Umrandan Uygarlığa Kitap Bilgileri
Yazar: Cemil Meriç
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 53 dk.
Sayfa Sayısı: 349
Basım Tarihi: 2011
İlk Yayın Tarihi: 1974
Yayınevi: İletişim Yayınları
ISBN: 9789754705805
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak
Umrandan Uygarlığa Kitap Tanıtımı
Cemil Meriç'in 21. yüzyıla taşıyacağı anlaşılan batılılaşma çağdaşlaşma uygarlık tartışmalarına çok yıllar öncesinden katkı sağlayan ufuk açan denemeleri, makaleleri iki yol var insanlık için kendi kendini imha veya gerçekten insanlaşmak insanlık tek merkeze yönelen bir tür öteki türler gibi dağılıcı değil. Bu biricik düşünen türün sonu, çözülmüş olamaz. Mekan ve zamanı aşacak insan.
Umrandan Uygarlığa Kitaptan Alıntılar
1. "Kitapların da insanlar gibi karanlık veya parlak, bahtiyar veya meşum bir alınyazıları vardır."
2. "Mâzide tufan, istikbalde kıyamet. Ve dünya bir gözyaşı vadisi, bir vehim, bir rüya."
3. "Kötülüğü önlemek her Müslümanın vazifesidir."
4. "Bu anlayışsızlık sona ermelidir artık."
5. ""
6. "Gübreden güzel çiçekler fışkırır, doğru! Ama lağımdan çiçek fışkırdığı görülmüş mü?"
7. "Üslup vadide akan bir ırmağı hatırlatır, ılık ve solgun bir güneşin aydınlattığı sakin bir ırmak. Ama birden havanın karardığı da olur, gök gürlemeğe başlar."
8. "Belki her şeyi kaybetmedik, ama herşeyin kaybedilebileceğini anladık."
9. "Hayırla şerri ayıramaz olduk."
10. "Kötülüğü önlemek her müslümanın vazifesidir."
11. "İnsanları gerçekten anlamak için insanların önem verdikleri şeylerin manasını anlamak lazım."
12. "Hayırla şerri ayıramaz olduk."
13. "İnsan zekası tabiatı değiştirir, tabiat insan zekasını. Bütün olayları doğuran, bu karşılıklı etki."
14. "Yanlış şuur toplumun bugünkü yapısından doğmaktadır."
15. "Bir Hint bilgesi, "Hatâdan hakikata geçilmez, diyor, bir hakikattan başka bir hakikata geçilir"."
Umrandan Uygarlığa Kitap İncelemeleri
Kitabın başlığı aslında bir zihniyet dönüşümüne dikkat çekiyor. “Umran”, İbn Haldun’un medeniyet anlayışına dayanıyor; sıcak, insani ve köklü. “Uygarlık” ise modern Batı’nın teknokratik ve soğuk medeniyet anlayışı. Bu iki kavram arasında kurduğu karşıtlık, aslında Meriç’in modern dünyaya, özellikle de Batı merkezli düşünce sistemine yönelttiği eleştirilerin temelini oluşturuyor.
Umrandan Uygarlığa, bir “Batı düşmanlığı” kitabı değildir. Cemil Meriç'in yaptığı, toptancı bir reddiye değil; seçici ve bilinçli bir sorgulama. Meriç, Batı'nın düşünsel birikimini reddetmez ama Doğu'nun da görmezden gelinmesini içine sindiremez. Ona göre kendi düşünce mirasımızı tanımadan, başkalarının düşüncelerini sağlıklı bir biçimde anlamak mümkün değildir.
Kitap boyunca okuyucuya şu soru hep fısıldanır gibi: “Biz kimiz?” Bu soru basit gibi görünse de Cemil Meriç’in satırlarında giderek derinleşir ve çetrefilleşir. Çünkü kim olduğumuzu anlamak için sadece geçmişimizi değil, bizi biz yapan kavramları, kelimeleri, düşünce sistemlerini de yeniden gözden geçirmemiz gerekir. Meriç tam da bunu yapar: Kavramların kökenine iner, onları evirip çevirip sorgular, sonra da okuyucunun önüne serer.
Kısacası Umrandan Uygarlığa, kolay hazmedilmeyen bir kitap. Bitirdiğinizde “tamam, anladım” değil, “daha çok düşünmem lazım” dersiniz. Bu kitap, düşünmeye cesaret edenler için. Fikriyle kavga eden, zihinsel tembelliğe tahammülü olmayanlar için. Ve belki de en çok, kendini tanımaya çalışanlar için.
Okumak iptiladır, müptelalara selam olsun!
Cemil Meriç 'in engin fikir denizinin yansıması bir eser daha. Medeniyet, kültür,ideoloji gibi kavramların yogun şekilde işlendiği, zihne ilaç bir şaheser..
O yıllardan ele almaya baslamis zaten Meriç, batılılaşma konusunu, kültürel dezenformasyon kavramini. Kendi uslubunca harika bir sekilde tenkitlerde bulunmuş bize , batiya. Kendisi olmaktan uzaklasana, baskasini yanlis yonde taklit edene...Okurken bol bol notlar aldim. Örnekleri aşağıda;
#Filozoflarin aydinlatamadigi ülkeyi şarlatanlar aydinlatir.
#Herkes tarafından anlaşılmak isteyen,
hiç kimse tarafından anlaşılmaz.
#Türk insanının en büyük noksanı siyasî düşünceye gözlerini
kapamış olmasıdır. Bütünü bilmediğimizden ya sloganlara
esir olduk, ya ideolojilere köle.
#Zengin ile yoksul arasındaki uçurum gittikçe büyüyor.
Herkes düşünceye düşman.
İnsan seçmiyor artık.
Her teklifi kabule razı; yeter ki bu teklif ona insanlığını unutturabilsin.
##Mâzîyi muhâfaza, fakat ayıklayarak. Yeniyi kabûl, ama seçerek.
#anlıyor ki, cücelerin muzaffer olduğu bu küçük savaşlarda devlere
yer yok. Kılıcı ile fethedemediği ülkeleri kalemiyle fethediyor, ülkeleri ve ebediyeti.
Bunlari çoğaltabiliriz.. Ne kadar da dolu degil mi cumlelerin içi?
Bu yuzden Cemil Meriç 'e susamak gerek. O çölde kalmis zihinlere sudur..
Cemil Meriç 'in engin fikir denizinin yansıması bir eser daha. Medeniyet, kültür,ideoloji gibi kavramların yogun şekilde işlendiği, zihne ilaç bir şaheser..
O yıllardan ele almaya baslamis zaten Meriç, batılılaşma konusunu, kültürel dezenformasyon kavramini. Kendi uslubunca harika bir sekilde tenkitlerde bulunmuş bize , batiya. Kendisi olmaktan uzaklasana, baskasini yanlis yonde taklit edene...Okurken bol bol notlar aldim. Örnekleri aşağıda;
#Filozoflarin aydinlatamadigi ülkeyi şarlatanlar aydinlatir.
#Herkes tarafından anlaşılmak isteyen,
hiç kimse tarafından anlaşılmaz.
#Türk insanının en büyük noksanı siyasî düşünceye gözlerini
kapamış olmasıdır. Bütünü bilmediğimizden ya sloganlara
esir olduk, ya ideolojilere köle.
#Zengin ile yoksul arasındaki uçurum gittikçe büyüyor.
Herkes düşünceye düşman.
İnsan seçmiyor artık.
Her teklifi kabule razı; yeter ki bu teklif ona insanlığını unutturabilsin.
##Mâzîyi muhâfaza, fakat ayıklayarak. Yeniyi kabûl, ama seçerek.
#anlıyor ki, cücelerin muzaffer olduğu bu küçük savaşlarda devlere
yer yok. Kılıcı ile fethedemediği ülkeleri kalemiyle fethediyor, ülkeleri ve ebediyeti.
Bunlari çoğaltabiliriz.. Ne kadar da dolu degil mi cumlelerin içi?
Bu yuzden Cemil Meriç 'e susamak gerek. O çölde kalmis zihinlere sudur..
Cemil Meriç 'in engin fikir denizinin yansıması bir eser daha. Medeniyet, kültür,ideoloji gibi kavramların yogun şekilde işlendiği, zihne ilaç bir şaheser..
O yıllardan ele almaya baslamis zaten Meriç, batılılaşma konusunu, kültürel dezenformasyon kavramini. Kendi uslubunca harika bir sekilde tenkitlerde bulunmuş bize , batiya. Kendisi olmaktan uzaklasana, baskasini yanlis yonde taklit edene...Okurken bol bol notlar aldim. Örnekleri aşağıda;
#Filozoflarin aydinlatamadigi ülkeyi şarlatanlar aydinlatir.
#Herkes tarafından anlaşılmak isteyen,
hiç kimse tarafından anlaşılmaz.
#Türk insanının en büyük noksanı siyasî düşünceye gözlerini
kapamış olmasıdır. Bütünü bilmediğimizden ya sloganlara
esir olduk, ya ideolojilere köle.
#Zengin ile yoksul arasındaki uçurum gittikçe büyüyor.
Herkes düşünceye düşman.
İnsan seçmiyor artık.
Her teklifi kabule razı; yeter ki bu teklif ona insanlığını unutturabilsin.
##Mâzîyi muhâfaza, fakat ayıklayarak. Yeniyi kabûl, ama seçerek.
#anlıyor ki, cücelerin muzaffer olduğu bu küçük savaşlarda devlere
yer yok. Kılıcı ile fethedemediği ülkeleri kalemiyle fethediyor, ülkeleri ve ebediyeti.
Bunlari çoğaltabiliriz.. Ne kadar da dolu degil mi cumlelerin içi?
Bu yuzden Cemil Meriç 'e susamak gerek. O çölde kalmis zihinlere sudur..
Cemil Meriç 'in engin fikir denizinin yansıması bir eser daha. Medeniyet, kültür,ideoloji gibi kavramların yogun şekilde işlendiği, zihne ilaç bir şaheser..
O yıllardan ele almaya baslamis zaten Meriç, batılılaşma konusunu, kültürel dezenformasyon kavramini. Kendi uslubunca harika bir sekilde tenkitlerde bulunmuş bize , batiya. Kendisi olmaktan uzaklasana, baskasini yanlis yonde taklit edene...Okurken bol bol notlar aldim. Örnekleri aşağıda;
#Filozoflarin aydinlatamadigi ülkeyi şarlatanlar aydinlatir.
#Herkes tarafından anlaşılmak isteyen,
hiç kimse tarafından anlaşılmaz.
#Türk insanının en büyük noksanı siyasî düşünceye gözlerini
kapamış olmasıdır. Bütünü bilmediğimizden ya sloganlara
esir olduk, ya ideolojilere köle.
#Zengin ile yoksul arasındaki uçurum gittikçe büyüyor.
Herkes düşünceye düşman.
İnsan seçmiyor artık.
Her teklifi kabule razı; yeter ki bu teklif ona insanlığını unutturabilsin.
##Mâzîyi muhâfaza, fakat ayıklayarak. Yeniyi kabûl, ama seçerek.
#anlıyor ki, cücelerin muzaffer olduğu bu küçük savaşlarda devlere
yer yok. Kılıcı ile fethedemediği ülkeleri kalemiyle fethediyor, ülkeleri ve ebediyeti.
Bunlari çoğaltabiliriz.. Ne kadar da dolu degil mi cumlelerin içi?
Bu yuzden Cemil Meriç 'e susamak gerek. O çölde kalmis zihinlere sudur..