Yatak Odasında Felsefe Kitap Bilgileri
Yazar: Marquis de Sade
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 21 dk.
Sayfa Sayısı: 224
Basım Tarihi: 2018
İlk Yayın Tarihi: 1795
Yayınevi: Ayrıntı Yayınları
ISBN: 9789755393469
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yatak Odasında Felsefe Kitap Tanıtımı
"Evet, ben bir libertenim, itiraf ediyorum, bu konuda akla gelebilecek her şeyi düşündüm; ama düşündüğüm, tasarladığım şeyleri elbette yapmadım ve kesinlikle de yapmayacağım. Ben bir libertenim, adi suçlu ya da katil değil." Tüm zamanların en lanetli yazarı Marquis de Sade kendini böyle ifade etmişti. O, ömrü boyunca tüm Fransız politik rejimlerinin zindan müdavimiydi. Monarşi koşullarında demokrat, 1789'da devrimci bir aktivist... olan bu müebbet isyancı, hep orta yolu reddetmenin peşinde koştu.
G. Apollinaire, A. Breton, O. Wilde, O. Mirbeau ve M. Heine gibi edebiyat devleri sayesinde gün ışığına çıkmış olan Sade'ın eserleri, yirminci yüzyılda felsefe, düşünce ve edebiyat alanında vazgeçilmez bir referans noktasına dönüşmüş; Dostoyevski dahil sayısız yaratıcının ilham kaynağı olmuştur. Başyapıtı olan Yatak Odasında Felsefe ise tüm dünya dillerine çevrilerek milyonlarca adet basılmış, birçok kez sinemaya uyarlanmış, özgür ve özgün düşüncenin doruğu olarak kabul edilmiştir.
Genç bir kıza teorik ve pratik libertenlik eğitiminin verildiği Yatak Odasında Felsefe, metafiziğin, ahlâkın, tarihin, felsefenin sık sık araya girdiği 1795 tarihli yedi diyalogdan oluşur. Diderot ve Rousseau'nun natüralizminin mirasçısı, Pascal'ın savunucusu olan Sade, bu eserinde on sekizinci yüzyılın düşünce akımlarına saldırır; özgür düşünceye sonuna kadar bağlı biri olarak doğayı yüceltir, şiddet de dahil her şeyin doğallığını savunur. Yalnızca cinselliği değil aynı zamanda etik, metafizik ve estetik algıyı da altüst eder. Ona göre "hayal gücü düzenin düşmanıdır."
Baştan sona neşe ve kara mizah duygusunun egemen olduğu yapıt, fikir ve edebiyat tarihinde bir başyapıt olarak kabul görmüştür.
Yatak Odasında Felsefe Kitaptan Alıntılar
1. ""Beş para etmez salaklarla doludur dünya.""
2. "•
“ Bağlanan kadının vay haline!
İnsanın tek bir âşığı bile olsa özgürlüğünü kaybeder...”"
3. "İffet artık modası geçmiş bir erdem.."
4. "Günahlarım kişiseldir."
5. "Merhamet göstermek ve iyilik yapmak bazı hassas ruhlara mutluluk vermez mi?"
6. "... çünkü çok az insan düşünüyor."
7. "•
“Aşk nedir? Bana göre aşkı güzel bir nesnenin üzerimizde bıraktığı etkiden başka bir şey olarak düşünemeyiz.
Bu etkiler bize de geçer ve bizi de ateşler. Sonunda bu nesneye sahip olursak mutlu oluruz; ancak bu hissin temelinde yatan şey nedir? Arzudur.
Bu duygunun devamında ne hissederiz?
Delilik.”"
8. "Cesaret ve sabırla en büyük engeller aşılır."
9. "Bu aşağılık ibadetin Tanrı'sına baktığımda, bir gün bir dünya yaratan, ertesi gün inşa ettiği şeyden pişman olan, tutarsız ve barbar bir varlıktan başka ne görmekteyim ki?"
10. "Bir kadını ikna etmek istediğinizde erdemlerden çok, tutkulara hitap etmelisiniz."
11. "Günahlarım kişiseldir."
12. "insanları ancak kendimiz için sevmeliyiz; onları kendileri için sevmek bir aldatmacadır; doğa asla insanlara kendilerine iyi gelebilecek hareketlerden, duygulardan başka bir şey esinlemez; doğadan daha egoist bir şey olamaz; o halde, doğanın yasalarına uymak istiyorsak, böyle davranalım."
13. ""
14. "Hepimiz az da olsa bir miktar acımasızlık dozuyla doğuyoruz"
15. "•
“Evreni baştanbaşa dolaştığımızda, kadınlardan hoşlanmayan ne çok halk görürüz!
Öyleleri vardır ki, kadınları yalnızca kendi yerlerine geçecek çocuklara sahip olmak için kullanırlar.“"
Yatak Odasında Felsefe Kitap İncelemeleri
Kitabı ilk görəndə mənə maraqlı gələn adı oldu, cinsəllik və fəlsəfənin bir biriylə necə əlaqəli olmasını bilmək istəyirdim.
Böyük kütlə tərəfindən sadəcə cinsəllikdən, şiddətdən ibarətdir, ancaq mənim üçün bundan daha artığı oldu. Açığı digər şəxslərdə olduğu kimi məni pik həddə narahat edəcək heçnə oxumadım. Kitabda çatdırılmaq istəyən əsas fikir hər bir şəxsin öz qərarlarını digər şəxslərdən, dindən asılı olmayaraq müstəqil verməsidir. Belə ki, kitabda verilən bu ifadə daha yaxşı izah edir: "Sizin bədəniniz sizindir, təkcə sizə məxsusdur və bütün dünyada ondan istədiyiniz kimi həzz almaq hüququ təkcə sizindir ". Kitabın nəzərdə tutduğu əsas mənanı, yəni ümumi şəkildə çox bəyəndim,hər nə qədər mentalitetimizə və dinimizə uyğun olmasa belə, bunun düşündükcə ən doğru fikir olduğunda qərarlaşdım, gözümüzlə görmədiyimiz dini kitablardan başqa heç yerdə cinsəlliyə sərhəd qoyulmur və ayıb bir şey olaraq baxılmır. Həmçinin, kitabda tanrının varlığı, onun hazırki cəmiyyət həyatına etdiyi toxunuşlara da münasibət bildirilir. Əlbəttə hər kitabın müsbət tərəfləri olduğu kimi mənfiləri də vardır. Qadın obrazlarının zəif və kişidən asılı olaraq göstərilməsi, partnyorların tək məqsədinin bir birilərini deyil də sadəcə özlərini məmnun etməsini, təcavüzə normal baxılmasını və s.dir.
Bütün bu hadisələr 2 günlük seksual təhsil almaq üçün gələn Ejeninin ətrafında cərəyan edir. Kitab, oxucuları metafizikadan estetikaya, fəlsəfədən tarixədək bir çox mövzu ətrafında düşünməyə vadar edir.
8/10
Okuduğum en çöküntü felsefe kitabı ..
Daha ne kadar kötü olabilir ki dediğim noktada çok daha fazlasını gördüğüm yılın son kitabı..
Kimsenin tavsiyesi üzerine okumadım seni
tamamen kendi özgür irademle okudum..
Fakat ne okudum ben.. hani kahvesi az bulanık bir Türk kahvesi içersiniz ve mideniz bulanır ya hah.. işte öyle bir tanimlama yapayım..
Hazlar üstüne kurulu bir hayat.. mesele cinsellik değildi aslında değerlerin ve inanişlarin bu kadar alt üst edilmesiydi..
Kendi adıma okurken asla keyif almadigim bir kitaptı.. 2022 yılının en berbat kurgusunu okudum ..
Ensest ilişkinin meşru olarak nitelendirildi kötülüğün çok sehvetli ve arzu bir durum olabileceğini iki sayfada bir bize sunmuş yazar ..
Evet biz toplum olarak cinsellik konusunda çok tutucuyuz ..bunu konuşmamız gerekiyor fakat bu- zevk uğruna herşey mübahtır - diyagramı değil.. okuduğumuz cinsel ve erotizm içerikli kitaplar yüzünden insanların farklı bir bakış açısına girmesi bu çağda bile bizim eksiğimiz olarak kalsın..
Reddedilen değerler toplamı..
Hiçlik..
Doğa yasalarındaki temel adı altında hayvan ve insanı bir tutarak yapılan felsefe..
"Kedilere köpeklere bakın çocukları ve torunları ile cinsel ilişkiye giriyor. Bu doğa yasasının kanunu"
Farklı bakış açılarına olan saygım sonsuz fakat burada ki bakiş acısı kadını ve erkeği dünyaya sex yapmak için gelmiş varlıklar olarak değerlendiriyor , dini inkar , ahlâkî ve erdemi yok sayıyor.. bana göre ters
Yatak odasında felsefe okuyup idrak etmenin en zor olduğu kitapdır. Hiçbir dini ,Ahlaki ve örfi kuralı olmayan bir insan tarafından, delilik evresinde yazılmış, felsefe kitabımı evet , kesinlikle felsefe yapıyor. Kendinden sonra bir çok insanı etkilemiş, dostoyevski, Nietzsche, Freud ,Breton , Oscar wilde vb ...
Kitap Ahlaksızlık içinde felsefe dersleri veriyor.
Sade dini Ahlaki hiçbir kuralı kabul etmiyor. Ona göre bunlar uydurulmuş.ona göre yeryüzü hatta evren varlığını hiçbir yaratıcıya borçlu değil ,doğa var ama doğa ile yaratıcı aynı değil bu yönüyle panteizme de karşı çıkıyor.dini mitleri özellikle hristiyan dinine ait mitleri saçma buluyor hatta hakaret ediyor.ona herşey doğal akışı içindedir.insan dürtülerini ,hazlarını baskılamamalıdır . herşey serbest olmalı hiç Ahlaki ,dini engel olmamalı çünkü bunlar uydurmadır.insanın yaratılış olarak bir hayvandan bir bitkiden farkı yoktur.varoluş da insan kimseye borçlu değil der ne Allah'a nede anne baba' ya borçlu değil der. Cinsellik de sınır koymaz sade kadını küçümseyen bir anlayış sergiler zevk uğruna her şeyi mübah görür buna kürtaj ve cinayeti bile ekler ,din ile cumhuriyeti bir arada bulmaz laik bir anlayış sergiler. Dini özgürlüklerin en büyük düşmanı olarak vurgular. Kötülüğün insanın doğasında olduğunu ifade eder. Doğa da acıma merhamet yoktur der bunlar insana ait özellikler değil der. İyi ve merhametli olanın değil kötü ve acımasız olanın kazandığı bir dünya çizer .insanı iki yüzlü olmakla suçlar .yarıda bırakmadan veya sobaya atmadan okunacak bir kitap değil gerçekten idrakı çok zor bir kitap tavsiye edermiyim bilmiyorum.
"Yatak Odasında Felsefe", insan cinselliğinin felsefi yönlerine derinlemesine dalan provokatif bir roman. Sade, toplum tarafından meşru görülmeyen fikirler sunuyor. Açık (pornografik) içeriği nedeniyle herkesin zevkine hitap etmeyebilir.
Günümüzde yaşadığımız toplumun zihinlerimizde oluşturduğu şemalar, Sade'nin fikirlerini kabullenmemizi engelliyor. Diyaloglar yoğun ve düşündürücü, okuyucuyu toplumsal normlar ve değerler üzerinde sorgulamaya davet ediyor. Okuyucuların bu kitaba açık bir zihinle yaklaşması ve derin ve içe dönük bir yolculuğa hazırlıklı olmaları gerekiyor.
Kitap 15 yaşındaki Eugénie'in cinsel eğitim için Madam De Saint-Ange'in yanına gelmesiyle başlıyor. Kurgu, teorik eğitim ardından uygulama şeklinde devam ediyor. Teorik eğitimde; aile, evlilik, aldatma, kürtaj ve bebek cinayeti, ensest ilişki, eğitim, Tanrı ve bunun gibi birçok konuya değinilmiş. Kitaptaki olaylar konuşma şeklinde okuyucuya iletiliyor. Betimlemeler anlaşılır değil. Ancak kitaptaki fikirler oldukça sıradışı, bu fikirlere katılmıyor olsanız da merak uyandırıyor ve eserin edebi yönündeki olumsuzlukları tolore edebiliyor.
Açık fikirli biri dahi okurken gözlerini yuvalarından fırlatacak bu eser bana kalırsa "felsefi" olarak nitelendirilmek için oldukça amatör. Okurken "yazarın yaptığı yanlışları haklı çıkarma veya kendini aklama çabası" gibi bir his uyandıyor.
Hayatımda okuduğum en ağır +18 içerikli kitaptı sadece o pornografik hikaye tarafına bakarsak ki kitabın %70 pornografi . Okunacak gibi değil mide dayanmaz.
%30 ise felsefi alt yapısı içeriyor katılırsınız katılmazsınız ama okurken tanrıyı, dini, peygamberleri bir tarafa hatta çoook uzak bir tarafa koymanız lazım.
Adamın kitapta yazmış olduğu bir takım fantezilerini çekmesi için porno sektöründe hangi kadına yada erkeğe ne kadar para verirseniz verin yapabileceği şeyler değil. Özellikle kadınlar açısında imkansız gibi geliyor bana yada ben mi çok mazbut biriyim de öyle düşünüyorum bilemedim.
Şu kadar diyeyim kadınların bu kitabı okuyunca Müslümanlar hacda nasıl şeytan taşlıyorsalar kadınların bu adamın mezarını taşlamaları bütün kitaplarını toplayıp yakmaları lazım :)
İşin ironik tarafı ise kitabı en çok okuyan kadınlar en çok beğenende onlar. Ama başta da dediğim gibi felsefi tarafını bırakıp sırf hikaye tarafına bakarsak.
Kitap temel olaraz hazcılığı temel olmuş hazza giden her yol mubah bu erkek erkeğe olur, kadın kadına olur, erkek kardeş kız kardeşe olur( yani ensest), sütçü kız kardeşe sonra bahçıvan erkek kardeşe olup kombo da yapabilir yetmez ana kız beraber menümüzde var fantezi olarak kitabın felsefesi şu kadın da delik anlamında ne varsa asla israf edilmemeli :)) vs vs Bu inceleme büyük ihtimalle kaldırılır. Ama emin olun kitapta bundan çok çok daha fazlası var:)