Yaşlı Rind'in Ölümü Kitap Bilgileri
Yazar: Mehmed Uzun
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 38 dk.
Sayfa Sayısı: 128
Basım Tarihi: Ekim 2017
İlk Yayın Tarihi: Haziran 2004
Yayınevi: İthaki Yayınları
Orijinal Dil: Kürtçe
ISBN: 9789752732452
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yaşlı Rind'in Ölümü Kitap Tanıtımı
Yaşlı Rind'in Ölümü, Mehmed Uzun'un en kişisel romanı olarak değerlendirilebilir. Ülkesinden kaçan, sonrasında İsveç'e yerleşen ve yazmaya başlayan Serdar ile sınırdaki konaklama köyünde karşılaştığı, birçok dil öğrenip, birçok ülke gezen, sonunda hiç tanımadığı sınır köyüne yerleşen Yaşlı Rind'in hikayesi anlatılır. Usta bir kavalcı olan Yaşlı Rind'in hikayesinin etrafında göçmenlik, sürgünlük, kimlikler, aidiyetler ve ülke özlemi yeni ile eski kuşak arasında tartışılır. Müziğin ve şiirin eksik olmadığı romanda Serdar, Rind'in geçmişini aradıkça kendine de varır ve hayata dair güzergahını belirler.
Yaşlı Rind'in Ölümü Kitaptan Alıntılar
1. ""... kim olduğum nereden geldiğim hiç o kadar mühim değil. Aynı şekilde senin kim olduğun da, nereden geldiğin de hiç mühim değil... İnsanız, anlıyor musun, insanız biz!""
2. "Savaşlar, haksız savaşlar çılgınlık, alçaklık kötülük ve zayıflığın en aşağılık mertebesidir."
3. "Bu arada,
Ah, bırak dilini..
***
Köklerinden serbest bırakılmış,
Peyzaj ve dildenen kopma..."
4. ""... kim olduğum nereden geldiğim hiç o kadar mühim değil. Aynı şekilde senin kim olduğun da, nereden geldiğin de hiç mühim değil... İnsanız, anlıyor musun, insanız biz!""
5. "İnsan köklerinden uzaklaşmadıkça,
kök nedir bilir mi?
Değişik, rengarenk topraklara ayak basmadıkça insan, neden daima ata toprağına
gömülmek istediğini anlayabilir mi?"
6. "Bir sonbahar gecesiydi . . .
Gece, geleceğin kederine, korkularına, yabancılık ve bilinmezliklerine gebeydi ."
7. "... devletler, dinler ve farklı farklı muktedirlerden kaynaklanan emir ve fermanlar insanın ve insanlığın ilerlemesinin önünü keser ve insanların onurlu ve erdemli olmasına izin vermezler."
8. "Evet vakit güzelliklerin yeşerme vakti yine. Vakit gebe yine."
9. "Ji reh û rêç
Ax û zimanê xwe vemeqete..."
10. "Kim olduğum nereden geldiğim hiç o kadar mühim değil
Aynı şekilde senin kim olduğun da, nereden geldiğin de hiç mühim değil...
İnsanız, anlıyor musun, insanız biz!"
11. "Ji reh û rêç,
Ax û zimanê xwe vemeqete..
***
Köklerinden ve izinden,
Toprağından ve dilinden kopma..."
12. "İnsanlığı ezen o insanları terk ettim.
..."
13. "Zamanın akışı önünde hiçbir şey yapamıyoruz ve zaman bizi de alıp kendisiyle götürüyor, götürüyor, götürüyor…"
14. ""Ji kok, ax û zimanê xwe qut nebin. Ew di vê jiyana bêhêvî û belengaz de çavkaniya bextewariyê ne.""
15. "...
İstedim,evet .... çok şeyler istedim ...(gözlerin gibi)
..."
Yaşlı Rind'in Ölümü Kitap İncelemeleri
Yine buğulu gözlerle biten, son sayfalarını yaşlı gözlerle okuyamayan ben :) Mehmed Uzun'a olan sevgim kaderinden midir, kitaplarından mıdır bilmem ama bu hayatta ölmüş bir insanla tanışmayı en çok istediğim insanlardan biri. Beni kendi ruhumla sorgulatan biri. Aslında insanız deyip de insanlıktan çıkmış insanlar olduğumuzu hatırlatan biri. Savaşları, sürgünleri, zulümleri, ait olmanın engellenmesini, dili, kültürü, her şeyi ama her şeyi hatırlatan biri. O yüzden seni çok seviyorum Mehmedim ♡
Kitabı okurken oradaki Serdar'ın yerinde Mehmed Uzun varmış gibi hissederek okudum. Yaşlı Rindle sohbet etmesi, sohbetin içinde gerçekleri söylemesi, Yaşlı Rind'e olan saygısı, araştırma merakı, bir şeyleri öğrenme hevesi, dönüp de bulmak istediğini bulamaması. En çok üzüldüğümde bu oldu Serdar'ın dönüp de bulmak istediğini bulamaması. Serdar'ın yerinde olmayı çok isterdim. Bir paketin başında sanki kutsal bir şeymiş gibi diz çöküp ellerinin varamadığı, onu açamamayı, o anda o duyguyu, o anı yaşamayı çok isterdim.
İnsanı alıp geleneklerinin içinde gezdiren bir kitap, varlığını söndürmeye çalışanların neler yaptığını anlatmaya çalışan bir yazar, dilini hayatının önüne koyan bir adam...
Mehmed Uzun'u okumamayı hayal edemiyorum. Tanıştığım güne şükürler olsun.
Mehmed Uzun-Yaşlı Rind’in Ölümü
•
•
#alıntı
“Neden kendimizi, beynimizi, etrafımızı ve şeyleri birbirinden ayırıyor, topluyor, parçalıyor ve sonra, bu mu daha iyi, yoksa şu mu daha kötü ?.. Diye konuşuyoruz. Neden her şeyi; hayatı, zamanı, insanı ve insanlığı, aşkı, mutluluğu, derd ü kederi ve hürriyeti birbirinden ayırıyor, paramparça ediyor, sonra da kıyaslıyoruz ? “
•
•
“Doğrusunu istersen insan küçük ve zavallıdır. Bununla birlikte zavallılığımızı asla birine anlatmak ya da göstermek istemeyiz. Çünkü utanıyoruz, korkuyoruz, itiraf edemiyoruz.. “
•
•
İki insanın bir köyde karşılaşması, aralarından birinin hayatını ne kadar değiştirebilir ? Öyle ki yaşlı Rind gibi çokça gezmiş ve donanım sahibi bir adam çıkarsa karşınıza işte o zaman hayatınızın bir parçası haline gelir ve tümden hayata bakışınızı değiştirir. Kör ve iyi bir kaval ustası olması aslında ne denli dolu bir insan olduğunun kanıtı değil mi ? Çünkü kör olmak herkesten iyi görebilmeyi, kaval çalabilmek ise tam bir usta olmayı gerektirir. Lakin bunca yaşanmışlıktan sonra yorgun düşen yaşlı Rind’i ölümün bulması an meselesi..
•
•
İki adamın hayat dersleri ve yaşanmışlıklarıyla dolu güzel hikayesini okudum. Ve bu hikayede ben de Serdar gibi çok şey öğrendim. Size de tavsiye ederim, keyifli okumalar
Hani bazen insan kilitlenir yada sözcükler düğümlenir de hiç bişe konuşamaz hale gelir.İşte tam da bu durumda nasıl başlayacağımı bilmeden kitabı değerlendirmek çok zor.
Serdar ve onun zorlu yaşamı ele alınmış kitapta.
Küçük bir köyde hayalleri olan ve geleceği için planlar yapan küçük bir çocuğun öyküsü anlatılıyor.
Yuvasını ,ailesini,doğup büyüdüğü köyü bırakıp gitmek ister başka diyarlara.
Sınır kapısından geçmek üzereyken köyde onu bekleyen Rind 'den habersizdir.Ve böylece onu tanımak için fırsatta doğmuş .Çok kısa bir şekilde onu görüp sonrasında ise o merak onu geri getirecektir.Serdar içi kıpır kıpır ,umutları,çocukluğu,hasreti,sevgisi hep içindedir.
İçinde büyüyen o merak gurbet elinde ayaklarının geri gitmesiyle tekrar o yaşlı adamla karşılaşmasına vesile olur.
Rind ,yiğit,cesur,eli açık,gözü kara,dünyadan ilişkisini kesen, okumuş ,bilgili,töre ve adetlerine bağlı şiir ve destanların ozanidir.onlar hayatın içinden çıkmış,toplumsal ilişkiler ve insanlığın inançlarıyla süslenmiştir.Onlari birer önder,birer filozof saymak yerinde olur.Cunku hayat ve dünya hakkındaki görüşleri hem çok geniş,hem de çok derindir.
Kitaplar kendimi,insanlarını ve insanlığımi tanımada yardım ettiler bana.Yeni kapılar açtılar,işte bu yeni kapılardan birisi de Rindlik yoluna açılıyordu...
Bu akıcı ve o kadar da bilgi dolu kitabı okurken sizleri alıp köyünüze yada gidemediginiz yere belki de içinizdeki o cevherin çıkmasına vesile olacaktır.mutlaka okuyun kesinlikle tavsiye ederim
Yaşlı Rind'in Ölümü'' adlı eser yazarın kendi kültüründen esinlenerek kaleme aldığı bir eserdir. Kürt tarihinde hep bir öncü olarak sayılan büyüklerin yaşam bilgileri hep örnek teşkil etmiştir. Bu tür insanların sıfat olarak taşıdıkları 'Rind' ise onların dünyaya bakış açılarının ne kadar dolu olduklarını göstermektedir. Yaşlı Rind, şehirde yaşamış fakat daha sonra bir köye yerleşmiş biridir. Yaşadığı dönemde, ülkenin içinde bulunduğu karışıklıklardan dolayı ülkeden kaçan Serdar Azad'ın köyde tanıştığı ve eserin konusunu anlatan Yaşlı Rind ile olan tarihsel düzlemi anlatmaktadır. Yaşlı Rind, üniversite mezunu, birkaç dil bilen, birçok ülke gezen ve sonunda hayatın zorluklarından kaçmış, kendi kültürünü yaşayabileceği hiç tanımadığı bir sınır köyüne yerleşmeye karar verir.
Yaşlı Rind, usta bir kavalcıdır. Zamanla gözlerinin ferleri söner ve dünyayı kendi iç dünyasında görmeye başlar. Eserde Kürt tarihinde isimleri ön plana çıkmış dengbej ve yazarlardan olan Cegerxwin, Ahmed-i Xani gibi entelektüel şahısların göçmenlik, sürgünlük, kimlikler, aidiyetler ve ülke özlemi ile eski ve yeni kuşak arasında bilgiler verir. Yaşlı Rind'in, kavalı usta bir şekilde kullanmasıyla eserde hem müziğin hem de şiirin hiç eksik olmadığı eserin kahramanı olan Serdar, Rind'in ve öz kültürünü aradıkça kendi yaşamına da yeni bir yön vermeye çalışır.
Kitap ile ilgili yorumuma geçmeden önce yazarın birkaç cümlede hayatından bahsedip daha sonra da kitabın ana konusunu belirtmek istiyorum.
Mehmed Uzun, gençliğinde politik faaliyetlerin içinde yer alan bir isimken bir süre hapiste kalmış ve 1977’de mecburi olarak İsveç’e göç etmiştir. 1987 yılında yayınlanan Yaşlı Rind’in Ölümü de (Mirina Kalekî Rind) siyasi nedenlerle tutuklanması riskine karşılık yasadışı yollardan Suriye’ye geçip buradan İsveç’e giden bir Kürt genci olan Serdar’ın Suriye’de tanıdığı bir aydın olan Yaşlı Rind ile ilişkisi üzerinden Kürt diline ve folkloruna yönelişini işleyen bir eserdir. Yaşlı Rind’in bilgisi ve kültürel birikiminden derlemeler yapmaya çalışan Serdar yılda bir kez İsveç’ten Suriye’ye gelerek Rind’in yanında birkaç hafta geçirir ve ondan Kürtçe folklorik ve edebi verimleri derler.
Kitapta bu iki karakterin dostluğunu, konuşmalarını hatta çoğu zaman sessizliğini okuyoruz. Evet, sessizliğini… Kitabı okursanız ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Kitap, oldukça sade bir anlatıma sahip. Eğer vakit ayırabilirseniz bir günde bitirebilirsiniz. Kesinlikle okurken sizi sıkmıyor. Bu kitaba bir dinlenme kitabı bile diyebiliriz. Her ne kadar konunun biraz daha geliştirebileceğini düşünsem de ben Mehmed Uzun’un tarzını çok beğendim. O yüzden diğer kitaplarını da okumak istiyorum.