Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yaralasar - 4 - Maral Atmaca | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yaralasar - 4 Kitap Bilgileri


Yazar: Maral Atmaca
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: Kasım 2021
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2021
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786257382717
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli


Yaralasar - 4 Kitap Tanıtımı


“Geçerdi, aslında yaşadığımız her şey er ya da geç geçerdi. Bedenimize aldığımız yaralar geçerdi. Ruhumuza aldığımız yaralar da bir süre sonra eskisi gibi acıtmadığı için onlar da geçerdi. Kalbimize aldığımız yaralar ise asla geçmeyecek gibi hissettirse de zamanla onların da geçtiğini görürdük. Hangi acı geçmezdi, biliyor musunuz? Aklımıza aldığımız acılar geçmezdi. Beden iyileşir, ruh güçlenir, kalp tecrübe edinir ama akıl hep aynı kalırdı.”

Damgacı için belki de yolun sonu görünmüştür ancak Sedef için çözülmesi gereken düğümler sadece bundan ibaret değildir. Yüzleşmesi gereken bir geçmişi, söylenmesi gereken sözleri ve hesabının sorulması gereken yenilmişlikleri vardır. Tüm bunlardan bir çırpıda sıyrılmak hiç de kolay değildir. Artık Sedef tek başınadır ve tüm yükleri tek başına omuzlamak zorundadır. Fakat hayat, hiç de onun planlarını uygulayacak gibi görünmemektedir. Başına geleceklerden habersiz, bir sona doğru adım adım yürümektedir.

Peki, bu son Sedef’i nereye sürükleyecektir?




Yaralasar - 4 Kitaptan Alıntılar


1. "Kendi kimsesizliğimin içinde yaşam savaşı verirken hayatın bana öğrettiği sadece iki şey olmuştu: Nefret ve acı."




2. "Hangi acı geçmezdi, biliyor musunuz? Aklımıza aldığımız acılar geçmezdi. Beden iyileşir, ruh güçlenir, kalp tecrübe edinir ama akıl hep aynı kalırdı."




3. "Kalmak acı veriyorsa çözüm gitmekti. Sessiz sedasız ve elvedasız gitmekti."




4. "

(⁠◔⁠‿⁠◔⁠)"




5. ""Işığı adında taşırken beni nasıl bu karanlıkta bırakırsın, Sedef?""




6. ""Gülmeyi bilmeyen insanlar ağlamamalıydı.""




7. ""Alaz? Evlenelim mi?"
Başını çevirip bana baktığında dudaklarında çok güzel bir gülümseme vardı.
"Evlenelim.""




8. "Benden uzakta nefes almaya devam etsin ama benim yakınımda değil."




9. "Hangi acı geçmezdi, biliyor musunuz? Aklımıza aldığımız acılar geçmezdi. Beden iyileşir, ruh güçlenir, kalp tecrübe edinir ama akıl hep aynı kalırdı."




10. "“Zor değil mi?
_İçin acırken gülmeye çalışmak zor, değil mi.?”"




11. ""Alaz dinle.."
"Altuğ, adım Altuğ!"
"Ee, nolmuş yani? Anladık, adın Altuğ. Ben de zaten Juliet olup sana 'İnkar et babanı, değiştirsin adını,' demiyorum farkındaysan.""




12. ""Sen beni yaşatma artık, sen beni öldürerek yaşatamazsın.""




13. "'' Ne istiyorsun, Alaz?''
'' Karım ol,''"




14. ""Zor, değil mi? İçin acırken gülmeye çalışmak zor, değil mi ?""




15. "O hep benim yarım kalan öyküm olacak. Ne sonu belli ne de başı. Yarım ve eksik, tıpkı benim gibi."





Yaralasar - 4 Kitap İncelemeleri


Seriyi bitirdikten sonra hemen genel olarak yorum yapmak istedim. Başta okuduğum karakterlere ve kitaplara göre Yankı karakteri oldukça sinir bozucu gelmişti hatta onu hiç sevmedim fakat okudukça onun saçmalıklarına güldüğümü farkettim ve karakter gelişimi ilerledikçe gelişti. Tabi bu son kitaba kadar hala yaptıkları şeyler bana normal gelmesede son kitapta neden böyle davrandığı bende oturdu. Bundan sonrası spoilerdır.

Üçüncü kitabın finalini iki kadar şokla okudum ve Alaz için çok üzüldüm. Tabi Yankı haklıyıdı ama böyle bir ihaneti hak etmiyordu. Sonuçta bu risk çok saçmaydı sevdiği adam ölebilirdi. Belki bu intikam daha farklı işlenebilirdi ama yinede zevkle okudum. Devamında olan otel sahnesine ve arada Alaz’ın ağzından okumamıza bayıldım. Her şey güzeldi aslında hapishaneden Yankı’nın çıkması Alaz ile ilişkileri. Sadece bir anda teyzesinin saçma kaçırması ve Yankı’nın ölmek istediği için oradan kurtulmaması gereksiz geldi bana. Bir ay komada kalması biraz fazla dram geldi bence bunun yerine ilişkilerini bu şekilde değil daha farklı ilerletmelilerdi ve artık Yankı’nın ölümden dönmeleri oldukça bunalttı belki bu durum kitapta çok olmasaydı bana güzel gelebilirdi ama o kadar çok ölümden döndü ki beni bu sıktı. Sonrasında Alaz’a oldukça üzüldüm ama pes etmedi ve sonunda Yankı’ya kendini kanıtladı. Kitabın sonunu oldukça tatlı bir şekilde okudum ve sevdim. Bir serinin daha sonuna geldik yazarın eline sağlık gerçekten güzel bir konuydu.

Yeni serilerde görüşmek üzere…




"Ben kendi içimde çok iyi biriyim azizim; tek sıkıntı, kendi içimde olmam."

Otuz kimsesiz çocuğun yetimhanede damgalanıp kaderlerinin belirlenmesiyle olaylar başladı.
Hepsi damgacının peşinde olduğu av iken; bir anda avcı durumuna düştüler. Mücadele ettiler, kayıplar verdiler, ihanete uğradılar, birbirlerine güvenmeyi öğrendiler, sevdiler, acı çektiler, ağladılar ama en çok birbirlerine aile oldular.

Yılın son kitabı diyelim o zaman.
Bir seriyi daha bitirmiş olmanın hüznü ile yazıyorum. Maral Atmaca’nın samimi anlatımını okumak çok güzeldi. Aslında içim o kadar buruk ki çünkü bu kitapla ve içindeki karakterlerle öyle bir bağ kurmuşum ki veda ettiğim için çok üzgünüm. Ama yazar yerinde bir son yapmış. Bütün karakterleri hissederek okudum. Ne düşünüyorlar ne hissediyorlar. Tek tek yaşadım. Seri boyunca bütün olan biten yapboz parçaları serinin son kitabında birbirine oturdu. Hele o son o kadar güzeldi ki tekrar tekrar okudum. Farklı bir seri oldu benim için ve yeri de kalbimde her zaman farklı kalacak ayrıca şundan eminim ki tekrar tekrar okuyacağım bir seri. Sıkılmak mümkün değil. Eğlence, korku, heyecan, aksiyon, gizem, kaos ne ararsanız kitabın içerisinde var. Rahat ve keyifle okuyacağınız bir seri. Yarasalar, kiraz çiçekleri, siyah kediler benim için artık çok çok başka yerdeler. Karakterlerin hepsini çok özleyeceğim.. Alaz'ı, İshak'ı ve Kuzey'i.. Hakan'ı, Yiğit'i, Sedef'i.. Hepsi kalbimde yer edindi.




Seri bittiği İçin üzüldüm, devamı olsa sıkılmadan okurum. Ama yazar yerinde bir son yapmış. Bütün karakterleri hissederek okudum her yazar bunu yapamaz. Ne düşünüyorlar ne hissediyorlar. Tek tek yaşadım. Alazcığımda biraz sorun yaşamış olabilirim. Ama gerçekten muhteşem yazılmış. İlk kitabın yorumunu yapmıştım zaten şimdi genel olarak bakarsak seriye, gizemli adamımız Arda ortaya çıktıktan sonra bir çok olay gerçekleşti. Ekibi sıkıştırmak İçin bütün ajanları toplayıp bir çoğuna ciddi zararlar vererek herkese nasıl bir gücü olduğunu gösterdi. Yankı ile geçirdikleri o bir ay felaketti yankıya gerçekten üzüldüm bütün hayatı boyunca zaten kaoslardan barınmış bir kız. Gözlerinin önünden arkadaşlarına olanlar hiç güzel şeyler değildi. Yankı ailesine nasıl bir yaklaşım sergiledi ne kadar düşünceli davranışlar gösterdi hepsine şahit olduk. Yankı dan bahsediyoruz doğru duydunuz çok düşünceli hareketleri vardı. Alaz gerçekten harika bir insandi olan biten o süreçte hepsine destek oldu tabi en çok yankı’ya karşı sabrın sonu selamettir derler ya bu sözün hakkını verdiler. Seri boyunca bütün olan biten yapboz parçaları birbirine oturdu. Hele o son o kadar güzeldi ki tekrar tekrar okudum. Farklı bir seri oldu benim için yeri her zaman farklı kalacak şundan eminim ki tekrar tekrar okuyacağım bir seri. Sıkılmak mümkün değil. Eğlence,korku,heyecan,aksiyon, gizem,kaos ne ararsanız kitabın içerisinde var. Rahat ve keyifle okuyacağınız bir seri.




Eveeett, uzun bir aradan sonra inceleme yazıyorum.
Aslında bu incelemede tüm seri hakkında küçük bir inceleme yapmak istiyorum.
Aslına bakarsanız kitap konu bakımından gerçekten çok güzeldi ama nedense ilk iki kitaba pek ısınamadım. İlk iki kitabın dili o kadar da hoşuma gitmedi açıkçası. Ama son iki kitap kendimce biraz daha düzgün ve dil bakımından daha iyiydi diyebilirim. Bildiğim kadarıyla Yaralasar zaten yazarın ilk serisi. O yüzden bunu kaleminin yeni oluşuna veriyorum.

Her neyse, buradan sonrası bir tık spoiler olabilir. O yüzden okumayabilirsiniz:)

Gelelim kitabın konusuna: Yıllar önce bir damgacı tarafından damgalanan 30 kimsesiz çocuğun damgalanmasıyla başlıyor kitap. Damgacı yani öcü bu damgaladığı 30 çocuğu (kendi deyimiyle yarasaları) sadece damgalamakla kalmıyor. Yıllar sonra her birine musallat olup Azrail'i oluyor ya da olmaya kalkıyor diyebiliriz. Bu yarasa mevzusunu öğrenen ajanlar ise yarasaların kendini savunması için eğitme teklifi sunuyor. Kimi kabul etmiyor, ölüyor. Kimisi kabul etmiyor ama inatçı bir adam yüzünden tesiste kalıyor. Kimisi kabul ettiği halde ölüyor. Kısacası çoğunluk ölüyor diyebiliriz. Ehh ama başrol ve arkadaşları kurtuluyor tabikiii:)

4. kitap için şunu söyleyebilirim ki Sedef'e en çok ısındığım kitaptı. İlk iki kitapta kendisini umursamaz olarak gösteren Sedef 3 ve 4. kitapta gerçek kendini yansıtıyordu. İçinde yaşadığı savaşları, kırgınlıklarını...Belki de dramatik, acıklı kitapları daha çok sevdiğimden kaynaklı bu kitap favorime girdi. Birçok arkadaş son kitabı beğenmediğini söylemiş, zevkler deyip susuyorum.
Okumak isteyenlere keyifli okumalar.
Kendinize iyi bakın..




SPOİLER VARDIR

Herkes okumalı. Birin ikinin incelemesini yazıp üçü atladıktan sonra dördüncü kitapta komple serinin incelemesini yazayım dedim ( gerçi okuyan yok ama olsun ). Seri zaten mükemmeldi. Mutsuz sonları daha çok seven biri olarak bu seriye evli mutlu çocuklu üçlemesini bir son olarak pek yakıştırmasam da bu kadar acıdan sonra karakterlerin artık mutlu olma zamanı gelmişti.

Sedef'in hapisteyken Alaz onu hiç görmeyince ondan utandığını düşünmesi ve daha sonra Alaz'ın evlilik teklifi çok hoştu. Alaz'ın yaptığı evlilik teklifi ise tam da Alaz'dan beklenecek bir teklifti. Gerçi ona teklif demek ne kadar doğru bilemiyorum ama tam bu çifte uygun bir sahneydi.

Songül'ün iyi bir anne olma çabaları çok özeldi benim için. Sedef'in babasının Fırat çıkması da beni ayrı mutlu etti. Sedefin yaşadığı o psikolojik çöküşte herkesin onun yanında olması ve sırf sedef kendine geldi mi diye özellikle onu kızdırmaları da çok tatlı ve komikti.

Sedef'in sonunda Alaz'ın onu ondan daha çok sevdiğine inanması da ayrı bir mutluluk sebebiydi benim için.

Düğüne girişleri ise şahaneydi. Zaten o ikisinden normal bir giriş beklemiyordum ama bu şekilde olacağını da düşünmemiştim. okurken kahkaha attığım bir sahneydi.

Öyle böyle koskoca dört kitap bitti. Sırf son kitabının kutulu seti hoşuma gitti diye aldığım seri bana kocaman bir aile oldu. İyisiyle kötüsüyle bu onların hikayesini de okudum. İçim buruk biraz. İyi ki onları tanımışım...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: