Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yalnız Seni Arıyorum - Orhan Veli Kanık | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yalnız Seni Arıyorum Kitap Bilgileri


Yazar: Orhan Veli Kanık
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 59 dk.
Sayfa Sayısı: 176
Basım Tarihi: Ocak 2024
İlk Yayın Tarihi: 2014
Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789750827082
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yalnız Seni Arıyorum Kitap Tanıtımı


Bir de sevgilim vardır, pek muteber;
İsmini söyleyemem,
Edebiyat tarihçisi bulsun.

O zamanlar ismini söyleyemediği sevgilisi “Nahit Hanım”dı Orhan Veli’nin. Hayatta iki varlığı oldu: Şiiri ve sevdası. Şiirleri okurlarının ezberinde… Sevgisine gelince, onu, tek büyük aşkı “Nahit Hanım”a vermişti: Bu kitap onun belgesi.Şiirimizde çığır açmış ustanın aslında nasıl bir gönül ustası olduğunu kanıtlayan mektuplarını okuduğunuzda onu çok daha yakından tanıyacaksınız. “Istanbul Türküsü” gibi pek çok şiirini daha iyi anlayacaksınız. 36 yıllık ömrüne neler sığdırdığını görecek, onu daha çok sevecek ama belki biraz da üzüleceksiniz. Nereden bakılsa, gizli saklı yaşanmış kırık bir aşk hikâyesine tanık olacaksınız. 64 yıldır çekmecelerde kalmış mektuplar, ince ince akan bir mağara suyu gibi dingin, dupduru ilk kez gün ışığına çıkıyor.

SİZİN İÇİN

Sizin için insan kardeşlerim,
Her şey sizin için.
Gece de sizin için, gündüz de;
Gündüz gün ışığı, gece ay ışığı;
Ay ışığında yapraklar;
Yapraklarda merak;
Yapraklarda akıl;
Gün ışığında binbir yeşil.
Sarılar da sizin için, pembeler de.
Tenin avuca değişi,
Sıcaklığı,
Yumuşaklığı.
Merhabalar sizin için;
Sizin için limanda sallanan direkler.
Günlerin isimleri,
Ayların isimleri;
Kayıkların boyaları sizin için;
Sizin için postacının ayağı,
Testicinin eli;
Alınlardan akan ter,
Cephelerde harcanan kurşun;
Mezarlar, mezar taşları;
Hapishaneler, kelepçeler, idam cezaları;
Sizin için,
Her şey sizin için.

Yapı Kredi Yayınları, Orhan Veli’nin aşk mektuplarını Yalnız Seni Arıyorum adıyla yayımladı. Garip akımının ustası Orhan Veli, doğumunun yüzüncü yılında Nahit Hanım’a yazdığı mektuplarla gündemde. Yetmiş yıldır edebiyat ortamlarında konuşulan bir aşkın belgeleri böylece edebiyat tarihindeki yerini almış oldu. 1950’de 36 yaşındayken talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden şairin 1947-1950 yıllarında yazdığı mektupları Nahit Hanım (1909-2002) yıllarca saklamıştı. Yalnız Seni Arıyorum adlı kitapta bu mektuplar, Orhan Veli’nin elinden çıktığı şekliyle (hiçbir sansüre uğramadan ve tek harfine bile dokunulmadan) okuruna ulaşıyor. Üstelik iki farklı baskıyla: Karton kapaklı normal baskısından başka bir de (eski harfli el yazılı nüshalarıyla) büyük boy, renkli özel baskısıyla…




Yalnız Seni Arıyorum Kitaptan Alıntılar


1. "Hep seni düşünmekten kimsenin yüzüne bakmadım."




2. "𝑆𝑒𝑣𝑑𝑖𝑔̆𝑖𝑛 𝑏𝑎𝑠̧𝑘𝑎 𝑦𝑒𝑟𝑑𝑒,
𝑆𝑒𝑛 𝑏𝑎𝑠̧𝑘𝑎 𝑦𝑒𝑟𝑑𝑒…"




3. "Hep seni düşünmekten kimsenin yüzüne bakmadım."




4. "Resimlerde, sözlerde, hatıralarda, kokularda, renklerde her şeyde seni arıyorum."




5. "Fazla iyi olmak iyi bir şey değil."




6. "Gün olur,başıma kadar mavi
Gün olur, başıma kadar güneş,
Gün olur ,deli gibi"




7. "Hep seni düşünmek için kimsenin yüzüne bakmadım."




8. "Hep seni düşünmekten kimsenin yüzüne bakmadım."




9. "Hep seni düşünmek için kimsenin yüzüne bakmadım."




10. "“İçime birdenbire bir sevinç geldi.”"




11. "Duydum ki merak ediyormuşsunuz
Hususi hayatımı,
Anlatayım:
Evvela adamım, yani
Sirk hayvanı falan değilim.
Burnum var, kulağım var,
Pek biçimli olmamakla beraber ."




12. "Ne etraf, ne havalar, hiçbiri mühim değil. Bana sen kafisin."




13. "Emin ol dünyada hiçbir şeyden zevk almıyorum"




14. "Hep "güzel günler göreceğiz" diyorlar. İyi ama nasıl göreceğiz?"




15. "Hep seni düşünmek için kimsenin yüzüne bakmadım."





Yalnız Seni Arıyorum Kitap İncelemeleri


Yine bir şair yine bir mektup silsilesi. Ama bunun sonu hepsinden farklı bir de acı. Güzel bir aşkın içindeyken belediye çukuruna düşüp iki gün sonra beyin kanamasından ölmek... hem de 36 yaşında...

Canımmmmm arkadaşım, bana bu sitenin en güzel armağanlarından biri,

nin hediyesi bu kitap. Aynı satırları işaretlemişiz aynı dertlerde dertlenmişiz. Bu beni çok mutlu ediyor. Mektuplarimiz kitap kardesliğimiz hiç bitmesin :)
Muhteşem tespitime gelince bizim bu şairlerimiz niye hep zor olan kadınlara aşık olmuş bir türlü anlayamıyorum. Ya o dönemde bizimkilerin seveceği kadınlar çok azdı, herkes onlara aşıktı ya da bizimkilerin şairliği bu yönde:)
Ama şu cümleler insanın yüreğini yakmıyor mu ya;
" Saadetimin yalnız sana bağlı olduğuna inanıyorum. Canım sevgilim, tekrar ne zaman buluşacağız? Arzum, ümidim, zevkim, neşem, her şeyim sensin. Ancak senin yanında bahtiyar oluyorum. Hiç ayrılmadan yaşayacağımız gün gelmeyecek mi? Sen, bu arzumun ebedi olacağına inanmak istemiyorsun. Zannediyorsun ki günün birinde senden bıkabilirim. Senden bıkabilirsem Allah beni kahretsin. Ben bu hali üç beş günlük hissimin neticesi olarak söylemiyorum. Bu nice yıların tecrübesi. Sevdiğim, hoşlandığım, arzuladığım, güzel bulduğum, eşsiz şekilde güzel bulduğum tek kadın sensin. Hep senin yanında olmak, sonunda da senin yanında ölmek istiyorum. Bu sözlerimi mübalağa sanma. Duyduklarımı anlatamıyorum bile. Ben senin hayranın, esirinim. ..."




Orhan Veli'nin ilk kitabıydı çok merak ediyorum. Mektuplardan oluşan bir kitap. Okurken çok yakın hissettim kendimi bu kitaba bilmiyorum ama beni çok etkiledi. Çok duygusal bir kitap.

Hayatta iki varlığı oldu: şiiri ve sevdası. Şiirleri okurların ezberinde... sevgisine gelince, onu, tek büyük aşkı "Nahit Hanım'a vermişti..."

Ahh Orhan Veli sen ne güzel bir insansın, ne güzel sevmişsin, böyle aşk dolu sevgi, saygı dolu sevmelere kalbimi bırakıyorum. Orhan Veli'nin 36 yıllık ömrünün tek sevdası tek aşkı Nahit Hanım kitap mektuplardan oluşuyor her bir mektubu muhteşemdi her bir cümlesi, kelimesi hasret dolu özlem doluydu. Çok ama çok özlem, hasret çekmiş Orhan Veli çok güzel sevmiş ama Nahit Hanım'ın bazı davranışları çok üzmüş Orhan Veli'yi okurken bende çok üzüldüm. Ya bu kadar güzel seven bir insan'ın sevgisinden şüphe ediyor biraz Orhan Veli'nin dediği gibi çocukça davranıyor Nahit Hanım bu tarz davranışları oldu tabi Orhan veli ne olursa olsun asla Nahit Hanım'dan sevmekten vazgeçmemiş ve maddi durumu da pek iyi değilmiş bazen bir mektup yollayacak parası yokmuş ama bir yolunu bulup Nahit Hanıma mektup hep yazmış. O kadar sevmiş ki bir kere olsun Nahit Hanım'ı görebilmek için herşeyi yapmış. Çok düşünceli, merhametli, naif, bir insan Orhan Veli.

Ve ölümü çok üzücü belediyenin açtığı çukura düşerek başını yaraladı ve beyin kanaması geçirerek vefat etti. Böyle beklemiyordum sonunu çok hüzünlü bir sondu. Bu kitap muhteşem ötesi bir kitap benim için bence okunması gerekilen bir kitap...




Orhan Veli'nin 36 yıllık yaşamındaki tek aşkı Nahit Hanım'a olan mektuplarını ve telgraflarını okuyoruz. Nahit Hanım kimdir denilecek olursa ömrünü öğretmenlik yaparak geçirmiş, hakkında türlü şairler tarafından şiirler ve yazılar yazılmış, Mustafa Kemal Atatürk ile üç defa dans etmiş, başta Orhan Veli'nin sevgilisi, Eğitimci Halil Vedat Fıratlı ve şair Arif Damar ile evlilikler yapmış bir hanımdır. Orhan Veli'nin ardından 52 yıl boyunca yaşamış ve bu aşk hikayesini kalbine gömmekle kalmamış, mektupları da sandığında saklamış ve bizlere ulaştırmış.

Öncelikle döneminde yazılan mektuplara karşı büyük bir merak ve ilgi duyduğumu söylemezsem yalan olur. Öyle çok isterdim ki o zamanlarda yaşamayı ve mektup arkadaşlarımın olmasını... Velevki bir yandan da iki insanın mahremiyetine dahil olmak bende biraz vicdan azabı hissini uyandırıyor.
Mektupları okurken her satırının altını çizme ve sürekli alıntılama arzuma engel olamadım. Orhan Veli'nin bu aşkı ne kadar derinden yaşadığına, sevdasının ne denli büyük olduğuna okuduğum her satırda şahit oldum. Garip akımının öncülerinden olan Orhan Veli'nin bu şiirleri kime yazdığını öğrenmek ve yaşadığı dönemde ne büyük yoksulluk, parasızlık çektiğine her satırda şahit olmak biraz sol yanımı acıttı. İsterdim ki öldükten sonra değil yaşarken değeri ve kıymeti bilinsin. Ama ne mümkün...

Velhasıl kelam okuyacağınız her satırın çok kıymetli olacağı bu kitabı okumanızı önerir, keyifli okumalar dilerim. Kitapla kalın :)




Şiirlerine hayran olduğumuz Orhan Veli’nin biraz da iç yolculuğuna eşlik ediyoruz bu kitapla.
Biricik sevgilisi Nahit Hanıma gönderdiği mektuplarda Orhan Veli’yi daha iyi tanıyıp, günlük yaşantısı, duyguları, edebiyat hayatı ve aşık hallerine tanık oluyoruz.
Duygularını öyle samimi bir şekilde ifade etmiş ki mektupları kısa öz ve ne yazık ki hep özlem dolu.
Türk Edebiyatında bu kadar öneme sahip bir şairin ekonomik anlamda bir hayli müşkül durumda bir hayat sürmesi ise beni çok üzen asıl nedenlerdendi.
Kendisi İstanbul’da ve Nahit Hanım Ankara’da olduğundan ne kadar istese de maddi imkansızlıklar sebebiyle bir türlü sevdiği kadını görmeye gidemiyor örneğin.
Hatta aç olduğunu, kirasını ödeyemediğini, dergi çıkarmak için pardösüsünü dahi sattığını gözlerim dolu dolu okudum.
Rus romanlarından hallice bir sefalet içinde yaşanıp tükenen kısacık bir ömür, sonrasında genç yaşında trajik bir ölüm.
Mevcut imkanlarına rağmen Türk Edebiyatına kazandırılmış birçok güzel eser ve kitap çevirisi..
Kendisini iyi ki tanımışız ve iyi ki bu dünyadan bir Orhan Veli geçmiş
Orhan Veli’yi seviyor ve onu daha yakından tanımak istiyorsanız bu kitaba da şans vermenizi öneririm.

“İstanbul muhakkak ki güzel şehir. Ama benim için güzel şehir, çirkin şehir diye bir şey yok. Sadece senin bulunduğun şehir, senin bulunmadığın şehir diye bir şey var.”

“Hayatımda birçok sevinçli günlerim olmuştur. Fakat hepsinden güzel, hepsinden sevinçli olabileceğini umduğum bir tek gün daha olabilir. O gün seninle ve hiç ayrılmamacasına yaşayacağıma inanacağım gündür.”




Yalnız Seni Arıyorum
Orhan Veli, Nahit Hanım’a Mektuplar

Yine bir şair ve onun aşkıyla buradayım. Şiirde Garip Akımı’nın kurucusu olan ve bizim ezbere bildiğimiz “İstanbul’u dinliyorum” şiirinin sahibi Orhan Veli ve onun kederli mektuplarının alıcısı Nahit Hanım.

Nahit Gelenbevi, öğretmenlikle ömrünü geçirmiş, “Orhan Veli’nin en büyük sevdası”, şair Arif Damar ile evlenmiş ve siyasetçi ve yazar olan Samet Ağaoğlu tarafından “Rönesans gibi kadın” olarak anlatılan hayatını sanatla dolduran bir kadın. 1930’lardan 1990’lara kadar evinde belki yüzlerce sanatçıyı ağırlamış, hakkında şiirler ve yazılar (Sabahattin Ali, Gülten Akın… )yazılmış, Atamız Atatürk ile üç defa dans etme şansına sahip olmuş bir eğitimci.

Bu eser ise hem o dönemin, hem sanatçı çevresinin, hem de Orhan Veli’nin günlüğü niteliğinde resmen. Eser ismini ilk mektuptaki şu birkaç satırdan alıyor, zaten diğer mektuplarında da bu cümleyi tekrarlıyor Orhan Veli; “Emin ol, dünyada hiçbir şeyden zevk almıyorum. Bütün bu tatsız günler içinde yalnız seni arıyorum.”

İçinde fotoğraflar ve şiirler de mevcut, benim gibi şiir ve romantizm alanında ilginiz mevcutsa okumanızı tavsiye ederim. (Dikkat, sadece biraz kederli mektuplar!)

Anlatmamı istediğiniz şair/hikaye varsa, yorumlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.

Edebiyatla kalın,
Günce

“Hep seni düşünmekten kimsenin yüzüne bakmadım.”

“Kendimi de dünyayı da unutmak istiyorum.”

“İstanbul muhakkak ki güzel şehir. Ama benim için güzel şehir, çirkin şehir diye bir şey yok. Sadece senin bulunduğun şehir, senin bulunmadığın şehir diye bir şey var.”



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: