Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek - Cengiz Aytmatov | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Kitap Bilgileri


Yazar: Cengiz Aytmatov
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 11 dk.
Sayfa Sayısı: 183
Basım Tarihi: Kasım 2010
İlk Yayın Tarihi: 1990
Yayınevi: Ötüken Yayınları
ISBN: 9789754370270
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Kitap Tanıtımı


"Bu hikâyede yaşanmış bir olayı anlattım. Hikâyenin kahramanı küçük Krisk halen yaşamaktadır ve bir yazardır, adı da Vladimir. Bana birgün başından geçen hadiseyi, hikâyede anlattığım hadiseyi anlattı. Bu hadiseyi bana vermesini, izin verirse yazmak istediğimi söyledim. Hiç tereddüt etmedi, hatta, "bundan da hikâye mi çıkarmış?" diye hafifçe burun kıvırdı. Ben oturdum yazdım. Yayınlandı. Birgün karşılaştık. Hayretler içindeydi. "Yahu nasıl yazdın? Olacak şey değil, keşke hikâyemi sana vermeseydim!" demez mi. Güldüm, "O hadiseyi yaşayan sensin, ama sen yazamazdın" dedim. `Ancak ben yazabilirim!' Ben ne yaptım? Vladimir'in yaşadığı, herkesin başına gelebilecek bir olayı aldım, kendi felsefemin içine oturttum. İnsanın `evrensel' özünü yakaladım o hikâyede, beşerî olanı yakaladım. Her usta yazar, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın, bütün insanlar arasında müşterek olan noktayı yakalar ve o noktayı hedef alarak eserlerini kaleme alır."




Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Kitaptan Alıntılar


1. "“...Tabiatta her şey değişmez bir kural ve düzene göre yaratılmıştır.”"




2. "“...Ama dünyada, insan hafızası zamana meydan okur. İnsanın kendi hayatı, göz açıp kapayıncaya kadar geçen süre kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir. Ve bu fikirler insandan insana geçer...”"




3. "“O uzak çağlardan zamanımıza kadar, sözler sözleri, fikirler fikirleri doğurdu. Ve türküler başka türkülere karıştı.”"




4. "Dünya kuruldu kurulalı böyledir bu. Vakti gelince, ne daha evvel ne daha sonra, göçmen kuşlar uzun bir yolculuğa çıkar."




5. "İnsan birini seviyorsa, bu sevginin gerçek boyutu ancak ayrılık sırasında anlaşılır."




6. "İnsanın kendi hayatı, göz açıp geçinceye kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir."




7. "“… kimseye güvenilecek zaman değil.”"




8. "Beni dinle Tengri, sesimi işit...."




9. "Ama tren yoluna devam ediyor ve orası karanlık yalnızlığa gömülüyor yine."




10. "İnsan birini seviyorsa, bu sevginin gerçek boyutu ancak ayrılık sırasında anlaşılır."




11. "Bunun için eskiler "Aklı tanrı verir, ama beceri çocukken öğrenilir" demişlerdir. "Kötü avcı aşirete yük olur" diye de bir atasözü vardır."




12. "İnsan hafızası zamana meydan okur. İnsanın kendi hayatı, göz açıp kapayıncaya kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir , fikirdir."




13. "“Ama dünyada, insan hafızası zamana meydan okur. İnsanın kendi hayatı, göz açıp geçinceye kadar geçen zaman kadar kısadır. Ölümsüz olan düşüncedir, fikirdir.”"




14. "Çocuğun sesi Can vermekte olan babasının bilincine ulaşmış mıdır? Bunu kimse bilemez. Tam o anda ölmüştü. gözleri açıktı ve kocamandı."




15. "Bizi affedin göçmen kuşlar ! Yaptıklarımız için bizi affedin ! Yapacaklarımız için de affedin bizi ! İnsanların niçin böyle yaratıldıklarını ben size anlatamam ve siz de anlayamazsınız. Yeryüzünde nice nice insanların niçin öldürüldüğünü , daha nicelerenin niçin öldürüleceğini anlayamazsınız."





Yıldırım Sesli Manasçı - Yüzyüze - Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek Kitap İncelemeleri


Bir kitaplıkta Aytmatov eseri yoksa bence o kitaplık eksiktir, yarımdır. Neden derseniz Aytmatov en çetrefil olayları bile basite indirgeyip sanki kafamıza civiliyor. Müthiş tasvirleri ile zaman ve mekan konusu asla muallakta kalmıyor. Aşağı yukarı bütün kitaplarinda da geçmiş ve gelecek arasındaki yoğun gidiş gelirşlere rağmen bunu çok iyi başarıyor.
Itaba grlirsek, üç hikâyelik bu kitabı ise bize yine dolu dolu mesajlar veriyor. Ilk hikayenin mesajı savaşın dehşeti ve sadece insanlara değil doğaya da ne denli zarar verdiği üzerine. Hem de yine bizi hiç savaş meydanına götürmeden.
Ikıncı hikaye ise insanın ne kadar bencil, ne kadar acimasiz ve ne kadar alcalabilecegi konusunda. Ismail denen bir kişinin benim hakkım diye diye kendi vatanına, köyüne hatta komşusuna ihaneti üzerinden günümüzde kitlelere bölücülere ve provokatörlere ulaşan mesajı. Karısının ise saflıkla ona inanışı ve masumiyeti temsili. Yine de o masumiyet kötülüğü yeniyor.
Üçüncü hikaye ise denizde dört kişilik bir kayık, sis ve dalgalar. Dörde bölünmüş yalnızlık, özveri, inanç ve en büyüğü de umut. Uzadıkça yaşam hakkını diğerine devredenlerin hikayesi.
Her okuyustan sonra tekrar okuyacağım diye rafa kaldırdığımız kitaplardan biri. Işte bu yüzden de Aytmatov eseri barındırmayan bir kitaplık yarim. Okuyucusu da eksiktir. Çünkü diğer kitapları daha net algilsmanızda büyük katkısı olacaktır.
Uzatıp kimseye eziyet etmeye gerek yok. ucretsizkitap.com.tr Aytmatov okuma etkinliği kapsamındaki ikinci kutabimi da bitirip etkinliğe katılımımı sonlandırıyorum. Siz devam edin gercekten değecektir.




Üç öyküden oluşan bu kitaptaki her öyküde Aytmatov betimleme ustalığını konuşturmuş, yanı sıra her öykü bir mesaj veriyor. Yıldırım sesli manasçıda fikirlerin ölünsüzlüğü koşa ve etkileyici bir şekilde aktarılmış. Bu öykü oldukça kısa.

Yüz yüze öyküsünde Seyde adında bir kadının henüz yeni evliyken kocası İsmail’in savaşa gitmesi, savaşı anlamsız bulup kaçarak köyün dışında yaşama çabası ve kendisini haklı gösterme çabası anlatılmış. İlk başlarda yaptığının iyi bir şey olduğunu düşünse de sonu olmayan bit vaziyetin içinde olduklarının ikisi de farkında. Açlığın ve toplumdan soyutlanmanın insanı ne denli bencilleştirdiği ve zıvanadan çıkardığı, bir bebeğin rızkına göz dikecek raddeye getirdiği anlatılmış.

Son hikayede ise denizin kıyısında gerçekten koşan bir köpek olmasını beklemiştim :) Ancak Aytmatov’un sembolizmini göz arşı etmişim. Deniz Kızı Oymağı’ndan bir çocuğun ilk defa denize açılıp avcılığı öğrenmeye çalışmasıyla başlayan bu hikaye, mitolojik özelerle süslenmiş ve dramatik şekilde sonlanan öyküde deniz ve karanın savaşı, Kirisk’in atalarının fedakarlığı insanın gözünü yaşartacak gerçeklikte anlatılmış. Kitabı okurken susadığınızı hissedecek ve “Orhan Ata Rüzgarına” “Mılgın Aka Dalgalarına” “Emrayin Yıldızına” içten içe üzülecek bir yandan da minnet duyacaksınız.




Ne yoğun bir kitaptı ama! Yüzyüze ve Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek hikayelerini daha çok beğendim.
Yüzyüze, savaştan kaçıp karısının, çocuğunun,anasının yanına dönen ve özgürce yaşayacağı Çatkal'a gidene dek gizlenen İsmail ile onu koruyan,çocuğundan dahi kıstıklarıyla kocasını doyurmaya çalışan Seyde nin hikayesi. Genel anlamda Seyde'nin vicdan sorgulamaları hakim o kadar gerçek,öyle dokunaklı ki :( Eşimin yollarını gözlediğim şu günlerde onlar kavuşunca sevinmiştim ama çok kısa sürdü bu mutluluk. Kandıramıyor ya insan kendini ,erteliyor sadece görüpte görmezden geldiklerini,vicdan rahat vermeyince sevdiğinin yanında olması da yetmiyor. Çünkü onurlu bir kadın Seyde,sonunda özüne dönüyor,tabii acı oluyor bu dönüş. İsmail yaptığı tercih doğrultusunda bence kendi kaçınılmaz sonunu hazırladı. Yazar öyle iyi ve derin ayrıntılarla veriyor ki bunun öngörüsünü çok anlamlıydı.
Deniz Kıyısında Koşan Ala Köpek, kitabın en uzun ve en sürükleyici hikayesiydi. Esas olayın satır aralarında değinilenler dahi çok iyiydi. Zaman zaman ocak başında, tv sesleri arasında,oğlumun çekiştirmeleriyle de okusam da hiç kopmadım hikayeden. Susuzluğu yaşamaktan da çok korktum belirtmeden geçemeyeceğim.

Usta kalem harika eser ne diyim , keyifli okumalar;)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: