Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Yalnız Efe - Ömer Seyfettin | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Yalnız Efe Kitap Bilgileri


Yazar: Ömer Seyfettin
Tahmini Okuma Süresi: 2 sa. 16 dk.
Sayfa Sayısı: 80
Basım Tarihi: Ağustos 2003
İlk Yayın Tarihi: 1919
Yayınevi: Timaş Çocuk
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789753628686
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Yalnız Efe Kitap Tanıtımı


Ömer Seyfettin asla sadece bir dönemin hikâyecisi değildir. Dünden bugüne Kaşağı, Diyet, Pembe İncili Kaftan, Başını Vermeyen Şehit okunmaya devam ediyorsa, bu, onun coğrafyasına ve tarihine olan aşkıyla birlikte, insanı iyileştiren değerler karşısındaki tavrıyla da ilgilidir. Evet, Türk hikâyeciliğinde Ömer Seyfettin önemli bir basamak… Çünkü onun hikâyesi, tarihi henüz çok yeni olan ‘Avrupai Türk Hikâyesi’nde başlı başına bir aşamadır. O, günlük hayattaki sıradan, basit olaylardan yakaladığı ufacık konuları hikâye haline getirmeyi bilir. Onun bu gücü, realizm (gerçekçilik) anlayışı ile klasik hikâyede ilerleyişiyle devam eder.




Yalnız Efe Kitaptan Alıntılar


1. ""Yay gibi eğri olsam,
Elde tutarlar beni!
Ok gibi doğru olsam,
Yabana atarlar beni!""




2. "Ah bu eski kâğıtlardan, eski kitap aralarından, unutulmuş eski defterlerden çıkan matem kokusu!"




3. "Yay gibi eğri olsam
Elde tutarlar beni
Ok gibi doğru olsam
Yabana atarlar beni!"




4. ""Bu az görmüş, fakat çok bilmiş bir adamdı.""




5. "- Ecel yaşa bakmaz oğul! Sayısı, sırası yoktur. Ben öleceğim de o, dünyaya kazık mı dikecek!"




6. "...
Yay gibi eğri olsam,
Elde tutarlar beni!
Ok gibi doğru olsam,
Yabana atarlar beni!"




7. "İnsanlar, hayvanlardan merhametsiz, kaplanlardan yırtıcı, sırtlanlardan şefkatsizdi."




8. "İnsanın kendi nefsinden nefret etmesi kadar dünyada azap verici bir şey yoktur sanıyorum!"




9. "Konuşurken hepsinin yüzünden bugünün karartısı belli oluyordu."




10. ""Artık iyice yorulmuştum.""




11. "İnsanlar, hayvanlardan merhametsiz, kaplanlardan yırtıcı, sırtlanlardan şefkatsizdi."




12. "Yay gibi eğri olsam
Elde tutarlar beni!
Ok gibi doğru olsam,
Yabana atarlar beni!"




13. "Düşüncelerim, haberim olmadan, işliyordu."




14. ""Bu bizim her şeye eyvallah deyip boyun eğmemizdendir!""




15. "- Evlenmek bana gerekmez."





Yalnız Efe Kitap İncelemeleri


Ötekinin satırları sanki ölmüş bir beyliğin, sönmüş bir hürriyetin, eski bir gururun, asil bir demokrasinin can çekişen bir kahramanlığın hatırasıydı.
Ne sendeki rükû
Ne benden kıyam,
Selamün aleyküm,
Aleyküm selam.
Arkadaşı Hacı Durmuş'un ikna etmesi sonucu köyüne yerleşmeye ve burada yaşamaya karar veren Yörük Hoca kızıyla birlikte yirmi yıldır bu köydeydi eşini de buradayken kaybetmişti.Evlen diye ısrar edenlere rağmen bunu kabul etmemişti.Köyde son zamanlar herkesi rahatsız eden borçlu tutan Eseoğlu herkes gibi Yörük Hoca'nın da canını sıkmaya başlamıştı.Eseoğlu denen köy ağasına karşı artık bir şeylerin yapılması lazımdı.Bu ağa köydeki herkesin malına ve namusuna saldırıyor, insanları topraklarından çıkararak zenginliğine zenginlik katıyordu.Yörük Hoca dışında kimse bu ağaya karşı çıkmaya cesaret edemiyordu.Ama Yörük Hoca kendinde o gücü görüyordu ancak çok da ihtiyarlamıştı.Yörük hoca arkadaşlarıyla evde toplandıktan sonra eskiden bu agada parasının olduğunu ve istemeye gideceğini söyledi.Herkes bu dünyada vermez dese de o alacağına inanıyordu.Gideceği gece kızı Kezban'a bakarak 'Keşke erkek olsaydı.' dedi tabii bunu kızı duymamış gibi davransada duymuştu bu sözleri ve bütün gece aklına takmıstı.Köyde gencler kalmadığı için babası öyle demişti.Yörük Hoca o sabah ağaya gitti tabii ondan sonra kötü şeyler oldu ve o günden sonra o kız köyde güçsüzleri koruyan, babasının intikamını alan, haksızlık yapanların, güçsüzün yanında olmayanların karşısında olan gizemli bir efe oldu.Kısa ama anlamlı bir romandı10/10




Ömer Seyfettin maupassant (olay öyküsü) türünün en önemli temsilcisidir. Yalnız Efe iki hikâyeden oluşmaktadır. Çok severek ve beğenerek okuduğum akıcı, her yaşa hitap eden bir hikâye... Mutlaka okumalısınız!
Yörük Hoca'yla Kızı
Hak, hukuk, adalet gibi kavramların beraber harmanlayıp Kezban'ın başından geçen olaylar anlatılır. Kezban'ın büyük bir özveri, cesaret ve yüreklilikle kendi hakkını aramasını anlatır. Kezban'ın babası (Yörük Hoca) haksızlığa uğrayarak öldürülür ve bunun sonucunda Kezban babasına yapılan bu haksızlığı kabul edemez ve intikam duygusu peşini bırakmaz bunun sonucunda dağa çıkar halkını haksızlığa karşı korur, haksızlık yapanların karşısında durur. Özellikle ilkokul dönemlerinde çok sık duyduğumuz bir cümle geliyor benim aklıma "Ne olursa olsun hakkımızı aramamız gerektiği..."
Bir Çocuk Aleko
Ali ailesini kaybetmiş, Rumlara sığınmak zorunda kalmış bir Türk çocuğudur. Sığındığı Papaz Türk düşmanıdır bu sebeple Rumlara kendini Aleko diye tanıtmak zorunda kalan Ali'nin tek isteği Türk olduğunu anlamalarını istememesidir. Bir gün Papaz Ali'ye bir mektup verir ve mektubu İngiliz komutanına götürmesini ister. Ali bunu kabul eder ve gider daha sonrasında İngiliz komutanı Ali'ye saatli bir bomba verir bunu Türklerin karargâhlarına girip bu bamboyı patlamasını ister. Tabi bunu duyan Ali kendi canı pahasına olsun büyük bir kahramanlıkla bombanın düğmesine basar ve İngilizlerin karargâhları çok güçlü bir şekilde patlar... Ali'nin kahramanlığı bize büyük bir ders vermektedir.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: