Trevanian En Beğenilen Sözleri
1. "...
" Savaşı hiç düşünür müsün? " diye sordu.
" Hayır efendim. Benimle bir ilgisi yok. "
..."
- Şibumi
2. "Herkeste yoktur sevme yeteneği, bilirsin.."
- Katya'nın Yazı
3. "Bana gülümsedi, yüreğim göğsüme sığmaz oldu."
- Katya'nın Yazı
4. "Hayatım alelade çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor."
- Şibumi
5. "Korkaklar tehlikelidir.
Çünkü insanı sırtından vururlar!"
- Yirminci Mil
6. "Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de, yardımdan da, içtenlikten de daha güvenilir bir şeydi. Tıpkı hak yememenin, karşıdakine eşit şans tanımanın, adaletten önemli olması gibi.
Büyük sayılan değerler, baskı altına girdiklerinde türlü mantık oyunlarıyla çözülüverirlerdi. Ama terbiye, terbiyeydi. Koşullar ne olursa olsun, hiçbir zaman değişmezdi."
- Şibumi
7. "Hayatım alalacele çizilmiş, ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor."
- Şibumi
8. "Korkaklar her zaman için cesur insanlardan daha tehlikeli olurlardı."
- Şibumi
9. "Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir."
- Şibumi
10. "Duygusallık öldürücüdür."
- Şibumi
11. "Bir şey ummak hatasına düşen, karşılığını hayal kırıklığıyla öder."
- Şibumi
12. "“Tartışma bölgesinin karşısındaki duvarda bir konsol vardı. Bu konsol, Ana Şirket’in bilgisayarıyla, yani Şişko’yla bağlantı sağlıyordu. Ayrıca içinde televizyon, telefoto ve teleks de vardı. Böylelikle Şişko’dan gerek yazılı gerek görüntülü bilgi istenebiliyor, alınan bilgiler kısa vadeli olarak burada korunabiliyor, konferans süresince kullanılabiliyordu.”-"
- Şibumi
13. "“Biz neyiz biliyor musun, evlat? Örselenmiş çocuklarız. Örselenmiş çocuklar!”"
- Yirminci Mil
14. "“Nicholai bir Yeşil’le bir Kızıl’ı birbirinden çok kolaylıkla ayırabiliyordu. Sigarasını tutuşundan… Yere tükürüşünden…
Gündüzleri öğretmenlerinden matematik, klasik edebiyat ve felsefe öğrenen Nicholai, akşam sokaklarda başka şeyler öğreniyordu. Ticaret, politika, emperyalizm ve hümanizm.”"
- Şibumi
15. "Yakışıklı insanların çoğu bunu bal gibi bilir. Kendilerine güvenli duruşları da pek rahatsız edici olur. Ama sen güzelliğinin farkında değil gibisin. Çekici bir cahillik bu."
- Katya'nın Yazı
16. "“Eee, bana günlük hayatını anlat bakalım Nikko. Oyunun gelişiyor mu? Şibumi hâlâ senin baş amacın mı? Otake’ler durumu nasıl idare edebiliyorlar?
Nicholai sessizliğin üzerine aklına gelebilecek her türlü ayrıntıyı kullanarak saldırdı ve General’i kalbindeki soğuk hareketsizlikten korumaya çalıştı.”"
- Şibumi
17. "Senin orta düzeydeki kimselere karşı duyduğun aşağılayıcı nefret, onlardaki geniş, kapsamlı kuvveti görmene engel oluyor. Sen kendi parlaklığının orta yerinde dururken, gözlerin öylesine kamaşıyor"
- Şibumi
18. "İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge olmasıdır. Bütün sorun, bu dengenin nasıl sağlanacağı. İnsan bunu belki varlıklarını yükseltip ihtiyaçlarının düzeyine çıkararak yapabilir ama bu, budalalık olur. Bunu yapmak, arada bir sürü doğa dışı şeyler yapmayı da gerektirir. Pazarlık etmek gibi, çalışmak gibi, çabalamak gibi… Öyleyse? Öyleyse akıllı bir adam dengeyi, ihtiyaçlarını azaltarak, yani onları varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. Bunu yapmanın en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmektir. Dağların, kahkahanın, şiirin, bir dostun verdiği şarabın, yaşlı ve şişman kadınların. Bakın bana! Ben elimdekilerle mutlu olmayı çok iyi bilen biriyim."
- Şibumi
19. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor."
- Şibumi
20. "Senin en büyük kusurun tecrübesizliğin değil. Kayıtsızlığın. Yenilgilerini senden daha zeki ve yetenekli olanların elinden tatmayacaksın. Seni yenenler, sabırlı, sinsi ve orta düzeyde insanlar olacak."
- Şibumi
21. "'
" Beni her aptallık rahatsız eder. "
'"
- Şibumi
22. ""Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder...”"
- Şibumi
23. "'
- Tam bir halk düşünürüymüş.
+ Bence daha çok itoğlu itin tekiydi ama, kelimeleri kullanmayı iyi bilirdi.
'"
- Şibumi
24. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da; binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar."
- Şibumi
25. "Öğütler ancak öğüt verene yararlıdır, o da vicdanındaki yükü hafiflettiği için."
- Şibumi
26. "'' Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdır. ''"
- Şibumi
27. "“Ici on n’a pas d’huile, mais on a des idées.”
Yani?
Pek önemli değil. Fransız iç propagandasından bir slogan."
- Şibumi
28. "...dış dünyadaki insanların çoğu ya sıkıcı ya da rahatsız edici..."
- Şibumi
29. "“ Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir. “"
- Şibumi
30. "Ama insan yaşamak istemediğine karar verdikten sonra karşısındakilerin korkutma gücünü de ellerinden almış oluyor."
- Şibumi
31. "Şefkate bütün diğer özelliklerden daha büyük hayranlık duyarım..."
- Yirminci Mil
32. "____________________________
'' Hayatım alelade çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor. ''
___________________________"
- Şibumi
33. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor."
- Şibumi
34. "Okur musunuz? Ben insanların okuması gerektiğine inanırım. Zihnini açık, ufkunu geniş tutar okumak."
- Yirminci Mil
35. "Birinin kendisine sarılmasını,avutmasını, rahatlamasını, her şeyin düzeleceğini söylemesini istiyordu."
- Şibumi
36. "İkna Kurslarında kendisine ezberletilen bir ilke vardı: Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır. Ama unutmayın ki silahlar çok kullanırlırsa yalama olurlar."
- Şibumi
37. "Zaten sevgi için motivasyon içgüdüsünü saptamak hiçbir zaman kolay değildi. Hele sevgiyi şantajdan ayırmak hemen hemen olanaksızdı."
- Şibumi
38. "Hayatım alelade çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor."
- Şibumi
39. "Duygusallık öldürücüdür...!!!"
- Şibumi
40. "Bir şey ummak hatasına düşen, işte karşılığını böyle hayal kırıklığıyla öderdi."
- Şibumi
41. "________________________________________________________________________
'' Kazanılan bir beyin, kaybedilen bir hayattan daha önemliydi. ''
________________________________________________________________________"
- Şibumi
42. "Hiç bir zaman canı sıkılmamıştı. Fizik kurallarına ters gibi görünen bir ilke vardı çünkü. Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
43. "İşler kötü gittiğinde bir kitap saklanmak için iyi bir yerdir. Ya da çok sıkıcı olduğunda."
- Yirminci Mil
44. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor."
- Şibumi
45. "İşinin doğru yapılmasını istiyorsan, en meşgul adama yaptır derler, bilmez misiniz?"
- Şibumi
46. "Hel ise, tecrübelerinden ötürü, korkaklardan haklı olarak çekinirdi. Korkaklar her zaman için cesur insanlardan daha tehlikeli olurlardı. Bir kere sayıları daha fazlaydı. Sonra, arkadan vururlardı. Vurdukları zaman da kötü vururlardı."
- Şibumi
47. "Birşey ummak hatasına düşen, işte karşılığını böyle hayal kırıklığıyla öderdi."
- Şibumi
48. "Hel ilk defa olarak böyle gecelerde öğrendi. Bu insanlar dünyanın neresinde gezerlerse gezsinler, içlerinde her an yuvalarına, yurtlarına dönmek için sönmek bilmez romantik bir ateş yanıp duruyordu."
- Şibumi
49. "«Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir.»"
- Şibumi
50. "Doğanın çağrıları zaman diye bir şey bilmedikleri gibi uygulatıcı da oluyorlar."
- Şibumi
51. "Babamın sert fakat hassas profilinin her çizgisi gözümün önünde. Elli yıl. Her biri önemsiz bir sürü şeyle dolu. Asıl önemli olanlar belleğimden yıkılıp gitmiş. Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim. Ona kendisini çok sevdiğimi söyleyemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç, onun işitmeye olan ihtiyacımdan fazlaydı."
- Şibumi
52. "Orta düzeydeki insan sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür... fakat ölümsüzlük tekdüzeliğine devam eder... hiç bırakmaz. Amipler her zaman kaplandan çok yaşar."
- Şibumi
53. "İkna kurslarında kendisine ezberletilen bir ilke vardır: Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır. Ama unutmayın ki silahlar çok kullanılırsa yalama olurlar."
- Şibumi
54. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da; binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar."
- Şibumi
55. "... kurtlarla sofraya oturanın, kendisini konuk mu, yoksa yemek mi saydıklarını asla bilemeyeceğini de öğrendi."
- Şibumi
56. "Kader ya çok kalleş, ya da çok adaletli. Hangisi olduğunu bilemiyorum."
- Şibumi
57. ".. herkeste yoktur sevme yeteneği, bilirsin."
- Katya'nın Yazı
58. "Herhalde bakire. Daha iyi. Çünkü bekaret Arapların gözünde çok önemliydi. Mukayeseden ödleri koptuğu için."
- Şibumi
59. "Hayatım alelacele çizilmiş, ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulmamış bir resme benziyor."
- Şibumi
60. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor...!"
- Şibumi
61. ""Sert işleri kimler yapmalı?"
-Yapabilenler."
- Şibumi
62. "Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç,
onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı."
- Şibumi
63. "İnsanı en mutlu eden şey, ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır. Bütün sorun ,bu dengenin nasıl sağlanacağı. İnsan bunu belki varlıklarını yükseltip ihtiyaçlarının düzeyine çıkararak yapabilir. Ama bu budalalık olur. Bunu yapmak, arada bir sürü doğa dışı şeyler yapmayı gerektirir. Pazarlık etmek gibi, çalışmak gibi, çabalamak gibi. Öyleyse? Öyleyse akıllı bir adam dengeyi, ihtiyaçlarını azaltarak,yani onları varlıklarının düzeyine indirerek sağlar. Bunu yapmanın en iyi yolu, bedava olan şeylerin değerini bilmektir."
- Şibumi
64. "«Hiçbir zaman eğitilmedim. Kitap okuyarak öğrenirim.»
-«Sahi mi? Duyulmamış şey!»"
- Şibumi
65. "Oysa biz artık orta düzeydeki insanların çağında yaşıyoruz. Orta düzeydeki insan sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür... Fakat ölümsüz tekdüzeliğine devam eder...hiç bıkmaz. Amipler her zaman kaplanlardan çok yaşar. Çünkü durmadan bölünür, yenilenirler. O ölümsüz tekdüzelikleriyle."
- Şibumi
66. "O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar dokunaklı bir olay ki, güzel olmasına gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. “Şibumi” demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçak gönüllük demek. Sanatta Şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini Wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse... nasıl söylemeli... Hâkimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey."
- Şibumi
67. ""Çoğumuz istediğimizden azıyla yetinmek zorundayız.""
- Şibumi
68. "Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir."
- Şibumi
69. "Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir."
- Şibumi
70. "“Duygusallığın taş gibi cahillikle karşılaştığı durumlarda, biraz sahtekarlık gerektiğini anlıyordu…!”"
- Şibumi
71. "Amerikalılar, garsonlar tarafından horlanmaya bayılırlar. Garson ne kadar küstahsa, yemek o kadar iyi demektir."
- Şibumi
72. "“Eğer ticaretini yaptığın şey, bilgi ve sırlarsa; çabuk bozulan mal alıp satıyorsun demektir.Hiçbir şeyin fiyatı dünkü günahların kadar ucuz olamaz…!”"
- Şibumi
73. "“Bana’ kalbimin zayıf olduğunu söylüyorlar.Bu aslında romantik bir kusur…!”"
- Şibumi
74. "Her şeyin bir fiyatı vardı ve en başarılı insan, en iyi pazarlık edebilen insandı."
- Şibumi
75. "'
Usanmıştı bu budaladan.
Sanki insan değil, etnik bir espriydi herif.
'"
- Şibumi
76. ""Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır.""
- Şibumi
77. "Ben felsefi bir insanım. Zarif bir şekilde kaybederim."
- İnfazcı
78. "... artık mücadele etmekten, çıkmaz sokaklara sapıp ters yüzü geri dönmekten usanmıştı."
- Şibumi
79. "> yanılıyorsun!
< ama sanırım yanılmaya alışmışsın sen."
- Şibumi
80. "Ne de olsa rastlantı dediğiniz şey kaderin bir numaralı silâhıdır."
- Şibumi
81. "... gençlerin çoğu üniversite mezunuydu, otomobilleri yıkayan, subaylara şoförlük edenlerin birkaçı makine mühendisiydi. Çökmüş bir ekonominin yarattığı işsizlik koşullarında başka türlü karınlarını duyuramadıkları için burada çalışıyorlardı."
- Şibumi
82. "Her şeyin bir fiyatı vardı ve en başarılı insan, en iyi pazarlık yapabilen insandı."
- Şibumi
83. "“Bütün savaşlar sonunda kaybedilir.Her iki tarafta kaybeder.”"
- Şibumi
84. "Oyalanmak tehlikeli şeydir. Yasa çıkarılıp yasaklanmalı bence."
- Şibumi
85. "Çok yakın iki yabancıydık."
- Şibumi
86. "..rastlantı dediğiniz şey kaderin bir numaralı silahıdır."
- Şibumi
87. "Çay olmasa ben ne yapardım, bilemiyorum...!"
- Şibumi
88. "İnsanın kendine kaypak bir vicdan edinmesi gerekiyor."
- Şibumi
89. "Çünkü bir alanda en üstteki konumunu korumanın en iyi yolunun kesinlikle yeteneksiz insanları desteklemek ve teşvik etmek olduğu yolunda bir teorisi var."
- İnfazcı
90. ""...Çok yakın iki yabancıydık.""
- Şibumi
91. "Çok yakın iki yabancıydık."
- Şibumi
92. "Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir."
- Şibumi
93. "~°~°~°~
Hayatım alalacele çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor.
~°~°~°~"
- Şibumi
94. "..ummanın,hayal kırıklığını davet etmek olduğunu o kadar iyi biliyordu ki!"
- Şibumi
95. "Ama kelime denilen yetersiz aletlerle, düşündüğünü nasıl ifade edebileceğini bilmiyordu."
- Şibumi
96. "Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
97. "“Güzelliğin fazlası zekayı köreltir.“"
- Katya'nın Yazı
98. "~°~°~°~
Oysa bir şey ummanın, hayal kırıklığını davet etmek olduğunu o kadar iyi biliyordu ki!
~°~°~°~"
- Şibumi
99. "Kaybetme korkusu da belki kaybetmesine sebep olabilirdi."
- Şibumi
100. "Elindekinin kıymetini bil, sonra pişman olma."
- Şibumi
101. "... bana kalbimin zayıf olduğunu söylüyorlar, bu aslında romantik bir kusur...!"
- Şibumi
102. "“ Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşığıya indirmek ve batırmak için kullanırlar. “"
- Şibumi
103. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşığıya indirmek ve batırmak için kullanırlar."
- Şibumi
104. "Aşk, sevgi, dostluk, güven... böyle kaypak kavramlar kazık gibi metotlarla öğrenilecek şeyler değildi."
- Şibumi
105. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor."
- Şibumi
106. "Sert işleri kimler yapmalı? Yapabilenler."
- Şibumi
107. "Savaş, nefret ve korku, bizim insanlarımızı da hayvanlaştırdı. Oysa biz barbar değiliz. Ahlâk anlayışımız binlerce yıllık uygarlık ve kültürün etkisiyle daha bir sağlamlık kazanmış olmalıydı."
- Şibumi
108. "İnsan hem matematikçi olmalı hem de şair; sanki şiir bir bilim, matematik de bir sanatmış gibi."
- Şibumi
109. ""Ertelenen acı, azalmış acıdır.""
- Katya'nın Yazı
110. "Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
111. "Bu sezdiğim şey hayranlık mı?"
- Şibumi
112. "Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor."
- Şibumi
113. "Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de, yardımdan da içtenlikten de daha güvenilir bir şeydi. Tıpkı hak yememenin, karşıdakine eşit şans tanımanın, adaletten önemli olması gibi. Büyük sayılan değerler baskı altına girdiğinde türlü mantık oyunları ile çözülüverirlerdi ama terbiye, terbiydi. Koşullar ne olursa olsun hiçbir zaman değişmezdi."
- Şibumi
114. "Hele sevgiyi şantajdan ayırmak hemen hemen olanaksızdı."
- Şibumi
115. "Hayatım alelade çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor...!"
- Şibumi
116. "Kalbin kendine göre nedenleri olur, beyin bunları bilmez."
- Katya'nın Yazı
117. "Deneyimli bir dağcı tırmanamayacağı bir yamaca yeltenmez."
- İnfazcı
118. "Sadakatten daha büyük bir ahlak, sadakatsizlikten daha büyük bir günah olamaz."
- İnfazcı
119. "Deneyim sahibi kişiler her zaman garip sürprizlerin kaderin en belirgin niteliği olduğunu söylerler."
- Şibumi
120. "Aşkı hiçbir zaman bir insanın bir başka insana olan duygusu olarak yorumlamamış, düşünmemiştim. Bir durum olarak anlamıştım aşkı ben her zaman, iki insanın dışında bir durum.
İkisinin paylaştığı bir sığınak."
- Katya'nın Yazı
121. "Kılı kırk yaran piçler!"
- Şibumi
122. "Oyalanmak tehlikeli şeydir. Yasa çıkarılıp yasaklanmalı bence."
- Şibumi
123. "Senin ülken de demokrasiyle yönetiliyor. Yani kalabalığın diktatörlüğüyle."
- Şibumi
124. "Beni her aptallık rahatsız eder."
- Şibumi
125. "İnsan duygularının yanında sözler ne kadar zavallı kalıyordu."
- İnfazcı
126. "Terbiye her zaman için merhametten de, sadakatten de, yardımdan da, içtenlikten de daha güvenilir bir şeydi."
- Şibumi
127. "Yemek benim için bir tiryakilik gibidir."
- Şibumi
128. "İmzasız mektuplar, isimsiz saldırılar korkakların harcıydı."
- Şibumi
129. "Onurunu kaybetmiş yenik bir asker, sana koruyucu bir kalkan görevi yapamaz."
- Şibumi
130. "İnsan hiç emekli olabilir mi?"
- Şibumi
131. ""Öğütler ancak öğüt verene yararlıdır. O da, vicdanındaki yükü hafiflettiği için.""
- Şibumi
132. "Yenilgilerini senden daha zeki ve yetenekli olanların elinden tatmayacaksın. Seni yenenler, sabırlı, sinsi, orta düzeyde insanlar olacak."
- Şibumi
133. "Ama içleri temiz, yürekleri iyiydi. İnsanlara iyi davranıyor, paylaşmaktan hoşlanıyor, hatta paylaşmakta ısrar ediyorlardı. Servetlerini de, ideolojilerini de."
- Şibumi
134. "“Ertelenen acı, azalmış acıdır.“"
- Katya'nın Yazı
135. "Demek adam tipik bir terörist değildi. Daha beter bir şeydi. Romantik bir vatansever."
- Şibumi
136. "Her şeyin bir fiyatı vardı ve en başarılı insan, en iyi pazarlık edebilen insandı."
- Şibumi
137. "Hayatım alelacele çizilmiş, ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor."
- Şibumi
138. ""İnsanlardan ayrılırken onlara bir şey katmış olmak hoşuma gider.""
- İnfazcı
139. "Kader ya çok kalleş, ya da çok adaletli. Hangisi olduğunu bilemiyorum...!"
- Şibumi
140. "...şükretmeyi bil. Çoğumuz istediğimizden azıyla yetinmek zorundayız."
- Şibumi
141. "Gene de kazanmanın sorumluluğunu, zarif bir biçimde kaybetmenin rahatlığına tercih ederdi"
- Şibumi
142. "Korkaklar her zaman için cesur insanlardan daha tehlikeli olurlardı.Bir kere sayıları daha fazlaydı.Sonra, arkadan vurulrardı.Vurdukları zaman da kötü vururlardı,çünkü sağ kalırsanız öç alacağınızdan korkarlardı."
- Şibumi
143. "Gözlerin öyle koyu renk ki..
onları aydınlatmak için çok ışığa ihtiyacın var."
- Katya'nın Yazı
144. "“... bana kalbimin zayıf olduğunu söylüyorlar, bu aslında romantik bir kusur."
- Şibumi
145. "Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
146. ""Her saat yaralar,sonuncusu öldürür. ""
- Şibumi
147. "Çay olmasa ben ne yapardım, bilemiyorum!"
- Şibumi
148. "Çok çekici bir kadınsın. Bu sana dünyanın en çekici erkeğinden bir iltifat. Güle güle kullan."
- Şibumi
149. "Bedava olan şeylerin değerini bilmek.Dağların,kahkahanın,şiirin...Ben elimdekilerle mutlu olmayı çok iyi bilen biriyim..."
- Şibumi
150. "..bir şeyi iyice anladım. İnsanı en mutlu eden şey,ihtiyaçlarıyla varlıkları arasında bir denge bulunmasıdır.Bütün sorun,bu dengenin nasıl sağlanacağı."
- Şibumi
151. "Uykuyu düşünmek insanı rahatlatıyordu."
- Şibumi
152. ""İş iştir.""
- Şibumi
153. "Özgürlük uğruna çarpışanlar arasında bir tür kardeşlik bağı vardır,bilirsiniz. Taktiklerimiz farklı olabilir ama amaçlarımız aynıdır...""
- Şibumi
154. "Pek gerçekleşebilecek bir hayal değildi bu tabii, istenecek bir şey de değildi belki."
- Şibumi
155. "“Genellikle insanın yapabileceği en kolay şey yalan söylemektir. Bazen de en nazik hareket odur.”"
- Katya'nın Yazı
156. ""Zamanla insanın ruhu bile kabuk tutuyor.""
- Şibumi
157. "..İnsan yaşamak istemediğine karar verdikten sonra karşısındakilerin korkutma gücünü de ellerinden almış oluyor."
- Şibumi
158. "Uyuma. Bir dakika dinlen yalnızca. Uyuma. Bir an gözlerini yum. Yalnızca... yum..."
- Şibumi
159. "Çok yakın iki yabancıydık."
- Şibumi
160. "Tanrının her yerde gözü vardır."
- Şibumi
161. "Sanki zerafetten nasibi olmamak erkekliğin kanıtıymış gibi."
- Şibumi
162. "Beni korkutmaya çalıştılar. Ama insan yaşamak istemediğine karar verdikten sonra karşısındakilerin korkutma gücünü de ellerinden almış oluyor."
- Şibumi
163. "Irk demek hiçbir şey demek değildir. Kültür ise her şeydir."
- Şibumi
164. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanılırlar."
- Şibumi
165. "«Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir.»"
- Şibumi
166. "Haydi gel, çayı hazırladım."
- Şibumi
167. "Aptal bir dost, akıllı bir düşmandan daha tehlikelidir."
- Şibumi
168. "Bütün ömrünü uykuyla mı geçireceksin?"
- Şibumi
169. "Kaç tane Yahudi çiftçiyle karşılaştın? Kaç tane Yahudi madenciyle? Yahudi balıkçıyla? Ya da Yahudi keresteciyle? Hiç, kaç tanesi bu! Peki neden? Çünkü madenciler, çiftçiler, balıkçılar ve keresteciler, onlar ülkenin zenginliğini yaratır. Ama Yahudiler bu zenginlikten beslenmek için buradalar!"
- Yirminci Mil
170. "Ama terbiye, terbiyeydi. Koşullar ne olursa olsun, hiçbir zaman değişmezdi."
- Şibumi
171. "Hiçbir zaman canı sıkılmamıştı. Fizik kurallarına ters gibi görünen bir ilke vardı çünkü. Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
172. "Zihnimi meşgul edecek hiçbir şeyim yok. Sanırım yavaş yavaş deli oluyorum."
- Şibumi
173. "... çünkü sen kolay sevilebilecek bir insan değilsin."
- Şibumi
174. "Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. iki taraf da kaybeder, Nikko."
- Şibumi
175. ""Kalbin kendine göre nedenleri olur, beyin bunları bilmez""
- Katya'nın Yazı
176. "Bir çoğumuz çok fazla yiyoruz bence.İnsan vücudu bizim ona verdiğimizden çok daha az yiyecekle rahat edebiliyor. Her tarafımıza yiyecekler tıkıyoruz sanki. Sizce de öyle değil mi?"
- Şibumi
177. ""Güzel kurulmuş bir cümle bence anlamlı bir cümleden daha iyidir.""
- Katya'nın Yazı
178. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama, kulakları sağır edecek kadar güçlüdür."
- Şibumi
179. "“Fizik kurallarına ters gibi görünen bir ilke vardı çünkü. Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı.”"
- Şibumi
180. "Oysa ben çay tiryakisiyim. Öldüğüm zaman otopsimi yapacak adam içimi çizme derisi gibi kahverengine boyanmış bulacak."
- Şibumi
181. "Tüm insanlar ilginç yaratılmıştır,..."
- Şibumi
182. "Şiddet insanı hiç bir yere vardırmaz."
- Şibumi
183. "Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır."
- Şibumi
184. "Dünyanın artık demokrasi çağının bir adım ötesine geçtiğini ne zaman anlayacaklardı [...]"
- Şibumi
185. "Ama kelime denilen yetersiz âletlerle, düşündüğünü nasıl ifade edebileceğini de bilemiyordu."
- Şibumi
186. ""İnsanlardan ayrılırken onlara bir şey katmış olmak hoşuma gider.""
- İnfazcı
187. "Pek başarılı bir diplomat sayılmazdım. İnsanın kendine kaypak bir vicdan edinmesi gerekiyor. Başarılı olmak için gerçeğe karşı esnek bir tutum gerekli bu meslekte. Bendeyse bu nitelikler yoktu."
- Şibumi
188. "«Savaşı hiç düşünür müsün?» diye sordu.
«Hayır efendim. Benimle bir ilgisi yok.»"
- Şibumi
189. "Dünya artık cehennem korkusunu ve ruh kurtarma numaralarını satmak için iyi bir pazar olmadığını göre, Tanrı tüccarları da sosyal ve siyasal konulara yönelmişlerdi."
- Şibumi
190. "Özgürlük uğruna çarpışanlar arasında bir tür kardeşlik bağı vardır, bilirsiniz. Taktiklerimiz farklı olabilir ama amaçlarımız aynıdır."
- Şibumi
191. ""Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı.""
- Şibumi
192. ""... hayat mücadelesi uğruna güzelliği feda edersek, barbarlar daha şimdiden bizi yenmiş sayılır.""
- Şibumi
193. "Duygularını birbirine karıştırdıkları için ihtiras kumu üstüne ilişki şatoları kurma çabasına düşüyorlardı. Hel insanoğlunun romantik edebiyattan etkilenmiş olmasına acıyordu. Bu yüzden olup bitenlere olmayacak umutlar karıştırılıyor."
- Şibumi
194. "Senin o kıytırık sorunlarını dinlemek niyetinde değilim."
- Şibumi
195. "“Hayatım alelacele çizilmiş ama vakit yetmediği için ayrıntıları doldurulamamış bir resme benziyor.“"
- Şibumi
196. "... tiryakiliği, gecenin ve gündüzün her saatinde demli, acı çaylar içmesiydi."
- Şibumi
197. "Bu korkunç şeylerin olması da zaten Tanrı'nın isteği değil miydi?"
- Şibumi
198. "... geleceğin varlığına inanmayı istiyordu. Çünkü yokluğuna inanırsa yıkıcı bir umutsuzluk içine sürüklenecekti."
- Şibumi
199. "Birbirleriyle arkadaş gibi konuşurlarken içlerinden tutukluk ve güvensizlik hissettikleri de öylesine belliydi ki!"
- Şibumi
200. "Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silâhtır. Ama unutmayın ki silâhlar çok kullanılırlarsa yalama olurlar."
- Şibumi
201. "Birbirleriyle arkadaş gibi konuşurlarken içlerinden tutukluk ve güvensizlik hissettikleri de öylesine belliydi ki!"
- Şibumi
202. "Amerikanın onur kavramı, kalorifere duyduğun ihtiyacın yoğunluğuna göre değişir."
- Şibumi
203. ""Zaman zaman babama acıdığımı hissederdim, ona kendisini çok sevdiğimi söyleyemediğim için. Ama aslında kendime acıyordum. Benim söylemeye duyduğum ihtiyaç, onun işitmeye olan ihtiyacından fazlaydı.""
- Şibumi
204. "" Eski kitaplara dokunmaya bayılırım..... Ya kokuları!""
- Katya'nın Yazı
205. "Ben geleceği hep, yığınlar halinde 'bugün' olmayı bekleyen yarınlardan oluşmuş diye görürüm."
- Katya'nın Yazı
206. "Tanrının gazabından kurtulunmaz!"
- Şibumi
207. "«Bütün savaşlar sonunda kaybedilir. İki taraf da kaybeder, Nikko."
- Şibumi
208. "Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir."
- Şibumi
209. "Bazen bana öyle geliyor ki insanlar hakkında çok fazla şey biliyoruz!"
- Şibumi
210. "Zaman ancak, içi boş olduğu zaman ağırdı."
- Şibumi
211. "kendimi çok yalnız hissediyordum. İçimde hayatımın sonuna kadar yalnız olacağıma dair de bir önsezi vardı. Bunu anlamak, hissetmek acı veriyordu bana.
Sakin bir umutsuzluk duygusu içindeydim."
- Katya'nın Yazı
212. "Öğütler ancak öğüt verene yararlıdır. O da, vicdanındaki yükü hafiflettiği için..."
- Şibumi
213. "... hepsi küstah, disiplinsiz, içleri kötülük dolu bir alay serseri."
- Şibumi
214. "Usanmıştı bu budaladan. Sanki insan değil, etnik bir espriydi herif."
- Şibumi
215. "Sezgileri ve bilinmeyen güçleri inceleyenlere göre " yakınlık duygusu" insanoğlunun ilk zamanlarında diğer beş duyusu kadar güçlüydü.Fakat insanoğlu avlanmayla yaşama döneminden uzaklaştıkça bu duygu kullanılmamaktan dolayı körelmeye başlamıştı."
- Şibumi
216. "Japonlar'ın en büyük kültürel kusuru, duygularını ifade ederken...Bir kısmı hislerini taş gibi bir sessizliğin ardına saklarken,diğerleri ya aşırı terbiyenin ya da aşırı minnet veya üzüntünün arkasına gizlemeye çabalardı."
- Şibumi
217. ".
✦✦✦✦✦✦
Bazen rastlantılar planlarımıza karşın yaşamlarımızı şekillendir.
.
✦✦✦✦✦✦"
- İnfazcı
218. "Oysa biz artık orta düzeydeki insanların çağında yaşıyoruz. Orta düzeydeki insan sıkıcı, renksiz, aptal gibi görünür... fakat ölümsüz tekdüzeliğine devam eder... hiç bıkmaz. Amipler her zaman kaplanlardan çok yaşar. Çünkü durmadan bölünür, yenilenirler. O ölümsüz tekdüzelikleriyle. Kalabalıklar zorbaların en sonuncusu olacaktır."
- Şibumi
219. "Bir yandan sevgi, bir yandan günah."
- Şibumi
220. "Ne yaptığın değil, nasıl yaptığın önemlidir."
- Şibumi
221. ""Bütün savaşlar sonunda kaybedilir.""
- Şibumi
222. "Güç işleri kimler yapmalı? Yapabilenler."
- Şibumi
223. "Şibumi, sıradan, olağan görünümlerin altında yatan gizli üstünlükleri anlatır. Şöyle düşün: O kadar doğru bir söz ki, cesaretle söylenmesine gerek yok. O kadar gerçek ki, sahici olmasına gerek yok. Şibumi demek, bilgiden çok anlayış demek. İfade dolu bir sessizlik demek. Kendini kanıtlama gereği duymayan bir alçakgönüllülük demek. Sanatta şibumi zarif bir basitliği ifade eder. Buna sabi denir. Felsefedeyse kendini wabi olarak gösterir. Büyük bir ruhsal rahatlıktır, ama pasiflik değildir. Bir insanın kişiliğindeyse… Nasıl söylemeli… Hâkimiyet peşinde olmayan otorite mi? Onun gibi bir şey."
- Şibumi
224. "Öğütler ancak öğüt verene yararlıdır. O da, vicdanındaki yükü hafiflettiği için."
- Şibumi
225. "Yetişme tarzı ona, bazı batılılarda gördüğü gibi hayatlarını işteki başarılarıyla doldurma zorunluluğunu yüklemiyordu. Zevk, okuma ve rahatlık yeterliydi..."
- Şibumi
226. "... küçük oğlunun tahtın vârisi olarak ilan edilmesini bekliyor. Yasalar da buna cevap veriyor zaten,..."
- Şibumi
227. "Dünya artık cehennem korkusunu ve ruh kurtarma numaralarını satmak için iyi bir pazar olmadığına göre, Tanrı tüccarları da sosyal ve siyasal konulara yönelmişlerdi."
- Şibumi
228. "Bizim gibi insanlar ender aşık olurlar. Bizim gibi insanların aşık olduklarını düşünmek bile tuhaf, ama oldu bir kere!"
- İnfazcı
229. "... daha azını elde ettiğin zaman ona da şükretmeyi bil. Çoğumuz istediğimizden azıyla yetinmek zorundayız."
- Şibumi
230. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama, kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar."
- Şibumi
231. "Doğruyu yabana atmayın, iyi kullanıldığında çok etkili bir silahtır. Ama unutmayın ki silahlar çok kullanılırlarsa yalama olurlar."
- Şibumi
232. "«İsa, Meryem, Jozef ve o eşeğin aşkına, bu nasıl çay böyle!»
-«Dağ çayı.»
«At sidiğine benziyor.»
-«Dediğini kabul etmek zorundayım. Ben senin gibi her şeyi tatmış değilim.»"
- Şibumi
233. "İşinin doğru yapılmasını istiyorsan, en meşgul adama yaptır derler, bilmez misiniz?"
- Şibumi
234. "«[...] en kalitelileri bile sahtedir biraz.»"
- Şibumi
235. "Bazı şeyler aşktan daha önemliydi ne de olsa."
- Şibumi
236. "Kalabalığın çıkardığı gürültü mantıksızdır ama, kulakları sağır edecek kadar güçlüdür. Beyinleri yoksa da, binlerce kolları vardır. Bunları seni yakalamak, çekmek, aşağıya indirmek ve batırmak için kullanırlar."
- Şibumi
237. "Geçmiş denilen şey, gelecekten arındırıldığı anda bir yığın önemsiz ayrıntı haline geliyordu. İçinde organik hiçbir şey kalmıyordu. Güçlü olan, acı veren hiçbir şey."
- Şibumi
238. "«Her saat yaralar, sonuncusu öldürür.»"
- Şibumi
239. "Zaten siz nefret gibi yoğun duygular uyandırabilecek bir kimse değilsiniz. Tiksinti daha doğru bir deyim olur."
- Şibumi
240. ""Bana gülümsedi, yüreğim göğsüme sığmaz oldu.""
- Katya'nın Yazı
241. "Onlarla temastan kaçın. Kendini bir terbiye örtüsünün altına sakla. Onlara aptal ve uzak görün. İçlerine girme. Ayrı yaşa ve ...
Hepsinden önemlisi de, seni çeşitli yemler kullanarak öfkeye ve saldırıya itmelerine izin verme. Saklan, ..."
- Şibumi
242. "Diplomaside temel fonksiyon, söylenen şeyin anlamını gizlemekti."
- Şibumi
243. "Genelleme ancak bireylere, kişilere uygulandığı zaman yanlış sonuçlar verir. Kalabalıkları tanımlarken her zaman gerçekçi bir yöntemdir."
- Şibumi
244. "İnsan hem matematikçi olmalı hem de şair; sanki şiir bilim, matematik de bir sanatmış gibi."
- Şibumi
245. "Pis herifler! İşte bu tipler yüzünden Tanrı, haftanın sekizinci gününde, «Silâhlar da yaratayım!» deyivermişti."
- Şibumi
246. "Bir kısmı hislerini taş gibi bir sessizliğin arkasına saklarken, diğerleri ya aşırı terbiyenin, ya da aşırı minnet veya üzüntünün arkasına gizlenmeye çabalardı."
- Şibumi
247. "“
Hangi iş kusursuzdu ki!
“"
- Şibumi
248. "Dünya artık cehennem korkusunu ve ruh kurtarma numaralarını satmak için iyi bir pazar olmadığına göre, Tanrı tüccarları da sosyal ve siyasal konulara yönelmişlerdi."
- Şibumi
249. "... insanlar dünyanın neresinde gezerlerse gezsinler, içlerinde her an yuvalarına, yurtlarına dönmek için sönmek bilmez romantik bir ateş yanıp duruyordu."
- Şibumi
250. "Kusursuzluğa erişemeyecek bir varlığı boşuna süslemeye de heves etmiyordu."
- Şibumi