Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yaşama Sevinci - Emile Zola | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yaşama Sevinci Kitap Bilgileri


Yazar: Emile Zola
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 6 dk.
Sayfa Sayısı: 392
Basım Tarihi: Eylül 2020
İlk Yayın Tarihi: 1945
Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9786053608257
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yaşama Sevinci Kitap Tanıtımı


Émile Zola (1840-1902): Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden olan yazar, romanları için gerekli yaşam deneyimini zorluklar içinde geçen gençlik yıllarında kazandı. 1864'de ilk öykü kitabı Ninon'a Öyküler yayımlandı. 1865'de kendi yaşamından izler taşıyan Claude'un İtirafları çıktı. Zola, romancının olayları bir izleyici gibi kaydetmekle yetinmemesi, kişileri ve tutkularını bir dizi deneyden geçirirken, duygusal ve toplumsal olguları bir kimyacı gibi işlemesi gerektiğini savundu. 1867'de yayımlanan Thérèse Raquin'den başlayarak tüm romanlarını aynı görüşle yazdı. Meyhane (1877), Nana (1880), Yaşama Sevinci (1884), Germinal (1885) ve Toprak (1887) en tanınmış romanları arasında yer alır. 



Zola Yaşama Sevinci'nde karşılaştığı zorluklara, çektiği acılara rağmen yaşama sevincini ve olağanüstü saflığını asla kaybetmeyen fedakâr Pauline'in hikâyesini tüm yalınlığıyla ustaca aktarır.




Yaşama Sevinci Kitaptan Alıntılar


1. "“İnsan gerçekten çok sevdiği bir şeyi artık sevmeyebilir miydi?”"




2. "İnsan her yaşta ölür."




3. "Kalbine yalan söylemek mümkün müydü, bir kere sevdikten sonra sevmeyi bırakmak mümkün müydü?"




4. "Bağışlanamayacak tek şey ihanetti."




5. "Bu ne korkunç dünyaydı!"




6. "“Buydu demek ölüm. Bir daha hiç olmamaktı, geride yalnız korkulu bir pişmanlık bırakan, bir gölgeye sarılan titrek kollardı.”"




7. "“Sevdiği köşeyi güneşle ısıtamadıktan sonra neye yarıyordu sevinçli olma çabası?”"




8. "Gerçekten çok sevilen bir şeyin, sonradan sevilmemesi mümkün müydü?"




9. "Sevebilmek için büyümek gerekiyordu."




10. "Gerçekten çok sevilen bir şeyin, sonradan sevilmemesi mümkün müydü?"




11. "İnsan acıya da alışıyor."




12. "“Ah, sen haklıydın, bu dünyada sevinçten, iyi yüreklilikten daha önemli bir şey yok. Gerisi sıradan bir karabasan.”"




13. "İnsan birine gönlünü verdi mi, geri almazdı."




14. "Buydu demek ölüm.
Bir daha hiç olmamaktı."




15. "“Chanteau gözünü tabuta dikmiş, ömrünün kırk yılının geçip gidişini seyrediyordu. Bir zamanlar yaşanmış şeyler, iyisiyle kötüsüyle, insanın gençliğini arayışı gibi yana yakıla özlediği olaylar.”"





Yaşama Sevinci Kitap İncelemeleri


Rougon-Macquart serisinin 12 no'lu kitabı. Serinin şu ana kadar okuduğum kitapları içerisinde en soft olanı diyebilirim. Çok yavaş seyrediyor. Aşırı bir heyecan yaratmadan sakin bir şekilde okunuyor. Burada da dram var ama farklı şekillerde işlenmiş bir dram diyebilirim.

Yazar bu kitabında, serinin 3 no'lu kitabında (

, Paris'in Göbeğinde) anlattığı Lisa'nın kızı Pauline odaklanıyor. Zavallı kızın bir iyilik meleği gibi saf olan yapısının çevresindekiler tarafından nasıl suistimal edildiğini ibretle okuyoruz.

Henüz on yaşında yapayalnız kalmış Pauline, tüm akrabalarının onayıyla , baba tarafından bir aileye servetinin ve kendisinin korunması amacıyla emanet edilir. Ailenin yaşadığı küçük bir sahil kasabasına getirilen Pauline burada aile ile birlikte yaşamaya başlar. Başlangıçta her şey güzel giderken ilerleyen yıllarda dramlar başlar.Tabii ki bu durumdan hem aile hem de Pauline etkilenir. Tabii ki en çok da bu iyi kalpli fedakar kız etkilenecektir.

Zola bu kitabında da yine toplumsal ve sosyal bir çok gerçekleri gözler önüne seriyor. İhanetler, yalanlar, düzenbazlıklar, fedakarlıklar, sevgi ve çeşitli toplumsal ihmalkarlıklar, yanlışlıklar, umursamamazlıklar, nankörlükler.
Ama hepsinden önemlisi bu derece bir aşk fedakarlığı. Okuduğunuzda bu kadarı da olamaz diyebileceğiniz cinsten bir fedakarlık.

Belkide dünyanın en iyi yürekli kızı olan Pauline'nin hikayesini ben beğenerek okudum. Yukarıda da yazdığım gibi soft ve sakin okunabilen bir kitap istiyorsanız rahatlıkla okuyabilirsiniz. Ben serinin diğer kitapları gibi bu kitabın da okunmasını herkese tavsiye ederim.




Natüralizm akımının en önemli temsilcilerinden olan #emilazola ; zorlu yaşam koşullarında geçen gençlik döneminin acı tecrübelerini romanlarındaki karakterlerin hayat öykülerinde ve olaylar örgüsünde işleyen bir yazardır.
#yaşamasevinci eserinin kahramanı Pauline, yaşadığı bir dizi talihsiz olaylara rağmen, bulunduğu ortamın kasvetini dağıtıp bir şekilde mutlu olabilmeyi ve çevresine de pozitif enerji vermeyi başarabilen, hayatın, kim olursa olsun ve ne kadar varlığı olsa da zorlu yaşam koşullarına her insanın düşebilirini, her karanlıktan sonra aydınlığın kaçınılmaz olduğu salık vermektedir.
Pauline, annesinin ölümünden sonra, babasından kalmış olan şarküteri dükkânının hisse senetlerinin satılmasından gelen yüz elli bin frank değerindeki gelir ile aile kurulunun ödeyeceği bakım ücretleri karşılığında akrabalarının evine taşınır.
Evin annesi Madam Chanteau'un ondokuz yaşındaki oğu Lazare'in geleceği için hayali yargıç ya da vali olmasıdır. Fakat ailenin gelir kaynakları sekteye uğramakta ve gün geçtikçe daha kötü olmaktadır.
Pauline'in gelişi aileye manevi yönden moral olmuş, zamanla da mirası, yolunda gitmeyen ekonomileri için maddi destek oluyor.
Aile, aşk, sevgi, dostluk gibi kavramlar, iletişimin önemi, insanların birbirinin hayatlarına dokunuşlarıyla şekillenen gelecek. Bizi bize anlatan yazar Emila ZOLA, benim okumaktan büyük keyif aldığım kalemiyle kim tanışsa seveceğine emin olduğum yazarın Yaşama Sevinci ve diğer eserleri tavsiyemdir.




Yaşama Sevinci, Emile Zola

On yaşında yetim kalan Pauline’in, Chanteau ailesinin yanına gelişiyle başlıyor hikaye. Yengesi, amcası ve kuzeni Lazare ile birlikte yepyeni bir hayata attığı ilk adımı oluyor bu. Bu evde çok şey yaşanıyor, yalanlar, ikiyüzlülükler, kaprisler, bencillikler, yoksulluklar, kaygılar... Kısacası acılarla dolu bir yaşam. Her şeye rağmen değişmeyen tek bir şey var: Pauline’in yaşama arzusu. “Sevdiği varlıklar mutlu olacaksa ne önemi vardı acısının?” s.256
Bu düşünce onu ayakta tutuyor, ona güç veriyor, onun için türlü fedakarlıklar yapıyor. Sevdiklerinin mutluluğu için kendinden, sevincinden, isteklerinden ödünler veriyor sürekli.

Bu hayat dolu kızın tam tersi karakter ise Lazare. Pauline’in aksine, yaşamdan keyif almayan, her şeyden çabuk usanan, sürekli ölümü düşünen karamsar birisi Lazare. Ne istediğini bilmediği için, hem kendini hem çevresindekileri mutsuz ediyor. Pauline’e de bu umutsuzlukla mücadele etmek, onları yaşama bağlamak kalıyor.

Yazarın Hayvanlaşan İnsan kitabını okumuştum, ona göre daha sakin ilerleyen bir kitap. Ama çok gerçekçi, her sahneyi yaşıyor gibiydim okurken. Eserin kurgu olduğunu okurken hiç hissetmedim, aktı gitti diyebilirim. Okumayı düşünenler varsa, karakterlere biraz sinir olabilirsiniz, sabırlı olmanızı öneririm.

İyi okumalar, kitapla kalın




Emıle Zola-Yaşama Sevinci


#alıntı
“Ah, ah, hiçbir zaman istediği gibi gitmiyordu yaşamı! Dolayısıyla sabahtan akşama kadar korkunç şakalar yaparak, kadınlarla ve aşkla ilgili karamsarlığını doruğa çıkarıyordu. Bütün kötülük şu aptal, hoppa, züppe, uyandırdıkları arzuyla acıyı sınırsız kılan kadınlardan geliyordu. Aşk da, yaşama arzusundaki gelecek kuşakların bencil itkisinden, bir kandırmacadan başka bir şey değildi.”



Pauline en ufak şeyden bile mutlu olacak bir sebep bulabilen, hayata karşı sevgi dolu bakan bir kadın. Bu açıdan düşünüldüğünde mükemmel bir hayatı olması lazım değil mi? Hayır, aksine ! Heran acı çektiği bir hayat yaşıyor. Sevgi dolu saf bir kalbe sahip oluğundan genelde kandırılıyor ve bu durumda bile mutlu olmaya devam ediyor. Onun mutlu olması için gereken tek şey etrafındaki insanların mutlu olması. Bunu gerçekleştirebilmek içinse hep kendinden ödün veriyor. Ben buna aşırı saflık dedim. Çünkü kendini o kadar ikinci hatta üçüncü planda tutuyor ki, hayır artık bu kadarı da olamaz, dedim okurken sık sık. Ama oldu. Artık bunu da yapma dediğim ne varsa hepsini yaptı. Bazen onu tutup şiddetle sarsmak istedim kendine gelmesi için.Ama tüm bunlara, çektiği acılara rağmen yaşama sevincini asla kaybetmedi..



Yazarla tanışma kitabım oldu. Bende bıraktığı duygular çok güzel. Anlatımının akıcılığı, dilinin sadeliği sayesinde elimden bırakamadım. Toplumsal olaylara ışık tutması da beni ayrıca çekti. Severek ve ilgiyle okumamı sağladı. Okumalısınız, keyifli okumalar ️




Selam Natüralizmin kurucusu olan Emile Zola 'nın Natüralizmi sonuna hissettirdiği enfes bir roman Yaşama Sevinci. Küçük yaşta yalnız kalan Paule' nin hikayesi.. Minik Paule akrabalarının aldığı ortak kararla babasının bir akrabasının yanına verilir Paule'yi ve servetini korumak amacıyla. Verildiği bu akrabası damla hastalığından muzdariptir ve deniz kenarında bir köyde yaşamaktadır. Paule'nin yaşamlarına girmesiyle ilk başta her şey çok güzel ve renklidir ama zamanla sorunlar, zorluklar çıkmaya başlar. Paule'nin yaşamı etrafında şekillenen hikaye aslında dönemin Fransa'sını, aile yaşantısını, toplumsal baskıları, insanların ikiyüzlülüklerini, çıkarları doğrultusunda neler yapacaklarını gözler önüne seriyor. İnsanın içindeki kötünün nasıl açığa çıktığını çok güzel anlatmış yazar. Hayatta karşılaştığı her zorluğa rağmen duruşundan hiç ödün vermeyen kahramanımız herkese çok güzel örnek oluyor. Her şeye rağmen yaşama sevincini kaybetmeyişi bana bazen pess dedirtti. Okuduğum her bölümde tamam artık sefer evi terk edecek diye düşünürken Paule hiç vazgeçmedi. O çirkef yengesine rağmen vazgeçmedi
.
Kurucusu olduğu akımı kanıtlarcasına olabildiğince sade vir dil kullanan yazar her şeyi en basit anlatımıyla okura sunmayı tercih etmiş. Betimlemeleri, anlatımı hem çok sade hem çok gerçekçi Özellikle kitabın sonlarında bulunan zorlu doğum bölümü çok iyiydi bence.. Psikolojik tahlileri müthişti bence. Yazardan okuduğum 4.kitap Yaşama Sevinci yazarın her romanı ayrı bir dünya sizlerde bu dünyalardan birinin kapısını aralayın bence



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: