Vücudunuz Hayır Diyorsa Kitap Bilgileri
Yazar: Gabor Mate
Tahmini Okuma Süresi: 10 sa. 49 dk.
Sayfa Sayısı: 382
Basım Tarihi: Ağustos 2020
İlk Yayın Tarihi: Ağustos 2020
Yayınevi: İletişim Yayıncılık
ISBN: 9789750510328
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Vücudunuz Hayır Diyorsa Kitap Tanıtımı
Hastalık, rahatsız edici bir durumdur. İnsanın sağlıklıyken çok da farkında olmadığı yaşamsal önemdeki fizyolojik ve psikolojik süreçlerine ciddi bir darbe vurur. Özellikle de kronik hastalığı olan biri, vücudunun sınırlarını bu hastalık yoluyla fark etmeye başlar. Eskilerin bilgeliğine dayanan sezgiler ve öğretiler, fiziksel rahatsızlıkları kişinin kişilik yapısıyla, psikolojik durumuyla, özellikle de stresle ilişkilendirir. Oysa modern tıp, söz konusu zihin ve beden olduğunda, kişinin hastalık başlamadan önceki duygusal şartlarını veya bunların hastalığın seyrini ve nihai durumunu nasıl etkilediğini gözden kaçırabilmektedir.
Vücudunuz Hayır Diyorsa Kitaptan Alıntılar
1. "Hiç tereddütsüz denebilir ki, insanoğlu için en önemli stres kaynakları duygusal olanlardır."
2. "Ebeveynler neden çocuklarının yaşadığı ıstırabı göremiyor?"
3. "Anneler dünya gibidir orada durup sürekli bir şeyleri temin etmesi beklenir."
4. "“Neden kendinize, başka birine davranacağınızdan daha kötü davrandınız?
Bir fikriniz var mı?”"
5. "“Ciddi bir hastalıkla boğuşan hastalarımın hemen hepsi yaşamlarının önemli bir alanında hayır demeyi öğrenememiş kişilerdi.”"
6. "Reçeteler dışarıdan gelir, dönüşüm ise içeride yaşanır."
7. ""Ebeveynler neden çocuklarının yaşadığı ıstırabı göremiyor?""
8. "“Samimi ilişkilere duvar ören insanlar, öz denetimi yüksek insanlar değil, duygularını dondurmuş insanlardır.”"
9. "“Lock me up or let me go.”
(Ya hapset ya bırak beni.)"
10. "Kadın olgunlaşmamış bir adam ile evlendiğinde, kocasına aynı zamanda annelik de yapıyor ve bu yüzden çocuklarına genişlik ve enerjisi kalmıyor. Yani anne sevgisi bakımından çocuğun rakibi baba olmaktadır."
11. "“İnsanlar beni tanıdıklarında muhakkak terk edecekler gibi bir inancım var.”"
12. ""Nasıl hayır deneceğini öğrenmemiz engellendiğinde, bunu sonunda bedenlerimiz bizim yerimize hayır diyebilir.""
13. "Neden kendinize , başka birine davranacaginizdan daha kötü davrandiniz ?"
14. "“Hasta mıymış, değil miymiş hiç fark etmezdi; her daim neşeyle kollarını açıp herkesi kucaklamak onun kişiliğinin değişmez parçasıydı.”"
15. "“Sevilmediğim hissine kapılmadım hiç.”"
Vücudunuz Hayır Diyorsa Kitap İncelemeleri
Hastalıklar hiçbir sebep yokken, öylesine hayatınıza girmez. Hastalıklar, Çocukluk yıllarınızdan başlayan duygusal deneyimler, kodlamış olduğunuz sağlıksız inançlar ve bu inançların bilinçaltı yönlendirmesiyle yaptığınız davranışlar sonucunda bedeninizin sizi uyarma şeklidir. Ruh, beden, zihin dengesi bir insanın bütünlüğü açısından elzemdir. Hastalıklar da bize bu dengenin bozulduğunu işaret eden pusulalardır.
Çocuklukta öğrenilen hayatta kalma öğretileri yani savunma mekanizmalarımız, dün bizi hayatta tutmakta başarı sağlamış olabilir, ancak bugün o çocuğun geliştirdiği hayatta kalma mekanizması size zarar da veriyor olabilir. Bunu anlamanın yolu hayatınızda yolunda gitmeyen şeylere bakmak ve hikayenizde değiştirmeniz gereken o sağlıksız inanç kalıbını ve sağlıksız savunma mekanizmanızı keşfetmektir. Keşfettiğiniz şeyin dönüşümü ardından gelecektir.
Bugün hayatınızın kontrolü bilincinizde değil, bilinçaltınızdadır ve bilinçaltı zifiri karanlık bir odaya benzer. Işıkları açmaya cesaret edemezseniz, neyle savaştığınızı asla bilemezsiniz. Şifa sizin o ışıkları açmanızla gelecektir.
Duygularınız kilit noktalarınızdır. Onlara kulak verin. Her duygu özeldir; suçluluk, öfke gibi sevmedikleriniz bile. Bastırdığınız her duygu karşınıza daha güçlenmiş olarak çıkar.
Bu kitabı okuyun, okutturun. Özellikle çevrenizde ciddi sağlık problemi yaşayan birileri varsa.
Sonunda bitirebildim...
Bu bir kurtuluş ya da kitabı yarıda bırakmaktan kaçınma cümlesi değildir, yanlış anlaşılmasın. Ağır bir kitabın, ağır yaşantıların satırları okumanın verdiği yükü sonunda bırakabilmiş olmanın cümlesidir.
Hayatımda okuduğum en ağır psikolojik kitaplardan biri.
Herkese tavsiye edemem kitabı, herkesin anlayabileceği, dikkatini verebileceği, sonunu getirebileceği bir kitap değil çünkü. Bu kitabı anlamadan okumadan önce birçok psikolojik kitabı okumus olmak gerekiyor. Belli bir kitap okuma deneyimi edinmiş olmak gerekiyor Vücudun Neden Hayır dediğini anlayabilmek için. Aman okurum bitiririm olayı değil bu kitabı okumak ve bitirmek, okursun ama anlayamazsın, kitabın ne dediğini anlayamazsan boşa vakit kaybı olur.
Stresin, yaşantıların hayatımızda nasıl olumsuzluklara yol açtığını, yolun neresinde vücudumuzun alarma geçtiğini popüler psikoloji kitaplarından ayrışarak ne gibi kötü sonuçlara neden olduğunu açıklayan en güzel kitaplardan..
İyi sandığımız düşünce sistemlerini, iyi kişiliğe yönelik algılarımızı baştan yıkıyor. Farkında olmadan psikolojimizin bizi nasıl yolun sonuna getirdiğini açıklıyor. Diğer psikoloji kitapları gibi iyileşmenin reklamı yapılmıyor, iyilesenleri de söylüyor, ama yolun sonuna geldiğinde aslında buna nasıl bir geçmişin zemin hazırladığını örnek örnek açıklıyor.
Bu kitabı herkes okumasın lütfen.. Ama her doktor ve psikoterapist okumalı. Şahsen ben okurken her bir vakanın kısaca özetlenmiş hayatları altında ezildim. Yer yer kendimle yüzleştim. Ama bu kitabı bitirdikten sonra çektiğim o derin ohh ve bu kitaptan edindiğim birikim her şeye değerdi...
Vücudunuz hayır diyorsa duygusal stresin bedelleri
Kitabın temel fikri Kanser, ALS ve alzheimer gibi hastalıkları tetikleyen ana sebebin duygusal stres olduğu iddiası. Kitaptaki her savı yekten reddetmemekle beraber araştırmalarının çoğunun yanlış analiz edildiğini düşünüyorum. Örnek veriyorum; İBH (bir tür bağırsak iltihabı) semptomları gösteren bireylerin %55 inin yaşamlarının büyük bir bölümünde duygusal strese maruz kalmış olduklarını ortaya koyan araştırma. Yazar bu araştırmayı kitabının temel fikrine dayanak olarak aktarıyor. Halbuki ben Sadece hasta insanlarla değil diğer bütün sağlıklı insanlarla da aynı anketi yapsalar aynı sonuçları alacakları kanaatindeyim. Çünkü hasta veya değil modern insanlar olarak bir çoğumuz zaten her an duygusal stres içerisindeyiz.
-Yazarın da ilk bölümde kısaca değindiği üzere- İkinci problemli nokta ise kitaptaki anlatımın hasta insanlara hastalıklarının bir nevi kendi “suçları” olduğunu hissettirmesi. s187deki ülseratif kolit hastalarının büyük bir kısmının aşırı vicdanlı olma eğiliminde olduklarına dair yapılan araştırma buna örnek olarak sunulabilir. “Ülseratif kolit oldun evet çünkü sen kocan/karın kadar öz benliği gelişmiş değildin kendinden önce başkanlarını tercih ettin ve şimdi cezasını çek” dediği hissini veriyor.
Elə kitablar var ki, bitirəndə tam olaraq harda nədən bəhs etdiyini xatırlamırsan, amma sənə qazandırdıqlarının bir ömür sənlə gedəcəyini bilirsən. Bu kitab da elə oldu mənim üçün. Müəllifin podkastlarını dinlədikdən sonra kitabını almağa qərar vermişdim, açıqcası kitab mənim gözlədiyimdən tamamilə fərqli idi. Müəllifin insan xarakterləri və psixoloji inkişaf prosessləri barədə yazdığını düşünmüşdüm, lakin öz xəstələrini uzun illər boyu analiz etmiş, ağır xəstəliklərin psixoloji tərəfi ilə maraqlanmış və etdiyi araşdırmalar nəticəsində müşahidələrindən əmin olduqdan sonra könüllü xəstələriylə bir-bir danışaraq bunu kitablaşdırmışdır.
Əsas çatdırılmaq istənən mesaj - bədənimizin (iç səsimizin) bizə çatdırmaq istədiyi mesajlara susmaq, stressi basdırmaq və onun nəticələrinin yaratdığı və ya yaradacağı xəstəliklərdir. Müxtəlif xəstəliklər eyni xətt üzrə inkişaf etmir, hər kəsdə individual şəkildə irəliləyir və sağalır - Niyə? Bu suallara ətraflı cavab verir. Oxucuya çatdırmaq istədiyi məlumatı detallı araşdırdığı və müşahidələrini açıq şəkildə yazdığı üçün müəllifə şübhən qalmır, əslində içdən içə özümüzün də düz olduğunu bildiyimiz şeyləri bir həkimin dilindən oxuyuruq.
Bu kitab uşaqlıqdan bəri danışılan və dinləyərək böyüdüyüm el məsəlləri, başqalarının ağrılı hekayələrindən gəlinən nəticələrin və həyatın necə yaşanılmasına dair nənə-baba öyüdlərinin məntiqi yekunu və tibbi izahı idi. Bu səbəbdən zövq aldım və gələcəkdə təkrar vərəqləyəcəyimə şübhəm yoxdur.
#Kitap
#VücudunuzHayırDiyorsa
Bu ay okuduğum kitaplardan, yine bolca bilgi dolu ışık saçan #GaborMate eseri.
"hep bunlar stres" deriz ya sıklıkla...Kitap işte bu streslerin vücudumuzda yarattıklarını daha doğrusu vücudumuzun maruz kaldığımız streslerle ilgili tepkilerini vurguluyor.
Ve çoğunlukla farkına varmadan bastırdığımız streslerin"Als,Ms,Kanser..." gibi hastalıklara nasıl sebep olduğunu detaylıca aktarıyor.
Genetik sanılan bir çok hastalığın aslında çevresel stres kaynaklı oluştuğunu da kanıtlayan örnek hikayelerle sunmuş.
Kitabın altını çizdiğim çok yeri var.Alıntılarımdan birini ekliyeyim.
"Stres hastalığa nasıl dönüşebiliyor? Stres; güçlü duygusal uyarıcılara verilen karmaşık bir dizi fiziksel ve biyokimyasal yanıttır. Fizyolojik açıdan; duygular, insanın sinir sistemindeki elektriksel, kimyasal ve hormonal yükleri boşaltır. Duygular; ana organlarımızın işlevini, bağışıklık savunmalarımızın bütünlüğünü ve vücudun fiziksel durumunun yönetilmesine yardımcı olan dolaşımdaki birçok biyolojik maddenin çalışmasını etkiler ve aynı zamanda bunlardan etkilenir. Bastırma duyguları farkındalıktan kopartma ve bilinçaltına itme fizyolojik savunmalarımızın düzenini bozup kafasını karıştırır; bunun sonucu olarak bazı insanlarda bu savunmalar yolunu şaşırıp sağlığı korumak yerine, kişiye zarar verir hale gelir.
"
Bu güzel kitabı kesinlikle tavsiye ederim.İyi okumalar.