Yalçın Küçük En Beğenilen Sözleri
1. "^^
"Aydın yalnız kalabilen insandır: ancak yalnızlığı bir yaşam felsefesi ya da bir tat haline getiren bir hasta insandır."
- Aydın Üzerine Tezler 1
2. "^^
"Roman ve tiyatronun bizim edebiyatımıza hayal değil, realite getirmesi lazımdı.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
3. "^^
"Türkiye’de aydın, genellikle devlet memurudur; onun için önce devleti, sonra halkı düşünür.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
4. "^^
"Fatihlerin, Yavuzların, Kanunilerin ülkesi istiklalsiz kalamaz. Onların torunları sizler, Mithat Paşaların ve Namık Kemallerin vatanı asla hürriyetten mahrum edilemez.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
5. "^^
Nazım, Peyami'yi hicvederken en keskin oklarını Kemal' e atıyor. Türk yenilikçi hareketler tarihinin, adı suç sayılan bu iki gencinden daha genci, kendinden önce gelene başkaldırıyor."
- Aydın Üzerine Tezler 1
6. "^^
Yasa aramak, düşünmeyi öğrenmeye başlamak demektir; bunu Kepler başlattı. Çünkü yasa aramak, tekil olayların ötesine bakabilmeye başlamak demek. insanlığın bakışının güçlenmesi, gözünün menzilinin büyümesi. maddenin derinliğine yönelmesi demektir. Hiç kuşku yok. herkes yasa aramaz. fakat her aydınca yaklaşımda mutlaka böyle bir arayışın izleri görülür."
- Aydın Üzerine Tezler 1
7. "^^
«Efendiler. Osmanlı İmparatorluğu ne idi ? Türk geleneği ve İslam şeriatı ile
birlikte Roma kurumlarına dayanan orta çağa özgü bir siyasi topluluk.»"
- Aydın Üzerine Tezler 2
8. "^^
"Nazım, gerçekçiliğin, kütlesel estetiğin, şairidir; Kemal, hayaliyyun döneminin, bireysel kahramanlığın yazıcısıdır. ""
- Aydın Üzerine Tezler 1
9. "^^
"Doğada hiç bir madde kaybolmaz, tarihte hiç bir olay kaybolmaz. Mutlak, etkisini gösterir. Doğrudan etkisini gösterir; ya da birikir, gelişmelerin gübresi olur, bir başka oluşumda kendisini gösterir. Çünkü tarih maddecidir ve bilimi nedensellik peşinde koşar."
- Aydın Üzerine Tezler 2
10. "^^
Gençler, "Saraydan da, zindandan da, sefaletten de, çekinmemiştir.»"
- Aydın Üzerine Tezler 1
11. "^^
Demokrasi diktoryadan geçer. Bunu burjuva bilim insanları bir türlü anlamak ve kabul etmek istemiyorlar."
- Aydın Üzerine Tezler 1
12. "^^
"Gençlik ulusun gelecek isteğidir. Onda ilerleme izi ne kadar çok görülürse, bizim yurdu kurtarma umudumuz o kadar güçlü olur."
- Aydın Üzerine Tezler 1
13. "^^
"Kemal, «İstanbul halkının kıçına turp sokulsa bile harekete geçmeyeceğine inanıyor.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
14. "^^
"Aydın taşralı değildir: esnaf taşralı davranışa sahiptir. Aydın evrensel olmak zorundadır, evrensel olana yakın durmak zorundadır."
- Aydın Üzerine Tezler 1
15. "^^
"1930 yılları Türkiye için de pek çok önemlidir. Cumhuriyet Türkiyesi'nde sağın yıkmak, solun aşmak istediği kurumların çoğu 1930 yıllarının doğum yaşını taşıyor."
- Aydın Üzerine Tezler 2
16. "Aydın, aklıyla mücadele ederek toplumunu değiştirmek isteyen insandır. Toplumun sorunlarından etkilenmek, aydının tanımında vardır."
- Aydın Üzerine Tezler 1
17. "^^
"Her halk, uluslaşabilmek için, kendisine bir hedef ulus seçer. Bu yüzden ulusal bilince ulaşmak, ulusal düşman yaratmak demektir.""
- Aydın Üzerine Tezler 2
18. "^^
Bu ne kadar yeni ve ne kadar yakıcıdır? Sultan için ve sadece bu yolda ölmeye alışmış bir yığına millet yolunda ölmeyi aşılamak kadar yeni ve değerli bir hizmet olabilir mi? İnsanlara sultan dışında ve toplumu için ölmeyi öğretmek, onları •insan• yapmak demek değilse peki nedir?"
- Aydın Üzerine Tezler 1
19. "^^
Kazım'ın kızgınlığının en önemli nedenlerinden birisi budur. Zafer tacının sadece Mustafa Kemal'in başına konmasını hiç kabul etmiyordu; mücadele, "yalnız batı cephesi gibi gösterilmiştir" demekte ve "Doğu Zafer'i sıfıra erdirilmiş adeta İstiklal
Harbi'nden çıkarılmış" yollu eklemektedir."
- Gizli Tarih
20. "^^
"Bizim masalımızda Suphi, iyi okumuş, aydında okumanın sının olmadığını bilen, hep arayan, hep mücadele eden iyi bir solcudur. Daha fazlasını söyleyemiyorum, amma, bu zaten çok fazladır.""
- Gizli Tarih
21. "^^
"Kendi talihiyle, kendi hayatıyla kavga ediyordu. Sanki rahat etmekten korkuyor ve
sanki tabii olmayan bir ölüm istiyordu. İdama mahkum olduğu halde İstanbul'a ,
Ayetullah'tan intikam almaya gelmişti."
- Aydın Üzerine Tezler 1
22. "^^
"Meşrutiyet'i Kemal kalemle. Mehmet Bey tabancayla istiyordu•"
- Aydın Üzerine Tezler 1
23. "^^
Fatih'e «Müslüman Kayzer» denilmiştir. Sultan Mehmet'in mevcut dinlere karşı hoşgörüsü. inancından çok izlemek istediği politikadan doğmuştur: Sultan Mehmet. Roma İmparatorluğu yerine geçmeyi ciddi ciddi düşlemiştir."
- Aydın Üzerine Tezler 2
24. "^^
Hüsrev. Türkiye'nin ilk şapka reformunun gerçekleştiren adamdır, Mahmut, yeniçeri kovuklarını koparıp da yerine bir baş örtüsü ararken kalyocularına Tunus fesi giydirerek Mahmut'a örnek olan . Kaputan-ı Derya Hüsrev Paşa' dır. Fesi başından çıkarmayan adamdır."
- Aydın Üzerine Tezler 1
25. "^^
“İnsanın en kötü hali sürü halidir. Sömürgelerde çoklar, ezilmişler ve insanlıktan çıkış kapısındadırlar."
- Aydın Üzerine Tezler 2
26. "^^
Doğan Avcıoğlu'nun Yön Dergisi, soğuk savaşın yarattığı k1raç topraklara
sosyalizm düşüncesini serpmek istedi. Derin bir yasaklama döneminden sonra sosyalist ideallere meşrutiyet kazandırmanın yollarım aradı. Mustafa Kemal'i en azından sosyalizme dost göstermenin yanında Kemal'i , Ziya Gökalp'i ve Türk tarihinin büyük aydınların çoğunu sosyalist ilan etti. Eğilim içinde İzmir şovenizmi ve ilericilikten çok ilerde görünme tutkusuyla hareket eden Samim Kocagöz. izmir'de ilk kurşunu atan Hasan Tahsin'in bile sosyalist olduğunu, yine Yön Dergisi'nde, yazdı. Hasan Tahsin'in demokrat olduğundan bile kuşku duymak gerek. Bu cereyan, bir ideolojiye meşruiyet kazandırma dönemine özgü ve tarihe mal olmuş aydınlardan kuvvet almayı amaçlıyor."
- Aydın Üzerine Tezler 1
27. "^^
Türk aydınının doğumu yeniçeri güruhunun ezilmesiyle başlıyor. Türkiye'de yeniçeri: doğumu ile yeniçeriliğin yıkımı bir ve aynı olay oluyor: Vak'ay-ı Hayriye."
- Aydın Üzerine Tezler 1
28. "❮
"Talim, terbiye, iyi örnek, bunlann hepsi geçici şeylerdir.
Çevre değiştirmedikçe, insanın değişmesine imkan yoktıır.
❯"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
29. "'Beyefendi askerinizin eğitimi henüz noksan olduğundan tarihte bir çok örnekleri görüldüğü gibi bu çekilişi bozgun sayarak istediğiniz yerde durmayarak kaçmaya kalkışacaktır, bunun içindir ki tümeniniz yerinde kalarak gerekirse düşmana
saldıracaktır, Ölmek var, dönmek yok' dedim." Buradan anlıyoruz ki, bu meşhur söz, "ölmek var, dönmek yok", Esat Paşa'ya aittir;"
- Gizli Tarih
30. "^^
Vatan yahut Silistire'nin «safi hasılatı, bir hafta zarfında Kemal'e 250 lira kazandırmıştır.» Kemal, Vatan yahut Silistire'den bir haftada, kendi payına
düşen olarak, iki yüz elli lira alırken, o zamanlar bir memurun maaşı üç yüz kuruştur."
- Aydın Üzerine Tezler 1
31. "^^
" 1915-1925, yabancı dilde çıkan kitaplara bakıyorum; hepsi, "İşte Türkler'in Adaleti" lejandı ile, çoğu, Harbiye Nezareti önündeki, şimdi İstanbul Üniversitesi ve Bayazid Meydanı, dar ağaçlannın fotoğraflannı basıyorlar. Yan yana yan yana, insanlar sallanıyorlar.""
- Gizli Tarih
32. "^^
"Medeni kanunun Batı'dan alınmasına ilk kez öneren de Ali oldu .""
- Aydın Üzerine Tezler 1
33. "^^
"Namık Kemal'in, Abdülhak Hamid'in, Ziya Paşa'nın, Şinasi'nin, Eşref'in, Sezai Bey'in... hemen bütün yasak kitaplarını onun evinde okudum. Abdülhamit devrinde yenilikçilerin birbirine en büyük ikramı başta Kemal'inkiler olmak üzere yasak kitaplar oluyor.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
34. "^^
Mithat. ya sadrazam ya da önemli bir görevde. Mithat Paşa yoldaşını sürüyor: ancak Paşa: sürmeyerek değil, sürerken koruyor. İltimaslı davranıyor."
- Aydın Üzerine Tezler 1
35. "^^
"Genç Osmanlılar «iyi» ailelerden gelip, yaratmak istedikleri halkı yönetime sokmak için kavga ediyorlar. Ali bir kapıcının çocuğu olarak dünyaya geliyor ve halkı uykuda tutmanın yanında uyandırmak isteyenleri de görevlerinden uzaklaştırıyor."
- Aydın Üzerine Tezler 1
36. "^^
"47 Sendikacısı, grev ve toplu sözleşme hakkından yoksun bir tiptir,
güvenceye sahip değil. Hem tabana yaranacak, hem işverene güven verecek. İlkesiz, işçi sınıfı ahlakına ters yöntemleri kişiliğinin bir parçası haline getirmiş birisi. Yerinde kalmayı işçi sınıfına hizmet sayıyor; bu yüzden kariyer, mücadelenin yerini alıyor. ""
- Aydın Üzerine Tezler 1
37. "^^
"Türk aydın tarihi, bir açıdan da. yeniliklere düşman halkı yenilikçi yapma mücadelesidir. Bu, halkı değiştirmek demektir. Ve Şinasi. o zamanki Türkçedeki 500 den fazla olan hurufatı 112 ye indirmek için- deneme yapıyor. Halkı
değiştirmek için önce, halka daha kolaylıkla ulaşabilmenin yollarını arıyor.""
- Aydın Üzerine Tezler 1
38. "^^
«Paris, 4 Ekim 1870 General.
Türk'üm ve vatanıma Fransa'nın yaptığı hizmetleri unutmadım. Minnet duygusunun ve büyük bir millete zaruri olan demokratik ruhun heyecanlarıyla general, sizden rica ederim. Fransız Cumhuriyetinin düşmanlarıyla harbetmek için beni gönüllü olarak Fransız ordusuna alınız."
- Aydın Üzerine Tezler 1
39. "^^
"Reşad, Mehmet ve Nuri, bunlar Türk aydın tarihinin pek az bilinen isimleridir, çok daha ihtilalciydiler. Almanlara karşı Komünü'nü barındıran Paris'i savunmak için savaştılar."
- Aydın Üzerine Tezler 1
40. "“Bir ilkokul öğretmeni yırtık pabuç ve yama tutmayacak kadar bir giysi ile yarı aç öğrencilerinin önüne çıkmayı bilim ve haysiyetine hakaret sayarak intihar ediyor.”"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
41. "❝
Sovyetler Birliği'nde, 1920'lerin sonlannda başlayıp 1930'larda hızla devam eden hızlı sanayileşme, çıkış noktası açısından ekonomik değil politik bir gelişme oldu. Kendi ekonomisinin iç zorluklarına, bir de dünya kapitalist buhranı eklenen Türkiye'de ise egemen sınıflar, çıkış noktasını devletçilikte buldular. Ortaklık burada. Aynlık ise egemen sınıflarda. Birinde işçi sınıfı; diğerinde, burjuvazi ile büyük toprak sahipleri. Egemen sınıflar ayrı olunca, izlenen yöntemler ve ekonomik politika da ayrı olacak.
❞"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
42. ""Kadına anlam yüklemeden koşmak, öldürmektir. Anlamsız sarılmak boğmaktır ve çok sarılmak çabuk öldürmek, demektir.""
- Aforizmalar
43. "❝
"Bir yazarın iddiasına göre 1932'de bir ilkokul öğretmeni yırtık pabuç ve
yama tutmayacak kadar bir giysi ile ve yarı aç öğrencilerinin önüne çıkmayı bilim ve haysiyetine hakaret sayarak intihar eder."
❞"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
44. "❝
Türkiye aydını mazoşist nitelikleri taşıdığı için. Bir ölçüde de, bilinçsiz olarak, İslam'ın etkisinde kalmış olma nedeniyle. Şehit kavramı, İslam'dan başka dinde yok. Ölüm yalnızca İslam'da kutsal.
❯"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
45. "Büyük meseleler, büyük sorunlar, küçük adımlar ile çözülür."
- Çökmeden
46. "____
Kitleler ideolojik boyunduruk altına alınırken yönetimin kendisi son derece bürokratik ve halk egemenliğinden önemli ölçüde uzak bir yapıya dönüşüyor.
____"
- Emperyalist Türkiye
47. "Ölüm, yaşayanlara cezadır. Ölüm cezası yaşayanlara veriliyor. Her büyük İtiraf olgusundan önce, ölüm, toplumsal olarak İnfaz ediliyor. Her büyük itiraf olgusundan önce ölüm bir ayin olarak sunuluyor. Ölüm ayininden çıkan korku, bir eter türünden topluma yayılıyor ve en sığ beyinleri taşıyan vücuttaki yüreklere en büyük hızla nüfuz ediyor.
İtirafçıyı oluşturan determinantlar olarak beliriyorlar."
- İtirafçıların İtirafları
48. ""Türkler kitaptan daha çok eylemlilikle tahsili tercih ediyorlar ...tarihi romancilardan ..politik analizleri kahvecilerden öğrenmeyi seviyorlar ""
- Sırlar
49. "Dünyada NATO kuşatmasındaki bütün ordular, Amerika'nın kuşatması altındadır."
- Çökmeden
50. "[[
"Bunun nedeni, Türk aydını, gene sensin. Bu viran ülke ve
bu yoksul insan kitlesi için ne yaptın? Yıllarca, yüzyıllarca onun kanını emdikten ve onu posa halinde katı toprak üstüne attıktan sonra, şimdi de gelip ondan tiksinmek hakkını kendinde buluyorsun." Aydın, hayal kırıklığının da sorumlusu oluyor. Buna da şaşmamak gerek. Bir sorumlu gerek. Sınıfsız bir toplum ideolojisi ve sınıflar üstü devlet görüşü yayılırken, Türkiye köyünün perişan halinin ve köylünün geriliğinin sorumlusu mülkiyet sahipleri olacak değil ya. Tabii mazoşist aydınlar olacak. Aydın, mülk sahibi sınıfların hatrı için, kendisini sorumlu gösterecek.
]]"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
51. "İtirafçı, korku İle, kendini kusan adamdır. İtirafçılık, Cumhuriyet Tarihi’nde, TKP Genel Sekreteri Vedat Nedim İle başlıyor."
- İtirafçıların İtirafları
52. "• • •
Dünyayı sarsan büyük ekonomik bunalımla birlikte, Türkiye'de, daha önce açıklandığı gibi, hayvanlar üzerinden alınan sayım vergisi indiriliyor. Fakat aynı dönemde, insanlar, daha doğrusu çalışan insan olan işçi ve emekçi memurlar üzerinden alınan vergiler artırılıyor.
• • •"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
53. "Tez-antitez-sentez bir Illuminati felsefesidir. Hegel hem İlluminati üyesidir hem de bir satanisttir."
- Çökmeden
54. "Varlığın artması ideolojik geriliği de beraberinde getiriyor."
- Sol Müdahale
55. "...Demokrat aydın tutarlı olabilir mi? Demokrat hareket bir burjuva hareketi idi. Tutarlı olamaz. Robespier çok tutarlı idi. İdam edildi..."
- Bilim ve Edebiyat
56. "Bir imalat hatası olduğumu hep tekrarlıyorum."
- Aforizmalar
57. "Çok söylenmiştir ve bir kez daha söylemek gerekiyor: Bu düzende, tekeliyette kadının kurtuluşu imkansızdır."
- Aforizmalar
58. "Teorik aklı işletmenin tek yolu, aklı, duyuların bozucu etkisinden özgürleştirmektir."
- Kürtler Üzerine Tezler
59. "Faşizm, öncelikle insanı küçültme operasyonudur."
- Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
60. "Bu bölgede hiç bir ülke barış zamanında, Amerikan kuvvetlerini kabul etmek istemiyor; öyleyse, barış zamanını, ortada kaldırmak gerekiyor."
- Emperyalist Türkiye
61. "Parlamento vergi koyma ve kamu gelirlerini harcamada halk adına söz söyleme yeridir; harcamaların kuruşuna kadar parlamento tarafından verilen izne göre yapılması parlamenter sistemin
oluşturuyor."
- Sol Müdahale
62. "•••
“Kemalist devrimden sonra Türkiye’de toprak mülkiyeti pek az değişti. 1930-1940’ larda toprak ağaları toprakların yüzde 40’na sahipti.”
•••"
- Türkiye Üzerine Tezler 1
63. "İşçi sınıfı ve emekçiler üzerinde baskı ve sömürü arttırılırken, "ulusal birlik" edebiyatı her zaman ortaya çıkıyor."
- Türkiye Üzerine Tezler 1
64. "Türkiye'de lüks tüketim için üretim ve gerçekten lüks tüketim için harcama alanları açılmaktadır. Bu yüzden Türkiye ekonomisi, artık fakirleşen işçi ve emekçiler için, İslam'ın "tevekkül felsefesine" daha çok muhtaç duruma gelmektedir."
- Sol Müdahale
65. "Tarihin başarıyla taçlandırdığı insanların, red ya da mahkum ettiklerine borçlarının sanıldığından büyük olduğu görülüyor; belki de bu, red veya mahkum etmenin, sadece bir tür ayrışma olmasından kaynaklanıyor. Emperyalizm teorisi, red ve mahkumiyet yoluyla, doğruyu saflaştırma ve yüceltme sürecidir."
- Sol Müdahale
66. "Tarihte arasanız, böyle topyekûn, bu kadar köle ve sömürge olmaya can atan bir millet daha bulamazsınız.
Oktay Sinanoğlu"
- Çökmeden
67. "Baş eğmeyi öğrenmemek gerekiyor.
Baş eğmeyi bir kez öğrenenler, bunu, bir alışkanlık ve bir yaşam biçimi düzeyine çıkarıyorlar."
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
68. "Promete'yi hatırlayabiliriz, artık insan zincirindedir ve tekeller, zincirlere bağlı insanın ciğerini yiyerek yaşayan kartalları andırmaktadırlar. Bu durumda insanı, her gün yeniden doğan ve daha da güçlü doğmaya mahkum promete'ler olarak düşünmek zorundayım."
- Aforizmalar
69. "Tanrı'nın bütün insanlığı yarattığı düşüncesi, düşüncenin reel olması anlamında, Hegel'indir ve Essence' deki Feuerbach'ın parlak bir biçimde gösterdiği gibi, Tanrı'yı insanların yarattığı ve yaratmaya zorunlu oldukları düşüncesi ise, bunun başaşağıya çevrilmesidir. Bu başaşağı ediş, gerçekten, materyalizmin bilimsel ayaklan üzerinde durmaya başlaması anlamındadır."
- Sol Müdahale
70. "Diyarbakır çarşısında arçelik buzdolabı satan Vehbi Koç bayiinin, köyden gelen alıcısıyla, içinde "arçelik" ve belki de "buzdolabı" türünden yabancı sözcükler bir yana, neden bir yabancı dilde ve Türkçe konuşmaları gerektiğini anlayamıyorum; pazarın enternasyonal olması, dilin Kürtçe olmasını engellemiyor. Buradan şu sonucu çıkarıyorum; milletin oluşumundaki pazarın rolünden, pazarın mutlaka "milli" olacağı sonucuna varamıyorum."
- Sol Müdahale
71. ""Kemalist politika "
"Politika " sözcüğünü bildiğimizi varsayabiliriz
fakat "Kemalist" olanı ...
daha da önemlisi KEMAL'i biliyormuyuz? ""
- Sırlar
72. "Marx'ı özgün bir filozof saymak imkansızdır; ancak, harika bir bilim adamı olduğunda hiçbir kuşku olmamalıdır. Marx, belki kendisinden sonra örneği olmayan, öncesinde ise ancak Aristotales ve Adam Smith ile karşılaştı olabilecek ölçüde çok geniş ve sağlam bir bilgi donanımına sahiptir. Bunun ötesinde, aklını, gerçek ve kavramsallaştırılmış süreçleri, sürekli olarak, birbirleriyle düzenleyen, syntaxique, bir eğilim ve güçle çok zenginleştirebilmiştir; bu haliyle sistemine "Marksizm" yerine, zamanın bilimi demek daha yerinde olurdu. Capital'i hala, bilim düzleminde ve toplumsal alanda, yazılmış en son bilim kitabı saymak mutlaka haklıdır."
- Sol Müdahale
73. "Kapitalizmin en yüksek aşamasının niteliği, tamı tamıtamına parazitizm ve çürümedir."
- Sol Müdahale
74. "Özetlenebilirse, gelir bölüşümü bozulup, ücretler hızla düşürülür ve Türk Lirası sürekli devalüe edilirse, ihracatı artırmak bir mucize değildir; ..."
- Sol Müdahale
75. "En güzel hali, isyan halidir.."
- Caligula
76. "Mutlular saate bakmazlar."
- Tekeliyet 2
77. "Bağsızlık, inançsızlıktır."
- Atamanoğlu Fatih
78. "(...) bizim solumuzun en büyük zaaflarından birisi,
eksik kapatma veya kendi eksikliğini başka fazlalıkla örtme eğilimidir."
- Sol Müdahale
79. "Sınıflı toplum, kendisini, yalnızca aklını bozarak savunabilmektedir."
- Sol Müdahale
80. "İnsanı bozmak için, bozulmuş İslam'a muhtaçtılar. Bozdular."
- Sol Müdahale
81. "Aydınlanma, insan'a ve aklına güven üretiyor ve buradan güçlü bir insan sevgisi çıkıyor. İnsan'ın güvendiğini sevmesi çok şaşırtıcı olmakla birlikte, galiba, bir kuraldır."
- Sol Müdahale
82. "Emperyalist aşamanın ordusu profesyonel ordudur; bu, Türkiye silahlı kuvvetlerinin zaman içinde depolitizasyonunu zorunlu hale getiriyor. Politik ordu, profesyonel olamıyor; öldürme sanatının gereklerine göre değil, Türkiye soluna, askeri darbelere ve Kürtlere karşı tutuma dayalı bir liyakat ve terfi sistemine göre biçimlenmiş bir ordunun profesyonelliğinden söz etmek mümkün görünmüyor."
- Sol Müdahale
83. "Eğer bir devlette zenginlikler eşit biçimde bölüştürülmüşse, lükse yer olmaz.. Çünkü lüks, başkalarının çalışmasıyla elde edilen mallardan beslenir.."
- Caligula
84. "ALIŞMAKTIR.."
- Gizli Tarih
85. "Anlamak, değiştirme iradesini zayıflatıyor; anlayan affediyor."
- Türkiye Büyülü Hapishanem
86. "(...) sosyalizmin pek çok tanımı türünden, özgürlük tanımı da ayrıdır ve bunların, demokrasi kategorisi ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Sosyalist, hiçbir zaman demokrat değil ve ancak, tarihin görmediği ölçüde özgür ve özgürleştiricidir."
- Sol Müdahale
87. "(...) sosyalist insan her zaman, topluma hizmeti ve karşılığını almadan hizmet vermeyi en büyük sevinç yapabilendir. Bu nedenle sosyalist insan, peygambere en yakın yaratıktır ve
, kaldı mı bilmiyorum,
. İlkokul öğretmeni, benim insanlar içinde, en büyük hayranlığımdır, karnı doyduktan sonra, bütün zamanını, insanlara veren, belki de kendisini bilmeyecek bebelere harcayan, bir başka türdür; harcadığı emeğin kaydının tutulmamasını istemek, sosyalist olmaktır."
- Sol Müdahale
88. "Marx'ın en sevgili kızının eşi "Kapital'i okuduğum zaman, sanki gözlerimin önündeki perde yırtılıyordu" diyen Marx'ın, Küba doğumlu, saygın damadını, benim için ölümsüz yapan "le Droit a la Paresse" adındaki çok kısa broşürüdür. Hapishanede yazılan bu broşürün alt başlığı 1848 Devriminin sloganı olan çalışma hakkına karşı bir "reddiye" adını taşıyor; "
" üzerinedir."
- Sol Müdahale
89. "Quantum Felsefesi'ne sığınıyorum. Bozulmadan bozmak imkansızdır."
- Sol Müdahale
90. "Tarih mi, "benim" denilen topraklar üzerinde ve "bizim" sayılan halkla bir iktidar mücadelesinin anlatımıdır; ..."
- Sol Müdahale
91. "Türk Dil Kurumu, sermaye için, "anamal" sözcüğünü
bulup sirkülasyona koymuştu, dili sevenler kullanıyordu; hem yanlış ve hem de yine yanlış sayıyordum. Bir, sermayenin, teorik düzlemde
"mal" ile hiçbir ilgisi yoktur, "sermaye malları" olabilir, ama sermayenin kendine "mal" diyemiyoruz, Farisi'de "ser" baş ve "maye", maya anlamındadır, "capital" sözcüğünün, hem dil ve hem de süreç olarak mükemmel bir karşılığını buluyoruz."
- Sol Müdahale
92. "Sosyalizmde, ne yazık, kapitalizm, bir fetiş'tir. Öte yandan, Proudhon, la propriete c'est sol, diyebiliyordu; bu fetişizm'in dışındadır, mülkiyet hırsızlık'tır, demektedir."
- Sol Müdahale
93. "Yönetenlerin yönetemez hale gelmeleri, yönetilenlerin eskisi gibi yönetilmek istememeleri ve artan kütle eylemlilikleri, birer dönüşüm teorisi öğesi değil, sadece hareket zamanının geldiğini haber veren çanlardır. Çanları, teori ya da kalıcı saymak büyük yanılgı olur; tarihin gelişmesiyle birlikte başka haberciler ön plana çıkabiliyor."
- Sol Müdahale
94. "Hep öğrenmek'tir ve öğrenmenin sevinci başka hiçbir yerde yoktur.."
- Caligula
95. "Tesadüfler birer parantezdirler.."
- Hasta Despot
96. "Tartmak ve bütünselleştirmek demektir.. Akıllı ile şizofren arasındaki fark burada ortaya çıkıyor.. Medya aklın, karşılaştırma, tartma ve tutarlılık sağlama özelliklerinin tümünü eritiyor.. Daha bir kısa söyleyişle, medya, aklı ortadan kaldırıyor.."
- Kürtler Üzerine Tezler
97. "Halkın politika yapmadığı bir ülkede demokrasiden söz edemeyiz.."
- Gizli Tarih
98. "Ölüm çok anlamsız. Ancak yaşamı anlamlı yapıyor. Böylece anlam kazanıyor."
- Aforizmalar
99. "Sosyalist mücadelenin başarısı, kapitalist düzene karşı duyulan uzaklıkla ilgilidir; kapitalist düzeni beğenerek, düzenin tümünde veya parçalarında meziyetler bularak sosyalist olmak ya da bu mücadeleyi başarıya ulaştırmak mümkün görünmüyor."
- Sol Müdahale
100. "Marx'tan daha çok batı iktisat ve sosyolojisinin radikal önermelerine dayanarak, demokrasi ile ekonomik kalkınmanın bağdaşamayacağını ileri sürüyordu; bu, kalkınmanın, devlet zorunu, bir kalkınma planı çerçevesinde, hızla uygulamaya koymayı gerektirdiği, ancak, demokrasi'nin bir yavaşlık düzeni olması nedeniyle, bunu frenleyeceği inancından kaynaklanıyordu ve doğru çıkmıştır."
- Sol Müdahale
101. "Yapmak ve korumak iki ayrı iştir."
- Sol Müdahale
102. "Aslında güç olmadan egemen olmak mümkün değil; güç olabilmek için ise önce "konuşmak" gerekiyor. "Parlamento" sözcüğünün de Batı dillerinde "parler" fiilinden, "konuşmak" sözcüğünden türetilmiş olması da rastlantı sayılmamalıdır; parlamentolar, şu veya bu şekilde burjuvazinin güçlenmesinden önce de var. Burjuvazinin siyasal mücadelesi, parlamentoları "almak" yönünde gelişiyor."
- Sol Müdahale
103. "Madde ve düşün dünyasında boşluk hiçbir zaman olmuyor."
- Sol Müdahale
104. "Luxemburg, çok açıklıkla, kapitalizmin ancak tüm toprak ve iklimlere, istediği zaman ve tam olarak girebilme imkanına sahip olduğu sürece tümüyle gelişebileceğini yazıyor; "sermaye beyaz insanın çalışmayacağı toprakları işletmek için diğer ırklara ihtiyaç duyar" diyor."
- Sol Müdahale
105. ""Revolution" sözcüğünün tam karşılığı "devrim" değil "dönüşüm" oluyor; "revolüsyon" sözcüğü ilk kez, siyasette değil astronomide ve gökcisimlerin dönüşümünü anlatmak için kullanılıyor. Bilimde büyük devrimin başlatıcısı Copernicus'un kitabının başlığında, Latince olarak bu sözcük yer alıyor; dünyanın döndüğünü anlatmak için kullanılıyor."
- Sol Müdahale
106. "Çubuğu hep tersine bükmek çok doğrudur.."
- Çıkış - Ansiklopedi 1
107. "Tesadüfler birer parantezdirler.."
- Devlet ve Hürriyet
108. "Yalnız ve muhalif bir filozof olarak düşünebiliriz.."
- Devlet ve Hürriyet
109. "Darwin, mağaraya konan bir insanın körleştiğini yazıyor, insanın gelişmiş türü olan "aydın"da bunun tersi oluyor: Karanlıkta gözü büyüyor."
- Türkiye Büyülü Hapishanem
110. "Politikada, fiziksel ölüm gelmedikçe, hiçbir politikacının mutlak ölümünden söz etmek mümkün olmuyor. Politikacılar da, bitkisel türden de olsa, yaşamlarını sürdürüyorlar; kimin canlı ya da ceset olduğunu ancak daha sonraki pratikler ve tarih ayırt ediyor."
- Sol Müdahale
111. "Bilim yolunda, tarik-i ilm, olgunlaşma ile iradenin zayıflaması arasında bir ilişki kurmak gerektiğini düşünüyorum. En uçtan ifade edilecek olursa, bilim adamının anlamada mükemmelleşen aklının, anlamın objesine müdahale iradesini zayıflattığını ileri sürebiliyorum."
- Sol Müdahale
112. "İnziva kişiliğin öğretmenidir."
- Aydın Üzerine Tezler 2
113. ""Mücadele durmaz. Çünkü yaşam durmaz.""
- Türkiye Üzerine Tezler 1
114. "Unutmayın ki, yoldaşlar, zindanın karanlığı devrimin güneşini asla söndürmez."
- Türkiye Üzerine Tezler 1
115. "Yapamadıklarımızı görüyorlar.
Yaptıklarımızı göremiyorlar."
- Aydınlık Zindan
116. "Çünkü, bilim yanlışlıkları çıkarıp mahkum ederek ilerler.
Güzel' in yumuşak doğduğu görülmemiştir.
Bilimsel ilerleme, şiddetli sancıların bebeğidir."
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
117. "Kadının kurtuluşu küçük-insanı hedef almakta değil, yeni insanı yaratmadadır. Kadının kurtuluşu erkeğe yetişip geçmekte değil, erkeğin üzerinden sıçramakta yatıyor.
Kadın, yeni kişiliği yarattığı zaman kendisini ve erkeği de kurtarabilir."
- Sol Müdahale
118. "Sosyalizm, insan aklının sınırsız gelişimi ile insan hayal gücünün fışkırması düzlemidir. Bu nedenle, sosyalizmden yana olanlar, insan aklını bozmaya yönelik bütün mekanizmalara şiddetle karşı koymak durumundadırlar."
- Sol Müdahale
119. "Kendi düzenine güvenini yitirenlerin her zaman girme iradesi gösterebilecekleri tek kapı, intihar'dır."
- Sol Müdahale
120. "Felsefesi ve iç konuşmaya dayalı romanı olmayan bir toplumun dilinin gelişebileceğini ve böyle bir dilin gelişmiş sayılabileceğini hiç düşünemiyorum."
- Sol Müdahale
121. "Hem sömürgeci ve hem de emperyalist devlette, güçlü bir donanma, her an asker çıkarma yeteneği, buna bağlı olarak macera ruhuna sahip son derece etkin bir kara ordusu son derece önemli ve stratejik oluyor; sömürge devlette, ancak, sürekli bir koloni ve asker bulundurma şart olabiliyor. Emperyalizmde koloni gerekli değil; güç, tehdit ve bu gücün kullanımını unutturmamak için belli aralıklarda kullanmak yeterlidir."
- Sol Müdahale
122. "Benim buradan çıkmam yetmez; tek başına anlamsızdır. Biz çıkış kapısı olmalıyız. Önemli olan budur."
- Türkiye Büyülü Hapishanem
123. "Aşk, devrimdir.."
- Haberci
124. "İhtilaller, teori düzeyine çıkmış, somutluklardırlar."
- Sol Marksizm
125. "Bilimsel olan evrenseldir; evrensel olan bilimsele yaklaşır. Bilimsel çaba, somutun zenginliğinde soyutu aramaktır. Bu, bir anlamda, evrensele yaklaşmaktır. Bilimsel arayış, somutun zengin yığınında, tekrarlanması tarihsel bir kaçınılmazlık olan öze yönelmektir."
- Sosyalist Açıdan Ekonomik Politik
126. ""Insan , bir tarifler bütünüdür .Tariflerden çıktığı zaman ise sürüdür.""
- Gizli Tarih
127. "Yazdıklarımın rakibi henüz yazamadıklarımdır."
- Aforizmalar
128. "Global Karşı - devrim
Sız-laştırma
1. Burjuvasızlaştırma, şehirli-sizleştirme, şehirleri yok etme, Orta Çağlaştırma (de-bourgepsification)
2. İdeoloji - sizleştirme, görüşsüzleştirme, kişilik-sizleştirme (deideologization)
3. Beceri-sizleştirme, bilgi-sizleştirme, birikim - sizleştirme, köleleştirme (de-skilling)
4. Aydın-sızlaştırma, dezentelektüzasyon, belkemiğini kırma (desintellectualisation)
5. Akıl - sızlaştırma, ahmaklaştırma (dereasonment)
6. Bağımlılaşma, siyasa-sızlaşma, politika-sızlaşma (de-politization)
7. Liyakat-sızların idaresi (demeritocracy) (bugünkü yönetim)"
- Fitne
129. "Lenin'in iktisada ve tabii Marx'ın iktisadına en önemli katkısı nedir, acaba? Herhalde en önemli katkılarından birisi büyük işletmelerin dışında küçük işletmelerin de yaşayacağını göstermiş olmasıdır. Marx'ın iktisadının, zorlanarak, yalnızca dev işletmelerden kurulu sanayilere indirgenmesi büyük bir talihsizlik oldu. Lenin bunu düzeltti. 1899 tarihli 'Razvitiya Kapitalizma v Rossii' adlı çalışmasıyla başlayarak."
- Sosyalist Açıdan Ekonomik Politik
130. "Aydın, iç savaşı olan insandır.
Kaybetme ve ölme şansı yüksektir."
- Kir Teorisi
131. "''Karanlıkta ıslık çalanlar'' var. Sessizliği yenmek için ses çıkarıyorlar. Korktukları için korkmaz görünmeye çalışıyorlar. Duvara sıkışan kedi saldırır. Çünkü gerileyemediği için ileriye atılmak tek yol oluyor. Ürktüğü için cüretli davranmak zorunda kalıyor.
Her ses çıkaran cesur ve her hücuma geçen cüretli değildir: Zıtların birliği, bu açıklığı getiriyor."
- Aydın Üzerine Tezler 2
132. "Şarlo, ikinci Don Kişot'tur. Birincisi saldırdıkça büyüyor. İkincisi küçülmemek için saldırıyor."
- Sol Müdahale
133. "Biz Türkler, dünya politikası içindeki yerimizi değerlendirirken de, çok zaman tam bir şaşılık sergiliyoruz; önemli almadığımız zamanlarda kendimizi önemsiyor ve asıl önemli olduğumuz zamanlarda ise, Batı yorumcuları üzerini örttükleri için, kendimizi tümüyle ihmal ediyoruz;
bunlardan birisidir."
- Sol Müdahale
134. "Rusya pratiğini terk ederek teori alanına dönecek olduğumuzda sormak durumundayız, Marx'ın, Katkı'nın önsözündeki,
ve
, önermesini, ezberlemeyen marksist var mıdır, sanmıyorum. Bu önerme, ne ölçüde kendisini işletebilmiştir; şimdi de bu soruya geçebiliriz ve Marx ile Engels'in yazdıklarından, Marx'ın Kapital'deki son derece öğretici formülasyonundan, "sermayedar, kişilik kazanmış sermayedir", burjuva sınıfı için, bu önermenin mutlak bir işlerliği olduğunu öğreniyoruz."
- Sol Müdahale
135. "Demokrasinin de tıpkı diktatörlük türünden bir devlet durumu ya da biçimi olması, bu iki durum arasındaki farkı da görmemize kapı açıyor; diktatörlük, özel mülkiyetten çıkan devlet zoru'nun doğrudan ve hızla uygulanması durumudur. Demokrasi ise, zorun uygulanmasında, yavaşlık anlamındadır; ..."
- Sol Müdahale
136. "Her devrim arayışı bilgi teorisinde bir yeniden arayıştır. Doğru bilginin doğuşu, doğrulanması ve doğruluk koşulları, hem bilgi teorisini ve hem de devrim teorisini ilgilendiriyor."
- Sol Müdahale
137. "Başkanlık sistemi, bürokratik yönetime en uygun sistemdir. Türkiye'nin başkanlık sistemine geçiş süreci, bir yanıyla yönetimin daha da bürokratlaşması ve diğer yanıyla
kavram ve ilkesinden uzaklaşmayı temsil ediyor."
- Sol Müdahale
138. "İnsanlık, hep kendisini arayan büyük bir serüvendir.
Yaşamak ise ancak serüven olduğu zaman yaşamaya değiyor."
- Sol Müdahale
139. "Kapitalist devlet, toplumsal yaşamdaki çelişkilere asılı şiddetin toplanarak bir baskıya dönüştürülmesidir; yabancılaşma, şiddet parçacıklarının toplanarak dışsallaştırılması anlamına gelmelidir. Toplumsal yaşamın çelişkilerine asılı şiddet parçacıkları toplanarak bir bütünsel baskıya çevriliyor ve bu kez toplumun üzerine asılıyor; dışsallaştırma, toplumun üzerine asma, yabancılaşma olarak ifade edilebiliyor."
- Sol Müdahale
140. "Doğru, insanı en çok kendisi için üzülenler üzüyor. Ama ne yapılır; onların yazgısıdır. Battaniye getirirler. Telefon köprüsü kurarlar. Hücrede onları duyarsınız. Güç alırsınız. İş bölümü olduğunu düşünürsünüz."
- Kürtler Üzerine Tezler
141. "Dünya Orta Çağ'ını yaşıyor. Orta Çağ, saman lezzeti veren, kendini tekrarlayan eylemler dönemidir; saman lezzeti veren, kendisini tekrarlayan eylemler, insan beynini samanlaştırırlar."
- Devlet ve Hürriyet
142. "... “sanatçı, bilim adamının beş ciltte yaptığını bir küçük öyküyle yapabilendir.”
(Büyük Grev, Aziz Nesin hakkında)"
- Kir Teorisi
143. "Tarihin altın kuralı hiç şaşmaz: Körleştiren körleşir."
- Kir Teorisi
144. "Korkutanlar, en çok korkanlardır.."
- Hasta Despot
145. "Şaşırma yeteneğini yitirenlerin öğrenme alışkanlıklarını kaybedeceğine inanıyorum; böyle bir durumda yaşama zahmetine değer mi, tartışılması gerekiyor. Çünkü öğrenmek büyük bir sevinçtir ve tekeller bunu da elimizden almaya çalışıyor.
Yaşama ve öğrenme sevincimizi vermeyelim. İşte mücadelem budur."
- Atamanoğlu Fatih
146. "Ölen Müslüman için "Allah rahmet eylesin" denilir.. "Toprağı bol olsun" tabiri, ölmüş olan gayrimüslimler için kullanılır.. "Toprağı bol olsun" sözüyle o kişinin mekanının geniş olması temennesinde bulunulur.. Ölen Müslüman için zaten "Allah rahmet etsin, yani acısını, bağışlasın" diye dua edilir.."
- Haberci
147. "İçerde insan korkmaz. İnsanlar dışarıda korkarlar."
- Aforizmalar
148. "İnsan kimsesiz kalabilir, ancak kitap varsa, hiçbir zaman yalnız değildir."
- Aforizmalar
149. "Hep "güven verendir".."
- Gizli Tarih
150. "Şaşırma yeteneğini yitirenlerin öğrenme alışkanlıklarını kaybedeceğine inanıyorum; böyle bir durumda yaşama zahmetine değer mi, tartışılması gerekiyor. Çünkü öğrenmek büyük bir sevinçtir ve tekeller bunu da elimizden almaya çalışıyor.
Yaşama ve öğrenme sevincimizi vermeyelim. İşte mücadelem budur."
- Atamanoğlu Fatih
151. "Evlilik, en gizli özel mülkiyettir."
- Aforizmalar
152. "Yenilgi bir büyük öğretmendir. Gide gide bu Yenilgi öğretmen'i sevmeye başladım. Yenile yenile yenmeyi öğreneceğimize inandığımdan. Eksikli kütlelerdir, sorumlu ise -biz.- Modası geçti, ama, ben hala Joan Baez’in We Shall Overcome’ını dinlemekten büyük haz alıyorum. Bir gün mutlaka ''yeneceğiz.'' Bu benim bilimsel inancımdır."
- Bilim ve Edebiyat
153. "Romanın bir ütopik yanı var; bilinç taşımayı örnek terzi kooperatifleriyle gerçekleştirmek istiyor. Ütopyacılık, Çernişevskiy'in zamanında Batıda ölmüşse de Doğu her zaman olduğu türden ölüleri yaşatmayı beceriyor."
- Sol Marksizm
154. "Marksizm-leninizm, ileriye yürüyüşte ve hücumda etkili bir öğretidir.
Durgunlukta ve ricatta etkinliğini yitiriyor."
- Sol Marksizm
155. "Bir düzen kendi içinden yıkılıyorsa, kendi iradesini kaybetmiştir; ..."
- Sol Müdahale
156. ""Ne Yapmalı?" ile Lenin, bir çığır açarak, doğru yola işaret etmiştir ve hala etmektedir. Ancak ne yazık, Kitap, dünyanın her tarafında caddelere inen ve molotofkokteyline tutkulu devrimci üniversite gençliğinin el kitabı olmasının ötesinde, Marx'ın sisteminde, pek öyle kullanılmayan bir kapı olarak kalmıştır."
- Sol Müdahale
157. "Hiç kuşku yok, demokrasi, devlet otoritesinin, ister polis ve isterse vergi-bütçe düzenlemelerinde, çok yavaş yürümesi demektir; iç savaş ise, belli bir siyasal coğrafyada, devlet otoritesinde boşlukların kabul edilmesidir."
- Sol Müdahale
158. "Gramsci ile Rosa Luxemburg, başka mayada iki düşünür olarak ortaya çıkıyorlar; her ikisi de Marx'ın iktisadının, zaman zaman en önemli dayanaklarının, "yanlış" olduğunu ileri sürebiliyorlar. Bu kadar önemli değil, daha önemlisi, hem kendi anlayışlarında ve hem de başkalarının bakışlarında devrimci Marxlı'lar olarak kalabiliyorlar. Bu noktayı da çok önemli bulduğumu eklemem gerekiyor."
- Sol Müdahale
159. "Devrimcilik bir bilinç durumudur; ancak Ekonomi Politiğin Eleştirisine Katkı'nın önsözünde ün kazanan
ifadeye göre, bu bilincin doğuşu açısından daha fazla kaygılanmak gerekir. Çünkü maddi durum, bilinci yaratır; bireylerin bilinçleri konumlarını değil, konumları bilinçlerini ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla bilinç, bilinçli devrimci ve devrimler, üretici güçlerdeki gelişmelere bağlı olarak kendiliğinden diziliyorlar."
- Sol Müdahale
160. ""Capital" sözcüğü, "capita", baş veya kelle anlamına geliyor, sözcüğünden çıkıyor; Osmanlıcası, çıkışına çok uygundur. Sermaye, "ser", baş ve maya, bir anlamda bekledikçe çoğaltan anlamına gelen sözcüklerden oluşuyor; son derece bilimseldir. Bunu, "anamal" olarak anlamak ve anlatmak imkansızdır; "capital", iktisat disiplininde bir "mal" değildir ve "mal" olsa bile ana ile bir ilgisi bulunmuyor. Sermayenin "ana" ile ilgisinin olmadığını görmek için herhangi bir randevu evine
gitmek zorunlu değildir; ancak randevu evi edebiyatını bilmek yetebiliyor. Randevu evlerinde ana'lar "sermaye" ve sermaye'ler "ana" değiller; bu en eski pazar, bir yanlışlığı göstermesi açısından yüksek bir değer taşıyor."
- Sol Müdahale
161. "Hep bu bölgenin insanı olmaktan heyecan duydum. Hiçbir zaman Avrupa veya Amerikan dünyasına özenmedim."
- Sol Müdahale
162. ""Türkiye sömürgedir" dersek, biraz iltifat etmiş oluruz.
Oktay Sinanoğlu"
- Çökmeden
163. "Bir Rus atasözü, "Tercüme kadın gibidir. Güzeli sadık, sadığı güzel olmaz"."
- Çökmeden
164. ""Yaşamak ve olmak ,maddecidir."
- Gizli Tarih
165. "İnsanoğlunun en büyük yaşatanı ve en büyük zehiri, alışmaktır. Domuzlar, burunlarını pislikten, güzel olduğu için değil, alıştıkları için koparamıyorlar. Ve meraksızlık, isyansızlık'tır. İsyan'sızlık ise, insansızlık'tır."
- Gizli Tarih
166. "Carl Schmitt politika "düşman yaratma sanatıdır" diyordu, çok doğrudur ve tekeliyette (totalitarizm) , politikanın sona erdiği anlamına da gelmektedir. Artık parlamento sadece bir dekordur ve bu da tekeliyette gerçeğin kendisidir."
- Fitne
167. "Yakup Kadri, Yaban'ının başında, pek de eli titremeden, köy ile şehir arasında siyasal iktisadın saptamış olduğu çelişkiyi köylü ile aydın arasındaki çelişki olarak çarpıtıyor... Cumhuriyet döneminin, belki de, en fazla etkili olabilmiş romanında, Türkiye'nin köylerinin ve gerçekte bütünün yoksulluğunun nedeni sermaye sayılmıyor. Emperyalizm sayılmıyor. Mazoşist aydın, sömürücü olarak, kendi kendini gösteriyor."
- Bilim ve Edebiyat
168. "İtalyanların bir atasözü var: Doğru değilse de iyi uydurulmuş:"
- Aydın Üzerine Tezler 1
169. "...Suriye, çok uzun yüzyıllar insanlığın bildiklerinin saklandığı yer oldu. Suriye, Ortaçağ'ın başından sonunun yaklaştığı yüzyıllara kadar insanlığın bilgisine emanetçilik yaptı, dokunmadı, değiştirmedi, biraz küfe bıraktı ve sakladı. Bilgi, Çin'de, Mezopotamya'da filiz aldı, İyonya denilen küçük Asya'nın Ege Kıyıları'nda biraz boy attı ve Atina'da diyalektik bir sıçrama gösterdi; sonra, İskenderiye'ye geçti ve oradan Suriye denilen topraklara geldi, durdu. Her yerde kayboldu; Suriye'de Siriyak dilinde kendisini bilinçsizliğe terk etti. Avrupa'nın açları, adına Haçlı Seferleri dedikleri büyük yağmacılığa çıktıklarında, bu zengin topraklara gelip takıldılar ve burada, bu cahil Avrupa, hiç ummadığı bir uygarlık buldu. Önce bunu özgün Siriyak uygarlığı sandı ve daha sonra, bu uygarlığın üstünü açmaya başlayınca, bunun Suriye'de saklanan Grek ve Roma uygarlıkları olduğunu anladı.
Avrupalılar, Suriye'den aldıkları rüzgarla "yeniden doğum" heyecanına tutuldular ve buna "rönesans" adını veriyorlar."
- Kürtler Üzerine Tezler
170. "Bugün evinde veya sokakta küçük küçük teknolojik harikalara komuta edebilen teknoloji-mağruru bir insanı, aslında, beyninin Orta Çağ’a döndüğüne kim inandırabilir…"
- Devlet ve Hürriyet
171. "Öğrenmek, öğrenmeye yeni bir kapı açmaktır..
Ve her olgu, öğrenmek için bir bahanedir.."
- Hasta Despot
172. "Görmek, sadece anlamak içindir ve anlamak ise sormak ile başlamaktadır.."
- Devlet ve Hürriyet
173. "Küçük ölümdür ve "öldüm" sözü ile anlatmaya çalışmak yerindedir...
Orgazm anında, bilinç kayıptır..."
- Epilepsi ve Orgazm
174. "Sorumluluğundan kaçamamak; insanı insan yapan budur."
- Türkiye Büyülü Hapishanem
175. "İnsan aklının çalışmasını durdurmanın ve tümüyle bozmanın en kestirme yolu, korku üretmektir.."
- Kürtler Üzerine Tezler
176. "Dinselleşme, sürüleştirmenin yoludur. Şiddet bir ideolojinin yıkılması ve bir diğerinin yerleştirilmesidir. Yetmişli yıllarda çok büyük bir yoğunluk kazanmış olan aydın katliamını işte böyle anlamak durumundayız; anti-laik ve anti- entelektüel bir savaştır. Şöyle de söyleyebilirim, aydın katliamı bir dezentelektüzasyon savaşı idi ve dinselleştirme ile sürüleştirme açısından zorunludur."
- Fitne
177. "Stalin, Birinci Beş Yillik Plan'ın başlarında sorunu şöyle koyuyor: Sorun, bu ülkeyi -Ortaçağ ve cehalet- çizgisinden alıp modern endüstri ve mekanize (makinalı) tarım çizgisine koymaktadır; sorun, gördüğünüz gibi, ciddi bir güçtür. Karşımızdaki soru şudur: ya en kısa zamanda bu sorunu çözer ülkemizde sosyalizmi güçlendiririz; ya da çözemeyiz ve bizim teknik bakımdan zayıf, kültür bakımından geri ülkemiz bağımsızlığını kaybeder, emperyalist güçlerin bir oyuncağı haline düşer."
- Sosyalist Açıdan Ekonomik Politik
178. "Yüksek bir kültürün, düşük kültürlüler tarafından işgali, buna Orta Çağ'da (bence şu an ki Türkiye) ve düşük kültürün, yüksek kültürün yerini almasıdır.; "barbarizasyon" dediğimiz budur."
- Fitne
179. "Yetmişli yılların son üç yılında, Judaizm, Hıristiyanlık ve İslam, yön değiştirdiler. Her üçü de çok daha muhafazakar oldular ve rasyonalizme karşı hücuma geçtiler. Her üç din de, düşünmemeyi ve itaat istemeyi, "din" saydılar ve aydınlanma çağının bütün kazanımlarına karşı savaş açtılar."
- Fitne
180. "Delilik.."
- Gizli Tarih
181. "İnsan aklı tarihe karşı çok zayıftır; insan aklı tarihleri içiçe geçirme eğilimiyle yüklü görünüyor"
- Sol Müdahale
182. ""Sınıfların kaldırılmasına, kolektif mülkiyete ve emeğin egemenliğine dayanan bir devrimden, ülkemizde zarar görmesi ve hoşnutsuzluk göstermesi muhtemel olanlar, ihmal edilebilecek kadar sınırlı bir sınıf halktır. Ne var ki, daha önceden de belirttiğimiz gibi, proletarya diyebileceğimiz emekçilerimiz arasında henüz bir dayanışma duygusu, bir sınıf bilinci uyanmamıştır. Esasen bizde, Marx'ın devrim için gerekli gördüğü maddi koşullar da henüz gerçekleşmemiştir. Buna dayanarak, Türkiye'nin başlı başına bir sosyalist devrim yapmasını mümkün sanmak ve bunu önermek, olsa olsa bir cinnet eseri veya ham hayalcilik olur. Bir sosyalist toplum, mutlaka bir büyük sanayi gerektirir. Ve bizde bu yoktur. Ancak ve ancak sanayii gelişmiş bir büyük devletin katılması ile ve pek uzun bir zamanda vücuda getirilebilir. Bu noktayı kaydedip muhtemel itirazların önüne geçtikten sonra, iddia edeceğiz ki, Türkiye bu koşulların oluşmasını beklemeden, yalnızca halk sınıflarının toplumsal şartlarına güvenerek, pek yakın bir gelecekte devrimini yapmak zorundadır; değilse bir sömürge halkı derecesine düşmeye razı demektir.""
- Türkiye Üzerine Tezler 1
183. ""Bir insanı büyü ile öldürebilirsin, ancak kahvesine bir miktar arsenik koymak şarttır.""
- Tarihçe
184. "Devrimcilik, gelişme’dir,
Devrimcilik bir yeni dünya işi’dir.
Her büyük devrimci, bir büyük seçmeci’dir."
- Haberci
185. "Sosyalizmin, tekrar, demokratik kategoriye ricat etmesi, aynı zamanda, iflas etmesi anlamındadır."
- Sol Müdahale
186. "(...) "
" felsefe değil,
ve bir felsefeden bir mantığı ayırmanın sorunlarının tartışılmasını pür felsefecilere bırakmanın doğru olacağı inancındayım. Ayrıca Hegel'in mükemmel bir şekilde geliştirdiği,
,
,
ve
, kurallarının bir bölümünün kaba kullanım nedeniyle körleştiğini ve ayrıca her üçünün birlikte yetersiz kaldığını kabul etmek zorundayız. Sovyet Marksizmi'nin uzun süre Kafka, Freud ve Sartre'a olduğu gibi, Kuantum Fiziğine de korkuyla ve ürkerek yaklaşması, yetersizliği hızla giderme kanallarından birisinin de heba edilmesi anlamına gelmektedir."
- Sol Müdahale
187. "Güç oluşturmanın , çoğaltmanın, taşımanın olduğu her yerde siyaset vardır; tersinden söylendiğinde, güç hareketinin olmadığı hiçbir yerde siyaset yoktur."
- Sol Müdahale
188. "Marx, Engels ile birlikte, determinizmi formüle ettiği zaman, işçi sınıfının değiştirici misyonuyla ilgili hiçbir ampirik olgu ve bilgi bulunmuyor. Bu açıdan bakıldığında Marx'ın Kapital çalışmasının, bu determinizm önermesini çeşitli olgulardan yararlanmakla birlikte yine de tümüyle teorik planda, temellendirme çabasından ibaret olduğunu görmek gerekiyor."
- Sol Müdahale
189. "Marksizmin Türkiye'ye giriş yılları, Avrupa'da canlılığını ve sosyalist dünyada ise yaratıcılığını yitirdiği bir dönemdir."
- Sol Müdahale
190. "Marx ve Engels'in bilinç ve ideoloji ile ilgili yazdıklarının kesinkes doğruluğu bir daha yaşanmak üzeredir; Kemal Paşa'nın artık Türk yönetenlerinin ideal lideri olmaktan çıkacağı bir zaman · aralığı kapıdadır."
- Sol Müdahale
191. "John Berger, çok yerinde bir saptama ile reklamın tüketici toplumun ekini olduğunu ileri sürüyor; Berger'in saptamasının özünü değiştirmeden reklamcılığın emperyalist aşamanın artık kültürü olduğunu söylemek durumundayım. Tekelli düzende sokaktaki insanın kültürü reklam kültürüdür; dili, reklamcının basit düşünmeye mahkum eden dili oluyor."
- Sol Müdahale
192. "Hiçbir ülkenin yalnızca ekonomik gücüne bakarak ve yalnızca bunu göstererek bir emperyalist ülke sayılması mümkün görünmüyor; mutlaka bir kez, ülke dışında zorunu göstermesi gerekiyor."
- Sol Müdahale
193. "Sıradan insan için önemli olan tarihtir.
Bilimde ise tarih yöntemi ön plana çıkıyor. Tarihin zaman zaman son derece yanıltıcı olmasına karşılık, tarih yöntemi bilimin en büyük kaynaklarından birisi oluyor ve doğrunun en sağlam doğrulayıcılarının da başında geliyor. Ne yazık bu, bugüne kadar yeterli ölçüde kabul görmüyor.
Kabul görmemesinde bir Soğuk Savaş bilim felsefecisi olmaktan ileri geçemeyen
'in önemli katkısı var.
'
.
Popper, tarihçi yöntem sahiplerinin, kendince, "sociology is theoretical history" görüşüne karşı çıkıyor, ömrünce bunu çürütmeye çalışıyor; bilim için tek önerisi "piecemeal tinkering" oluyor. Bunu tenekecilik olarak Türkçeleştiriyorum."
- Sol Müdahale
194. "Mucize ile Hiçlik arasında bir yerdeyiz.."
- İsyan 1.Cilt
195. "Despotun, sürü 'ye ihtiyacı, mutlaktır.."
- Caligula
196. "Gazeteler komünistlerin yakalandığını ve İstiklal mahkemesinde yargılanacaklarını yazıyordu. Takrir-i Sükun yasası ile solculara karşı harekete geçildi. Otuz üç kişi tutuklanarak İstiklal mahkemesine gönderildi. İçlerinde Sadrettin Celal Antel’in bulunduğu altı kişi yedişer yıl, Şevket Sürreya Aydemir’in bulunduğu altı kişi onar yıla, Nazım’ın ve Şefik Hüsnü Değmer’in bulunduğu on beş yıla çarptırıldı.
Takriri sukün sola hücum ile başladı."
- Türkiye Üzerine Tezler 1
197. "Sovyetler Birliği'nde sosyalizmin çözülüşünün insanlık düşüncesindeki bu tür ilkelliklere ihtiyacı da ortadan kaldırmaya başladığı görülüyor, ilkellik iki düzenin bir arada yaşama zorluğundan doğuyor. Birbirine zıt iki düzenin bir arada yaşamasının imkânsızlığı, varolan düzenlerden birisinin kendisini reddetme sürecini başlatarak, çözülürken, Stalin hakkında da daha soğukkanlı ve "dengeli" değerlendirmeler ortaya çıkıyor."
- Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
198. ""Ölümün çekim gücünü kimse yenemiyor ;buna "trajedi" diyoruz .. ""
- Gizli Tarih
199. "Politize olmuş sermaye sınıfını düşünmemiş olmak, Marx ve Lenin düşüncesinin büyük zaafiyetidir. Burjuvazinin çocukluk çizgilerini, olgunluk dönemlerine ve hatta monopoli düzlemine uzatıyorlar. Zaaftır ve hatta hastalık ve şimdi, dünyanın her yanında "marksistler", marksizmin bu çocukluk hastalığının ilacını bulmaya çalışıyorlar."
- Gizli Tarih
200. "Kemalizm'i çok eleştirdim. En çok eleştirdiğim zamanda, "kemalizm, bizi ileriye götürmez ve biz kemalizm'den geri düşmeyiz" diyordum. Şimdi bu sözümüzdeyiz, kuvvetle müdafaa ediyoruz. Tarihsel ilerleme zincirimizde önemli bir sıçrayış ve halka olmuştur."
- Sovyetler Birliğinde Sosyalizmin Çözülüşü
201. "Oryantalizm, bir Doğuyu tümden karalama disiplini olduğu kadar, Batılılar için Batıyı anlama ve anlatma yoludur"
- Devlet ve Hürriyet
202. "Türkiye pek romanesgue bir ülke. Bağımsızlık üzerine en güzel destanı bir sosyalist şair, Nazım Hikmet yazdı."
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
203. "Sorun şudur: Hep yükselen insan isteniyor mu, istenmiyor mu?"
- Bir Dikine Ülke
204. "Savaşı anlıyorum. Öldürmeye dayanıyor. Sınıf savaşını okuyorum ve yazıyorum. Sınıf savaşında ölmeyi ve öldürmeyi de anlayabiliyorum. Ancak soğukkanlılıkla tartışarak, bir kez daha tartışarak, bir üst kurulda tartışarak, bakanlar kurulunda tartışarak, parlamentoda tartışarak, örgütlü toplumsal yaşamın en üst noktasında imzalanıp mühürlenerek, bir tür törenle ve bir kimseye önceden tarihini ve zamanını haber vererek bir kimsenin canını almayı anlayamıyorum. Bana çok ilkel geliyor.
Her tür idamı reddediyorum."
- İtirafçıların İtirafları
205. "Türk basınının incelenmesinden çıkardığım bir sonucu yazmanın sırasıdır: Türk basınının oy birliği ile desteklediği tüm eylem ya da düşünceleri, yalnızca kuşku ile karşılamakta yarar var. Türk basını oy birliğine yaklaştıkça, Hak’ tan ve halktan ve doğru’ dan uzaklaşıyor."
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
206. "Hapisaneler "istemek" fiilini unutturma kamplarıdır."
- Kir Teorisi
207. "Aydın, iç savaşı olan insandır.
Kaybetme ve ölme şansı yüksektir."
- Kir Teorisi
208. "Devrimler temizlerler.
Pislikleri kazırlar.
Kirleri aklarlar."
- Kir Teorisi
209. "İngilizcede bir söz var: It's too good to be true. Anlamı şu: Doğru olamayacak kadar güzel."
- Bilim ve Edebiyat
210. "Hiçbir yanlışlık kendiliğinden ortadan kalkmıyor. Bilinçli çaba gerekiyor."
- Cumhuriyet'e Karşı Küfür Romanları
211. "Açlık, herkesi satın alınabilir hale getiriyordu. ToplumSoros'un deyişiyle açıkhale geldikçe insanlar açık yara' gibi dolaşmaya başlamışlardı. Artık gemisini yürüten kaptandı."
- Çökmeden
212. "Çocuk kadar yaratıcı, çiçek kadar narin, devrim kadar patlamalı.."
- Haberci
213. "İnsanın yeteneklerini silmeyi başaran bir çağda, yetenekli insanların yönetimi mümkün mü?.."
- Devlet ve Hürriyet
214. "Şiddetsiz birleşmek mümkün olsa da, ayrılmak mümkün olmuyor.."
- Haberci
215. "Sistem neden bu kadar kaza ve ölüm haberi veriyor? Neden kaybolan yelkenci "milli haber" oluyor, neden "az daha" patlama, yangın, kaza yayılıyor? Çok açık: Toplumda "precarite", "iğretilik" psikozunu yaymak istiyorlar. Toplumda "stabilite" alışkanlığını yıkmak istiyorlar, bu insanın rasyonel düşünme alışkanlığından uzaklaşmasıdır."
- Aydınlık Zindan
216. ""1932 yılında Halk Evleri kurulur, Türk Ocakları kapatılır. Halkevlerine katılmaya zorlanır, halkevleri Türk ocağı binasında açılır. Halkevleri, karınları doymayan öğretmenlerin ve diğer kamu görevlilerinin, açlıklarını unutmak için olsa gerek, müzikle uğraştıkları, tiyatro yaptıkları, kitap okudukları ve asıl önemlisi kemalizm öğrenip kemalizm öğrettikleri bir yer oluyor. Öğretmenler "Büyük Müzik İnkılabı" alanında yaratıcılıklarını göstermeye çalışırken Kemalist Rejimde, bir bir öğretmen örgütlerini kapatıyor. İyi beslenemedikleri için vereme yakalanan öğretmenler, halkevlerinde müzik devrimi yaparlarken öğretmen örgütlerini unutuyorlar.""
- Türkiye Üzerine Tezler 1
217. "Türkiye'de sınıfların olmadığını iddia edenler, sınıf bilincinin doğup yaşamasını önlemek için ceza ve iş yasaları çıkarıyorlar."
- Türkiye Üzerine Tezler 1
218. "Her çöküş bir kalkış'tır.."
- Çöküş; Gizli Tarih
219. "(...) sözcükler işaret olmaktan çıktılar ve kavramlar bozuldular."
- Çıkış
220. "1953 yılında Stalin öldüğü zaman, bütün anıları inceledim, başta Hruşov, hepsi "babamız öldü" diyerek hüngür hüngür ağladılar. Öylesine kişiliksizdiler ki, "babamız öldü, biz nasıl yönetiriz" diye ödleri kopuyor ve çığlıklarla ağlıyorlardı. Baktılar, yönetiyorlar ve üç yıl geçince, üç yıl önce ölümüne hüngür hüngür ağladıkları, bana göre zaaflarıyla birlikte tarihin en büyük reformatörlerinden birisi olan, Stalin'i cani ilan etmekten çekinmediler."
- Yürüyüş
221. "...; acı hep sevgi üretmektedir."
- Şebeke 1
222. "Rusya’da sosyalistler, sosyalizme inançlarını yitirdiler.
Türkiye’de Kemalistler, Kemalizm’e ihanert ettiler.
En büyükleri, ihanetin başını çektiler."
- Haberci
223. "(...) demek ki bütün teknolojik ilerlemeye ve robot kullanımına karşın, hala belirleyici olan emek'tir. Düşük ücret, en düşük ücret, esir ücreti hala hedef ve esas'tır ve bunun için, gerektiği ölçüde, insanı insanlıktan çıkarmak, mübah'tır. Demek ki, aynı ve başlatığımız yere varmış durumdayız."
- Sol Müdahale
224. "Ulus bir bağdır; insanlar toplumsal hayvan oldukları için her zaman bağ arıyorlar."
- Sol Müdahale
225. "Üzerinde Sovyet üniformasını hatırlatan bir giysiyle, küçük Mahabad'ın meydanında, Mahabad Cumhuriyeti'ni ilan eden Gazi Muhammed, bir yıl geçmeden, Sovyetler'in sadece Mahabad'ı değil, çok daha açık bir biçimde destekledikleri, İran Azerbaycanı'ndaki muhtar devleti de, kaderine, daha doğrusu Washington'un desteğinde Tahran'ın acımasızlığına terkedeceğini bilemiyordu; aynı yerde astılar."
- Sol Müdahale
226. "Mahabad, Türkiye sınırına yakın, İran Kürdistanı'nda minnacık bir kasabanın adıdır ve bu kasabanın, Türkçe ve İranca isimleri de bulunuyor. Bu kasabanın adını duyurması, İkinci Dünya Savaşının sonunda, burada ve kısa süreli bir Kürt Cumhuriyetinin kurulması nedeniyledir; biz, bu minnacık Cumhuriyet' in, bir tür laboratuar cumhuriyetinin kuruluşu ile ilgili bilgileri, Rooseveltjr. ve Eagleton jr. adında iki Amerikan yurttaşına borçluyuz."
- Sol Müdahale
227. "Belleklerin silinmek istendiği, bellek silmenin akıl değiştirici bir seferberliğe dönüştürüldüğü bir zamanda, "tekrar" en cüretli iş sayılmalıdır, dünyanın döndüğünü söylemek, her gün söylemek, ısrarla söylemek, korkmadan söylemek, bugünün en önemli görevi oluyor."
- Sol Müdahale
228. "Önemli olan çelişkinin bir tek kanalda derinleşmesi değil zenginleşerek toplum yaşamının her tarafında kanallar açmasıdır."
- Sol Müdahale
229. "Ancak hiç kuşku yok, yirminci yüzyılın ışığı eşitsiz gelişmede ve yasasında yatıyor. Bilimde "ışık" iki yanlıdır; gelecek kadar geçmişi aydınlatıyor ve geleceği yapılandırırken geçmişi değiştiriyor."
- Sol Müdahale
230. "Tekelli düzende, millet bağını zayıflatmış insanların, edilgenleşme sürecinde sürüleşenlerin, spor kulüpleri, tekel bayrakları, tekkeler, tarikatlar, sığınaklar, cinsiyet üzerine fırkalar, barınaklar türünden parçalılığı seçmelerini kaçınılmaz buluyorum."
- Sol Müdahale
231. "Marx, kendi bilimsel tarihine önemli ölçüde dürüst, ancak sonsuz derecede tutarlı bir araştırıcıdır. 1852 yılında yoldaşı Josef Weydemeyer'e yazdığı mektup sadece bilim tarihi açısından da önem kazanıyor. Kısa bir paragrafta
,
ve
. Bunlar Marx'ta çok önceden beri var. Marx, katkısının buradan sonra başladığına işaret ediyor ve birincisi, sınıfların varlığını üretimdeki gelişmenin tarihsel aşamalarına bağlıyor. Belirleyici olan, üretimdeki gelişmedir ve gelişmenin belli aşamasında belli sınıflar tarih sahnesine ve sahnenin önüne çıkıyorlar. Birinci ve önemli katkı budur. İkinci buluş, Marx devam ediyor, sınıf mücadelesinin zorunlu olarak proletarya
diktatoryasına yol açacağıdır. O zamana kadar proletarya diktatoryası örneği yok; bu sözde telaffuz edilmiştir. Ancak daha önce telaffuz edilen sözü Marx, süreçlere bağlıyor ve jakoben diktatoryasını proletaryaya taşıyor."
- Sol Müdahale
232. "Newton da yerçekimini görmemiştir. Görünenleri, görmediği yerçekimi ile açıklıyor. Marx, düşünmeye başladığı andan itibaren görüntüdeki hareketlilikleri hep fizik olarak eline alamadığı derindeki bir tanımla açıklamaya çalışıyor. Ancak yaptıklarının bilgisini, çok sonraları Kapitalde formüle ediyor; görüntü ile öz birbirine özdeş olsalar, bilimin olmayacağını ifade ediyor."
- Sol Müdahale
233. "Marx bir derinlik tutkunudur; derinlikleri görmek istiyor. Yaşanan anın çok derinliklerinde nelerin olduğunu bir tutkuyla merak ediyor. Bunun için tarihin derinliklerine bakıyor; Marx tarihi çok yaklaştıran bir bilim adamıdır."
- Sol Müdahale
234. "(...) çelişkinin varlığı, zenginliği ya da dağılmışlığı devrim için gerekli iken, daha gelişmiş çelişkiyi, üstelik Marx ile Engels'in işaret ettiği türden bütün çelişkilerin gelişerek emek-sermaye çelişkisine dönüşmesini devrimi çabuklaştıran değil geciktiren bir etken olarak görüyorum."
- Sol Müdahale
235. ""Millet" tarih sahnesine kapitalizmle birlikte çıkıyor."
- Sol Müdahale
236. "Görmek, yeni görevler demektir. Görev, sorumluluk ile birlikte ortaya çıkıyor."
- Sol Müdahale
237. "Cürettir.."
- Bilim ve Edebiyat
238. "Tutarsızlığı severler.. Çünkü tekeliyet tutarsızdır.."
- Caligula
239. "Güvenin olmadığı bir vasattayız.."
- Caligula
240. "Serbest Fırka'nın ömrü kısa oluyor. İlgi görmemesinden değiL. Tam tersi. Aşırı ilgi gördüğü için kapatılıyor. İzmir'de Fethi'nin karşılanışı pek görkemli. Serbest Fırkacılar kalabalığı şöyle değerlendiriyorlar: "İşte yüz bin başlı kalabalığın ne kadar korkunç bir varlık olduğunu ben ilk kere burada
gördüm. Onun muhabbeti de; husumeti de bir beladır" Böyle bir "belayı" görmemek için Serbest Fırka kapatılıyor. "Kurucular" hüsranlanyla baş başa kalıyor. Kuruculannın birinin oğlu, bu hüsranı anlatıyor: "Bu arada babamın o zaman yazdığı gibi bu yan komedi, yan trajedi oyuna inananlar aldandılar,
kaybettiler, inanmayanlar kazandılar."
- Türkiye Üzerine Tezler 1
241. ""Kalbim yanıyor, Ah sevgili ...etrafımız ne sefaletle çevrili. .. "
_Vatan için /Enver"
- Sırlar
242. "Bu, öldürme yoludur; bir insanı öldürmek mi istiyorsunuz, "Tanrı" yapınız, böyle diyoruz. 1925/1926 takvimindeyiz, çok insan kırıldı, "Tanrı" icat mevsimindeyiz. Aydınlık'tan mı korkuyorsunuz, "Mesih" bulunuz... Mesih'in ışığı hayli kuvvetlidir, gözü öyle alır ki, artık göremezsiniz; bunu da ilave ediyoruz. Obscurantisme başlar ve neden-sonuç ilişkisi ortadan kalkıyor; Mesih, bunun için iniyor. Aslında ışık ya da "nur" öylesine kuvvatlı ki, iniyor mu çıkıyor mu, buna da karar veremiyoruz. Mesih, karar verememe hali'dir. Başkaları veriyorlar, judaik ilim ve hurufiye bu konuda hayli vazıhtır; hurufatın rakamları var. Mustafa, 199 ve Kemal, 91 ve elgazi, 1049; yekûn, 1339 olmaktadır. Mükemmel, Gazi Mustafa Kemal, yekünen, 1339 olmakla, işte bu 1339, İsevi takvimle 1923 veriyor ve buradan Gazi Mustafa Kemal'in 1923 yılında cumhur reisi intihap edileceğini ve de bihakkın edildiğini çıkarıyoruz. Bunu bize ifşa eden de, Türkiye Yahudiliği'nin büyük alimi Avram Galanti'dir. Galanti'nin aydınlığı gözlerimizi kamaştırmaktadır; medyun-u şükran olduk. Ve biz hala 1925/1926 takvimindeyiz ve bir büyük kırım var ki kasıp kavurmaktadır. İşte bu ateşli kasırga eserken memleketteki büyük münakaşalardan biri de Mustafa Kemal'in heykelinin dikileceği yerdi, Bayezid mi Eminönü mü, çok mühim bir tartışmaydı..."
- Gizli Tarih
243. "Ve 3 Kasım 2002 "seçim değil darbe" dedim,hep tekrarlamak istiyorum. Bu darbeyi fiilen tertipleyenler, 2001 Ağustos'a kadar, Genelkurmay Başkanı Kıvrıkoğlu ve yerine bıraktığı Hilmi Özkök ile yardımcıları Kemal Derviş ve Devlet Bahçeli'dir. Darbenin halkla ilişkilerini Sedat Ergin yürütüyordu,görevinin başındadır."
- Fitne
244. "Yakında yüzyüze sevginizi konuşma imkanınızın olacağına inanıyorum, inanmak istiyorum..."
- Ermeni Rahiple Mektuplaşmalar
245. "Bir yeni bilimsel doğru, karşıtlarını ikna ederek ve aydınlığı görmelerini sağlayarak değil; bunun yerine, daha çok zaman içinde karşıtlarının ölümü ve kendisiyle tanışık bir yeni kuşağın gelişmesiyle zafer kazanıyor."
- Quo Vadimus - Nereye Gidiyoruz?
246. "____
Tekelli düzende sokaktaki insanın kültürü reklam kültürüdür; dili, reklamcının basit düşünmeye mahkum eden dili oluyor.
_____"
- Emperyalist Türkiye
247. "Avrupa'daki en güzel katedralleri korsanlar yaptırmışlardır."
- Bir Dikine Ülke
248. "Yanlış sorulara doğru sonuçlar bulmanın yöntemi henüz bulunamadı.."
- Türkiye Üzerine Tezler 4
249. "Din, bir kere yabancılaşmaysa, kitapsız, iki kere yabancılaşmış insan demektir."
- Kir Teorisi
250. "Seville ya da "Sevil" olarak da biliyoruz, Türkiye'de "sevil" adının kökünü burada arıyoruz.. Daha sonra taklit edilmiştir, "calque" diyoruz.. Yahudiler, "sevilla", "sivilia" veya "sibilia" olarak taşıyorlar.."
- Atamanoğlu Fatih