha basılmıyor. Yeniden ilk baskısı yeni kurulan İş Bankası Kültür Yayınları'nın ilk kitabı olarak 1956 yılında Hasan Ali Yücel tarafından yapılıyor.

2015 yılında Cumhuriyet gazetesi hem Nuri Conker'in hem de Atatürk'ün kitabını tek cilt halinde okurlarına armağan etmiş. Benim sahafta denk geldiğim baskısı da buydu. Ayrıca kitap, ismine kadar günümüz Türkçesine çevrilmiş. Şansıma hem Atatürk'ün ilk kitabını hem de Nuri Conker'in kitabını okudum ve sadece şunu söyleyebilirim: çok büyük adamlarmış.

Bazı yerlerde bahsedilen sorunların günümüzde de devam ettiğini görünce iç geçirmeden edemedim. Tarihten ders almamız, yanlışlarımızı eksiltip doğrularımızın üzerine koymamız gerekirken yerimizde saymışız. İnternette gezinirken gördüğüm, kitaptan birkaç alıntının yer aldığı linki de paylaşıyorum:




Nuri Bey (Conker)'in Trablusgarp'ta yaşadıkları üzerinden çok sayıda çıkarım yaptığı Zabit ve Kumandan adlı esere Mustafa Kemal Bey (Binbaşı rütbesiyle) mektuplarıyla cevaplar verir. İki metin de çok güzel, sade ve vurucu bir biçimde genç subaylara askerlik mesleğine, liderliğe dair tecrübeyle sabitlenmiş önemli öğütler verir. Ordunun üst kademelerine ve artık kronikleşmiş anlayışlara, zihniyetlere önemli eleştiriler de vardır. Nuri Bey orduya ait piyade ve topçu talimnamelerini eleştirir, Mustafa Kemal Bey Sirenayka'da (Kuzey Afrika kıyısında bir bölge) doğduğu topraklar olan Selanik'in düşmana "bağışlanmasını" anlatır. Mustafa Kemal Bey Türk tarihinin eski devirlerine atıflar yapar, abidevî aforizmalarını söylemeyi ihmal etmez.

Mustafa Kemal Bey'in bu kitaba dair dostu Nuri Bey'e gönderdiği mektuplar yani daha doğrusu geri dönüşler ile Zabit ve Kumandan ile Hasb-ı Hâl eseri günümüzdeki şekline getirilmiştir. Gazi'nin entelektüel birikimini, felsefî derinliğini yazdığı satırlarda en yakın şekliyle görme imkanımız var. Trablusgarp'ın havası kitapta hala daha teneffüs edilebiliyor. Sert ama bir yandan da duygulara hitap eden muazzam bir eser.

Genelde genç subaylara okutturulur ama ben her lise öğrencisine okutturulması taraftarıyım. Ben Genelkurmay Basımevi'nin 2010 baskısından okudum.

İyi okumalar.

"Muharebede yağan mermi yağmuru o yağmurdan ürkmeyenleri ürkenlerden daha az ıslatır."



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: