Yeni Hayat Kitap Bilgileri
Yazar: Orhan Pamuk
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 48 dk.
Sayfa Sayısı: 240
Basım Tarihi: Şubat 2019
İlk Yayın Tarihi: 1997
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750826481
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yeni Hayat Kitap Tanıtımı
“Yeni Hayat özel bir vaka.”
THE GUARDIAN
Orhan Pamuk’un tuhaf, şiirsel ve başdöndürücü bu romanı 1994 yılında yayımlandığında, tıpkı anlattığı sihirli kitap gibi esrarlı havasıyla kült roman olmuş, bir anda yüz binlerce okura ulaşmış, kırkı aşkın dile çevrilmişti.
“Yeni Hayat insana Walter Benjamin’in, ‘Bütün büyük edebiyat eserleri bir biçimi ya sona erdirir ya da bir yenisini başlatır, yani özel vakalardır’ sözünü hatırlatıyor. Yeni Hayat özel bir vaka.”
THE GUARDIAN
“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti.” Orhan Pamuk’un coşkulu, lirik ve sihirli romanı Yeni Hayat bu sözlerle başlıyor. Okuduğu bir kitaptan sarsılarak etkilenen, sayfalardan neredeyse fışkıran ışığa bütün hayatını veren ve kitabın vaat ettiği yeni hayatın peşinden koşan genç bir kahramanın olağanüstü hikâyesi bu. Kitabın etkisiyle âşık oluyor, üniversite öğrenciliğinden uzaklaşıyor, İstanbul’dan ayrılıyor, bitip tükenmeyen otobüs yolculuklarına çıkıyor, taşra şehirlerine doğru savruluyor. Onunla birlikte ve aynı hızla sürüklenen okuyucu, kahramanın okuduğu kitabı değil, başından geçenleri izleyerek bize özgü bir hüznün ve şiddetin ta kalbinde buluyor kendini. Siyah-beyaz televizyonlu kahvelere, video seyredilen otobüslere, trafik kazalarına, siyasi kumpas ve cinayetlere, bayi örgütlerine, paranoyakça kuramlara, saat kadar dakik muhbirlere, kaybolan eski eşyaların şiirine ve taşranın öfkesine uzanan bu harikulade yolculuk, Orhan Pamuk’un çağdaş dünya romanının en özgün yaratıcılarından biri olduğunu bir kere daha kanıtlıyor. Bir yandan Hayat’ın, Eşsiz Anlar’ın, Ölüm’ün, Yazı’nın, Kaza’nın sırlarına, bir yandan da çocukluğun resimli romanlarına, bir belirip bir kaybolan arzu meleğine ve Dante’nin, Rilke’nin şiirlerine açılan benzersiz bir roman. Hayatla okumanın kesiştiği alanda seyreden ve her sayfada katman katman genişleyen sarsıcı bir yol hikâyesi.
Yeni Hayat Kitaptan Alıntılar
1. "“Seni kitaba bağlayan şey nedir?”diye sordu.
+”
.”demek isterdim..."
2. ""Bir kitap okudum, seni buldum. Ölmek buysa, ben yeniden doğdum.""
3. ""Bir insanı özlüyor olmanız, ona dönmeniz gerektiğini göstermez. Bazen özlemeniz gerekir.
Bir sabah uyanıp artık özlemediğinizi fark edene kadar.""
4. "Artık hiç mi hiç çocuk değildim. Kayıp gitmiştim.."
5. "Bir şey bekliyoruz; belki bir mucize, belki bir ışık, belki bir melek."
6. "“Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti…”"
7. "Aşık olmuştum, kendimi yüreğimin ölçüsüz ölçüsüne bırakacaktım"
8. "“Şerefsiz yaşamaktansa,onurlu ölmeyi istiyoruz.”"
9. "“…sanki beni yıllardır tanıyormuş gibi baktı bir an”"
10. "Bir kitap okudum, seni buldum.
Ölmek buysa ben yeniden doğdum."
11. "“
.”"
12. "Neden güzel ve duyarlı kadınlar hayatı kaymış kırık erkeklere aşık olurlar ?"
13. ""Hayat ne kadar da kırık dökük.""
14. "Hayat ne kadar da kırık dökük..."
15. "Sanki dilini, alışkanlıklarını, coğrafyasını bilmediğim bir ülkede yapayalnız kalmıştım."
Yeni Hayat Kitap İncelemeleri
Şiirsel bir dille yazılmış "aynı masalları dinlemelerine rağmen, ötekiler hiç böyle bir şey yaşamadılar" önsözüyle başlayan bir Orhan Pamuk romanı. Buna rağmen oldukça zor bir dili var, tam anladım derken anlamadığını fark ederek yola devam ediyorsun. Yine de enfes bir tadı var. :) Otobüs yolculuklarını, o koltukları, muavini, mola verilen yerleri, indiğiniz küçük kasabaları ve insanlarını farklı bir gözle görmenize yardım eden enfes kelimeler. Her insanın yaşamının bir döneminde yapabilmek istediği ancak çoğunlukla gerçekleştiremediği eylemi anlatırken sizi alıp çok farklı yerlere de konuk ediyor. Kendi içimizde bir arayış, kayboluş, yol bulma, tükenme, yenilenme, terk edilme, geri dönme.. Hatta ölüme kadar o son anda ne düşünebileceğimizi bile öylesine naif bir dille anlatmış ki Yeni Hayat her birimizin kendi hayatlarımıza dahil ettiğimiz bir kitap gibi.. Yetmiyor o dönemin Türkiye'sine modernleşme, kapitalizm, batılılaşma kavramlarıyla yine yakından bakarak her bakış açısının süzgeçinden geçiriyor insanı. "yeni hayat" her defasında sanki değişecekmiş gibi duran bir varlığa, asla değişmeyen ama yine de okunmaya değer olan bir kavrama, yaşamın kendisine başrol veriyor. Göndermelerle dolu bu kitabı Orhan Pamuk'un uzun uzadıya tasvirleriyle ve nostalji kokan diliyle okumak bir başka zevkli. Varoluşsal Arayışı bir de Orhan Pamuktan okuyun Yeni Hayattan dinleyin derim.. :)
Arayış...Hepimiz kabul etsek de etmesek de bir arayış içindeyiz ne aradığımızı bilmeden. Ve sonra bulduğumuzu sandığımızda arayıştan vazgeçeriz yok sonra tatmin olmayız tekrar arayış içinde buluruz kendimizi.
Ve bir gün hayatımızın akışını iyi veya kötü şekilde değiştiren belkide dönüm noktası olan bir kelime bir satır bir kitap ya da bir insan mutlaka olmuştur.
" Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. "
Kahramanımızın arayış hikâyesi bu cümle ile başladı. Sayfalar akıp giderken; aşkı, kıskançlığı, arayışları, buluşları, kaybedişleri, terk edilişleri, cinayeti, felaketi, ölümü, melekleri, siyaseti, gençliği, seyahatleri, Anadolu'yu... Her konudan biraz her konudan bir fazla okudum.
Bazı paragrafları anlayamadım tekrar tekrar okudum. Her cümle o kadar derin ve o kadar anlam yüklüydü ki birçok yerde takıldım. Burda ne anlamalıyım diye düşündüm. Içinden çıktığım manasını kavradığım da oldu kavrayamadığımda.
Kitap içinde kitaplar gizliydi. Okumuş olduğum Masumiyet Müzesi'ne, Kara Kitap'a, Benim Adım Kırmızı'ya, Kar'a, Kırmızı Saçlı Kadın'a zekice yapılmış göndermeler ile dolu muazzam bir şölen haline gelen sayfalar okudum. Orhan Pamuk'un zekâsına bir kez daha hayran kalarak.
Altını çize çize kopkoyu yaptığım iki alıntı;
" Hayat güzel bir şey. Bütün dertlere bütün kedere rağmen mutlu olmaktan ne korkuyorum ne de utanıyorum."
" Hayatı severek yaşamasını öğrenirseniz, mutlu olmak için ne yapacağınızıda anlarsınız."
Deneyimlemenizi ben çok isterim...
Orhan PAMUK'un okuduğum ilk kitabı. Aslında defalarca karşıma çıkmasına rağmen bir türlü almamıştım en son mülksüzler eserini almak için giderken birden okumam gerektiğini düşündüm. Çünkü kitabın ilk cümlesinde ki Bir gün bir kitap okudum ve tüm hayatım değişti cümlesine kesinlikle inananlardanım. İlklerde okurken anlayamamıştım ve bitirmem uzun sürdüğünden dolayı buradaki incelemelere baktım çoğu okur detaylara dikkat edilmesi gerektiğini vurgulamıştı ve tekrardan okumaya karar verdim ki çok daha akıcı gittiğini fark ettim o kadar zekice işlenmiş ki kitabın sonuna geldiğinizde yavaş yavaş parçalar birleşiyor. sizi adeta içine alıyor. genç üniversiteli dostumuzun (osman) Canan'a olan aşkı ve yaptıkları gezileri meleği arama çabaları yeni hayat için her şeyi birden bırakıp yolculuklara çıkması ve birden kendini bir kumpasın içinde bulması derken uğradığı şaşkınlıklar.. ölümler kırık kalpler bayiler rıfkı amca mehmet nahit ..okudukça osman gibi düşünmeye başlıyorsunuz.. Osman ın canandan vazgeçememesi ve aşık olmasını da kıskanmadım diyemem..aslında çokta her şeyi anlatıp kitabın büyüsünü kaçırmak istemiyorum ama başta bana sıkıcı gelen yeni hayatın aslında çok şey kattığını söyleyebilirim..ayrıca okumanız gereken bir kitap olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
DİPNOT: detaylar..detaylar
Yeni Hayat
Bitirdim mi bilmiyorum. Sayfalar bitti kitap kapandı ama benim içimde bir şeyler tamamlanmadı. Yeni Hayat Orhan Pamuk'tan okuduğum ikinci kitap. Okuduğum ilk kitabı Kırmızı Saçlı Kadındı. Kitap hakkında inceleme yazmam gerekiyor ama cidden ne yazacağımı bilemiyorum.
Kitabı elime alırken çok şey beklemiştim. Okumadan önce incelemelere baktığımda heycanlanmıştımda. Ama beklediğim gibi olmadı. O heyecanım gitti. Çok yavaştı kendimi bir türlü hikayeye kaptıramadım. Ayrıntılar içinde takılı kaldım. Bir sayfayı 10 kez okudum belkide. Öyle yada böyle yarım kalmasın diye bitirmek zorunda kaldım. Belkide şu aralar odaklanamadığımdan böyle oldu belki de bana göre bir kitap değildi. Şunu biliyorum ki bir süre sonra Yeni Hayat ile tekrar buluşacağız ve ben bu incelememi değiştireceğim.
Anladığım kadarıyla kitabın içeriğinden bahsedeyim:
Kitabımız bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti. İşte bu cümle ile başlıyor. Karakterimizin kitaptan nasıl etkilendiğini bu kitap uğruna neler yapabileceğini anlatıyor. Bu kitap olayına daha tam alışamadan bir bakıyor ki aşık olmuş. Canan'ını buluyor. İkisi otobüsler değiştiriyor, şehirler değiştiriyor, birlikte kitaptaki dünyayı bulmaya çalışıyorlar.
Kitap belki de bu dönem için bana uygun değildi. Ama siz okursanız sevrceğinizden eminim iyi okumalar :)
"Bir gün bir kitap okudum ve bütün hayatım değişti"
"yeni hayat" hiçbir zaman unutamayacağım bu cümle ile başlıyor. Kitapları çok seven ve oradaki hayatları gerçek yaşamdan daha cazip bulan bir okurum. Orhan Pamuk' u sevmemin ve oluşturduğu karakterleri içselleştirmemin sebebinin yaptığı betimlemeler olduğunu düşünmüşümdür hep. Ama bu kitapla farkına vardım ki Pamuk, bana, yani okura, bir dünya sunuyor, evet. Ancak sunduğu dünya kurgudan çok gerçek yaşamı seriyor gözler önüne. Gerçek düşünceleri, gerçek hisleri, gerçek kaldırım taşlarını, gerçek otobüsleri, gerçek aşkları, gerçek nefretleri…
Kitabın ilk sayfasını açtığım ve son sayfasını kapadığım zaman aralığında farklı bir dünyaya farklı bir karakterde ışınlandığımı hissettim. Osman ile çıktığım sonu olmayan bir yolculuk hikayesi. Mühendislik öğrencisi olan Osman ile birlikte bir gün kitap okudum ve Osman' ın kitaptaki hayatı bulma amacıyla annesini, evini, şehrini, okulunu ve hayatını geride bırakarak bir yolculuğa çıkmasına şahit oldum.
Türkiye' nin herhangi bir şehrinden başlayıp herhangi bir şehrinde biten uzun mu uzun bir yolculuk. Uzaklığı metrelerin, kilometrelerin değil, düşüncelerin, hislerin belirlediği; aşkı, nefreti, YENİ HAYAT' ı bulma ümidiyle heba edilmiş bir gençliği konu alan bu kitabı okumanızı tavsiye ederim.