Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan Şehit Kitap Bilgileri
Yazar: Abdullah Galib Bergusi
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 46 dk.
Sayfa Sayısı: 168
Basım Tarihi: Şubat 2024
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2021
Yayınevi: Ekin Yayınları
ISBN: 9786055146634
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan Şehit Kitap Tanıtımı
Abdullah Galib Bergusi. Türkiyeli okur onu “Yoldaki Mühendis” kitabıyla tanıdı. Filistin’in yaşayan efsanevi komutanlarından birisi olan Bergusi İsrail tarihinde 67 müebbet ve 5200 yıl hapisle en çok ceza verilen kişi.
Otobiyografisini anlattığı ilk kitabında bizleri hayretlere düşüren ve heyecanlandıran Abdullah Bergusi, hayat hikâyesinin devamı olan bu ikinci kitabında bizleri yine heyecanlandırıp; hayretlere düşürüyor.
Yoldaki Mühendis 2 devam kitabında zindanda yaşadıklarını; işkence seanslarını, düşmanın onu çözmek için uyguladığı taktikleri ve aynı zamanda da kendi iç sorgulamasını mümkün olan en yalın haliyle okur ile paylaşıyor.
“…Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam’a hizmet etme isteğidir.
Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim.
Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak ‘Yaşayan Şehit’ olurum…”
Abdullah Galib Bergusi
Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan Şehit Kitaptan Alıntılar
1. "Öleceksen de O'nun yolunda öl."
2. "Ne diyor Efendimiz, "Zulme sessiz kalan dilsiz şeytandır.""
3. "Benim nazarımda yazmak, özgürlüğe açılan bir kapıdır."
4. "Kabe'nin Rabbine yemin olsun ki köleliğimiz yalnızca Allah'adır."
5. "Kalemim, silahım; harflerim de kurşunlarımdır."
6. ""Eğer hayata bir faydan olmazsa; bil ki sen, o hayatta fazlalıksın!""
7. "Ellerime kelepçe, ayaklarıma pranga, boğazıma kılıç da vursanız
Bir saat dahi olsa düşünceme ambargo, imanıma engel olmazsınız!"
8. "Gerçek mahkum, Allah'ın zikrinden uzak olandır. Hakiki esir ise nefsine köle olmuş kişidir."
9. "Fakat Allah bir kimseye kaldıramayacağı yükü yüklemez .lmtihanlar nefsi kötülüklerden temizlemek içindir."
10. "Benim ilham kaynağım, insanlığa gönderilmiş Kur'an-ı Kerim'dir. Tilavetini işittiğim vakit tüm sıkıntılarımı unutur; kendimi Rahman'a teslim ederim."
11. "Kalk yaşayacaksan Hakk için yaşa, öleceksen de O'nun yolunda öl!"
12. "Çoğu zaman karanlıktan ötürü yazamıyorum. Beni yazmaya iten etken ise direnişin kalemini tutma ve buradan dahi olsa direnişe ve İslam'a hizmet etme isteğidir.
Bu yüzden şartlar ne olursa olsun, bu can bu bedende olduğu müddetçe direnişime devam edeceğim.
Olurda ruhum bedenimi terk ederse şehit; yok bedenimde kalmaya devam ederse yine şehit olurum. Ama ilkinden farklı olarak "Yaşayan Şehit" olurum."
13. "Siyonist askerler ve gardiyanlar, Müslümanlara duydukları kinden ötürü her türlü pisliği yapabiliyorlar. Suyu dahi bizlere çok görüyorlar. Halbuki bizler öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki; savaş esnasında çocuk, kadın, yaşlı, din adamı öldürmez, yeşillik alana zarar vermeyiz. Üstelik bizden eman/güvenlik talep eden düşmana merhamet ederiz. Bize zarar vermediği müddetçe kendi yemeğimizi paylaşırız. Ama düşmanımız Siyonistler ise bizlere her türlü işkenceyi ve acıyı reva görüyorlar."
14. "'
Düşmanlarım bana ne yapabilir ki?
."
15. "Sabır zaferin anahtarıdır. Direniş yoluna onsuz girilmez. Her müslümanın ihtiyaç duyduğu bir değerdir."
Yoldaki Mühendis 2 - Yaşayan Şehit Kitap İncelemeleri
Abdullah Galib Bergusi... Tam olarak 67 kez müebbet ve toplam 5200 seneye mahkum edilen İslam'ın Yaşayan Şehidi... İsrail, "Özgürlere Vefa" esir takasında Abdullah Galib Bergusi'nin hapisten çıkmasını reddetti. Kabrim ve tek kişilik hücrem dediği yerden yazmış olduğu bu kitaplar da TAM DAVA ADAMI olduğuna delildir. DAVASI İSLAM olan her bir bireyin okurken çok beğeneceği bir eser. İnsAllah en kısa zamanda diğer kitaplarının da çevirisi yapılır.
SPOİLER İCERİR
"Eğer Abdullah Galib Bergusi ya da Ahmet Caberi veya Yahya Ayyaş gibi komutanlar başka bir millette ortaya çıksaydı onlar adına filmler çekilir, değerleri anlaşılsın diye nesilden nesile anlatılırlardı. İngiliz sömürüsüne başkaldırısı ve zulme direnişi temsil eden 'Cesur Yürek' filmi, Oscar ödülü almış tarihi bir yapımdır. 1996 yılında çekilmiş olmasına rağmen; insanlar sıkılmadan halen izlemektedirler.
Ahmet Yasin, Yahya Ayyaş, Ahmet Caberi ve Abdullah Galib Bergusi'nin hayatları da filmlere, kitaplara konu olmalıdır. Hikayeleri, yaşadıkları, hissettikleri nesilden nesile aktarılmalıdır. Çünkü gelecek kuşağın bu kahramanlardan çok şey öğrenmesi gerekir ki düşmana karşı mücadele edebilsin!"
Şeklinde yazmış Filistinli gazeteci yazar Yasir Zeâtire kitapta. Çok da güzel bir yere değinmis.
Kabir gibi tek kişilik hücrede 14 yıl geçiren Bergusi'nin hayatı da filme konu olmalı. Nesillerden nesillere aktarılmalıdır.
“Ekmeğimden dökülen kırıntıların etrafında toplanan karıncaları, nasıl olur da öldürebilirdim? Bu da Allah tarafından onlara gönderilen rızık değil miydi? Açtım, ama onlar da açtı…”
67 müebbet 5200 yıl hapis cezası alan; tek kişilik bir hücrede, 24 saat kameralarla izlenen Bergusi’nin sözleri… bir Müslüman’ın şecaatle, hilmi bir arada bulundurabilmesinin hayranlığıyla okuyorsunuz.
Bu otobiyografinin giriş kısımlarında Bergusi’nin zindandaki -kendi tabiriyle kabrindeki- psikolojisini; vesveselerine, zihninin kemiren sorularına ve karanlığa cevaplarını okuyorsunuz. psikolojik bir eser dersek yerinde olur. Yaşadıklarını ve hala yaşıyor olduklarını, bizzat anlatan bir yazarın psikolojik eseri.. Eserin diğer yarısında ise; tek kişilik hücresinde, sorgu odalarında, israil askerlerinin işkenceleri altında yaşadıklarını anlatıyor.Sonunu ise hakkında merak edilip,hücresine ulaştırılan sorulara cevaplar vererek bitiriyor.
Hugo’nun Bir İdam Mahkumunun Son Günü adlı eseri Dünya Klasikleri arasında yerini alırken, bir Müslümanın zalimin zulmü altında ve insanlık dışı şartlarda yazdığı eserinin dünyada ses getirememesi üzücü.. Ey Müslümanlar, bari biz bize sahip çıkalım.Bizim olana…Velhasılı en azından her Müslüman bireye Bergusi’yi tanımasını tavsiye ediyorum.
Eline çok zor imkanlarla geçen ve yazdıktan sonra da aynı şekilde binbir zorlukla dış dünyaya gönderdiği kağıtları ve kaleminden başka hiçbir şeyi yok.. 67 müebbet ve 5200 sene hapis cezası.. 16 senedir 'kabrim' diye adlandırdığı tek kişilik karanlık bir hücrede, Rabbimin yardımıyla yaşayan bir mücahid , yaşayan bir şehid..
🇵🇸 İslami Direniş Hareketi HAMAS'ın silahlı kolu İzzeddin el Kassam tugaylarının yıllarca komutanlığını yapan Abdullah Bergusi'nin Filistin'de, işgal edilmiş topraklarının özgürlüğü için silahla direniş yıllarının ardından tutuklanmasıyla kalemle direniş yılları başlıyor ve kendi hayatını anlattığı, bir otobiyografi niteliğinde 'Yoldaki Mühendis' kitabını yazıyor. 'Yaşayan Şehit' kitabı da Yoldaki Mühendisin devamı niteliğinde ama farklı bir üslup var. Biraz daha manevi ve duygusal bir üslup, adeta içini döküyor, Yoldaki Mühendislere öğütler veriyor...
️ İslam davasını dava edinmiş her Müslüman gencin Hasan el Benna, Seyyid Kutub, Şeyh Ahmed Yasin ve bu öncülerin yolunu takip etmiş Abdullah Bergusi'nin hayatından kendine alacağı ibretler mutlaka olacaktır.
Kâfirden öylesine nefret ediyor ve davasına öyle bağlı ki insan kendini sorgulamadan edemiyor. Özgürlüğünün hakkını sonuna kadar verdiği gibi esir haliyle bile bir direniş başlatıyor, yazıyor ve hakkını da sonuna kadar teslim ediyor. Tevekkülle dolu bir kalple geçen bir direniş serüveni..
️Rabbim tüm müminlere direnişçi bir ruh nasip etsin...
Yazarın Filistin'de işgalci İsrail güçleri tarafından yakalanıp esir alındıktan sonra yaşadıklarını
anlatan bir kitap. İlk kitapta direnişçi mühendis olarak mücadelesini okuduğumuz Bergusi, bu
kitapta esaretin zorluklarına karşı verdiği savaşı anlatıyor. Bergusi, 18 ay boyunca tutulduğu zindanda yaşadıklarını günlük tutarak
kaydediyor. Bu günlükler, işkence ve zulüm dolu bir ortamda hayatta kalma mücadelesinin yanı
sıra, yazarın umutsuzluğa kapılmadan manevi ve zihinsel direncini korumasına dair de ilham
verici bir hikâye sunuyor.
Bergusi, zindanda geçirdiği bir günü şu şekilde anlatıyor:
"Sabahın erken saatlerinde, soğuk suyla dolu bir kova kafamdan aşağı döküldü.
Uyandığımda, İsrail askerlerinin beni dövdüğünü ve küfürler yağdırdığını gördüm.
Direniş hakkında bilgi vermem için beni işkence etmeye başladılar. Acı
dayanılmazdı, ama asla pes etmeyecektim. Allah'a dua ederek ve Filistin'in
özgürlüğü için verilen mücadeleyi düşünerek gücümü toplamaya çalıştım."
Bergusi'ye, Filistin direnişine ihanet etmesi hâlinde serbest bırakılacağı vaadi veriliyor.
Yazar, bu teklife karşı şu şekilde tepki veriyor:
"Beni satın alabileceğinizi sanıyorsanız, yanılıyorsunuz. Ben bir Filistinliyim ve
özgürlüğüm için her türlü bedeli ödemeye hazırım. Onurumu ve ilkelerimi asla
satmayacağım."
Yoldaki Mühendis 2, sadece bir direnişçinin hikâyesi değil aynı zamanda
insan ruhunun direnç ve umut dolu bir destanı. Bu kitap, insanlık dışı koşullarda bile umudunu
ve inancını yitirmeyen bir kahramanın ilham verici hikâyesidir.
Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Nasıl ki "Yoldaki Mühendis I" kitabını yazarımız Abdullah Galip Bergusi, kızı Tala'nın sorularına cevaben yazmış ; işte bu eserini de adeta "teslimiyet nedir?" sorusuna yanıt vermek maksadıyla kaleme almış gibi.
Abdullah Galip Bergusi, bu eserinde tek başına kaldığı hücresinde yaşadığı zorlukları bir parça da olsa bize aktarmaya çalışmış.
Bu kitap ile zalimler sürüsünün zulümde hudut tanımadığına; Abdullah ve daha nice Abdullahlar'ın hak dava için yaşadıklarına bir kez daha yakinen tanık oluyoruz..
Sayfalar değiştikçe yazarın yaşadıklarının türü ve zorluk derecesi de değişiyor.
Kimi zaman iç monologlar, kimi zaman buhranlar, kimi zaman Allah'a kavuşma aşkı, kimi zamansa ailesine ve vatanına duyduğu özlem karşılıyor bizi.
Okuma esnasında şahit oluyoruz ki müellifimiz yaşadığı bunca zorluğun üstesinden imanının, teslimiyetinin gücü ile gelmiş.
Kitabı okurken imanımın zayıflığından, teslimiyetimin küçüklüğünden utanarak okudum.
Kitaptaki her bir olay karşısında yazarımızın tavrı ve tutumu derinlemesine tefekkür etmeme vesile oldu.
Birçok noktada Abdullah'ın teslimiyeti ile hayat buldum yeniden.
Aslında onun tavrı, düşünce biçimi, meselelere bakış açısı ve yaklaşımı, zorluklar karşısındaki savaşı, yaşama gayesine olan teslimiyeti - ki bu Allah'ın rızasını kazanmaktan başka hiçbir şey değildir - bana o kadar büyük rehberlik edecek ki bundan sonraki hayatımda..
Allah kendisinden ebeden razı olsun..
Tez vakitte güneşli günler görsün İnşaAllah..
Okuyacak olan tüm herkese bol istifadeli okumalar dilerim.