Yürek Burgusu Kitap Bilgileri
Yazar: Henry James
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 40 dk.
Sayfa Sayısı: 165
Basım Tarihi: 3 Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: 1898
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789754587265
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yürek Burgusu Kitap Tanıtımı
Henry James (1843 - 1916): 19. yüzyılın son çeyreğinde yerleştiği İngiltere'de, ölümüne dek, gerek romanlarında gerekse uzunlu - kısalı öykülerinde, doğup yetiştiği Amerika kıtası ile Avrupa'nın birbirinden farklı insanlarını sarsıcı bir gözlem gücü ve derinlikle işlemiş bir yazı ustasıdır.
Nitekim, yazarın orta döneminin en önemli yapıtlarından olan Yürek Burgusu'nun (1898) ürperticiliği de, bir yandan bir "hayalet" öyküsü olmasından ama bir okadar da, James'in, sayfalar çevrildikçe yüreğimize işleyen üslubundan kaynaklanmaktadır.
(Arka Kapak)
Yürek Burgusu Kitaptan Alıntılar
1. "“Onu da buraya yazdım. (kalbini gösterdi) Hiçbir zaman da yitirmedim.”"
2. "“Benim gibi insanlarla birlikte olmak istiyorum!”"
3. "“Eğlenmeyi dahası eğlendirmeyi, yarını düşünmeden yaşamayı öğrendim.Açık havayı, özgürlüğü, yaz günlerinin müziğini, doğanın gizlerini tanıyordum.”"
4. "“Biz de sürüklenmekte olan bir geminin yolcularıydık ve tuhaf olan şey ise;dümen bendeydi!”"
5. ""Elimden geleni yaptım, ama yitirdim seni.""
6. "Bana hep “canım” derdi; öylesine saygılı hem de rahat bir sözcüktü."
7. "“Bu hayatı daha fazla öğrenmek istiyorum.Merak ediyorum.”"
8. "“Korkum onu bir daha görmemek.”"
9. "Korkum onu bir daha görememek."
10. "“Düşündükçe daha iyi anlıyor, anladıkça daha çok korkuyorum.”"
11. "Şimdi benim için en kısa çıkış yolu dosdoğru ilerlemek olacak."
12. ""Bilmek istediklerimin yarısını bile bilmiyorum!""
13. "Geriye baktığımda en şaştığım şey, kabullendiğim durum oluyor."
14. ""Yalnız ben güzel şeyler duymak istiyorum demedim ki, sesini duymak istiyorum o kadar."
..... ......"
15. "Bilmek istediklerimin yarısını bile bilmiyorum."
Yürek Burgusu Kitap İncelemeleri
Hasan Ali Yücel Klasiklerine devam ederken, adını daha önce duymadığım bir eser: Hortlak Romanı...
Evet, ben yazmadım bunu önsözde yazıyor.
Baya tartışmalar yaratmış bir eser. O zamanlar Freud'un psikanalizi yeni çıkmış tabii herkes psikanaliz üzerine de yoğunlaşınca, kitapta bunun üzerine tartışmalara yol açmış haliyle.
Esinlenen konuya gelirsek şu ( Önsözden alıntı):
" 1895 yılında James'in bir tanıdığından dinlediği olay; İngiltere'de ıssız bir kır evinde yaşayan iki çocuğa, bir süre önce ölen hizmetçilerinin ruhları görünür. Ruhların amacı, çocukları ele geçirmektir."
Ve burada aklıma müthiş üstat Gargamel'in sözleri geldi:" Sizi yakalayacağım, yıllarca uğraşmam gerekirse bile hepinizi ele geçireceğim!" bunun konumuzla alakası yok tabii.
Evet, kitaba gelirsek ; bir öğretmenin dilinden bu hikaye anlatılmaya başlanmış.
Psikanaliz yorum yapanlara hak vermemek elde değil. Çünkü öğretmenin iç dünyası tüm çıplaklığı ile önümüzde...
Ha bu arada kitapta hayalet yok hayaletler var. Ey önsöz! Bilsem ona göre önlem alırdım. Dikkat! Karanlıkta okumayın!
Özür diliyorum fazlaca abarttım. O kadar korkunç değil. Ama yazıldığı döneme bakınız: 1895 civarı... O döneme göre oldukça korkunçtur diye şey yaptım kızmayın.
Neyse gelelim meseleye; öğretmenimiz kendince analizler yapıp duruyor ve doğruluğunu, kesinliğini hissettiriyor bize.
Sonu şaşırtıcı bitti mi? Evet, "Aaa!" dedim. Ama sanılan gibi korku kitabı değil gerilim var, yalnız fazlaca değil. Psikolojik ve gerilimsel bir eser. Farklı bir tabir oldu ama gerçek bu.
Mutlu mu son? Bakınız ,okuyunuz ,görünüz!
Keyifli okumalar:)
Roman kızlı erkekli bir grubun bir araya toplanarak birbirlerine korku hikayeleri anlatmasıyla başlar. Griffin hikayesini anlattıktan sonra Douglas benim daha korkunç bir hikayem var ama izin alıp öyle anlatabilirim der izin alacağı kişi ona hikayesini anlatan gençlik zamanlarında mürebbiye olarak çalıştığı Bly malikanesindeki bir anısını içeren daha sonra hikayeyi onun ağzından okuyacağımız baş karakterimizdir. Baş karakter diyorum çünkü ismi kitapta hiç geçmiyor. Çünkü kitap yansıtıcı blinç üzerine yazılmış.
Genç ve güzel mürebbiye olan baş karakterimiz bir gün zengin bir adam olan beyefendinin yeğenlerine eğitim vermek amacıyla Bly malikanesinde işe başlar. Burada eğitim vereceği çocuklar ve aynı zamanda beraber kalacağı annesi ve babası hayatta olmayan Flora ve yatılı okuldan atılarak eve dönen Miles'tır. Miles ve Flora çok sevimli iki kardeştir. Çok iyi anlaşırlar ve çok sevecenlerdir. Ayrıca evde çalışan Bayan Groose adında bir bayan da bulunur.
Miles ve Flora mürebbiyeyi, mürebbiye de onları sevmeye başlar. Zaman geçtikçe mürebbiye Miles ve Flora'nın sevimlilikleri ötesinde birşeyler olduğunu ve Bly malikanesinin gizemini de ortaya çıkmaya başlar.
2020 yılında Netflix'de yayınlanan "The Haunting of Bly Manor " olarak Amerikan yapımı iki sezonluk The Haunting dizisinin ikinci sezonu da bu romandan uyarlanmıştır. Dizi ve kitap benzer olup ufak farklılıklar olduğu için hem okuyup hem seyredebilirsiniz.
Yürek Burgusu|Henry James
İlk gez gerilim yüklü bir kitap okudum. Sayfa sayısı az olmasına rağmen kurulan uzun cümlelerden dolayı olsa gerek okuması uzun sürdü.
İlk sayfada korkunç bir öykünün anlatılacağı söylenerek merak uyandırdı. Kurgu oldukça başarılıydı. Fakat belirsizlikler, sürekli sonraki sayfayı tıklatan haber siteleri gibiydi.
Kitabın konusu; anne babası hayatta olmayan iki çocuğun eğitimi ve bakımı ile ilgilenilmesi için amcaları tarafından bir öğretmen tutulur. Öğretmen; çocuklar, hizmetçiler ve ona arkadaşlık edecek olan bir kahya ile birlikte yaşamaya başlar. Çocuklardan ve evden oldukça hoşnuttur ve kendini çok mutlu hisseder ta ki daha önce o evde yaşayıp ölen iki kişinin hayaletleriyle karşılaşana dek.
Çocukları bu kötü ruhlardan korumak için büyük bir özveriyle korkularını bastırmaya çalışır.
Okurken hep daha kötü şeylerin olabileceğini düşündüm fakat belirsizlikler aydınlanmadan birçok şey havada kalarak kitap sonlandı.
“The Others” filmindeki gibi ağzımı açık bırakacak bir son beklemiştim ama olmadı.
Sonunu ne yazık ki anlayamadım:)
•Kitaplarda rastladığımız, sevdiğimiz gerçek şövalyeler kazandıkları üstünlüğü hiçbir zaman karşısındakinin yüzüne vurmazlar.
•Ne kadar çok sarsılsam da bir o kadar derine çekilip kaldım orada.
•Çevremdeki her şeye sanki ölümün eli değmiş.
•Bizler de yolunu yitirip başıboş dolaşan koskoca bir gemideki bir avuç yolcu gibiydik. İşin garibi şu ki, geminin dümeninde ben vardım!
•Her şeyi yitirebilirdik ama ne yapıp yapıp, aklımızı başımızda tutmalıydık
Yürek Burgusu, Nobel edebiyat ödüllerine aday olmuş Henry James ‘in edebiyata kazandırdığı en çok konuşulan novellasıdır. Onu bu kadar ünlü yapan şey hem yazıldığı dönemin en meşhur hayalet hikayesi olması, hemde öykü için çok çeşitli psikoanalizler yapılmasıdır.
Hikayede genç bir mürebbiye iki çocuğa eğitim vermek için kırsaldaki malikaneye yerleşir. İki hayaletin, kendilerini göstermeye başlamasıyla mürebbiye zor günler geçirmeye başlar. Çocukları bu korkunç görüntülerden korumaya çalışırken hayaletlerden daha korkunç bir gerçeklikle yüzleşmek zorunda kalacaktır. Bu hayaletler mürebbiyenin sanrılarından mı ibarettir yoksa malikane gerçekten lanetli midir?
Stepken King bu eser için ‘ Son yüz senede yazılmış en iyi doğaüstü korku romanlarından biri demiş. Buna çok katılamayacağım. Evet kurgu müthiş, kitabın atmosferi şahane fakat korkudan ziyade psikolojik bir roman. Zaten kitabın sonunda da her şey gerçek miydi yoksa mürebbiyenin sanrılarından mı ibaretti bilemiyoruz. Ucu açık cevaplaması okuyucuya bırakılmış. Okuyucular da bu durumda ikiye ayrılmış durumda. Mürebbiyenin takıntılı paranoyak bir hasta olduğunu düşünen de var, gerçekten hayalet gördüğünü düşünen de .
Netflix yapımı The Haunting of Bly Manor dizisi bu romandan ilham almış. Diziyi de izlemiş biri olarak ikisinin de birbirinden bambaşka dünyalar olduğunu söylemeliyim. Kitap asla kötü değil ama dizi kesinlikle çok daha başarılıydı. İzlemeyenleriniz varsa mutlaka bir şans versin. Başta bir parça korkutucu olsa da sonunda kendinizi ağlarken buluyorsunuz .
HENRY JAMES || YÜREK BURGUSU
Genc bir murebbiye iki çocuğa eğitim vermek üzere kirsaldaki konağa yerleşir. İki hayaletin kendini gostermesiyle başlayan tekinsiz günler; gerçek bir lanet midir? Yoksa murebbiyenin sanrilarindan mi ibarettir?
İlgi çekici bir konunun; çok iyi kurgulandigini söyleyerek yoruma başlamak istiyorum. Kitabın suslü ve kalabalık anlatımdan uzak, sade ve akıcı bir anlatımı var. Olaylar ve kişiler arasındaki bağlantıların, psikolojik durumlarla harmanlanip anlatılması kitabın sürükleyici olmasının sebeplerinden biri diye düşünüyorum. Çünkü bir puzzle gibi dizayn edilmiş.
Kitap korku türünde geçse de bana göre dramla birleştirilmis iyi bir gerilim oykusuydu. Kitabı okuduğum süre zarfında karakterlerle birlikte bende çaresizlik duygusunu hissettim. Bu duygu kitabın son sayfasına kadar hakimdi.
Sakin ilerleyen kurguyla birlikte perde arkasında bir belirsizlik mevcut. Bir okuyucu olarak ilk defa bir kitapta belirsizlik olmasını sevdim. Bence merakı üst seviyede tuttu.
Gizem, belirsizlik, hayaller, gerçekler, bekleyişler, ikilemler, yanilsamalar... Bunlar kitabı özetleyen ifadeler olurdu herhalde. Kitabın sonu da beni bir parça huzunlendirdi.
Kitabın uyarlama filmi olduğunu da belirteyim. Ancak bana göre kitap daha iyiydi. Filmi izlerken kitapta hissettiğim dram ve çaresizliği hissedememistim. Önce kitabı okumanizda fayda var. İyi ki tanıştım dediğim yazarlardan oldu.
Kasvetli havasıyla, kurgulanmış karakterleriyle, uğursuz atmosferiyle bu yolculuğa hazırsaniz;
️"Pencereye bak.
Ziyaretçiler seni bekliyor."