Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yaşamak - Yu Hua | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yaşamak Kitap Bilgileri


Yazar: Yu Hua
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 57 dk.
Sayfa Sayısı: 210
Basım Tarihi: Nisan 2016
İlk Yayın Tarihi: 26 Ağustos 2003
Yayınevi: Jaguar Kitap
Orijinal Dil: Çince
ISBN: 9786056587887
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yaşamak Kitap Tanıtımı


Aile servetini yiyip tükettiği gençlik günlerinde, uzun bir hayatın ona neler sunacağından habersizdir elbette Fugui.



Yıllar sonra, yaşlı öküzüyle tarlasını sürerken tanıştığı bir yabancıya hayatından söz etmeye başladığında, şımarık bir gencin başına gelenlerden fazlasını sayıp dökecektir bu yüzden: Fugui, kendisiyle birlikte altı insanın hayatını, kaderin sürprizlerini, yaşamın acılarını ve sevinçlerini anlatır. Onun dilinden -daha doğru bir ifadeyle Yu Hua'nın kaleminden- dökülenler, insanlık durumlarına dair epik bir romana dönüşür böylece. Basit bir anlatım, güçlü bir anlatı doğurur: Sabanın toprakta bıraktığı izlere benzer kâğıt üzerinde satırlar. Yaşamın her şeyi kapsaması gibi, Yaşamak da hayatı olduğu gibi kucaklar. Doğumları ve ölümleri, mutsuzlukları ve umutlarıyla...



Yayımlandığında ülkesinde yasaklanmasına rağmen, bir hayat öyküsü okumamış da sanki bir hayat yaşamış olduklarını söyleyen okurlarının her geçen gün artmasıyla bir "modern klasik"e dönüşen Yaşamak'ı Bahar Kılıç, Çince aslından çevirdi.




Yaşamak Kitaptan Alıntılar


1. "“Düşünmek yüreğimi öyle acıttı ki,ağlayamadım bile…”"




2. "“Mutlu olduğun sürece fakir olmak utanılacak bir şey değildir…”"




3. "“Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir…”"




4. "Düşünmek yüreğimi öyle acıttı ki, ağlayamadım bile."




5. "“Yaşamaya devam etmek zorundasın…”"




6. "“Tüm insanlar aynıdır…”"




7. "İnsan mutlu olduğu sürece, fakirlik utanılacak bir şey değildir."




8. "Düşünmek yüreğimi öyle acıttı ki, ağlayamadım bile."




9. "Yanlış söz söyleme,
Yanlış yatakta uyuma,
Yanlış eşikten girme,
Elini yanlış cebe atma."




10. "Kadınların tepesi attı mı, söyleyecekleri ya da yapamayacakları şey yoktur."




11. "Bir felaketten kurtulunca ardından güzel günler gelir."




12. "Geceleri çok düşünmekten gündüzleri başım ağrırdı."




13. "Kadınların tepesi attı mı, söyleyemeyecekleri ya da yapamayacakları şey yoktur."




14. "İnsan mutlu olduğu sürece, fakirlik utanılacak bir şey değildir."




15. "~



: "

."

~"





Yaşamak Kitap İncelemeleri


Başlıkta Spoiler içerir dedim ama girişte biraz daha açmam lazım İncelemeyi daha önce kitap okumuş olanlar ile fikir alışverişi yapmak için yazıyorum.

Yazarımız bize hayatın birilerinin bize sövmesinin ,öğüt vermesini ,deneyimlerinden bahsetmesine ,hayat hikayesini anlatması ve benzeri gibi olaylardan daha çok tek bir yaşanmışlık fazlasıyla hayatı öğretir dogması ile baş karakterimizi yarattı. Karakterimiz babasından ,annesine ,eşinden , çocuklarına torununa kadar acılar içerisinde yaşadı. Servetini kaybettikten sonra ailesiyle birlikte dillere destan mücadele etti . Ailesi için fedakarlıklarda bulundu mücadele etti ,savaştı .Buraya kadar söylediklerim ana karakterimizin çevreleyen olaylarla ilgili .Karakterimiz önce kendi hatasından mal varlığını kaybetmiş olsa da daha sonraki kayıpları ülkenin komünist rejime geçtiği dönemde Çin'in iç savaşlarında yaşananlar sistem değişikliğinde toprak sahiplerinin idamından ,açlıktan ,sefaletten , İnsanları nasıl durumlara düşürdüğünün özetini de yazar bize yaptı herkezin hüzünlendiği, hüzünlenmeyenin insanlıktan çıktığının kanıtı olan bir hikaye. Sonuna geldiğimizde ise bunlardan karakterimizin hiç ders almadığı önemli olanın sadece “YAŞAMAK” olduğu bu “YAŞAMAK”değimiz şeyin ise sadece yıl olarak baktığını görüyoruz. Beni meraka düşüren budur.




Çin edebiyatından hiçbir eser okumadıysanız, başlangıç için kitap arıyorsanız, okumanız gereken bir kitap



Doğum ile başlayıp ölüm ile sonlanan hayatın derinliklerine dokunan bir kitap. Bu kitabı okurken hatalarımız, pişmanlıklarımız, özürlerimiz, keşke dediğimiz zamanlar aklımıza gelecek.

Kitaba gelecek olursak ana karakter Fugui isimli yaşlı bir çiftçinin hayat hikâyesini anlatması ile başlıyor. Fugui, aileden zengin ve haylaz bir gençlik yaşıyor. Fugui’ye haylaz derken öyle basit kalmasın cümlem çünkü aşırı kumar bağımlısı biri olarak ailesine, eşine ve hatta eşinin karnındaki bebeğine yaptıklarını okurken sinirleriniz gerilebilir. Bundan sonrasında feleğin tokadı Fugui’ye öyle bir vuruyor ki en zirvede görürken kendini bir anda dipte buluyor.

İlerleyen sayfalarda Fugui’nin bedel ödemeleri başlıyor. Bunca yaptıklarından sonra eden bulur atasözü bir-bir gerçekleşiyor. Emin olun kitabı okurken duygudan duyguya geçeceksiniz, hani başta dedim ya haylazlıklar sinirlerinizi gerebilir diye fakat daha sonradan kendinizi Fugui’ye üzülürken bulacaksınız. Kitabın sonunda Fugui’nin yaşadıklarını düşünürsek gerçekten dayanması zor acılar olduğunu anlayacaksınız.

Hayat devam ediyor ve bizim karşımıza neler çıkaracağını bilmiyoruz. Bazen kısa bir sevinç haberi alırken ardından gelen acı bir haber ile yıkılıyoruz o yüzden kitabı bitirdiğimde zihnimin içinde sürekli tekrar eden cümle şu oldu; ‘’Yaşamaya devam etmek zorundasın’’

Keyifli okumalar dilerim…




Uzun zamandır kitap incelemesi yapmıyordum ama böyle güzel bir kitaba bir şeyler yazma gereği duydum. Öncelikle kitap çok akıcı ve sürükleyici..Kitabı okuduğunuz zaman kitabı okuyormuş gibi değil de sanki bir insanın hayatını izliyormuşsunuz gibi veya onun hayatını yaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz.Son zamanlarda beni bu kadar derinden etkileyen bir kitap olmamıştı.Ve uzun süre de etkisinde kalacağım bir kitap olacak.Ben dramatik hikayeleri severim duygusal yapımdan dolayı.Bazen bir hikayede üst üste dramatik olaylar olduğunda kendimi çok kaptırıp hikayenin sonunun mutlu sonla bitme beklentisine girerim kendimce.Bu romana da öyle bir beklentiye girdim ama okudukça olaylar daha da beterin beteri şeklinde gerçekleşti.Bir karakterle tanışıyorsun onu sevmeye başlıyorsun ama bir anda sana veda ediyor başka bir karakter çıkıyor karşına onu da tanıyıp sevmeye başladığın anda o da çekip gidiyor.Hikaye boyunca hep bu sorunla karşılaştım.Bir karakterin yasını tutarken başka bir karakterin vedası ile karşılaşılaştım sürekli. Kitabı benim için en önemli kılan ve en çok dikkatimi çeken tarafı baş karakter Fugui’nin tüm yaşadıklarına rağmen isyan etme duygusundan uzak oluşuydu.Her şeye rağmen pes etmemek ve normal karşılamak Fugui 'nin sırrı sanırım.Tavsiye üzerini kitapla tanıştım.Siz değerli ucretsizkitap.com.tr okuyucularına da tavsiye ederim ve okuduğunuza pişman olmayacağınızın garantisini verebilirim.(Kalpsiz olanlar hariç :) )




Yu Hua’nın eşsiz eseri olan Yaşamak, kitabı Çin’in kültür devriminin toplumsal yaşama getirdiği zorlukları anlatan ve kitap önerisi isteyenlere önerebileceğim kitapların başında gelir. Dönemin zorluklarını eleştirel bir dille aktaran eser, dönemin hükümeti tarafından yasaklanmış kitaplar arasında yer aldı. Bu yasaklara rağmen dünya çapında gördüğü ilgiden dolayı bana göre şimdinden klasik eserler arasında yerini aldı diyebilirim.
Devrimden önce savurgan olan Fugui adlı kahramanın babasından geriye kalan mirası çok kısa sürede tüketerek zorlu bir sürecin içine girmesiyle ve hayatındaki yakınlarını teker teker kaybetmesiyle acı dolu bir hikayeyle bizi baş başa bırakıyor. Özelikle kitapta beni en etkileyen acısını hissettiğim olay Fugui’ nin oğlunun ölümü. Çok spoiler vermemek adına oğlunun ne şekilde öldüğüne değinmeyeceğim. Ama eminim okuyanlar o acıyı derinden hissedeceklerdir.
Fugui’nin acı dolu yaşamıyla sizi kendine bağlayacak olan bu eseri elinizden bırakmak istemeyeceksiniz. 205 sayfadan oluşan kitap sade ve akıcı dili ile bir çırpıda bitirebileceğiniz bir kitaptır.
Son olarak kitabın orjinal dilinden çevirisini yapan Bahar Kılıç’ın çok başarılı sade akıcı çevirisi de kitabı güzelleştiren başka bir detay olduğunu söyleyebilirim.




Kitabın ismini yaşamak koymuşlar ama kitaptaki hayatın ne kadar yaşanılır olduğu tartışılır.
Öneriler üzerine aldığım bir kitaptı ve iyi ki de almışım. Tahminlerimden çok daha fazlasını buldum bu kitapta. Kitabımız Çin’de köy köy gezen bir gezginin yaşlı Fugui ile karşılaşması üzerine başlıyor ve Fugui’nin acı hikayesine hepimiz ortak oluyoruz.
Kitap, çevremizde sık sık duyduğumuz sıralı ölüm tabirinin ne kadar önemli olduğunu, ilk sayfadan son sayfaya kadar hissettiriyor. Dönemin Çin siyaseti, ekonomisi ve sosyal yaşamı da ele alınmış fazlaca. Ben okurken ağlamadım fakat aşırı duygu yüklü bir kitaptı. Okurken hissettiğim tek duygu acı oldu. Kitaba büyük ölçekte değerlendirdiğinizde, insanın uzun hayatının aslında nelerle mücadele ederek tükendiğinin kanıtı gibi olduğunu göreceksiniz. Biz kendimizi modern toplumda yaşıyoruz diye avutuyoruz fakat değişen tek şey köleliğin modernleşmiş olması. O dönemde insanların “ birkaç ineğim, 3 dönüm tarlam olsun yeter.“ sözlerinin günümüze “bir evim arabam olsun yeter.” şeklinde evrildiğini görüyoruz.
Kitaba başladıktan sonra nasıl ilerleyip bittiğini anlamadım bile. Aşırı akıcı bir metindi. Herkesin okuması gerektiğini düşünüyorum. Umarım yolunuz en kısa zamanda Fugui ile kesişir. Keyifli okumalar.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: