Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Uzakların Şarkısı - Kaan Murat Yanık | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Uzakların Şarkısı Kitap Bilgileri


Yazar: Kaan Murat Yanık
Tahmini Okuma Süresi: 11 sa. 20 dk.
Sayfa Sayısı: 400
Basım Tarihi: Kasım 2017
İlk Yayın Tarihi: Kasım 2017
Yayınevi: Everest Yayınları
ISBN: 9786051418179
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Uzakların Şarkısı Kitap Tanıtımı


Papağanlar konuşur, bunu biliyoruz. Ama “haber” verirler mi? Yahut geçmişten konuşma yetenekleri var mıdır?







Kars’a yolculuk, Bünyamin, Besti Nine, Eylül, günümüzün yozlaşmış ilişkileri, psikolojik arka planlar, Gülbadem, Zencefil, Hindistan, Osmanlı İstanbul’u, ezanlar, silahlar, Sunullah Efendi, Mevleviler, Galata, kıraathaneler, Fülfül, şiirler, hüzün ve tebessüm... Genç bir yazarın kaleminden, epey olgun bir roman Uzakların Şarkısı.







“Tûtî-i mu’cize-gûyem ne desem lâf değil/ Çerh ile söyleşemem âyinesi sâf değil” diyen şairin kadim izi ile, Kars’ta kendini bulmaya çalışan Bünyamin’in gündelik yolu kesişirse ortaya ne çıkar? Uzakların Şarkısı bu sorunun yanıtı olmaya talip.







Roman biterken, turuncu bir yağmur yağacak. Sakın şaşırma!







“Haklısın. Ruhumun içinde usulca büyüyen başka bir ruh var; ben ona mukavemet gösterdikçe etrafında dönmeye başlıyorum, tıpkı senin gibi. Bir olmalıyız. Belki birbirimize çarparak durabiliriz.”




Uzakların Şarkısı Kitaptan Alıntılar


1. "“Kim ki, evine dönerken uzun yolu seçerse o kişi yalnızdır…”"




2. ""Benim sahibim felan yok, ben hür bir kuşum.""




3. ""Kendim olabilmek için ne çok kişi oldum bir bilsen...""




4. "“Aşk, bilmediğin bir dili mucizevi şekilde anlamaktır…”"




5. "“Coğrafya ,kaderdir…”"




6. "“Mutluluk,acının ateşinde pişer.Sabredeceğiz…”"




7. ""İnsan en çok kendisini dinlerken yorulur.""




8. ""Kendim olabilmek için ne çok kişi oldum bir bilsen...""




9. ""İnsan en çok kendisini dinlerken yorulur..""




10. ""Ben bu zamana ait değilim, hatta bu aileye, bu bedene ve ruha da. Tüm bunlara yanlışlıkla dahil olmuş gibiyim.""




11. ""Delirmeden kendin olamazsın.""




12. "“Sırt çantamdan bir kitap çıkardım. Elimdeki kitabı sımsıkı tutuyor, içindeki karakterleri yere dökmekten korkuyordum. Lakin içlerinden biri kitabın ipine tutunarak aşağı indi. Benimle gelmek istemediğine hükmedip, gitmesine izin verdim.

Yüzümde fazla roman okuyanlara özgü bir kırışıklık vardı. Okuduğum kitaplardaki karakterlerin ifadeleriydi bunlar. O karakterlerden yardım istesem de yanıt alamıyordum.

Okuduğum her kitapta kendimi aradım. İyi bir kitap okumak, hayat kurtarabilir. Dağılan bir hayatı yeniden kurmak için kitaplarda çok parça var. Hayatı romanlara göre yaşamak insanı epey yoruyor. Keşke oturup sabahtan akşama kadar roman kahramanlarının arkalarından konuşacak kadar dertsiz olsaydık…”"




13. ""Gözlerimi onun üstünde unutmuş olabilirim.""




14. ""Kendim olabilmek için ne çok kişi oldum bir bilsen...""




15. "“Bazı şarkılar notalardan değil, hatıralardan yapılmalıdır. Bu şarkıları dinlerken mazi ile kucaklaşmayı göze almak gerekir çünkü…”"





Uzakların Şarkısı Kitap İncelemeleri


Bu kitabın tadı hâlâ damağımdayken bir şeyler yazabileceğimi düşünüyorum. Hayır aslında damağımda değil, zihnimde ve içimde.



ve onun kitabıyla bir arkadaş sayesinde tanıştım ve gerçekten iyi ki tanıştım diyebileceğim bir yazar ve kitap oldu diyebilirim. Kalemi, genç bir yazarın kalemi değil de 70-80 yaşında dünyanın tüm tozunu, pisliğini, çirkinliğini veya güzelliğini yutmuş bir insanın kalemiydi adeta. Yazar mistizim ve tarihi harmanlayıp insanın içini ısıtan akıcı ve merak uyandırıcı bir eser ortaya çıkarmış. Keşke biraz daha devam etseydi de aklımda kalan bazı soru işaretlerini giderebilseydi diye düşünmeden edemiyorum... Peki ya aforizmaları?  Müthişti gerçekten müthiş...

Ben de bir gün kitap yazmayı düşünüyorum ama ne zaman hayata geçiririm bilmiyorum. Umarım bir gün Zencefil gibi bir papağanla tanışırım da bana ne yazacağım hakkında fikir verir :)

Bu arada bu kitap okuduğum ilk kitabıydı belki ama son kitabı da olmayacak. Dünyasızlar ve Butimar listeme eklendi.

Neyse,

'ın da dediği gibi; "Keşke oturup sabahtan akşama kadar roman kahramanlarının arkalarından konuşacak kadar dertsiz olsaydık..." Ama maalesef ne sabahtan akşama kadar roman kahramanlarının arkalarından konuşacak arkadaşlarım var ne de dertsiz bir hâlim var.




Uzakların Şarkısı yazarın Butimar kitabından sonra okuduğum ikinci kitabı.

Kurgusuyla, anlatımıyla muhteşemdi ve kitabın ilk sayfasından son sayfasına kadar merakım bir an olsun azalmadı. Bir anda kendinizi farklı dünyalarda bulacağınız, geçmiş, gelecek ve günümüz zamanında geçen ve etkisinde kalacağınız masal tadında bir kitap. ...

Bünyamin İstanbul'da yaşadığı travma nedeniyle rastgele bir tren bileti alır ve Kars'a gider. Hiç bilmediği Kars'ta bir ev tutar ve kitap yazmaya başlar. Ama tahmin etmediği bir şey olur. Yazacağı kitabın hikayesini bulmakla kalmaz, Kars’ta kalacağı eve yerleştikten sonra tanıştığı Besti Nine sayesinde  Zencefil’le tanışır ve daha önce hiç görmediği, duymadığı bir  dünyanın kapıları açılır. 

Kitap öncelikle günümüzde başlıyor ve daha sonra hiç beklemeyen bir şekilde fantastik öğeleri de içinde barındırarak geçmişe yolculuk yapıyor.Tarih ve fantastik hikaye iç içe. Gerçekle hayal arasında kurulan bir köprü gibi. Gülbadem, Zencefil, Fülfül, Ruhsar.... 

Beklentimin çok üstünde bir kitaptı. 
Mükemmel bir kurgu, harika olay örgüsü.... Kitabı okurken hem masal dinliyormuş hem de tüm olayları kahramanlarla beraber yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Öyle muazzam detaylar var ki... 

Kitabın sonu ise muhteşemdi. Kesinlikle böyle bir son beklemiyordum.

Bir çırpıda okuyabileceğiniz, harika bir kitap.




Binbir Gece Masalları'ndan süzülmüş gibi!
Mükemmel kurgu, harika olay örgüsü, devasa ince nüanslar... Kitabı okurken, çocuk masalı dinlermiş gibi, bir yandan da tüm olayları kahramanlarla beraber yaşıyormuş gibi. Öyle muazzam detaylar var ki... Şeytan ayrıntı da gizlidir, sözü bu kitapta o kadar bariz ortadaki. Bir konu hakkında tüm terimleri sayıp döküyor yazar, iyi bir araştırmacı olduğu çok belli. Ayrıntıda gizli olan bu. Günümüz popüler yazalarından uzak, din ve diyanetten nemalanmadan ve piyasa yapmadan, çıplak gözle yazara baktığımızdaki duruşundan daha olgun hâliyle yazılmış bir kitap. Yazarın içi dehşet bir şekilde donanımlı. Bu cümlelerden, ifadelerden o kadar belli ki. Hayran kalmamak elde değil. Butimar'dan sonra, herhalde burası zirvedir diye düşünmüştüm. Butimar'ın üstüne koymuş.
Kitap çok nazik. Sıkmıyor. Usandırmıyor. Merak uyandırıyor durmadan. Kitabın sonu yazıldığı gibi bitmemiş olsa idi mutlaka devam kitabı gelir diye düşünürdüm. Ancak bu hali ile de devamı gelebilir. Yazar bu kitapla şu sözü o kadar gerçekçi kıldı ki: 'Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır.' Kaan Murat Yanık yaşamış. İyi ki de yaşamış. Doyurucu kitapları var. Butimar, Uçurtma Mevsimi, Uzakların Şarkısı...
Kitap şunu anlatıyor, bunu söylüyor demek taraftarı değilim. Çünkü bana anlattığını kimseye anlatmayacak. Başkalarına anlatacaklarından da bana bahsetmedi. Bu her kitap için böyle.
Bu kadar övgüden sonra hiç mi eleştirilecek yani yok, elbette var. Ünlü düşmelerine çok dikkat edilmemiş. Bu derece önemli bir kitapta göze batan bir eksiklik gibi geldi bana. Okumak çok şey kazandıracaktır.




"Roman içinde roman.", Kaan Murat Yanık'ın çok sevdiğim tarzını bir cümle ile anlatmam gerekirse bunu söylerim. Keşke daha uzun yazsaymış doymadım çünkü. İnanılmaz derecede akıcı bir kitap okurken bi bakmışsınız sayfalar akmış, sonlara doğru bitmesin diye kendimi sayfalardan zorla ayırmak zorunda kaldim.
3 bölümden oluşan roman Bünyamın-Zencefil, Gülbadem-Zencefil, Bünyamin-Zencefil şeklinde ilerleyip son buluyor.
Bünyamin yaşadığı bir takım sıkıntılar, buhranlar sonrası, yazmaya çalıştığı romanı için kendisine kaçacak bir liman ararken ,kaderin çağırması belki de, ilk tren nereye gidiyorsa oraya gider.

"Beyaz topaklar saçlarımı boyadıkça, beynimde dönüp duran kuduz kelebeklerde bu durumdan ilham alarak tüm tozlarını döküyordu. Elimde pastel turuncu, dikişleri patlamak üzere olan valizimde, başka, uzak bir şehirde yeniden diriltmek umuduyla taşıdığım ölüler vardı. Belki de on parçaya ayrılmış kendimi taşıyordum."

Tanıştığı " Kaz Kraliçesi" teyze ile hem hayatı hem de romanı çok büyük değişime uğrayacaktı.
Gülbadem ve Zencefil ile tanıştığımız kısım romanın çekirdek kısmını olusturuyor, Hindistan'dan İstanbul'a uzanan bir yolculuk.

"Ey kör! Bu yer, bu gök, bu yıldızlar, boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!"

İpek Böceği ile tanışmamızla "Turuncu Yağmurun Yağması" aynı zamana denk geliyor...




Merhabalar efendim. Butimar ve Dünyasızlar’dan sonra bu eserle beraber yazarın tüm roman türündeki eserlerini okumuş oldum. Yakın zamanda okuduğum için aralarında kıyas imkanı da bulmuş oldum. Üç eserde de dikkatimi çeken ortak yönler var. Bunlar ; olağanüstülüklere yer vermesi, giriş kısmında yaşadığımız zamana ait kendini insanlardan yalıtmış bir karakterle başlayıp ardından tuhaf olaylar silsilesiyle geçmişe dönmesi, biraz tuhaf olacak belki ama üç kitapta da elbet Azeri Türk’üne rastlıyoruz. :)

Gelelim Uzakların Şarkısı’na... Kitap oldukça durağan ve yıkımlarla dolu birinci bölümle başladı. Bünyamin, gürültüler içindeki dünyada kendi sesini bulamaması, yalnızlık ve yalıtılmışlığı, mesafeli aileler, sonra Eylül’le tanışması, onu çok kötü bir biçimde kaybedişi.

İkinci kısma geçmesi de olağanüstü nüansların başlamasıyla oldu. Hindistana götürdü bu defa bizi yazar. Şah, vezir, vezirin oğlu ilimlar ama işe yaramaz Gülbadem, konuşan ve ‘akıllı olan’ tutiler (papağan). Gülendam ve Zencefil’in (papağan) İstanbul’daki serüvenine başladık ardından.

Kitabın giriş ve gelişme kısmını çok çok severek okudum ama sonlara geldiğimde “Böyle mi olaylar bağlanmalıydı? Böyle mi bitmeliydi?” diye sormadan edemedim. Kurgunun güzelliğine göre olayların çözülüşü ve bitişi biraz zayıf geldi bana. Daha farklı olabilirdi, sanki kitap hızlı bitirilmek istenmiş gibi. Ama genel manada severek okuduğum bir

kitabı daha oldu. Tavsiye ederim. Selam ve dua ile.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: