Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yedi Güzel Adam - Cahit Zarifoğlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yedi Güzel Adam Kitap Bilgileri


Yazar: Cahit Zarifoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 51 dk.
Sayfa Sayısı: 136
Basım Tarihi: 2023
İlk Yayın Tarihi: 1973
Yayınevi: Beyan Yayıncılık
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789754735413
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yedi Güzel Adam Kitap Tanıtımı


Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir.
-Rasim Özdenören-

Cahit Zarifoğlu'na ait hangi metin olursa olsun, O'nun dünyasına, bir iklime geçer gibi girerseniz. Yeni bir iklime girmenin ne gibi etkileri oluyorsa, nasıl değiştiriyorsa insanı öylece değişirsiniz.
-Alim Kahraman-

Kendinden sonra yazmaya başlayan genç Müslüman şairlere, hangi özellikleriyle yol göstermiş olursa olsun, O'ndan sonrakiler, O'nda ders alınacak bir taraf bulacaklardır. Hem şiirin kendine mahsus kaliteleri bakımından, hem Müslüman bir şairin dünya hayatındaki temayülleri bakımından.
-İsmet Özel-

Cahit Zarifoğlu o hale gelmişti ki, kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu ve bunu çok iyi kullanırdı. Yani şiire, o anlatılmaz olana ait bir durum çıktığı zaman, bir algılama olduğu zaman, onu hemen anında şiire döküverirdi.
-Erdem Bayazıt-

Kanaatimce Cahit'in şiiri belli bir kalıp içerisinde hemen formüle edilebilecek, anlatılabilecek bir hüviyet taşımıyor. Cahit, eski tabirle şair-i maderzat, anadan doğma şair idi.
-Akif İnan-

Türkçe'de hem ahenge ulaşmak hem de duygu iletişimini sağlamanın belki de en çetin bir şairlik görevi olduğu günümüzde, bir de buna 'avucunda kor tutmayı' eklemişti. 'Hâl'ini iyiye doğru sürekli yüceltirken, 'şiir'ni de yeni 'hal'ine uydurma savaşımında idi.
-Prof. Dr. Hüseyin Hatemi-

Ece Ayhan'a sordum, ona göre "Cahit Zarifoğlu" şiirde yapı sorunun en iyi kavramış bu konuda örnek gösterilebilecek sanatçılardan biri. Kolsuz Bir Hattat'ta da ayrıca belirtmiş bunu.
-Cemal Süreya-

Cahit Zarifoğlu'nun şiirini ve düzyazısını o uzaklık, ayrılık gayrılık içinde ancak kendi uzlet köşemden izleyebiliyordum. Kamplaşma havasında kendine yer bulamayacak bu ince şiir, kapalı ama mutlaka sanatkârca düzyazı, kendine özgü değerleri daima korurdu.
-Selim İleri-

Cahit Zarifoğlu'nun şiiri, bütün diğer yapıp ettiklerini de, hatta müstear adla yazdığı 'okuyucuya cevaplar'a varıncaya kadar bir çok şeyi aydınlatan veriler olarak alınabilir sanıyorum. Bu şiir, insanı çok yalın halinde kavrayan bir şiir.
-Nabi Avcı-
(Tanıtım Bülteninden)




Yedi Güzel Adam Kitaptan Alıntılar


1. ""Ben
Çizilmiş bir yaşama atanmışım gibi.""




2. "içim ey içim bu yolculuk nereye
yine bir şehrin ölümünü başlatır gibisin"




3. "Kim çizebilir senden başka senin yaşamını?"




4. "Beklemek lazım;
Gönlü hoş tutanı,
Gönülde yer bulanı,
Başka gönülde gözü olmayanı...

Cahit Zarifoğlu"




5. ""Çıplak ete kavuşan aşk sandı..""




6. "Artık aşk insan kalbine sığmıyor"




7. "Sen yoksan mekan yok zaman belli değil."




8. ""Ben
Çizilmiş bir yaşama atanmışım gibi.""




9. "Ey gece sen de aldatıldın
Sana da tuzak kurdu yüzü güneş parıltılı kız.."




10. "Kimseler yoktu ikimizden başka birbirine bakan..."




11. "...
Ben
Çizilmiş bir yaşama atanmışım gibi"




12. "Biz bir şey yapmalıyız galiba -ama neyi?"




13. "Yalnızlığımızı sessizce ortaya koyalım..."




14. "Ey gece sen de aldatıldın
Sana da tuzak kurdu yüzü güneş parıltılı kız"




15. ""Oturup konuşsaydık geçerdi belki her şey, başını alıp gitmek sevdaya dahil değil.""





Yedi Güzel Adam Kitap İncelemeleri


Nasıl başlayacağımı bilmiyorum ama köyden indim şehire filminde bir replik var hani "Himmet abey ben heç doymadım" diyor ya o deyişle "ben bu kitaptan heç bi şey annamadim."
Anlamadım derken biliyorum ki yediğim bir gıda gibi beynimde ve gerektiğinde bana bir sekilde dönecektir. Zarifoğlu kisi ve olaylari öyle sembollerle ifade ediyor ki anlarsanız zaten kafayı siyirirsiniz.
Söylediği veya anlatmak istediği her neyse en dogrusunu kendi biliyor. Kitabın akışı icinde once dize sonra şiir ve nihayetinde kitap bütünlüğüne baktığınızdaysa aynı kelimenin çok farklı anlamlarda hatta okuyucunun anlık psikolojisine göre farklı anlamlarda kullanıldığını görüyorsunuz. Aklımda kalan tek bir misra bile yok ama biliyorum ki uzun bir süre aklimi meşgul edecek bir kitap.
Kan, dağ, mızrak, toprak kelimelerinin çok yoğun kullanıldığına sahit oldum. Bunları birer sembol sayarsak dağ dünyayı kan hayatı mızrak insanı, toprak ise ölümü temsil ediyor bence. Bunun yani dira bebek, kadın doğurmak ve bir kaç yabancı isim varki hiç bir zaman içinden çıkamayacağım sekil ve durumlarda geçiyor.
Etkinlik kapsamında okumama vesile olan arkadaşlara beni böyle bir kaosa attıkları için teşekkür ediyorum. Okuyacaklara tavsiyem öyle aceleye getirip ayak üstü okumayın. Yoksa çok yorar sizi bu kitap. Her satırı düşüne düşüne, sindire sindire, sakin sakin okuyun. Çünkü bu adam beyin yakan adam Cahit Zarifoğlu.




Cahit Zarifoğlu'nun Yedi Güzel Adam isimli şiiri kitabı... Yıllarca gözümün önünden geçti, okumak bugünlere nasip oldu.

Aynı isimde bir dizi vardı bilir misiniz? Çok severdim. Şiirlerle, edebiyatla ilgili dizilerin ömrü çok uzun olmuyor maalesef...

Daha önce yazarın Yürekdede ile Padişah kitabını okumuştum. Hacimsiz ama üzerine çok şey konuşulabilecek bir eserdi. Bahsettiğim durumlar bu şiir kitabına da başlamama vesile oldu. Yazarın şiirlerinde en yakınından başlayarak kabul ettikleri gibi oldukça farklı bir üslubu var. Yeni bir dünya oluşturmuş dizeleriyle. Hal böyle olunca şiirlerin içine girmekte zorlanıyorsunuz. Erdem Beyazıt onun hakkında "kendi dünyası içinde bir şiir dili kurmuştu" der. Çok farklı bir dünya orası. Girmek için çaba gerektiren bir dünya. Rasim Özdenören ise onun şiirleri için "kapalı ya da anlaşılır bulunmayan ancak reddedilmeyen" olarak bahseder.

Kabul etmek gerek ki okurken ziyadesiyle zorlandım. Bunu şairin suçu değil kendi şiir yetersizliğim olarak görmeyi yeğlerim. Anlamlandırabildiğim dizeleri okuma sürecimde sizlerle paylaştım. Buraya yeniden ekleme ihtiyacı hissetmiyorum o nedenle.

İncelememe güzel bir dilekle son vermek isterim. Edebiyat ile ilgili diziler, filmler yapılsın ülkemde. Oturup karşısına ailecek izleyelim. Yazarları, şairleri kitaplar dışında da tanıma fırsatı bulalım. Farklı duyu organlarımıza hitap etsin. Çok şey istemiyorum bence. Keyifli okumalar dileklerimle...




Her şiir kendine özgü bir hikayedir, her şiir okuyana farklı şeyler anlatır, her şiir aynı kişiye farklı duygularda olduğu anlarda bile farklı şeyler anlatır. Bundandır ki: “Ben o şiir kitabını bitirdim.” cümlesi doğru değildir.

Ben de bu şiir kitabını bitir-e-medim. Cahit Zarifoğlu'nun şiirleri bitirilmez, bitirir insanı.

Onunla ilgili Rasim Özdenören'in katıldığım bir eleştirisi şöyle: “Cahit Zarifoğlu'nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı basında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememişlerdir.”

Kitaba adını veren Yedi Güzel Adam'ın kimler olduğu hakkında yaptığım araştırmada aynı sonuçları bulamadım. Fakat bunların; Cahit Zarifoğlu, Mehmet Akif İnan, Erdem Bayazıt, Rasim Özdenören, Ali Kutlay, Nuri Pakdil ve Alâeddin Özdenören olduğu kesin gibi...

Yedi Güzel Adam'ın sırrı ise şu:
Altı bölümden oluşan şiirde yedi adamın bahsi geçer.

Yedi güzel adamdan,
 biri “kan” görür gereğini beller.
Biri “aşk” görür ve gereğini beller.
Biri “yar”  görür ve gereğini beller
biri “bela” görür ve gereğini beller
biri “dağ” görür ve gereğini beller
diğeri de “sofra” görür ve gereğini beller.
Yedinci güzel adam ise “diğerlerini” görmüştür....




Cahit Zarifoğlu,

'un Diriliş adlı dergisinde yazılar yazmış, nikah şahitliğini

yapmıştır. Görüldüğü üzere kendisi muhafazakar bir şair ve yazardır. Kitabın adıyla TRT bir dizi çıkarmış ve büyük bir izleyici kitlesine ulaşmıştır.

Peki, kitaba adını veren bu yedi güzel adamlar kimlerdir? Kahramanmaraş lisesinde eğitim alan bu yedi güzel adam;

,

,

,

,

, ve

Ali Kutlay'dır. Gelecekte yedi güzel adamın hepsi ayrı ayrı ülkemizde iz bırakması üzerine 2019 yılında Kahramanmaraş Lisesi, Yedi Güzel Adam Edebiyat Müzesi haline getirilerek müze olarak kullanılmaya başlanmıştır.

Şimdi gelelim eserimize... Cahit Zarifoğlu, Yahya Kemal'in dediği gibi şiiri "darası alınmış söz" olarak görüyor gibi. Şiirlerinde mecazi aşktan mı yoksa ilahi aşktan mı bahsediyor bazen anlaşılmıyor. Bir yerde kocasını kaybetmiş Zeynep'ten bahsederken diğer taraftan "Ümmeti gözetmen gerekli" (s. 19) diyen bir yazar. İlginç teşbihleri, soyut ve içsel anlatımıyla dikkat çekiyor. Keza

onun şiirini "Kapalı ama mutlaka sanatkarca bir yazı" tabiriyle ifade ederken, Yedi Güzel Adamdan biri olan

"Cahit Zarifoğlu’nun şiiri bunca anlaşılmaz, kapalı ya da zor anlaşılır bulunmasına rağmen, şimdiye kadar hiçbir aklı başında şiir okuyucusu (eleştirmen ya da okuyucu olarak) bu şiirleri reddetmek, yok saymak cesaretini gösterememiştir." yorumunu yapıyor. Bazı kısımlarını anlayamayıp konu bütünlüğünden kopsam bile anladığım mısraların izlerini daima ruhumda taşıyacağım bir eser. Keyifli okumalar.




Yüreği güzel insalara, kitap okuyanlara, okudukça güzelleşenlere, okuyabiliyor olmanın kıymetini bilenlere, nimetlere şükredenlere merhaba:)

"Artist" Sanatçı olarak bilinen Cahit Zarifoğlu özgün olmanın hakkını vermiş olduğu bu şiir kitabını ben hem severek hemde biraz yorularak okudum; nasıl bu kadar kendi içine dönük olabiliyor bir yazar diye diye yoruldum. Duyguları o kadar kendine has o kadar içine dönük ki Cahit Zaifoğlu'nun anlatırsa inciniriz sanki, ben yazdım siz anlayın der gibi.
Ya da o kadar güvenmemiş olmalı ki dünyaya kalemi tam anlamıyla açmamış kağıda hislerini; sır gibi yazmış Zarifoğlu. Bir sırrı hem paylaşmak istermiş hem de saklamak istermiş gibi, hem anlayın beni der gibi hem de yazıyorum siz anlamasanız da olur. der gibi yazmış. Anlamak için gayret gerek. Yüreğe, düşünceye ağır gelen bir yanı var Zarifoğlu'nun. Duyguları fazlasıyla kapalı olan bu eseri zorlandığınız takdirde iki defa okumanızı tavsiye ederim, ancak öyle sözlerin lezzetini alabilirsiniz diye düşünüyorum:)
Üstad olmanın hakkını veriyor Zarifoğlu, beyne de yüreğe de nakış nakış işleniyor sözleri.
"Aşk aceleyle oraya buraya göz gezdirir
Sevgi sabırla ahır kapılarından süzülmektedir" diyor
Muhteşem değil mi? Bence öyle:)
Duygu yoğunluğu çok fazla kitapta. Aşk, ölüm, yokluk, sesleniş, paylaşma vb. Her yazılan anlaşılmıyor fakat keyif alınmayacak bir eser değil asla. Sindire sindire okumanızı tavsiye ederim. Ben çok severek okudum, umarım sizde okurken keyif alırsınız. Aceleyle gelmez bu eser, hissedersiniz keyif alırsınız:)
Keyifli okumalar:)



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: