Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü Kitap Bilgileri
Yazar: J. R. R. Tolkien
Tahmini Okuma Süresi: 12 sa. 8 dk.
Sayfa Sayısı: 428
Basım Tarihi: Nisan 2018
İlk Yayın Tarihi: 20 Ekim 1955
Yayınevi: Metis Yayıncılık
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789753422024
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü Kitap Tanıtımı
Yüzüklerin Efendisi son yüzyılın en çok okunan yüz kitabı arasında en başta geliyor. Türkçe basımının ilk iki kitabı Yüzük Kardeşliği ve İki Kule, bu ilginin evrenselliğini kanıtladı. Polisiye ya da bilimkurgu meraklıları, şiir, roman ve öykü okurları, hep birlikte Frodo, Sam, Merry, Pippin, Aragorn ve Gandalf'ın maceralarını okumaya, 'Orta Dünya'da yaşamaya başladılar.Üçüncü kitap Kralın Dönüşü ile birlikte Yüzüklerin Efendisi tamamlanıyor: Bu kısımda Karanlıklar Efendisi ile Yüzük Kardeşliği, iki cephede karşı karşıya geliyorlar. Frodo ve Sam ellerinde hepsine hükmedecek Tek Yüzük ile Mordor'un içine, karanlığın kalbine doğru bir yolculuk yaparken, diğerleri de karanlığa karşı son cephe olan Gondor'da umutsuz bir savunmaya girişiyorlar...
Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü Kitaptan Alıntılar
1. "Büyüdüğünde kimsenin göründüğü gibi olmadığını göreceksin."
2. "Dünya, savaşlar olmadan da yeterince acılara ve talihsizliklere sahip."
3. "Dünya, savaşlar olmadan da yeterince acılara ve talihsizliklere sahip."
4. ""Yaralıyım" diye cevap verdi Frodo, yaralı, asla tamamen iyileşmeyeceğim."
5. ""Büyüdüğünde kimsenin göründüğü gibi olmadığını göreceksin.""
6. "Büyüdüğünde kimsenin göründüğü gibi olmadığını göreceksin."
7. "Sabah verilen öğütler en iyisidir, gece birçok düşünceleri değiştirir."
8. "Sevgi sadakatle, cesaret itibarla, ihanet intikamla ödüllendirilir."
9. "Dünya, savaşlar olmadan da yeterince acılara ve talihsizliklere sahip."
10. ""Neyden korkarsınız hanımefendi?" diye sordu adam.
"Kafesten," dedi kız. "Ta ki yaşlılıktan ve alışkanlıktan parmaklıkları kabullenip, büyük işler başarma isteği hatırdan veya gönülden silininceye kadar parmaklıkların arkasında kalmaktan.""
11. "Büyüdüğünde kimsenin göründüğü gibi olmadığını göreceksin."
12. "Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak; çünkü ben aynı olmayacağım."
13. "Güneş tüm gölgelerin üstünden aşar ve yıldızlar yaşar sonsuza kadar;
Gün bitti demeyeceğim asla, asla veda etmeyeceğim Yıldızlara."
14. "Ümit doğar genellikle, her şey ümitsizleştiğinde."
15. "Belki de başkalarının yüreklenip dolanmadığı yollarda dolanmak senin yazgındır. Bu ayrılık beni üzüyor ve gücüm bununla azalıyor; ama bir an önce dağ yollarını tutup daha fazla oyalanmamam gerek. Hoşça kal!"
Yüzüklerin Efendisi - Kralın Dönüşü Kitap İncelemeleri
Evet ,uzun bir aradan sonra 3 seriyi de bitirdim,ve şunu söylemek istiyorum;böyle bir evreni bize bahşettiği için
'e sonsuz teşekkürler...Büyük ihtimalle bir kaç gün kendimi boşluktaymışım gibi hissedicem.Çünkü;bu evrene alışmıştım ,yani Elfler, Orklar, Hobbitler,Cüceler,Ak Gandalf,Krallar Kralı Aragorn... bir süre normal hayata uymakta zorlanabilirim yani.Herneyse ,artık biraz kitaptan bahsetmem gerekiyor.
Öncelikle şunu belirtmek isterim ,bu evrende herkesin favori bir karekteri ,bir kahramanı vardır .Benim kahramanım ise Sam Gamgee.Çünkü; o ne bir savaşçıydı,ne Aragorn gibi soyluydu,ne Gandalf gibi Arif biriydi,ne Legolas gibi kadim bir elf idi.O sadece çok sadık bir dosttu.Frodo tek başına Mordor'a gitmeye karar verdiğinde ,Sam onunla birlikte gitti,sussuz kaldı ama matarasındaki suyu efendisine verdi, yüzük onun eline geçti o da bir yüzük taşıyıcısı oldu ancak iradesini koruyarak yüzüğü istemedi.Frodo tükendiğinde onu sırtında taşıdı.Yani kısacası kitabın kahramanı hiç bir vasfı olmayan ama onun yerine koca bir yüreği olan Sam Gamgee bana göre .Ve beni 3.kitapta en çok etkileyen bir diğer karakter ise Kral Theoden oldu.Gondor savunmasında yapılan Pelennor Çayırları Savaşında ölmesi beni çok üzdü .O son güzel sabahını görmek için gölgelerden çıkmıştı .Ama ölumü şerefli oldu, ve hep şerefli bir Kral olarak hatırlanıcak.Ve diğer kıymatli bir karakter olan Akşamyıldızı Arwen,aşkı için ölümlü olmayı kabul edip sabırla bekleyen yüce elf.
Dediği gibi "Kitaplar mutlu sonla bitmeli." ve öyle de bitti .
Son kitapla sessiz bir veda ettim Yüzüklerin Efendisi'ne. Okur, zor inan ki çok zor oldu. Epik dünyada bu yolculukta elimden geldiğince seriye aralıklı süreçler verdiğim halde içim buruk ayrılıyorum bu hikayeden.
Övgüler sığdırmalı Tolkien için çünkü tüm epik yazarlara ışık tutmuş, öncülük etmiş kendisi. Filmlerini yıllar önce izlememe rağmen ilerlediğim her sayfada sahne sahne görüntüler belirdi. Biraz gözyaşı, biraz kalp burukluğu ve bir tutam gurur var her bir karakter adına...
Sen okur, bu dünyaya benim gibi Hobbit ile başla sonra Yüzüklerin Efendisi'ne yumuşak bir geçişle tamamla eşsiz seriyi.
Selâm olsun sevgili; Gandalf, Legolas, Frodo, Arwen, Theoden, Merry, Pippin, Boromir, Sam, Gimli, Aragon'a!
Hepiniz bu hikayeyi şahlandırdınız. Endişeleriniz, mücadeleniz, üzüntünüz, neşeniz, çaresizliğiniz, iyiliğiniz, kötülüğünüz, hırsınız ve varlığınız bizim için bu hikayeyi paha biçilmez hale getirdi.
Sanırım uzun bir süre bundan iyisini okuyamam, ne de olsa bahsi geçen yazar Tolkien olunca ufak da olsa bir saygı duruşunu hak ediyor.
Hala okumadıysanız ve filmini izlediyseniz size ufak bir sır vereyim; bilinmeyen karakterler ve olayların başka yönlerini görüp yıllardır o film sahnesinde öğrendiğiniz hikayeyle bu okunacak olan çok başka!
Hadi okur, ben dostların peşine düşerken sen de katıl; belki aralarından birileri bir şarkı mırıldanır ya da belki karanlık bir ormanda savaşmaya hazır şekilde bekleriz, kim bilir.
Bu seriyi oku, lütfen oku ve göreceksin ki hayatından bu karakterler geçerken muzip bir gülümseme dudaklarında hayat bulacak.
#kralındönüşü #tolkien #yüzüklerinefendisi #lordoftherings #metisyayınları
Fantastik kitaplar. Ah canım eserler.
Beni evrenler arası seyehatlara çıkarıp, nefes almamı sağlayan, gerçek dünyaya dönünce özlem duyduğum, bitanem hazinelerim. Bir kitap okumak demek 10 hayat yaşamak demek.
Cümlelerin içinden dalıp onlara yardım etmeye çalışmak, beni de aranıza alın nolursunuz demek. Karaktere aşık olup, ölürse eğer bi müddet ara vermek.
Kitap okumak, okumak değil yaşamak.!
Yine bir inceleme yazısı yazmaya çalışırken duygularıma engel olamamam.
O zaman diyorum ki. Kitap bir kültürdür. ben ise duygu kadınıyım. Sen okursun, okumazsın, okursun anlamazsın beni ilgilendirmez. Ahahah. Ne alaka Seda incelemeye devam et! :)
Yüzüklerin Efendisi
Filmlerini küçük büyük herkesin izlediği, herkesin hayran olduğu bir evren.
Benim ise hayranlığım Sam karakterine.
Hayata karşı cesur olması. Hiç bilmediği hayata karşı! Her zaman arkadaşının yanında olması. Ah Sam. Fav karakterim.
Ağaç adam. Gandalf, Frodo, Meri, Aragorn, Gollum.
Ve Legolas. Kızların sevgilisi. Ve benimde
Elf gözlerin neler görüyor Legolas?
Hepsinin hikayesi kendine özel. Hepsi çok güçlü. Unutmayın ki korkmakta bir güçtür ve yanında arkadaşların olması en büyük ödüldür.
Herkesin bildiği bir seri olduğu için ben içimden gelen duyguları yazmak istedim. Yüzde birini sadece!
Çok güzel inceleme yazan arkadaşlar var. Hepsine çok selamlar.
O zaman ne duruyorsunuz dostlarım.
Başlayın bu güzel evrene ve selam söyleyin benden tüm dostlara.
Bugün, 5 yıl aradan sonra seriyi tekrardan okumuş oldum. Silmarillion, Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi'ni okuyup bitirdikten sonra artık aynı kişi olmadığınızı hissediyorsunuz. Kendinizi bu öykülerde, maceralarda yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Arkadaşınızla birlikte Hüküm Dağı'na yolculuk edip, değişen kişiler olarak Shire'a dönüyorsunuz. Lorien gibi cennet mekanlara ve Mordor gibi korkunç cehennemlere sahip olan bir düyayı keşfediyorsunuz. Artık maceraya başlamadan önceki mutlu, neşeli ve o masum Hobbit değilsiniz. Savaşın dehşetini gördünüz. Yüzüğü taşıdıkça ağırlaştığını, ortaya çıkardığı deliliği yaşadınız ve şimdi eve dönüyorsunuz. Ancak bir şeyler farklı. Eskisi gibi değilsiniz. Yaralarınız iyileşmiyor. Bu maceralar sizin aslınızı ve kim olduğunuzu değiştirdi. Dostlarınızdan ayrılmanın acısını çekiyorsunuz. Paylaştığınız onca şey artık son bulmak üzere. Dünyanızı terk ediyorsunuz. Aşık olduğunuz o memleketinizden çok uzaklara gidiyorsunuz. Dostlarınızı bir daha göremeyeceksiniz. Her şey ardınızda kalıyor ve bunun burukluğunu tadıyorsunuz. Bunlar sadece kitap olabilir ama bana hissettirdikleri aynen böyle. Kitapları birkaç yıl evvel bitirdim ama içimde oluşan boşluk asla dolmadı. İçimde bitmek tükenmek bilmeyen bir özlem var ama ne olduğunu tam kestiremiyorum. Shire, Çıkın Çıkmazı, Yeşil Ejderha, Ayrıkvadi, Lorien... Ve en önemlisi de kardeşlik. Kardeşlik gibi siz de dağılıyorsunuz... Şimdi Valinor'a yelken açma zamanı.
Hayatımda zor bir zaman diliminden geçiyorsam eğer, bunu sevdiğim bir epik fantastik romanla taçlandırırım ki böylece tadı olmayan hayata birazcık baharat eklemiş olurum. Bir müddet kitabın evrenine gider, orada yaşarım. Eh malum son zamanlarda dünya, içerisinde durmak isteyeceğim bir yer olmaktan gittikçe uzaklaşıyor. İnsanlığa dair ümidim de kayboluyor. Neyse, bu yaz bilmem kaçıncı kez 'Yüzüklerin efendisi' film serisini izledikten sonra henüz lisede bile değilken kitap serisine ortasından başlayıp sonra da yarım bıraktığımı hatırladım. Aynı vakitlerde takip ettiğim bir aktivist dünyada olup bitenlere dair ümitsizliğe kapılan gençler için yüzüklerin efendisi Frodo ve Sam'in yaptıklarını örnek gösteriyordu. Kitaptan bir kesitle ne demek istediğini sizlere de aktarayım "Nitekim, dünyanın çarklarını döndüren eylemler ekseriya böyledir: Büyüklerin gözleri başka yerlerdeyken, küçük eller işleri başarmaya mecbur kalır." Bizler de küçük elleriz, yaptığımız küçük işler büyük etkiler bırakabilir. Bırakmasa da en azından çaba göstermiş oluruz. Tıpkı o minik hobbitler gibi...Ve böylece kitaba tekrar başlama kararı aldım. Şimdi izninizle ben bir müddet orman elfleriyle yahut çıkınçıkmazında hobbitlerle ya da Lothlórien'de Galadriel Hanım'ın yanında kalacağım. Belki bir gün yaptığım küçük işler de büyük bir etki bırakabilir diye ümit içinde olacağım.