Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için:

Tirende Bir Keman - Mustafa Kutlu | Detaylı Ücretsiz Kitap İncelemesi

Tirende Bir Keman Kitap Bilgileri


Yazar: Mustafa Kutlu
Tahmini Okuma Süresi: 4 sa. 18 dk.
Sayfa Sayısı: 152
Basım Tarihi: Ocak 2015
İlk Yayın Tarihi: Ocak 2015
Yayınevi: Dergah Yayınları
Orijinal Dil: Türkçe
ISBN: 9789759955533
Ülke: Türkiye
Dil: Türkçe
Format: Karton kapak


Tirende Bir Keman Kitap Tanıtımı


Türk hikâyeciliğinin usta kalemlerinden Mustafa Kutlu, Tirende Bir Keman adlı son kitabıyla okurlarıyla buluşuyor. Kimi zaman güldüren çoğu zaman da hüzünlendiren musikişinas bir baba-oğulun hikâyesi, okuyanların yüreğine dokunacak türden… Her hikâyesinde olduğu gibi Türk toplumunun duygu ve düşüncelerine ayna tutan Kutlu, hayat verdiği karakterlerle bize insanlık hâllerini anlatıyor.



Hayal kırıklıkları karşısında sonu gelmeyen tiren yolculuklarına çıkan Kenan ve yolculukta onu yalnız bırakmayan oğlu Sadullah... Gerisi ise istasyonları doldurup boşaltan yolcular misali hayatlarına girip çıkmış insanlar… Değişmeyen şeyler de var elbette: Yanlarından ayırmadıkları keman ve dillerinden düşürmedikleri şarkılar. Bir de hasret ve gurbet… Ellili yılların havasını taşıyan bu şarkılarla Yeşilçam filmi tadındaki hikâyeyi Mustafa Kutlu`nun kaleminden okuyacaksınız




Tirende Bir Keman Kitaptan Alıntılar


1. "Kar, keman kutusunun üstünü ağır ağır kapatıyordu.
Tren, olan bitenden habersiz hasret kavuşturmaya gidiyordu...
Bir acı düdük, sanki bir feryat, tipinin içinde uzadıkça uzadı..."




2. "Aşk apansız gelir."




3. "“Neyleyim köşkü, neyleyim sarayı
İçinde salınan yar olmayınca”"




4. "“Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına”"




5. ""Bir başına kalan çocuklar erken olgunlaşır. Her şeyi anlar ama ses çıkarmaz.""




6. "Hep demez misin sen ‘Kader olandır’ diye."




7. "Kimseyi kıyamam ben. Cenab-ı Hak yağ mumu isteyene yağ mumu, bal mumu isteyene bal mumu verir."




8. ""Kapıldım gidiyorum bahtımın rüzgârına”"




9. "“Bu gamzeler bana ömür boyu yeter”"




10. "“Yıllarca seni aradım durdum
Bülbülün sesinde gülün koynunda “"




11. "Bakmak isteyip de bakamamak, o kadar yakın iken birbirine dokunamamak, konuşmak isteyip konuşamamak..."




12. "Hayat bu işte.
...

."




13. "Hayat bu işte. Çorbayı pişirirsin ama içmek nasip olmaz."




14. "Birbirimize dayanak oluyoruz. Yoksa hayat zor."




15. "Nasipse çıkar karşıma, nasibini arayacaksın."





Tirende Bir Keman Kitap İncelemeleri


Kalem bir yay gibi sayfaların üzerinde dolaşıyor. Kağıda her dokunuş inceden hüzünlü nameler fısıldıyor. Kalbiniz de kulağınızla birlikte dinliyor bu hüzünlü besteyi. Uzaklardan bir düdük sesi ardından gürül gürül lokomatifin homurtusu. Kim bilir nereye hangi hüzünlü hikâyeyi taşıyor. Belki Sadullah da trendedir. Babasının elinden tutmuş "babam beni gezmeye götürüyor" diye seviniyordur. Kim bilir belki son durakta bekliyordur onları saadet. Şimdi

; sana ne desem bilmem ki. Bana da inceleme yazdırdın ya aşk olsun! Aşk olsun sana!

Ben duygusal adamım öyle yok kitabın diliydi, üslubuydu, yok efendim karakterlerin analiziydi falan gibi alengirli laflar beklemeyin benden. Yazamıyorum olmuyor. Bu sebepledir uzak dururum bu yeşil sayfalardan. Ama gel gör ki bam teline dokundu

gel gör ki yüreğimi titretti bu kitap. Adetimi bozdurdu bana.

Aşk nedir bilir misin? Aşk yarası nedir? Hüzün babadan oğula miras mıdır? Hiç küçük bir çocuğun gözlerinde annesini gördün mü? O çocuğun yüreğinden babasını bildin mi? Sen hiç keman tellerinden aşkı, ayrılığı, hüznü ve ölümü dinledin mi? İşte bütün bu sorularınıza ve daha fazlasına cevap bu kitapta.

Bu nasıl inceleme demeyin ne olur. Şuracığa iki damla gözyaşımı bırakayım da affedin kusurumu..




" Aşkın ile gündüz gece giryanım efendim
Bülbül gibi gül rûyine hayranım efendim "

Mustafa Kutlu okuyanlar bilir çok fazla söylenecek söz yoktur kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir sanatçıdır. Bu eserinde üç kuşak; babadan oğula oğuldan toruna birbirlerinin hayatlarının; musîki keder aşk acı değişen hayatlar değişmeyen müzikler miras alır. Müzikle ilgisi olmayan birine bile müziği hissettiren bir eser.

" Hayat öyle durgun bir göl değildir. Bir taş düşer, dalgalar kıyıya ulaşır. Kuşlar yuvalarından uçar, sağanak kırbaç gibi inmeye başlar. "

Çalgıcı Sadullah efendi öldükten sonra oğlu Kenan'ın hayatı ile birlikte roman başlar. Kemanî Kenan Semiramis' e aşık olur ve evlenir. Bu evlilikten Sadullah adlı bir çocukları dünyaya gelir. Hikayenin can alıcı kısmı burada başlar.

" Bu nedir?
Bu toprağa düşen tohumdur.
Bir gün gelir yeşerir. "

Kitapta çarpık kentleşme köyden şehre göç işsizlik kısacası memleket havası vardır.

" Toprak ana şehirleri de besliyor hâlâ. "

Mustafa kutlu'nun kitaplarında herkesi heyecanlandıran, hüzünlendiren, düşündüren, ağlatan bir kesit ya da herkesi duygulandıran bir anı vardır kısaca Kutlunun kaleminde herkesin hayatına değen bir nokta vardır.

" Günler hep böyle geçecek, güneş hiç batmayacak, Neşe de Kader de hep aynı kalacak sanırız. İnsanoğlu aldanıştadır. Güneş batar, yağmur kesilir, kuşlar yuvalarına çekilir. Hiç ummadığın anda bir dalga gelip kayığı devirir. "

" Kar keman kutusunun üzerine ağır ağır kapatıyordu. "







Kitap buram buram Yeşilçam kokuyordu. Kitabı okurken sizde bunu çok rahat bir şekilde hissedeceksiniz. Hatta bir yerinde "Nen var" diyerek o Yeşilçam esintisini eksiksiz yaşatmış diyebiliriz. Ayrıca müzik kültürü de çok güzeldi ben çok beğendim.

Dikkat eserin konusu ve detayları hakkında bilgi içerir!

Kitapta Kenan ve Seramiris büyük bir aşkla evlendi. Sadullah adında bir çocukları oldu. Seramiris, yıldız olma uğruna eşini ve çocuğunu bıraktı. Kenan ondan ayrılınca hiçbir yerde iş bulamadı ve çok yoksulluk çekti.

Kitapta en çok Sadullah'a üzüldüm çocuk iki sevdiği insanı aynı sahneyle kaybetti. Sadullah eşini ararken inşallah annesiye karşılaşır ne yapıyor acaba o diye meraklanıyordum ki annesini karşısına çıkardı. Ancak annesi ona gerçekleri söyleyemedi. Onu bırakıp giderken ki cesaretini onu bulunca gösteremedi. Sonradan pişman oldu her şeyden ama iş işten geçti. Kenan'ın ölümüne çok üzüldüm. Çocuğun (Sadullah) hiç bilmediği bir yerde yalnız kalışı çok kötüydü bence. Şansına karşısına hep iyi insanlar çıktı. Babasıyla resmen aynı hayatı yaşadı gibi oldu. İkisi de o şehirden o şehre sürekli gittiler. Aradaki tek fark biri iş bulmak için diğeri eşini bulmak için şehir şehir gezdi.
Babasının bulamadığı işleri Sadullah çok rahat buldu.
Ama ikisi de eşten yana şanssızmış. İkisinin de ortak alın yazısı.




Bir süredir okuyorum yazarı, kaç kitap oldu saymadım, bi hayli fazla. Böylesine denk gelmemiştim! Mustafa Kutlu desem kaç kişi böyle bir kitabının olduğunu bilir? Arkada kalmış, çok arkada. Çektim çıkardım rafından. Uzun Hikaye hep en iyisi sanmıştım. Kendi fikrimce değil başkalarının fikrince. Öyle söylenmişti, kesin oku denmişti. Okudum, incelemesini yaptım, grubumuzla tahlil bile yaptık. Evet o zaman benim için en iyisiydi çünkü zaten üç tane kitap okumuştum yazardan. Şimdi okuduğum kitaplar kendi fikrimi belirtmeme, seçim yapamama yetiyorsa eğer ben tacı bu kitabı takıyorum. Uzun Hikaye'den daha evvel abartılması gerekilirdi bu kitabın. Mustafa Kutlu denince akıllara gelen, okullarda okutulan kitap bu olmalıydı. Filmi var mı bilmiyorum, yoksa derhal çekilmeli.

Peşi sıra geçen yıllarda sadece başroller değişiyor hikâye aynı. Birinin yarım bıraktığını diğeri tamamlıyor ve biz oyuncu değişikliğini anlamıyoruz bile.

Hani derler ya kız çocuklarının çeyizi annelerinin kaderidir veyahut kız çocukları kaderiyle doğar diye. Bu kitapta bu sözlerin sadece kız çocukları için söylenmediği anlatılıyor.

Üç çileli kuşak!
Babadan miras efkar!
Sırtta keman, dudakta yara!

Gelecek, meğer ne çok özlenirmiş!
Fakirlik ne zor çileymiş!
İçki haram, aşk ne yaman şeymiş!




Sıcağı sıcağına upuzun bir inceleme yazıp,incelemenin nasıl ellerimden kayıp gittiğinin üstünü kapatarak tekrar yazma girişiminde bulunuyorum;
Kitap Kemani Kenan ve Semiramis'in yollarının kesişmesi ile başladı ve birbirlerine aşık olup evlilikleriyle sürdürdü..ama nedense ben ortada bir aşk,bağlılık göremedim,hissedemedim daha doğrusu..Belki de benim ruhsuz olduğumdan kaynaklıdır bilemiyorum :)Kutlu,bir noktadaki olaya ne kadar okuyucuyu hazırlamışsa,bazı olaylarda aksi durum söz konusuydu..Ortada büyük bir aşk göremediğimden,olayların o boyuta taşınıp,böyle ilerleyeceğini düşünemedim..Sanat camiasının arka yüzünün az çok hepimizin tahminlerindeki gibi olduğunu göstermiş,tabiri caizse ''ne dolaplar döndüğünü''..pek de sıradan olmayan bir giden kalan hikayesiydi,daha çok ardında bırakılanın,ellerinden alınanın,kısacası kalanın hayatı anlatılmış kitabın devamında..gidenin hikayesi anlatılmasında zaten..nedensizce bir gidişti,gerçi ne olursa olsun,insan birisine karşı veriyorsa o değeri,sevgiyi,gitmez bulur bir yolunu,imkanı olmasa bile oluşturur..ama dediğim gibi sırf saçma nedenler uğruna ardında bıraktıklarına dönüp bakmadan gitmiş..Fena sinirlendim hatırlayınca :)
Devamında ise olaylar tahmin edilen üzerine ilerliyor..kalanımız duramıyor aynı yerde,sığamaz oluyor koca şehire,diyar diyar gezmeye başlıyor yanındaki emanetiyle..
Kitap adını ise Kemani Kenan'ın yolculara keman çalarak para kazandığı ve yaşamını yitirdiği yerden alıyor..''Tirende Bir Keman''



Tüm kitapları ücretsiz okuyabilir veya indirebilirsiniz! Ayrıca son kitabımız İlahi Rezonans artık raflarda! İncelemek için: