Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Totem ve Tabu - Sigmund Freud | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Totem ve Tabu Kitap Bilgileri


Yazar: Sigmund Freud
Tahmini Okuma Süresi: 6 sa. 48 dk.
Sayfa Sayısı: 240
Basım Tarihi: Şubat 2016
İlk Yayın Tarihi: Şubat 1913
Yayınevi: Say Yayınları
Orijinal Dil: Almanca
ISBN: 9786050201086
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Totem ve Tabu Kitap Tanıtımı


Freud’a göre ilkel insan bizim çağdaşımız sayılır. Tarihöncesi çağlardaki insanların geçirdiği evreler, gündelik yaşamlar, sanatları, oluşturdukları söylenceler ve mitlerde gelişim sürecimizin önceki basamakları hakkında ciddi izlere rastlar, onlarda kendimize benzerlikler buluruz. Bugün bazı topluluklarda izlerine rastlansa da Freud’un deyimiyle dinsel-sosyal bir kurum olan totemizmin etkilerinin azalmasına karşılık, tabu konusu farklı biçimlere bürünerek de olsa azımsanmayacak derecede yakınımızda durur. Freud’un eserini kaleme alırken belirttiği gibi Totem ve Tabu, bu alanda ele alınan ilk ciddi çalışma olmasının yanıı sıra, psikanalizin bakışı? açısıı ve bulgulamalarıyla toplum psikolojisinin kemikleşmiş? sorunlarına yönelik bir çözümleme denemesi; etnologlar, filologlar, folklorcular ve psikanalistler için kendi ilgi alanlarıyla bağlantıı kurabilecekleri bir köprü inşaasıdır.




Totem ve Tabu Kitaptan Alıntılar


1. "… nerede bir yasak varsa arkasında o yasak eylemi gerçekleştirmeye yönelik bir istek vardır…"




2. "Neden düşmanımız oldunuz sanki, seninle dost kalsaydık daha iyi değil miydi?"




3. "“biz hepimiz diz boyu günaha batmış kişileriz”"




4. "Belli bir kişiye duyulan yoğun sevgi ve şefkatin yanında hemen her zaman bilinçdışı düzeyde saklanan bir düşmanlık vardır."




5. "İfade edilmemiş duygular asla ölmez; sadece diri diri gömülür ve sonradan daha korkunç şekillerde ortaya çıkar."




6. "Bir yaranın iyileşip iyileşemeyeceği, bu yaraya neden olan silaha bağlıdır."




7. "Nerede bir yasak varsa, arkasında o yasak eylemi gerçekleştirmeye yönelik bir istek vardır."




8. "•

Nerede bir yasak varsa, arkasında o yasak eylemi gerçekleştirmeye yönelik bir istek vardır.

•"




9. "Biz hepimiz diz boyu günaha batmış kişileriz."




10. "Belli bir kişiye duyulan yoğun sevgi ve şefkatin yanında hemen her zaman bilinçdışı düzeyde saklanan bir düşmanlık vardır."




11. "Allah sana sağlık ve daha çok akıl versin."




12. "Hatalı olduğunu anlamak ve özür dilemek sadece beynini kullanabilen insanlara özgüdür."




13. "Şunu biliyoruz ki, ölüler güçlü birer hükümdardır."




14. "Sevdiklerinin yasını tutarken kendilerini takıntılı biçimde suçlamaya devam edenler sadece nevrotiklerdir"




15. "nevrozun en karakteristik özelliği, cinsel dürtülerin toplumsal dürtülere ağır basmasıdır"





Totem ve Tabu Kitap İncelemeleri


Freud, kültürün çıkış ve oluşum aşamalarını; aile, toplum, din, ahlâk ve sosyal yaşam üzerinden geniş kapsamlı irdeleyerek buyruğumuzun karanlık kaynaklarını aydınlatmayı şiar edinmiş.

İlkel insanların nasıl yaşadıklarını, kendi aralarında ve doğa ile ilişkilerini nasıl geliştirdiklerini, ilkel ve vahşi topluluklardan beri süregelen sosyolojik fenomenleri, insanların neye tapındıklarını nedenleriyle beraber teorilendirip psikolojik yönleriyle inceliyor. Tabu düşüncesinin en derin köklerine ve totem inancının kaynağına kadar gidiyor. Antropolojik ve etnolojik araştırmalardan yola çıkarak insanlığı açıklamak için psikanalitik yöntemlerini kullanıyor pek tabii ki.

Freud'un büyük gözlemleri pek çok bakımdan düşündürücü ve sorgulatıcı olmasına rağmen benim için zorlayıcı bir kitap olmadı, verdiği örneklemeler ile dili gayet anlaşılır kılmış. Çok eski çağlardan gelen ahlâk kurallarının etkilerini analiz etmedeki başarısı su götürmez bir gerçek.

İlgililerine tavsiye edilir.

Spoiler

Tabuya insanlığın yazılmamış en eski yasası derler. Tabunun tanrılardan daha eski olduğu ve bu eskiliğin dinden önceki bir döneme kadar gittiği herkes tarafından kabul edilmiştir. Yasakçı tabuları bulunmayan hiçbir kavim ya da hiçbir uygarlık aşaması görülemez. Tabunun temeli bilinçdışında güçlü bir eğilimin istediği yasak bir edimdir. Birçok tabu yasağının ilk biçiminden uzaklaşmış, yer değiştirmiş, bozulmuş olduğunu açıkça bilmemiz gerekir.




İlk Sigmund Freud kitabım. Freud, Avusturyalı nörolog ve psikanaliz ekolünün kurucusudur. Hayatını araştırırken okuduklarım buraya sığmaz. Kullandığı tedavi yöntemleri, araştırmaları öyle derin ki, bir seferde okumak anlamak bile doğru değil bence. Bu eseri 4 bölümde hazırlamış. İlk kez karşılaştığım bir çok terim ve konu olunca araştırmak, not almak, bunları yorum haline getirmek kolay olmadı. İlkel toplulukların yaşamları, kültürleri, sosyal durumları ile ilgili çok çarpıcı analizler vardı. İlk bölümde işlenen ensest yasaklar, toplumdaki kurallar olmasaydı neler olurdu? Yasak, zorlama, kural ve cezalar insan doğasına nasıl etki eder, psikolojik getirisi nelerdir? Okurken çokça şaşırdım.
Tabu ve zıt duyguların çelişmesi nedir? İkinci bölümün konusu bu. Tabu insanlığın yazıya geçmemiş en eski kodeksiymiş. Tabunun amacı, iyi ve kötü tabu, saplantı ve tabu ilişkisi, ilkel toplumlardaki tabular psikanaliz tekniğiyle incelenmiş.
3. bölüm Animizm Ruhsal varlıkların öğretisi.
Animizm din değil, sonradan şekillenen dinler için temel oluşturan bir dünya görüşüymüş. Son bölüm çocuklukta totemizmin tekrari. 12 maddelik yasası olan totemizm dinsel ve sosyal bir sistemmiş. Bütün kültürlerin gelişim aşamasında varmış.
Bu kitabı okurken psikolojik ve sosyolojik bilgimin eksik olduğunu gördüm. Anlatılanlar öyle farklı ki, yerli yerine oturtmak ve gerçeğini kavramak insanın ufkunu açan bir şey. Naçizane anladığımı yorumladım. Sigmund Freud'un başka eserlerini de okumak isterim.
İyi okumalar:)




İlkel insanların yaşamlarındaki totemlerini ve tabularını ele alan Sigmund Freud, insanların kendilerine düşünce yoluyla nasıl zarar verdiklerini anlatmış.

Mesela bazı topluluklar kendilerine bir hükümdar seçmişler ve bu hükümdara birçok sorumluluk yükleyip kendi refahları ve huzurları için hükümdarlarına olağanüstü sorumluluklar yükleyip aynı zamanda bu krallarını, hükümdarlarını birçok kısıtlamayla başbaşa bırakmışlar. Hem kralın özgürlüklerini ve bazı doğal haklarını elinden almışlar hemde kralın bu duruma sessiz kalmasını istemişler. Tabii bu durumu gören halktan bazı saygın kesimler daha sonraları kral olmak istememişler tabii bizim ilkel insanlar bunun farkına varıp (hükümdarsız kalacaklarını anlayıp) bir kurultay kurup belirledikleri insanları zorla kaçırıp kendilerine hükümdar olmaları için zorla tahta oturtmuşlar.

Bazı ilkel topluluklarda ise kral olarak seçtikleri insanları belli bir tören başlığı adında tahta oturturken dayak atarak oturtuyorlarmış ve tabii bu kralında özgürlüklerini kısıtlayıp kendilerine göre şekillendiriyorlarmış ve bu dayak töreni o kadar ağır oluyormuş kii tahta oturan krallar birkaç sene içerisinde ölüyorlarmış ve bunun farkına varan topluluk artık kin kaptıkları nefret ettikleri adamları kendilerine kral olarak seçip istedikleri gibi kullanıp birkaç sene içerisinde ölmesini istiyorlarmış..

Birçok ilginç ve farklı şeyler öğrendim okumak isteyenlere kesinlikle tavsiye ederim :)




Tam anlamıyla bir zaman kaybı. Freud'tan daha önce Grup Psikolojisi ve Ego kitabını okumuştum. Ondan sonra ilk defa Freud okumaya kalkıştım, üniversite sıralarında eğitim derslerinde kulağımıza çalınmışlığı ve Psikanalist bir Psikoseksüel olması bilgisinin Freud hakkında bilinmesi gerekenler hanemde yeterli olduğu kanaatine bir kez daha vardım. Bilemiyorum ki hangi kitabı 'safsata'lar üzerine kurulu denmeye daha layık.

Avustralyalı yerlilerin belki de sırf kabileyi korumak adına gruptaki herkesi anne baba ve kardeş olarak görebilmesi için kendi içinde evliliği yasaklamış olması, Freud'a ve kitapta üzerine yorum yaptığı bilgileri alıntıladığı isimlerden biri olan Frazer'e göre grup üyelerinin hepsinin aynı atadan geldiklerine ve bu atanın da toteme dönüşmüş bir hayvan olduğuna dair inançlarından kaynaklı. Ancak ne ilginçtir ki Freud da Frazer de bu totemin kimi zaman cansız bir nesne veya bitki olabildiğini de aynı cümlede aktarıyor. E tabi, minareyi çalan kılıfını hazırlar.
Acaba bir ben mi böyle garipsedim diyerek incelemelere bakınca yalnız olmadığımı da gördüm. Hakikaten işgalci aydınlanmış Avrupa mantığı bu. Size medeniyet, demokrasi, özgürlük, refah getirdik diyebilmeleri için öncelikle sizin aşağılık olduğunuza siz de dahil olmak üzere herkesi ikna etmeleri gerek.. İsmet Özel'in çok sevdiğim bir tümcesiyle kapatıyorum incelemeyi:

"Her şeyin bir fiyatı vardır. Size huzur verdim diyenler, bizden ne aldığını da açıklasınlar."

Bizden bir şey alabilmek için bize bir şey vermeye, o verecekleri şeye de ihtiyacımız olduğuna inanmamıza ihtiyaçları var.




Medeniyetten uzak kalmış, ilkel toplumlar üzerinden Oedipus kompleksini ispatlamaya çalışan ağır bir kitap. Üzerinde düşünülmeden okunduğu zaman kavrayabilmek gerçekten zorlaşıyor. İçerisinde obsesif vakalar, fobiler, mitolojik ögeler, psikolojik tahliller ve antropologların bol bol alıntıları mevcut. Her ne kadar çürütülmüş olduğu iddia edilen fikirler olsa da Freud gerçeği ile baş başa olduğumuzu da kabul etmekten kendimizi alamıyoruz. Herkesin diline az çok pelesenk olmuş olan bilinçaltı, bilinçdışı gibi kavramların kaşifi kendileri. Gerçi saldırılar o dereceye varmış ki ne vakaları ne fikirlerinin kendine ait olduğu, asıl amacının Hristiyanlığı yıkmak olduğu, baldızına tacizde bulunduğu, kendi duygularına mantıklı bir yol bulmak için bu şekilde bir kuram ortaya attığına kadar söylenmiştir. Bunların hangileri doğru hangileri yanlış bilemiyorum. Sadece psikanalizin patlama yaptığı dönemlerde sinir ve ruh hastalarının ilaçla tedavisi konusunda ciddi çalışmalar yapılmış. Ve saldırılar da o dönemde başlıyor. İşin boyutunun ekonomik olduğunu söylemek pek mümkün durmuyor çünkü psikanaliz daha masraflı ve zaman alan bir tedavi yöntemi. Yine de ilaç firmaları konusunda komplo teorilerinin varlığını yok sayamıyorum.
İnançlı bir insan olarak Hz İsa ile ilgili kısımdan ben de gerçekten huzursuz oldum. Zaten kendisi inançsız bir insan bunu aleni bir şekilde ifade ediyor.
Yazdıklarım kişisel yorumlardır. Mutlaka okumalısınız, okumazsanız çok şey kaybedersiniz diyemiyorum.



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: