Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Ve Dağlar Yankılandı - Khaled Hosseini | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Ve Dağlar Yankılandı Kitap Bilgileri


Yazar: Khaled Hosseini
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 37 dk.
Sayfa Sayısı: 410
Basım Tarihi: Şubat 2022
İlk Yayın Tarihi: Şubat 2012
Yayınevi: Everest Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9786051416779
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Ve Dağlar Yankılandı Kitap Tanıtımı


Kitapları Dünyada 38 Milyondan, Türkiye'de1 Milyondan Fazla Satan Khaled Hosseini'den Yine Çok Satacak Bir Roman!..



Gece vakti, çölü bir el arabasını çekerek geçen bir baba. Arabanın içinde annesiz iki çocuk; iki kardeş; biri kız, biri erkek. Küçük Peri için ağabeyi Abdullah, ağabeyden çok öte. On yaşındaki Abdullah’a sorsanız Peri, her şey demek. Köylerinden Kâbil’e varmak için çıktıkları yolculuğun sonunda aileyi yürek parçalayıcı bir son bekliyor. Fakat aslında bu bir son değil... Kardeşlerin başlarına gelenler -yakın ya da uzak- ilişki kurdukları tüm insanların hayatlarında nesiller boyu yankılanacak...



Hayat farklı aileleri sevgi ve fedakârlık, ihanet ve sadakat gibi ortak duygularla sınarken, karakterlerin başlarına gelenler ve yaptıkları seçimler, kitabın her biri ayrı bir renk ve lezzet taşıyan katmanlarını oluşturuyor. Afganistan’ın küçük bir köyünde doğan ve okuru Kâbil’den Paris’e, San Francisco’dan Tinos adasına taşıyan bu öykü, her sayfada renklenip güçleniyor.



Ve Dağlar Yankılandı, bizi biz yapan değerler üzerine düşündüren, ustalıkla yazıldığını her bölümde yeniden kanıtlayan, büyüleyici bir roman. Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş ile dünya çapında sevilen bir yazar olan Khaled Hosseini’nin yazarlığında bir dönüm noktası.




Ve Dağlar Yankılandı Kitaptan Alıntılar


1. "“Hiçbir şey annenin yerini tutamaz…”"




2. "“İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile…”"




3. ""Fotoğraf makinen var mı?"
"Yok."
"Hiç resim çektin mi peki?"
"Yoo."
"Ve fotoğrafçı olmak istiyorsun?"
"Garip mi buldun?"
"Biraz."
"Peki, polis olmak istiyorum deseydim, onu da garip mi bulacaktın? Kimseye kelepçe takmadım diye?""




4. "“Bu da geçer, kötü hava misali…”"




5. "“Eğer yoksulsan, elindeki tek nakit, kahır çekmekti…”"




6. "“Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen, ancak canı acıyan bir hasta gibiydim. “"




7. ""Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen,
ancak canı acıyan bir hasta gibiyim . . .""




8. "İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile. Her şeyin bedelini ödüyordun. Ve eğer yoksulsan, elindeki tek nakit, kahır çekmekti."




9. "Sizi selden çekip kurtaran ip, ileride boynunuza dolanmış bir ilmeğe dönüşebilir."




10. "ben , yaptığın iyilikleri ilan tahtasına asmanın görgüsüzlük olduğunu söylüyorum .
bu tür şeyler sessizce , vakarla yapılmalıdır .."




11. "Sevgi bile.
Her şeyin bedelini ödüyordun .
Ve eğer yoksulsan elindeki tek nakit kahır çekmekti . . ."




12. "Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen,
ancak canı acıyan bir hasta gibiyim . . ."




13. "İyi şeylerin hiçbiri bedava değildi. Sevgi bile. Her şeyin bedelini ödüyordun. Ve eğer yoksulsan, elindeki tek nakit, kahır çekmekti."




14. "Ağlamak yok..."




15. "Doktora neresinin ağrıdığını gösteremeyen,ancak canı acıyan
bir hasta gibiyim."





Ve Dağlar Yankılandı Kitap İncelemeleri


Alıntılar :
+ Herkes sevilmek ister, sen istemez misin?
Tamam ama bu ayrıcalığı para ile satın almaya çalışmam

+Görülmesi gereken her şeyi görmüştü artık hiçbir şey onu şaşırtamazdı sanki.

+Cenazede? Demek istediğim ağladın mı?
-Hayır, ağlamadım.
- Üzülmediğin için mi?
-Üzüldüysem bile bu kimseyi ilgilendirmez diye düşündüm

+ Sen değişime pek aldırmaz gibisin
- Kaçınılmaz olandan yanılıp yakınmanın ne manası var ki?

Öncelikle yazardan bahsedeyim : Yazarı Uçurtma Avcısı'ndan tanıdım ve çok sevdim. Ama bu kitabı okuduğumda biraz şüpheye düştüm. Çünkü kitap bana karışık geldi. Olayları birbirine bağlamak bana verilmişti. Bende bunu yaparken bolca beyin egzersizi yaptığımı söyleyebilirim. Parçalardan bütün oluşturmak beni ve beynimi yordu.

Ama genel olarak kitabı beğendim. Sadece sonunun farklı bitmesini bekledim.

Kitabın içeriğine gelecek olursam Peri ve Abdullah adlı kardeşlerimiz var. Anneleri Peri'nin doğumunda ölmüş. Babaları ise Pervane adında bir kadınla evleniyor. Pervane ne iyi ne de kötü diyebileceğimiz bir üvey anne.
Pervane 'nin abisi 'Nebi Dayı' nın söförlüğünü yaptığı kadın Peri 'yi evlat ediniyor. Bundan sonra Abdullah ile çok sevdiği kardeşi Peri' nin yolları ayrılıyor.
Peri yeni üvey annesi ile Paris'e gidiyor. Orada kendine hayat kuruyor. Bilinmezliklerle dolu bir hayat. Bu bilinmezliğin kaynağı ise ait olamayıştan doğuyor.
Nebi Dayı ise uzun yıllar Peri'nin elden ayaktan düşmüş üvey babasına bakıyor.
Nebi Dayı sayesinde uzun yıllar sonra Abdullah kardeşi Peri'ye kavuşuyor ama hatırlamıyor geçmişi




Merhabalar
“Uçurtma Avcısı” nı almak için girdiğimde yazarın tüm kitapları set halinde satılıyordu, bu vesileyle tanıştık kitapla. Hangi kitaptan başlasam diye araştırma yaparken bu kitabın bazı okurlar tarafından sevilmediğini okudum. Bu yüzden sevmezsem setin içinde ilk bu aradan çıksın diyerek başladım.
Kitaba gelecek olursak bu yazarın son kitabıymış. Spoiler vermek istemediğimden kısaca şöyle söyleyeyim: Fakir bir ailenin çocukları Abdullah ve Peri adında iki kardeşin hayat hikayesi etrafında toplanıyor konular. Yazar kitaba başlarken her karaktere o kadar değer vermiş ki adı geçen herkesin öyküsünü anlatmak istemiş. Aslında tüm bu karakterler bu iki kardeşe bağlanıyor en sonunda ama bir ara sokaktan geçen kedinin yaşamını anlatacak diye korkmadım değil. Bence bu kadar olumsuz eleştiriyi de bu yüzden aldı yazar. Her kişi ayrı bir hikaye ve hepsi sanki ana karakter. Yazar hepsinin gönlünü almak istemiş, hepsine ayrı ayrı değer vermiş detaylıca anlatmış. Kitabın yoran kısmı buydu benim için.Ama yine de yazarın o kadar usta bir üslubu var ki okutuyor kendini.
Kitapta aşk, ayrılık, sadakatsizlik, fedakarlık, ihanet… her duyguyu yaşayabiliyorsunuz. Bazı şeylere geç kalışın acısını iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Öte yandan Afganistan, Kabil, Paris’i karakterlerle birlikte geziyorsunuz. Çok hayatın içinden, tanıdık,hisler bulabiliyorsunuz. Ben sanırım sevdim bu yazarı. En beğenilmeyen eseri buysa diğerlerini iple çekiyorum. Tavsiye ederim gerçekten.
İyi okumalar





“çok kötü” denilebilecek kadar eleştirilere maruz kalmış; ama söylenilen kadar kötü bir kitap olmadığını düşünüyorum. Konular arası keskin geçişler olduğundan dolayı biraz kopukluklara sebep olmuş ve eleştirilirken kitabın konusu, duygusu harcanmış. Fazlasıyla duygu yüklü ve etkileyiciydi.

Çaresizliğin, mecbur bırakılışın, birilerine geç kalınmışlığın ne kadar yaralayıcı olduğunu, önemsiz gibi gözardı edilen bir detayın bir başkasının hayatını nasıl altüst edeceğini, sevginin ve özellikle de kardeş sevgisinin en güçlü bağ olduğunu anlatan bir kitap.

Beni en çok etkileyen alıntı
“Bana kısa sürede boğulup gideceğim sulara girmem gerektiğini söylüyorlar. Doğruca suya girmeden önce kıyıya senin için bunu bırakıyorum. Onu bulman için dua ediyorum, kardeşim, böylece boğulmadan önce yüreğimden ne geçtiğini bileceksin.”

Bir abi düşünün ki, yıllarca ayrı kaldığı kardeşine kavuşmanın hayalini kurarken onu asla unutmadığını, sevgisinin eksilmek yerine katlanarak büyüdüğünü, hayatının her anını onun da varmışçasına yaşadığını anlatmayı hayal ederken hastalık tüm anıları silip süpürüyor. Öyle bir çaresizlik ki kardeşi bir gün gelir umuduyla, unutkanlığı başlamadan önce ona duygularını anlatan not bırakıyor.

Keşkelerde boğulmamak için sevginizi, duygularınızı ertelemeyin sonra diye bir şey yok her geçen gün biraz daha geç kalırsınız ve ulaştığınızı düşündüğünüz an onu tamamen kaybetmekle yüzleşebilirsiniz.

Eğer sizin de ilk arkadaşınız abinizse kitaptan çok etkileneceğinize şüpheniz olmasın.




Abdullah ve Peri, birbirlerine sımsıkı bağlı, babaları Sabır'dan masallar dinleyerek mutlu olan annesiz 2 kardeştir. Sabır'ın 2. Evliliğini yaptığı Pervane, İkbal adlı bir erkek çocuk dünyaya getirir. Pervane, Masume adında bedensel engelli bir kız kardeşe ve Nebi adında bir erkek kardeşe sahiptir. Nebi ise şoförlüğünü yaptığı evin, çocuğu olmayan hanımı Nila'ya aşıktır. Hikâye üvey dayı Nebi'nin kız kardeşi Pervane ve ailesinin ekonomik zorluklarını gidermek ve aşık olduğu Nila'yı evlat sahibi yapmak için Peri'yi ailesinden koparmasını konu edinir. Sadece hikâyenin ana kahramanları Abdullah ve Peri'nin değil, yukarıda adı geçen tüm karakterlerin yürek burkan yaşamlarıyla sık sık karşı karşıya geliniyor okurken. İlerleyen sayfalarda Sabır'ın 3 evladının ve onların çocuklarının da farklı coğrafyalarda farklı hayatlarına şahit oluyoruz. Ancak kitapta beni en çok etkileyen şey, Abdullah'ın annesinden bir parça olarak gördüğü ve gidişinden sonra onu unuttukları için çevresindekilere kendi içinde sitem ettiği kız kardeşi Peri'yi uzun yıllar sonra görünce yaşadığı hastalıktan mütevellit unutmuş olması idi.. Bin Muhteşem Güneş ile anladığım, Uçurtma Avcısı ile ağladığım, Ve Dağlar Yankılandı ile anlattığım kıymetli yazar Khaled Hosseini... Dile getiremediğim birçok duyguyu senin kitaplarında bulmak ve altını çizmek ne güzel...




Ve içimdeki insan tarafım ağladı...
Uzun zamandır bir kitap beni aglatmamıştı. Gözlerim doldu , içim burkuldu ve hatta kendi kendime içimden küfürler ettim.
Bir aile  onunla bağlantılı olan binlerce aile binlerce hikaye binlerce dram.
Her insanın kendi hikayesi , kendi hayatı başlı başına bir roman. Kitapta da farklı insanların aynı bağlantı üzerinden hayatlarını ele alıyor. Ama bana gerçek bir hayat hikayesi okuyormusum gibi geldi. Belki de gerçektir. En çok kızdığım şey ise SAVAŞ ! Neden var bu savaşlar ? Ilk kim başlattı ? Neyi paylasamadılar da savaş , katliam gereği duyup günümüze kadar getirtmeyi başardılar ? !!!
Yazarın okuduğum 3. Kitabı . Haliyle kalemine aşinayım. Diğer kitaplarında da ağladım. Uçurtma avcısında hüngür hüngür aglamiştım .  Bin muhteşem güneşte ne kadar düzgün bir hayat yaşadığımı anladim.
Karmakarışık duygular içerisindeyim. Kitabı nasıl anlatacagimi bilmiyorum. Aslında anlatacak halim de yok .
Kitapta aile, aile bağları , hayatın anlamsızlığı , bazı yitirdiğimiz duyguların önemini , savaşı ve yarattığı etkiyi , paranın olmasını , olmamasını ....
Daha nice kelime var bunlara eklenecek.
Bence hayattan sıkıldığında insan ; böyle kitaplar okumalı . Kendi hayatının mukemmelligini idrak etmeli . Iç geçiriyorum bunu yazarken bile .
Kitabı en mutsuz olduğunuz anda okuyun.
En mutsuz olduğunuz anda
En mutsuz ...



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: