Y'ol Kitap Bilgileri
Yazar: Birhan Keskin
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 16 dk.
Sayfa Sayısı: 80
Basım Tarihi: 2014
İlk Yayın Tarihi: 2014
Yayınevi: Metis Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789753425612
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Y'ol Kitap Tanıtımı
Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana
Al bu taşlar senin olsun... O halde ve bundan böyle
Bütün davullar vursun, telleri topsun sazların
boşluğa bağırsınlar, birlikte;
Kan kusacağız.
Kan kusacağız.
Madem dünya bunca zalim
Madem yakışmıyor kalbimize.
Bütün davullar gümlesin
Boşluktan gelen, boşluğu dolduranı
Boşluğa böğüreni
Vursunnn.
Bak! nasıl kan kusuyor külde uyuyan
Dünya görsün.
Y'ol Kitaptan Alıntılar
1. "Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata."
2. "Aşk iki kişi arasında asla eşitlenmeyendir"
3. "Uyku kabul etmiyor beni.
...
Uyku alsana beni koynuna."
4. "Yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni."
5. "Her gün, günlere dayanamadığımı
düşündüm."
6. "Varla yok arasındayım.
Hep, varla yok arasındaydım.
Zaten."
7. "Yenildim ben, unutuldum ve üzgün
değilim inan."
8. "“Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin…”"
9. "Dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor."
10. "Birlikte bir masala inanmak istedim.
Ben seninle,sadece bu.
Sen beni tek
tek tek
Bıraktın..."
11. "İnsanın birbirine yapışan yaralarından
bir yuva inşa etmektir aşk."
12. "Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata..."
13. "Yetiştirdiğim en iyi nişancı vurdu beni.."
14. "Bana dokunmasın hiçbir şey,
Hiçbir şey yarama merhem olmasın."
15. "Varla yok arasındayım.
Hep, varla yok arasındayım
zaten."
Y'ol Kitap İncelemeleri
"Erkekler daha çok sever o yüzden de kadın şair yok denecek kadar azdır." gibi basit, cinsiyetçi, hiç bir dayanağı olmayan alelade bütün cümleleri reddediyorum. Sevgisini bir şekilde meşrulaştırma çabasının cümlesidir çünkü. Sevgiyi böyle bir cümleyle ölçmeye kalkmak acizliktir. Bunlardan biri de "Günümüzde iyi şair yetişmiyor" Laf! (Hatta laugh)... Günümüz şiirinde, neredeyse bir kaç kelimeyle şair olmaya özenen her ne kadar primci tacirler cirit atıyor da olsa, diğer yandan; hatrı sayılır, kallavi, nitelikli, donanımlı, duyarlı ve hassas şairler de yetişiyor. Bu tür derme çatma cümleleri kuranların, Gülten Akın'dan, Nilgün Marmara'dan, Günseli İnal'dan ve Birhan Keskin'den (isimler çoğaltılabilir) haberdar olduklarını düşünmüyorum. (Niye bu kadar sinirlendim bilmiyorum. Sanırım beni bu popüler kültür mahvetti.)
Sizi temin ederim, bundan yıllar sonra bahsettiğim tacirlerin (Kimlerden bahsettiğimi anladınız siz) esamesi okunmazken, Birhan Keskin gibi zamanının ötesinde şairlerin kırılgan şiirlerini bütün hassasiyetimizle okumaya devam edeceğiz. Sorarım size; şu Birhan Keskin dizeleri eskiyebilir mi?
"Yenildim ben, unutuldum ve üzgün değilim inan.
Büyüktü çünkü onların dünya arzusu
Benim otların sesiyle kaplı kalbimden
Söktüm atımı söğüdün gölgesinden
Şimdi yol benim yeniden.
...
Bir cümledir insan
arşla ferş arasında ve hep haklı
Vardım işte demek için
ömür denen cisimde saklı." (s.71)
" Ben zaten o ilk acıyla ölmediğimde çok gücenmiştim hayata.İnsan olmuştum ilk o zaman.Ya da bozmuşlardı beni yenidoğandan.Kendimi acıya teslim ettiğimde hatırladım, ölünmüyordu,hatırladım."(21)
Güvenmiş bir kadının Keskin dizeleri, şiir tavsiyelerimi aldığım arkadaşım şairin bu kitabını daha çok seveceksin dediğinde bu kadarını düşünmemiştim, her dizenin altını çizmek istedim, bazı dizelerinin altını 10 renk kalemle tekrar tekrar çizmek...
İşte kadın şairin haslarından bir tanesi, her kitabı okunması gereken beyaz gömleklerimize rağmen içimizdeki narı dürtmeye çekinmeyen biri o.
Kimi zaman acısını kimi zaman umutlarını paylaşan...
"Şuraya bir cümle koydum. Bırak, acımızı birileri duysun. Hem zaten şiir niye var? Dünyanın acısını başkaları da duysun." (
) duysun diyorsun, diyorsun da acaba duyan var mı...?
"Gördüğüm her "cümle" bana bıçak gibi battı, anlayamadım. "(10) okuduğum her cümlen bıçak gibi hatta bir hançer gibi batti içime, sen duygularıma tercüman olan mükemmel bir kadınsın...
Yakıyorsun, yıkıyorsun ama en çok da iyileştiriyorsun...
" Halimi anlatacak sözler yazamam artık" (68) 80 sayfalık şu kitapta dolup dolup taşıyorsunuz dizelerden, eriyorsunuz bitiyorsunuz en çok da
"Ben seninle sevgilim
Mutsuz ama bahtiyardım" deyip basıyorsunuz bu kırılmış şairi bağrınıza...
Ve yazımı kitabın son dizeleri ile bitirmek istiyorum.
" Balkonunuz çok yüksek sizin baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor"
Kitaplarla kalın kitap dostlarım...
Gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum
Yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
Ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
Ben sana yanlış bir yerden edilmiş bir büyük yemin gibiydim.
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
Yine de döneyim döneyim istedim.
Ayrılık keskin olarak beliriyor bu şiir kitabında Birhan Keskin'in. Y'ol ismiyle yayınladığı bu şiir kitabındaki şiirlerinde yolların ayrıldığını geride kalanın yolsuz kaldığını, geride yakıcı bir acı hatıra kaldığını okuyoruz.
Şiirlerinde bu defa dikkatimi çeken bazı kelimelerde harfleri tekrarlı üzerine basarak yazması oldu. Örneğin "darmadağğğğnıııımmmmmmm" , "kubbeeeeeee" , "istememmmmm" , "yoooooğğğğ" gibi daha birçok kelimede yapmış bunu. Belki normal okurken vurgu yapılmış diyor insan ama şiir havasına girip bunları okumaya çalışınca biraz tadı kaçıyor gibi. Acaba şair bu şiirlerini seslendirmeye çalışsa nasıl seslendirirdi diye merak ettim.
Bunun dışında içinde sevdiğim şiirler, sevdiğim dizeler de oldu elbette. Birhan Keskin ara ara bu şiirleri tekrar okunup hatırlanması gereken bir şair. Fakat bence bu vurgu olayında kelimeleri rahat bırakmalı olduğu gibi kullanmalı.
Onu, sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık onu da
Bırak gitsin.
Bırak gitsin.
O senin ezel gününden kaderin
Sen onu nasılsa bin kere daha
Seveceksin.
Şiir kitabında iki bölüm bulunuyor. Taş parçaları isimli bölüm 42 parçadan oluşurken ikinci bölüm müstakil şiirlerden oluşuyor. Taş parçaları bölümü ve kitapta bulunan şiirlerin büyük çoğunluğu şairin ilk şiir kitabı olan Deliliriklerdeki monolog şeklindeki melankolik tavrın devamı niteliğinde. Kelimelerin sık sık tekrar edilmesi, harflerin uzatılarak(yooooooğğğğğğğ, zzzzzzzzzzzda, dönnnnnnnnn vs.) imla ve yapı kurallarını zorlayan ifadelere dönüşmesi ne yazık ki şiirleri okumayı güç hale getirmiş. Şiirler imge, lirizm, anlam ve söylem gücü bakımından daha önce okuduğum Birhan Keskin şiirlerinin aksine çok yavan, dağınık ve sıradan. Kitap tam hayal kırıklığı ile bitecekken şair kendisinin şiir diline yakışır 'Öteki' isimli bir şiir konduruvermiş ki "Hah, işte bu!" dedirtecek cinsten. Şiire ve şaire yeni başlayanlara bu şiir kitabını önermemekle birlikte Birhan Keskin'in okunmaya değer birçok şiirinin olduğunu -kargo, baldamlası, ağrı, jospi, salyangoz, penguen ve bir mevsim yok anne gibi- ve kendisini severek okuduğum bir şair olduğunu belirtmek isterim.
"Ah siz, nasıl da ‘siz‘siniz buram buram, onlar avam.
Bu cahilin, yoksulun, barbarın ışık neyine, onlar ziyan!
.
.
Balkonunuz çok yüksek sizin baş döndürüyor.
Dünya pek alçak bir yer olacak yakında öyle görünüyor." -Öteki
Şiirle!
Kitap çok çabuk bitti ama etkisi uzun sürecek. Kalbimden vurdu. İnsanların kalbine dokunabilmek o kadar kolay bir iş değil. Birhan Keskin bunu o kadar güzel yapıyor ki şiirlere bayıldım. Her sözü iz bırakan şiirler. Hep aynı yerden ,inandığımız yerlerden kırılıyoruz. Kırıldıkça,yaralandıkça söylenen sözlerin ağırlığı artıyor. Bazı sözlerin ağırlığı altında eziliyoruz. Omurgamı aldın diyor bir şiirinde omurgamı. Bu aşk nasıl bir şey yıllardır çözülememiş . Çözülecek gibi de durmuyor. Bir sürü kitap yazılmış ama elde ne var yaralı bir kalpten başka. Aşkta bir yaralayan bir yaralanan var. Bir de genelde bir taraf daha fazla seviyor. Hayatın hiçbir yerinde görülmeyen adalet aşk için mi ortaya çıkacak? Tabii ki hayır. Hep veren ve kendini eksilten bir taraf var ve ne yaparsa yapsın sonuca ulaşamayacak..zaten bir sonu olsa aşk olmazdı. Bir masaldı aşk. Biri çok inandı diğeri hiç oralı olmadı. En son küle döndü yana yana. İçinizi yakacak,her sözü beyninize kazınacak mükemmel bir kitap. Birhan Keskin'in okuduğum ikinci kitabı Kim Bağışlayacak Beni de çok güzeldi ama bu kitap muhteşem. Masala inananlar vardır hala mutlaka. En beğendiğim alıntıyla sonlandırayım incelemeyi : " Bir masal bir taş ağırlığında olabilir mi?
Olurmuş meğer.
Birlikte bir masala inanmak istedim
Ben seninle,sadece bu.
Sen beni tek
Tek
Tek
Bıraktın.
Benim artık taş taşıyacak,
Taş kaldıracak,taş atacak
Halim mi var ! "