Yaşama Sanatı Kitap Bilgileri
Yazar: Alfred Adler
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 48 dk.
Sayfa Sayısı: 240
Basım Tarihi: 2006
İlk Yayın Tarihi: 1996
Yayınevi: Say Yayınları
ISBN: 2789785877158
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Yaşama Sanatı Kitap Tanıtımı
Adler, kurucusu olduğu 'bireysel pisikolojisi'nin temel ilkelerini açık seçik dile getirdiği bu kitabında yaşamın amacı, aşağılık kompleksi, üstünlük eğilimi, yaşam üslubu, sağduyu eksikliği gibi -neredeyse- adıyla özdeş kavramları irdeliyor; çocukların okul eğitmi, evlilik, özgürlük, toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığını somut örneklerle inceliyor. Bir irdeleme ve incelemelerin önemi, belki de Gardner Murphy'nin şu tümcesinde yatıyor: "Adler'in pisikolojik sistemi, psikoloji tarihinde ilk defa olarak bugün 'toplumbilim' diye tanımladığımız yöne dönük bir sistem olarak ortaya çıkmıştır."
Yaşama Sanatı Kitaptan Alıntılar
1. "Hepimiz hata yaparız ama önemli olan onların yerine doğruları koyabilmemizdir."
2. "Bir çocuğun kişiliği bedensel varlığının ötesine uzanır, bütün toplumsal ilişki ağlarını da içerir."
3. "Tek başına sevgi sorunları çözemez."
4. "“Nihayet hepimizi de kadınlar eğitir.”"
5. "Her zaman kendimizi duygusal olarak aldatmak için güçlü bir eğilime sahibizdir."
6. "Bir yandan başkalarının arasına karışmak, öbür yandan yalnızlığı aramak."
7. "Rüyalar, uyanıkken gerçekleştirmek istediğimiz plan ve davranışların duygusal provalarıdır, ne var ki bu denemelerde gerçek oyun bazen asla sahnede görünmez."
8. "“Uygarlığımızda en güçlü insan kimdir?” diye kendimize bir soru yöneltsek, buna verilecek en mantıksal yanıtın “bebek” olması gerekirdi.Bir bebek çevresindekilere hükmedebilir ama kendisine hükmedilmesine izin vermez."
9. "Şunu biliyoruz ki, şımartılan her çocuk sonunda nefret edilen bir insana dönüşür."
10. "Bizim "gerçeklerden" değil de, gerçeklerin yorumundan etkilendiğimiz açıktır."
11. "Yaşam her zaman devam etmenin bir yolunu bulmaya çalışır ve yaşama gücü dışardan gelen engellemelerle mücadele etmeden asla teslim olmaz."
12. "“Sinirli insanlar, yeter ki iyi niyet sahibi olduklarını sergilesinler, kendilerini hep haklı durumda hissederler. Ne var ki, bunun için iyi niyetten çok daha fazla şey gerektiği kuşkusuzdur.”"
13. "“Ancak cesur, kendinden emin ve dünyayı kendi evi gibi hissedip yadırgamayan insanlardır ki, yaşamın hem zorluklarından hem de üstün yanlarından aynı şekilde yararlanır; asla ürkek çekingen değillerdir.”"
14. "Güçlükleri göğüsleyebileceğini bilen bir insan sabırsızlığa kaptırmaz kendini."
15. ""Yetersizlik duygusu", yetersizliğin kendisinden daha önemliydi."
Yaşama Sanatı Kitap İncelemeleri
Kitaptan söz etmeden önce Adler'e övgülerimi sunmam gerek :) Okuduğum ilk kitabı. Verdiği bilgilerin bilimselliğine rağmen böylesine akıcı olması muazzamdı. Yaşanmış vakalarla örneklendirmesi, sade ve basit bir dil kullanması aktarmak istediği bilgiyi gayet anlaşılır kılmış. Adler' in kaleminden çıkan her satırı okumayı fırsat olarak gördüğüm verimli ve keyifli bir kitaptı.
Kitabın içeriğinde insanın çocukluğunun ilk 4 - 5 yaşına kadar kişiliğin büyük bir kısmının oluştuğunu ve bu ilk kişilik kalıbıyla tüm yaşamını sürdürdüğünden bahsediyor.
İlk yılarda ebeveynler tarafından empoze edilen değersizlik ve yetersizlik duygusunun yarattıgı aşağılık kompleksinin, hayatın faydalı ve faydasız kısmında kendini gösteren iki farklı sonuç oluşturduğu anlatılmış. Bu duygunun insanı, başarıya ya da tam zıttı potansiyel bir suçluya ve ya kendini bu güç mucadelesinin içinde görmeye cesaret edemeyen hayattan kendisini soyutlayıp geri planda kalan bir melenkoliye dönüştürdüğünden söz ediyor.
Kişinin kendi komplekslerini keşfedebilmesinde ve çevresindeki insanların üstünlük kurma çabasının altında yatan aşağılık duygusunu analiz edebilmesinde oldukça yararlı bir kaynak. Okumak isteyenlerin en iyi şekilde istifade etmesi temennisiyle.. Keyifli okumalar :))
Psixoloji kitabları oxumağa üstünlük verməsəm də, bu kitab uzun müddətdir diqqətimi çəkirdi. Birinci ona görə ki, yazarı Alfred Adler idi.
Tanımayanlar üçün qeyd edim ki, A. Adler fərdi psixologiya məktəbinin banisi hesab olunur və Sigmund Freud'ın tələblərindən biri olub. Həmçinin Adler modern dərin psixologiyanın 3 böyük qurucusundan biri sayılır. (Digərləri Freud və C. G. Jung'dur.)
Kitaba gəlincə isə yazar yaşamın bütün önəmli hissələrinə toxunmağa çalışıb. Lakin bütün izah olunan hissələrə məhz elə uşaqlar və onların psixologiyası ilə başlanılıb. Adler elə özü inanırdı ki, fərdi psixologiyada uğur qazanmaq üçün şəxsin uşaqlıq illərinə toxunmaq, ilk uşaqlıq xatirələrinə enmək lazımdır. Bu baxımdan bu kitab xüsusilə müəllimlər üçün əhəmiyyət kəsb etməlidir. Daha sonra isə psixologiya ilə ciddi maraqlananlar və ya psixologiya təhsili alan tələbələr üçün maraqlı və kifayət qədər informasiyalı kitabdır. Digər oxucular üçün isə bir qədər sıxıcı və mürəkkəb yazılmış bir kitab ola bilər. Yenə də kitabda diqqətçəkən faktlar var. Ailədə birinci və ikinci uşağın psixoloji durumu, yuxuların həyatımızdakı önəmi, müxtəlif psixi xəstələrin təcrübələri və. s məqamlar oxucu üçün maraq oyada bilir. Ümumilikdə ən çox toxunulan və geniş izah edilən termin isə "aşağılık duygusu" və "toplumsallık duygusu" dur.
Adler Bireysel Psikolojisinin kurucusudur. Bireyin bölünemez, bir bütün olarak ele alınmalı vurgusunu yapmıştır.
Adlere göre ' birey ancak toplumla kaynaşıp iç içe girerek birey niteliğini kazanır.'
İşte bu kitap bireyi ele almıştır ama bütünsel olarak. Yaşadığı çevre, toplum etkisi, sosyal uyum, sosyal ilgi, yaşam üslubu..
Birey doğuştan aşağılık duygusu içinde doğar der Adler çünkü doğar doğmaz birilerine muhtaçtır. Birey büyüdükçe aşağılık duygusunu yenmeye başlar ve bu doğrultuda üstünlük çabası dediğimiz şey baş gösterir. Fakat bunun abartılması üstünlük kompleksine yol açar.
Adler bireyin yaşam amacının erken yaşlarda (4-5 yaş) belirlendiğini söylüyor. Çocukluk anılarını inceleyerek bir kişinin idealini ortaya çıkarabileceğimizi öne sürüyor.
Ayrıca Adler, kişilik gelişiminde doğum sırasının etkisi üzerine odaklanmıştır. Örneğin ilk çocuk, bir süre tek çocuk olmanın tadını çıkarır, ebeveynler kendilerini tamamıyla ona adarlar.Bölünmemiş sevgi ve ilgilerini alır. Fakat bu durum ikinci çocuğun doğmasıyla değişir. Adler ilk çocuk için "tahtını yitirmiş kral" demiştir. İlk çocukla beraber, ikinci çocuk, en küçük çocuk ve tek çocuk olarak ele almıştır.
Kesinlikle okunması gereken ve çok yararlı bilgiler öğrenebileceğimiz bir kitap.
Alıntılar:
Bireysel Psikoloji'nin kurucusu kabul edilen Alfred Adler, bu kitabında bireyin davranışlarının nedenleri ve bunlarla ilgili çözümler ve bu sorunların olmamasını sağlayacak düzenlemelerle ilgili görüşlerini açıklamış.
Bireyin çocukluk çağından itibaren davranışlarındaki çoğu bozukluğu, bireyin küçüklüğünden itibaren şımartılmasına ya da ihmal edilmesine dayandırmış.
"İnsanlığın son formu olan sosyal duygu fikrimiz -bütün hayat sorunlarının çözülmüş, dış dünya ile ilişkilerimizin doğru ayarlanmış olduğu hayali bir durum- düzenleyici bir idealdir, bize yön veren bir amaçtır..."
Kitaptan aldığım bu cümlede olduğu gibi,sosyal duygu teorisi üzerinde durmuştur.İnsanda oluşturulacak olan sosyal duygu düşüncesi ve hissinin bireysel sorunların ve buna bağlı olarak toplumsal sorunların çözümü olacağı görüşündedir. Ancak bu duyguyu oluşturmak için bireyi hayatın içinde olan çoğu sorundan ayırmak gerektiğini söyler.
Okurken düşündüm ki; insanda sosyal duyguyu oluşturabilmek için, küçüklüğünden itibaren onu aileden, toplumdan uzakta yetiştirmek gerekir. Şımartılmak ve ihmal edilmek arasında bir yerde davranarak, hayat sorunlarından uzakta yetiştirmek gerekir.
Zor anlaşılır bir dili var bu kitabın.Çok iyi odaklanmak gerekiyor.İyi okumalar,şımarık toplum insanları :-P :-)
Alfred Adler Avusturyalı bir psikiyatristtir.1902 yılında Sigmund Freud ile tanışmış ve öğrencisi olmuştur.Adler, Freud ile birlikte Viyana Psikianaliz Topluluğu 'nu kurmuştur.Bir süre sonra Freud ile aralarında fikir ayrılıkları başlamış ve Freud 'u şiddetli bir şekilde eleştiren kişilerden biri olmuştur.Yoluna yalnız devam eden Adler, bireysel psikoloji üzerine önemli çalışmalar yapmıştır.Derinlik Psikolojisi'nin üç büyük kurucularından biridir.(diğerleri Freud ,Jung )
Alfred Adler ''Yaşama Sanatı ''adlı kitabında, bireysel psikolojinin temel ilkelerine yer vermiş. Yaşam amacı, aşağılık kompleksi,üstünlük eğilimi, yaşam üslubu gibi kendi görüşlerini ve çalışmalarını somut örneklerle açıklamıştır.Çocukların okul eğitimi, evlilik ve özgürlük ,toplumsal koşullardan kaynaklanan erkek ve kadın farklılığı gibi sorunları ele alıp incelemiştir.
Adler,çocukların ileriki yıllarında kişilik sorunu yaşamasına neden olacak iki tür anne baba davranışı olduğu üzerinde durmuştur.Bunlardan birincisi çocuklarına aşırı ilgi gösteren ve aşırı koruyucu olan,sonuç olarak çocukta şımarma tehlikesi yaratan anne -baba.Bunun çok yanlış bir davranış olduğu üzerinde duran Adler, çocuklar hata yapsalar bile kendi sorunlarını çözmelerine imkan tanınması ve bazı kararları kendilerinin almaları gerektiği vurgulamıştır.
Kamuran Şipal çevirisi ile yayınlanan ''Yaşama Sanatı '' adlı kitabı Türkçeye çok iyi çevrilmiştir. Tamamen psikolojik bir kitaptır. Oldukça açık bir dille kaleme alınmıştır. Bireysel Psikolojiye ilgisi olan herkese tavsiye edebilirim.
Keyifli okumalar dilerim ;)