Yannis Ritsos En Beğenilen Sözleri
1. "Ölüleri gömecek yer kalmamış artık.
Acının durup saçını öreceği yer kalmamış."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
2. "Günaha girmekten korkuyordu zavallı kızcağız. Hangi günahtan?
Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
3. "Bu sıralar kendine kıymanın eşiğinde dolaştı durdu, ölüm sanki gözaltına almıştı onu."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
4. "Başımıza gelen bunca bela kuruntulu yaptı bizi kuşların ve yaprakların gölgelerini inceliyoruz şimdi,
duyulmaz seslere kulak veriyor, kendi ayak izlerimize
bakarak geri gidiyoruz"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
5. "Nasıl da güzelsin. Korkutuyor beni güzelliğin. Açım sana. Susadım sana.
Yakarıyorum: Gizlen, görünmez ol, kimse görmesin seni; yalnızca bana görün; örtün
saçlarından tırnaklarına kadar siyah bir saydam tülle.."
- Erotika
6. "Uzaklaştıkça sen
yaklaşmaktayım sana."
- Erotika
7. "Nasıl kapandı gözlerin de gözyaşlarımı görmez oldun?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
8. "Batmaktasın
Bir dal yok tutunacağın
Ne de basacağın toprak"
- Erotika
9. "Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
10. "Telefon etmiyorum sana
Susturuyorum seni"
- Erotika
11. "Duman içeriden tütüyor.
Sigara bahane."
- Sürgün Günlükleri
12. "Bazen bir rastlantı ya da önemsiz bir sözcük umulmadık bir anlam kazandırır şiire"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
13. "Uzaklaştıkça sen, yaklaşmaktayım sana.."
- Erotika
14. "Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına.
Biliyorum, evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.
İki gömleğin de ütülendi, çekmecede, sadece küçücük bir gül benim özlediğim"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
15. "Bak şimdi, yeniden kalktım, dimdik ayakta durabiliyorum."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
16. "Sizin de arada bir boğduğunuz olmaz mı içinizde yükselen bir çığlığı?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
17. "Başka bir yurdum yok.
Bedeninde yaşıyorum."
- Erotika
18. "Bazen bir rastlantı ya da önemsiz bir sözcük umulmadık bir anlam kazandırır şiire"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
19. "Uzaklaştıkça sen, yaklaşmaktayım sana.."
- Erotika
20. "Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına.
Biliyorum, evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.
İki gömleğin de ütülendi, çekmecede, sadece küçücük bir gül benim özlediğim"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
21. "Bak şimdi, yeniden kalktım, dimdik ayakta durabiliyorum."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
22. "Sizin de arada bir boğduğunuz olmaz mı içinizde yükselen bir çığlığı?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
23. "Başka bir yurdum yok.
Bedeninde yaşıyorum."
- Erotika
24. "Kahve, sigara,
Bekleyiş,
Bekleyiş, sigara
Daha siyah gözlerim.."
- Erotika
25. "Bu akşam birbirimizi sevmek için
Mutlu olmamız gerektiğini öğrendik."
- Sürgün Günlükleri
26. "Ne başkalarının haklarını görürlerdi, ne de genel
haksızlığı."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
27. "Kırılmaz bir kırılgansın sen."
- Erotika
28. "Her şeyimle ele geçirdin beni,
Ölümün alacağı bir şey kalmadı bende."
- Erotika
29. "Erkenden odama kapanıyor, lambamı yakıp kitap okuyorum. Kitaplar iyidir, arada bir ilendiğime bakmayın. Arkadaştırlar. İçten bağlı arkadaşlar. Hiç bırakıp gitmezler seni."
- Dikkatli Ariostos
30. "Sessizce bir türkü söylüyoruz
içimizde bir yaraya bakarak."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
31. "Ne yapayım yıldızları
yokken sen?"
- Erotika
32. ""Herkes bir yere gitme telaşındaydı.
Nereye?
Ne yapmaya? Kendilerine ayıracak zamanları yoktu.""
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
33. "Ruhunda sessizce yaşamış olduğum şiirler,
Bir gün sen gittiğin zaman, seslerini benden geri isteyecekler.
Ama artık sesim olmayacak onları seslendirecek."
- Erotika
34. "Nerede olursan ol,
yanıbaşımdasın."
- Erotika
35. "Vakit geç.
Ölüm geri çeviriyor beni.
Hayat istemiyor.
Ben şimdi nereye gidebilirim ki?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
36. "Bir mayıs günü bırakıp gittin beni, seni o mayısta yitiriyorum,"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
37. ""Eğer şiir bağışlanma değilse, diyor kendi kendine "o zaman başka hiçbir yerden medet ummamalı.""
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
38. "Ekleyecek
Bir tek dizem
Bir tek sözcüğüm yok
Bedeninde yaşadım
Tüm şiiri…"
- Erotika
39. "Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
işte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
40. "Sessizce bir türkü söylüyoruz
içimizde bir yaraya bakarak."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
41. "Zor olacak şimdi tatlı sözler bulmak,
daha az güçlü, daha az sert sözler."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
42. "°•○● Sadece gece yarısına doğru yakılan sigaradır yarıda kalanlara bir nokta koyan."
- Sürgün Günlükleri
43. "Bırak
yemeği ben yapacağım
Ben kuracağım sofrayı"
- Erotika
44. "soru soracak kimsemiz yok artık, sırlarımızı açacak kimsemiz."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
45. "Hepimiz olduğumuzdan başka bir insan olmak isteriz, kuşkusuz."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
46. "Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
47. "Herkes bir yere gitme telaşındaydı -
nereye? Ne yapmaya? Kendilerine ayıracak zamanları
yoktu."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
48. "“Şiirin ortasında
sen ve sen.
Tüm sözcükleri
tüm sessizliği dolduruyor soluğun.”"
- Erotika
49. "Kışın, ocakta küçük bir ateşin yanması güzel bir şey elbet;
ben her zaman hoşlanmışımdır dans eden alevleri seyretmekten."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
50. "bu adam için miydi bekleyiş ve düşlerle dolu yirmi yılı?"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
51. "Hiçkimse alamaz bizden artık bizde olmayanı;
ancak bellek derinliklerinde saklar onu eksiksiz bir biçimde ve zaman zaman onu başkalarına uygular"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
52. "Günaha girmekten korkuyordu zavallı kızcağız - hangi
günahtan?
Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak
yaşaması?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
53. "Ölüleri gömecek yer kalmamış artık.
Acının durup saçını öreceği yer kalmamış."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
54. "Bazan düşünüyorum da, acaba doğmamızın tek nedeni bir gün öleceğimizi anlamak mı diye soruyorum kendime."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
55. "Nasıl da güzelsin. Korkutuyor beni güzelliğin. Açım sana. Susadım sana. Yalvarıyorum. Gizlen, görünmez ol, kimse görmesin seni, yalnızca bana görün."
- Erotika
56. "Artık çok geç, çayımızı içelim."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
57. "Bazan bir rastlantı ya da önemsiz bir sözcük umulmadık bir anlam kazandırır şiire..
…"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
58. "Sanki hünerli bir elin kalemiyle çizilmiş biçimli kaşların gözlerimin sığınıp dinleneceği bir kemer gibiydi."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
59. "Güzel günler geçirdik
sanki hayalmiş gibi; oldu mu o günler? Olmadı mı
yoksa?"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
60. "Bir şeyin ertelenmesi bu.
O an geçiyor. Artık çok geç. Çayımızı içelim."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
61. "°•○● Kuru bir yaprağa konan yabanarısı bir tramvay kadar ses çıkartıyor.İçimize çöken suskunluğun boyutunu buradan anlıyoruz."
- Sürgün Günlükleri
62. "İnsanın tek bilgeliği: yalnızlık."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
63. "Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum.."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
64. "Bütün bu güzellikler bizim olacak demiştin, oysa ışığın yok artık, parıltımız karardı, ateşimiz söndü."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
65. "Sessiz gece. Sessiz. Ve sen vazgeçtin beklemekten......
.....
Ve biraz ötede, kendi sesinde boğuluyordu deniz."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
66. "başka bir şey söyleme
biriciktir aşk."
- Erotika
67. "bir dal yok tutunacağın
ne de basacağın toprak
katılaşan gökyüzü
dışarı çıkmalısın
kanatlarını açmak için."
- Erotika
68. "Hatırlamak gerekmez, hiç unutmadım zaten."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
69. "duyulmaz seslere kulak kabartıp geri geri gideriz"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
70. "Eski çerçevesi içinde
sessiz bir fotoğraf olarak düşünüyorum kendimi,"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
71. "Nâzım kardeşim
mavi gözlü Nâzım
mavi yüreğin
ve daha da mavi düşlerinle
sen ki karanlığa derin derin
baktığın zaman
en ufak bir kin duymadan
karanlığı bile mavileştirirsin"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
72. "Yükseklere çıkartıyor beni öpüşlerin.
Yitiyorum.
Tut beni."
- Erotika
73. "Vakit geç
Ölüm geri çeviriyor beni
Hayat istemiyor
Ben şimdi nereye gidebilirim ki?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
74. "Nasıl ki, en yakınları bile, tanıyamamışlardır onu -"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
75. ""İşçinin sıkılıp yumruk olan eli gibi bu yüz,
- avucunda dünyanın nişan yüzüğünü ısıtıyor bu
yumruk. Durmayın.""
- Boyun Eğmeyen Ülke
76. "Ilıman bir ülke var gölgesinde kirpiklerinin. Yatıp dinlenebilirim, diyor, sorgusuz."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
77. "Barış, akşamleyin yemeğin kokusudur,
Sokakta bir arabanın duruşunun korku olmadığı, Kapının çalınışının bir dost anlamına geldiği andır Barış, uyanan çocuğun önündeki bir bardak sıcak süt ile bir kitaptır.."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
78. "Vakit geç.
Ölüm geri çeviriyor beni.
Hayat istemiyor
Ben şimdi nereye gidebilirim ki?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
79. "Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
80. "elimin dokunduğu şeylere dokunacaksın,
parmak izlerimiz karışacak birbirine."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
81. "bilirsin, kimi zaman, hayran olunca unutur hayran olduğu nesneyi insan, yetinir salt hayranlığıyla"
- Boyun Eğmeyen Ülke
82. "Sonsuz sevişiyoruz
kırmızı ayının altında, zamanın ötesinde, ölümün ötesinde, benzersiz ve evrensel bir birleşmede. Nasıl da güzelsin. Korkutuyor
beni güzelliğin."
- Erotika
83. ""Yalnız sen" olmak değil, "sen de" olmak"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
84. "ilk kez anladım ölümün siyah değil, beyaz olduğunu ondan gizlenilemeyeceğini"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
85. "Demek bu adam için yirmi yıl tükenmişti."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
86. "Hınçlı - hep karanlık noktaları ansıyordu - bunların
altını çiziyordu,
genelleştiriyordu da, keyfince biraz ve inandırıcı aynı
zamanda - bir yöntem
derin, karanlık ve kuşkusuz önsezili. Her şey - koyu,
karanlık neredeyse -
mobilyalar, yüzleri, pencereler, zaman. Ama hep aynı
kalıyordu
gizli bir mutluluk yayılmış yüzü - belki de ayrıcalığı
sayesinde
karanlıkta seçmenin, karanlığı seçmenin, üstelik
o dipte parlayan dört bronz yuvarlağı, büyük yatakta
iki güzel ölünün dinlendiği sevişme durumunda."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
87. "Tek başına oturmuş odanın karanlığında cıgara içiyordu.
Hiçbir şey görünmüyordu. Yalnızca cıgarasının ateşi"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
88. "ve ben sürüklenip duruyorum denizin dibinde tek başıma."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
89. "vazgeçtik böyle lüksten, düşünceden bile;
kendi küçük tarlamızı sürüyoruz; bazı bazı bulutlara bakıyoruz"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
90. "Yeniden paylaştıralım güneşi insanlara"
- Boyun Eğmeyen Ülke
91. "İnsanlar öldürülüyorlar ya da ölüyorlar"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
92. "°•○● Kendi sesime sığamıyorum.Ayaklarım dışarda kalıyor
Üşüyorum..."
- Sürgün Günlükleri
93. "Ekleyecek
Bir tek dizem
Bir tek sözcüğüm yok
Bedeninde yaşadım
Tüm şiiri"
- Erotika
94. "Gerisini biliyorsunuz. Geriye hiçbir şey kalmadı."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
95. "yeni bir sınama -en büyüğü belki;
ölümler."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
96. "Kurtardı bizi sıkıntılardan, zahmetlerden ve hayal kırıklıklarından."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
97. "Sessizce bir türkü söylüyoruz
içimizde bir yaraya bakarak."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
98. "Haykırmak istiyordu - daha fazla dayanamayacaktı.
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;
kimse duymak istemiyordu. Kendisi de korkuyordu sesinden, içinde boğuyordu sesini."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
99. "Sen mışıl mışıl uyurken başında nöbet tutup bütün gece
parmaklarımla okşayacaktım kıvırcık saçlarını."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
100. "İnsanlar, fikirler, sözcükler öylesine düştüler ki,
ilgilenmiyoruz artık"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
101. "Herkes bana karşı çıktı.
Herkese karşı çıktım ben de.
Hiçbir şey kalmadı beni avutacak."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
102. "ve gözlerinin derinliklerinde
dinmeyen acıları."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
103. "Aşağıdaki kayalardan belki de bizim içimizden - bir adam bağırıyordu,
durmadan bağırıyordu, ama hiç kimse duymuyordu onu
herkes bir yere gitme telaşındaydı
nereye? Ne yapmaya?
Kendilerine ayıracak zamanları yoktu,
soyunup yatacak, kendi bedenleri içinde düş görecek, aynada kendilerine, ya da birbirlerine bakacak zamanları.
Yalnız başkalarının gözlerinde görüyorlardı kendilerini
orada ne görebilirlerdi ki?
Belki de akıllarından geçenleri, ama herhalde gerçekten ne olduklarını değil."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
104. "Yeniden Doğuş~
Yıllardır kimse bakmamış bu bahçeye. Ama işte
bu yıl - Mayıs’ta mı, Haziran'da mı? - kendiliğinden
açmaya başlamış çiçekler,
parmaklıklara kadar coşmuş, - binlerce gül,
karanfil, binlerce sardunya, kokulu burçak -
mor, turuncu, yeşil, kırmızı, sarı
renk renk, dal dal; öyle çok, öyle güzel ki,
süzgeçli kovasıyla
yeniden geliyor kadın güzelleşmiş, dingin
anlatılmaz bir güvenlik içinde..
…"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
105. "Şiirin ortasında
sen ve sen.
Tüm sözcükleri
tüm sessizliği dolduruyor
soluğun."
- Erotika
106. "Başka bir yurdum yok.
Bedeninde yaşıyorum...."
- Erotika
107. "İnsanlar, fikirler, sözcükler öylesine düştüler ki,
ilgilenmiyoruz artık"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
108. "Herkes bana karşı çıktı.
Herkese karşı çıktım ben de.
Hiçbir şey kalmadı beni avutacak."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
109. "ve gözlerinin derinliklerinde
dinmeyen acıları."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
110. "Her şeyimle ele geçirdin beni. Ölümün alacağı bir şey kalmadı bende."
- Erotika
111. "…
Kanaryaları kafesleriyle bahçeye çıkartıp taş sıranın üzerine koyduk,
küçük su kaplarını yıkadık, sularını, yemlerini tazeledik,
ağaçların altında kahvaltı ettik. Hava ısınmıştı.
Bir karanfil taktım saçlarıma. Ekmek mis gibi kokuyordu.."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
112. "İşte, sözün kısası, böyle harcıyoruz hayatımızı."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
113. "Kimse ağlamadı. Vaktimiz yoktu. Yalnız sessizlik
koyulaştı gitgide ."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
114. "Ne bir şey anladığım var artık, ne de anlamaya çalıştığım."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
115. "Gün batarken dağların arasında"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
116. "Ah, bu bizim gülünç önlem tutkumuz -
her zaman önlem, soğuğa, sıcağa, açlığa, susuzluğa karşı, hastalığa, yanılmaya, ölüme karşı önlem;
hiç düşünmeyiz, ki, soğuk içimizde başlar bizim, ne de kurtulmanın bir yolu vardır ondan."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
117. "Geceler daraltıyor beni
Yokluğunda senin
Seni soluyorum."
- Erotika
118. "Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor.
İşte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum..."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
119. "Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
120. "Haykırmak istiyordu - daha fazla dayanamayacaktı.
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;
Kimse duymak istemiyordu.
Kendisi de korkuyordu sesinden,
içinde boğuyordu sesini.
Patlamak üzereydi susuşu.
Birden, havaya uçtu gövdesinin parçaları.
Özenle, sessizce toplayacaktı bu parçaları,
hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti
delikleri kapamak için.
Ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa, onları da toplayacak
kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesine
yapıştıracaktı
böyleydi, delik deşik,
görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
121. "Yalın şeylerin arkasına gizleniyorum beni bulasın diye;
beni bulamazsan, eşyayı bulacaksın, elimin dokunduğu şeylere dokunacaksın,
parmak izlerimiz karışacak birbirine."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
122. "Ayağını çıplak koy
kağıdın üzerine
şiirin üzerine
kalemle çizeceğim
ayağının şeklini
duvara çakacağım onu
bir çiviyle
üç mumu da yakacağım
şamdanda-
haydi kapat kapıyı."
- Erotika
123. "daha kaç gün geçmeli ki, yeniden aydınlık ulaşsın
ruhunun sarp yamacına?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
124. "Göklere inanırdım eskiden,
ama sen, denizlerin
derinliğini gösterdin bana,
ölü kentleri,
unutulmuş ormanları,"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
125. "Sen konuştuğunda, gül kokan dudakların çiçekler açtırırdı
kayalarla kurumuş ağaçlara, bülbüller kanatlarını çırpardı."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
126. "Kar altında kurumuş bir ağaç gibi tek başıma kaldım."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
127. "Bir yıldızı koklayarak uyuyakalmış o kadın.
Adamsa uyanık yatıyor koklayarak aynı yıldızı..."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
128. "Bir türkü ki, evsizlere çatı olsun
açlara ekmek gibi olsun
tutuklulara özgürlük gibi
hakkı yenmişlere hak
Bir türkü ki, kurulmuş sofra gibi
bırakabilirsiniz üzerine
ekmeğinizi, bardağınızı
yumruğunuzu,
dirseklerinizi,
alınlarınızı,
umutlarınızı,
insanlık inancınızı,
bırakabilirsiniz bir testi soğuk suyu
ve beş kırmızı karanfili -"
- Boyun Eğmeyen Ülke
129. "Gözlük takan insanları sevmiyorum"
- Sürgün Günlükleri
130. "Ve bir gün
eğer beceriksiz gibi gelirse size dizelerimiz,
bir şunu hatırlayın: gardiyanların
burunları dibinde yazıldılar, ve
böğrümüzde süngü uçları."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
131. "Herkes bir yere gitme talaşındaydı nereye? Ne yapmaya? Kendilerine ayıracak zamanları yoktu,"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
132. "Yaz akşamlarında o ânı bilirsiniz
(...)Dışarıda, sokakta, şimdiden gecenin çekiciliği,
tanrıların, insanların, bisikletlerin ağırlıksız gölgeleri,
yapı yerlerinde paydos saati gelip genç işçilerin
aletleri, nemli parlak saçları, yıpranmış giysilerinde küçük kireç lekeleriyle akşamın sisine karışıp tanrılaştıkları zaman."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
133. "“Ne yapayım yıldızları
yokken sen?”"
- Erotika
134. ""Eğer şiir bağışlanma değilse, " diyor kendi kendine
"o zaman başka hiçbir yerden medet ummamalı. ""
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
135. "Benim de gizlerim var ve gülümsüyorum hiçbir şeyden kuşkulanmayanları düşündükçe."
- Dikkatli Ariostos
136. "böyleydi,
delik deşik,
görülmemiş bir şekilde,
çiçek açıyordu işte..."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
137. "Herkes bir yere gitme talaşındaydı nereye? Ne yapmaya? Kendilerine ayıracak zamanları yoktu,"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
138. "Haykırmak istiyordu - daha fazla dayanamayacaktı.
Sesini duyabilecek kimse yoktu orada;
kimse duymak istemiyordu.
Kendisi de korkuyordu sesinden, içinde boğuyordu sesini.
Patlamak üzereydi susuşu."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
139. "Hey ülke, ülkem. Bir başka ülke tanıdınız mı öfkeye açlığa, sevgiye böylesine alışkın?
Bundan fazla sevilmiş bir ülke?"
- Boyun Eğmeyen Ülke
140. "Ölüm varsa da, her zaman, ikinci gelir.
Çünkü her zaman en başta, özgürlük."
- Her Zaman En Başta Özgürlük
141. "düşleri var, umutları var."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
142. "özgürlük ki adlarından biridir senin
o senin en güzel adın
Merhaba Nâzım"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
143. "Sizin de arada bir boğduğunuz olmaz mı içinizde yükselen bir çığlığı?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
144. "Başka bir yurdum yok.
Bedeninde yaşıyorum."
- Erotika
145. "Ağzının ne kadar güzel olduğunu bilseydin,
Görmeyeyim diye gözlerimi öperdin."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
146. "On binlerce kökü ve yaprağı olan kokulu ormanım,
ben kadersiz nasıl inanırım seni böyle yitirdiğime?
Her şey gözden silindi, beni burada bırakıp gitti,
ne gözüm var görecek, ne de konuşacak ağzım şimdi."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
147. "Yerin bir karış altında ölülerimizin yüreği atıyor"
- Boyun Eğmeyen Ülke
148. "Tut elimden. Bu el senin. Deniz suyuyla beslenmiş.
Bu deniz senin.."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
149. "Aşk,
derin kesik
düşünü kurduğumuz şeyin
yarısı bilinmezlikte,
mutlaka öteki yarısı,
burada.
Nasıl da ilişkilidir"
- Erotika
150. "Her şeyimle ele geçirdin beni. Ölümün alacağı bir şey kalmadı bende."
- Erotika
151. "Yalnız başkalarının gözlerinde görüyorlardı kendilerini orada ne görebilirlerdi ki?
Belki de akıllarından geçenleri, ama herhalde gerçekten ne olduklarını değil."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
152. "İnsanın tek bilgeliği: Yalnızlık. Öyleye neden koşmalı şimdi, geceleyin, elde meşaleler, taşlara tökezleyerek, hem bilmeksizin anlamını böyle amaçsız simgelemelerin"
- Her Zaman En Başta Özgürlük
153. "Kuru bir yaprağa konan yabanarısı
bir tramvay kadar ses çıkarıyor. İçimize çöken
suskunluğun boyutunu bundan anlıyoruz."
- Sürgün Günlükleri
154. "Ve böylesine yıkılınca tanrılar, kime başvuracağını
bilemiyor insan."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
155. "Duman içeriden tütüyor.
Sigara bahane."
- Sürgün Günlükleri
156. "Arkamdaki pencere
bir sepet çiçek yüklemişim gibi
sırtıma.
Hâlâ mı?
Yine mi?
Düşünme."
- Sürgün Günlükleri
157. "Alınyazısı, denildiği gibi, bir kısır döngüye hapseder bizi. Biz de döner dururuz dibinin karanlığına, anlaşılmazlığına yüzümüzün kapatıldığı o kuyunun çevresinde."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
158. "Ekleyecek
bir tek dizem
bir tek sözcüğüm yok.
Bedeninde yaşadım
tüm şiiri."
- Erotika
159. "büyük uykusuzluğun mutlu yorgunluğu ve göz kamaşmasıyla"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
160. "Yapraklarla gizlenmişti yüzün.
Birer birer kopardım yaprakları sana yaklaşmak için.
Son yaprağı kopardığımda, sen gitmiştin."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
161. "Her şey nasıl durgun. Işık bile kendi içinde kaybolmuş. Ve ben bütünüyle kendi içimde, çok yorucu bir yolculuktan sonra evine dönen biri gibiyim."
- Dikkatli Ariostos
162. "Ekleyecek
Bir tek dizem
Bir tek sözcüğüm yok.
Bedeninde yaşadım
Tüm şiiri."
- Erotika
163. "Bu akşam birbirimizi sevmek için mutlu olmamız gerektiğini öğrendik."
- Sürgün Günlükleri
164. "Biliyorsun, ölüm diye bir şey yok, diyor adam kadına...
Biliyorum, evet, artık öldüğüme göre, diyor kadın.
İki gömleğin de ütülendi, çekmecede, sadece küçücük bir gül benim özlediğim..."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
165. "büyük uykusuzluğun mutlu yorgunluğu ve göz kamaşmasıyla"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
166. "Yapraklarla gizlenmişti yüzün.
Birer birer kopardım yaprakları sana yaklaşmak için.
Son yaprağı kopardığımda, sen gitmiştin."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
167. "Sen bir heykelin duyarsızlığındayken nasıl başa çıkacağım içindeki yangınla?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
168. "gözlerimizi yere indirmiyoruz."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
169. "Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
170. "Eğer şiir bağışlanma değilse, diyor kendi kendine
o zaman başka hiçbir yerden medet ummamalı."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
171. "Kadınlar çok uzakta. "İyi geceler" kokar çarşafları.
Masaya ekmek koyarlar yokluklarını hissetmeyelim diye.
Sonra anlarız suçun bizde olduğunu.
Sandalyeden kalkıp "Bugün çok yoruldun, deriz ya da "Boş ver, lambayı ben yakarım."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
172. "Her şeye inandığım bu gece bana kimse inanmayacak."
- Sürgün Günlükleri
173. "Yeni bir şey yok - diyor, insanlar öldürülüyorlar ya da ölüyorlar,"
- Her Zaman En Başta Özgürlük
174. "gözlerimizi yere indirmiyoruz."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
175. "Neden günah sayılıyordu insanın isteklerine uyarak yaşaması?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
176. "İlk taşı biz attık ona, dostları. Düşmanlarının canına minnet."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
177. "deniz kıyısı bir kız geçiyor. Bak."
- Boyun Eğmeyen Ülke
178. "...ara sıra çoraplarımızı örüp onarmalıyız, sözlerimizi de -..."
- Sürgün Günlükleri
179. ""Bir mayıs günü bırakıp gittin beni, seni o mayısta yitiriyorum...""
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
180. "bir dal yok tutunacağın
ne de basacağın toprak"
- Erotika
181. "Bazan düşünüyorum da, acaba doğmamızın tek nedeni
bir gün öleceğimizi anlamak mı diye soruyorum
kendime.
Gene de, bu haksız ikilem arasında sürüp gidiyor
hayatımız."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
182. "İnsanlar, fikirler, sözcükler öylesine düştüler ki,
ilgilenmiyoruz artık
eski zamanların ya da son zamanların şanlarıyla, yaşam
öyküleriyle"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
183. "Sisin kargalar gibi kara kanatları var
hiç gözü yok..."
- Sürgün Günlükleri
184. "İşte rüzgâr da çıktı.
Ve biraz ötede, kendi sesinde boğuluyordu deniz."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
185. "bir şey eksik"
- Boyun Eğmeyen Ülke
186. "... nasıl bir yıkımmış benim yazgım ki, bağrıma bu yakıcı acıyı düşürdü?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
187. "Nasıl kapandı gözlerin de gözyaşlarımı görmez oldun?
Nasıl kaskatı kestin tulumunun içinde acılı sözlerimi duymaz oldun?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
188. "Tek düşüncesi ölmekti."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
189. "Nerede olduğumu bilmiyorum sen yokken. Ev bomboş."
- Erotika
190. "yürüyüşlerinin tutukluğunda geçmişten kalma bir
gurur ve hüzün var;"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
191. "Bana en çok yakışan renk şimdi yakışmıyor -
başkalarının ellerinde görüyorum.
Öğle sonrası hüzünlü."
- Sürgün Günlükleri
192. "Biz ki bu düşte karşılaşmıştık ayrılamayız."
- Boyun Eğmeyen Ülke
193. "özgürlüğümüze kavuşmuş hissediyorduk kendimizi."
- Her Zaman En Başta Özgürlük
194. "Geceler daraltıyor beni
yokluğunda senin.
Seni soluyorum"
- Erotika
195. "Ilıman bir ülke var gölgesinde
kirpiklerinin. Yatıp dinlenebilirim, diyor, sorgusuz.."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
196. "Her zaman hüzünlü bir görünüşü vardı onun -
belki de
tüketemediği gücündendi bu hüzün - baharın o geniş
melankolisi gibi güzel bir hüzün."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
197. "Gece. Hiç ses yok. Yalnız kükremesi boşluğun
ve saydam belirsiz ayın ışığı
hâlâ bir biçim almadan duran ve o kadını inciten."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
198. "batmaktasın
bir dal yok tutunacağın
ne de basacağın toprak"
- Erotika
199. "yürüyüşlerinin tutukluğunda geçmişten kalma bir
gurur ve hüzün var;"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
200. "Bana en çok yakışan renk şimdi yakışmıyor -
başkalarının ellerinde görüyorum.
Öğle sonrası hüzünlü."
- Sürgün Günlükleri
201. "Ve
o zaman
anladılar ki yalnızlıklarıdır biricik özgürlükleri, ama o da
(gözle görülmese de) korunmasızdır, yaralanabilir,
binlerce tuzak ortasında, yapayalnız."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
202. ""Dünya güzel olabilirdi...""
- Sürgün Günlükleri
203. "biz burada
mendilimizin ucuna
dünyanın yeminini düğümlemişiz."
- Sürgün Günlükleri
204. "Ayaklarıyla başını kabuğuna çeken bir kaplumbağayı
düşünüyorum -
içerisi bayağı sessiz olmalı. Düşünmüyorum."
- Sürgün Günlükleri
205. "Peki. Peki. Hava güzel.
...
Bir ağaç dalı tırnağıyla yanağımı kaşıyor.
Demek ki sevincin hala kökleri var."
- Sürgün Günlükleri
206. "güzel bir oyundan sonra boyaları silinmiş oyuncular gibi"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
207. "Patlamak üzereydi susuşu.
Birden, havava uçtu gövdesinin parçaları.
Özenle, sessizce, toplayacaktı bu parçaları,
hepsini bir bir yerlerine yerleştirecekti delikleri kapamak için.
Ve rastgele bir gelincik, bir sarı zambak bulursa, onları da toplayacak,
kendisinin bir parçasıymış gibi gövdesine yapıştıracaktı -
böyleydi, delik deşik, görülmemiş bir şekilde çiçek açıyordu işte"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
208. "On binlerce kökü ve yaprağı olan kokulu ormanım, ben kadersiz nasıl inanırım seni böyle yitirdiğime?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
209. "Oraya önce ben varmazsam
şarkım onca uzağa nasıl gidebilir?"
- Sürgün Günlükleri
210. "Daha dün dost ve komşu olanlar artık selamlaşmıyorlar sokakta."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
211. "İnsanın tek bilgeliği: yalnızlık."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
212. "Peki. Peki. Hava güzel.
...
Bir ağaç dalı tırnağıyla yanağımı kaşıyor.
Demek ki sevincin hala kökleri var."
- Sürgün Günlükleri
213. "güzel bir oyundan sonra boyaları silinmiş oyuncular gibi"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
214. "Oraya önce ben varmazsam
şarkım onca uzağa nasıl gidebilir?"
- Sürgün Günlükleri
215. ""Dostuz biz.
Gülümsüyor kardeşliğimizle ülke.
Ülkem, güvenebilirsin hala çocuklarına""
- Boyun Eğmeyen Ülke
216. "Buralarda bir yerde, belki de benim içimde,
uzun, dar bir koridor uzanıyor gün ışığı almayan, fenersiz, kapısız
hiçbir yere çıkmıyor, çürümüş kalas, toz, küf, hamamböceği ve aşınmış zaman kokuyor;
(...) üstelik her şeyin bir boşunalık, bir anlaşılmazlık, bir sessizlik ya da sıçanların egemen olduğu bir dünyaya karıştığı gölgelerin bu dingin sürekliliğinde.
Sıçanların tıkırtıları duyuluyor yalnız (kemirmeleri değil bu eşyanın kemirilecek yoğunluğu kalmamış artık)
yalnız sıçanların tıkırtıları duvarların içinde ve gövdelerimizin üstünde, daha doğrusu gövdelerimizin de içinde.
Hem sonra güzel bir uğraş bu (dipsiz ve sonsuz) o derin boşluktaki bu sessiz çöküşü izlemek,
insanda sınırsızlık duygusu yaratan bir uğraş,
sözünü etmekten övünç duyduğumuz o yüce kavramlar gibi bir şey
özgürlük, ölümsüzlük, sonrasızlık ve benzerleri gibi."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
217. "insanlara bakıyoruz gözlerinin içinde yerimizi arıyarak."
- Boyun Eğmeyen Ülke
218. "Korkmuş kadın yaslayarak duvara sırtını bir özür arıyordu"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
219. "kitaplarımız ateşe verildi"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
220. "Sen bir heykelin duyarsızlığındayken
nasıl başa çıkacağım içindeki yangınla?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
221. "Gece iniyordu. Kapanıyordu kapılar."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
222. "Göklere inanırdım eskiden,
ama sen,
denizlerin derinliğini gösterdin bana,
ölü kentleri,
unutulmuş ormanları,
boğulmuş gürültüleriyle..."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
223. "seni başkalarına benzeten
başkalarının çekiciliğinde
hiçbir şeye benzemeyen yalnız
sen
ahenk için ahenk
aşk
düşman ve kardeş
aşk."
- Erotika
224. "pazar günü
ellerim
sabırlı mı sabırlı
nasıl da hazırlıyorlar
yeni bir savaş
ellerine karşı."
- Erotika
225. "Gece iniyordu. Kapanıyordu kapılar."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
226. ""Dikkat. Dikkat. Geriye dönmez zaman. Anımsayın.
Kapınızın dışında duymaz mısınız her gece
geleceğin havlamasını?""
- Boyun Eğmeyen Ülke
227. "ne aşağıyım ne de üstünüm herhangi bir insandan."
- Boyun Eğmeyen Ülke
228. "“Kara bir delik, diyorlar, kara bir deliktir dünya.”"
- Her Zaman En Başta Özgürlük
229. "Biliyor musunuz, bazan ancak parçalanmakta sapsağlam kalabileceğimize inanıyorum - bunun bilincindeysek elbet."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
230. "Şiire, aşka, ölüme inanıyorum, dedi,
işte bu yüzden inanıyorum ölümsüzlüğe. Bir dize
yazıyorum.
dünyayı yazıyorum; ben varım; dünya var."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
231. "İnsanlar, fikirler, sözcükler öylesine düştüler ki,
İlgilenmiyoruz artık."
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
232. "Onlar mı bırakıp gittiler onu, yoksa o mu?"
- Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar
233. "Ağzının ne kadar güzel olduğunu bilseydin,
Görmeyeyim diye gözlerimi öperdin."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
234. "Bedeninde sessizce yaşadığım şiirler, bir gün sen gittiğin zaman, seslerini benden geri isteyecekler."
- Erotika
235. "Her kelimenin altında
bir ölü var."
- Sürgün Günlükleri
236. "Hiç kimse alamaz bizden artık bizde olmayanı..."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
237. "Sessizce bir türkü söylüyoruz
İçimizde bir yaraya bakarak..."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
238. "Sizin de arada bir boğduğunuz olmaz mı içinizde yükselen bir çığlığı?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
239. "Şiire, aşka ve ölüme inanıyorum, diyor,
işte bu yüzden ölümsüzlüğe de inanıyorum."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
240. "Kim getirecek bize ellerimizi ısıtacak güneşi?"
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin
241. "Sizin de arada bir boğduğunuz olmaz mı içinizde yükselen bir
çığlığı?"
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
242. "Göklere inanırdım eskiden,
ama sen, denizlerin derinliğini gösterdin bana,
ölü kentleri, unutulmuş ormanları, boğulmuş gürültüleriyle."
- Bütün Şiirlerinden Seçmeler
243. "Boş verin ayrı düşürenlere bizi
sizi birleştiren bunca şey dururken."
- Boyun Eğmeyen Ülke
244. "Ses ve sessizlik erteleniyor.
Sadece gece yarısına doğru yakılan sigaradır
yarıda kalanlara zamansız bir nokta koyan."
- Sürgün Günlükleri
245. "Bu akşam birbirimizi sevmek için
mutlu olmamız gerektiğini öğrendik."
- Sürgün Günlükleri
246. "Bir ağaç dalı tırnağıyla yanağımı kaşıyor
Demek ki sevincin hâlâ kökleri var"
- Sürgün Günlükleri
247. "Kimse ağlamadı. Vaktimiz yoktu. Yalnız sessizlik koyulaştı gitgide."
- Bir Mayıs Günü Bırakıp Gittin Beni
248. "Uzaklaştıkça sen
Yaklaşmaktayım sana."
- Erotika
249. "Aşk,
derin kesik —
düşünü kurduğumuz şeyin
yarısı bilinmezlikte,
mutlaka öteki yarısı,
burada."
- Erotika
250. "Gecenin köşelerini yokluyorum —
dirseğini, dizini,
çeneni.
Taşlar yuvarlanıyor.
Gürültü yok hiç.
Neredesin?"
- Erotika