Yücel Sarpdere En Beğenilen Sözleri
1. "...dudağının kenarından sızan kan, mutluluğunu gölgeleyemiyor. Çünkü teslim olmadın."
- Vatandaş Abuzer
2. "Bak şimdi, burada Etiyopya'da açlıktan ölen insanlardan söz ediliyor, şurada da Amerika'da bütün günlerini televizyon
karşısında geçiren insanların yaşamı anlatılıyor."
- Vatandaş Abuzer
3. "Ne de olsa bir köşede boyun eğip ölümü beklemektense, daha iyi yaşamaya çalışmak tercih edilir."
- Vatandaş Abuzer
4. "Yalnızlık daha iyiydi, diye düşündü. Hiç değilse yalnızca kendi ıstıraplarıola başbaşasın. Oysa şimdi, başkasının ıstırapiarına ortak olmak zorundasın."
- Vatandaş Abuzer
5. ""Bu askeri darbe bizi yaktı" dedi. "Bu darbe tamamen Amerikan tezgahıdır. Sence de öyle değil mi?"
"Bu işler beni ilgilendirmez" dedi. Bu büyüklerin bileceği bir iştir. Bizim anlayacağırnız işler değildir."
- Vatandaş Abuzer
6. "Elimde olsa, beynini açıp düşüncelerini ortaya çıkarmak isterdim, ama şu anda böyle bir teknoloji henüz keşfedilmedi"
- Vatandaş Abuzer
7. "Hayat beklenmedik olaylarla doludur sevgili dostum. bazen insan kendini öyle
beklenmedik olaylar içerisinde buluyor ki, o zaman bazı kararlar vermek zorunda kalıyor"
- Vatandaş Abuzer
8. "Komutan önündeki kitapta aradığı bölümü bulmuştu, okumaya başladı.
Bakın bakın, materyalistlik dedikleri bu işte. Herif anasından doğduğunu bile inkar ediyor"
- Vatandaş Abuzer
9. "Ama bir yardan da şöyle düşünüyorum. Buradan daha kötü ne olabilir? Ve sizler bir insana bundan daha kötü nasıl davranabilirsiniz?""
- Vatandaş Abuzer
10. ""İnsan iyi şeyler düşünmeli yoksa mutlu olamaz. Ve bana göre hayatta en kötü şey mutsuzluktur.""
- Vatandaş Abuzer
11. ""Evet o daha bir çocuktu. Nasıl da neşeli, nasıl da coşku dolu, nasıl da isyankardı ve ne güzel hayallere sahipti geleceğe dair.""
- Vatandaş Abuzer
12. "Ama balıkçılar başkalarına benzemezler. Onlar denizin coşkusunu, hırçınlığını, yumu
şaklığını, içlerinde taşırlar."
- Vatandaş Abuzer
13. "Bu komünistler böylesi aksi davranınayıp
emirlere uyuverselerdi, cezaevini yönetmek ne kadar kolaylaşırdı. Komutan kendi kendine gülümsedi; o zaman da komünistterin komünistlikleri mi kalırdı?"
- Vatandaş Abuzer
14. ""Normal tutuklular normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, eroinciler, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar.anormal tutuklulardır!""
- Vatandaş Abuzer
15. "Geçen günlerde bu hainlerin babaları gibi taptıkları bir adamın şiir kitabı geçti elime. Abuk-sabuk bir şeyler, yazmış herif, "Güneşi zaptedeceğiz!" diye. Yahu ne saçma şey. Güneşi zaptedecekmiş! Yahu be salak herif, güneşi zaptetmek kim, sen kimsin?
Bak Amerikalılar, Amerikalıyken, ellerinde onca olanak varken Ay'a bile yeni gidebildiler, güneşe yaklaşamıyorlar bile."
- Vatandaş Abuzer
16. ""Uzun süreli yalnızlıklar bazı insanlarda çeşitli kafa sakatlıklarına yol açıyormuş. Biliyorsun bizim berber Bekir de yalnız yaşardı ve adam ellisinden sonra uzaylılarla görüştüğünü, bazı geceler uzaylıların onu düğüne çağırdıklarını ve oraya gidip damat tıraşı yaptığını iddia etmeye başladı"
- Vatandaş Abuzer
17. "Korkunun ecele faydası yoktur. Aniayabildiğim kadarıyla burada bir insan, yemekten çok, dayak yemek zorunda. Bu durumda
dayak yemekten korkmanın bir anlamı yok. Ayrica bu dayağı bize nasılsa atacaklar, ha bir saat önce, ha bir saat sonra ..."
- Vatandaş Abuzer
18. ""bu devirde ev sahibi olmak kolay mı, amir bey?"
- Vatandaş Abuzer
19. ""Abuzer" dedi yumuşak bir ses tonuyla,
"Hakim idamına karar verse ne yapardın?"
Abuzer güldü:
"Sen de çok karamsarsın" dedi. "Böyle kötü şeyler düşünmeni tavsiye etmem. İnsan iyi şeyler düşünmeli yoksa mutlu olamaz. Ve bana göre hayatta en kötü şey mutsuzluktur.""
- Vatandaş Abuzer
20. "Bakıyorum aynaya
Bu elbiseler çok yakışmış sana
Sen gerçek bir komutansın
Sana laf söyleyenler kendinden utansın."
- Vatandaş Abuzer
21. ""Vatana hizmet hizmettir ve bunun büyüğü küçüğü, azı çoğu olmaz.""
- Vatandaş Abuzer
22. "Acaba beni cezaevinin bir köşesine gömüp, beş sene sonra sivil bir mezarlığa mı nakledecekler? Bu konunun da burada açıklığa kavuşturulması gerekir sanırım.""
- Vatandaş Abuzer
23. "İşte yine ayrılmak zorunda kaldık. isterdim ki, biraz daha büyük olsaydı da anlatabilseydim ona, anlatabilseydim ayrılığı yaratanın ben olmadığımı"
- Vatandaş Abuzer
24. ""İnsan inat etti mi her şeye dayanır, yeter ki
istesin. Her şeyden önce kendi onurunu düşüneceksin, karşılarında diz çökmeyeceksin, ezilmeyeceksin. Seninle alay etmelerine, böbürlenmelerine izin vermeyeceksin.""
- Vatandaş Abuzer
25. "Yıkılsın duvarlar! Selam sana özgürlük!"
- Vatandaş Abuzer
26. "Günlük yaşayacaksın. Gittiğin her ülkede canın çektiğince kalacak, yeni insanlar yeni dostlar tanıyacaksın. Nerede akşam orada
sabah. Sonra bir gün canın sıkılacak, gideceksin limana, hangi gemide iş varsa atlayacaksın ona, ancak gemi nereye gidiyor, ne kadar sürede gider bunları sormayacaksın"
- Vatandaş Abuzer
27. "Kendisine saygı duymayan insanlar, başkalarına da saygı duyamaz. Kendisine saygısını yitirenler, çökmüş bir maden ocağı gibidirler ve öyle bir noktaya gelirler ki onurlarını yitirirler ve gittikleri her yere çamurlarını bulaştırırlar."
- Vatandaş Abuzer
28. ""Bu devirde ev sahibi olmak kolay mı, amir bey?""
- Vatandaş Abuzer
29. "Elektrikse elektrik, askıysa askı, copsa
cop, herkese aynı davrandıklarını inkar edip onları haksız yere suçlamak istemem. Buna vicdanım el vermez."
- Vatandaş Abuzer
30. "Başımızdakiler ancak seçim zamanı uğrarlar, bir sürü sözler verirler, sonra kodunsa ara bul birini.."
- Vatandaş Abuzer
31. ""Nerede bir mankafa varsa beni bulur!""
- Vatandaş Abuzer
32. "Ey kan emici efendiler! Biz sizin efendiliğinizi tanımıyoruz ve sizin, bizim kanımızı emmenize ve iliklerimizi sömürmenize karşı çıkıyoruz."
- Vatandaş Abuzer
33. "Evlat" derdi, "mutlu olmayı bilmiyorsan öğren. Dünyaya odun gelip kalas gitme. Mutlu olmayı öğren ve mutlu olmak için çalış. Mutluluk, yalnızca lüks bir restoranda bıldırcın kızartması yiyip, Fransız şarabı içmek değildir"
- Vatandaş Abuzer
34. "Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgarı arkana alarak, bazen de rüzgara karşı, önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir."
- Vatandaş Abuzer
35. ""Cahil insanların beyinlerini böyle yıkıyorlar. Bir sürü ipe sapa gelmez şeyler söylüyorlar, bazıları da oltaya takılıyor. İşin enteresan yanı içlerinde bir sürü okumuş, üniversiteler bitirmiş insanlar da var!""
- Vatandaş Abuzer
36. ""Benim de bir kızım var" dedi Mesut. "Altı yaşında. Önümüzdeki yıl okula başlayacak. İsmi Deniz. Ufak tefek, denizler gibi masmavi gözlü, bukleli saçlı bir kızdır Denizim. Onunla altı yıllık yaşamında yalnızca iki yıl birlikte olabildik. O doğduğunda ben içerdeydim. Onu ilk kez bir ziyarette gördüm. Annesi getirmişti, tam bir aylıktı ve ben onu okşayıp sevememiştim. Tel örgüler vardı aramızda, demir parmaklıklar... Ve ben kızımı kucağıma alamıyordum, okşayamıyordum... Dört yaşına girmek üzereyken ben hapisten çıktım. Önceleri soğuktu bana karşı, yabancı gibiydik, kızgındı, kırgındı. 'Neredeydin sen?' diye kafasının içinde yargılıyordu beni ve sırtını dönerek cezalandırıyordu sanki. İki yıl içerisinde aramızdaki buz dağları eridi. Sıkı sıkı tutardı elimi, geceleri geç vakte kadar uyumaz, beklerdi beni. Hep yeniden onu bırakıp gideceğimden korkardı... İşte yine ayrılmak zorunda kaldık. isterdim ki, biraz daha büyük olsaydı da anlatabilseydim ona, anlatabilseydim ayrılığı yaratanın ben olmadığımı.""
- Vatandaş Abuzer
37. "Bizim yüreğimizde vatan ateşi yanıyor."
- Vatandaş Abuzer
38. "Hepsi de insanlıktan çıkmış bir durumdaydılar; yüzlerinin rengi gitmiş, gözleri sönmüştü, ayaklannın üstüne basamaz durumdaydılar ve bu halde oradan oraya sürükleniyor, itilip kakılıyor, hortanıyor, aşağılanıyor, rezike muamele görüyorlardı. İşin en garip yanlarından biri ise, onları sorgulayan polislerin, bu vahşi manzaradan hiç etkilenmeden gülüşüp konuşmalarıydı."
- Vatandaş Abuzer
39. ""Sen böyle yaparsan seni nasıl buradan göndeririz biz?""
- Vatandaş Abuzer
40. ""Aksaklık bizim eğitim sistemimizde, fakir çocuklarına okuma imkanı sağlanmıyor.""
- Vatandaş Abuzer
41. ""Yazdıkları uyduruk şeylerde ne bir mana var, ne bir makam, ne bir uyum. Benim ilkokuldayken yazdığım şiir bile onlarınkinden güzel!""
- Vatandaş Abuzer
42. "Önce vücuduna elektrik verdiler, sonra ellerini arkasından bir kalasla bağlayıp, iki dolabı araladılar, bu dolapların arasına kalın
bir kalas daha koyup Abuzer'in ellerinin arkasına bağladıkları kalası urganla yukarıdaki kalasa astılar ve urganı çekip Abuzer'i havalandırdılar. Aynı anda elektrik verdiler. Müthiş acılar içerisinde kıvranıyordu ve kulağında onlarca soru çınlıyordu. Belli aralıklarla aşağı indiriyorlar, çeşitli sorular sorup birden ters askıya alıyorlardı."
- Vatandaş Abuzer
43. "Burada yaşamanın bedeli ağır, çok büyük mücadele ve güç istiyor."
- Vatandaş Abuzer
44. ""İyi ki bu sözleri onun yanında söylemedin" dedi. "O bana benzemez, adamın derisini yüzer."
Abuzer merakla astsubaya baktı, ve "daha önce mezbahada mı çalışıyormuş?" diye sordu."
- Vatandaş Abuzer
45. "Ölüm de bir değişikliktir."
- Vatandaş Abuzer
46. ""Bizim mahallede Keko denilen birisi vardı ve kayınpederinin evinde kalırdı.
Her akşam kafayı çeker, kör kütük sarhoş olup eve öyle dönerdi.
Kayınpederi, ona kapıyı açmaz, o da pencereden girerdi.
Kayınpederi, Keko'ya eğer eve sarhoş gelmezse kapıyı açacağını söylerdi, ama Keko hep aksini yapardı.
Niye böyle davrandığını soranlara, sırf kayınpederinin dediğini yapmamak için böyle içtiğini söylerdi ve ben onurlu bir adamım, başkalarının beni yönetmesine izin vermem derdi.
Bir gün kayınpederi evi terk edip, köye döndü.
İşte o gün Keko ağzına bir damla içki koymadı, bu akşam erkenden evine gitti.
Ve Keko'yu o günden sonra içki içerken kimse görmedi.""
- Vatandaş Abuzer
47. ""Aslında sanatın ve şiirin yozlaştırılmasına, dejenere edilmesine izin vermemek lazım. Bana kalsa şu anda yayınlanmış durumda bulunan bir sürü saçma sapan kitabı yasaklatırdım.""
- Vatandaş Abuzer
48. "Yaşamı ne pahasına olursa olsun sevmeliyiz, ama dimdik, ezilip büzülmeden bir yaşam bu benim kastettiğim, uyuz kediler gibi bir köşede önüne birtakım artıklar atılmasını beklememeli bir insan ve yaşamı başkalarının çizdiği sınırlar içerisinde kabullenmemeli. Kendi mantığı ve doğru bulduğu yaşam tarzı için savaşmalı. Elbetteki saltanata alışmış efendiler buna izin vermeyeceklerdir. Şimdi olduğu gibi... Onlar isterler ki, kendileri gönüllerince yaşasınlar, her şeyin sahibi olsunlar, her şeye hükmetsinler, ama diğerleri yalnızca kendi tespit ettikleri alanda ve kendileri izin verdiği ölçüde yaşamlarını sürdürsünler, ezilmek sömürülerek, aşağılanarak..."
- Vatandaş Abuzer
49. "Mesut söze karıştı. "İnsanın her yaşta öğreneceği şeyler vardır" dedi. "Hepimizin öğreneceği daha çok şeyler var Murat arkadaşım. İnan bana öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki, belki buna ömrümüz yetmeyecek.""
- Vatandaş Abuzer
50. "Neyi yapmak istemediğimi çok iyi biliyorum.
Ama henüz tam olarak neyi yapmak istediğimi keşfetmiş değilim..."
- Paralı Asker
51. "İkimiz de aynı dili konuşurken
birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey!"
- Vatandaş Abuzer
52. ""Ne iş yaparsın?"
"Ne olursa. İnşaatlarda çalışırız, lokantalarda çalışırız, bazen bir şeyler alır satarız. Dedim ya, karnımız nerede doyarsa...""
- Vatandaş Abuzer
53. ""Ne yapacaksınız balığı?" diyordu Adanalı. "Bizim oranın kebabını bir yeseniz... Yanında incir boğması... Boğma nedir bilir misiniz siz?""
- Vatandaş Abuzer
54. ""Biz burada memleket meseleleri üzerinde kafa patlatırken, senin bu cıvıklıkların beni öldürüyor. Yani şu kadar konuşmana karşılık bir işler becerebilsen gam yemeyeceğim, seninki safi kuru gürültü!""
- Vatandaş Abuzer
55. "Nerdesin güneş,
Nerdesin ışık
Nerdesin beyaz martı,
Nerdesin ey insanlık..."
- Vatandaş Abuzer
56. "Şimdi tekrar kör olabilirim..."
- Paralı Asker
57. ""Hiçbir şeyden bu kadar emin olmamalısın dostum."
Hayat şaşırtıcı olaylarla doludur."
- Vatandaş Abuzer
58. "Çay deyip geçme, herkes demleyemez çayı."
- Vatandaş Abuzer
59. "....birleşip dünyayı titretmek varken, bir köşede titreşmek niye? Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye?"
- Vatandaş Abuzer
60. ""Bazı zamanlar çok düşündüğünü sanır, ama hiçbir şey düşünmezsin.""
- Vatandaş Abuzer
61. "Tepede kim varsa sahip odur."
- Vatandaş Abuzer
62. "Sen mezarında rahat uyu baba.Ben senin gösterdiğin yolda yürüyorum ve yüremeye de devam edeceğim."
- Vatandaş Abuzer
63. "Hava soğuk. Şu anda bu memlekette kimbilir kaç kişi bir köşede veya yanmayan bir sobanın başında soğuktan büzüşüp titreyerek sabahın olmasını, güneşin doğarak kendilerini ısıtmasını bekliyorlardır. Oysa gidip demeliyiz onlara birleşip dünyayı titretmek varken bir köşede titreşmek niye? Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye?"
- Vatandaş Abuzer
64. ""Herkesin bir zayıf yanı vardır, buna göre davranın.""
- Vatandaş Abuzer
65. ""Yorgansız döşeksiz oluyor da, cıgarasız olmuyor. İşte bu lanet yerin de sevmediğim en büyük tarafı bu, illede cıgara. ""
- Vatandaş Abuzer
66. "Benimki hilesiz, hurdasız bir sevgiydi."
- Vatandaş Abuzer
67. "Uzun süreli yalnızlıklar bazı insanlarda kafa sakatlıklarına yol açıyormuş."
- Vatandaş Abuzer
68. "Ya evinde oturup ölümü bekleyeceksin. Ha bugün, ha
yarın diye diye yaşarken öleceksin ya da..."
- Ruhsatsız Sözcükler
69. ""Ey burda yatanlar
Hepinizi saygıyla selamlıyorum
Bu hücrelere ikinci gelişim
Ama sanıyorum daha çok geleceğim.""
- Vatandaş Abuzer
70. ""Yalnızlık daha iyiydi, diye düşündü. Hiç değilse yalnızca kendi ıstıraplarınla başbaşasın. Oysa şimdi, başkasının ıstıraplarına ortak olmak zorundasın.""
- Vatandaş Abuzer
71. "İç güveysinden biraz halliceyiz."
- Vatandaş Abuzer
72. "Devamlı kendini düşünürsen, başkalarının haklarına zarar verebileceğini unutmamak gerekir."
- Vatandaş Abuzer
73. "Bu karanlık küçük hücre
Tıpkı zalimlerin yüreği gibi
Ama benim yüreğim
hâlâ aydınlık"
- Vatandaş Abuzer
74. "Bazen her şey öyle karışık ki..."
- Vatandaş Abuzer
75. "Yanında güzel bir salata
İstanbul'un en sevdiğim yeri tarihi Galata."
- Vatandaş Abuzer
76. ""Bence ölümün nasıl olacağından çok, nasıl yaşamak gerektiğini konuşmak daha yerinde olurdu. Çünkü yarın yeni bir gün bizi bekliyor.""
- Vatandaş Abuzer
77. ""Insan inat etti mi herşeye dayanır, yeterki istesin.""
- Vatandaş Abuzer
78. "Bugün seksen üçüncü çizgiyi çektim.
Ve hâlâ yaşıyorum."
- Vatandaş Abuzer
79. "en büyük düzenimiz, düzensizliğimizdir..."
- Paralı Asker
80. "Bu karanlık küçük hücre
Tıpkı zalimlerin yüreği gibi
Ama benim yüreğim
hâlâ aydınlık"
- Vatandaş Abuzer
81. ""Galile'nin dediği gibi, her şeye rağmen dünya dönmeye devam ediyordu.""
- Vatandaş Abuzer
82. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
83. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
84. ""Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
85. "Gerçi bazılarınız, bizler bu memleketin sahipleri değil miyiz, kimin yerinden kimi atıyorlar? diyebilirler. Ancak bunlar boş sözler, çünkü tepede kim varsa sahip odur...."
- Vatandaş Abuzer
86. ""Konuş lan”diye bağırdı.
Biz zaten herşeyi biliyoruz!
“Madem biliyorsunuz,
o zaman bana neden soruyorsunuz? ""
- Vatandaş Abuzer
87. "Milyonlarca doları, markı bomba yapıp insanları öldürmek icin ayiriyorlar, sonra bunları da yetersiz görüp daha büyüğünü daha gelişmişini nasıl yaparız da daha fazla insanı öldürürüz, diye daha büyük paralar harcıyorlar ve aynı devletler, bu tip hastalıkların insanları göz göre göre yok edip öldürmesi karşısında çaresizlikten yakınabiliyorlar."
- Vatandaş Abuzer
88. "“Bir insan yaptıkları ile övünebilmelidir,” diyordu Abuzer. Kendisine saygı duymayan insanlar, başkalarına da saygı duyamaz. Kendisine saygısını yitirenler, çökmüş bir maden ocağı gibidirler ve öyle bir noktaya gelirler ki onurlarını yitirirler ve gittikleri her yere çamurlarını bulaştırırlar."
- Vatandaş Abuzer
89. "Devamlı kendini düşünürsen, başkalarının haklarına zarar verebileceğini unutmamak gerekir."
- Vatandaş Abuzer
90. "Yaşlı adam da sarıldı oğluna. Sesi çatallaşmıştı:
“Bizim kökümüzde gezginlik var evlat,” dedi kırık bir ses tonuyla. “Ben otuz seneden fazla uzak diyarlarda dolanıp durdum, bir parça ekmek uğruna. Şimdi de sen uçuyorsun uzaklara. Gitmeden önce son bir kez bakayım sana. Ne de olsa bizimki yaşlılık. Son kez görmek var işin ucunda.”
Yaşlı adam kara gözlüklerini çıkarttı, uzun uzun oğluna baktı. İşte o zaman Kamber onun gözlerinde ilk kez yaş gördü ve içi sızladı.
Yaşlı adam gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle sildi, sonra Kamber'e bir daha sarıldı ve;
“Şimdi tekrar kör olabilirim,” deyip kara gözlüklerini gözüne taktı.
SON"
- Paralı Asker
91. "" Bence ölümünüzün nasıl olacağından çok, nasıl yaşamak gerektiğini konuşmak daha yerinde olurdu ama sizler ne zaman ve nerede susulması, nerede nasıl konuşulması gerektiğini bilmiyorsunuz. ""
- Vatandaş Abuzer
92. "Çünkü insanın ruhu orada, köklere yatıyor. İnsan olduğu sürece ruhu da yaşıyor. Ben o ruhun içinde olmak istiyorum. O ruhu anlamak ve anlatmak. Başka bir şey bu. ''"
- Paralı Asker
93. ""Ikimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı birşey. ""
- Vatandaş Abuzer
94. "Yıkılsın duvarlar! Selam sana özgürlük!
İşte savaşçıların zincirleri kırıp, uğruna yeni dövüşlere katılmak için koşuyor..."
- Vatandaş Abuzer
95. "Devamlı kendini düşünürsen, başkalarının haklarına zarar verebileceğini unutmamak gerekir."
- Vatandaş Abuzer
96. "Anlatabilseydim ona, anlatabilseydim ayrılığı yaratanın ben olmadığımı."
- Vatandaş Abuzer
97. "Bu memlekette şair olmayanları asmıyorlar, şairlik yetenek işidir."
- Vatandaş Abuzer
98. "Burada yaşamanın bedeli ağır, çok büyük mücadele ve güç istiyor. Yalnızca kendimizi ayakta tutmak yetmez bize, çevremizdeki arkadaşlarında ayakta durmasını sağlamalı ve vahşete tapanların, onları güçsüz düşürüp onurlarından gram gram çalıp küçültmelerine, diz çöktürmelerine izin vermemeliyiz. Direnmeyi ve savaşmayı anlatmalıyız onlara ve sonunda kazanmayı öğrenmeliyiz. Yaşamı ne olursa olsun sevmeliyiz, ama dimdik, ezilip büzülmeden bir yaşam bu benim kastettiğim, uyuz kediler gibi bir köşede önüne bir takım artıklar atılmasını beklememeli bir insan ve yaşamı başkalarının çizdiği sınırlar içerisinde kabullenmemeli. Kendi mantığı ve doğru bulduğu yaşam tarzı için savaşmalı. Elbette ki saltanata alışmış efendiler buna izin vermeyeceklerdir. Şimdi olduğu gibi… Onlar isterler ki, kendileri gönüllerince yaşasınlar, her şeyin sahibi olsunlar, her şeye hükmetsinler ama diğerleri yalnızca kendi tespit ettikleri alanda ve kendileri izin verdiği ölçüde yaşamlarını sürdürsünler, ezilerek, sömürülerek, aşağılanarak. Bizde diyoruz ki; biz yaşamı seviyoruz, ey kan emici efendiler! Hem de sizin sevdiğinizden çok fazla seviyoruz. Bu yüzden de yaşamı sizin çizdiğiniz sınırlar içerisinde kabullenmiyoruz ve yaşamımızı sizin izin verdiğiniz ölçüde sürdüremeyiz. İşte size başkaldırıyoruz ve üç beş şiş göbeklinin milyonlarca insanı sömürüp ezemediği yepyeni bir dünya kurmak istiyoruz. İşte biz bunun için yaşıyoruz. Bedeli çok ağır ve meşakkatli olsa da böyle bir yaşamı seviyoruz ve savunuyoruz."
- Vatandaş Abuzer
99. "Güneş ve ışığı başka yerde arama
Onlar bizim içimizde."
- Vatandaş Abuzer
100. "Nerdesin güneş,
Nerdesin ışık
Nerdesin beyaz martı,
Nerdesin ey insanlık.."
- Vatandaş Abuzer
101. "“Herkes kendi ismini bilir,” dedi Abuzer. “Kendi isimlerini unutanlar aklını yitirmiş insanlardır. Mesela bir gün yolda karşılaştığım bir deli kendisinin Napolyon olduğunu iddia ediyordu. Ve herkese, Roma’yı zaptetmeye gittiğini haykırıyordu. Tabii ki bu kişi deliydi. Ama benim için böyle bir şey söz konusu değildir. Bu yüzden adımı inkar etmem için bir neden yok.”"
- Vatandaş Abuzer
102. "Gülüşünü çizdim sonsuzluklara
Umut olsun diye insanlara."
- Ruhsatsız Sözcükler
103. "Abuzer,nezarethanenin köşesinde duran bir
kaç tane gazete alıp çıplak betona yaydı ve
üzerine oturdu.Nezarethanenin görünümü
Demir kapı,tavana çok yakın yerde küçük
bir pencere,çıplak beton zemin,tavanda dışı tel çerçeveli bir ampulden ibaretti."
- Vatandaş Abuzer
104. ".. şunu unutmamak gerekir ki, burjuvaziyle mücadelede ekonomik olarak da güçlü olmak zorundayız. Ticaret gibi önemli alanı burjuvaziye bırakmak aptallıktır. Onları kendi silahlarıyla vurmalıyız."
- Can Dostu
105. "" Ben insanları severim, yalnızca insan kılığındaki insan olmayanları sevmem. ""
- Vatandaş Abuzer
106. ""Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?"
"Hayır komutanım!"
"Ya nasıl tutuklulardır?"
"Anormal tutuklulardır komutanım"
"Peki normal tutuklularla, anormal tutuklular arasındaki fark nedir?"
"Normal tutuklular normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, eroinciler, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır."
"Peki bunlara nasıl davranırız?"
"Anormal komutanım!""
- Vatandaş Abuzer
107. "General bir başka gardiyana: "Buradaki tutukluların statüsü nedir?" Gardiyan soruyu pek anlayamamıştı. Bir şeyler söylemek istiyordu ama kem küm ediyordu. General bu kez soru şeklini değiştirdi: "Yani evladım" dedi "Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?" Asker bu kez soruyu anlamanın şevkiyle cevap verdi. "Hayır komutanım?" "Ya Nasıl tutuklulardır?" "Anormal tutuklulardır komutanım." "Peki normal tutuklularla, anormal tutuklular arasındaki fark nedir?" "Normal tutuklular, normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır!" "Peki bunlara nasıl davranırız?" "Anormal komutanım.”"
- Vatandaş Abuzer
108. ""Kendi mantığı ve doğru bulduğu yaşam tarzı için savaşmalı. Elbetteki saltanata alışmış efendiler buna izin vermeyeceklerdir. Şimdi olduğu gibi.""
- Vatandaş Abuzer
109. "“Herkes kendi ismini bilir,” dedi Abuzer. “Kendi isimlerini unutanlar aklını yitirmiş insanlardır. Mesela bir gün yolda karşılaştığım bir deli kendisinin Napolyon olduğunu iddia ediyordu. Ve herkese, Roma’yı zaptetmeye gittiğini haykırıyordu. Tabii ki bu kişi deliydi. Ama benim için böyle bir şey söz konusu değildir. Bu yüzden adımı inkar etmem için bir neden yok.”"
- Vatandaş Abuzer
110. "Gülüşünü çizdim sonsuzluklara
Umut olsun diye insanlara."
- Ruhsatsız Sözcükler
111. "" Kimbilir neler yapmışımdır diye düşünüyordum, " dedi. " Oysa düşündüğüm kadar önemli bir şey yapmamışım; sadece bu devleti devirip yerine başka bir devlet kurmaya kalkmışım. ""
- Vatandaş Abuzer
112. "Hava soğuk. Şu anda bu memlekette kim bilir kaç kişi bir köşede veya yanmayan bir sobanın başında soğuktan büzüşüp titreyerek sabahın olmasını, güneşin doğarak kendilerini ısıtmasını bekliyorlardır. Oysa gidip demeliyiz onlara birleşip dünyayı titretmek varken bir köşede titreşmek niye? Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye?"
- Vatandaş Abuzer
113. ""Özellikle beşinci sınıflar, birinci ve ikinci sınıfları devamlı baskı altında tutarlardı. Mesela bir gün bir beşinci sınıf öğrencisi, birinci sınıftayken beni döverek zorla kalemimi almıştı. Ve ben öyle korkmuştum ki, ona silgisi olup olmadığını, eğer yoksa ona silgimi de verebileceğimi söylemiştim. Şimdi anlattığın gibi üst sınıflar alt sınıfları ezerlerdi.""
- Vatandaş Abuzer
114. "Mutluluk, yalnızca lüks bir restoranda bıldırcın kızartması yiyip, Fransız şarabı içmek değildir. Mutluluk, yalnızca oynak kalçalı sarışın bir dilberin koynunda sabahlamak da değildir. Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgarı arkana alarak, bazen de rüzgara karşı, önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir."
- Vatandaş Abuzer
115. ""Bugün altmış sekizinci gün
Dışarıda hava nasıl biliyorum
Ama burası karanlık ve soğuk
Burada geceler yerini gündüzlere bırakmıyor
Mevsimlerde değişmiyor
Yazmak için acelem yok
Nasıl olsa burada zaman çok.""
- Vatandaş Abuzer
116. "Şu yolları bir türlü düzeltmediler, diye söylendi. Başımızdakiler ancak seçim zamanı uğrarlar, bir sürü söz verirler, sonra kodunsa bul birini."
- Vatandaş Abuzer
117. "Abuzer biraz daha dikkatli bakınca, yeni gelenin parmağındaki elektrik yanıklarını fark etti. Ve üzüldü. Yalnızlık daha iyiydi, diye düşündü. Hiç değilse yalnızca kendi ıstıraplarınla başbaşasın. Oysa şimdi, başkasının da ıstıraplarına ortak olmak zorundasın."
- Vatandaş Abuzer
118. "Askerde Abuzer : Doktoru sık sık rahatsız ve tehdit etmek koğuştakileri kışkırtmak,spora ve askeri eğitime karşı çıkma ve diğerlerini de bu yönde etkilene,ders çalışmasını imkansız bir hale getirmek ,asker ve subaylara karşı küçük düşürücü tavırlara girişmek gibi, bir sürü olayda başrolü oynamıştı."
- Vatandaş Abuzer
119. "Çapkınlık meraklısı bu söllere itiraz etti.
"Öyle bir makine olmalı ki" dedi. "Yalnızca bu anarşisılerin
düşüncelerini okuyabilmeli. Her şeyi okuyamamalı, yoksa bizim
karılar da bizi bu makineye sokturmaya kalkarlarsa, bizim çap-
kınlıklar meydana çıkar ve bütün işler karışır.""
- Vatandaş Abuzer
120. "Oysa adalet güzel bir şeydir. Bak burada bir sürü insan var, ama içimizde bir tek paralı insan var mı? Yok. İşte adalet budur!"
- Paralı Asker
121. "Derler ki, arslanın kilitli olduğu yerde meydan tilkiye kalırmış."
- Vatandaş Abuzer
122. ""Bileklerimizdeki zincirler, sırtımızdaki zulüm yüreğimizde yanan ateşi söndüremedi ve o ateş en kalın zincirleri eritti, aşılmaz denen duvarları deldi.""
- Vatandaş Abuzer
123. "Burada yaşamanın bedeli ağır, çok büyük mücadele ve güç istiyor. Yalnızca kendimizi ayakta tutmak yetmez bize, çevremizdeki arkadaşlarında ayakta durmasını sağlamalı ve vahşete tapanların, onları güçsüz düşürüp onurlarından gram gram çalıp küçültmelerine, diz çöktürmelerine izin vermemeliyiz. Direnmeyi ve savaşmayı anlatmalıyız onlara ve sonunda kazanmayı öğrenmeliyiz. Yaşamı ne olursa olsun sevmeliyiz, ama dimdik, ezilip büzülmeden bir yaşam bu benim kastettiğim, uyuz kediler gibi bir köşede önüne bir takım artıklar atılmasını beklememeli bir insan ve yaşamı başkalarının çizdiği sınırlar içerisinde kabullenmemeli. Kendi mantığı ve doğru bulduğu yaşam tarzı için savaşmalı. Elbette ki saltanata alışmış efendiler buna izin vermeyeceklerdir. Şimdi olduğu gibi… Onlar isterler ki, kendileri gönüllerince yaşasınlar, her şeyin sahibi olsunlar, her şeye hükmetsinler ama diğerleri yalnızca kendi tespit ettikleri alanda ve kendileri izin verdiği ölçüde yaşamlarını sürdürsünler, ezilerek, sömürülerek, aşağılanarak. Bizde diyoruz ki; biz yaşamı seviyoruz, ey kan emici efendiler! Hem de sizin sevdiğinizden çok fazla seviyoruz. Bu yüzden de yaşamı sizin çizdiğiniz sınırlar içerisinde kabullenmiyoruz ve yaşamımızı sizin izin verdiğiniz ölçüde sürdüremeyiz. İşte size başkaldırıyoruz ve üç beş şiş göbeklinin milyonlarca insanı sömürüp ezemediği yepyeni bir dünya kurmak istiyoruz. İşte biz bunun için yaşıyoruz. Bedeli çok ağır ve meşakkatli olsa da böyle bir yaşamı seviyoruz ve savunuyoruz."
- Vatandaş Abuzer
124. "Akşamın karanlığı çöküyor kentin üzerine.
Yorgun işçiler ekmek taşıyor evlerine."
- Ruhsatsız Sözcükler
125. "Komiser kalın sesiyle gürledi:
"Sende bu çene varken başın dertten kurtulmaz!" dedi."
- Vatandaş Abuzer
126. "Mahallede, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla her zamankinden fazla polis vardı.!"
- Can Dostu
127. "Abuzer;örgüt görüşlerini savunuyor.Eğitim sisteminden devlete kadar her şeye karşı.Ayrıca sınıfların varlığını,sınıf savaşını kabul ediyor."
- Vatandaş Abuzer
128. "Çünkü iyi adam dünyaya çalışmak,
yokluk çekmek,
bir ömür boyu üç parayı hesap edip kafayı yemek için gelmiştir!
İyi adam
bir ömür boyu
nazlı sevgiliyi bekler gibi ay sonunu bekleyecektir!"
- Ruhsatsız Sözcükler
129. ""Buradan kovulduğumuz için üzülmeye değmez. Üzerimizde düzgün bir elbise ve cebimizde de yüklü miktarda paramız olsaydı şüpesiz bunlar başımıza gelmezdi.""
- Vatandaş Abuzer
130. "Abuzer;İstanbul’a çalışmak için giderken otobüs mola verdi.Ama Abuzer’in karnı acıkmıştı ama cebinde fazla parası olmadı.
ğı için çeşmeden su içmekle yetindi."
- Vatandaş Abuzer
131. ""Artik şunu hepimiz anlamalısınız; bizler kaderin sürüklenmesiyle bu yola girmiş ınsanlar değiliz. Bizler ne istediğimizi ve bunun nasıl gerçekleşeceğini biliyoruz.""
- Vatandaş Abuzer
132. "Memleket satılmasın dediğim için
Vatana ihanetten yatıyorum
On yıldır,
On üçüncü koğuşun alt ranzasında."
- Ruhsatsız Sözcükler
133. "Sevmediği biriyle asla konuşmazdı."
- Vatandaş Abuzer
134. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
135. "Ben de kendilerine kırmızı ışıkta geçilemeyeceğini hatırlattım. Onlar da kendilerinin polis olduğunu söylediler. Bu durumda ben, onlardan özür dileyerek, onların görevleri icabı kırmızı ışıkta geçebileceklerini ve vatandaşlara çeşitli parçalara ayırabileceklerini söyledim ve bu davranışımla, ikinci bir parçalanma tehlikesinden de kurtuldum.""
- Vatandaş Abuzer
136. "Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
137. "insanların artık yolunu şaşırdığını, çıplak çıplak karıların memleketi kapladığını, bu yüzden de Tanrı'nın insanları cezalandırdığını ileri sürmüştü..."
- Vatandaş Abuzer
138. "İstanbul’dan gönderilen Abuzer;”Üzerrimiz
de düzgün bir elbise ve cebimizde de yüklü
miktarda paramız olsaydı şüphesiz bunlar
başımıza gelmezdi.O zaman İstanbul’u gezmeye gelmiş turist olurduk.Bizler,ona buna rüşvet bile veremeyecek kadar faydasız ve gereksiz insanlarız."
- Vatandaş Abuzer
139. "Birleşip dünyayi titretmek varken, bir köşede titreşmek niye? Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye?"
- Vatandaş Abuzer
140. "“Bileklerimizdeki zincirler, sırtımızdaki zulüm, yüreğimizde yanan ateşi söndüremedi ve o ateş en kalın zincirleri eritti, aşılmaz denen duvarları deldi.”"
- Vatandaş Abuzer
141. "“Seni severim Abuzer,ama yarın seni öldüreceğim!”"
- Vatandaş Abuzer
142. "“Bir süredir bir şeyler söylüyorlar, ama hâlâ tam anlayabilmiş değilim. Geçen birisi dedi ki, ‘Sen benimsin! Boşuna inkâr etme, sen benimsin.’ Tabii itiraz ettim, ‘Benim bildiğim beyin kafanın içinde olur, ben beyinsem hani benim kafatasım?’ dedim. Bu sözler nedense onları daha fazla sinirlendirdi. ‘Niye sinirleniyorsunuz?’ dedim. ‘Bir kafatasını sorduk bu kadar sinirlendiniz, elleri, kolları, bacakları sormadım daha’ deyince üzerime çullandılar."
- Vatandaş Abuzer
143. "Evlat, mutlu olmayı bilmiyorsan öğren. Dünyaya odun gelip kalas gitme.Mutlu olmayı öğren ve mutlu olmak için çalış.Mutluluk, yalnızca lüks bir restoranda bıldırcın kızartması yiyip, Fransız şarabı içmek değildir. Mutluluk, yalnızca oynak kalçalı sarışın bir dilberin koynunda sabahlamak da değildir. Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgarı arkana alarak, bazen de rüzgara karşı önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir.""
- Vatandaş Abuzer
144. "" Demokrasiyi şekerli seviyorum, kahveyi acı içiyorum, böylece hem çoğulculuğu, çok renkliliği, seçme ve düşünce özgürlüğünü sağlıyorum, hem de dengeleri...""
- Paralı Asker
145. ""Ama şu bi gerçektir ki, herkes dilediği gibi yaşamakta serbesttir.""
- Vatandaş Abuzer
146. "Bir tek gençliğim vardı
Onu da rüzgarlar aldı."
- Ruhsatsız Sözcükler
147. "En büyük düzenimiz, düzensizliğimizdir."
- Paralı Asker
148. "Hiçbir şeyden emin olmamalısın dostum, hayat şaşırtıcı olaylarla doludur."
- Vatandaş Abuzer
149. "Benim eski bir tanıdığım vardı. Hüseyin usta isminde biri-
siydi. İyi inşaat ustasıdır derlerdi. Çok çalıştı başkalan için.
Yemedi içmedi kimsenin işine karışmadı, ileri geri konuşmadı.
Ve ömrü boyunca ağzına bir damla içki koymadı, biriktirdiği
paralarta kendine tek katlı bir ev yaptı. Sonra üstüne bir kat
daha çıktı, ardından bir kat daha çıktı, ama sanki o katları beton
direkterin üzerine çıkmadı da kendi sırtına çıktı. Her yeni katta
bina yükseldi de o küçüldü sanki, beton direkler dikleşti de, o
eğriidi sanki. Sonra bir gün öldü. 'İyi adamdı canım' dediler,
'tam evleri yapıp rabata kavuşacaktı ki, zamansız öldü' ..Ancak eminim ki; yaşasaydı bir kat daha çıkmaya kalkardı.
Tabii bu benim düşüncem. Herkes kendine göre düşünmekte
serbesttir. Sen beş kat daha çıkmakta serbestsin, ben de bildi-
ğim gibi yaşamakta.."
- Vatandaş Abuzer
150. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey!"
- Vatandaş Abuzer
151. "“Bir süredir bir şeyler söylüyorlar, ama hâlâ tam anlayabilmiş değilim. Geçen birisi dedi ki, ‘Sen benimsin! Boşuna inkâr etme, sen benimsin.’ Tabii itiraz ettim, ‘Benim bildiğim beyin kafanın içinde olur, ben beyinsem hani benim kafatasım?’ dedim. Bu sözler nedense onları daha fazla sinirlendirdi. ‘Niye sinirleniyorsunuz?’ dedim. ‘Bir kafatasını sorduk bu kadar sinirlendiniz, elleri, kolları, bacakları sormadım daha’ deyince üzerime çullandılar."
- Vatandaş Abuzer
152. ""Ama şu bi gerçektir ki, herkes dilediği gibi yaşamakta serbesttir.""
- Vatandaş Abuzer
153. "Bir tek gençliğim vardı
Onu da rüzgarlar aldı."
- Ruhsatsız Sözcükler
154. "En büyük düzenimiz, düzensizliğimizdir."
- Paralı Asker
155. "Uzun süreli yalnızlıklar bazı insanlarda çeşitli kafa sakatlıklarına yol açıyormuş."
- Vatandaş Abuzer
156. "Sizler yalnızca kendinizi düşünüyorsunuz. Bu kadar bencil olmayın..."
- Vatandaş Abuzer
157. "Benimki hilesiz, hurdasız bir sevgiydi."
- Vatandaş Abuzer
158. "Ölümün nasıl olacağından çok,nasıl yaşa
mak gerektiğini konuşmak daha yerinde olurdu."
- Vatandaş Abuzer
159. "Amerikalılar niye başarılı oluyor? Çünkü birlik var içlerinde ve durmadan, çalışıyorlar. Bizim millet ne yapıyor? Yan gelip yatıyor. Bizim milleti hiç çalıştırmayacaksın, hep vereceksin, yiyecekler. Herif cezaevine düşmüş, hala rahat yaşam peşinde. Ulan burası Hilton Oteli mi be! Neymiş yemekler kötüymüş, ulan sen ekmeği bulduğuna şükret, aç köpek!"
- Vatandaş Abuzer
160. "Hayvanların ve de doğanın yaşama şansı ancak ve ancak insanın insan gibi yaşayabildiği bir dünyada mümkündür."
- Vatandaş Abuzer
161. "Memlekt gibi gözlerin
Bir mahzun, bir güleç."
- Ruhsatsız Sözcükler
162. "Yemek yapmak ciddi bir iştir. Tıpkı bir ressamın resim yapması gibi..."
- Paralı Asker
163. "Gökyüzünü kaplayan o bulutlar yeteri kadar aşağıda değiller. Onlar çok yukarılarda amaçsız amaçsız dolaşan havai bulutlar. Nasıl ki burnu havalarda dolaşan havai insanlardan bir fayda bekleyemezsen, bu bulutlardan yağmur bekleme."
- Vatandaş Abuzer
164. "Abuzer'e sigara ikram etti.
"İçmem" dedi Abuzer, suratını ekşiterek, "sizinki, bile bile kendini zehirlemek."
"Öyle ama iç iyoruz işte. Dediğin gibi, bile bile ... ""
- Vatandaş Abuzer
165. "Başçavuşun öfkesi artmıştı:
"Benimle konuşurken bana bak ayı!" dedi. "Nereye bakıyorsun öyle?"
Abuzer yine gözlerini hiç ayırınadı ağaçtan. Kargaların sayısı üçe yükselmişti.
"Kargalara bakıyorum" dedi. "Bu kargalann mahsule çok zaran vardır. Bizim oralarda kargalan kovalamaları için çocuklara kesme şekeri verirlerdi. Sapanıyla karga vuran çocuklara da,
karga leşi başına bir misafir şekeri... Misafir şekeri kazanan çocuk şekeri yer, renkli kağıdını madalya gibi göğsüne takardı. Bir gün ben ... "
"Kes!" diye bağırdı başçavuş. "Kes be geri zekah, manyak herif!""
- Vatandaş Abuzer
166. ""Sen de on beş gün karakol karakol dolaştırılıp, bütün saatlerinin çoğunu sorguda geçirseydin, akşamlan buranın beton zemini sana da Hilton Oteli'nin kral dairesi gibi gelirdi paşam! Dur bakalım buralarda birkaç gün geçirdikten sonra seni de göreceğiz.""
- Vatandaş Abuzer
167. "Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
168. "Kapitalist ülkelerde; fakirler ezilir,zenginlerin yanında yer alınır.Sınıf farklılıkları çıkartarak
zenginlerin menfaatleri konunur."
- Vatandaş Abuzer
169. "Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgarı arkana alarak, bazen de rüzgara karşı önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir."
- Vatandaş Abuzer
170. ""Devamlı kendini düşünürsen başkalarının haklarına zarar verebileceğini unutmamak gerekir. ""
- Vatandaş Abuzer
171. "Baktım gökte ay
Sularla dansı ediyor.
Mehtap da bir salınmış ki gökyüzünden
Eteklerinde yıldızlarla haspa
Uzaklarda kuş sesleri kur yapıyor.
Bir rüzgâr parçası dokundu omzuma.
Uzandım upuzun yattım kumsala.
Mehtap da sere serpe bırakıverdi kendisini dalgaların aynasına.
Mehtap bana baktı ben mehtaba.
Vuruldum o anda.
Yakaladım dudaklarından aldım koynuma.
O sırada siren düdükleri.
Aniden bastılar bizi.
Mehtap sıyrıldı kaçtı ellerinden.
El salladı yakamozların köprüsünden.
Suçüstü yakalandım ben.
Ertesi gün gazetelerde dehşet fotoğraflarım yayınlandı.
Altında koca puntolar:
Ahlaksız adam
Mehtapla sevişirken zina halinde yakalandı!
."
- Ruhsatsız Sözcükler
172. ".... " Benim için fark etmez, bugün savcıyı kızdırdım galiba, ama ellerinden çok bir şey gelebileceğini zannetmiyorum. En kötü ihtimalle asarlar! ""
- Vatandaş Abuzer
173. "Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
174. "ama sizler ne zaman ve nerede susulması, nerede, nasıl konuşulması gerektiğini bilmiyorsunuz!"
- Vatandaş Abuzer
175. "Uzunca bir sessizlik oldu. Sessizliği yine Abuzer bozdu:
“O daha çocuktu!”
“Onlar için farketmiyor” dedi Mehmet Ali. Sesi hüzünlü kırgın ve öfke karışımıydı, yüzünde nefret fırtınası tüm gücüyle esiyordu: “Onlar için; çirkin, rezil, kokuşmuş saltanatlarının sürebilmesi için kimlerin öldüğü ya da ölmekten beter olduğu fark etmiyor. Çünkü onlar ezilenlerin kanıyla besleniyorlar!”"
- Vatandaş Abuzer
176. "Abuzer yeniden kollarından ters askıya asıldı,vucuduna elektrik verildi,saatlerce sorgulandı,ama ağzından tek kelime dahi çıkmadı.Ağzı kilitlenmiş gibiydi sanki,hiç açılmadı."
- Vatandaş Abuzer
177. "" ne yapacağız bu herifi?" dedi başkan.
savcı "basalım cezayı gitsin..." dedi. onunla mı uğraşacağız?"
başkan gözlüğünü çıkartıp masanın üzerine koydu.
"herif haklı," dedi. "hakkında hiçbir delil, en ufak bir kanıt yok. bomboş bir dosya. adam emniyette bile ifade vermemiş."
"öyleyse asalım!" dedi savcı. "bir daha böyle delilsiz, melilsiz yakalanmasın.""
- Vatandaş Abuzer
178. ""Aklı başından gidiyor seni görünce.""
- Paralı Asker
179. "Herkes kendine göre düşünmekte serbesttir."
- Vatandaş Abuzer
180. "Hayvanların ve de doğanın yaşama şansı ancak ve ancak insanın insan gibi yaşayabildiği bir dünyada mümkündür."
- Vatandaş Abuzer
181. "Memlekt gibi gözlerin
Bir mahzun, bir güleç."
- Ruhsatsız Sözcükler
182. "Yemek yapmak ciddi bir iştir. Tıpkı bir ressamın resim yapması gibi..."
- Paralı Asker
183. "Gökyüzünü kaplayan o bulutlar yeteri kadar aşağıda değiller. Onlar çok yukarılarda amaçsız amaçsız dolaşan havai bulutlar. Nasıl ki burnu havalarda dolaşan havai insanlardan bir fayda bekleyemezsen, bu bulutlardan yağmur bekleme."
- Vatandaş Abuzer
184. "Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
185. "Ben hep böyle güzel şeyler anlatayım sana...
İlkbahar sabahı gibi gelincik çiçeklerlerimle başucunda.
Aydınlasın gözlerinden dökülen ışık damlalarıyla sokaklar..."
- Ruhsatsız Sözcükler
186. "Ve keklik olmak vardı dağlarda.
Olamadan ama
Vurdular onu
Bir Mardin akşamında."
- Ruhsatsız Sözcükler
187. "Bir oturabilsek karşı karşıya
Sana neler neler anlatırdım.
Gündüzler yetmez de
Gecelerden borç alırdım."
- Ruhsatsız Sözcükler
188. "Bu koşullara teslim olmamalıyız.”"
- Can Dostu
189. "İşin en garip yanlarından biri ise,onları sorgulayan polislerin,bu vahşi manzaradan hiç etkilenmeden gülüşüp konuşmalarıydı."
- Vatandaş Abuzer
190. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
191. "Polis gözlerini kıstı , aşağılayıcı , ama aynı zamanda tehditkâr bir yüz ifadesi takındı : "Bakın ben demokrat bir adamım , yanınıza gelirsem ayrımcılık yapmam hepinizi odunlarım bilmiş olun!""
- Paralı Asker
192. "'mutlu olmayı bilmiyorsan öğren. Dünyaya odun gelip kalas gitme. Mutlu olmayı öğren ve mutlu olmak için çalış.'"
- Vatandaş Abuzer
193. ""...... Denir ki, aslanın kilitli olduğu yerde meydan tilkiye kalırmış....."
- Vatandaş Abuzer
194. "O sırada durumu ağırlaşan bir tutukluyu daha getirdiler. Açlıktan nefesi çok kötü kokuyordu. Komutan burnunu tıkayıp odadan çıkmak üzereyken, " Dişlerinizi fırçalayın, hain herifler! " diye bağırıyordu."
- Vatandaş Abuzer
195. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
196. "İşte bunlar insanları böyle kandırıyorlar.
Adam şiiri okuyor, güneşi zaptetmeye kalkışıyor, sonra da başı derde giriyor.
Tabii kafası çalışmayan, cahil insanlar bunlara inanıyor.."
- Vatandaş Abuzer
197. "Benimki hilesiz, hurdasız bir sevgiydi."
- Vatandaş Abuzer
198. "Adalet kendini kişilere uydurmaz, kişiler adalete uyar!"
- Paralı Asker
199. ""Bozuk saat bile günde iki sefer doğruyu gösterir!""
- Paralı Asker
200. "en büyük düzenimiz, düzensizliğimizdir."
- Paralı Asker
201. "Bence sen neye sevinip neye üzüleceğini karıştırmış durumdasın."
- Paralı Asker
202. ""Sadece on beş gün kaldı. İbo, on beş gün sonra aramızda olacak."
Muzo , sevinçle ellerini çırptı. Oya' ya dönüp;
"On beş gün, kaç gün eder Oya?" diye sordu.
Oya gülümsedi."
- Can Dostu
203. ""İsmim Kamber."
"Burada hangi nedenden dolayı bulunuyorsun?"
"Kambersiz düğün olmaz!""
- Paralı Asker
204. "“Onlar için; çirkin, rezil, kokuşmuş saltanatlarının sürebilmesi için kimlerin öldüğü ya da ölmekten beter olduğu fark etmiyor. Çünkü onlar ezilenlerin kanıyla besleniyorlar!”"
- Vatandaş Abuzer
205. ""Hayat beklenmedik olaylarla doludur sevgili dostum.""
- Vatandaş Abuzer
206. "" Ben insanları severim, yalnızca insan kılığındaki insan olmayanları sevmem. ""
- Vatandaş Abuzer
207. ""Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
208. "Yine bir yeğenim var benim; iki lafın başında kimseye köle olmayacağını söylerdi, şimdi hapiste. Mahkemede hakime, onun kim olduğunu ve ne hakla kendisini yargılamaya kalkıştığını sormuş. Hakim de, şimdi görürsün, demiş ve basmış cezayı. .. Yaa işte böyle arkadaş, bunlara ne dersin, bakalım?""
- Vatandaş Abuzer
209. "Hayat hayattır,kimisi kurmalı saati sever,kimisi otomatik saati mesele bu kadar basit.""
- Vatandaş Abuzer
210. "Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgârı arkana alarak, bazen de rüzgâra karşı, önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir."
- Vatandaş Abuzer
211. "Abuzer otobüsden indikden sonra gecekon
duda oturan arkadaşının evine akşam daha karanlık olmadan giderken;polisler durdur
du.Üzerinde bir şey bulmalarına rağmen
arabayı konulup nezarethaneye götürdüler.
Nezarethanede bulunanlar hoş geldin de
diler.Abuzer,”Ben kendim gelmedim, “Onlar
getirdiler”dedi."
- Vatandaş Abuzer
212. "Mahalledeki evler tıpkı ilkokul çocuklarının resim ödevlerinde çizdikleri evlere benzer; bulundukları yere emaneten kondurulmuş; sanki birkaç saat sonra bir kamyonun kasasına yüklenip başka yere götürülecek gibidir. Evlerin omuzlarını birbirine yaslamış eğri büğrü duvarlarının bazıları kireçle ya da toz boyayla boyanmış, bir kısmı da hiç boyanmadan öylece bırakılmış."
- Can Dostu
213. "Korkunun ecele faydası yoktur, dostum" dedi Abuzer, Adanalı'ya. "Önüne çıkan her şey için kendini sıkıntıya sokmaya değmez. Tüneli bulsalar bizi hapse atacak değiller ya, zaten hasipteyiz. Biz de uygun bir zamanda yenisini kazarız veya kaçmak için yeni bir yol buluruz. Nasılsa biz kaçmayı kafaya koyduk.""
- Vatandaş Abuzer
214. ""Bu kitabı göreve yeni başladığımda, gerçekleştirdiğimiz ilk
aramada k oğuşlardan birinde ele geçirmiştik. · Size bu kitaptan
birkaç cümle okuyacağım. Aslında bildiğiniz gibi şiirdeki satır-
Iara mısra denir. Ama bunların şiirleri şiire benzemediğinden
ben bunlara cümle diyorum. Hoş bunlara cümle de denmez ya!"
Komutan önündeki kitapta aradığı bölümü bulmuştu, oku-
maya başladı.
Biz topraktan ateşten doğduk.
Güneşi emziriyor çocuklarımıza karılarımız.
Bakın bakın, materyalistlik dedikleri bu işte. Herif anasından doğduğunu bile inkar ediyor. Şimdi siz bu heriften ne beklersi-
niz? İşte açıkça inkar ediyor. Ne diyor? Topraktan ateşten doğ-
muş! Ulan sen topraktan ateşten doğduysan toprağı, ateşi kim
becerdi? Baban kim oluyor o zaman? İşte görüyorsunuz herifte-
ki sapıklığı. Bir sefer hepimiz okuduk, biliyoruz. İnsanlar anala-
rından doğarlar. Erkekle, dişi birleşme yaparlar, dişi hamile
kalır ve dokuz ay on gün sonra bebek dünyaya gelir. Şimdi ben
bu herifte karşılaşsam, ona şöyle derim: Be adam, sen kimi kan-
dırıyorsun? Hiç insan topraktan doğar mı? İnsan pırasa mıdır ki
toprakta yetişsin?""
- Vatandaş Abuzer
215. "Abuzer en son hasta olarak odaya alındı. O
sırada doktor, gazetelerden birinin bulmacasını çözmekle meş-
guldü."
- Vatandaş Abuzer
216. "General yeniden doktora
döndü.
"Hastaların durumu nasıl? Çok gelen var mı?" diye sordu.
"İlk günler bir hayli çoktu, komutanım" dedi doktor.
"Ancak uygulamaya koyduğum etkili tedavi yöntemlerim
sonunda bu sayı beşte bire kadar düştü. Ama bu sayıyı da yeni
uygulamaya koyacağım daha etkili yöntemlerle çok daha aza in-
direceğimi umuyorum."
"Elbette elbette!" dedi general. "Öyle bir tedavi şekli geliş-
tirmelisiniz ki, buraya hiçbiri gelememeli. Bunlara karşı yumu-
şak davranmamalı.Adam, bizi devirmeye kalkışacak, biz onumükafatlandıracağız! Bizim bir sürü işimiz gucumuz varken,
bunların hasta numaralarında zırt pırt gelip, vaktimizi çalmaları-
na izin vermeyin. Lafa geldi mi i�san hakları, insan hakları, diye
dünyayı ayağa kaldırıyorlar. Ama asıl onlar, bizlerin kıymetli za-
manlarını boş yere çalarak insan haklarını ihlal ediyorlar. Hainte-
rin insan haklarını ihlal etmelerine müsaade etmeyin!""
- Vatandaş Abuzer
217. "Yardımcı şaşkınlık içerisinde konuşmayı dinlemişti. Konuş-
ma bitince, "öğleden sonra havalandırma saatinde seninle görü-
şeceğiz!" dedi.
"Doktora hiç gerek kalmadan seni iyileştireceğime eminim!"
Abuzer yardımcının bu sözlerine şiddetle itiraz etti. "Katiyen
olmaz!" dedi. "Böyle bir durumda tedavi talebimden bile vazge-
çebilirim. Çünkü nasıl bir doktor sizin işinizi yapamazsa, siz de
doktorun işini beceremezsiniz. Bu konuda sizin fikriDize katıl-
madığıını üzüntüyle ifade ederim.""
- Vatandaş Abuzer
218. "Yaşamı ne pahasına olursa olsun sevmeliyiz, ama dimdik, ezilip büzülmeden bir yaşam bu benim kastettiğim, uyuz kediler gibi bir köşede önüne bir takım artıklar atılmasını beklememeli bir insan ve yaşamı başkalarının çizdiği sınırlar içerisinde kabullenmemeli. Kendi mantığı ve doğru bulduğu yaşam tarzı için savaşmalı."
- Vatandaş Abuzer
219. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
220. "Polis gözlerini kıstı , aşağılayıcı , ama aynı zamanda tehditkâr bir yüz ifadesi takındı : "Bakın ben demokrat bir adamım , yanınıza gelirsem ayrımcılık yapmam hepinizi odunlarım bilmiş olun!""
- Paralı Asker
221. "'mutlu olmayı bilmiyorsan öğren. Dünyaya odun gelip kalas gitme. Mutlu olmayı öğren ve mutlu olmak için çalış.'"
- Vatandaş Abuzer
222. "Ben hep böyle güzel şeyler anlatayım sana...
İlkbahar sabahı gibi gelincik çiçeklerlerimle başucunda.
Aydınlasın gözlerinden dökülen ışık damlalarıyla sokaklar..."
- Ruhsatsız Sözcükler
223. "Ve keklik olmak vardı dağlarda.
Olamadan ama
Vurdular onu
Bir Mardin akşamında."
- Ruhsatsız Sözcükler
224. "Bir oturabilsek karşı karşıya
Sana neler neler anlatırdım.
Gündüzler yetmez de
Gecelerden borç alırdım."
- Ruhsatsız Sözcükler
225. "Bu koşullara teslim olmamalıyız.”"
- Can Dostu
226. "İşin en garip yanlarından biri ise,onları sorgulayan polislerin,bu vahşi manzaradan hiç etkilenmeden gülüşüp konuşmalarıydı."
- Vatandaş Abuzer
227. ""...... Denir ki, aslanın kilitli olduğu yerde meydan tilkiye kalırmış....."
- Vatandaş Abuzer
228. "O sırada durumu ağırlaşan bir tutukluyu daha getirdiler. Açlıktan nefesi çok kötü kokuyordu. Komutan burnunu tıkayıp odadan çıkmak üzereyken, " Dişlerinizi fırçalayın, hain herifler! " diye bağırıyordu."
- Vatandaş Abuzer
229. "İkimiz de aynı dili konuşurken birbirimizi anlayamamak ne acı bir şey !"
- Vatandaş Abuzer
230. "İşte bunlar insanları böyle kandırıyorlar.
Adam şiiri okuyor, güneşi zaptetmeye kalkışıyor, sonra da başı derde giriyor.
Tabii kafası çalışmayan, cahil insanlar bunlara inanıyor.."
- Vatandaş Abuzer
231. "Benimki hilesiz, hurdasız bir sevgiydi."
- Vatandaş Abuzer
232. "Adalet kendini kişilere uydurmaz, kişiler adalete uyar!"
- Paralı Asker
233. ""Bozuk saat bile günde iki sefer doğruyu gösterir!""
- Paralı Asker
234. "en büyük düzenimiz, düzensizliğimizdir."
- Paralı Asker
235. "Bence sen neye sevinip neye üzüleceğini karıştırmış durumdasın."
- Paralı Asker
236. ""Hayat beklenmedik olaylarla doludur sevgili dostum.""
- Vatandaş Abuzer
237. "" Ben insanları severim, yalnızca insan kılığındaki insan olmayanları sevmem. ""
- Vatandaş Abuzer
238. ""Gidip güneşi zaptetmek varken, güneşin doğuşunu beklemek niye ""
- Vatandaş Abuzer
239. "Hayat hayattır,kimisi kurmalı saati sever,kimisi otomatik saati mesele bu kadar basit.""
- Vatandaş Abuzer
240. "Mutluluk, kendin ve başkaları için doğru bildiğin yolda bazen rüzgârı arkana alarak, bazen de rüzgâra karşı, önüne çıkan engelleri bir bir aşarak ilerlemektir."
- Vatandaş Abuzer
241. "Herkesin bir zayıf yanı vardır,buna göre davranın."
- Vatandaş Abuzer
242. "İşte size başkaldırıyoruz ve üç beş şiş göbeklinin milyonlarca insanı sömürüp ezemediği yepyeni bir dünya kurmak istiyoruz. İşte biz bunun için yaşıyoruz."
- Vatandaş Abuzer
243. "Büyük kalkınma halindeyiz diyordu adam.
Baktım sağıma soluma
Delinmişti ayakkabımın altı
Bir de yırtık burnu kalkmıştı havaya.
Dedim yandık gittik biz
Kalkınma buysa!"
- Ruhsatsız Sözcükler
244. "General bir başka gardiyana döndü: "Buradaki tutukluların statüsü nedir?" Gardiyan soruyu pek anlayamamıştı. Bir şeyler söylemek istiyordu ama kem küm ediyordu. General bu kez soru şeklini değiştirdi: "Yani evladım" dedi "Buradaki tutuklular normal tutuklular mıdır?" Asker bu kez soruyu anlamanın şevkiyle cevap verdi. "Hayır komutanım?" "Ya Nasıl tutuklulardır?" "Anormal tutuklulardır komutanım." "Peki normal tutuklularla, anormal tutuklular arasındaki fark nedir?" "Normal tutuklular, normal cezaevlerinde bulunurlar komutanım. Hırsızlar, esrarcılar, ırza geçenler normal tutuklulardır. Vatanı yıkmaya kalkışanlar anormal tutuklulardır!" "Peki bunlara nasıl davranırız?" "Anormal komutanım""
- Vatandaş Abuzer
245. ""Aslında en iyisi bir gemici kağıdı çıkartacaksın, atlayacaksın geminin birine. Para pul önemli değil. Para mara seni ilgilendirmeyecek, malla mülkle işin olmayacak. Günlük yaşayacaksın. Gittiğin her ülkede canın çektiğince kalacak, yeni insanlar, yeni dostlar tanıyacaksın. Nerede akşam orada sabah. Sonra bir gün canın sıkılacak, gideceksin limana, hangi gemide iş varsa atlayacaksın ona, ancak gemi nereye gidiyor ne kadar sürede gider bunları sormayacaksın. Yolda konuşmalar da duyacaksın şuraya gidiyoruz, falan diye, ama seni ilgilendirmeyecek bunlar. Gittiğin yeni yerde de kalacak, yeni dostlar kazanacaksın. Sonunda gezmediğin yer kalmayacak. Her ülkeden, her renkten, her dilden bir dürü insanla dostluk... Ve günün birinde herhangi bir yerde, belki bir limanda sandıklar arasında, belki geminin en karanlık köşesinde, belki de salaş bir gemici meyhanesinde ucuz içki kokuları arasında cartayı çekeceksin. Belki sahipsizler mezarlığına gömecekler seni, belki de bir gece okyanusun dipsiz sularına atacaklar cesedini. Bazıları, yahu bu adam nereliydi, buralara nereden geldi, diye soracaklar birbirlerine ve bir süre sonra unutacaklar; gelişini bilemedik ama gidişi sessiz oldu diyecekler."
- Vatandaş Abuzer
246. "Kendisine saygı göstermeyen insanlar, başkalarına da saygı duymazlar."
- Vatandaş Abuzer
247. "Kendisine saygı duymayan insanlar, başkalarına da saygı duyamaz. Kendisine saygısını yitirenler, çökmüş bir maden ocağı gibidirler ve öyle bir noktaya gelirler ki onurlarını yitirirler ve gittikleri her yere çamurlarını bulaştırırlar.""
- Vatandaş Abuzer
248. "Ben insanları severim, yanlızca insan kılığındaki insan olmayanları sevmem."
- Vatandaş Abuzer
249. "Bazen her şey öyle karışık ki..."
- Vatandaş Abuzer
250. "Ve neden yapışır arkadaşların yakasına en arsız ölümler?"
- Ruhsatsız Sözcükler