Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Vazgeçtim - Kahraman Tazeoğlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Vazgeçtim Kitap Bilgileri


Yazar: Kahraman Tazeoğlu
Tahmini Okuma Süresi: 5 sa. 26 dk.
Sayfa Sayısı: 192
Basım Tarihi: 2015
İlk Yayın Tarihi: 2015
Yayınevi: Destek Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786059913553
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Vazgeçtim Kitap Tanıtımı


İnsan Sebepsiz Yere Terk Eder mi Sevdiğini?



Aklı ve mantığı ele geçiren, aynı zamanda akla ve mantığa sığmayan bir duygunun içindeyim. Geriye bakarak gitmeye çalışıyorum. Kırık bir umut taşıyorum. Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum… 

(Tanıtım Bülteninden)




Vazgeçtim Kitaptan Alıntılar


1. "Sana kırgın olmayı çok isterdim ama ben vazgeçtim."




2. "Bir gün köklerinden kopartıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan?"




3. ""Kahkahası gürültülü insanların sessiz gözyaşları vardır.""




4. "Elbet Bir Gün ...”"




5. "Sana kırgın olmayı çok isterdim ama ben vazgeçtim."




6. "Bir gün köklerinden koparıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan?"




7. "Bazı kalemler baştan kırıktır."




8. "Aklım sende kala kala senden gidiyorum. İnsan yarısında terk ettiği filmin sonunu merak eder mi? Ediyorum. Tüm yelkenlerim yırtılmış ama ben hâlâ rüzgârdan medet umuyorum..."




9. "Bir gün çekip gitmeyeceğini garanti altına aldıktan sonra herkes sever ama emniyet kemerli aşklar gerçek aşk olamazlar."




10. "“Davranışa yansımayan hiçbir şeye en ufak inancım kalmadı artık.
Bana dünyanın en güzel cümleleri de kurulsa, ben karşımda ne gördüğüme bakıyorum.
Hiç yanıltmadı.”"




11. ""Bir gün köklerinden kopartıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan?""




12. "İnsan sebepsiz yere terk eder mi sevdiğini?"




13. "Bazen geç kalmaktır aşk. Ben sana geç kalmışım biraz. Yarım bir hikaye bizimkisi. Başı eksik, sonu olmayan, ortası sen ve benli. Göğüs kafesimde her gün biraz daha büyüyen ve kapanması mümkün olmayan bir boşluktun sen."




14. "Bir gün köklerinden koparıp atacağı bir çiçeği neden sular ki insan?"




15. "~

Davranışa yansımayan hiçbir şeye en ufak inancım kalmadı artık.

~"





Vazgeçtim Kitap İncelemeleri


☆Herkese Merhaba☆
Bugün

ile karşınızdayım.
Yazarın kalemine değinmeden geçemeyeceğim yazım dili o kadar tatlı,akıcı ve sadeydi ki...bayıldım!

•Kitabın konusu:
Mehmet'in babası Arif Bey, varlıklı bir adamdır. Başkarakterlerimizden Feza, Arif Bey'in dostu Saadetin'in kızıdır. Yıllarca aynı apartmanda birbirinin sırdaşı ve dostu olan Mehmet ile Feza kardeş gibi büyürler. Iş için Almanya'ya giden Mehmet, babasının ölümü ile Istanbul'a döner. Yaşı 30u bulan mehmet henüz aşkını bulamamış ve onu İstanbul'da tutacak bir sebep arayışındadır. Derken babasının ölümünün 40. Günü Feza üniversiteden döner. Ve yıllardır görmediği Feza büyümüş güzeller güzeli bir genç kız olmuştur. Mehmet artık İstanbul'da kalmak için sebebini bulmuştur..

•Mehmet'in Feza'ya olan aşkı gittikçe büyürken Feza'nın da Koray'a olan aşkı vazgecilemez bir hâl alıyor.

•Bir yandan Feza'nın mutlulugu için kendi aşkından vazgeçen Mehmet. Öte yandan Feza'nın mutluluğu için Feza'dan vazgeçen Koray...

•Kitabı sevdim. Şuan hâla içim buruk.. aşkı,vazgeçişi,sevdiğinin için sevdiğinden vazgeçmeyi, yanında başkası varken aklında başkasıyla yaşamayı.. derken sindire sindire okudum. Ve çok etkileyici idi..

•Aşk vazgeçmek mi bilmem ama aşk son ana kadar uğruna ölecek kadar sevmekimiş

bana bunu öğretti..

•Hayatımıza nice Koraylar nice Mehmetler girecek ve biri ilk biri de son aşkımız olucak. Son kararlarımız bize hep mutluluk getirsin....

Bugünlük benden bu kadar
Bir sonraki incelemeye dek
Okur Kalın
Hoş Çakalın
~Sevgilerle




“Acımasızca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yalnızlıklarımız...”

Öylesine kıyıda duran bir kitabı bitirdikten sonra Feza ve Mehmet için zihnimden geçen ilk cümle bu oldu.

Hayatın ne denli ani bir şekilde gel gitlerle dolu olduğunu, her hamlemizin bir bedeli olduğunu, hayallerimizin; zamanın ve birkaç küçük yanlışın karşısında rüzgarda yön değiştiren yapraklar misali ne denli çaresiz olduğunu hatırlattı bana.

Yaşamın var oluşunu sürdürebilmesi için verdiği savaşa ayak uyduramayan insanoğlunun çaresizliği...
Yaşamak en mutlu anımızda dahi savaşmaktır.
Siz hiç harika bir gün doğumunda manzarayı seyre dalan ağaçlar gördünüz mü?
Yağmak istemeyen bir bulut,
Düşmekten vazgeçen bir yağmur damlası?
İşte bu yok olana kadar süren, bir bütün halinde savaşma azmi, yaşam denilen döngünün içinde yeni yeni var olmaya başlayan insanoğlunun, evrene oranla sahip olduğu tecrübesinin gülünç ezikliğidir.
Hayatın; vazgeçişleri, pes edişleri, savaş meydanını terk edenleri asla affetmediği gerçeğini bir kez daha önüme serdi bu kitap.

Koray’ı yıkan,
Pişmanlık mı
Özlem mi
İhanet mi
Yoksa Kader mi emin değilim ancak belli ki insanı yıkan genelde insandan başkası olmuyor ve bu bazen kendisi olabiliyor...
Seviyorsanız ”sevildiğinizden” vazgeçmeyin.
Merhamet dolu sevgiler, Keyifli okumalar dilerim.




Vazgeçtim kitabının yorumuyla sizlerleyim. Bir insan ölümüne sevdiği kadından vazgeçebilir mi? Her aşk mutlu son ile biter mi? Yaz dizilerinde rastlanabilecek güzel bir hikayesi vardı. Kâh insanı hüzünlendiren kâh insanı yüzünde güller açtıran bir kitaptı.

Vazgeçtim kitabından bahsedecek olursam ; Arif Bey, uzun yıllar Almanya'da çalışmıştı ve artık emeklilik vakti gelmişti. Arif Bey, oğlu Mehmet'i Almanya'daki işlerin başına geçmesi için ikna etti. Mehmet babasından devraldığı şirketi uzun yıllar yönetti. Ve bir gün Mehmet apar topar İstanbul'a dönmek zorunda kaldı. Çünkü babası vefat etmişti. İstanbul'a dönen Mehmet annesini yalnız bırakmamak için bir süre daha kalmayı tercih etti.

Feza, ODTÜ'de son sınıf öğrencisiydi. Ailesi sınav döneminde olduğunu bildiği in biricik  kızlarına Arif Bey'in vefat ettiğini söylemedi. İstanbul'a döndüğünde Arif Bey'in vefat haberini alan Feza soluğu Mehmet'in yanında aldı. İkisi de uzun yıllardır birbirini görmüyordu. Mehmet yaralarını Feza sayesinde sarmaya başlamıştı. Bir süre sonra ise Mehmet, Feza'ya karşı ilgisi değişmeye onu daha çok sevmeye başladı. Mehmet ilk defa bir kadına aşık oluyordu. Mehmet aşkını Feza'ya bir türlü itiraf edemedi. Karşılık bulamayacağından korktu. Mehmet, Feza'ya aşkını itiraf edebilecek mi? Kitapla kalın dostlar

#kitapyorumu #okudumbitti #kitaptanalıntıları #arkakapak #erdeminkitapligi #vazgeçtim #kahramantazeoğlu #destekyayınları #sayfa192




Ah Mehmet beni ne kadar sinirlendirdin bilemezsin.
Yani tamam senin hesap söylesem tesiri yok sussam gönül razı değil hesabı ama yani gördüğün köyünde kılavuza ihtiyacı yoktu be adam.
Koray, Ah deli Koray seni okumaya başlar başlamaz çok çok sevdim. Umarım mutlu sona ulaşabilirsin diyerek okudum seni.
Ama gel gör ki kendine ve Feza'ya yaptıklarına hala sövüyorum.

Arif bey varlıklı bir adam olmasına rağmen asla tevazuyu elden ve gönülden bırakmayan, yaptığı iyiliklerin konuşulmasından hoşlanmayan bir adamdı.
Yıllardır yurt dışında yaşayıp sonunda kendi ülkesine Türkiye'ye dönmüştü.
Bir de Mehmet adında çocuğu vardı. İstanbul'a döndüğünde Arif beyi bir kaç kötü niyetli adamın elinden Saadettin bey kurtarmıştı.
Arif bey ,Saadettin'in bu gözü karalığını sevmiş, dürüst bir insan olduğunu anlamıştı.
Saadettin ve ailesine kendi oturduğu yerin bir alt katındaki daireyi karşılıksız vermişti.
Saadettin beyin bir kızı olmuş, Arif bey ve ailesi en az onlar kadar mutlu olmuşlardı.
Yıllar geçmiş Mehmet ve Feza büyümüşlerdi.
Feza'nın tüm okul masraflarını Arif bey üstlenmişti. Zaman su gibi akıp giderken Arif bey ahirete göçmüş.
Mehmet babasının işlerini devralmıştı.
Feza 22, Mehmet 32 olduğunda- Mehmet'in annesi onun evlenmesini ve temelli Türkiye'de kalmasını istemişti.
Mehmet, o tuhaf iş temposuna alışmış gitmeye karar vermişti ama bu karar Feza'yı yeniden görene kadardı.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: