Utopia Kitap Bilgileri
Yazar: Thomas More
Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 3 dk.
Sayfa Sayısı: 249
Basım Tarihi: 29 Mart 2020
İlk Yayın Tarihi: 1516
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
Orijinal Dil: İngilizce
ISBN: 9789754587395
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Utopia Kitap Tanıtımı
Sir Thomas More, Sokrates'e benzetilmek onurunu kazanan ender kişilerden biridir. Onun ölümsüz yapıtı Utopia dünya klasikleri arasına girmiş ve bugün bile hâlâ merkal okunmaktadır. Neredeyse beşyüz yıl önce yazılmış olan Utopia'da, en geniş anlamıyla Hümanizm, yani insanlık sevgisi ve saygısı hakimdir.
Kimseyi diğerinden üstün saymayan, sıradan insanların kurduğu bir devlet: Thomas More'un Utopia'sı. Bir yeryüzü cenneti. Yaklaşık beş yüz yıl öncesinden çağımıza dek eskimeden gelen bu klasik, Prof. Dr. Mina Urgan'ın incelemesiyle sunuluyor.
Utopia Kitaptan Alıntılar
1. "Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için kötü söylemiyorum, kötü düşünmüyorum, herkesin iyiliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa, yemin ederim ki, yaşamakta gözüm yok…"
2. "“Platon der ki: Günün birinde filozoflar kral ya da krallar filozof olursa, insanlık o zaman mutluluğa kavuşur.”"
3. "Halkın yoksulluğu kralın varlığını korur.
...
Yoksulluk ve açlık yürekleri çökertir, ruhları körletir, insanları acı çekmeye, köle olarak yaşamaya alıştırır: Öylesine ezer ki onları, boyunduruklarını sarsmaya güçleri kalmaz."
4. ""Halkın zengin ya da özgür olması kralın aleyhinedir. Çünkü zengin ve özgür olanların, zorbalığa ve haksızlığa tahammülü olmaz.""
5. "“Çünkü bir devletin gelişmesi de, yıkılması da, o devleti yönetenlerin ve yargıçların elindedir.”"
6. "Hiç kimseye kötülük etmiyorum, hiç kimse için kötü söylemiyorum, kötü düşünmüyorum, herkesin iyiliğini istiyorum. Bir insanın yaşayabilmesi için bu yetmiyorsa, yemin ederim ki, yaşamakta gözüm yok.."
7. "Can sıkıcı bir işte çalışmak, sömürülmekten başka bir şey değildir."
8. "“
"
9. ""Hayal gücünü kaybeden toplum yarınsızdır.""
10. "Büyük çoğunluk yoksulluk içinde kıvranırken, doymak bilmez bir avuç insana memleketin bütün zenginliklerini sömürten bir devlette mutluluk olamaz."
11. ""
12. "Halkın yoksulluğu kralın varlığını korur"
13. "... bil ki, neşedir yüzümü kırıştıran."
14. ""Deliye deliliğine uygun olarak karşılık verin.""
15. "Kimse dininden ötürü kötülenemez."
Utopia Kitap İncelemeleri
Yazar, yaşadığı ülkeyle beraber 1500'lü yılların Avrupa'sını eleştirmiş. Örneğin: Avrupa'da hüküm süren kralların baskısı varken Utopia'da kralsız bir özgürlük vardır, Avrupa'da yıkıcı bir kargaşa varken Utopia'da kusursuz bir düzen vardır, Avrupa'da vicdan özgürlüğü yokken Utopia'da dinsel açıdan hoşgörü vardır, Avrupalılar para kazanmayı ve mülk edinmeyi düşünürken Utopialılar kafalarını bilgiyle donatmayı düşünürler, Avrupa'da eğitim üst sınıfın tekelindeyken Utopia'da eğitim herkese açıktır, Avrupa'nın zenginleri ve çoğu kadınları aylak gezerken Utopialıların kadınları da erkekleri de her gün 6 saat çalışmak zorundadırlar ve en önemlisi Avrupa'da küçük bir azınlık gereğinden fazla varlıklı ve büyük bir çoğunluk yoksulluk içindeyken Utopia'da herkes ulusal servetten eşitçe yararlanmaktadır.
Adam 500 sene evvel sosyalizm temelini atmış. Gelgelelim Utopia'da bahsettiği bazı şeyleri, kendisi hayatında uygulamamıştır. Örneğin: 8.Henry'nin boşanmasını onaylamaması, kralın yetkilerini Tanrı'dan aldığı gibi. More hem geleceğe umutla bakan Rönesansçı hem de geçmişten kopmayan bi Katolik.(Bu inancı onu ipe götüren) Aslında bu çelişkiler More' un kişiliğine özgü değildi, yaşadığı çağın özünde de zaten bunlar vardı.
İncelemeyi sonlandırıken sizlere şiirle veda etmek istiyorum.
A canım Thomas More'um fiyakalı
Ama bize derler : "Utopialı"
Kazanan Utopia olacak elbet
Savaşlar geçse de kapışmalı.
Thomas More şaka mı yaptı, yoksa ciddi miydi?
Ciddi ciddi bunu tartışmış insanlar. İnanılır gibi değil. Siyasi ve dini ortamın gergin olduğu, bilhassa More gibi adamların kelleleri koltukta gezdiği bir dönemde hem siyasi hem de dini düşüncelerini alenen 'Ben böyle düşünüyorum' demesi pek olası değil. Hem Sir olan hem de bir ermiş kabul edilen More'un zekası, yeteneği, ilkeli oluşu ve onlara sadakati, bir eğitmen olarak kıymeti tartışılamaz. İstemeyerek de olsa gücün bizzat kendisiyle sarmaş dolaş dansetmeye mecbur kalması ve buna rağmen ilkelerinden ve inancından taviz vermeyerek işi götürebildiği yere kadar götürebilmiş olması takdire şayan hakikaten. Sokrates vari tutuklanma ve idama mahkum edilmesi ve hatta yine Sokrates gibi ağırbaşlı ve üstelik şakalar yaparak korkusuzluğunu ortaya sermesi çok etkileyici. Beraati bir söze bakmasına rağmen üstelik. Ah erdem, sen nelere kadirsin..
Kitabimiz Utopia hala güncelliğini korumakta, çünkü kimse içinde yaşadığı ülke ve onun yönetiminden memnun değil. Hala bir tatminsizlik ve mevcut düzen icinde bir zorlanma sözkonusu insanların çoğu için. Ama arayış konusunda kafa patlatmak, zihin mesaisi yapmaktan ise malesef çok uzağız. More bu kitabıyla ebedileştigi gibi, bize de hala bir deniz feneri olmakta. Yol almak isteyen, sağlam gemiler için. Mine Urgan'ın Thomas More'un hayatı, More ve Utopia'sının yorumlanması, diğer Ütopyalar ve Distopyalara dair yazılar bu baskıyı ilgilileri için çok kıymetli kılıyor. Yer yer kitabın içeriği uzun uzun tekrarlansa da Mine Urgan'ın eklerinden bağımsız okumayın kesinlikle. Ve konu hakkında bolca düşünün.
Kitapla kalin...
Ütopya gerçekten bir ütopya. Hepimizin istediği, işte bize de böyle bir dünya gerek dediği, bazen aklımıza, hayalimize gelemeyecek; iyiliklerin, adaletin tam anlamıyla bulunduğu bir yer...
Thomas More' nin ütopyası...
Dünya edebiyatı tarihinde çok önemli bir yer edindiğini söyleyebilirim.
Bu kitabı ilk gördüğüm zaman ismine odaklanmıştım sadece. Ütopia... Aslında birçok anlamı var. Mesela bir anlamı; gerçekleştirilmesi imkansız tasarı veya düşünce demek. Ama bu kitabın adı yani ütopyanın anlamı, iyi yer-yok yer demek. Ve bu ütopya kelimesini ilk kullanan kişi yine Thomas More:-)
Ve baktığımız zaman kitapta öyle doğru, anlamlı, güzel fikirler var ki... O fikirlerin bir kısmı hâlâ daha uygulanamayan, hâlâ daha insanların tam hayaline gelemeyen fikirler...
Kral Ütopus hakkıyla emek vererek bir ütopya yapmaya karar verir. Ve bu ütopyada; kötülük diye birşey yok, hırsızlık, insan öldürmek yok. İnsan öldürenler ölene kadar köleliğe mahkûm kalıyo zaten.
Ve öyle bir eğitim var ki, insan istese de kötülük yapamıyo.
Para kavramı yok. Altın yok. Ellerinden geldiğince altını basitleştirmeye çalışıyorlar.
Mesela; oturakları altından, kölelerin zincirleri altın işlemeli... Böyle böyle devam ediyor!
Okudum ve çok beğendim, güzel bir kitap... Güzel bir hayal...
Okumanızı çok çok tavsiye ederim:-)
"Erdem, Utopialılara göre, yaradılışa uygun yaşamaktadır. Tanrı insanı yaratırken başka bir yol düşünmemiştir onun için."
Thomas More "Olmayan Ülke" yi bize anlatıyor bu kitapta. Bu ve diğer eserleri, fikirleri (Rönesans ve hümanizm yanlısı olması) ve yaşama biçimi onun idamına sebep oluyor.
Ütopya ülkesindeki günlük yaşamı, politik durumları, hukuku, kültürel aktiviteleri okuyoruz kitapta.
Sade bir yaşam tarzı, sınıfsal ayrımın olmaması, özel mülkiyet kavramının olmaması gibi özellikleri olan bir ülke. Adaletin, eşitliğin, hak ve özgürlüklerin her şeyin üstünde tutulduğu harika bir sistemi olan Ütopya.
More'un, Platon'un Devlet adlı eseriyle benzerlik gösterdiği iddia ediliyor . Kitabın sonunda da Mine Urgan bu iki eseri karşılaştırıyor.
Platon demokrasiye inanmazken, More için olmazsa olmazdır.
Platon'un yapısında insanlar arasında sınıf ayrımı varken, Thomas More buna şiddetle karşı çıkar.
"Platon'un devletinde sınıflı bir toplum, More'unkinde ise sınıfsız bir toplum vardır. Platon, "Hiçbir şey kimsenin öz malı olamayacak, her şey herkesin malı olacak" derken, tüm yurttaşları değil, ülkeyi yöneten seçkin kişileri düşünür ancak.. "
Size çok şey katacak, zengin içerikli, düşündüren ve sorgulatan bu kitabı okuduğunuz için asla pişman olmayacaksınız. İyi okumalar.
Merhabalaaaar!
Thomas More'un Ütopya'sı, insanlığın mükemmel bir toplum yaratma hayalini yansıtıyor. Bu hayali adada, eşitlik, adalet ve mutluluk hakim. Hiçbir yoksulluk, suç veya savaş yok. İlk okuduğumda, bu kusursuz dünyanın cazibesine kapıldım. Kim istemez ki her şeyin mükemmel olduğu, herkesin eşit olduğu bir yerde yaşamak? Ancak derinleştikçe, bu mükemmelliğin altında yatan totaliter eğilimleri fark etmeye başladım. Herkesin aynı düşünceyi benimsemesi, farklılıkların yok sayılması, benim için ürkütücü bir hal aldı.
Ütopya, sadece bir hayal değil, aynı zamanda yaşadığımız dünyanın bir eleştirisi. Thomas More, kendi döneminin sorunlarına çözüm olarak bu ideali ortaya koyuyor. Savaşlar, yoksulluk, eşitsizlik gibi sorunlar, Ütopya'da yok. Ancak bu mükemmellik, insan doğasının karmaşıklığına aykırı mı? İnsanlar gerçekten de her zaman iyi ve adil olabilir mi? Bu sorular, kitabı okurken aklımdan hiç çıkmadı. Ütopya, bize kendi toplumumuzu sorgulama ve daha iyi bir dünya için çabalama ihtiyacımızı hatırlatıyor.
•Kolay kolay bulunmayan şey, doğrulukla, akıllıca düzenlenmiş bir toplumdur.
Sayfa 7
•Aşırı doğruluk aşırı haksızlık getirir. Kanunları yazanın aklı o kadar hatasız, o kadar kesin midir ki buyruğunu dinlemeyen kılıcı hak etsin?
Sayfa 29
•Her iyilik, onun karşıtı olan kötülükle savaştırılır.
Sayfa 47