Yusef Masadow En Beğenilen Sözleri
1. "Kuşku, kemirgenlerin en merhametsizidir ve beklentiler insanı yanıltır."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
2. "Hani olur ya, bir çiçeği incitirsem; bir gün benim de incitilecek olmam ihtimaline cesaretim yok."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
3. "Ölmeye yüzüm, yaşamaya gücüm yok."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
4. "Ne zordur, insan olabilmek. Ne zordur; geldiğin gibi kalabilmek, kaldığın yeri koruyabilmek."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
5. "Kime ne Pazar'ı sevmemişsem,
Yari özlemişsem,
Divaneysem...
kime ne.?
Yedi güne hamd etmişsem,
Duamsa,
Yüreğimde yar'sa,
Özüme can'sa,
Gelip geçen günden kime ne.?
Ağzı açılmamış şiirse,
Ak bir kağıtsa,
Zılgıtımda harsa...
Kalem olmuşsam kime ne.?
// Yusef Masadow //"
- Can'sızım
6. ""Seni sevmeye engel olacak ne varsa vazgeçtim... Ama ilk önce kendimden...""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
7. "Artık usta bir şair oldum da kibirle konuşan dilime ilk bıçağı ben vurdum..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
8. ""
Hani olur ya, bir çiçeği incitirsem; bir gün benim de incitilecek olmam ihtimaline, cesaretim yok.
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
9. ""
Tamamlanması gereken bir şey varmış gibi hissediyorum. Sürekli düşünüyorum... Belki de, düşünmemeliyim; yok saymalıyım.
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
10. ""
Her akşam batan, her sabah doğan güneşin ışıkları altında dizlerine oturttu dünyayı; sırrını fısıldadı toprağa. Ağladı gökyüzü; bilmem kaçıncı kez ağladı dünyaya ve sırrına...
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
11. "Her taşta gizlenen bir yazgı vardır, sahibini gözleyen. Kiminin ayağı taşa takılır, kiminin yoluna taş düşer; kimileri de, taşların peşine düşer."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
12. ""
Eğildim, ilk düşen filin kulağına fısıldadım... - Yol uzun ve meşâkkatli, kaybedecek zaman değil. Derdini yasla derdime, Sûr’a üflemesi an meselesi.
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
13. ""
Dinliyordu, gülleri ve dikenlerini; dinleniyordu, söndürülemeyen bir mumun sararmış ışığında... Gölgesinde aşk, gövdesinde mavi entâri...
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
14. "Aslında Rima çirkin bir kadındı.
Ben sevdikçe güzelleşti.
Güzellik onunla eşti."
- Rima’ya Mektup
15. ""
Bir gün kaybolursam, anca sende bulunurum. Sakla beni, Palandöken!
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
16. ""
Ten'ler, Aşk'ın güzelliğinden dem alır...
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
17. "Şöyle kelli felli bir şiirim yok ki;
Alıp'da alnının çatına vurayım...
Bir çiçek,
Bir yürek işte.
Neylersin....."
- Can'sızım
18. ""
Darağacı üç ayaktan, yar ağacı üç harften oluşur. İkisi de öldürür.
""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
19. ""...sustum,
kaçtım,
kabuğuma sığındım.""
- Rima’ya Mektup
20. "Ahhh, adın batsın; umurumdasın!!!"
- Rima’ya Mektup
21. "Bir imanıma kefil olamıyorum.
Bir de onun gelmesine...
Neylersin..."
- Rima’ya Mektup
22. "Merhaba; mor salkımlı sokak, yosun kokulu umutlarım. Su’da sektirdiğim hayat, kök saldığım yarınlarım. Vedalarım, ah’larım, koynumda beslediğim çıngıraklı yılanlarım..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
23. "Ama ben sana yazmayacağım.
Ya bir şarkının sırtına binip, kulağının dibine kadar geleceğim.
Ya da içime atacağım seni.
Dert ol..."
- Can'sızım
24. "Ne zorlu bir yolculuktur, hançeresinde gerilen alevli ok’un dudaklarda sükûn bulması ve söndürülmesi, af deryasında..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
25. "Öyle işte... Ne zordur, insan olabilmek. Ne zordur; geldiğin gibi kalabilmek, kaldığın yeri koruyabilmek."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
26. "Yığın yığın kelimelerin içinden “af” kelimesini elbet tanıyabilecekti. Nedendi Âh? Neydi Âf? Niyeydi Âh’tan affa bu çileli yolculuk?"
- İçimdeki Kenan Ülkesi
27. "Sevdiğinden
en sevdiğine göç;
Aşk meselesi..."
- Can'sızım
28. "Geçecek diyorum kendime, geçecek! Nefes alacak gibi oluyorum; derken, daha karanlık daha derin bir kuyuya düşüyorum."
- Rima’ya Mektup
29. "Söylesene; hiç özlemedin mi beni? Sızlamaz mı hiç yüreğin? Bak; sen ne haldesin, ben ne haldeyim...Şehrinde gök gürlüyor, ama ağlayan benim."
- Rima’ya Mektup
30. "Kim ardına bakıp da, ah halkasını boynuna takmamış ki..."
- Rima’ya Mektup
31. "Gelmezsen Aşk yetimdir; bense kimsesiz! Kimsesizim, sevgilim..."
- Rima’ya Mektup
32. "Onlar bana gülüyor,
Ben onlara gülüyorum..."
- Rima’ya Mektup
33. "Geldi, geçti her şey... Söyleyin şimdi bana; bir çift göz kaç yalan eder?"
- Rima’ya Mektup
34. "Merhaba Anne...
İyi misin?
Biliyorum, epeydir ne aradım
Ne sordum...
Lütfen kapatma telefonu!
Biraz konuşalım seninle..."
- Rima’ya Mektup
35. "Toy’dum henüz, ham’dım… Savunmasızlığımdan, erken bir ayaz yedim; kar yedim, boran yedim… Bilemedim belki, kış mevsimi nasıl yaşanır Aşk’ta…"
- Rima’ya Mektup
36. "Hem, son sözü yok bu hikâyenin; sonu da yok! Yine beklemek düştü bana... Gidişindeki heybet kime Can ?! Sahi niye gittin ki sen? Nereye gittin ki Cann, nereye..? !!!"
- Rima’ya Mektup
37. "Aşk; kağıda düşen üç harf mi Siz'ce?"
- Rima’ya Mektup
38. "Böyle akıp giden bir hayatın içinde, kendisini ortada kalmış gibi hissedenlere..."
- Rima’ya Mektup
39. "Aşk,diyorum;
Üç harf diyorlar.
Meşk, diyorum;
Dört harf diyorlar.
Of ki, bilmiyorlar!
Ben "O"diyorum;
Onlar bana gülüyor.
Ben onlara gülüyorum;
Duyun Ey!!
Ben O'nu çok seviyorum..."
- Rima’ya Mektup
40. "Aşk, diyorum;
Üç harfli diyorlar.
Meşk diyorum;
Dört harf diyorlar."
- Rima’ya Mektup
41. "Sen gidersen,
Bu sokaklar dar gelir voltalarıma.
Yüzüm adımlarımla sürter,
Dik başımda bir boyunduruk,
Eşkalim üç kuruş.
Utanmayı bilirim...
Sen gidersen su yüzlüm,
Paramparça kalır ağzımdakiler,
Dikişsizdir beyazlarım...
Bir yanım ölümle tanış eyler,
Solarım...
Ürkerim...
Ve yokluk vurur alın çatıma.
Vedayı bilirim !"
- Can'sızım
42. "Sana varmak sırat, sana varmak kılpayı..."
- Can'sızım
43. "Kendimle yüzleştim. Yüzleşemediklerim arasında kararsız, solgun ve yarım kaldım. En çok da, doymadan eksik bırakıldım… Belki hiç kimse hayallerini yaşamıyordu, ama ben bunu hak ettiğimi düşünüyordum..."
- Rima’ya Mektup
44. "Mutluluk oyunu oynamaktan yorulmuş, mutsuzluğa taç giymiştim; uzun zamandır... Ve ben;neyi çok istediysem, kimin peşinden gittiysem, onunla sınandım... Şimdi yaralarımı anlatsam hiç yara almamış olanlar; alay ederler benimle!"
- Rima’ya Mektup
45. "Şimdi, ters yöne kürek çekiyorum; yenilgi bu olsa gerek!!"
- Rima’ya Mektup
46. "Hayatın benden çalamadığı sağır ve lal düşler biriktirdim, Saklı Bahçe’mde…Sana anlatmak istediğim o kadar çok şey var ki, nereden başlayacağımı bilemedim…Kırk yıllık bir ömür, kırk yıllık anılar, kırk yıllık bir öykü…"
- Rima’ya Mektup
47. "Çok şey diyebilirdim, ama demedim... Susmak edepti... Susmak teslimiyetti... Susmak insan olabilmekti... Susmak haddini bilmekti... Susmak hadsizlere haddini bildirmekti..."
- Rima’ya Mektup
48. "Dünya yalandı, gerçek sanıp ona ve insanlara inanan bendim!"
- Rima’ya Mektup
49. "Gökyüzünün sekizinci rengi de varmış, geç anladım. Ben ki; hep yetim bir hüzünle, bir çift belanın orta yerinde yarım kaldım..."
- Rima’ya Mektup
50. "Bir kunduz pusu’su bu...
Ve puslu bir ay görüntüsü.
Dem’de son görselim;"
- Rima’ya Mektup
51. "Tadını almadan yaşadığım ne varsa; bedelini ödedim...
Şimdi; demlenmiş duygularla, bir kez daha yaşıyorum. Gem vurduğum bir telaşla yol alıyorum; her durakta soluklanarak...
Eskisi gibi değil hiçbir şey. Ben de eskisi gibi değilim...
Hikayem de değişti artık; baştan sona değişti...
Ben...
Değiştim..."
- Rima’ya Mektup
52. "Ah ki , ay ışığıda yetmez!
Kurşini şafakta kan kustum..
Sordum!!
Nerededir benim dostum?..."
- Rima’ya Mektup
53. "" Ey Aşk !
Kalbime düş, uçsuz bucaksız bir mucize gibi..
Hazırım..! ""
- Rima’ya Mektup
54. "Yutkunamadıklarımdan mülteci iki çizginin arasında, sıkışıp kaldı kelimelerim… Ölüp ölüp diriliyorum yaşamak denen yerde; yokluğuna temrin’dir, ölürcesine sevmek..! Geçecek diyorum kendime, geçecek! Nefes alacak gibi oluyorum; derken, daha karanlık daha derin bir kuyuya düşüyorum. Sol’umdan ağlıyorum yine… Bilir misin; sevdasını soluna nakşedenlerin yaşıdır, sadece sol gözden süzülen. Yok; vallahi hikâye değil, billahi hikâye değil!"
- Rima’ya Mektup
55. "İnce bir çizgideyim şimdi; hatırlamakla unutmak arası..."
- Rima’ya Mektup
56. "Süslü,sisli,sivri diller ve yalancı yüzlerde;çirkefe gömülmüş gibiyim,
Dibine kadar..!!"
- Rima’ya Mektup
57. "Ah İstanbul..!
Aç en kanamalı yaralarını da yüzümü sürem. Bir merhem peydah etmişem kendi canımdan,artık acıların da çaresi var..."
- Can'sızım
58. "Mavi, kayıp!
Aşk kayıp!
Failler kayıp!
Düşler k/ ayıp..!"
- Rima’ya Mektup
59. "Daha ne kadar susayım?Kaç yıl daha ömür zindanında pusayım?"
- Rima’ya Mektup
60. "İyi değilim Anne...
Bir iyi sensin,
İyiler nerede?
Sende yoksun ki Anne..."
- Rima’ya Mektup
61. "Hikayem de değişti artık; baştan sona değişti...
Ben...
Değiştim..."
- Rima’ya Mektup
62. "Ve ben; neyi çok istediysem,kimin peşinden gittiysem,onunla sınandım..."
- Rima’ya Mektup
63. "Elim eline değmedi, uzaktan;
Adımı yazabilirsiniz,
Eskilerdenim, ben anlamam tuzaktan..."
- Rima’ya Mektup
64. "Tabirsiz rüyalar görmeye uyuyan ve hep rüyalarda yaşayan Sevdiğim!! "Allah Aşk versin sana !" dedim; ve sustum..."
- Rima’ya Mektup
65. "İnsandır işte...
Vesselam ;
Ve aleyküm selam..."
- Rima’ya Mektup
66. "Şehrim O kokuyor ,diyorum;
Kokusuna suskunuz ,diyorlar;
Ya O'nun şehrinde,
Aşk var mı diyorum;
Sevda kokmuyor orası , diyorlar;"
- Rima’ya Mektup
67. "Ne olacaksa olsun der gibi, diklenmiştim Aşk’a…"
- Rima’ya Mektup
68. "Bir şarkının kanadında, Yar'in kulağına mı varsak?
Üç beş şey fısıldasak...
Bazen Orhan, bazen Sezen mi olsak?
Şiir olup, göz bebeklerine mi saplansak?
Nota mı olsak?
Mızrap mı olsak?"
- Rima’ya Mektup
69. "Susmalarım bitti...
Aşk'a yabancı ,
Acı'ya aşina ;
Aşk'a tutsak,
Acı'ya özgür;
Çelişirim kendimle.
Konuşurum da , içim görünür..."
- Rima’ya Mektup
70. "Gayri, ne kırılacak kalp kaldı bende;
Ne kesilecek kadar saç kaldı sende...
Duy ki, kırdık!
Gör ki, kestik!
Bil ki, bittik!
Böyle de mutluyuz canım,
Yokluğuna bile hamd’ettik;
Vuslat/sızım, mutluyuz..."
- Rima’ya Mektup
71. "Ve ben; neyi çok istediysem, kimin peşinden gittiysem, onunla sınandım… Şimdi yaralarımı anlatsam hiç yara almamış olanlar; alay ederler benimle!"
- Rima’ya Mektup
72. "Dünya belaydı, göz göre göre başıma sardıklarıma müptela; davet eden bendim…"
- Rima’ya Mektup
73. "Gayri, ne kırılacak kalp kaldı bende;
Ne kesilecek kadar saç kaldı sende...
Duy ki, kırdık!
Gör ki, kestik!
Bil ki, bittik!
Böyle de mutluyuz canım,
Yokluğuna bile hamd’ettik;
Vuslat/sızım, mutluyuz..."
- Rima’ya Mektup
74. "Bir ben miyim, yazılmamış kelimelerle yüreğine ninniler söyleyen?"
- Rima’ya Mektup
75. "Ölüm sensin, diyorum;
Ecel'e erken gidiyorsun ,diyorlar.
Gece üç koldan seni anıyoruz;"
- Rima’ya Mektup
76. "Nasılsa ölüm var!!!
Sancım ne kadar sancırsan sancı...
Bir gün dineceksin..."
- Can'sızım
77. "Kamburum, ölü bir sevda doğurdu… Ayrılığa lohusayım şimdi, bir ayağım çukurda. Kırk gün, dediler… Kırk günü atlatırsam, iki çizgi arasında yaşayacağım. Gök mavi, deniz mavi… Ben o iki çizgi arasında, tam da vuslata erilen yerde kaybettim Sevdiğimi…"
- Rima’ya Mektup
78. "Ahh, adın batsın; umurumdasın!!"
- Rima’ya Mektup
79. "Aşk imkânsızdı, kaderimiz imkânsızdı;
Yanyana olamadık asla bir evin içinde,
Kalplerimizle bir kitabın içine girebildik hürmetle...
İşte o kitap, bu kitaptır..."
- Rima’ya Mektup
80. "Kaç kişinin HADİ BAŞTAN diyecek gücü kalmış ki...
Yorgunuz işte..."
- Can'sızım
81. "Yazayım mı susayım mı dedim kendi kendime,
Sonra sustum..."
- Rima’ya Mektup
82. "Can'ıma gülüm , canım'a !
Can ol , diyorum..."
- Rima’ya Mektup
83. "Satır satır yazdıklarım vardı, ama harf harf silindi tüm bildiklerim..."
- Rima’ya Mektup
84. "Bir şarkının kanadında, Yar'in kulağına mı varsak?
Üç beş şey fısıldasak..."
- Rima’ya Mektup
85. "Şimdi ben ;Bir gülüşüne bile teslim olabilecekken,korkuyorum artık,gözlerinin içine baktığımda kendimi görememekten !"
- Rima’ya Mektup
86. "Şimdi, iman tahtamda son beyazım...
Ben ki, arka mahalenin
En bilindik adamı ;
Katrandan geceye son avazım!
Boş bırakın odamı !
Teslim oldum , budur alınyazım..."
- Rima’ya Mektup
87. "Kalk yüreğim...
Kalk da kendini taşlara vur...
Ahlar vahlar seninle artık..."
- Can'sızım
88. "İnsandır...
Zalimle denk düşer bazen ,
Kovulur kendi bahçesinden ;
Bir göçe zorlanır.
O göç ki , ne yaman bela.
Keser soluğunu,
Utanırda kesiğinden;
İhtiyaçtır edepten yama..."
- Rima’ya Mektup
89. "Bilir misin,"Kavgada dürüstlük kaybolur "demiş,kimi büyükler.Yalana bulaşmış bir kavganın içindeyim ben de ..."
- Rima’ya Mektup
90. "Sen gidersen su yüzlüm,
Paramparça kalır ağzımdakiler,"
- Rima’ya Mektup
91. "Yar dediğin zaten; ha burada, ha orada!
Fark eder mi yeri? Ve tek yuvasıdır, suspus olmuş sevenlerin yüreği...!"
- Rima’ya Mektup
92. "Gittin ya; bildiğim şehrin tüm sokakları yalnız, sensiz ve sessiz geliyor şimdi bana..."
- Rima’ya Mektup
93. "Kuralları koyun!
Çaresizim , deliyi oynuyorum..."
- Rima’ya Mektup
94. "Merhaba Anne...
İyi misin?
Biliyorum , epeydir ne aradım
Ne de sordum...
Lütfen kapatma telefonu!
Biraz konuşalım seninle...
Neyi nasıl anlatsam bilmiyorum;
İyi değilim Anne...
Bir iyi sensin,
İyiler nerede?
Sende yoksun ki Anne..."
- Rima’ya Mektup
95. "Sönmeyen bir sevdada, yangınlar biriktirdiniz mi?Bir yudum Aşk için?!"
- Rima’ya Mektup
96. "İçmiyorum, tövbe yalan diyorum;
Sen sarhoşsun, diyorlar."
- Rima’ya Mektup
97. "Dayan geçecek Guzuuummm, az kaldı!"
- Rima’ya Mektup
98. "Babamın sopasına söylediğim küçük yalanların, büyük bedellerini ödedim yatsı vakitlerinde… Dudaklarım sustu, ben sustum; arka odada annem sustu…"
- Rima’ya Mektup
99. "Herşeyin dibini bulmak lazım..
İbadetinde.,
Aşk'ında.."
- Rima’ya Mektup
100. "Derin bir bilinmezlik kuyusunda,
Sessiz bir çığlığım;
Kimselerin duymadığı."
- Rima’ya Mektup
101. "Hayal ve haram; bir günah ki, karanlık geceleri korkutan… Ne olacaksa olsun der gibi, diklenmiştim Aşk’a…"
- Rima’ya Mektup
102. "...biz büyüdük, büyüdükçe küçüldü Aşk!!"
- Rima’ya Mektup
103. "Tek ihtiyacım, belki bir insan’a denk gelmek!!"
- Rima’ya Mektup
104. "Şiir nedir, Şair kimdir; bilmiyorlar..."
- Rima’ya Mektup
105. "Seni tanıdığım kadar seviyorum; tanımadığım kadar güveniyorum..."
- Rima’ya Mektup
106. "Çünkü sevmek, sadece sana yakışır.."
- Rima’ya Mektup
107. "Beklemek, bana dün'ümden yadigar... Beklemek; öpüp başıma koyduğum ekmek gibi nimetten ve onun kadar helal... Beklemek, toprağına süzülen su gibi; karşı konulamayan bir ummandan geriye kalan, hiçlik duygusu... Beklemek, siyah önlüğüme asılı beyaz yakalık; çocukluğuma asılı kalan zaman..."
- Rima’ya Mektup
108. "Satır satır yazdıklarım vardı,ama harf harf silindi tüm bildiklerim."
- Rima’ya Mektup
109. "Rivayet edilir ki; dil'ce hitabeti eksik kişiler, yurek'ce bir lisan bulmuşlar zorunluluktan...Dil ucuna asılı kalan her bir kelamı, k/ağıtlara silmişler ; kaleme batırıp tek tek toplamışlar ağızdan... Kağıtta kalan izlere "şiir" ,suskun harfleri ayıklayan kalem'e de "Şair "demişler...."
- Rima’ya Mektup
110. "Tek ben miyim sanki;
O aynı yaş'a dönmek isteyen..."
- Rima’ya Mektup
111. "Ruhum kör, ruhundan gayrısına dilhun; duruldum da tek tük...Gökyüzüne bakıp ellerimi, kutup yıldızına uzattım."
- Rima’ya Mektup
112. "Geçmişin dehlizlerinde sevdaya geçit vermeyen, gözümden bile sakındığım, sarıp sarmaladığım, toprağa gömüp meyvesini beklediğim; bazen dualarıma kattığım, bazen de yalnızca Yaradan'dan istediğim cümlelerimle sessiz ve
s/ağır bir hikayem var benim..."
- Rima’ya Mektup
113. "İnsandır...
Anlaşılmaz tek dilinden ;
Derinine bak ey gafil !
Anlarsın her haliden.
Bir o yana bir bu yana,
Savrulur da , kırılır ;
En ince yerinden
Yara olur sana..."
- Rima’ya Mektup
114. "Bedenim kırık...
Yüreğimin sen kemiği kırık...
Hevesimin boynu kırık...
Umudumun beli kırık...
Hüznüm kaynıyor, yüreğimin derinlerinde..."
- Rima’ya Mektup
115. "Lal oldu, La diyemediklerim! Kırk hikâyenin en kırık cümlesi batıyor yüreğime ve susuz kalan aşka tutuklu duygularla, kan damlıyor canımdan..."
- Rima’ya Mektup
116. "Büyümek ne zor işmiş, meğer..! Neye tutunacağını bilmeden, kuyuya düşmekmiş; anladım..."
- Rima’ya Mektup
117. "En son o gün gördüm Usta...
O gün güldüm,
O gün güldü;
Ve ben o gün öldüm..."
- Rima’ya Mektup
118. "Bir de geceleri uyuyamıyorum...
Sonra sabahları kalkamıyorum,"
- Rima’ya Mektup
119. "Dedim; dipsiz midir çaresizliği,
Dibine kadar sevmenin?
Dedi; meçhuldür sürüklenişi,
O hırıltılı bekleyişin..."
- Rima’ya Mektup
120. "Önce gözbebeklerini boyadı acının izlerini sildi; ölürken güzelleşen ağaçlar gibi... Derin çizgilerle bölünmüş yamalı bir yüzün; cebinde taşıdığı gülen bir maskeyle ve binbir umutla maskeli bir baloya gidişi gibi... Unutulmuş isimleri giyindi rol gereği, hazırdı artık. Mutsuzluğun mutluluğu tükettiği yerden, yok oluşun tam orta yerinden başladı."
- Rima’ya Mektup
121. "Ah keşke sıradaki, gitmek olmasaydı! Ölümsüz saatlerde, ayrılık türküleri yakıp yakıp yutkundum..! Zordu gitmek, zordu bu cümleyi aşıp kalmak, zordu aşka yazılan gözlere bakmak!"
- Rima’ya Mektup
122. "İnsandır...
Kaybolmak ister bazen;
Yürekçe ikiye katlanır ,
Hira' sının içine saklanır.
Kendince aklanır da ;
Mıh gibi ayrılmaz o yerden.
Fani'dir acz'i en derin yara..."
- Rima’ya Mektup
123. "Ben sınavımı tamamladım...
Öğrendim ki;
Ben tam olmayınca, Aşk tam olmuyormuş.
Sevda kuyularında,
Teslimiyetle yanmayınca anlaşılmıyormuş...
Zor bir yolculuktu;
Anladım..."
- Rima’ya Mektup
124. "Duyun Ey!!
Ben O'nu çok seviyorum..."
- Rima’ya Mektup
125. "Çok sevmiş olmak yetmiyor ki guzum..."
- Can'sızım
126. ""Olur böyle şeyler" deyip teselli verdi...
Ben de SÖVDÜM..."
- Can'sızım
127. "Seni tamamlamak öyle güç...
Avareyim, vatanında yersizim;
Ah ki naçar’ım ve gereksizim..."
- Rima’ya Mektup
128. "Sevmedi sınırları olan hiçbir şeyi, sınırsızca seven kalbi sıra dışıydı..."
- Rima’ya Mektup
129. "Yarınlara düşler kurup da yetişemediğinizde, kaçmış bir gerçeğin ardına düştünüz mü hiç?"
- Rima’ya Mektup
130. "' Çok seviyorum seni...'
Dünden çok,
Her mutluluk bir bedel ve adanmışlık ister..."
- Rima’ya Mektup
131. "Aşk geçmişi / geleceği şimdiyi toplayan bir eskici gibiydi; gah zamanın gah yaşananların kıymetini bilmeden, elimizdekileri değiştirdik elindekilerle..."
- Rima’ya Mektup
132. "Dünya hepimizindi, yaşadıklarınız benim… Dünya sertti, başını vurduklarım benim! Dünya ağırdı, kaldıramadıklarım benim! Dünya katıydı, taviz verdiklerim benim! Dünya Kader’di, her ne yaşadıysam o kaderde; benim eserimdi… Dünya belaydı, göz göre göre başıma sardıklarıma müptela; davet eden bendim…"
- Rima’ya Mektup
133. "Bir deniz kenarıyla ağlayıp dalgalara teslim etmek isterdim hikayemi; kum misali..."
- Rima’ya Mektup
134. "" Gelmezsen Aşk yetimdir ; Bense kimsesiz !
Kimsesizim, sevgilim...""
- Rima’ya Mektup
135. "Ve bazen susmak, en avazlı şiirimdir."
- Rima’ya Mektup
136. "Tadım yok, tuzum yok, düş çok; ama mavisi yok!"
- Rima’ya Mektup
137. "Direniyorum! Ağrılarımla, yaralarımla, kekremsi düşlerimle, keşkelerimle, pişmanlıklarımla, yarımlıklarımla; direniyorum... Anlayanım yok!"
- Rima’ya Mektup
138. "Gündüze yaş akıtmak zaruri, özlemek yetimce... Acınacak hal değil bu cancağızım ; insan böyle sevince! İnsan böyle sevince..."
- Rima’ya Mektup
139. "Evsizdi, evinde kadın;
Evliydi.
Mutsuzdu, mutlu görünen kadın;
Belliydi.
Sağı varlık, solu yokluk
Hileli oyunda iki soluk...
Güneşi seviyordu kadın,
Gün eş'ti.
Beyaz dişleri siy/aha geçti,
Gökkuşağından bir renk seçti;
Gül'dü kadın
Güldü geçti...
Gülümsemesini saçtı kadın..."
- Rima’ya Mektup
140. "Aşk bize yakışır gül'üm,
Adım adına yakışır;
Kavuşmak İkimize..."
- Rima’ya Mektup
141. "Susmak yarına ihanet, susmak yaraya sadakat..!"
- Rima’ya Mektup
142. "Yetmedik, yetinmedik biz ..! Vaktine yenik düştük;
Aşk havliyle, sımsıkı tutunduk bir kuşun kanadına...Firar eden kelimelerin vaatlerine, boynumuzdaki veballerle tutunduk! Sevdaya metruk yüreklerimize, hiçliğimize tutunduk! Darağacının kurumuş dallarına, harf olup da asıldık! Kelimeler mahdut'tu; kaleme aşık olup, şiirlerin mihrabına tutunduk..!"
- Rima’ya Mektup
143. "Çok şey diyebilirdim, ama demedim...Susmak edepti...Susmak teslimiyetti...Susmak insan olabilmekti...Susmak haddini bilmekti..."
- Rima’ya Mektup
144. "Seni kimler görüyor,
Ben düşümde bile göremezken..."
- Can'sızım
145. "" Ruhumu okşayan bir şiir fısılda kulağıma ;
Arz'da buluşalım...
Dünden arınmış yeni düşlerle gel bana !
Olduğum yerde, olduğum gibi bekliyorum...""
- Rima’ya Mektup
146. "Avazını yüzlerce kulağa duyurur, oysa tek bir yüreğe seslenirdi..."
- Rima’ya Mektup
147. "Ah, eksiliyorum!
Tamamlanamadım.."
- Rima’ya Mektup
148. "Unutulmuş isimleri giyindi rol gereği, hazırdı artık. Mutsuzluğun mutluluğu tükettiği yerden, yok oluşun tam orta yerinden başladı. Gülen maskedeki ağlayan gözleriyle, sahneye fırladı..."
- Rima’ya Mektup
149. "Gayri, ne kırılacak kalp kaldı bende;
Ne kesilecek kadar saç kaldı sende...
Duy ki, kırdık!
Gör ki, kestik!
Bil ki, bittik!"
- Rima’ya Mektup
150. "Aşk oyunu, yazılanların yaşandığı hissesiz bir oyundur..."
- Rima’ya Mektup
151. "Siz sustuğunuzu sanırsınız da;
Bilemezsiniz, dil'ce susup Yürek'çe konuşmayı!"
- Rima’ya Mektup
152. "Benim adım; " babasının can kızı!!"..."
- Rima’ya Mektup
153. "İşte her şey böyle başladı; böyle başladı hikâyem… Şimdi bana sorsanız ‘’ ne isterdin?‘’ diye; Bilyelerim ve gecikmiş mevsimlerime doğan mutluluğum derdim. İkisi de mavi, ikisi de aşk…"
- Rima’ya Mektup
154. "Rahatını bozdun şimdilerimin ve yarınlarımın emanet huzurunu çaldın... Çürük duvarlara sırtını dayadın, devrildi hayallerim. Göçük altında tersten okudun maziyi."
- Rima’ya Mektup
155. "Kuralları koyun !
Çaresizim, deliyi oynuyorum...
Tepede illa da illa
Bir baba sopası;
Töremi saklayandır,sert aba'sı..."
- Rima’ya Mektup
156. "Yeni bir şeyler söyleyin artık;"
- Rima’ya Mektup
157. "Yokluğunda Palandöken'e kar, yüreğime çığ düştü...!"
- Rima’ya Mektup
158. "Özlem önce yürekte başlar, sonra gözlere yol olurmuş..."
- Rima’ya Mektup
159. "Gecikmişliğimin telaşıyla harflerimi yitirdiğimi fark etmeden, hikâyelerimi bitiriyorum… Bir ömrüm telafisi bu… Kırıldı yansımalarım, ben kırdım ve tutundum özüne…"
- Rima’ya Mektup
160. "Kendi dilimde seviyorum...
Anlamamanız normal...
Vesselam..."
- Can'sızım
161. "Gecikmişliğimin telaşıyla harflerimi yitirdiğimi fark etmeden, hikâyelerimi bitiriyorum… Bir ömrüm telafisi bu… Kırıldı yansımalarım, ben kırdım ve tutundum özüne…"
- Rima’ya Mektup
162. "Feleğe iki sözüm var, diyorum;
Leyla'dır diyorlar.
Geceye iki sözüm var, diyorum;
Mecnun'dur diyorlar."
- Rima’ya Mektup
163. "Yüreksiz sevdalara bin günah sövüp,
Piç eyleyelim geceyi...
Şiir de utansın,
Şair de,
K/alem de
Ve
Seni özlüyorum diyen dilim de..."
- Can'sızım
164. "Sadece seni sevmek için eğitilmişim..."
- Rima’ya Mektup
165. "Eksik kaldığım ne çok şey varmış, meğer..."
- Rima’ya Mektup
166. "Ahh aşktan hasarlı kalbimiz!!!
Affını istiyoruz senden..."
- Can'sızım
167. "Zamanda, zamansızlık nedir, bilir misiniz?
Hiç dolaştınız mı Aşk'ın uçurumlarında?
Umutlarımız kıskıvrak bağlandı mı, bir hayalin imkansızlıklarında?
Yarınlara düşler kurup da yetişemediğinizde, kaçmış bir gerçeğin ardına düştünüz mü hiç?"
- Rima’ya Mektup
168. "Sensiz; her yerim kan kokuyor, Can..!!!"
- Rima’ya Mektup
169. "Siz çokça hissedip hiçbir şey söylemezsiniz... Dalar gider, kuşlara..."
- Rima’ya Mektup
170. "Dünya yalandı, gerçek sanıp ona ve insanlara inanan bendim!
Dünya Aşk'tı, kalbim sevgiye mühürleşmişken; inciten de incinen de ben oldum..."
- Rima’ya Mektup
171. ""Bana Aşk deme!""
- Rima’ya Mektup
172. "Seni beklemek boynumun borcu; beni de kaybedenlere yaz, seni gidi kahpe felek!!!"
- Rima’ya Mektup
173. "Iki yol gördüm iki de yolcu, döş' ümde;
Bu rüya b/ Aşka dedim,
Yazamadım, susturdum döş'umde..."
- Rima’ya Mektup
174. "Hani, yazılacak mektuplarım var demiştim ya? Şimdi artık her gece, gönderilmeyecek mektuplar yazıyorum sana... Adressiz, uzaktan ve bir gün olsun cevap almadan!"
- Rima’ya Mektup
175. "Gökyüzü bu kadar maviyken, senden hiçbir haber alamıyorum; neden ?! Ah bir gelsen! Gelsen...Çok şey değil ki istediğim; yalnızca bir muştu..."
- Rima’ya Mektup
176. "Neydi ki gözyaşı?
Kanar mıydı mesela, kanatır mıydı?
İçe mi akardı dışa mı; kanatlı mıydı?"
- Rima’ya Mektup
177. "Son bir kez daha; cesaretimin kırıntılarıyla, çağrılarım yarına, umutlarım güzdüzlere…"
- Rima’ya Mektup
178. "“Çıkamadım bu çemberden, çözemediğim bir düğüm vardı...”"
- Rima’ya Mektup
179. "Dinle...
Kısık bir kısas bu,
Es ver!
Susmak yakışır mı Şair'e.?
Kalem kırılsın...
Kâğıt cilve ehliyse,
Birbirine sarılsın...
Bu çıplaklık sanattır,
Biz kendimiz olalım;
Yürek aşkta kanattır,
Aş bendini ey Dilbaz Rima!
Sabaha meftun doğalım..."
- Rima’ya Mektup
180. "İşit beni!
Gün sayarım gün ortasında...
Bir çığlık ki, sessiz;
Bir hasret ki, densiz;
Ve gün aysa sensiz...
Sancıma eştir bu ezgi;
Gelmezsen yetimdir Aşk...kimsesiz..."
- Rima’ya Mektup
181. "Yüreğim kalkmış gidiyor
Ne diyem...
Allah'a emanetsin..."
- Can'sızım
182. "Aşk’a, sevgiye ve sevilmeye tam da hâkim olamadığım bir delikanlılıkta tanıdım seni… Öğrenmem gereken şeyler vardı belli ki."
- Rima’ya Mektup
183. "Kaderde ne varsa, onu göreceğiz; vesselam..."
- Rima’ya Mektup
184. "Sen; Ey.! Şu anda dizelere göz gezdiren...
Dikkatlice okursan eğer; düş içinde bir düş görürsün...Şiirin en hüzünlü mısrasın da; iki dağ ve iki ceylan arasında kalmış bir adamın heyezanını, ikiliyi sevmeyenin ikililikle imtihanını görürsün.
Bilirsin ikiliği hiç sevmem,
Hep ilklerin adamıyım ben.
Şimdi her pencerede bir başka adam;
Belli ki yalnız ve hasretle sorar,
İlkbahar'ım geçti mi buradan.?.!"
- Rima’ya Mektup
185. "Hangi tımarhane, hangi doktor anlar ki gönül dilinden? Tahammülüm kalmadı, gözlerim yorgun."
- Rima’ya Mektup
186. "Anlatılmayanı anlamaya çalışan her yürek tutulur. Dili bağlanır da, dizlerinin bağı çözülür!
Ne şiir son, ne de hikâyesi..."
- Rima’ya Mektup
187. "Gökyüzüne bakın göz alabildiğince ve sesli sükûtlara kulak verin... Belki duyarsınız"
- Rima’ya Mektup
188. "Üç adımda gel, uzat ellerini...
Yüreğimde başlayan kırık ;
Oynak bir fay hattı gibi yürüdü de, sardı her yanımı...
Bedenim kırık...
Yüreğimin sen kemiği kırık...
Hevesimin boynu kırık...
Umudumun beli kırık...
Hüznüm kaynıyor, yüreğimin derinlerinde..."
- Rima’ya Mektup
189. "“Çıkamadım bu çemberden, çözemediğim bir düğüm vardı...”"
- Rima’ya Mektup
190. "Güneş mesut... Dağları saklayan, denizleri örten kızıl bir geceden; bereketli günlere parıldayarak uyanıyor..."
- Rima’ya Mektup
191. "Rivayet edilir ki; dil' ce hitabeti eksik kişiler, yurek'ce bir lisan bulmuşlar zorunluluktan..."
- Rima’ya Mektup
192. ""Rabb'im, görünende görülmeyeni idrak ettirsin.""
- İçimdeki Kenan Ülkesi
193. "Özgürlüğü çalınmış bir çocukluğun yetimiyim hala… Hep uzaktan baktım, öylece uzaktan! Suskun görünsem de, fırtınalı ve mağrur bir çocuktum; yatağını bulamayan bir nehir gibi sancılı…Gözlerim rüzgardaydı, oysa rengarenk uçurtmalarım olmadı hiç; gökyüzünde kahramanlarımı uçurup, hayallerimin peşinden bir türlü koşamamak gibi küçük kederlerim oldu…"
- Rima’ya Mektup
194. "Mavi bilyelerimi saymayalı ne kadar zaman oldu bilmiyorum… Kırklı yaşlara geldim çoktan. Gölgelere tok, gün/eşe aç bir yokluğun yoksuluyum ben… Çok geç kaldım! Çok geç kaldı! Kimdim kim oldum..? Hikaye oldum, sevilmedim; zaten hiç hikaye anlatan da olmadı bana..!"
- Rima’ya Mektup
195. "Sessiz çığlıklarımdan bir haykırış yükseldi gökyüzüne! Oysa neler vermezdim düşüme bir tutam mavi katıp da, hayata yeniden başlayabilmek için..."
- Rima’ya Mektup
196. "Unutmak nimet, unutulmak külfet!
Unutmak hayatın kendisi, unutulmak ölüm!
Unutmak en büyük iyilik, unutulmak zulüm!"
- Rima’ya Mektup
197. "Zaman; geceye devrilmek, siyahından hüznün devşirmek zamanıdır..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
198. "Tamamlanmamış işlerim var. Söylenmemiş sözlerim var. Adı konulmamış bir kimsesizliğim var… Tek ihtiyacım, belki bir insan’a denk gelmek!!"
- Rima’ya Mektup
199. "Susmak yarına ihanet, susmak yaraya sadakat...!"
- Rima’ya Mektup
200. "İşe de gidemiyorum artık;
Bana niye maaş versinler?"
- Rima’ya Mektup
201. "Sevda zordu, yordu sevda...İzbeliklerinde perişan olduğum her günüm, ağustos kızgısı gayrı bana!"
- Rima’ya Mektup
202. "Hayatın benden çalamadığı sağır ve lal düşler biriktirdim, Saklı Bahçe'mde..."
- Rima’ya Mektup
203. "Şiirlerin ardina saklanan
"Korkak" diyorlar bana...
Yüreğimi açiyorum,
Bu şiir sana fazla diyorlar.
Kuyuma davet ediyorum,
Onlar bana güluyor,
Ben onlara gülüyorum..."
- Rima’ya Mektup
204. "Öylesine içli, öylesine hisli ve öylesine hüzünlü bir şiirdir ki, ancak kısık sesle okunabilir."
- Rima’ya Mektup
205. "Tamamlanmamış işlerim var. Söylenmemiş sözlerim var. Adı konulmamış bir kimsesizliğim var… Tek ihtiyacım, belki bir insan’a denk gelmek!!"
- Rima’ya Mektup
206. "Sabırdayım!!!
Seni anlatacak cümleyi kurmaya az kaldı..."
- Can'sızım
207. "Mektubuma başlamadan evvel, gözlerinden öperim..."
- Rima’ya Mektup
208. "Ne çok işimiz varmış, alacaklı gibi dönen dünyada."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
209. "“Dolu dolu yaşıyorum yüreğimdeki güzellikleri...
Ah, canıyla canıma can katanım!”"
- Rima’ya Mektup
210. "Korkuyorum... Yol alacakken, toprağa karışmaktan..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
211. "Yarınsız ve plansızım, hiçbir şeye ait değilmişim gibi hissediyorum kendimi... Tamamlanmamış işlerim var. Söylenmemiş sözlerim var. Adı konulmamış bir kimsesizliğim var... Tek ihtiyacım, belki bir insan'a denk gelmekti!!"
- Rima’ya Mektup
212. "Zamanda, zamansızlık nedir, bilir misiniz.?
Hiç dolaştınız mı Aşk'ın uçurumlarında?
Umutlarınız kıskıvrak bağlandı mı, bir hayalin imkânsızlıklarında.?
Yarınlara düşler kurup da yetişemediğinizde, kaçmış bir gerçeğin ardına düştünüz mü hiç.?
Bir bilinmezde yolunuzu kaybedip, Aşk'ı geniş zamanlarda aradınız mı hiç.?
Sönmeyen bir sevdada, yangınlar biriktirdiniz mi?Bir yudum Aşk için?!"
- Rima’ya Mektup
213. ""Müstahak!" dediler."
- Rima’ya Mektup
214. "Beklemek , bana dün'ümden yadiğâr.."
- Rima’ya Mektup
215. "Özgürlüğü çalınmış bir çocukluğun yetimiyim hala..."
- Rima’ya Mektup
216. "Nafile..!! Dokunamıyorum, sayamıyorum, duyamıyorum, söyleyemiyorum, alamıyorum, varamıyorum, tutamıyorum, bulamıyorum… Sadece, sarhoş olabiliyorum…"
- Rima’ya Mektup
217. "Ve ben; neyi çok istediysem, kimin peşinden gittiysem, onunla sınandım..."
- Rima’ya Mektup
218. "Ince bir çizgideyim şimdi; hatırlamakla unutmak arası.."
- Rima’ya Mektup
219. "Zaman yanar, yürek yanar, her şey yanar da küle dönmez hatıralar..."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
220. "Senin unuttukların, neden benim bir bir hatırımdaydı?"
- İçimdeki Kenan Ülkesi
221. "Unutmak nimet, unutulmak külfet! Unutmak hayatın kendisi, unutulmak ölüm! Unutmak en büyük iyilik, unutulmak zulüm! Belki çaresizlikten, belki yitirilmiş umut kırıntılarından; içime gömdüm tüm kırgınlıklarımı... Yarınımı rehin alan Dün'den kalan cümlelere; "hiç unutmam" hatırlatması ile başlamak istemiyorum! Kalbim kırık dökük ve bir harabe gibi olsa da; hayat çok kısa... Bin bir renkte tohumlar ektim umutla..."
- Rima’ya Mektup
222. "Aşk’ı buğulu camlara yazmadım ben! Ölümlüyüm ama, ölümlü bir Aşk istemem."
- Rima’ya Mektup
223. "Neden vuruluyordu bilmiyorum...
Hayatım çeşitli yerlerinden...
Hem de kaçar kez acımadan...
Acınmadan..."
- Can'sızım
224. "İnsandır...
Kaybolmak ister bazen;
Yürekçe ikiye katlanır,
Hira'sının içine saklanır.
Kendince aklanır da;
Mıh gibi ayrılmaz o yerden.
Fani'dir, acz'i en derin yara..."
- Rima’ya Mektup
225. "..." Derin bir nefes aldım.
Sanki dünya durdu, aklım tutuldu...
Gözlerine baktım, gözlerin de sırlanmış
aynaya baktım ;
O'nun bakışlarında erdiğimi hissettim ! ""
- Rima’ya Mektup
226. "Bütün gerçeklerin yüzüne tükürüp,
Bir yalanı koynumuza alıp uyutuyoruz...
Uyuyoruz...
Vesselam..."
- Can'sızım
227. "Ve bazen susmak, en avazlı şiirimdir.
Ol ki sükût; harp zamanı yiğitliğimdir...
İşittiysen beri dur!.../ sessiz avaz'ımdan,
Kime ne?!"
- Rima’ya Mektup
228. "Kalan ömrüm seni mutlu etmeye yetmez.
Hem artık çayı da sevmiyorum."
- Can'sızım
229. "Ney'e üfleyen nefes sen misin?
Ya, küçük serçeyi saklayan kafes;
Bir sen misin?
Sen imdat,
Sen çare,
Sen dem,
Sen itaat...
Tevvv.!"
- Rima’ya Mektup
230. "Neden vuruluyordu bilmiyorum...
Hayatım çeşitli yerlerinden...
Hem de kaçar kez acımadan...
Acınmadan..."
- Can'sızım
231. "Üç gün bile yaşayamayacağı dünyada, günahları hariç her şeyi sahipleniyor insan; bir kendini sahiplenemiyor."
- İçimdeki Kenan Ülkesi
232. "Ve ben; neyi çok istediysem, kimin peşinden gittiysem, onunla sınandım.."
- Rima’ya Mektup
233. "Ölüme gidiyorsun, diyorlar;
Ben O' nu seviyorum, diyorum;"
- Rima’ya Mektup
234. "İnsandır...
Kaybolmak ister bazen;
Yürekçe ikiye katlanır,
Hira'sının içine saklanır.
Kendince aklanır da;
Mıh gibi ayrılmaz o yerden.
Fani'dir, acz'i en derin yara...
İnsandır işte...
Vesselam;
Ve aleyküm selam..."
- Rima’ya Mektup
235. "Hangi kalem yazabilir ki ben de sen olmuş ben bend'imi?"
- İçimdeki Kenan Ülkesi
236. "" Sağdan gel Dadaşım, sağdan gel " !!!"
- Rima’ya Mektup
237. "İnsandır...
Duyguya açtır bazen;
Gah'ı sağından kemirir,
Gah'ı solundan emzirir,
Doymaz da sahiden;
Daha der, daha.!
Bir ciğerlik soluk daha,
Gül'ünün solduğu yerden.
Gün biter, gecesi kara..."
- Rima’ya Mektup
238. "Şimdi, dağlarının yamacında ezik bir gül gibiyim... Çürüttüğüm benliğimin, zayi ettiğim gençliğimin ve sensizliğimin üzerinden, ayağa kalkmam lazım...! Benim adım, Zemheri..."
- Rima’ya Mektup
239. "Satır satır yazdıklarım vardı, ama harf harf silindi tüm bildiklerim... Bir parça kararsızlıkla, cesaret edemediklerim vardı hala... İstikrarını kaybetmiş doğrularım ve onların içinden ayıklayamadığım yanlışlarımla; neler yaşadım, neler gördüm... Yol ayrımlarında kararsız kaldım."
- Rima’ya Mektup
240. "Ve ben; neyi çok istediysem, kimin peşinden gittiysem, onunla sınandım."
- Rima’ya Mektup
241. "Bazı kadınların şiirlerini, kışlık, yakacak diye saklamalı. Ki, Onların şiirleri Aşk ile har'lı kokar..
Ve O'nlar, Aşk'ın sırat'ıdır..."
- Rima’ya Mektup
242. "Tek ihtiyacım, belki bir insan'a denk gelmek!!"
- Rima’ya Mektup
243. "Şimdi iman tahtamda son beyazım...
Ben ki, arka mahallenin
En bilindik adamı;
Katrandan geceye son avazım.!
Boş bırakın odamı.!
Teslim oldum, budur alın yazım..."
- Rima’ya Mektup
244. "Söyleyin şimdi bana, bir çift göz kaç yalan eder?"
- Rima’ya Mektup
245. "Güzelliğine kapılıp da, bir gülü dalından koparmadan önce; kıyamayıp bin kere düşünmek gibidir sevmek."
- Rima’ya Mektup
246. "Aşk imkânsızdı, kaderimiz imkânsızdı; yan yana olamadık asla bir evin içinde, kalplerimizle bir kitabın içine girebildik hürmetle...
İşte o kitap, bu kitaptır..."
- Rima’ya Mektup
247. "Kalemle vurdum taşla vuramadıklarımı. Anne kuşları ben öldürmedim.."
- Rima’ya Mektup
248. "Tebessüm provaları yapıyorum...
Elbet ben de bir gülüşe denk gelirim..."
- Can'sızım
249. "Vakfettim de kendimi;
Yüreğimi,
Nefesimi,
Gözlerimi...
Yolunda harcanacak ne varsa
Heba edilecek ne varsa
Vazgeçilecek ne varsa
Dibine kadar harcadım!!
Bıraktım avuçlarına,
Eşiğine yüreğimi mıhladım..."
- Rima’ya Mektup
250. "Satır satır yazdıklarım vardı, ama harf harf silindi tüm bildiklerim... Bir parça kararsızlıkla, cesaret edemediklerim vardı hala... İstikrarını kaybetmiş doğrularım ve onların içinden ayıklayamadığım yanlışlarımla; neler yaşadım, neler gördüm... Yol ayrımlarında kararsız kaldım."
- Rima’ya Mektup