Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yaralarım Aşktandır - Furuğ Ferruhzad | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yaralarım Aşktandır Kitap Bilgileri


Yazar: Furuğ Ferruhzad
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 23 dk.
Sayfa Sayısı: 296
Basım Tarihi: 16 Ocak 2020
İlk Yayın Tarihi: 2002
Yayınevi: Totem Yayınları
Orijinal Dil: Farsça
ISBN: 9789944330145
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yaralarım Aşktandır Kitap Tanıtımı


"Furuğ’un şiirini, günümüz Farsça şiirinin ve Nima’nın basit bir devamı olarak görmek kanımca eksik olduğu kadar hatalıdır ve büyük ölçüde Furuğ’u tanıyamamanın ötesinde ona yapılan büyük bir haksızlıktır. Haksızlıktır; çünkü o, oturduğu pencereden görülenleri, nasıl görmemiz gerektiğini bize anlatmak için çok acılar çekmiştir. Onun acısı tüm İran kadının asırlar boyu çektiği acıların tümüdür..."

- Haşim Hüsrevşahi



İranlı şair Furuğ Ferruhzad'ın şiirlerinden yapılan birçok seçki içerisinde en sevileni “Yaralarım Aşktandır” oldu. Özenli çevirisinin yanı sıra seçilen şiirler de şairi en yalın şekliyle okura ulaştırıyor.



Sen ışıklarınla gelirdin sokağımıza

Sen ışıklarınla gelirdin

Çocuklar gidince

Ve akasya başakları uyuyunca

Ve ben aynada yalnız kalınca

Sen ışıklarınla gelirdin...



Sen yanaklarını yaslardın

Memelerimin acısına

Ve ben

Söylemeye başka bir şey bulamadığımda

Sen yanaklarını yaslardın

Memelerimin acısına

Ve dinlerdin

Ağlayarak akan kanımı

Ve ağlayarak ölen aşkımı



Sen dinlerdin

Görmezdin beni ancak.




Yaralarım Aşktandır Kitaptan Alıntılar


1. "Ben pişman değilim,
Benim kalbim zamanın öte yanında akmaktadır sanki."




2. "Yeni kitaplar kokusu..."




3. "Umudumun gözünde sen,
Ölümün gülümsemesisin.."




4. "Kadın gelecekteki dünyayı doğurandır."




5. "Ben geometri dersini
delice seven bir öğrenci kadar yalnızım."




6. "kaçıyorum bu insanlardan..."




7. "(...) ve bu dünya; öyle insanların adım sesleriyle doludur ki, seni öpüyorken kafalarında seni asacakları urganı örüyorlar..."




8. "Sarılayım diye sana geldim
Oysa gördüm yapraksız bir dalsın
Umudumun gözünde sen
Ölümün gülümsemesisin."




9. "İnanın,
Ben diri değilim!"




10. "Sarılayım diye sana geldim,
Oysa gördüm yapraksız bir dalsın."




11. "Ben arkadaşlık ve sevgi gösterisi yapacak biri değilim, neyim varsa kalbimdedir."




12. "Ellerimi bahçeye dikiyorum,
yeşereceğim, biliyorum..."




13. "yine ben kaldım, kalbimin gurbetinde"




14. "bir gün gelir hasret dolu bakışların
bu hüzünlü şarkılarda kayar"




15. ""İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır.""





Yaralarım Aşktandır Kitap İncelemeleri


“Ben yüreğini yitirmiş bu zamandan
korkuyorum,
ben bu kadar çok elin boşunalığını düşünmekten
Ve bu kadar yüzün yabancılığını imgelemekten korkuyorum”
~”bahçeye acıyorum” şiirinden…

Furuğ…
Yaralarını ve gücünü aşktan alan kadın…
Zamanının ötesinde, kendinden sonraki tüm kadınlara hitap edip örnek alınması gereken bir kadın…
Cesur, özgür, zamanına ve yaşadığı coğrafyaya damgasını vuran kadın…

İranlı şair Furuğ Ferruhzad’ı yakından tanımak istiyorsanız alın bu kitabı okuyun, tavsiye ediyorum.
Kitap 3 bölümden oluşuyor diyebilirim.
İlk yani önsöz bölümünde Furuğ hanımın özel hayatını, özel ve aile hayatının şiirine yansımalarını, İran’da meydana gelen tarihsel olayların şiirini etkileme durumunu detaylıca anlatıyor. Şiirlerinden örnekler göstererek zaman içinde şiirlerin nasıl demlendiğini açıklıyor.

İkinci bölümünde şiir kitapları çevirileri var. Önemli kitaplarının çevirisi mevcut. Bu yanını çok sevdim şiirlerinin derlenmiş olması ve tek kitapta toplanması hoşuma gitti.

Üçüncü bölümde ise Furuğ’un kendi kaleminden yazdığı mektuplara ve anılara yer verilmiş. Ayrıca çeşitli şahsiyetlerin Furuğ için yazdıkları ağıtlara yer vermiş.

Furuğ Ferruhzad hayranı biri olarak Furuğ’un her yönünün bir kitapta toplanması gerçekten çok hoşuma gitti. Severek, zevkle okudum. Furuğ’la tanışmak istiyorsanız sizin de keyifle okuyacağınızdan eminim:)

Keyifli Okumalar




Yaralarım aşktandır şiiriyle tüm yaralarını, olabildiğince çıplaklığıyla imgelerle bezemiş şair furuğ. "Şiir benim tanrımdır." diyerek ruhunu, varlığını şiire adadığını ifade etmiştir. Bu adanmışlıkla şiirle yaralarını sarmaya çalışmıştır. Zira "kadın"olmanın yasamak için başlı başına bir sorun olduğu cografyada ve kısacık hayatının denk geldiği baskıcı dönemde binbir türlü yara almıştı. Şiirlerinde bu yara lardan söz etmiş, ne yaralarından utanmış ne de bu yaraları açanlardan korkmuştur. şiirinde kadın cinselliğini, aşkını, hazzını en gerçekçi şekilde, hissettiği gibi işlemiş, erotik imgelerden kaçınmamıştır. Işte bu cesur tavrı, kendini dönemin aydınlarından sayanlar da dâhil olmak üzere acımasızca eleştirilmiştir. Eleştiriden ötede bir karalamadır bu. Doğrusu, kadının şiir yazmasını bile hazmedemeyen zihniyeti furuğ şiirleriyle sarsıntıya uğratmış, erkek egemen edebiyat dünyasında erkeklerin arasında sıkışıp onaylarını almak yerine masanın üzerine çıkarak varlığını göstermiştir.
Her şiirinde kendi yaralarıma merhem aradığım, her şiirinde direnişin, umudun, cesaretin ışığını bulduğum anlar hediye etmiş oluyor Şair Furuğ. 33 yıllık yaşamının sonunu ise yarım kalan Inanalım Soğuk Mevsimin Başlangıcına isimli kitabında adeta öngörüyor ya




Her şiirinde bir olay yatmakta. Bu noktaya varabilmesi için uzun süre okuma, düşünme, tartışma, heyecan ve öğrenme dönemini ardında bırakmıştır.
Özellikle şiirlerinde, yazılarında Iran toplumu erkeğe kahraman ve pehlivan olma izni veriyor, fakat İran Tarihi boyunca, kadına bu izin verilmemiş olduğunu dile getirmiştir.
Iran tarihi geçmişte erildi ve kadınsız: ve kadın, ne yazık ki, perde artlarında ve zulalarda tutulmuştur. Iran kültürü, erkeklerin kültürüdür.
Furuğ o kötümserliğinden başını kaldırdığında, aniden parlayan bir
yıldızı "kimseye benzemeyen biri"ni anlatıyor. Furuğ'un "ben"i düşü görenin arketipi olur. Uykuda bile değil, uykuda olsa, insan hep düş görür: düşü "uykuda değilken" görüyor. Furuğ Ferruhzad, bu aşkın ve cinsiyet ile maneviyatın karışımında kendi gelişimini buldu.
Genel olarak baktığımızda Furug “yasaklar çiğnenmek içindir” anlayışının öncüsü misali kendisine ve hayatına yasaklar konuldukça o kendini engellemedi bilakis daha da dolu dolu yaşadı ve haykırdı hayatı. Şiirleriyle şiirlerindeki isyanı ile ölümsüzleşmiştir. Yasaklara baş kaldırının ve kadınların sesi olmaya çalıştu kitapta bu çalışmalarının derlendiği bir kitap olmuştur.
Furuğ'un hayatını ve hikayesini merak edenler, yaşadıklarının iz düşümü olan şiirlerini okumak isteyenler, şiirlerine daha başka açıdan bakmak isteyenler buyursun okusun..
İyi okumalar…




Haşim Hüsrevşahi, Furuğ Ferruhzad’ın şiirinin ikiyüzlü ataerkilliğe karşı bir ayaklanma olduğunu söyler ve onun ölümünün dili kesilmiş İran kadınlarının ölümü olduğunu. Onun şiirlerini, hayatını ve hakkında yazılanları kahır içinde okursunuz.

Furuğ Ferruhzad, yazdıkları ve yaşayışı nedeniyle , babası, kocası, toplum ve edebiyat çevresindeki erkekler tarafından nankör, ahlaksız ve cadı olarak hedef gösterilmiştir. Tıpkı ortaçağ Fransa’sındaki cadı diye yok edilen kadınlar gibi. Ancak bedenen ya da bilinç düzeyinde yakmaya çalıştıkları varoluş, tıpkı Furuğ’un şiirleri gibi dimdik hala ataerkinin gözünün içine bakmaktadır.
Ne mutlu ki şimdilerde iranlı kadınlar Furuğ’un şiirlerindeki isyan bayrağını devralmış durumdalar.

Hayatını istediği gibi yaşamak adına yazdıklarıyla yaşadıklarıyla bedeller ödemiş, bir araba kazasında öldüğünde mollaların cenazesini kaldırmayı reddettikleri Furuğ Ferruhzad’ın hayatı İranlı kadınlara ve dünya kadınlarına yazılmış yürekli bir şiirdir.

“Soğuktur
ve rüzgâr çizgilerimi kesiyor
Acaba bu ülkede hâlâ
Kendi yok olmuş yüzleriyle tanışmaktan
Korkmayan
Kimseler var mı?

Acaba zamanı gelmedi mi
Bu küçük pencere,
Açık, açık, açık kalsın
Gökyüzü yağsın
Ve adam kendi cenazesine
Ağlayarak namaz kılsın?
Zamanı gelmedi mi?”

PS. Nazan Kesal’in müthiş oynadığı Furuğ’u anlatan tek kişilik Yaralarım Aşktandır oyunu Furuğ Ferruhzad ı severlere tavsiyedir.




İran şiirine ve edebiyatına merak salıp
Firuğ şiirini okumak isteyen bir kişinin şu cümlelerden sonra alğıdı tamamen başka yere kayar.
"Şayet anne ve baba doğru bir dünya görüşüne sahip olsalardı, çocukları daha büyük bir dünyada, yani aile dışı toplumda cereyan eden olaylar hakkında bilgilendirirlerdi."
"Şeriat kanunlarına göre evlat babanındı ve Şapur bu yasal ve fakat insanlık dışı hakkını Furuğ'a karşı kullandı."
Tercüme mi edilmiş yoksa kendi siyasi görüşünü yaymak için mi kullanılmış. Bir yargı cümlesi kurarken biraz araştırma yapılır. Önyargı bir kenara bırakılır. Maalesef Firuğ şiiri anlatılıp örneklenmek yerine tercüman kendi dünya görüşünü anlatmakla kalmıyor, araştırmadan da yargıya varıyor. "Soy babadan gelir" de Şeriat çocuğun anne tarafından görülmesini engellemez. Bu temel ayrımı anlayamamış birinin yaptığı tercümeleri okurken insan iyice dikkatli olmalı. Tarafsızlığını yitirmiş bir yazar/tercumanın yazacağı yada tercüme edeceği kitapları okumayı kendime Zul görürüm. Sanırım bir daha da okumam.
Firuğ şiiri okumaya devam

"kadını basın, bir taraftan kendi oyuncağı ve diğer taraftan şehvet peşinde söylencesel bir kadın olarak İran halkına sundu."

Birkaç paragraf önce Firuğu başka erkeklerle sevişen ve kendine günahkar diye adlandıran bir kadın diye bahsediliyor du. Çelişkilerle dolısunuz sayın tercuman



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: