Üzgün Kediler Gazeli Kitap Bilgileri
Yazar: Haydar Ergülen
Tahmini Okuma Süresi: 3 sa. 31 dk.
Sayfa Sayısı: 124
Basım Tarihi: Aralık 2020
İlk Yayın Tarihi: 2007
Yayınevi: Kırmızı Kedi Yayınevi
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9786055340261
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Üzgün Kediler Gazeli Kitap Tanıtımı
İç Nefes
O bir çay istemişti, trenin içinde
Biz tren yolcusuyduk, çölün içinde
Ben yalnız kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin
O bir dile sığınmıştı, sözü içinde
Yolu yoluma çıkmıştı, çölü içinde
Ben eski kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
Düşü geçtik, kendine bakabilirsin
O bir bende kırılmıştı, hayli içimde
Issız otağ kurulmuştu, canım içinde
Ben kime kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç bahçe yerine açmıştım seni!
Kimi geçtik, kimseye sorabilirsin
Üzgün Kediler Gazeli Kitaptan Alıntılar
1. "Aşkı geçtik, gözlerini açabilirsin..."
2. "Umarım kırmamışımdır seni, zira çok incesin."
3. ""Küsecek kadar sevmeli insan birini.""
4. "Niye sevmedin beni?"
5. "ben kimsenin imanına, inancına karışmam
dinli dinsiz, siyah beyaz, eşittir bütün insanlar
ister Türk, ister Çingene, ister Ermeni"
6. "Anla ki şiir de sensin, zaman da."
7. "İnsanın kendisiyle arayı açtığı zamanlar vardır bir gün de olabilir bir ömür de..."
8. "Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!
Aşkı geçtik,gözlerini açabilirsin...
Oysa kaç çocuğun yerine övmüştüm seni!
Düşü geçtik,kendine bakabilirsin..."
9. "Aşk, kalbi olanlar içindir...
~"
10. "Ben yalnız kalmıştım, senin içinde
Oysa kaç kişinin yerine sevmiştim seni!"
11. "gece dünya kırıldı
üstümüze döküldü
baba bana toprak at
arkadaşlarım öldü"
12. "Aşk kalbi olanlar içindir..."
13. "Aşk kalbi olanlar içindir..."
14. "bir gönlümü bilemedim erenler
(Eski Bektaşi Nefesi)"
15. "sesi esmer olanın kaderi de karanlık olurmuş meğer
ne zaman düğün eviydi çöl ne zaman
ölü evi"
Üzgün Kediler Gazeli Kitap İncelemeleri
Şiirlerinde, kelimeleri aşk ve ona dair tüm duygularla yoğurup ,satırlara ustaca dökmeyi başaran,şüphesiz yaşayan en kaliteli şairlerimizden Haydar Ergülen.Şiirlerinde aykırı kişiliğinin izleri gözüken Ergülen ironiyi arayan, farklı imgeler ve farklı şiir oluşturmaya gayret eden bir yaklaşımı vardır.İmgeci şiir anlayışıyla kaleme aldığı şiirlerini “ben” olamadan “biz” olunmayacağı düşüncesi üzerine geliştirir. Dış dünyadan daha çok, iç dünyasının anlatımı olan şiirleri kendini arayışın bir ifadesidir. Bu arayış şiirlerinin üslubunu da etkiler. Şiirlerindeki konuşma dili, içe dönük söylemi, dizelerindeki kapalılık ve yoğunluk bu arayışın sonucudur.Yani kafanız başka yerdeyken, hadi açıp bir mısra okuyayım diyebileceğiniz bir şiir kitabı değil. Anlamak için kendinizi vermeniz gerekli.Dizeleri anlamak için dizeleri yaşamak gerek. En azından bir çift göze bakınca sayfaları dolduracak kadar çok şey hissetmemiş birine tüm şiirler aynı gözükür. Tadına varmak için şiirin, önce sonsuz bir şiirin şairi olmak gerek. Metin Altıok şiir ödülüne layık görülen Üzgün Kediler Gazeli hiç şüphesiz bu ödülü sonuna kadar hak ediyor. Sonbaharın bütün aylarına yazdığı dizelerle süslemiş kitabı Ergülen üstelik süslemeyle kalmayıp her şiire farklı tatlar ekleyip gurme şiir severlere sunuyor.Zevk alarak okudum ben Eminim her okuyanın ağzında farklı tat bırakan bu kitabı beğeneceksiniz.Keyifli okumalar.
Bana göre Haydar Ergülen dönem şairlerimizin en iyilerinin başında gelir.
Kendisiyle ilk 'İdiller Gazeli' şiiriyle tanıştım ve kaleminin güçlü olduğuna kanaat getirmeme o tek şiiri yetti. Tabi ki diğerlerini okuyunca haklı bir karar vermiş olduğumu anladım. Şiir severlerin mutlaka tanıması gereken kıymetli bir şairdir. Aynı zamanda 'Ot Dergisi' yazarlarındandır üstat.
Bu kitabında şiirlerini bazı başlıklar altında toplamış ve o başlıklar, o bölüm şiirlerinin ya içinde ya da başlığında yer almakta.
En sevdiğim şiirleri 'İdiller Gazeli', 'Küs Nefes' ve 'Gurbet Kuşları' dır.
Az da olsa size bu şahane kalemi tanıtım amaçlı, sırasıyla o şiirlerden tadımlık mısralar bırakmak istemiyorum.
"gözlerin şehirden yeni ayrılmış
gibi dolu, gibi ürkek, gibi, konuşkan
hadi git yeni şehirler yık kalbimize bu aşktan"
"Sana küstüğümde sen yoktun daha
Yokluğuna küsmüştüm sonra sen geldin
Kendime isteyemezdim seni öyle güzeldin
Şimdi varmışsın gibi küsüyorum yokluğuna"
"Kederliyim, gölgesinin terk ettiği bir kasaba kadar yorgunum, kanatları
gurbette bir güvercin gibiyim
senin yerineyim, sıkıntını yazmak kaldı bana"
Yorumlama konusunda (ruhyazarlarım hariç) objektif olmuşumdur daima. Bu bağlamda Haydar Ergülen'in bu kitabını gönül rahatlığıyla tavsiye ederim. Şiir severler özellikle sizlere sesleniyorum; "bu kaleme bayılacaksınız."
14 Ekim 1956 yılında Eskişehir’de doğan Haydar Ergülen, Türk Edebiyatının önemli şairlerinden biridir. Ayrıca sosyolog olan yazar, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesinden mezundur.
Haydar Ergülen’in Üzgün Kediler Gazeli’ni şöyle bir keşfe çıkayım dedim. Şüphesiz yaşayan en kaliteli şairlerden biri. Şiirlerinde, kelimeleri aşk ve ona dair tüm duygularla yoğurup ,satırlara ustaca dökmeyi başarıyor. Metin Altıok şiir ödülüne layık görülen Üzgün Kediler Gazeli hiç şüphesiz bu ödülü sonuna kadar hak ediyor. Sonbaharın bütün aylarına yazdığı dizeler süslemiş kitabı. Üstelik her şiire farklı tatları sığdırıp duygularla dolu bir çuvalı boşaltıveriyor başınızdan aşağı.
-gözlerin yağmurdan yeni ayrılmış
gibi çocuk, gibi büyük, gibi sımsıcak’’
Dizeleri anlamak için dizeleri yaşamak gerek. En azından bir çift göze bakınca sayfaları dolduracak kadar çok şey hissetmemiş birine tüm şiirler aynı gözükür. Tadına varmak için şiirin, önce sonsuz bir şiirin şairi olmak gerek. Haydar Ergülen de şairliği şiir olup da yapanlardan. Şiirin en büyük özelliği her okuyanın başka duyguya tutunmasıdır. Bir kitapta toplanan duygulara sizin de şahit olmanızı öneriyoruz.
“…küsecek kadar sevmeli insan birini
o gelince küsmeli: nerdeydin bunca zaman
niye sevmedin beni, küsecek kimsem yoktu
demeli, o varken de kimseye küsmemeli…”
Bu dizelere şahitlik edene kadar küsmenin kötü bir şey olduğunu düşünmüşsünüzdür belki… Halbuki her eylem bir histen doğar. Sevdiğine kırılırsa yalnız insan, yine yalnız sevdiğine küser.
O zaman ne diyelim;
Küsecek kadar sevin, sevdikçe sevecek kadar da okuyun!