Yorgun Savaşçı Kitap Bilgileri
Yazar: Kemal Tahir
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 3 dk.
Sayfa Sayısı: 496
Basım Tarihi: Mart 2022
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789752731608
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yorgun Savaşçı Kitap Tanıtımı
Esir Şehir Üçlemesi’nde Millicileri İşgal Kuvvetleri’nin baskısı altındaki İstanbul’da anlatan Kemal Tahir, ‘Yorgun Savaşçı’da onları Anadolu’ya gönderir.
‘Yol Ayrımı’nda yan karakterlerden biri olarak karşımıza çıkan Cehennem Topçu Cemil, ‘Yorgun Savaşçı’nın baş kahramanıdır. İstanbul’a geldiğinden beri, bir türlü üzerinden atamadığı yorgunluğu sanki dinlendikçe çoğalan Cemil, bir yandan aşık olup evlendiği teyze kızı Neriman ile her şeyi bırakıp uzakta bir köyde yaşamayı isteyecek kadar bıkkın; diğer yandan Anadolu’ya geçip Milli Mücadele’de ön saflarda yer almayı isteyecek kadar da cesurdur.
1919 ve 1920 yıllarında İstanbul’daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlatan ‘Yorgun Savaşçı’, Cumhuriyet’in kuruluşuna giden sürecin romanı olarak da okunabilir.
Yorgun Savaşçı Kitaptan Alıntılar
1. "Atamıyorum üstümden yorgunluğu ne kadar dinlensem. Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek."
2. "" İnsanın en güçlü yönü alışması...En güçsüz yönü de bu...""
3. ""Gidenlerin yolu açık olsun... Kalanlarda artık patırtı etmesin! ""
4. "Havalar da sapıttı iyice, farkında mısın? Şuna ilkbahar demeye kırk tanık ister!"
5. "- Ortada ordu olmayınca Mustafa Kemal ne yapabilir?
- Orasını bilmem ama bir şey yapılabilirse, bunu başka hiç kimse Mustafa Kemal'den daha iyi yapamaz."
6. "Otuz üç yaşındayken yüz yaşındaymışsın gibi yaşamaktan bu usanmışlık..."
7. "Orman ne demiş?
"Şuncacık balta benim hakkımdan gelemez ama neyleyim ki sapı benden.""
8. "Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek..."
9. ""Ne kadar şaşılacak bir bahtı oldu bizim kuşağın! ""
10. "Geçmişe yanmayı bırakalım da, bundan sonrasını düşünelim!"
11. ""Kaç kere söyledim...Seni düşünürdüm her zaman, en sıkışık sıralarda....Sen aklıma gelince, ödüm kopardı ölümden...Seni nasıl özlediğimi... ""
12. "Deme olmaz olmaz
Olmaz olmaz bu dünyada."
13. "“Tükeniyor insan bir yerde..”"
14. "Dünya çok bozuldu Cemil Abi. Taş yağmadığına şükür!"
15. "Ne demiş Köroğlu'nun babası:
"Biz kör olduksa, dünyanın da bakılacak suratı kalmadı ya!""
Yorgun Savaşçı Kitap İncelemeleri
Esere adını veren yorgun savaşçı koca bir millettir, bir koca memlekettir.
Bir yanda ingiliz, bir yanda yunan. bir yanda istanbul hükmeti bir yanda temsil heyeti. bir yanda ittihat ve terakki bir yanda hürriyet ve itilaf fırkası. bir yanda padişah, bir yanda milliciler.
Herkes bir cephede vurulmuş, herkes bir yokuşta yorulmuş.
Cihan harbi kaybedilmiş. ittihat ve terakki liderleri ülke dışına çıkmışlar. ordular dağılmış, işgal başlamış. işte böylesi bir ortamda, hayatta kalma mücadelesi veren bir ulusun hikayesidir bu kitap.
İnsan okudukça yeise dalıyor. daralıyor da daralıyor. ister istemez bugünü düşünüyor, memleketi düşünüyor. o günleri görmüş bir millet bugün nasıl o mücadeleyi küçümsüyor, kazanımlarını tartışıyor diye düşünüyor. sonra anlıyor ki, nasıl ki ittihatçıların torunları, millicilerin torunları yaşıyorsa, itilafçıların torunları da yaşıyorlar. yunan'ı denize dökenlerin torunları nasıl ki yaşıyorlarsa, yunan'a kurşun sıkmak yasaktır, keşke yunan kazansaydı diyenlerin torunları da yaşıyorlar. hasılı bugünün dünden farkı yok. o günden bu güne kavga sürüyor.
Kitapta ifade edilen doktor münir bey'in tespitleri özellikle çok iyi okunup üzerine düşünülmeli. kitap sadece o buhranlı günleri değil, ittihat ve terakki'nin öncesini, sonrasını, felsefesi ve pratiğini anlatması bakımından da ziyadesiyle önemli bir eser.
Kemal tahir’in sihirli kaleminden çıkmış olması, hakkında uzun uzadıya yorum yapmak zahmetinden de kurtarıyor bizi.
Bizim hikayemiz, bizim kavgamız, bizim meselemiz.
1919 ve 1920 yıllarında İstanbul'daki örgütlenmeleri ve Anadolu direnişini anlatan Yorgun Savaşcı,Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden sürecin romanı olarak da okunabilir yazılıdır arka kapakta ne kadar yerinde bir açıklamadır.
Esir Şehir Üçlemesi'nde son kitap Yol Ayrımında yan karakterlerden Cehennem Topcu Cemil,Yorgun Savaşcı da baş karakterdir.
İttihat ve Terakkicilerin köşe bucak saklandığı gavur olarak adlandırıldığı bir dönem,çünkü Birinci Dünya Savaşına girmelerinden Enver Paşa yanlısı olarak sorumlu tutulmaktadırlar.Cemil,savaşta topçu olarak görev yapmıştır.İstanbul'a döndüğünde artık yorulmuş olduğunu hisseder,teyzesinin kızı Nermin'le evlenip sakin uzak bir köyde yeni bir hayat kurmak ister.Bu hayaller içindeyken İzmir'in Yunan tarafından işgalini duyarlar ve Milli Mücadeleyi başlatarak,direnişe geçerler.Diğer tarafta suspus olmuş ve direnişe karşı çıkan İstanbul'u dinleyen taraf vardır.Bunlar Cemil ve arkadaşlarının yapmak istediklerine engel olmaya çalışmaktadırlar.
1967_1968 Yunus Nadi Roman Armağanı'nı kazanan Yorgun Savaşcı'yı okumanızı tavsiye ederim arkadaşlar yazarın hangi kitabını okusam her birini ayrı seviyorum kalemini Yorgun Savaşcı okudugum altıncı kitabıydı Kemal Tahir'in.Sırada Kurt Kanunu var onuda ilk fırsatta okumak istiyorum.Siz hangi eserlerini okudunuz Kitapla ve sevgiyle kalınız
Büyük bir çatırtıyla yıkılmak üzere olan dev bir imparatorluğun yorgun bir askerinin gözünden 1919-1920 yılları arasında Anadolu mücadelesini anlatır kitap.
"Bizim yorgunluğumuz gövdemizde değil, ruhumuzda olsa gerek... S. 322, Omuzlarımızın üstünde artık apolet değil, yenilginin suçunu taşıyoruz. Daha doğrusu hala yaşamakta oluşun suçunu... Yakın bir arkadaş düştüğü zaman gelir insanın içine bu duygu cephede... Biraz daldı. Nasıl yorgun olmayalım? Her ayıplayan bakış, aşağılayan söz, dayama gücümüzden birazını alıp götürüyor. Oysa, bizi anlasınlar, diye bakıyoruz gözlerine. Anlarlarsa üstümüzden atarız bu yorgunluğu, güven gelir içimize belki, diyoruz. S. 33"
Yazarın Esir Şehir üçlemesinde Yol Ayrımı kitabımızda yan karakter olarak karşımıza çıkan Topçu Yüzbaşı Cehennem Cemil, ana karakteri olarak çıkar bu kitapta karşımıza.
Tüm cephelerdeki tüm yenilgilerin yorgunluğunu hala üzerinde taşıyan bu yüzbaşı, yeni bir başlangıçla yorgunluğundan kurtulmak için Milli Mücadele'ye omuz vermek ister. Ve mücadeleye katılmak için Anadolu'ya geçer. Batı Cephesi'nde çok yönlü bir kavga bekler onu. Bir yanda Yunan işgali, bir yanda İstanbul hükümetinin baskıları, bir yanda işgale karşı direniş gösterenleri dinsizlikle suçlayan kasıtlı veya kasıtsız tipler, bir yanda çete lideri olmanın avantajlarından vazgeçmek istemeyen Efeler ve Çerkez liderler...
Her şeyin çok kolay başarılmış olduğunu düşünen bugünün insanlarına çok derin mesajlar veren bir kitap. Kitapta örgütçülüğün zorluklarını iliklerimize kadar hissederiz.
Çok keyif alarak okudum, tavsiye ederim.
Bu güzel kitabı bana hediye eden
' na çok teşekkür ediyorum.
Milli mücadeleyi bir yüzbaşı gözünden tasfir eden Kemal Tahir'in toplumcu gerçekçiliğini hissettiğimiz bir romanıdır.
Osmanlı'nın 1918'te mütarekeyi imzalamasından Milli mücadelenin güçlendiği 1920 ortalarına kadar geçen olayları anlatıyor.
Mütareke ile mücadele arasında kalan, iç ve dış düşmanı bir türlü ayırt edemeyen aslında vatan adına mücadele veren herkesin adıdır "Yorgun Savaşçı".
Milli mücadelede ki bu yorgun insanları bir Osmanlı Yüzbaşısı Cemil'in (Cehennem Yüzbaşısı) hayatı etrafında anlatıyor. Diğer kahramanlar olarak teyzesinin kızı ve daha sonradan eşi olan Neriman ve Ömer gibi karakterler var. Buna ek olarak romanda birçok Mustafa Kemal, Çerkes Ethem gibi birçok tarihi kişilik bulunuyor. Roman olayların sırasına göre yani kronolojik olarak ilerliyor.
Kuvayi Milliye nasıl direndi, yani kısaca bir direniş öyküsü okuyoruz diyebilirim. Roman Çerkes Ethem'in anzavur isyanlarını bastırmaya gittiği zamana kadar ilerliyor.
Ve son olarak savaşın ne kadar zor bir durum olduğunu anlamamız için kitabın 23. Sayfasındaki bu alıntı ile bitiriyorum.
" Milletler yalnız başka milletleri değil, kendi kendilerini de vuruyorlardı. Bir an dalgınlık, ölümdü. Her dönemeç, her ev, her ağaç, her cami, her kilise, her yatak pusu yeriydi. "
Milli Mücadele yıllarının bir kesitini anlatan romanı "Yorgun Savaşçı" ile Kemal Tahir tarihi bilgisinin derinliğini de hissettiriyor. Kemal Tahir’in kendisiyle, Osmanlı Devleti, cumhuriyet ve batılılaşma ile hesaplaşmasının sonucu olarak, 1965 yılında ortaya çıkan bu roman o dönem tarihi çarpıtmakla eleştirilmiş, 1979 yılında romanın TRT tarafından filme çekilmesi ile yeniden gündeme gelen eleştiriler, 1983'te filmin başbakan Bülent Ulusu’nun emri ile yakılmasına yol açmıştır.
Romanın konusuna da biraz girelim mi? İttihat ve Terakki mensubu olan Topçu Cemil, cepheden evine döndüğünde çoktan İttihatçılar takımı ülkeyi savaşa sokmuş ve halk her yerde İttihatçılara kin kusmaya başlamıştır. Aynı İttihatçılar ise düşmanın işgaline karşı tekrardan bir araya gelip Osmanlı’yı kurtarmaya çalışırlar. İzmir’in işgali ve Manisa’nın düşmesiyle işler kızışır.
Aynı sırada bu tarafta Cemil gibiler İstanbul’a yakın yerde milis birlikler toplamaya, Anadolu’ya silah kaçırmaya ve halkı mücadeleye ikna etmeye çalışırken diğer tarafta milli takımı diye anılan Atatürk ve arkadaşları çoktan Anadolu’ya geçmiş ve Milli Mücadele ateşini Anadolu’dan yakmıştır.
Tarihi roman sevenler hele de kendi tarihimizle ilgili daha çok şeyi anlamak isteyenler bence bu eseri okumalılar. Objektif olmayı da unutmayalım lütfen.