Yüreğinin Götürdüğü Yere Git Kitap Bilgileri
Yazar: Susanna Tamaro
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Şubat 2020
İlk Yayın Tarihi: 1994
Yayınevi: Can Yayınları
Orijinal Dil: İtalyanca
ISBN: 9789750719622
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git Kitap Tanıtımı
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git, seksen yaşında bir büyükannenin uzaklardaki torununa yazdığı mektuplardan oluşur. Alabildiğine yalın, gündelik konuşma diliyle yazılmış bu sevgi dolu mektuplar, hem bir iç döküş, hem de bir bilgenin vasiyeti niteliğinde. Yaşlı büyükanne, bu mektuplarda, kendisinin ve kızının dokunaklı yaşamlarının gizli kalmış yönlerini açığa vururken kendi kendisiyle bir iç hesaplaşmayı da birlikte yürütüyor. Değişen gelenekler, altüst olmuş değerler karşısında hissettiklerini, torununa sevgiyle aktarmaya çalışan bu yaşlı kadın, gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeyleri yapmasını torununa öğütlerken şöyle diyor: "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yaptığımız yolculuktur; o özgün çağrıya kulak vermeli, yüreğimizin götürdüğü yere gitmeliyiz."
Susanna Tamaro'nun bu en ünlü kitabı, yayımlandığı günden bu yana yeni okurlarla buluşmayı sürdürüyor.
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git Kitaptan Alıntılar
1. "Çok uzun zaman yaşadığım ve pek çok kişi yitirdiğim için biliyorum ki ölüler yoklukları ile değil de ,onlarla bizim aramızda, söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler asıl."
2. "Var olan tek gerçek ve inanılası öğretmen, insanın kendi vicdanıdır."
3. ""Sen de seksen yaşına gelirsen, göreceksin ki insan bu yaşta kendini eylül sonunda yaprak gibi hissediyor ""
4. "‟Kendine güvenen akılsızdırˮ derdi sık sık.
Neden böyle olsun? Yürek bir ateş yakma odasına benzediği için mi?"
5. ""Ölüler yokluklarıyla değil de onlarla bizim aramızda söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler asıl.""
6. ""Yara ne denli büyük ve derinse, çevresinde oluşan zırh da o kadar güçlü olur.""
7. "Zamanlar değişiyordu, insanlar değişiyordu, çevremdeki her şey değişiyordu ve ben hep kımıldamadan durduğumu hissediyordum."
8. "...ölüler yokluklarıyla değil de onlarla bizim aramızda söylenemeden kalan sözler yüzünden keder verirler asıl."
9. ""Oysa ağaç değişiktir. Filizlenmesinden ölene dek hep aynı yerde durur. Kökleriyle dünyanın yüreğine, dallarıyla da göğe her şeyden daha yakındır.""
10. "Zamanlar değişiyordu, insanlar değişiyordu, çevremdeki her şey değişiyordu ve ben hep kımıldamadan durduğumu hissediyordum."
11. "Yaşlıların doğaları gereği bilge olmadıkları gibi gençlerin de doğaları gereği bencil olmadıklarını düşünüyorum."
12. "Akmayan gözyaşları kalpte birikirler, zamanla kabuk tutarlar ve kirecin çamaşır makinesini tıkaması gibi kalbi tıkayıp felç ederler."
13. "Sevgiye tembellik yakışmaz, onu dolu dolu yaşamak için kararlı ve güçlü devinimler gereklidir."
14. "Önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilemediğin zaman, herhangi birine öylece girme, otur ve bekle. Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin derin soluk aldıysan öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme, bekle gene bekle. Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle. Seninle konuştuğu zaman kalk ve 'yüreğinin götürdüğü yere git.'"
15. "Dur, sessizce dur ve yüreğini dinle.
Seninle konuştuğunu zaman kalk ve yüreğinin götürdüğü yere git."
Yüreğinin Götürdüğü Yere Git Kitap İncelemeleri
Kitabı tam da bu anda kəşf eləmiş olmağıma məmnun oldum.
Nəvəsinin uşaqlığını bu qədər xırda detalları ilə xatırlaması, ona uydurduğu nağıllar, tapdığı çıxış yolları insana sevgini, nəvazişi dərindən hiss etdirir və yaşadır. Kitabın bu hissələri o qədər gözəl idiki.
Məktublarda biz onun sadəcə nənə olaraq deyil, həmdə bir uşaq, bir ana, bir qadın olaraq da düşüncələrini, hisslərini oxuyuruq. Bəzən nənənin qızına məsləhətlərini dəyərli görüb, mən də özüm üçün nəticələr çıxardım. Bəzən də özünün, qızının, nəvəsinin uşaqlıq və gənclik inanclarını dəyərləndirərkən öz keçmişimə, həmdə gələcəyimə uzaqdan və fərqli gözlə baxıb dəyərləndirmək imkanım oldu. Onun baxışı mənə sanki fərqli bir perspektiv qazandırdı.
Məktubların əsas mövzusu insanın həyatdakı məqsədi, ailə uşaq münasibətləri, bu münasibətin uşağın gələcəyinə təsiri, feminizm, qadınların azadlığı, dini inanclar, aşiq olmaq və s. idi. Və məncə kitabın əvvəlləri sonlarından daha qəşəng idi.
Ümumiyyətlə məktublar və günlüklər birinin illər içində dəyişən düşüncələrini, hisslərini o günün canlılığı ilə daha dərindən əks etdirdiyinə görə onları oxumağı daha çox sevdiyimi hiss eliyirəm.
Bu kitabı daha kədərli kitablar oxumayacam deyə qərar alıb, yaxşı hiss etdirən kitablar arayışında olarkən kəşf elədim. Və əslində kitab kədərlidir, bir o qədər də yaxşı hiss etdirmir amma onunla tanış olduğuma çox məmnun oldum. Kitabı kəşf eləməyimə vəsilə olduğu üçün
a çox təşəkkür edirəm
Kitap bir ninenin ölmeden önce torununa içinde kalanları yazmak, hislerini aktarmak için yazdığı mektuplardan oluşuyor ancak mektupları hiç göndermiyor. Nedeni ise torunu ile yaptıkları haberleşmeme kuralı.
Mektupları okurken bir şeyler parçalanıyor içinizde. Belki ninenin hissettiklerine belki de kendinizi torununun yerine koyunca hissedeceklerinize dair bir şeylere üzülüyor insan. Hiç beklenmedik itiraflar, gerçeklerin tokat gibi insanın yüzüne vurması ne ararsanız bulunuyor içerisinde.
Kitap gayet akıcı ve sade bir dille yazılmış. İlk başlarda olay örgüsü tam oturmadan beni çok kendine bağlamamış olsa da birkaç mektup sonrasında kitabı elimden bırakamadım , her müsait olduğum zaman diliminde okudum.
Kitabın sonunda ise farkettim ki ölürken hep 'fazla' ölüyoruz. Söylemediklerimiz , yapmadıklarımız , hissettirmediklerimiz fazla geliyor bize. Geri de kalana ise bir sürü eksiklik. Ne olursa yaşanmalı,hissedilmeli ve henüz söyleyebilirken söylenmeli.
"Büyürken , yanlışların yerine doğruları koymak istediğinde şunu anımsa : yapılacak ilk devrim , insanın kendi içinde yapacağıdır, evet ilk ve en önemli devrim budur. İnsan kendi hakkında bir düşünceye sahip değilken bir düşünce uğruna savaşmak , yapılabilecek en tehlikeli şeylerden biridir."
Kitabı okurken olayları ve karakterleri psikolojik açıdan gözlemledim ve ilk düşündüğüm şey genetik aktarım oldu. Mektuplar bi anneannenin torununa ve aslında kendisine iç dökmesi üzerinden ilerliyor. Anneanne kızının babasının aslında evlendiği kişi olmadığını bi seyahat sırasında tanıştığı adamla yaşadığı ilişkiden doğan bir çocuk olduğunu anlatıyor. Kızı da aynı şekilde Türkiye'de geçirdiği bir tatil sırasında bir adamla yaşadığı ilişkiden bir çocuk dünyaya getiriyor. Aslında farkında olmadan ebeveynelerimizle aynı kaderi paylaşabiliyoruz. Ben buna bi kelime daha ekleyerek genetik kader aktarımı demek istiyorum.
Anneannenin yaşadığı evlilik dışı ilişkiyi yorumlamaya gelirsek her zaman üzerinde durduğum ve duracağım asıl kilit noktanın heyecan olduğunu düşünüyorum. Kadın yaşadığı evlilikten yeterli doyumu alamıyor. Kocasına karşı sevgisi var fakat heyecan ve arzu yok. Bu tarz ilişkiler sürdürülse bile sağlıklı olmuyor. Onun için eş seçimi dünyanın en önemli kararı olabilir sanırım. Kadın her ne kadar gençliğinde yapmayı göze alamadığı şeylerden pişmanlık duysa da kendini sorgulaması, iç hesaplaşması çok anlamlıydı.Onun için bu kitap beni derin düşüncelere sürükledi. Kendi içimde yaşadıklarımı, kararlarımı sorgulamamı sağladı. Yüreğimin ses vermediği yerlerde durup dinlenmeyi öğrenmeme yardımcı oldu.
Yazara ve beni bu kitapla tanıştıran özel insana sonsuz teşekkürler..
“ Sevdiğin insan toprağın altına girmiştir ve O'na söylemek istediklerin sonsuza dek içinde kalır, artık O'nu kucaklayamazsın, konuşurken gözlerinin içine bakamazsın! Artık, O'na henüz söyleyemediklerini söyleyemezsin!"
İşte hayatta tüm sevdiklerini kaybetmiş acılı bir anneanne, bu kitapta torununa böyle sesleniyordu; "Yapmaya değecek tek yolculuk, içimize yapacağımız yolculuktur.” dedi ve kendi hayat yolculuğunu anlatan itiraflarla dolu mektuplarını yazdı , ama hiç gönderemedi torununa!
Okurken çok etkilendiğimi hatırlıyorum.
Kitabı çok beğenmiştim; akıcı bir dili ,etkileyici sözleri vardı.
Anneannenin yaşamı ne acılarla doluymuş dedim! Hayattaki tek yakını olan torununa ne kadar da uzak kalmış, ruhuna dokunmak istemiş , ama becerememiş dedim! Ergen çağlarımda bizim yanımızda kalan rahmetli Anneannemle yaptığım kavgaları anımsadım! Hüzünlendim, biz kavga eder sonra barışırdık, onun yumuşacık yanaklarını öpünce her şey toz pembe olurdu! O benim Gülpembemdi! Allah rahmet eylesin:( Bu kitap ile ben de bir geçmişe yolculuk yapmıştım anlayacağınız)
İşte kitaptaki o anneanenin kitaptaki son sözleri :
"... ve önünde pek çok yol açılıp sen hangisini seçeceğini bilemediğin zaman, herhangi birine, öylece girme! Otur ve bekle! Dünyaya geldiğin gün nasıl güvenli ve derin soluk aldıysan, öyle soluk al, hiçbir şeyin senin dikkatini dağıtmasına izin verme! Bekle ve gene bekle! Sessizce dur ve yüreğini dinle! Yüreğin seninle konuştuğu zaman ise kalk ve Yüreğinin Götürdüğü Yere Git ...
---------------------------------------
Öncelikle her kitabın bende bir hikayesi yani onu okumamın bir arka planı vardır.Sizlerin de öyledir eminim.Başka bir romanda harika bir kitap olarak geçiyordu.Son kitap alışverişimde kitabın,Can Yayınlarından çıkan mini boy olanını edindim.Takvim gibi oldukça şirin bir şekli vardı.Mini boy seçmemin sebebi yolculuklarda veya herhangi bir yerde sıra beklerken okumak içindi.Çünkü daha az yer kaplıyor ve pratik oluyor .
Önce kitabın konusu hakkında kısaca bahsedeyim.Kitap büyükannesinden torununa mektuplar şeklinde ilerliyor.Bu mektuplarda üç nesli etkileyen olayların sebepleri ,perde arkaları anlatılıyor .Büyükannenin mektupları yazdığı zamanlardaki yaşamından kesitler de mevcut.Bu kitabın duygusu hüzün.Başta sona hüzünleniyorsunuz.Aşk da yok değil ama o da biraz hüzünlü .Ben bazı yerler de kendimi gördüm büyükannede.
Kitap oldukça akıcı.Vakti olanlar hiç sıkılmadan bir solukta okuyabilir.Ben bolca altını çizdim.Bu da demek oluyor ki kitap benim ruhuma oldukça hitap etti.Bu mektupları alan torun olmayı isterdim .Çünkü düşünsenize biri size yaşamanın rehberini bırakıyor adeta.Tecrübeleri size miras ...Yaptığı hataları ,yapmadıkları,pişmanlıkları .Çok insanca değil mi ?Herkesin okuması gereken kaliteli kitaplardan olduğunu düşünüyorum .Okuyun ve okutturun bence .