Yeni Soyadının Hikayesi Kitap Bilgileri
Yazar: Elena Ferrante
Tahmini Okuma Süresi: 14 sa. 42 dk.
Sayfa Sayısı: 519
Basım Tarihi: 21 Şubat 2025
Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051419183
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yeni Soyadının Hikayesi Kitap Tanıtımı
"Ferrante'nin benzeri yok ve bunun nedeni sadece yaratıcılığında değil, daha çok içgüdüsel, şiddetli ve ısrarlı dürüstlüğünde yatıyor."
-Mirrna Proctor, Bookforum-
"Napoli Romanları"nın ikinci kitabı Yeni Soyadının Hikâyesi'nde Lila ile Lenu tüm zorluklara rağmen büyür, gelişir... Yeni evli, kocasıyla sorunlar yaşayan Lila, aile işinde çalışmaya başlar. Lenü ise hayatı ve kendisini sorgulayarak eğitimine devam ederken, doğup büyüdüğü tutucu ortamın dışına çıkmanın yollarını aramaktadır.
İki dostun bir adada geçirdikleri yaz tatilinde yaşananlarla tüm dengeler alt üst olur. Gözüpek ve tutkulu Lila için evliliğin dar kalıplarına sığmak gittikçe güçleşirken, Lenü, kendisini bulmak için köklerinden kopmayı göze alır. Aşk ve özgürlük; evlilik ve ayrılık; kıskançlık, sadakat, dostluk ve annelik… Gençlik döneminden yetişkinliğe doğru yol alan iki genç kadın, dolu dolu yaşamayı seçmekle bu duyguların sarkacında gidip gelerek, onları en etkili, en şiddetli halleriyle tecrübe eder.
"Ferrante'nin romanları yoğun, şiddetli bir şekilde kişisel adeta itirafname gibi."
- James Wood, The New Yorker-
"Bu öylesine aslına sadakatle anlatılmış bir kadın hikâyesi ki gözlemle değil, ancak hissedilerek yazılabilir."
-Amy Rowland, The New York Times-
(Tanıtım Bülteninden)
Yeni Soyadının Hikayesi Kitaptan Alıntılar
1. "…o dönemde ikimizin de ruh hali dengesizdi."
2. "Sözcükler: yapmaya ve yıkmaya yararlar."
3. "…içimde bende ağırlık yapan bir boşluk var."
4. "Üzmek ne kolaydı."
5. "Ne heyecan vericiydi o anlar, nasıl hoşuma gidiyordu onun yanında olmak, niyetlerinin içine dalmak, birlikte yol almak."
6. "…hep aynı hikaye: küçük olanın içinde dışarı sıçramak isteyen daha küçük bir şey var, büyük olanın dışında da onu tutsak etmek isteyen daha büyük bir şey var."
7. "… içinde asla eğip bükemediğim bir güç var onun. Öyle kötücül bir güç ki bu, bütün iyi niyetleri, her şeyi yararsız kılıyor. Bir zehir."
8. "…siyaset kötüdür ama önemli olan para kazanmaktır."
9. "…acı büyütür insanı."
10. "İlişkimiz ne kadar aptalca sona ermişti; o beni gerçekten sevmiş olan tek kişiydi, bir daha öylesi olamazdı."
11. "… her türlü kırıcı hareket, silmesi kolay bir somurtkanlığa dönüşecekti. Sonra da unutulacaktı."
12. "…kızların hoşuna gitmek için hiçbir şey yapmadığı gibi, genel olarak dünyanın hoşuna gitmek için de bir çaba göstermiyordu."
13. "… bu erkekleri anlamak mümkün değil, ah, ne çok canımızı sıkıyorlar."
14. "…sadece kitaplarımla zaman geçirmeyi bilirim."
15. "…zenginliğin artık ödül değil kefaret olduğunu ve artık bir anlamı kalmadığını anladı."
Yeni Soyadının Hikayesi Kitap İncelemeleri
Elena Ferrante takma bir isim. Yazar halen ismini gizliyor. Bu haliyle adeta bir efsaneye dönüşmüş. "Napoli Romanları", 4 ciltten oluşuyor. Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, serinin ilk kitabı. Ancak kitaplar arasında kesin bir akıcılık var. Takip eden kitap, bir öncekinin bittiği yerden başlıyor. Seri kısa sürede 22 dile çevrilmiş.
Benim Olağanüstü Akıllı Arkadaşım, İtalya'da bir kenar mahallede yetişen iki genç kızın çekişmeler, kıskançlıklar ve sırlarla örülü dostluklarını, zorluklarla geçen büyüme ve varoluş serüvenlerini anlatıyor.
.
Napoli Romanları"nın ilki 50'lerde, fakir bir mahallede başlıyor. Bu unutulmaz dostluk hikâyesinde fazlasıyla akıllı ve duyarlı iki genç kız, Lenù ile Lila, boğucu erkek-egemen kültür, duyarsız, buyurgan aileleri ve yoksunluklar karşısında birbirlerinde teselli bulur. Ancak bu iki sıradışı arkadaş büyüdükçe, onlara dayatılan değerleri kabule yanaşmayacak, büyük fedakârlıklar da gerektirse, birer kadın olarak tutkularını yaşamak ve yaratıcı olmak için ellerinden geleni yapacaktır…
Her yaşta ve her ülkede kadın olarak yaşamanın zorluğu,çocuk aklıyla bile fedakarlıkların kadına yüklendiği,hayatlarını hiçe saydıkları bu anlamda kendi hayatlarını yok sayarak varlıklarını başkalarının mutluluklarına adlettiklerini görmek tekrar tekrar aynı problemi gündemimize getiriyor aslında...
.
Benim kitabı okurken ayrıca hoşuma giden nokta ise kitabın orjinal dili olan italyancadan türkçeye çevrilmiş olması. Aksi taktirde araya bir de ingilizce girdiğinde anlam derinliklerinde kaybolma olabiliyor.