Truman Capote En Beğenilen Sözleri
1. "... "İnanmak istiyorum, çok istiyorum ama inanamıyorum, yalan söylemem de manasız olur" diyordu dini inanç hakkında ..."
- Soğukkanlılar
2. "... Bir kadın, çocuklar bunlar bir erkek için, "lüzumlu şeylerdi". Hatta "Dick'i mesut etmeğe yetmemiş, ona bir faydası olmamış" dahi olsa yine de bir erkeğe lâzımdı bunlar ..."
- Soğukkanlılar
3. "... Beş mil yüzüp canımı nasıl kurtardığımı ben bilirim. Her attığım kulacın önünde sanki benden kaçan canımı kovalıvordum ..."
- Soğukkanlılar
4. "bana sigara içme dese bırakırdım"
- Tiffany'de Kahvaltı
5. ""Zaman geçirmek ile ilgili bir sorunu yoktu, yapacak bir şeyler mutlaka bulurdu.""
- Soğukkanlılıkla
6. "''Bu koca dünyada 'yapayalnız' olduğumu düşünüyorum. Acılar içinde kıvranan bir zavallıdan farkım yok. Beni ancak benim kadar acı çeken biri anlayabilir.''"
- Soğukkanlılıkla
7. ""Sevgilim, nasılsın?"
"Çok iyiyim."
"Fakat nabzın atmıyor," diyerek bileğimi yokladı.
"Öyle ise ölmüşümdür"
- Tiffany'de Kahvaltı
8. ""Bugün ne?"
"Perşembe.""
- Tiffany'de Kahvaltı
9. ""İçeriye girmek için yalvarmalarım cevapsız kaldı, kapıyı kırarak içeriye girme çabalarım yalnızca omzumun çürümesine yol açtı.""
- Tiffany'de Kahvaltı
10. "Sevdiğin insanları yabancı gibi tutabilirsin hayatında, arkadaşın olan bir yabancı gibi."
- Tiffany'de Kahvaltı
11. "Yüzün kirli olduğu için utanmamalısın, ama yüzünü temizlemeyip kirli tutuyorsan işte o zaman utanmalısın."
- Soğukkanlılıkla
12. "Ancak düş gücü bir kez harekete geçmeye görsün,kapıları kapalı tutacak en sağlam kilit bile kırılıverir ve çeşit çeşit korku içeri doluşur."
- Soğukkanlılıkla
13. "…kendi kendisinin düşmanı olduğu için sahip olduğu şeylerle mutlu olmayı hiçbir zaman beceremez."
- Soğukkanlılıkla
14. "….okulda yalnızca sözcükleri tanıyıp yazmayı öğreniriz, öğrendiklerimizi gerçek hayata uyarlamayı bize yalnızca HAYAT ve YAŞAMAK öğretebilir."
- Soğukkanlılıkla
15. ""Ben sıcak yürekli bir insanım. Bu benim karakterimin temelidir.""
- Tiffany'de Kahvaltı
16. "“Zenginler hiçbir zaman asılmazlar. İpe gidenler hep fakir ve yalnız olanlardır.”"
- Soğukkanlılıkla
17. "Kanun ne derse o olur, bunu öğrendi artık. Özgürlüğün kıymetini de anladı."
- Soğukkanlılıkla
18. "İki temel üstünde duran yarım bir dünyada yaşıyorsun:temellerin biri kendini ifade etme yeteneğin, öbürü de kendini yok etme becerin."
- Soğukkanlılıkla
19. "Bizden sonra yaşayacak sevgili insan kardeşlerim,
Yüreğiniz titremesin bizi hatırlayınca.
Unutmayın, bize duyduğunuz acımanın
Çok daha fazlasını beslemektedir
Tanrı bizim için."
- Soğukkanlılıkla
20. "... vatan dediğin rahat ettiğin yerdir. Ben hâlâ öyle bir yer arıyorum."
- Tiffany'de Kahvaltı
21. "Ne yaparsanız yapın, ne kadar uğraşırsanız uğraşın, sonu hep sıfırdı; her gün, her yerde, herkes aldatılıyordu; kimi ayıplayabilirdik bu yüzden?"
- Gece Ağacı
22. ""Yalnız şu var, bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur.""
- Tiffany'de Kahvaltı
23. ""Belki de artık arkadaşlığımız, iki kişinin birbirleriyle kelimelerden çok sessizlik içinde konuşabildikleri devreye erişmişti.""
- Tiffany'de Kahvaltı
24. "Güçlüsün , ama yüreğinin bir yerindeki çatlaktan bu güç akıp gidiyor. Bu çatlağı kapatmayı başaramazsan gücünü tamamen yitireceksin."
- Soğukkanlılıkla
25. ""Yalnız şu var ki, Perşembe ne çabuk geldi, onu anlamadım.""
- Tiffany'de Kahvaltı
26. ""Benim ölçeğim insanların bana nasıl davrandıklarıdır.""
- Tiffany'de Kahvaltı
27. "Kansas jürilerinin en sevdiği şey. Çocuklara şeker dağıtır gibi idam cezası dağıtıyorlar."
- Soğukkanlılıkla
28. "Unutulması gereken şeyleri anımsamak neye yarar ki?"
- Çimen Türküsü
29. "İçimizde Ruh denen bir şey var; ölüyoruz, ama aslında ölmüyoruz; evet, yaşarken de yaşayan biz değiliz."
- Gece Ağacı
30. "Ona göre bütün suçlar 'hırsızlığın türevleriymiş' sadece."
- Soğukkanlılıkla
31. ""Böylece günler, sonbahar yaprakları gibi, anılarımda uçuştular; ta ki ötekilerden farklı bir gün yaşayıncaya kadar.""
- Tiffany'de Kahvaltı
32. "“Eğer kendini yabanıl bir şeye kaptırırsan, sonunda gökyüzüne bakakalırsın. “"
- Tiffany'de Kahvaltı
33. "...ama düş kurmayan insanlar terlemeyen insanlar gibidir, içlerinde bir yığın zehir birikir."
- Çimen Türküsü
34. "Vatan dediğin rahat ettiğin yerdir. Ben hâlâ öyle bir yer arıyorum."
- Tiffany'de Kahvaltı
35. "Ta içinizdeki, derindeki kendiniz, işte sizin iyi tarafınız budur."
- Çimen Türküsü
36. "İnsanların ağızlarından çıkanlara dikkat etmelerinin zamanı geldi artık,' diyordu. Haklı, çünkü su katılmamış yalanlar söylemek de bir suç. Ama bu insanlardan başka ne bekleyebilirsiniz ki? Bir bakın etrafınıza! Ne görüyorsunuz?"
- Soğukkanlılıkla
37. "Ona inanmıştım, en azından inandığımı sandım, ancak beynimde bir tahterevalli vardı sanki; evet, hayır. evet, hayır."
- Bukalemunlar İçin Müzik
38. "... bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
39. "İnsan endişelenecek, kuruntu yapacak bir şeyler mutlaka buluyordu…"
- Soğukkanlılıkla
40. "“Ben gerek kendimin gerek benim olacak her şey ait olduğu yeri buluncaya dek hiçbir şeye sahip olmak istemiyorum. “"
- Tiffany'de Kahvaltı
41. "“Ben gerek kendimin gerek benim olacak her şey ait olduğu yeri buluncaya dek hiçbir şeye sahip olmak istemiyorum. “"
- Tiffany'de Kahvaltı
42. ""İnsan yaşlandıkça düşünceyi harekete geçirme gücünü yitiriyor belki. Belki de onun için her şey aklına takılıp büyük bir yük oluyor.""
- Tiffany'de Kahvaltı
43. "Her zaman acelesi vardır, ama yapması gereken her şeye de ayıracak zamanı vardır. İşte bir hanımefendi de aynen böyle olmalıdır…"
- Soğukkanlılıkla
44. "İtalyanlar her zaman üzgündür ama başkalarının neden üzgün olduğunu bir türlü anlayamazlar"
- Bukalemunlar İçin Müzik
45. "Venedik'te insan hep kostümlü ve maskelidir; bu da, bu kişi sen değilsin ve davranışlarından sorumlu değilsin, demektir."
- Bukalemunlar İçin Müzik
46. "Yalnızca bir mucize, ille de bir sözcük bulmak gerekiyorsa, yalnızca bir mucize kurtarabilirdi beni. İyi ama biz mucizelere inanmayız, değil mi?"
- Bukalemunlar İçin Müzik
47. "Hep benden önce ölmek istediğini, yoksa çok üzüleceğini ve ortada kalacağını söylerdi."
- Bukalemunlar İçin Müzik
48. "Namussuz bir kalbim olacağına kanser olayım daha iyi."
- Tiffany'de Kahvaltı
49. "Tabiatın bir hayatlar bütünü olduğu gibi,
sevmenin de bir sevgiler bütünü olduğunu anladım.."
- Çimen Türküsü
50. "Bir gün ölürsün ve hayat biter; nasıl öldüğün önemli değil ki, çünkü ölüm, ölümdür."
- Soğukkanlılıkla
51. ""Unutulması gereken şeyleri anımsamak neye yarar ki?""
- Çimen Türküsü
52. ""Düş kurmayan insanlar terlemeyen insanlar gibidir, içlerinde bir yığın zehir birikir.""
- Çimen Türküsü
53. "TC: Bak, Pearl. Yeni ay. Hadi dilek tutalım.
PEARL: Ne dileyeceksin?
TC: Her zaman şu andaki kadar mutlu olmayı.
PEARL: Oh, tatlım, bu mucize istemekten farksız. Gerçek bir şey dile.
TC: Ama ben mucizelere inanırım.
PEARL: O zaman tek söyleyebileceğim: sakın kumara başlama."
- Bukalemunlar İçin Müzik
54. "Hayatda uğradığımız başarısızlıklarda başkalarının etkisi olduğunu düşünmeyi severiz, başarılarımızda payı olanları da sonradan unutmayı yeğleriz. Bu iki tavır, insana özgü, çok yaygın gözlemlenen tavırlardandır."
- Soğukkanlılıkla
55. "Bu daha fazla silikon, Oıentreich'dan daha çok fatura, demek. İnsanca kırışıklıkları görmeyi yeğlerim. Kimin hatası olduğu, önemli değil. Zaman zaman hepimiz, birbirimizi yapayalnız bırakırız, nedenini de anlamayız."
- Bukalemunlar İçin Müzik
56. "“Yalnızca ona bakmak bile gözlerimi yaşartırdı. “"
- Tiffany'de Kahvaltı
57. "(...) bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
58. ""Hey, bebeğim, içeri alsana beni.
Beni beğendiğini biliyorum bebeğim. Ben kadınların bayıldığı adamlardanım. Sırf senin için hiç tanımadığım beş arkadaşının hesabını ödemedim mi ben? İşte bu yüzden benden hoşlanman gerekmez mi? Sen beni beğeniyorsun, öyle değil mi, bebeğim?""
- Tiffany'de Kahvaltı
59. "Yalnız şu var, bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
60. "Batıl inançlarına göre yaşamlarını düzenleyen insanlar aynı zamanda çok da kaderci olurlar."
- Soğukkanlılıkla
61. ""Boşuna çaba diye birşey yoktur.""
- Çimen Türküsü
62. "Köpekbalıklarına yem gerek. Eğer köpekbalığını avlayacaksak, oltanın ucu boş kalmamalı."
- Bukalemunlar İçin Müzik
63. "Saati bildiren çanların sesi, gitgide yeşile dönüşen havada asılı kalıyor, sonra titreyerek tarih uykusuna dalıyor."
- Bukalemunlar İçin Müzik
64. ""Doğrudan doğruya açık bir cevap gerektiren bir soru, bazı insanları korkusuzca bilgi vermeye nasıl içten bir istekle sürüklerse, onu da korunmaya doğru itiyordu. ""
- Tiffany'de Kahvaltı
65. "Ta içinizdeki, derindeki kendiniz,
İşte sizin iyi tarafınız budur.."
- Çimen Türküsü
66. "Hayatta hep seni bekleyen bir şeyler vardır, bunların arasında kötü şeyler de vardır, kötü olduklarını önceden bilsen bile ne yapabilirsin ki? Önüne geçemezsin, hayatı durdurmaya gücün yok ki."
- Soğukkanlılıkla
67. "Asılan ben olmadığım sürece idam cezasının gerekliliğine sonuna kadar inanıyorum."
- Soğukkanlılıkla
68. ""Bilge kişiler ne der hiç duymadın mı: Bütün gelecek geçmişte saklıdır.""
- Başka Sesler Başka Odalar
69. "Ona bakmak. Onu dinlemek. Pis şakalarına gülmek. Ondan nefret ediyorum. Benden nefret ediyor. İkimiz de farkındayız."
- Bukalemunlar İçin Müzik
70. "Korku, herhangi pahalı bir psikiyatristin söyleyeceği gibi, depresyondan kaynaklanır, ama depresyon, aynı psikiyatristin bir vizite ücreti daha ödeyerek yaptığınız ikinci ziyarette size söyleyeceği gibi, korkudan kaynaklanır."
- Bukalemunlar İçin Müzik
71. ""Bazen hepimiz, birbirimizi ıssızlığın ortasında yapayalnız bırakırız, nedenini de hiç anlayamayız.""
- Gümüş Damacana
72. "Bir keresinde imzasız bir mektup almıştım, gerçekten berbat bir şey; özellikle üzücüydü, zira aramızda kalsın, yazılanların büyük kısmı doğruydu."
- Bukalemunlar İçin Müzik
73. "Basmakalıp bir laf olduğunu biliyorum, Jaime. Üstelik şu an hiçbir yararı da dokunmaz. Ama unutma, her zaman bir başkası vardır. Hep aynı kişiyi arayıp durma yeter ki, hepsi bu."
- Bukalemunlar İçin Müzik
74. "B.JJ.: Paranoyak ne demek?
TC: Şey. Eh, bir şey demek değil. Paranoya önemsizdir. Sen ciddiye almadığın sürece."
- Bukalemunlar İçin Müzik
75. "Ben insanlara göstermek istediklerimi gösteririm. İçerdeyse bambaşka bir hikaye sürer."
- Bukalemunlar İçin Müzik
76. "gözleniyor olmak duygusu. odada başka birinin bulunmasının verdiği duygu."
- Tiffany'de Kahvaltı
77. ""Bilge kişiler ne der hiç duymadın mı: Bütün gelecek geçmişte saklıdır.""
- Başka Sesler Başka Odalar
78. "İnsanların düş gücü bir kez harekete geçmeye görsün, onun kapılarını kapalı tutacak en sağlam kilit bile kırılıverir, çeşit çeşit korku içeri doluşurdu."
- Soğukkanlılıkla
79. ""Hiç kimseye her şeyimizi anlatamayız.""
- Çimen Türküsü
80. "Tüm gün yalnız kalacağını düşünmesem, bir bekçi köpeği alırdım. Ben yalnızlığın ne olduğunu bilirim ve bir köpeğe aynı şeyi yapamam."
- Bukalemunlar İçin Müzik
81. "“Neymiş sanki, vatan dediğin rahat ettiğin yerdir. Ben hala öyle bir yer arıyorum.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
82. "Ben, gidenin döneceğine inanırım. Yukarı çıkan, aşağı iner. Hayat böyledir, böyle akar, ben de onunla birlikte sürüklenirim."
- Bukalemunlar İçin Müzik
83. ""onun hastalığı yalnızca üzüntüdür,""
- Tiffany'de Kahvaltı
84. "Ben gerek kendimin gerek benim olacak her şey ait olduğu yeri buluncaya dek hiçbir şeye sahip olmak istemiyorum."
- Tiffany'de Kahvaltı
85. ""Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.""
- Soğukkanlılıkla
86. "bugün çarşamba, değil mi?"
- Tiffany'de Kahvaltı
87. "Ancak çok sevdiğin birinden bu kadar çok nefret edebilirsin."
- Gümüş Damacana
88. ""Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez.""
- Soğukkanlılıkla
89. "'Aklınız alıyor mu,' dedi. "Yetmiş yaşında bir adamı tek başına çölün ortasında bırakmak ... Cebimde on dolar, hepsi o. Kadınlar sinek gibi: ya şekere konarlar ya da boka. Ben şeker olduğumu iddia etmiyorum, ama onun şu anda boka konduğu bir gerçek."
- Bukalemunlar İçin Müzik
90. "Hiç yurtdışına çıkmadım. Ama böyle bir şansım olsaydı, Afrika'ya giderdim. Bazen düşlüyorum orayı; yeşil tepeleri, sıcağı, o güzelim zürafaları, ortalıkta gezinen filleri"
- Bukalemunlar İçin Müzik
91. "Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
92. "… bir delikanlıyı gerçek bir erkek yapan da sorumluluklardır."
- Soğukkanlılıkla
93. "“... vatan dediğin rahat ettiğin yerdir. Ben hâlâ öyle bir yer arıyorum.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
94. "Şimdi de bir Jane Austen romanı. Onun romanlarında seksi beyler, popolarını hep şöminede ısıtırlar."
- Bukalemunlar İçin Müzik
95. "Terliyordum. Kalbim deli gibi çarpıyordu. Sanki yüz kilometre koşmuş ve şu son birkaç saatte bin yıl yaşamış gibi hissediyordum kendimi."
- Bukalemunlar İçin Müzik
96. "Yalnız şu var, bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
97. "İnsan yaşlandıkça düşünceyi harekete geçirme gücünü yitiriyor belki. Belki de onun için her şey aklına takılıp büyük bir yük oluyor."
- Tiffany'de Kahvaltı
98. "Ben kitap raflarıyla başbaşa kalmıştım"
- Tiffany'de Kahvaltı
99. "-Darling. How do you feel?"
-Fine."
-But you haven't any pulse,"
-Then I must be dead."
(-Sevgilim, nasılsın?
-Çok iyiyim.
-Fakat nabzın atmıyor,
-Öyle ise ölmüşümdür.)"
- Breakfast at Tiffany's
100. "'' Sevgilim, '' diye bana seslenerek, '' şuradaki çekmeceye uzanıp çantamı bana verir misin? Bir kız, böyle bir şeyi dudaklarını boyamadan okumaz, '' dedi."
- Tiffany'de Kahvaltı
101. "Böyle güzel gülebildikten sonra gerisini boşver."
- Soğukkanlılıkla
102. ""Bir gün ölürsün ve hayat biter; nasıl öldüğün önemli değil ki, çünkü ölüm, ölümdür.""
- Soğukkanlılıkla
103. "Ben, dedi, hiç şiir yazmamış bir şairim; hiç resim yapmamış bir ressam,
hiç (kesinlikle) aşık olmamış bir aşık."
- Gümüş Damacana
104. "Kalbini bir yabaniye vermemelisin: Onları ne kadar çok seversen, onlar da o kadar kuvvetlenirler. En sonunda ormana kaçacak kuvveti kazanırlar."
- Tiffany'de Kahvaltı
105. ""Bundan kuşkuluyum Aynı şeyden asla iki tane yoktur.""
- Gümüş Damacana
106. "Şefin elini cebine atmasına gelince; eh, cevizi takma dişle kırmak çok daha kolaydır."
- Bukalemunlar İçin Müzik
107. "Çoğu intiharın nedeni de bu zaten. Biri sana işkence ediyor. Onu öldürmek istiyor ama yapamıyorsun. Onca acı, sırf onları sevdiğin için; onları sevdiğin için de öldüremiyorsun. Sen de kalkıp kendini öldürüyorsun."
- Bukalemunlar İçin Müzik
108. "Oturun, oturun. Bana pek sık konuk gelmez. Ama kedilerim var tabii. Her neyse, geceyi burada geçirmez misin? Çok uzun zamandır misafir bekleyen küçük, güzel bir konuk odam var."
- Bukalemunlar İçin Müzik
109. ""Bukalemunlar. Ne olağanüstü yaratıklar. Nasıl da renk değiştirirler. Kırmızı. Sarı. Yeşil. Pembe. Eflatun. Müzikten çok hoşlandıklarını biliyor muydunuz?" Güzel siyah gözleriyle bana bakıyor. "Bana inanmıyor musunuz?""
- Bukalemunlar İçin Müzik
110. "Belki de siz kendisiyle hiç konuşmayan insanlardansınızdır. Yani yüksek sesle. Belki de bunu salt delilerin yaptığına inanıyorsunuz. Şahsen, sağlıklı bir şey olduğunu düşünüyorum. Böylece kendi kendinle dostluk da edebilirsin: karşı çıkacak kimse olmadan atıp tutmakta ve sisteminden bir sürü şeyi çıkarıp atmakta serbestsin."
- Bukalemunlar İçin Müzik
111. "Evet, ama hepimiz daima başkalarında kendi kusurlarımızı arıyor, sonra da bunlar yüzünden onları azarlamıyor muyuz? Ben yaşıyorum, hepsi bu."
- Bukalemunlar İçin Müzik
112. "Ben gerek kendimin, gerek benim olacak her şeyin ait olduğu yeri buluncaya dek hiçbir şeye sahip olmak istemiyorum. Henüz bu yerin de nerede olduğunu bilmiyorum. Ama bu yerin nasıl bir yer olduğunu biliyorum."
- Tiffany'de Kahvaltı
113. "Bence insanların yüreklerinde korkudan çok, derin bir üzüntü var."
- Soğukkanlılıkla
114. "“Benim ölçeğim insanların bana nasıl davrandıklarıdır.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
115. "En ufacık bir şeyin değişmesi bazen her şeyi değiştiriverir."
- Çimen Türküsü
116. "Tüm yaratıklar arasında, insan en iğrencidir. Bütün canlılar içinde kin güden tek, bir tek odur. Bütün içgüdülerin, tutkuların, günahların en aşağılığı, en nefret edilesi de budur. Acıyı tanıdığı halde, sırf spor olsun diye acı veren tek yaratık odur. Ayrıca kötü niyetli tek yaratık da odur."
- Bukalemunlar İçin Müzik
117. "Eriyen zümrütlerden yapılmış. Dalga. Güneş sırtımı ısıtıyor, yüzüme sıçrayan su tuzlu, çevremde aç köpekbalıkları. Mavi Deniz. Beyaz Ölüm. Ne müthiş filmdi, değil mi? Her yanda aç yamyamlar, ama kaygılandığım yok, umurumda bile de ..."
- Bukalemunlar İçin Müzik
118. "Marilyn! Marilyn, neden her şey olacağına vardı? Yaşam neden bu kadar boktan olmak zorunda?"
- Bukalemunlar İçin Müzik
119. "Bu hep böyle sürüp gidebilir. Elimdekini atıncaya kadar benim olduğunu bilmemek."
- Tiffany'de Kahvaltı
120. "O ses, yüreğine dokunmuştu..."
- Soğukkanlılıkla
121. "“Kendi yaptığın işler, ister iyi ister kötü olsunlar, senin kendi eserindir.”"
- Soğukkanlılıkla
122. ""Onun hastalığı yalnızca üzüntüdür. Yalnızca üzülüyor!""
- Tiffany'de Kahvaltı
123. "Tabiatın bir hayatlar bütünü olduğu gibi, sevmenin de bir sevgiler bütün olduğunu anladım."
- Çimen Türküsü
124. "TC: Eric Ambler'ın bir kitabı. Bir gerilim romanı.
JAKE: Kurmaca mı? (Başımla onayladım; yüzünü ekşitti) Bu saçmalıkları gerçekten okuyor musun?
TC: Graham Greene, birinci sınıf yazardı. Vatikan yakasına yapışana kadar. Ondan sonra, Brighton Rock kadar iyi bir şey yazamadı. Agatha Christie'yi beğenirim, bayılırım. Ve Raymond Chandler, büyük üslupçu, aslında bir şair. Entrikaları karman çorman olduğu halde."
- Bukalemunlar İçin Müzik
125. ""Carlos'u öldüreceğim," dedi. Neden diye sormasını bekler gibi bir an durdu, kadının yalnızca bakması üzerine, sürdürdü: "Artık konuşmanın yararı yok. Hiçbir şey anlamıyor. Sözlerim hiçbir şey ifade etmiyor ona. Onunla iletişim kurabilmemin tek yolu onu öldürmek. O zaman anlar işte.""
- Bukalemunlar İçin Müzik
126. "Martinik, sizin de anladığınız gibi, anaerkil bir toplum. Durum böyle olunca da, tıpkı Hindistan gibi, erkeklerin fazla önemi kalmıyor."
- Bukalemunlar İçin Müzik
127. "Onun kendi kendinden korunması gerek"
- Tiffany'de Kahvaltı
128. "Ortalama kişi sık sık biçim değiştirir, birkaç yılda bir bedenlerimiz bile tüm bir değişimden geçer."
- Tiffany'de Kahvaltı
129. "İşin esprili yönünü gören bir adamı beğenirim, birçoğu yalnızca pantolon ve gürültüden başka bir şey değil."
- Tiffany'de Kahvaltı
130. "İnsan yaşlandıkça düşünceyi harekete geçirme gücünü yitiriyor belki. Belki de onun için her şey aklına takılıp büyük bir yük oluyor."
- Tiffany'de Kahvaltı
131. ""...yıldızlara, sadece onların kimyasal ağırlıklarını tahmin etmek için bakan ruhsuz gözler.""
- Tiffany'de Kahvaltı
132. "Maybe the older you grow and the less easy it is to put thought into action, maybe that's why it gets all locked up in your head and becomes a burden."
- Breakfast at Tiffany's
133. "İdam cezasının var olması, insanların cinayet işlemesini engellemiyor; tam tersine insam hayatını ucuzlatıyor ve başka cinayetlerin işlenmesine yol açıyor."
- Soğukkanlılıkla
134. "Öfke dalgalarını denetim altına almayı ya da başka bir kanala yönlendirmeyi başaramamak, kişilik yapısının en önemli zayıflıklıklarından biridir…"
- Soğukkanlılıkla
135. "Cehennemin nasıl bir yer olduğunu biliyorum. Gördüm orayı ben. Belki cennet diye bir yer de vardır. Zengin insanların çoğu cennetin var olduğuna inanıyorlar."
- Soğukkanlılıkla
136. "Yaşa ve yaşat."
- Soğukkanlılıkla
137. "bir kez gaddarlık ettin mi, daha da gaddarlaşmaktan başka çaren yoktur."
- Gümüş Damacana
138. "Bütün eylemlerimiz korkudan kaynaklanır."
- Gümüş Damacana
139. "O günlerde ev gaz lambalarıyla aydınlatılır, su bir kuyudan pompalanır ve taşınır, ısınma da yalnız şömineler ve ocaklarla sağlanırdı; tek eğlenceyse bizim ürettiklerimizdi."
- Bukalemunlar İçin Müzik
140. "Her zaman geç kalırsın ve hiç paran olmaz. Nasıl oluyor da kendini Kraliçe Elizabeth sanabiliyorsun?"
- Bukalemunlar İçin Müzik
141. "Marilyn dedi ki: "Cenazelerden nefret ederim. Kendiminkine gitmek zorunda kalmayacağım için memnunum. Hem ben tören istemiyorum, küllerimi, eğer olursa, çocuklarımdan biri dalgalara savursun."
- Bukalemunlar İçin Müzik
142. "… bu dünyada en önemli şey, senin ruhun dedim."
- Soğukkanlılıkla
143. "“Ayrıca bi kadının ilgisini çeken erkek yoksa ortalıkta -ki yok- boyanmanın ne alemi var?”"
- Başka Sesler Başka Odalar
144. "Ben insanlara göstermek istediklerimi gösteririm.
İçerideyse bambaşka bir hikâye sürer."
- Bukalemunlar İçin Müzik
145. "Yalnız şu var, bazıları sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
146. "Son zamanlarda sık sık Pedro'yla geçirdiğim güzel günleri anıyorum, sanırım birini seven, sonra da kaybeden herkese böyle olur; kötüler unutulur, hoş şeylerse kolay kolay ölüp gitmez."
- Bukalemunlar İçin Müzik
147. "Tek yaptığı, içip içip zar atmaktı. Kötü kadınlarla düşüp kalkardı. Ölüsünü Central Park'ta bir bankın üzerinde buldular. Bacaklarının arasında, kesekağıdı içinde yarısına kadar içilmiş bir şişe Jack Daniels varmış; yalnızca en iyisini içerdi."
- Bukalemunlar İçin Müzik
148. "Garip. Beausoleil. Fransızca bu. Soyadım Fransızca. Güzel Güneş demektir. Hastir. Burada kimsenin güneş filan gördüğü yok. Sis düdüklerini dinle. Tren düdüğü gibi. İnleme, inleme. Yazın daha da kötüdür. Herhalde yazın kışa göre daha çok sis oluyor. Hava. Hastir. Hiçbir yere gidecek değilim. Ama bir dinle. İnliyor. İnliyor. Ee, bugün neyin peşindesin bakalım?"
- Bukalemunlar İçin Müzik
149. "onu kendimi unutacak kadar sevdiğimi düşündüm. Onun mutluluk getireceğini düşündüğü bir şeyin yakında gerçekleşecek olması beni de mutlu ediyordu."
- Tiffany'de Kahvaltı
150. ""... Bir sinema yıldızı olmanın, aynı zamanda kocaman ve şişman bir benliğe sahip olmak anlamına geldiğini herkes bilir. Gerçekte ise hiçbir benliğe sahip olmamak gerekir. Bu hayatta zengin ve ünlü biri olmayı istemezdim demiyorum. Bu benim planlarımda var ve günün birinde bunu başaracağımı da umuyorum. Fakat böyle olsa bile, benliğimin peşim sıra gelmesini isterdim. Güzel bir sabah uyanıp da Tiffany'de kahvaltı ettiğim zaman bile kendim olmak isterim.""
- Tiffany'de Kahvaltı
151. ""Öğrendiklerimizi gerçek hayata uyarlamayı bize yalnızca HAYAT ve YAŞAMAK öğretebilir.""
- Soğukkanlılıkla
152. "Ağzım o kadar kuru ki yaşamak için tükürmem gerekse, yapamam."
- Tiffany'de Kahvaltı
153. "Benim için gelecek acayip derecede heyecansız: Hayatımın başka zamanlara göre bir hayat olduğunu anlayalı çok oldu."
- Başka Sesler Başka Odalar
154. "Çok tutkulu bir adamsın; ne istediğini tam olarak bilemeyen, aç bir ruhun var. Herkesin birbirine benzemek için elinden geleni yaptığı bu çağda bireyselliğini korumak için mücadele ederken derin yaralar aldın. İki temel üstünde duran, yarım bir dünyada yaşıyorsun; temellerin biri kendini ifade etme yeteneğin, öbürü de kendini yok etme becerin. Güçlüsün, ama yüreğinin bir yerindeki çatlaktan bu güç akıp gidiyor. Bu çatlağı kapamayı başaramazsan gücünü tamamen yitireceksin, zavallı biri olacaksın."
- Soğukkanlılıkla
155. "Ona göre bütün suçlar “hırsızlığın türevleriymiş”. Cinayet de hırsızlıkmış. Sonuç olarak birini öldürünce onun hayatını çalıyorsun."
- Soğukkanlılıkla
156. "part of me already wanted to be under the wheels of the train"
- Breakfast At Tiffany's
157. "Ağzım o kadar kuru ki yaşamak için tükürmem gerekse, yapamam."
- Tiffany'de Kahvaltı
158. "“…sustu, sanki çok eskide kalmış bir yazın seslerini dinliyordu.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
159. "TC: Bir kadın mı?
JAKE: Nogales'teki yılan çiftliğinin sahibi, bir kadın. Çok mu garip? En büyük oğlum, Miami polis örgütünde görevli bir kızla evlendi; profesyonel açık deniz dalgıcı bir kız. Tanıdığım en iyi araba tamircisi kadındır."
- Bukalemunlar İçin Müzik
160. "“Eğer kendini yabanıl bir şeye kaptırırsan, sonunda gökyüzüne bakakalırsın.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
161. "Bu hayatta zengin ve ünlü biri olmayı istemezdim demiyorum. Bu benim planlarımda var ve günün birinde bunu başaracağımı da umuyorum. Fakat böyle olsa bile, benliğimin peşim sıra gelmesini isterdim."
- Tiffany'de Kahvaltı
162. "fakat bugün pazar bay bell. pazarları saatler yavaş işler."
- Tiffany'de Kahvaltı
163. "“İnsan yaşlandıkça düşünceyi harekete geçirme gücünü yitiriyor belki.
Belki de onun için her şey aklına takılıp büyük bir yük oluyor.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
164. "ben alışamam. hiçbir şeye alışamam. her şeye alışabilen bir kimse gebersin daha iyi."
- Tiffany'de Kahvaltı
165. ""I've thrown away my horoscopes. I must have spent a dollar on every goddamn star in the goddamn planetarium."
(Bütün astroloji kitaplarımı attım. Tanrı'nın belası gezegendeki her yıldız için bir dolar harcamışımdır.)"
- Breakfast at Tiffany's
166. ""Umduğunuzu bulamayınca ne varsa onu alırsınız.""
- Soğukkanlılıkla
167. "“Ama canımın içi, sonu olan öyle az şeyler vardır ki: Hayatlarımız sonu gelmemiş öykücükler değil de ne?”"
- Başka Sesler Başka Odalar
168. "Kulak ver, Ulu Tanrım dualarına biz fanilerin, dinle ne diyor kulların..."
- Başka Sesler Başka Odalar
169. "İnsanlar can sıkıntısından boyuna bir şeyler anlatırlar, öylesine konuşur dururlar işte."
- Soğukkanlılıkla
170. "Benim ölçeğim insanların bana nasıl davrandıklarıdır."
- Tiffany'de Kahvaltı
171. "Her neyse, yaşa ve öğren, bağışla ve unut; ..."
- Bukalemunlar İçin Müzik
172. "“İnsan yaşlandıkça düşünceyi harekete geçirme gücünü yitiriyor belki.
Belki de onun için her şey aklına takılıp büyük bir yük oluyor.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
173. "ben alışamam. hiçbir şeye alışamam. her şeye alışabilen bir kimse gebersin daha iyi."
- Tiffany'de Kahvaltı
174. ""İnanmıştım. O kadar olanaksız şeyler anlatmıştı ki, bunların uydurulması mümkün olamazdı, hepsi gerçekti işte.""
- Tiffany'de Kahvaltı
175. ""Her birine sizi "gördüğüme sevindim" dedi.Kendi cenazesine gelenkeri karşılıyor gibi bir hali vardı."
- Soğukkanlılıkla
176. "sizi temin ederim, üzüntü geldiği zaman biz gülüyorduk."
- Tiffany'de Kahvaltı
177. "-bugün ne?
+perşembe."
- Tiffany'de Kahvaltı
178. "“Onun değerini anlayabilmek için duygusal olman gerek; biraz şair gibi. “"
- Tiffany'de Kahvaltı
179. "Öte yandan, son tahlilde, insan bir yere ait olmalıdır; gökyüzüne yükselen şahin bile efendisinin bileğine döner."
- Yaz Çılgınlığı
180. ""(...) bazı kimseleri, kendilerini sevdiğimi belli ederek ürkütürüm diye korkarım.""
- Çimen Türküsü
181. "İnsanların düş gücü bir kez harekete geçmeye görsün, onun kapılarını kapalı tutacak en sağlam kilit bile kırılıverir, çeşit çeşit korku içeri doluşur."
- Soğukkanlılıkla
182. ""İnsan, gölgelerin içinde kaybolmaya mahkûm bir sis bulutundan başka neydi ki?""
- Soğukkanlılıkla
183. ""Özgürlüğün bütün nimetlerinden yararlanan bir insanın, özgürlükten yoksun olmanın ne demek olduğunu bilmesi imkânsızdır.""
- Soğukkanlılıkla
184. "Sonsuz bir dünyaya gitmeyecek miyiz hepimiz? O zaman ne fark eder, ha şimdi gitmişiz, ha daha sonra?"
- Soğukkanlılıkla
185. "Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
186. "“…vatan dediğin rahat ettiğin yerdir.Ben hala öyle bir yer arıyorum.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
187. ""Biraz klişe bir laf ama, gerçekler bazen acımasız olabilir.""
- Soğukkanlılıkla
188. "Beyin öğüt dinleyebilir ama yürek dinlemez, coğrafyası olmadığı için aşk da sınır tanımaz."
- Başka Sesler Başka Odalar
189. "“Düşler başka, düşlerini yitirebilirsin...”"
- Başka Sesler Başka Odalar
190. ""Her birine sizi "gördüğüme sevindim" dedi.Kendi cenazesine gelenkeri karşılıyor gibi bir hali vardı."
- Soğukkanlılıkla
191. "-bugün ne?
+perşembe."
- Tiffany'de Kahvaltı
192. "Öte yandan, son tahlilde, insan bir yere ait olmalıdır; gökyüzüne yükselen şahin bile efendisinin bileğine döner."
- Yaz Çılgınlığı
193. "Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
194. "“…vatan dediğin rahat ettiğin yerdir.Ben hala öyle bir yer arıyorum.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
195. "Beni ilgilendiren dört şey vardı:
Kitap okumak, sinemaya gitmek, step dansı ve resim yapmak.
Sonra bir gün yazmaya başladım, kendimi soylu ancak acımasız bir efendiye bir ömürlüğüne zincirlediğimi bilmeksizin."
- Bukalemunlar İçin Müzik
196. "İstanbul'da eski bir arkadaşıma rastladım, Türkiye'nin güneyinde Anadolu kıyılarında 'kazı' yapan bir arkeolog; ona katılmam için tutturdu, çok hoşlanacağımı söyledi; haklıydı, hoşlandım. Her gün yüzüyordum, Türk folk danslarını öğrendim, rakı içtim ve yerel tavernada her gece açık havada dans ettim; iki hafta kaldım. Sonra gemiyle Atina'ya, oradan da uçakla Londra'ya geçtim,"
- Bukalemunlar İçin Müzik
197. "Benim ölçeğim insanların bana nasıl davrandıklarıdır."
- Tiffany'de Kahvaltı
198. "Belki de artık arkadaşlığımız, iki kişinin birbirleriyle kelimelerden çok sessizlik içinde konuşabildikleri devreye erişmişti. Gerginliğin, rahatsız edici konuşmaların, arkadaşlığı bir gösteriş yapan, yüzeyde bırakan dramatik dakikaların yerini zaman içinde sevgi dolu bir sessizlik alır."
- Tiffany'de Kahvaltı
199. "Sana güven veren kim olursa olsun ona çok şey borçlu sayılırsın"
- Tiffany'de Kahvaltı
200. "Daima dikkatli ve hazır olup dua ediniz, çünkü zamanınızın ne zaman geleceğini bilemezsiniz."
- Soğukkanlılıkla
201. "Her şeyi önceden bilseydim bile hiç bir şey değişmezdi..."
- Başka Sesler Başka Odalar
202. "Aşıktım. Sıradan bir söz kuşkusuz ama sıradan bir olgu değil, çünkü çok azımız aşkın sevecenlik olduğunu, sevecenliğin de insanların yarıya yakınının sandığı gibi, acıma olmadığını biliriz..."
- Başka Sesler Başka Odalar
203. "Tanrı size bir yetenek verdiğinde, yanına bir de kamçı verir; ve bu kamçı yalnızca kendi kendinizi kırbaçlamak içindir."
- Bukalemunlar İçin Müzik
204. "Çünki o, körfəzin içində fit çalaraq hərəkət edən nəhəng bir gəmidə, müəyyənləşdirdiyi hədəfə gedən bir sərnişinkən, mən boş bir hovuzda yalnız buraxılmış yedək gəmi qədər lazımsız idim"
- Tiffanidə səhər yeməyi
205. "Ben alışamam. Hiçbir şeye alışamam. Her şeye alışabilen bir kimse gebersin daha iyi."
- Tiffany'de Kahvaltı
206. "Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
207. ""Zenginler hiçbir zaman asılmazlar. İpe gidenler hep fakir ve yalnız olanlardır.""
- Soğukkanlılıkla
208. "“...hep yanındaydı, hep gülümsüyordu, doktor da oradaydı, gülümsüyordu, yenmeyen mandalinalar da buzlukta buruşuyordu...”"
- Başka Sesler Başka Odalar
209. ""bazı insanlar vardır, sanki odadaki bir eşya, yahut köşedeki bir gölgecik gibi bir tarafa sinip, adeta varlıklarını hissettirmez, kendilerince saklanıverirler.""
- Çimen Türküsü
210. "Tanrı size bir yetenek verdiğinde, yanına bir de kamçı verir; ve bu kamçı yalnızca kendi kendinizi kırbaçlamak içindir."
- Bukalemunlar İçin Müzik
211. "Çünki o, körfəzin içində fit çalaraq hərəkət edən nəhəng bir gəmidə, müəyyənləşdirdiyi hədəfə gedən bir sərnişinkən, mən boş bir hovuzda yalnız buraxılmış yedək gəmi qədər lazımsız idim"
- Tiffanidə səhər yeməyi
212. "Ben alışamam. Hiçbir şeye alışamam. Her şeye alışabilen bir kimse gebersin daha iyi."
- Tiffany'de Kahvaltı
213. "Bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
214. ""Duygusal bir adamımdır zaten. Onun değerini anlayabilmek için duygusal olman gerek; biraz şair gibi.""
- Tiffany'de Kahvaltı
215. "En üzücüsü de buydu işte; yaşamın devam etmesi: bir insan sevdiğinden ayrılınca, onun için hayat durur; aynı şekilde, biri yeryüzünden silinince dünyanın durması gerekirdi, oysa asla durmazdı."
- Gümüş Damacana
216. "bacadaki rüzgâr kadar tasasızım."
- Gümüş Damacana
217. "I've walked these streets for ten or twelve years. I look for her all the time and I never see her... Do you think I'm crazy?""
- Breakfast at Tiffany's
218. "" Çünkü seni seviyorum.
... "Ötekilere ne oldu?"
"Kimlere?"
"Bu lafı söylediklerine." ""
- Gümüş Damacana
219. ""Bazen gerçekten ne düşüneceğimi bilemiyorum, umutsuzluğa kapılıyorum.""
- Soğukkanlılıkla
220. "Ne tuhaf, insanın kendisini öğrenmesi ne uzun sürüyor."
- Başka Sesler Başka Odalar
221. "Hiç aklını kaçırmaktan korktuğun oldu mu?"
- Başka Sesler Başka Odalar
222. "...bu dünyada sevilen kişiler sevenlerin gözünde çiçek açan leylaktır..."
- Başka Sesler Başka Odalar
223. "Biz her şeyi yaparak öğreniyoruz."
- Soğukkanlılıkla
224. "Öğrendiklerimizi gerçek hayata uyarlamayı bize yalnızca hayat ve yaşamak öğretebilir."
- Soğukkanlılıkla
225. "Özgürlüğün bütün nimetlerinden yararlanan bir insanın, özgürlükten yoksun olmanın ne demek olduğunu bilmesi imkansızdır."
- Soğukkanlılıkla
226. "Beğendiğin bir herife bakmanın nesi yanlış? Hiç de yanlış değil. Erkekler güzeldirler, birçoğu.."
- Tiffany'de Kahvaltı
227. "sonradan keşfettim ki başarılı bir hırsızlık insanın sevinçten ayaklarını yerden kesermiş"
- Tiffany'de Kahvaltı
228. ""Her neyse, yaşa ve öğren...""
- Soğukkanlılıkla
229. "“Joel’in ders kitaplarından birinde yeryüzünün bir zamanlar belki de güneş gibi akkor bir küre olduğu yazılıydı; şimdi sıcaktan yanan bahçede dikilirken bunu anımsadı.”"
- Başka Sesler Başka Odalar
230. ""Ben onlardan daha iyi değilim. Ve sen de benden daha iyi
değilsin. Hepimiz aynı insanlarız.""
- Kabul Edilmiş Dualar
231. "''Sevdiğin insanları yabancı gibi tutabilirsin hayatında, arkadaşın olan bir yabancı gibi.''"
- Tiffany'de Kahvaltı
232. "Korku, herhangi pahalı bir psikiyatristin söyleyeceği gibi, depresyondan kaynaklanır, ama depresyon, aynı psikiyatristin bir vizite ücreti daha ödeyerek yaptığınız ikinci ziyarette size söyleyeceği gibi, korkudan kaynaklanır."
- Bukalemunlar İçin Müzik
233. "Yalnız şu var, bazılarının sözleri namusludur ama kalpleri namussuzdur."
- Tiffany'de Kahvaltı
234. "Öğrendiklerimizi gerçek hayata uyarlamayı bize yalnızca hayat ve yaşamak öğretebilir."
- Soğukkanlılıkla
235. "Özgürlüğün bütün nimetlerinden yararlanan bir insanın, özgürlükten yoksun olmanın ne demek olduğunu bilmesi imkansızdır."
- Soğukkanlılıkla
236. "Beğendiğin bir herife bakmanın nesi yanlış? Hiç de yanlış değil. Erkekler güzeldirler, birçoğu.."
- Tiffany'de Kahvaltı
237. "Tanrı dediğin güç her ne ise, sen ondan çok daha büyük bir iyilik yaptın bana. O benim için hiçbir şey yapmadı, yapmayacak da."
- Soğukkanlılıkla
238. "İşte böyleydim, hala sürüklenip duruyordum ve bir gün
sonrasından öte bir geleceğim yoktu.."
- Kabul Edilmiş Dualar
239. "Bir mısır tarlasında dans eden yüz Kızılderiliden daha sarhoştu. Uzun lafın kısası, Quinn'i düelloya davet edeceğini söyledi. Ertesi gün bir yoklayayım dedim. Piç, beni aradığını bile anımsamıyordu."
- Bukalemunlar İçin Müzik
240. "“Ben gerek kendimin, gerek benim olacak her şeyin ait olduğu yeri buluncaya dek hiçbir şeye sahip olmak istemiyorum.”"
- Tiffany'de Kahvaltı
241. ""Öyle Tanrı'nın belası bir yalancı ki, belki artık gerçeği kendisi bile bilmiyor.""
- Tiffany'de Kahvaltı
242. "buradan kapıya gitmen dört saniyeni alır. ben sana iki saniye veriyorum."
- Tiffany'de Kahvaltı
243. "sarı güllerle dolu bir vazo vardı. Bir duvarı boydan boya kaplayan kitaplığın bir rafının yarısı edebi yapıtlarla doluydu. Odaya hemen ısındım,"
- Tiffany'de Kahvaltı
244. "Her şey acıtıyor."
- Tiffany'de Kahvaltı
245. "“Sevmek nedir biraz öğrenin. Önce bir yaprağı, yağmurun yağışını sevin, sonra da o bir tek yaprağın size neler öğrettiğini, yağmurun içinizde neler yarattığını duyup anlayabilecek bir insanı sevin.”"
- Çimen Türküsü
246. ""Kötülere hiçbir yerde huzur yok.""
- Soğukkanlılıkla
247. "Kötülere hiçbir yerde huzur yok."
- Soğukkanlılıkla
248. "Sorunlu biri olduğunu düşünmek, insana acı veriyordu; bir de insan, kişiliğinin sorunlu olmasının kendi hatası olmadığını, belki de doğduğu günden beri bu hastalıklı yapı ile yaşadığını fark edince çok fazla acı duyuyordu."
- Soğukkanlılıkla
249. "Geleneksel düşüncelere ikiyüzlülük hakimdir."
- Soğukkanlılıkla
250. "Ve dua ettim: Tanrım, bu orospu çocuğunun yaptığı yanına kalmasın, buna izin verme!"
- Bukalemunlar İçin Müzik