Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Tuhaf Kütüphane - Haruki Murakami | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Tuhaf Kütüphane Kitap Bilgileri


Yazar: Haruki Murakami
Tahmini Okuma Süresi: 1 sa. 47 dk.
Sayfa Sayısı: 63
Basım Tarihi: Şubat 2017
İlk Yayın Tarihi: 2005
Yayınevi: Doğan Kitap
Orijinal Dil: Japonca
ISBN: 9786050938838
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Ciltli


Tuhaf Kütüphane Kitap Tanıtımı


Haruki Murakami'den büyükler için yazılmış, masal tadında bir öykü…



Bir Osmanlı Vergi Tahsildarının Güncesi adlı kitabı elime aldım, okumaya başladım. Bu, Osmanlıca yazılmış zor bir kitaptı. Ne var ki tuhaf bir şekilde hiç güçlük çekmeden okuyabiliyordum. Kitabın sayfalarını çevirirken, Türk vergi tahsildarı İbn Armut Hasir olmuştum, belimde eğri bir pala, İstanbul'da vergi toplamaya çıkmıştım. Meyve ve tavuk, sigara ve kahve kokuları sokağa ağır ağır akan bir nehir gibi yayılmıştı. Hurma ve mandalina satan seyyar satıcılar yol kenarında yüksek sesle bağrışıyorlardı.



Yalnız bir çocuk, gizemli bir kız ve Koyun Adam… Acaba korkunç yaşlı adamın onları hapsettiği ürkünç kütüphaneden kaçmayı başarabilecekler mi? Haruki Murakami'den büyükler için yazılmış, masal tadında bir öykü… Neden bunlar benim başıma gelmek zorundaydı ki? Oysa tek yaptığım, kitap ödünç almak için kütüphaneye gelmekti. "O kadar da canını sıkma" dedi Koyun Adam, beni avutmak için."Baksana Koyun Adam" dedim. "Neden o yaşlı adam benim beynimi yemek istiyor ki?" "Bilgiyle dolu beyin çok lezzetli olur çünkü. Yumuşacıktır. Aynı zamanda böyle topak topaktır."




Tuhaf Kütüphane Kitaptan Alıntılar


1. "Ne olursa olsun, birisinin sevindiğini görmek hoşuma gidiyordu."




2. "Sırf kitap okuyabilmek bile bir mutluluktu."




3. "Ona buna mazeret bulup insanların iyi niyetlerini hiçe sayanlar, insanlığın yüz karasıdır."




4. "Ona buna mazeret bulup insanların iyi niyetlerini hiçe sayan­lar, insanlığın yüz karasıdır."




5. "Ne olursa olsun, birisinin sevindiğini görmek hoşuma gidiyordu"




6. "Ne olursa olsun birisinin sevindiğini görmek hoşuma gidiyordu."




7. "sırf kitap okuyabilmek bile bir mutluluktu."




8. ""Yoksa sen buraya kitap okumaya mı geldin?"
"Evet, öyle" diye yanıtladım.
"Gerçekten buraya kitap okumaya mı geldin?"
Koyun Adam'ın soru sorma tarzı çok tuhaftı. Ağzımda bir şeyler geveledim.
"Doğru düzgün cevap ver" dedi yaşlı adam emre­ dercesine. "Kitap okumak için geldin buraya değil mi? Ha? Hemen cevap ver."

"Evet. Kitap okumak için geldim buraya.""




9. "☆☆☆

Ben senin yaşlarındayken, sırf kitap okuyabil­mek bile bir mutluluktu. Vakit geç olmuşmuş, ak­şam yemeğine gecikecekmişsin, ne kadar da hava­ dan sudan bahanelerle mızmızlanıp duruyorsun sen öyle.

☆☆☆"




10. "Bunu duymak beni biraz endişelendirmişti. Labirentlerin zor yanı, seçtiğin yolun doğru olup olmadığını, sonuna kadar gitmeden bilememendir. Sonuna kadar ilerleyip de yolu karıştırdığını anladığında, geri dönüp baştan başlamak için çok geç olabilir.."




11. ""Baksana Bay Koyun Adam" diye fısıldadım ona.

“Ne var?" dedi fısıltıyla.

"Yaşlı adamın kulakları iyi işitir mi?"

"Bugün hilal olduğundan odasında mışıl mışıl uyuyordur o. Ama öyle yaşlı görünse de çok dikkatlidir. Ayakkabılarını unutsan iyi olur yani. Ayakkabının yenisi alınır ama beyin ve yaşam yerine konmaz.""




12. "Birilerine hayır demek konusunda beceriksiz olmuşumdur hep."




13. ""Neden hep asıl düşündüğümün tersini söylüyor ve yapıyordum acaba?""




14. ""Dünya bir şekilde dönmeye devam eder" dedi yaşlı adam, kaşlarını çatarak. "Herkes kendini düşünür ve yaşamaya devam eder"




15. ""Bilgiyle dolu beyin çok lezzetli olur çünkü. Yumuşacıktır.""





Tuhaf Kütüphane Kitap İncelemeleri


Haruki Murakami'den okuduğum II. Kitap.
Yazarla ilk tanışlığım ‘

’ sayesinde olmuştur. Kitabı ilk gördüğümde çok ilgimi çekmişti; kitabın kapağında bir siyah kedi, aynı zamanda Kafka ismi - Franz Kafka ile ilgili olduğunu zannetmiştim. Ama hayır, bu başka, japon bir Kafka. (Bir de o zaman büyük hacimli kitaplar okumayı severdim, şimdi tam tersi :/)



’ kitabı gerçekten çok ilginçti, severek okumuştum.
Aslında bir terim var ve ben bunun anlamını dün öğrendim; “sürrealizm - gerçeküstülük”. Kitapta anlatılan olaylarda “gerçeküstülük” vardı, ve bu kitabı daha da ilginç hale getiriyordu. Ama kitabın sonunda kafamda soru işaretleri kalmıştı, sanırım böyle kitapların hepsinin sonu böyle..

İlk okuduğum kitabını çok sevmiştim, hatta “Keşke bitmeseydi” dediğim kitap olmuştu. O yüzden de diğer kitaplarını da okumayı düşünüyordum.

Ve Tuhaf Kütüphane'ye gelelim; aslında bir çocuk edebiyatıymış, kitabın sonuna yaklaşırken öğrendim. Kitapta illüstrasyonların olmasını sevdim, çünkü kitaptaki karakterleri aklımda canlandırmada yardım etdi. Kitabın konusu da ilginçti, yine burada da “gerçeküstülük”le karşılaştım, ama sonu bir az garip bitti, bu da sürrealizmin bir özelliği galiba :d

Diğer kitaplarını da okuyacağım ve en çokta ‘

’ kitabını okumak istiyorum.




Murakami Tuhaf Kütüphane, Murakami’nin hayal dünyasının zirve yaptığı bir kitap. Okuduğum her kitabı gibi sonunu yine biz okuyucunun hayal gücüne bırakmış.

İsimsiz kahramanımız kütüphaneye ödünç aldığı kitapları iade etmeye gidiyor ve  yaşlı bir adam karşılıyor. Yaşlı adam öyle ayrıntılı tasvir edilmiş ki görmüş kadar oluyoruzKahramanımız o tuhaf yaşlı adam tarafından kütüphanede mahsur bırakılıyor. Bu sürede üç kitap bitirmek zorunda ve o üç kitaptan sınav olacak. Kitaplar ne derseniz kahramanımızın da merak ettiği Osmanlı Devleti'nde vergi tahsilatı üzerine üç kocaman eski kitap. Kitapları okurken kendini Türk vergi tahsildarı olarak hayal edip İstanbul sokaklarında  dolaşıp kahve, meyve hatta sigara  kokusu alıyor ve seyyar satıcıların sesini duyar gibi oluyor. Mahsur kaldığı odada ona çörek getiren bir koyun adam ve arada yemek getiren bir kız var. İkisini de yanına alıp yaşlı adamdan o odadan kaçma planı yapıyor.
Kahramanımızın kabusu bizim için güzel bir kurgu olmuş.

Murakami’ nin eşsiz kalemini seviyorum. Tuhaf Kütüphane’de ki  bir diğer güzellik de  illüstrasyonlar bunların kitaba renk kattığını düşünüyorum.

"Tek başımayken, etrafımdaki karanlık çok koyu. Sanki hilal gecesinin zifiri karanlığı gibi."

#murakami
#tuhafkütüphane
@dogan_kitap  

 

Murakami okumayı sever misiniz?




Harikulade bir kalitede basılmış 62 sayfadan oluşan ,sayfaların çoğu da illustrasyonlardan oluşan kitap büyüklere masal tadında bir kitap.
.
. ✔Ödünç aldığı kitapları vermek icin kütüphaneye giden küçük çocuk teslim ettiği kitaplardan sonra görevli kadına "osmanlı imparatorlugunda vergi tahsili üzerine,
Bir osmanlı vergi tahsildarinin güncesi ve osmanlı imparatorlugunda vergi toplanmasina karsi ayaklanmalar ve ayaklanmalarin bastirilmasi" kitaplarını sorar kadında alt kata inmesini söyler. Alt kattaki korkunç yaşlı görevli adam kitapları getirir ve kitapların oradan çıkmasının yasak olduğunu söyler labirent gibi upuzun, karmaşık ve karanlık koridorda ilerlerler. Ve vardıkları yer bir hücre odasidir. Eğer bir ay süre boyunca kitapları okuyup her sayfayı ezberlemez ise buradan çıkmasının imkansız olduğunu söyleyen yaşlı adam küçük çocuğun ayagini ağır zincirli bir topa bağladıktan sonra odadan çekilir. Yemek ve içmek konusunda sıkıntı yaşamayan çocuğa yemekleri bazen koyun adam bazen çok güzel bir kız getiriyordu. Ve beraber oradan kaçma plani yapmaya başlarlar. dünya bir şekilde dönmeye devam eder herkes kendini düşünür ve yaşamaya devam eder
HARUKI MURAKAMI'nin bu kitabını anlamadığım doğrudur. Anlamadım derken konu olarak anladım lakin böyle bir kitaba gerek varmiydi bilemiyorum hayal kırıklığı oldu birazama yinede haruki her zaman yazsın, okurum :)
.




Kitap nasıl? Güzel mi? diye soranlar için adini tamamen "tuhaf" hak ettiğini söyleyebilirim. Nedeni ise; ne bir masal, ne bir gerçekliğe yakın ne de tamamen hayal gücü diyemem. Tuhaf bir şekilde hepsinden tuhaf ölçüde pay almış diyebilirim. Okurken aklıma hep bur bireyin fiziki gerçekliği ve düşsel gerçekliği ( Düşsel gerçeklik mi? O nedir? derseniz. Net bir şekilde diyebilirim ki bir bilim adamı einstein hakkında yorum yaparken " Bizim düş dediğimize o düşsel deney diyordu ve bir çok teorisini de bu düşsel deney ile oluştururdu" demesi sonucunda hayaletimizle oluşturduğumuz gerçekliğimize düşsel demek durumundayım.) Şimdi gelelim düşsel gerçeklik ve fiziki gerçeklik hakkında vereceğim örneğe bir köle düşünün tüm gün boyunca sahibinden zulüm gören bir köle ve düşsel dünyası sayesinde ayakta durabileceğini söz konusu yani eğer güçlü bir karakterse sahibinin yerine koyup kölesini azat ettiğini düşünür ya da zayıf bir karakter ise kölesine zulüm ettiğini düşünür. Işte insanlar bu dünyada düşsel gerçekliği ile ayakta durabilirler teorisini ortaya atabilirim ve herkes fiziki gerçekliğini karakterine göre bir tutam yahut koca bir dünya ile düşsel gerçeklik ekleyerek mutlu yaşayabilirler diyebilirim. Kitap ise bu fiziki gerçeklik ve düşsel gerçeklik atası sınırın bulaniklasmasi ve geçmiş anıların gelecek kaygısı ile birleşmesi arasındaydı. Son soyledigim cümle tuhaf mi oldu? Evet kitaptaki hikaye gibi tuhaf oldu:) Bunlar benim fikirlerim tabi genelleme yaptığımı söyleyebilirim.Keyifli okumalar...




Yazarın okuduğum ilk kitabı ve bundan sonra da Allah nasip ederse okuyacağım kitapları mutlaka olacaktır. İsmini çok duyuyordum, özellikle

ve

kitabını kesinlikle okuyacaklarım listesine ekleyeceğim.

Kitap hakkında konuşacak olursak Haruki Murakami harika, bir solukta bitireceğiniz, biraz ürpertici, tuhaf bir kitap ortaya çıkarmış. Başlamamla bitirmem bir oldu.Değişik bir hayal ürünü. Yazarın başka kitaplarını da okumak gerek bir fikre varmak için. Murakami'nin en sürükleyici eserlerinden olmalı. Kısa ama etkili bir öykü. Kütüphanenin o ürkütücü soğuk duvarlarını teninizde hissedeceksiniz.

Kitaptaki hikâye: Bir çocuk okuduğu kitapları iade etmek için kütüphaneye gider ve iade eder, görevli daha önce göremediği birisidir ve bu görevliye "Osmanlı da vergi tahsil sistemi" üzerine bir kitap aradığını söyler görevli onu başka bir görevliye yönlendirir, diğer yaşlı görevli ise kütüphanenin en karanlık, esrarengiz yeri olan bir bodrumdadır. Ona verdiği kitapları okusun diye bir labirentten geçirir ve onu bir yere kitleyip verdiği kitapları 1 ay içinde bitirmezse kurtulamayacağını söyler. Kitli kaldığı süre zarfında koyun tüylü bir adam ve ona yemek getiren güzel kızla tanışır. Sonra kaçış serüvenine girerler...

Bence bu kitap çok düşündürücü ve adı üzerine tuhaf bir kitap.
Karanlık bir öyküye sahip bu kitabı, karanlık resimler ile birlikte iyice harmanlamış. 72 Sayfalık harika bu kitabını bir solukta bitiriveriyorsunuz. Kesinlikle tavsiye ederim.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: