Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Unutma Dersleri - Nermin Yıldırım | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Unutma Dersleri Kitap Bilgileri


Yazar: Nermin Yıldırım
Tahmini Okuma Süresi: 8 sa. 50 dk.
Sayfa Sayısı: 312
Basım Tarihi: Ocak 2019
İlk Yayın Tarihi: Mart 2015
Yayınevi: Doğan Kitap
ISBN: 9786050925364
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Unutma Dersleri Kitap Tanıtımı


Nermin Yıldırım’dan aşka, hayallere, aklın ve kalbin cilvelerine dair, çok acıklı, pek neşeli, rengarenk bir serüven…

“İnsan kalbini kaptırsa bile hiç değilse aklını korumalı!”

Size öyle bir hikaye anlatacağım ki, anlatacaklarım bitti­ğinde, öğrendiklerinizin bir kısmını unutmak isteyeceksiniz. Heyhat, hepimiz unutmayı becerecek kadar şanslı değiliz. Bazen hayatınızda tüm taşların yerli yerine oturduğunu, ömrünüzün kalanını birbirine geçmiş Lego parçaları arasın­da sessiz sedasız tamamlayacağınızı düşünürsünüz. Bu, ev­vela güven ve huzur duymanızı sağlar, sonra da sıkıntı. Ben sıkıntı safhasındaydım.

Aşk acısıyla boğuşan Feribe, acı veren tatlı hatıralarından kurtulmak için soluğu Mazi İmha Merkezi’nde alır. Ne var ki burada verilen unutma dersleri ve her hafta yapmak zorunda kaldığı ödevler, hayatını büsbütün allak bullak edecek, kahramanımız bir yandan sabık sevgilisini unutma yolunda ilerlerken bir yandan da aklının köşesinden bile geçmeyecek maceralara sürüklenecektir.

Kişisel ve toplumsal bellek ekseninde yazdığı romanlarla tanıdığımız Nermin Yıldırım’dan bu defa aşka, hayallere, aklın ve kalbin cilvelerine dair, çok acıklı, pek neşeli, rengarenk bir serüven…




Unutma Dersleri Kitaptan Alıntılar


1. ""Yadırgadığın her şeyi yaşayabilir, yargıladığın herkese dönüşebilirdin.""




2. "Umursamadığı bir kalbin kapısını, sırf meraktan çalmamalı insan."




3. "Umursamadığı bir kalbin kapısını, sırf meraktan çalmamalı insan"




4. "İnsan kalbini kaptırsa bile, hiç değilse aklını korumalı."




5. ""Öbür yarısını özleyen yırtık fotoğraflar gibiyim.""




6. "- Özlesin istiyorum.
+Sana faydası yok ki.
- Olsun. Diğer türlüsüne katlanamıyorum."




7. "Yadırga­dığın her şeyi yaşayabilir, yargıladığın herkese dönüşebilir­din."




8. "Kalbim fena kırılıyordu. En ufak şeyi bahane edip her fırsatta kırılıyordu zaten kahrolası, galiba Çin malıydı."




9. "Ca­nın nereden yanıyorsa, kıyametin orada kopuyor."




10. "“Tutulamayacak sözler, içimizde bir yerde birikiyor.”"




11. "Hayvan gibi acı çekiyorum, yetmez mi?"




12. "Bilirsiniz, aptallığın ilk şartı, öyle olma­dığınıza inanmanızdır."




13. "Gecele­ri uyuyamıyor, gündüzlere katlanamıyordum."




14. "Bir yanlışı, sırf güzel olduğu için sevebilir insan."




15. "İnsan kandırılmaz, kanmak istediği için kanar."





Unutma Dersleri Kitap İncelemeleri


Öncelikle okuduğum İlk kitabı olan Dokunmadan'dan sonra Nermin Yıldırım'ı, dilini, kalemini, anlatış tarzını, üzerinde durduğu belli başlı konuları artık tanımış, benimsemiş ve sevmiş biri olarak, Unutma dersleri de bana aynı tanıdık hissi, o müthiş tadı, keyifi verdi diyebilirim.
Konusundan bahsetmek gerekirse; Ana kahraman olan Feribe'nin aşk acısı ile başlayan kitap, bu aşk acısını unutmak için birtakım yollar araması, sonrasında MİM(mazi imha merkezi) diye bir kurumu bulması, o merkezi komik bulup pek inanmasa da orada "unutma dersleri" görmeye başlaması ve ardından bu süreçte yaşadığı trajik ve aynı zamanda yazarın mizahi anlatımıyla da yer yer güldüren olaylar bütününü okuyoruz kitapta.

Feribe'nin geçmişte yaşadığı acı olaylar, ailesi, travmaları, şimdiki haline neler yaşayıp da geldiği, aşkı, işi kısacası bir Kadının hayat hikayesini okuyoruz bu kitapta.
Yer yer kızdıran, üzülüp aynı hisleri paylaşıp yer yer ağlatan, sevincini de birlikte yaşadığım derin çok güzel bir karakterdi benim için Feribe. Kendimi okur gibi oldum çoğu yerde. Bu da daha etkili kıldı elbette hikayeyi..

Nermin yıldırım ile hala tanışmadıysanız lütfen bir an önce okumaya başlayın derim. Pişman olmayacağınız bir kalem kendisi.
Zira hayatla ve yaşadığımız birçok duyguyla ilgili öyle vurucu tespitleri var ki okuduğum cümleleri defalarca okumak istediğim oldu inanın bana. Aynı zamanda Nermin yıldırım'ın röportajlarını, söyleşilerini de izlemenizi tavsiye ederim.
Buraya kadar okuyan gerçek okurlara teşekkür ederim...




İstemediğimiz, bizi üzen, utandıran anılarımızı silebilmek için bir seçeneğimiz olsaydı kaçımız hiç çekinmeden bunu kullanırdı?

Feribe de onu üzen ve utandıran anılarından kurtulmak isterken yolu Mazi İmha Merkezi’ne (MİM) düşüyor.

Nermin Yıldırım ile ilk kitabım. Bu kitapta yazım dili biraz arabesk ile mizah karışımı. Başkası söylese çok yapmacık duracak bazı cümleleri romanın içinde anlamlı kılmış. Kurgu yer yer yavaşlasa da kitabın yarısından sonrası hızla yükselişe geçiyor ve büyük bir ihtimalle tahmin edilemeyecek bir sona ulaşıyor.

Unutma Dersleri bir kişisel gelişim kitabında anlatılsa bu kadar etkili olmazdı. Feribe ve okuyucu bu unutma yolculuğunda beraber. Psikolojik açıdan unutma, kabullenme evrelerini yazarın güzel aktardığını düşünüyorum. Kitabın güzel yanı unutma yolunda atılan bu adımları Feribe’nin dünyasından yer yer hüzünlü olsa da komik bir şekilde anlatılması. Feribe’nin unutmak istediği olay asla tahammül edemeyeceğim bir şeydi benim için. O yüzden Feribe’ye kızdım, sinirlendim. Ama kitap bana bu konuda da bir ders verdi. ‘Asla yapmam deme. İnsanız sonuçta.’

Yazarla güzel bir tanışma oldu benim için. İlk kez okuyacaklar için güzel bir başlangıç olabilir.

Unutmak, kaçmak isteyenler, uzun zamandır zor kitaplar okuyorum arada akıcı, bana değer katan bir kitap okumak istiyorum diyenler için özellikle tavsiye ediyorum. Mutlu hafta sonları





“Ama ne var biliyor musunuz? Bazı şeylerin hayatını­za giriş nedeni kendileriyle ilgili değil. Onları bir işaret, baş­ka yazıları okumak için vesile olarak görmek gerek. Sanırım o da öyle bir şeydi. Geldi ve kendisi dışında bir yerleri işa­retleyip gitti. “

“Günün birin­de, ışıkları kapayıp ütüyü prizden çekecek zaman bulama­dan, doğru dürüst bir son söz bile yumurtlayamadan, çat di­ye ölürsünüz.”

“Bir sevgiliyi titreyerek beklemiş herkes bilir, insan onun geldiğini kör olsa gene anlar. Rüzgarın soluğundan, havaya dağılan ıtırdan, yere düşen gölgelerin uzayışından bilir, gö­rür, işitir.”

“Geçmiş bazen de biten bir şey çünkü, evet. Neyi bir ömür yanınızda taşımak istediği­niz, kalbinizi kimlere emanet edeceğiniz tamamen size kal­
mış. Kendinize neyi reva gördüğünüz de öyle.”

“Kızgın değilim. Kendimi de dahil ederek, biz insanların birbirimizi incitme konusundaki cömertliğine üzülüyorum sadece. Her öpücüğün ve hatta sözcüğün, emanet ettikleri­mizde bir ağırlığı olduğunu unutmasak, basit meraklar uğ­
runa başkalarının hayatlarında yangınlar çıkarmasak keşke. Ama kime anlatıyorum . . . Tek ısırık uğruna cennetten kovul­muş bir ırktan böylesi bir diğerkamlık beklemek abesle işti­gal değilse ne?”

Bazen tebessüm ederek, bazen boğazımda bir düğümle veya kahkaha atarak ve sonunda gözlerim yaşlı tamamladım bu maratonu. İyi ki …Evet ne demiş Nermin Yıldırım “İnsan neyin ardın­
dan üzüleceğine karar verirken dikkatli olmalı.” Şiddetle tavsiyemdir. Okunuzun efendim…





'la ilk tanışmam bu kitapla oldu ve daha ilk sayfalarda “Bu kadın ne anlatıyor böyle?” derken, bir süre sonra “Acaba hafızamı kaybedip ben de Unutkanlar Derneği’ne katılsam mı?” noktasına geldim.



hafızasını kaybeden bir kadının hafıza tazeleme yolculuğunu anlatıyor. Ama öyle bildiğiniz hüzünlü, dramatik bir şekilde değil. Yer yer absürt, yer yer iç burkan ama genel olarak sürükleyici, yerinde ironilerle bezeli bir yolculuk bu. Kurgusu başta biraz karışık gibi gelse de (özellikle ilk bölümlerde), sayfalar ilerledikçe taşlar yerine oturuyor ve “Aaa bak bu ondan dolayıymış” dedirten bolca an yaşıyorsunuz.

Yazarın dili akıcı, zaman zaman edebi cilalar parlıyor ama metin sizi yormuyor. Mizahı ince, karakterleri özgün. Ana karaktere bazen sarılmak, bazen hafifçe silkelemek istiyorsunuz ama bir şekilde bağ kuruyorsunuz. (Bazı yan karakterler de öyle hoş ki, keşke daha fazla sayfada yer alsalardı dedirtiyor.)



’ı ilk kez okuyorum ama son olmayacak gibi görünüyor. Özellikle hafıza, kimlik, geçmiş ve gelecek gibi ağır temaları bu kadar hafif ama etkili bir şekilde anlatabilmesi takdiri hak ediyor.

Kitap nasıl hissettirdi?
Unutmanın da bir hafızası varmış meğer...

İnsan geçmişini unutunca mı özgürleşir, yoksa hatırlayınca mı kendine döner?
düşünmek lazım çokça...




Unutma Dersleri bende olmadı , olmuyor ve ileride ne olur kestiremiyorum. Beğenmediğim kitapları hemen kenara fırlatmak yerine belki doğru zamanda okumuyorum düşüncesiyle saklamaya devam eden bir okurum. Bu kitabı da öyle düşünerek saklayacağım. Alberto Manguel’in beğenmediği kitaplarını da kütüphanesinde sakladığını okuduğumdan beri de “İyi ki ben de saklıyorum.” diyorum.

Gelelim neden olmadığına …
Şimdiye kadar okuduğum iki Nermin yıldırım romanından sonra yüksek bir beklentiyle bu kitaba başladım fakat sayfalar ilerledikçe anlatılan konu bile ilgimi çekmemeye başladı. Sanırım kitabın konusunu saçma bulmam ilgimi çekmemiş olma konusunda büyük etken. Bankacı evli bir kadının aşık olduğu bir adamı unutmak üzerine başvurduğu merkezde geçenleri okurken sanırım Yıldırım bize unutmak üzerine psikolojik bilgiler vermeye çalışıyor diye düşündüm. Sürekli tekrarlayan ifadelerden veya devrik cümlelerin düşük anlatımdan kaynaklı olarak da üstünkörü yazılmış bir roman havası veriyor. Konusuyla da kullanılan kalem ile de bana geçmedi.

Daniel Pennac’ın şu sözleriyle bitireyim. Belli bir yaşa gelene kadar belli okumalar yapacak durumda değilizdir, pekâlâ. Fakat iyi şarapların tersine iyi kitaplar yaşlanmaz. Raflarımızda bizi beklerler ve yaşlanan biz oluruz. Belki bu kitapta bir noktada iyidir ve ben yeterince olgun değilimdir.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: