Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Tragedyanın Doğuşu - Friedrich Nietzsche | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Tragedyanın Doğuşu Kitap Bilgileri


Yazar: Friedrich Nietzsche
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: 1 Nisan 2019
İlk Yayın Tarihi: 1871
Yayınevi: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları
ISBN: 9789944888325
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Tragedyanın Doğuşu Kitap Tanıtımı


Friedrich Wilhelm Nietzsche (1844-1900): Geleneksel din, ahlak ve felsefe anlayışlarını kendine özgü yoğun ve çarpıcı bir dille eleştiren en etkili çağdaş felsefecilerdendir. Bonn Üniversitesi’nde teoloji okumaya başlayan Nietzsche daha sonra filolojiye yöneldi. Leipzig Üniversitesi’nde öğrenimini sürdürdü, henüz öğrenci iken Basel Üniversitesi filoloji profesörlüğüne aday gösterildi. 1869’da sınav ve tez koşulu aranmadan, yalnızca yazılarına dayanarak doktor unvanı verilen Nietzsche profesörlüğü sırasında klasik filoloji çalışmalarından uzaklaştı ve felsefeyle uğraşmaya başladı. Tragedyanın Doğuşu, Zamana Aykırı Bakışlar, İnsanca Pek İnsanca, Tan Kızıllığı, Şen Bilim, Böyle Söyledi Zerdüşt, İyinin ve Kötünün Ötesinde, Ahlakın Soykütüğü, Ecce Homo, Wagner Olayı, Dionysos Dithyrambosları, Putların Batışı, Antichrist, Nietzsche Wagner’e Karşı başlıca büyük eserleri arasında yer almaktadır. Mustafa Tüzel (1959): Kuşağının en verimli Almanca çevirmenlerindendir. Yola Thomas Bernhard’ın özyaşamöyküsel roman beşlisi ile çıktı. Arada Dürrenmatt’a, Schopenhauer’e uğradı. Son yıllardaysa, en çok Nietzsche çeviriyor.




Tragedyanın Doğuşu Kitaptan Alıntılar


1. ""

. ""




2. ""Ey tuhaf yabancı, ne kadar çok acı çekmesi gerekmişti bu halkın, bu kadar güzel olabilmek için! Hadi, şimdi peşimden tragedyaya gel ve benimle birlikte iki tanrının tapınağına da kurban ver!""




3. "Büyülenme, her türlü dram sanatının önkoşuludur."




4. "Hakikat yüzünden mahvolmamak için sanata sahibiz."




5. ""Yalnızca bilen kişi erdemlidir."
#
"




6. "Alplerin bir köşesinde bir yerde, kuruntulara ve bilmecelere fazlasıyla dalmış ve bu yüzden aynı zamanda fazlasıyla kaygılı ve fazlasıyla kaygısız oturuyor ve Yunanlılar hakkındaki düşüncelerini kaleme alıyordu."




7. "[...] genç tragedya yazarı Platon, Sokrates'in öğrencisi olabilmek için, ilk iş olarak yazdığı şiirleri yakmıştır."




8. "Başlangıçta tragedya yalnızca "

"dur, "

" değildir. Daha sonra tanrıyı gerçek bir tanrı olarak gösterme, vizyon figürünü, ululayıcı çerçevesiyle birlikte, her gözün görebileceği biçimde gösterme denemesi yapılmıştır; böyle başlar dar anlamda "drama"."




9. ""Bu gülenlerin tacını, bu gül çelengi tacı: size, kardeşlerim, atıyorum bu tacı! Gülmeyi kutsadım ben: siz, daha yüce insanlar, öğrenin gülmeyi!""




10. "Sanatın gelişiminin,

ikiliğine bağlı olduğunun salt mantıksal kavrayışına değil, görüşün dolaysız kesinliğine de vardığımız zaman, estetik bilimi için çok şey kazanmış olacağız."




11. "Ölmek üzere olan

soylu Yunan gençliğinin yeni, daha önce hiç görülmemiş ideali oldu: hepsinden önce, tipik bir Helen delikanlısı olan

coşkun ruhunun tüm tutkulu adanmışlığıyla diz çöktü bu resmin önünde."




12. "Yunan tragedyasını, her zaman yeniden Apolloncu bir imgeler dünyasıyla boşalan Dionysosçu koro olarak anlamak durumundayız."




13. "Evet, dostlarım, inanın benimle birlikte Dionysosçu yaşama ve tragedyanın yeniden doğuşuna.

: sarmaşıktan taçlar takın başınıza. Şimdi cesaret edin yalnızca, trajik insanlar olmaya: çünkü kurtarılacaksınız. Dionysosçu şenlik alayına Hindistan'dan Yunanistan'a dek eşlik edeceksiniz! Sıkı çarpışmalara hazırlanın, ama tanrınızın mucizesine inanın!"




14. "Yaşamın, sonunda, aşağılamanın ve sonsuz hayır'ın ağırlığı altında ezilerek, arzulanmaya değmez, kendinde değersiz olarak duyumsanması gerekir. Ahlakın kendisi nasıl? Ahlak "

", gizli bir yok etme içgüdüsü, bir bozulma, küçültme, kara çalma ilkesi, sonun başlangıcı olmamalı mıydı? Ve, bunun sonucunda, tehlikelerin tehlikesi? İşte,

bu tartışma götürür kitapla; ve yaşama ilişkin temel bir karşı öğreti ve karşı değerlendirme icat etmişti, saf sanatsal, Hristiyanlık karşıtı bir öğreti. Nasıl adlandırmalı onu?

Bir filolog ve sözcüklerin adamı olarak, biraz da özgür davranarak kim biliyordu ki Deccal'in doğru adını?- Yunanlı bir tanrının adıyla vaftiz etmiştim onu:

koymuştum adını."




15. "Sokratesçilik bir çöküşün, bitkinliğin, hastalanmanın, anarşik bir biçimde dağılan içgüdülerin bir işareti olamaz mıydı?

Bilimsellik belki de yalnızca kötümserlikten bir korku ve kaçış mıdır? İnce bir savunma mıdır hakikate karşı? Ve, ahlaklı konuşursak, ödleklik ve sahtelik gibi bir şey midir? Ahlaksız konuşursak, bir kurnazlık mıdır?
"





Tragedyanın Doğuşu Kitap İncelemeleri


"Hiçbir dönemde sanat hakkında bu kadar çok konuşulmuş ve sanattan bu kadar az söz edilmiş değildir." (syf.135)

Merhabaa... Frıedrich Nietzsche'ye ilk kitabı olan Tragedyanın Doğuşu ile başlangıç yaptım. Nietzsche bu ilk kitabını 'Bir Özeleştiri Denemesi'nde "kötü yazılmış, hantal, eziyetli" olarak ifade ediyor. Her ne kadar çağının en iyileri tarafından hoşa gitse de eserini yazdıktan on altı yıl sonra bu kitabını nahoş ve kendine yabancı olarak gördüğünü ifade ediyor.
Kitap daha doğrusu özeleştiri denemesi, Yunanlıların, imrenilesi, gıpta edilen ve en seçkin insanların oluşturduğu Yunanlıların niye tragedyaya ihtiyaç duyduğu sorusuyla başlıyor. İki farklı bölümden oluştuğu söylenebilecek kitabın ilk bölümünde, birbirinden farklıymış gibi görünen Apolluncu ve Dionysosçu oluşumun var olmak için nasıl birbirine ihtiyaç duyduğunu, birbirlerini nasıl ittiklerini ve döneminde en yüksek tepeye ulaşmak için birbirine nasıl muhtaç olduklarını, sanatın ilerlemesinde önemli rol oynayan birbirinden farklı görünen bu iki farklı 'şey'in nasıl iç içe olduğunu ele alıyor.
İkinci bölümde ise artık yakın döneme geliyoruz ve çöküntüye uğrayan kültürün nasıl tekrardan ayağa kalkabileceği ve 'tragedyanın doğuşu'nun tekrardan nasıl olabileceği işleniyor. Kitapta bol bol Kant, Schopenhauer ve Sokrates'e atıflar var ama Sokrates'e olan atıfların hiç de olumlu olduğu söylenemez. Herkese keyifli okumalarr.




haydi Nietzsche'yi takip edelim...

yirmibeş bölümden oluşan bu şaheserin ilk ondört-onbeş bölümünde grek tragedyasının doğası tartışılır. grek tragedyasının, apolloncu dünya görüşüyle dionysosçu dünya görüşünün çatışmasından doğduğu yönündeki tez, eserin temel akışını oluşturur. son on bölümde ise modern(buna postmodernizmi de katabiliriz) kültürün bir çöküş içinde olduğu iddia edilmekte. bu çöküşün ve onun olası yeniden doğuşunun anlaşılmasında antik yunan medeniyetinin sunduğu model kullanılmakta.

kitap, neyin sanat olduğu neyin sanat olmadığı konusunda kendine göre sınıflandırmalar içeriyor. bireyci, kendini ifade biçimlerine dayanan sanat türleri yok sayılır. mesela opera bir sanat değildir. felsefe yazınsalından çok çok ötedir bu eser. daha çok duygusal ve yumuşak huylu bir sanat felsefesi şeklinde karaktere sahiptir bu eşsiz kitap. her ne kadar düz yazı şeklinde olsa da kullanılan dil şiirseldir. çok seveceğinizden eminim. bugüne kadar üç defa okumuşumdur. eserde benzetme, mecaz, kinaye, abartı ve metaforun her türlüsü ile sürekli yüz yüze kalacağınız için dikkatiniz dağıldığında bırakılıp odaklanma tekrar sağlandığında okumaya devam edilmelidir. çünkü format olarak felsefenin çok ötesinde bir felsefe kitabıdır.

kitap hakkında benden size ufak bir sır olsun bu; satır aralarında schopenhauer’in düşünsel olarak yol göstericiliği var. diğer taraftan kant ve descartes gibi düşünürleri de ihmal etmeden eleştiri ve teşhir getiriyor. sanat ve felsefeyi işlerken müthiş bir yergi de sıkıştırmış.

haydi Nietzsche'yi takip edelim

ve başlayalım apollon - dionysos karşıtlığından başlayarak okumaya...




Nietzsche'nin 25 yaşında yazdığı ilk eseri olmasının yanında birde kitabın Nietzsche'nin filoloji doktora tezinden oluşması İbrahim, sen bu kitabı kesinlikle okumalısın dedirti bana, şimdi de incelemelisin ki başkalarının okumasına da zemin hazırlıyasın dedirtiyor.

Kitapta iki farklı algı var. Biri Nietzsche sanat üzerine yazar bizler de okuyucumuyuz, diğeri Nietzsche'nin düşünceleri sanatı oynar bizler izleyicimiz işte burda bir ikilemi girilir, Nietzsche kimileriyle bakışır, kimileriyle konuşur bu eserinde. Zaten kitapta da bir zıt kutuplaşma var biri Apollon diğeri ise Dionysos. Biri yani Apollon, müzikte ve sanatta düzene ve biçime(güzellik, kusursuz,yaratıcı) önem verip savunurken, diğeri yani Dionysos, coşkuya, mutluluğa ve doğallığa önem verip bunları savunur eserde. Tabi ki bu zıtlaşma beraberinde bir birliktelik getiriyor, yani bu ikisi olmazsa müzikte olmaz sanatta dedirtiyor Nietzsche adama, ama kendini de bir çok konuda Dionysos'un destekçisi olarak gösteriyor bizlere.

İçerik(sanat, müzik ve tragedya hakkında) bakımından bolca isime ve düşünürlere ayrıca bu isim ve düşünürlerin yorumlarına, aforizmalarına, görüş ve düşüncelerine, ayrılıklarına ve ortak kararlarına da ev sahipliği yapmıştır kitap.

Dipnot: Kitabı okurken internet paketiniz mutlaka olsun çünkü araştırılacak çok şey var kitapta. Ve de öğrenilecek.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: